YÜZ YILLIK HALİMİZİN HİKÂYESi (KÖŞE YAZISI)

Mustafa TEMİZER

Cumhuriyetin yüzüncü yılında yüz yıllık halimizin hikâyesi. “Meşrutiyet Meclisinde Ahmed Ağa adında bir Malatya mebusu varmış. O zat İttihat ve Terakki Partisinden milletvekili seçildiği halde Meclis’te yemin merasimi dışında hiçbir söz söylemiş değilmiş.

Talat Paşa, O’nun gizli bir muhalif olabileceğini düşüncesiyle hasbihalde bulunmak üzere meclisin kafeteryasında O’nunla bir görüşme teklifinde bulunmuş.

Burada kendisine:“Ahmed Ağa,” demiş. “Senin ağzını açıp bir şey söylediğin yoktur. Memleket meseleleri hakkında elbet senin de düşüncelerin vardır. Bunları öğrenmek isterim.”

Ahmed Ağa, itiraz yollu olarak; -”Paşa!..” demiş. “ Ben çobanım. Memlekette çift çubuk, sürü sahibi bir ağayım. *Memleket meselelerinden bir şey anlamam.”

Talat Paşa itirazla: “Hayır! Sen memleket meseleleri hakkında fikir sahibi olmasaydın bizim arkadaşlarımız oradan seni namzed gösterip seçtirmezlerdi. Bak görüyorsun biz devlette suiistimalleri önleyemiyoruz. -En güvendiğimiz adamların iş başına gelince şahsi menfaat peşinde koştuklarını görüyoruz. -Bunu önlemenin çaresi nedir?”

Ahmed Ağa bir şey söylemek mecburiyetinde olduğunu anlayarak: – “Bak paşa hazretleri. Bunu önlemenin bir çaresi vardır. Ama sana söylesem, bunu yapamazsın” demiş.

Talat Paşa’nın ısrarı üzerine de: -“O zaman ben yaşadığım hadiselerden elde ettiğim bir tecrübeyi size nakledeyim. *Takdir sizindir” diyerek, şunları söylemiş:

“-Ben hayata çoban olarak başladım. Yıllarca çalışıp çırpınarak büyük bir koyun sürüsü meydana getirdim. Nihayet, gördüğünüz gibi yaşlandım. *Bütün işleri çocuklarıma devrederek işten çekildim. Aradan iki üç ay geçti. Çocuklarım yanıma gelerek: “Baba, sen hiç kurda koyun kaptırır mıydın?” diye sordular. -“Hayır” dedim. Zira bizim sürü dağın yamacında mahfuz bir yerde gecelerdi.

Onlar her gece kurda bir iki koyun kaptırdıklarını söylediler. Kendilerine: -“Sürüde değişiklik yaptınız mı?” diye sordum. Dediler ki; -“Sen tecrübeli bir insansın. Bu sürüyü dört zağarla(çoban köpeği) koruyordun. Biz bunu kafi görmeyerek dört yeni zağar daha aldık. Buna rağmen her akşam bir veya iki  koyunu kurda kaptırıyoruz.”

Onlara dedim ki; -“Bu aldığınız yeni zağarları gece boyunca gözetleyin. Bakalım ne göreceksiniz.” Ertesi gün gelip anlattılar; Gece yarısına doğru vadiye bir kurt gelip ulumaya başlamış. -Yeni zağarlardan biri sürüdeki yerini terk ederek vadiye inmiş. O dişi bir kurtmuş. Bizim zağar onunla oynaşmaya başlamış. Kurtlar iki taneymiş. Erkeği, o zağarın boş bıraktığı kısımdan sürüye saldırarak bir koyun yakalayıp vadiye götürmüş. Dişi kurtla işini bitiren bizim zağar yerine dönmüş.

Bu durumu öğrenince onlara dedim ki; -“Bu zağarla kurt, daha evvel bulundukları bir sürüde bu işi yapmakta olmalıdırlar. Onun *kafasına sıkıp öldürün.*”

Böyle de yaptılar. Fakat ertesi gün yeni zağarlardan bir diğerinin aynı işi yaptığını görmüşler. Bunu öğrenince dedim ki: -“ Yeni* aldığınız zağarların hepsinin kafasına sıkın* ve gözetlemeye devam edin.”

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

5 Aralık Dünya toprak günü bizlere sağladığı bütün katkılardan dolayı kutlu olsun

İbrahim Ortaş [email protected] Yaşamın başlangıcı ve gıdaların sağlandığı toprağın üretkenliği ve kucaklayışı nedeniyle kutluyoruz, gururluyuz …