Yolcu otobüslerinde hız takip dönemi, ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları’ haftası, EDDMİB’ten 2 milyar dolarlık teşekkür

ŞEHİRLER ARASI YOLCU OTOBÜSLERİNDE HIZ TAKİP DÖNEMİ BAŞLIYOR!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Şehirler arası yolcu taşımacılığı faaliyetlerinde kullanılan otobüslerde araç takip cihazı takma zorunluluğu olacak, taşıtların konum, tarih ve saat bilgileri 2 dakikalık periyotlar halinde Bakanlığımızın ‘Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi’ne (U-ETDS) elektronik ortamda iletilecek.” dedi.

Bakan Uraloğlu yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de yolcu taşımacılığı alanında en fazla tercih edilen şehirler arası otobüslerde yeni döneme geçildiğini bildirdi. Uraloğlu, “Son dönemde maalesef karıştıkları kazalarla gündeme gelen ve şehirler arası yolcu taşımacılığı faaliyetlerinde kullanılan otobüslerde araç takip cihazı takacak ve bu bilgileri anlık olarak Bakanlığımıza bağlı Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğümüzle paylaşacak. 2024 yılı itibarı ile bu uygulamaya başlıyoruz” açıklamasında bulundu.

TAŞITLARIN KONUM BİLGİLERİ 2 DAKİKALIK PERİYOTLARLA BAKANLIĞA BİLDİRİLECEK

Uygulamanın, Karayolu Taşıma Yönetmeliği çerçevesinde yolcu taşımacılığı faaliyeti gösteren taşıtlar için 1 Ocak 2024 yılında yürürlüğe gireceğini belirten Bakan Uraloğlu, “Bu uygulama ile taşıtların konum, tarih ve saat bilgileri 2 dakikalık periyotlar halinde Bakanlığımızın ‘Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi’ne (U-ETDS) elektronik ortamda iletilecek ve taşıtların etkin bir şekilde takip edilebilmesi sağlanacak” ifadelerine yer verdi.

ARAÇ TAKİP BİLGİLERİNİN İLETİLMESİ İÇİN U-ETDS SİSTEMİ HAZIR

Yolcu taşımacılığında şoför ve yolcu bilgilerinin Bakanlığımızın U-ETDS sistemine elektronik olarak iletildiğini belirten Uraloğlu, “Araç takip bilgilerinin de aynı sisteme iletilmesiyle ilgili tüm hazırlıklar tamamlandı, taşımacı firmalarla gerekli koordinasyon sağlandı, konu hakkında araç takip hizmeti veren firmaların sistemleri üzerinden araç takip bilgileri elektronik olarak Bakanlığımıza iletilecek. Plaka üzerinden tüm sorgulama ve eşleştirme işlemleri Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi (U-ETDS) üzerinden yapılacak” dedi. Şehirler arası yolcu taşımacılığı faaliyetlerinde kullanılan otobüslerde araç takip cihazı takma zorunluluğu olacağını da kaydetti.

BİLDİRİLECEK ARAÇ TAKİP BİLGİLERİ KARAYOLU TAŞIMACILIĞINDA DÜZENİN SAĞLANMASI İÇİN BİRÇOK ALANDA KULLANILACAK

Bakan Uraloğlu, U-ETDS sistemine bildirilecek Araç Takip Bilgilerinin, korsan ve usulsüz taşımacılığın engellenmesi, taşımacı firmaların rekabetçi, sürdürülebilir ve adil bir yapıda faaliyetlerine devam etmelerinin sağlanması, vatandaşların herhangi bir mağduriyet yaşamadan güvenli ve huzurlu bir şekilde seyahat etmelerinin sağlanması, yolcuların uygun olmayan yerlerde araçlara bindirilmesi veya araçlardan indirilmesinin engellenmesi, izin verilen güzergah dışına çıkan araçların tespiti ve taşıma verimliliğinin sağlanması amacıyla kullanılacağını belirterek, “Sistem sayesinde mevcut düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanması ve takip edilmesi için bu bilgiler Bakanlığımız tarafından kullanılacak” dedi.

UYGULAMA; TAŞIMA, TRAFİK VE SÜRÜŞ GÜVENLİĞİNE KATKI SAĞLAYACAK

Bakan Uraloğlu uygulama sayesinde, Türkiye’de karayoluyla gerçekleştirilen yolcu taşımacılığında taşıma ve trafik güvenliğinin arttırılmasını da amaçladıklarını ifade etti. Uraloğlu ayrıca, “Karayolu yolcu taşıma hatlarında ve güzergahlarında gerekli planlamaların yapılmasına doğrudan etkisi olacağı gibi, doğal afet, kaza veya buna benzer yaşanabilecek olumsuz diğer durumlar için bu bilgilerin etkin bir şekilde kullanılacağını öngörüyoruz” açıklamasında bulundu. Bakan Uraloğlu, kurallara uyulmaması durumunda da firmalara gerekli uyarıların ve yaptırımların da uygulanacağının bilgisini verdi.

