YENİDEN REFAH PARTİSİ KOCASİNAN BELEDİYESİ ADAY ADAYI DAVUT UMSU; ‘’LİYAKATSİZ, HAKKANİYETTEN YOKSUN İNSANLARIN SAYISININ ARTTIĞINI GÖRDÜĞÜM İÇİN SİYASETE GİRDİM’’
Siyasete nezaket ve zarafet getireceğiz düşüncesiyle siyasi hayatına başlayan Yeniden Refah Partisi durduğu nokta ve çizgisiyle dikkat çekmeye devam ediyor. Genel Başkan Dr. Fatih Erbakan’ın yaptığı her açıklama klasik basında yer almasa da sosyal medya üzerinden takip edenler tarafından takdirle karşılanıyor. Erbakan’ın son yaptığı açıklamada bütün illerde kendi adaylarımız ile seçime gireceğiz açıklaması ile Yeniden Refah Partisi Kayseri Kocasinan Belediye başkanlığı için aday adaylığı başvurusunda bulunan Davut Umsu ile bir röportaj gerçekleştirdik. Siyasete girme sebebini ‘’Artık kendi köşesinde oturup olanı biteni seyretmek ve buna sessiz kalmak şahsiyetime ağır gelmekte ayrıca almış olduğum eğitime bir nevi haksızlık yaptığımı düşünmekteyim. Bunun yanı sıra günümüzde yaşanan olaylara sessiz kalma sadece kınayıp buğz etmekle değil, haksızlık ve adaletsizliğe gücüm nispetince dilimle, elimle karşı koymak ve bunu yaparken de şiar olarak halka Hakk’ın rızası için hizmet etmek duygusuyla başladım yola. Ve dahi ezilene, zulme, haksızlığa uğrayana, düşenin elinden tutmaya, adaleti sözde değil özde hakikatte temsil ederek cennetin kapısını aralayacak bir ibadet olarak gördüğüm için bu yola çıkmış bulunmaktayım’’ sözleri ile açıklayan Umsu’nun bu çok özel röportajı sizlerle…
Sizi tanıyabilir miyiz?
1984 yılında Kayseri’de doğdum 2001 Kayseri İmam Hatip Lisesi’nden 2006’da Mısır Al-Azhar Üniversitesi Ususlu’da Din Fakültesi’nden mezun olduktan sonra ülkeme dönüp dış ticaret üzerine eğitimler aldım ve dış ticaretle iştigal olmaya başladım, yabancı dil olarak İngilizce ve Arapça bilmekteyim. 2013 yılında Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde lisans tamamlama eğitimimi başarıyla tamamladım. Evli ve 3 çocuk babasıyım Kocasinan bölgesinde ikamet etmekteyim.
Siyasete girme sebebiniz nedir?
Siyasete girme sebebimi özetleyecek olursak; Artık kendi köşesinde oturup olanı biteni seyretmek ve buna sessiz kalmak şahsiyetime ağır gelmekte ayrıca almış olduğum eğitime bir nevi haksızlık yaptığımı düşünmekteyim. Bunun yanı sıra günümüzde yaşanan olaylara sessiz kalma sadece kınayıp buğz etmekle değil, haksızlık ve adaletsizliğe gücüm nispetince dilimle, elimle karşı koymak ve bunu yaparken de şiar olarak halka Hakk’ın rızası için hizmet etmek duygusuyla başladım yola. Ve dahi ezilene, zulme, haksızlığa uğrayana, düşenin elinden tutmaya adaleti sözde değil özde hakikatte temsil ederek cennetin kapısını aralayacak bir ibadet olarak gördüğüm için bu yola çıkmış bulunmaktayım.
Çevrenizde ki insanların tepkileri ne oldu?
Çevremdeki beni tanıyıp bilen insanlardan çok olumlu geri dönüşler aldım zira ismimin partimiz ile özdeşleştiğini birçok kişiden de duydum. Sağ olsunlar tebrik amaçlı kimileri ofisime kimileri evime çiçek gönderdiler. Hatta tasarım ve reklam sektöründe olan arkadaşlarım destek amaçlı aday adaylığı tanıtım broşürü tasarlayıp basarak dağıtmak istediklerini söylediler. Bunun yanı sıra Kocasinan bölgesinde yaşayıp söz sahibi olan dostlarım arayıp tam destek verdiklerini beyan ettiler onlara da buradan sizin aracılığınızla teşekkür etmek istiyorum sağ olsunlar var olsunlar.
