VİZE ALAMADIĞIMIZ ÜLKELERDEN ÇÖP YAĞIYOR: HER GÜN 150 KAMYON PLASTİK ATIK, RESMEN CİNAYETE TEŞEBBÜS!

Zafer Partisi Çevre, Şehir ve Kültür Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mimar Esmaül Hüsna Aslan, plastik atık ithalatında zirveye yerleşen Türkiye’nin geleceğini bekleyen tehlikeleri açıkladı, korkutucu rakamları hatırlattı.

BEŞ YILDIR ATIK İTHALATINDA ZİRVEDEYİZ: TOPRAKTAKİ KANSEROJEN MADDE MİKTARI 400 BİN KAT ARTTI!

2004’ten bu yana plastik atık ithalatının 196 kat arttığını belirten Aslan, “Atık ithalatında son beş yıldır birinciyiz. İkinci Malezya, üçüncü Endonezya. 2018’de Çin’in plastik ithalatını yasaklamasının ardından ne yazık ki iktidarın sürdürdüğü yanlış politikalar her geçen yıl artan miktarda plastik atık ithal etmemize neden oldu. Avrupa’nın ‘çöpçüsü’ olmakta ısrar ederken topraklarımıza ve havamıza kanseri işledik. Türkiye’de toprakta rapor edilen en yüksek toksit düzeye ulaştık. İthal plastik çöpler nedeniyle topraktaki kanserojen madde miktarı normalin 400 bin katına çıktı. Bu maddeler çocukların kemiklerinde birikiyor ve büyüme ile gelişmeyi bozuyor. İktidarın atık sevdası vatandaşımızı ömrünü kısaltıyor ” dedi.

HEDEF “YAŞANAMAYACAK BİR TÜRKİYE” Mİ?

Eurostat verilerine göre Türkiye, yalnızca Avrupa’dan 315 bin ton plastik atık ithal ederek birinci sırada yer aldı. İngiltere, Almanya ve Belçika başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinden gelen bu atıkların yanı sıra İsrail’den de 11 bin tondan fazla plastik atığın Türkiye’ye gönderildi.

İngiltere: 140.907 ton

Almanya: 87.109 ton,

Belçika: 74.141 ton,

İtalya: 41.580 ton,

Hollanda: 27.564 ton plastik atığı Türkiye’ye gönderdi.

İthal edilen plastiklerin yüzde 40 ile yüzde 60’ı “atığın atığı” olarak topraklarımıza bırakılıyor ve bu plastiklerin geri dönüştürülme ya da başka bir şekilde değerlendirilme ihtimali yok diyen Aslan, “Bugüne kadar yaşadığımız çevre ve sağlık sorunları yarın karşımıza katlanarak çıkacak. İthalatın bugün durması durumunda bile yüzlerce yıl topraklarımızdan silinemeyecek bir felaket ile karşı karşıyayız. Türkiye’de ayyuka çıkan yasadışı atık bertarafı ve atık ticaretine rağmen bu konuda bilinen hiçbir yasal soruşturma açılmaması ve herhangi bir kişi veya şirkete yönelik suçlama yapılmadı. Kimler yasadışı şekilde plastik atıkları ‘dönüştürüyor’? Yasadışı yakma işlemlerini kimler yapıyor? Kamuoyuna bu yönde bir hesap verilmelidir! Geri dönülmesi mümkün olmayan izler bırakan bu politikanın sorumluları cezasız kalmamalıdır. Sorumlular en ağır şekilde cezalandırılmalı sistemde hiçbir açık bırakılmamalıdır” sözlerine uyarıda bulundu ve çözüme çağırdı.

DOLAYLI BİR “CİNAYETE TEŞEBBÜS”

Plastik atık ithalatının derhal yasaklanması gerektiğinin altını çizen Esmaül Hüsna Aslan acil eylem planı hazırlanması çağrısında bulundu, şu ifadeleri kullandı: “ Plastik atıkların yalnızca yüzde 9’u dönüştürülebiliyor. Plastik kullanımını azaltmak adına market poşetlerinin ücretli hale getirildiği Türkiye’de ithal edilen plastik atıkların yüzde 91’i dönüştürülemiyor, kullanılamıyor. Ancak yasadışı bir şekilde yakılıyor ya da doğaya terk ediliyor. İşte iktidarın ‘çevreyi koruma’ anlayışı ancak vatandaşa ödeme yaptırmak olunca aklına geliyor. Çevre politikaları adına gerçek bir eylem planı sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin de katkılarıyla hazırlanmalıdır. Geri dönüşüm alanlarına indirilmeden doğrudan doğaya bırakılan atıkların yerleri tespit edilmeli ve temizlik kampanyaları düzenlenmelidir. Plastiklerin toprakta kaybolmasını beklemek ve kıyamete seyirci kalmak dolaylı olarak cinayete teşebbüs olarak adlandırılmalıdır. Küresel Plastik Anlaşması bir an önce imzalanmalıdır. 2021’de yaptıkları gibi ‘sözde’ yasaklarla milletimizi kandırmalarına müsaade etmeyeceğiz. Kimlikli, kimliksiz plastik atık ithalatının karşısındayız ve tamamen durdurulması dışında hiçbir seçeneği kabul etmiyoruz.

TÜM KÖTÜLÜKLERDE ZİRVEDE OLMAK BİR POLİTİKA MI?

“Ekolojik dengeyi ve halk sağlığını tehlikeye atarak günlük 150 kamyon plastik atık alan, OECD ülkeleri arasında en fazla plastik alan ülke olan Türkiye’nin tek birinciliği bu değil” diyen Aslan, gıda enflasyonunda OECD ülkeleri arasında Türkiye’nin birinci, adalet güveni endeksinde ise sondan ikinci, yoksulluğun önlenmesinde 41 ülke arasında 31. sırada, adil eğitim fırsatlarında ise sonuncu sırada olduğunu hatırlattı.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Emeklilerden, CHP ve Zafer Partisinden emekliye zam tepkisi

CHP KAYSERİ İL BAŞKANI KESKİN’DEN SERT TEPKİ: “ İKTİDAR EMEKLİYİ GÖZDEN ÇIKARDI! BU İKTİDARA ‘GÜLE …