BAKANLIK OLARAK SEKTÖRÜN SORUNLARINI DİNLİYORUZ, ÇÖZÜM ARIYORUZ

Bakan Uraloğlu, 7 Aralık’ta, Bakanlığın ev sahipliğinde, ‘Ülkemizdeki Yolcu Taşımacılığı Faaliyetlerinin Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı’nı gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Çalıştaya başta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF), Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TURSAB), Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) ve Tüm Otobüsçüler Federasyonu (TOF) olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu ve yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunan firmanın katıldığını belirten Uraloğlu, şehirler arası olarak gerçekleştirilen yolcu taşımacılığında genel anlamda sahada yaşanılan sorunlar ve bu sorunların çözümü için ne yapılması gerektiğinin konuşulduğunu ifade etti.

Yolcu taşımacılığı sektöründe farklı kurumları ilgilendiren birçok husus olduğunu saptadıklarını da kaydeden Bakan Uraloğlu, “Bu konuda ‘Yolcu Taşımacılığı Koordinasyon Kurulu’nun kurulması sektörden gelen başlıca taleplerin arasında yer almıştır” dedi.

KORSAN TAŞIMACILIĞIN ENGELLENMESİ İÇİN ETKİN DENETİM

Çalıştayda korsan taşımacılık faaliyetlerinin engellenmesi için de etkin denetim mekanizmalarının kurulması yönünde Bakanlığa talepler iletildiğini ifade eden Uraloğlu, “Gerek karayolu taşımacılarımız gerekse de hizmet alan yolcularımızın, bu hizmetleri en iyi şekilde verebilmesi ve hizmetten yararlanabilmesi için Bakanlığımızca da her türlü tedbirin alınacağı ve gerekmesi halinde mevzuat düzenlemelerinin yapılacağı hususu yapılan çalıştayda tüm paydaşlara iletildi” değerlendirmesinde bulundu.

‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları’ haftası

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Tutum, Yatırım ve Türk Malları haftası ile ilgili yaptığı görüntülü basın açıklamasında “Yerli ürün tüketiminde bilincin artırılması, tutumlu olmanın ve ülkemizde yetiştirilen ürünlerin tüm halka tanıtılması amacıyla 1946 yılından bu yana kutlanan ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları’ haftası son yıllarda değeri ölçüsünde kutlanmıyor” dedi.

 “Yerli malı haftası bize ithal ürünler yerine eşsiz coğrafyamızda yetişen kendi ürettiğimiz ürünlerimizi tanımamızı ve tasarrufun önemini hatırlatıyor” diyen Bayraktar açıklamasına şöyle devam etti:

“Yerli malının önemi tüm dünyada giderek artan gıda milliyetçiliğiyle kendisini gösteriyor. Geçmiş yıllarda üretmenin, ülkemizde üretileni tüketmenin, ürettiğini tüm dünyaya tanıtmanın önemi yerli malı haftasında daha fazla vurgulanıyordu.

Bugün ise dünyada ülkeler gıda milliyetçiliğine vurgu yapar hale geldi.

Gıda ve tarım ürünlerinin stratejik önemi tüm dünyada artarken, gıdaya erişim gün geçtikçe zorlaşıyor. Birleşmiş Milletler, 2022 yılında dünya üzerinde yaklaşık 783 milyon insanın açlıkla mücadele ettiği açıkladı.

Küresel ısınma kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle 2050 yılında tahıl fiyatlarında yüzde 29’a varan oranda artış yaşanmasının muhtemel olduğu ve bu durumda dünya üzerindeki milyonlarca kişinin daha açlık riskiyle karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor. Dünyada açlıkla mücadele devam ettiği halde ne yazık ki açlık çeken ve yetersiz beslenen insan sayısı azalmıyor.

Açlığı yok edemediğimiz gerçeğinin yanı sıra bir tarafta da gıda kayıpları ve gıda israfıyla karşı karşıyayız.

Dünya çapında tüketicilere sunulan gıdanın yaklaşık yüzde 17’sine tekabül eden 1 milyar ton gıda çöpe atılıyor.  Dünyada son dönemde yaşanan salgın, iklim değişikliği, savaşlar ve yarattığı ekonomik krizler gıda üretimiyle fiyatlar üzerinde olumsuz etki yarattı.

Bu süreçte kendini gösteren gıda milliyetçiliği, ülkelerin ihracat yasakları getirerek gıda stoklamalarına neden oldu. İklim değişikliğinin getirdiği belirsizlikler, ülkeler arası bitmek bilmeyen savaşlar önümüzdeki süreçte gıda üretimi ve tarım sektörünün önemini daha fazla koruyacağını gösteriyor.”