Son yıllarda siyaset kurumu çok ciddi imaj kaybı yaşamakta bu konuda neler söylersiniz?
Son yıllarda siyasette liyakatsiz, hakkaniyetten yoksun insanların sayısının arttığını, (siyasete atılmamdaki büyük sebeplerden biride budur) hak ve adaletten uzak rant peşinde günlük kazançlar için ebedi saadeti unutup makam hırsı koltuk sevdasının peşinden beyhude koştuklarından dolayı bu hale geldiğimizi düşünmekteyim. Öncelikle toplumumuz kendi özünden, tarihinden koparıldığı gibi yerine dışardan toplama, özendirilmiş, süslenip püslenmiş dayatma kuralların çerçevesinde siyaset yapmaya mecbur bırakılıyor. Oyunun kuralını kendileri koyduğu gibi istediklerinde oyun esnasında kural değişikliğine gidip istedikleri gibi eğip büküyorlar sonra karşımıza geçip hadi yapın bakalım da görelim diyorlar Necmettin Erbakan hocamızın dediği gibi Müslüman şuurlu olmalı hatta siyasetle uğraşan Müslüman iki kere şuurlu olmalı zararın ve karın nerden gelebileceğini kestirebilmeli ona gör gardını almalı yoksa bizi istedikleri gibi onlar yönetirler.
Nitekim ders alıp yolundan gideceğimiz birçok örnek önder siyasilerde vardır, örneğin Hz Ömer’in şatafat ve gösterişten uzak izzetli duruşu, siyaseti ve diplomasiyi bir hile ve entrika aracı olarak değil de adaleti tesis edip Hakk’ın rızasını kazanabileceği bir ibadet olarak gördüğü kaynaklarda mevcuttur. Bizde üzerimize düşeni kendi kaynaklarımızdan öğrenip tatbik ettiğimizde hem siyaset hem halk hem de biz kurtuluşa ereriz Allah’ın izniyle.
Ekonomik sorunların yaşandığı ve belediyelerin borçlu olduğu bir dönemde aday adayı oldunuz bu ortamda belediye yönetmek zor olmayacak mı?
Gerçekten kendimi net ifade edebilmem için nokta atışı güzel bir soru sordunuz; ülkemizin ekonomisi ve belediyeler bu haldeyken tamda bize, bizden ve bizim gibi olan milli görüşlü kardeşlerimize ihtiyaç hâsıl olmaktadır. Milli görüş belediyeciliğinin ve yöneticiliğinin liyakatle gerekli mevki ve görevlere gelmelerine ülke olarak ihtiyacımız vardır ki zaten başka türlü bu enkazlar da temizlenemez. Daha önceden olduğu gibi milli görüş belediyeciliğini tüm yurdumuzda yeniden hâkim kılarak ‘’Rüşvet alanda verende melundur’’ tabelasını belediye girişlerine yine yeniden asıp bu kutlu hizmette beldemize faydalı olmaya gerektiğinde de elimizi taşın altına koymaktan da geri durmayacağımızı bildirmek isterim. Bunun içinde gece gündüz çalışıp genel başkanımız Fatih Erbakan’a layık olmaya çalışacağız inşallah.
Bu sorunları aşacak projeleriniz var mı?
Tabii ki bu çalışmaların sadece söylemle değil eylemler ve projelerle gerçekleşeceğinin Elhamdülillah bilincindeyiz ve bunun için mikro ve makro projelerimiz olacaktır inşallah. Hızlı bir şekilde aksiyon alıp halkımızı bulunmuş olduğu dar boğazdan kurtarmanın mücadelesini vereceğiz. Halkımızın bir nebze olsun, refah içinde yaşamasını sağlamak için belediye adına ne yapılması gerekiyorsa hakkı ile yapacağımıza, özlenen milli görüş belediyeciliğini yeniden getireceğimize halkımız emin olabilir. Yakın tarihimizde bunu biz yaptık yine biz yapacağız çünkü tarih tekerrürden ibarettir ve bu sefer halkımızın refahı için tekerrür edecektir.
Vatandaşlar ile bir araya geldiğinizde ne konuşuyorsunuz?