 “Dünyada 19 tarım ürününün üretiminde ilk dörtteyiz”

“Ülkemiz dünyada, sebze, meyve başta olmak üzere hem çok sayıda tarım ürününde ilk sıralarda yer alıyor, hem de ürün çeşitliliğiyle öne çıkıyor.

Türkiye, fındık, kiraz, incir, kayısı ve ayva üretiminde dünyada birinci, elma, Antep fıstığı, karpuz, kavun, salatalık, keçiboynuzu üretiminde dünyada ikinci, mandalina, çilek, armut, vişne üretiminde dünyada üçüncü sıradadır. Daha birçok üründe dünya üretiminde ilk 10’dadır. Fındık, kuru kayısı, kuru incir ve nohut ihracatında dünyada lider konumdayız.

Taze kayısı, mandalina ve ayva ihracatında dünya ikincisi, limon, mercimek ve kiraz ihracatında üçüncüsüyüz.

Ülkemizin 2023 yılı itibarıyla bal, et ürünleri, süt ürünleri, meyve, sebze, mantar, peynir, tütün, tereyağı dahil katı ve sıvı yağlar kategorilerinde toplam 452 coğrafi işaretli tarım ürünü vardır. Bu ürünlerden 15 tarım ürünü AB coğrafi işaret tescili aldı.

AB’den coğrafi tescil almış son iki ürün ise Ayaş domatesi ve Ezine peyniridir. Üreticinin ürettiği ürüne değer katmak, dünyaya tanıtımını yapmak, ülke markası yaratmak adına coğrafi tescilli ürün sayısının artması önemlidir.”

 “2023 ilk 10 ayda 20,4 milyar dolar tarım ve gıda ithalatı gerçekleşti”

“Tarımsal ürün üretimi ve çeşitliliği bakımından avantajlı bir ülke olan Türkiye’nin tarım ve gıda ürünleri ithalatı, ihracatından fazla artıyor. 2020 yılının ilk 10 ayında 12,1 milyar dolar tarım ve gıda ürünü ithalatı yapılırken 2023 yılının aynı döneminde ithalat 20,4 milyar dolara yükseldi. Son üç yıllık dönemde tarım ürünleri ihracatı yüzde 50 oranında artarken ithalat yüzde 68,2 oranında arttı.

Üretim açığımız olan ürünlerde destek ve teşvikler artırılarak yerli üretim artırılmalı, yerli malı kullanılmalıdır.

Okullarda çocuklara yerli ürünlerin tüketiminin önemi öğretilmeli, tutumlu ve tasarruflu olma bilinci aşılanmalıdır.

İthal ürünlere olan ilgilinin yerli ürünlerimize duyulması için bilgilendirme ve tanıtım çalışmaları yapılmalı ve yerli malların görünürlüğü artırılmalıdır.

Ülke olarak milli bir bilinçle hareket etmeliyiz. Bu bilinçle vatandaşlarımız ne kadar çok yerli ürün kullanırsa, taleple birlikte üretimimiz artar ve ithal ürünlere olan ihtiyaç azalır.

Çiftçilerimiz gece gündüz demeden çalışıyor ve üretiyorlar. Bu ürünler kendi milli servetimiz, yerli ürünlerimizdir. Halkımız bu ürünleri gönül rahatlığıyla alıp tüketmeli ve yerli ürünlerimize sahip çıkmalıdır.”

EDDMİB’ten 2 milyar dolarlık teşekkür

Yıllık 2,5 milyar doları aşan ihracat performansıyla Ege İhracatçı Birlikleri’nin ihracatında 6 yıldır zirveye demir atan Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği 2022 yılında gerçekleştirdiği 2 milyar 564 milyon dolarlık ihracatın yüzde 78’ini gerçekleştiren 35 üyesi için “Demir ve Demirdışı Metaller İhracatının Yıldızları Ödül Töreni” düzenledi.

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği üyeleri arasında ihracatın zirvesinde Kocaer Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş. yer alırken, ikinci firma Başak Metal Ticaret ve Sanayi A.Ş., üçüncü firma Kardemir Dış Ticaret Anonim Şirketi şeklinde sıralandı.

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan, 2022 yılında ihracatlarını 2021 yılına göre yüzde 15 artırarak 2 milyar 564 milyon dolara ulaştıklarını dile getirdi. Ertan, “Ödül verdiğimiz 35 üyemiz 2022 yılında Türkiye’ye 2 milyar $ döviz kazandırdı. Kendilerine teşekkür ediyoruz” dedi. 