Vatandaşlar ile bir araya geldiğimizde gerçekten çok samimi sohbetler gerçekleşiyor vatandaşımız bizi kendi evlatları gibi görüp bağırlarına basıyorlar yeter ki biz onlara gidelim çok samimi davranışlar sergiliyorlar zaten artık kendileri de yapmacık samimiyetsiz ziyaretlerden sıkılmışlar sadece seçim zamanı hatırlanmak istemiyorlar samimi sohbetleri özlemişler. Bizim her hafta bir mahalleye Kocasinan teşkilatı olarak ziyaretimiz oluyor. Vatandaşla bir araya gelip hasbihal ediyoruz inanın bazı bölgeler o kadar ötekileştirilmiş ki samimi bir sohbetle bütün dertlerini anlatıyorlar aslında istedikleri fazla bir şey değil sadece ADALET. Esnaf ziyaretlerimizde YRP ve genel başkanımız Dr. Fatih Erbakan’a müthiş bir teveccühün olduğunu görüyoruz. Hatta bir seferinde Argıncık bölgesinde esnaf ziyaretindeyken bir esnaf abimiz üyelik için siz gelmeseydiniz ben parti binanıza gelecektim demişti, tabii ki bu tarz söylemlerle karşılaştığımız zaman moralimiz yükseliyor daha çok gayret ediyoruz ve biliyoruz ki halk bizi bekliyor, teşkilat olarak bize düşen daha çok koşturmak, daha çok sahalarda halkla iç içe olmaktır.
Vatandaşın talepleri neler?
Vatandaşımız talepten ziyade serzenişte bulunuyor en çok duyduğumuz ise Adaletsizlik
Kocasinan bölgesinin üvey evlat gibi görüldüğünü seçime 3-4 ay kala gözlerine sokulurcasına asfalt çalışmasından yeşil alan açılmasından sadece seçim zamanı hatırlanmaktan aşırı derecede rahatsızlar. Duyduğum cümle tam da şöyle Belediyede iş bitirmek istiyorsan kesinlikle bir tanıdık aracılığıyla birini bulman gerekiyor yoksa iş yaptırmak çok zor seksen ve doksanların başında olduğu gibi. Bu konuda benimde tek bir sorum olacak NEDEN ?
Kısacası bizim Anadolu halkı aşırı talep kar değil azla mutlu olmayı yetinmeyi biliyor ve maalesef bunun farkında olan yöneticilerimiz hep ikinci plana atıyor ve hep öteliyorlar. Artık böyle olmayacak adil düzen herkes için olacak belediyenin tüm imkanlarından bütün vatandaşımız eşit derecede faydalanacak zengine ne kadar hizmet varsa fakire de aynı hizmet sunulacak ki Milli görüş belediyeciliğinin bir anlamı olsun.
Son olarak neler söylersiniz?
Cümlelerimi şu sözlerle bitirmek istiyorum; Elbette ki belediyecilik yapacağız vatandaşın refahı için elimizi, gövdemizle birlikte taşın altına koyacağız. Bir yola çıktık sonuna kadar mücadele edeceğiz ve tabii ki öncellikli hizmetlerimizde olacak. Ama acil olarak genel başkanımızın sıklıkla bahsettiği, hatırlattığı ‘’KAYIP NESİL’’ üzerinde yoğunlaşacağız; Birinci ve en başlıca projemiz olacaktır inşallah. Tarihinden uzak benliğinden uzak bir nesil ne kendi yaşadığı toprağa nede ülkemize bir fayda sağlayabilir. Adım adım gençlerimizle irtibata geçeceğiz gerekirse kapı kapı gezip farkındalık oluşturacağız, eğitiminde başarılı çocuklarımızı bulup ellerinden tutacağız ihtiyacı olana üniversiteden mezun olana kadar belediyeden burs bağlayacağız. Daha sonra ise gerek belediyede gerek diğer resmi kademelerde görev almaları için elimizden geleni yapacağız. Düşünsenize milli şuur ve inançla yetişen bir genç devletin hangi kurum ve kademesine koyarsanız orası ihya olacaktır ve bu gençler yarın belediyeyi sonra ülkeyi hatta dünyayı yöneteceklerdir bir nesli kurtarmak geleceğimizi kurtarmak demektir yeter ki gerekli yatırım ve desteği verelim bu milletin içinden ne cevherler çıkacaktır…