 2023 yılında mevcudumuzu koruduk

 2023 yılı Ocak-Kasım döneminde 2,3 milyar dolar ihracat yaptıkları bilgisini paylaşan Ertan, “2023 yılını 2022 yılı ile aynı seviyelerde tamamlayacağımızı öngörüyoruz. Küresel ve bölgesel olarak yaşanan pek çok zorluğa rağmen sektördeki tecrübemiz ve bölgemize özel ürün gruplarındaki rekabetçi gücümüz sayesinde Türk çelik ve demirdışı metaller sektörlerinde son iki yılda 2021 yılı sonuna kıyasla 12 milyar dolarlık ihracat kaybı yaşamamıza rağmen Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği olarak 2023 yılı ihracat performansında pozitif ayrışmış durumdayız” dedi. 

Katma değerli ürün yatırımı için finansman, rekabetçilik için enerji fiyatlarında indirim istiyoruz

 Konuşmasında 2023 yılında yaşanan küresel olumsuzluklara değinen Başkan Ertan sözlerini şöyle sürdürdü; “Rusya-Ukrayna ve İsrail-Filistin savaşları, küresel yüksek enflasyon, faiz oranları, küresel çapta demir çelik talebinin düşmesi, inşaat sektörünün yavaşlaması ve korumacı önlemler sebebi ile en büyük ihracat pazarlarımız olan AB ve ABD pazarında bir süredir zorluk yaşamaktayız. İlaveten iç piyasada enerji maliyetlerinin rakiplerimiz AB, Orta Doğu ve Uzak Doğuya kıyasla çok daha yüksek seviyede olması ve insan kaynağı maliyetlerinin artması sebebi ile de ihracatçılarımız rekabet avantajlarını kaybetmektedir. Üretimimizin yüzde 70’i ithal hammaddeye dayandığını için döviz ihtiyacımız süreklilik arz etmektedir. Buradan da anlaşılmaktadır ki, küresel piyasada rekabet gücümüzü arttıracak, katma değerli ürünleri ön plana çıkaracak yatırımların yapılabilmesi için kredi ve finansman kaynaklarına sektör olarak her zamankinden fazla ihtiyaç duymaktayız. Ayrıca enerji yoğun kullanan bir sektör olarak enerji maliyetlerimizin rekabetçiliğimizi koruyacak şekilde düzenlenmesini talep ediyoruz.”

 Yeşil mutabakata hazırlanıyoruz

 İklim değişikliğinin önüne geçmek için Avrupa Birliği’nin ortaya koyduğu Avrupa Yeşil Mutabakatına hazırlık için yaptıkları çalışmalardan da söz eden Ertan sözlerini şöyle sürdürdü; “1 Ekim 2023 tarihinde geçiş dönemi başlayan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının sektörümüz firmalarına ek yükümlülük ve maliyetler getirmesi bekleniyor. Birlik olarak, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ve karbonsuzlaşma konusuna sektörümüzün en hızlı şekilde uyum sağlayabilmesi için gelişmeleri yakından takip ediyor ve çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmalardan biri olan ve 2021 yılından beri sürdürmekte olduğumuz “Demir ve Demirdışı Metaller Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi” başlıklı URGE projemiz ile firmalarımızın sürdürülebilirlik kapasitelerinin arttırılmasına katkıda bulunmaya devam ediyoruz.”

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği üyeleri arasında 2022 yılındaki ihracat performanslarına göre ödül alan firmaların yanı sıra 6 kategoride şampiyonlar ödüllendirildi

KOCAER ÇELİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ genel kategori yanında, Demir Çelik Profil İhracatı kategorisinde de birinci olarak çifte ödül kazanırken, Diğer Demir Çelik Ürünleri İhracatı Şampiyonu kategorisinde NORM CİVATA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ödülün sahibi oldu.

Demir Çelik Çubuk ve Yuvarlak Ürün İhracatı kategorisinin birincisi İZMİR DEMİR ÇELİK SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ olurken, Alaşımlı ve kaliteli Çelik İhracat Şampiyonu olarak ÖZKAN DEMİR ÇELİK A.Ş. ödüllendirildi.

Genel kategoride ikinci sıranın sahibi BAŞAK METAL TİC.VE SAN.A.Ş. Bakır Ürünleri İhracatı Şampiyonu oldu. Alüminyum Ürünleri İhracatı Şampiyonluğunu da ALKOR ALÜMİNYUM ENERJİ İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ kazandı.

Demir ve Demirdışı Metaller Sektörüne uzun yıllar hizmet veren Adnan Yıldırım, Ahmet Arlı, Fettah Güventürk, Halil Şahin, Hasan Çelebioğlu, Sönmez Tezcan ve Necati Özsoy’a da sektöre katkıları nedeniyle Onur Ödülü verildi.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

KAYSERİ DEVELİ OVASI SOL SAHİL SULAMALARI İKMALİ 3. KISIM (DOĞU HATTI) ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR

Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak, toplulaştırma …


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/swtdavut/public_html/wp-includes/functions.php on line 5427