… ÜMİTVAR MIYIZ?

Mustafa TEMİZER    

“Yıllardır siyaseti takip eden biri olarak siyasetten pek ümit var olduğum söylenemez.

“Siyaset toplum için mi, siyasetçiler için mi?” sorusu önemli bir soru. Ülkede vicdanlı hiç kimse siyasetin “Toplum ” için yapıldığını söyleyemez.

Politik argümanların içinde son yıllarda ayağı yere basan, toplumu önceleyen, içinde ahlâkı ve adaleti barındıran tanınır bir parti ve politik figür görmedim.

Toplumla adeta, “kendi lehlerine, toplumun aleyhine sözleşme ” yapmış olmanın rahatlığı ve aymazlığı var; şımarmış, şımartılmış haylaz bir çocuk gibi kurallara uymayan, hesap vermeyen, pohpohlanmış etki ve yetki sahibi siyasetçiler tarafından üçüncü dünya ülkelerin standartlarına düştük. Ümit var olmak için kendimizi zorlasak da, kaybolan umudumuzu rehabilite edecek bir yapı göremedik.

Uzun yıllardır bu umutsuzluk çatalında kıvranıp duruyoruz. Son 1 yılı hileli politik manevralarla geçirdik. Söylemlerin içinde “adalet” aradık, ” ahlâk” aradık umutsuzca…

Tüm beklentilerimiz rüzgârın önündeki kuru yaprak gibi savruldu gitti.

Dizlerimizin bağıyla birlikte yüreğimizin bağıda çözüldü. Yıkıldık yıkılmamamız gereken yerde. Belki yorgunduk, belki çok beklemiştik gelmeyecek olanı, belki de tüm kapıların kapanması gerekti ki yeni bir kapı açılsın. Yeni bir ümit kapısı…

Evet… Bizi, gençliği, milleti hamasetle aldatmayan, ahlaklı ve adaletli bir yönetim anlayışına sahip “erdemliler harekatı”nı temsil eden bir yapı…

Pazar günü Millet Partisi Genel Başkanı Sayın Cuma Nacar beyin davetine icabet için Ankara’da partinin genel merkezindeydim.

Genç, dinamik, entelektüel bir zihne sahip Sayın Genel Başkanı ve çalışma arkadaşlarını dinledim. Uzun saatler sayın başkan yorulmadan yeni bir medeniyet ve yönetim anlayışını anlattı, not alarak dinledim. Heyecanlandım, sevindim, ümidim arttı.

Sayın Cuma Nacar Bey “olay” lara takılmadan “olgu” larla konuşan, sorunu konuşmaktan ziyade çözüm odaklı düşünen münevver bir insan. Türk siyaseti bu kadar birikimli, kaliteli, dürüst ve idealist bir siyasetçiyi kaldırabilir mi bilmem, ama çalışma arkadaşlarının heyecanını ve birikimini görünce tüm karamsarlığım gitti.

Millet Partilileri tanıyınca, siyasetle arama acımasızca çizdiğim sınır için kendime hayıflandım diyebilirim. Son seçimde “adalet” vurgusu ile kampanya yürüten tek parti olma şerefi bu camiaya ait.

Ülkede bu kadar kibar, edepli, ahlaklı ve birikimli bir camia görmedim. Bundan sonra Millet Partisi sevenleri için sık olmasa da arada bir yazı yazacağım.

Sayın Genel Başkanı Cuma Nacar beye ve arkadaşlarına misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum.

Ne güzel bir topluluk.. Ne güzel bir parti… Ne güzel bir arkadaşlık…

Herkesin Millet Partilileri tanıması için elimden geleni yapacağım.

Tüm arkadaşlara başarılar diliyorum. Fatih Mehmet Turan”

 Evet, Fatih Mehmet Turhan Bey Millet Partisi’nin “Her zaman ADALET, her yerde ADALET herkes için ADALET” anlayışı ile Türk siyasetinin kutup yıldızı, milletimiz için bir ümit olduğunu tespit etmiş.

Millet Partisini tanımak, milletimizin yücelmesi, ülkemizin gelişip kalkınması, ülkemizde ve dünyada barış ve adaletin sağlanmasına yönelik ortaya koydukları;

İnsan hak ve hürriyetlerine dayalı HUKUK DEVLETİ.

Millî iradenin önündeki engellerin kalktığı DEMOKRASİ.

Din düşmanlığı gibi din istismarının da bittiği LAİKLİK.

Fakirlik ve çaresizliğin tarihe gömüldüğü herkesin sosyal adalet şemsiyesine alındığı KERİM DEVLET.                                                                                                                                                                       Bilim, hikmet ve erdemle donatılan, sorun üretmeyen, çözüm üreten BİLGE DEVLET ve BİLİM TOPLUMU.                                                                                                                                                                  Büyüyen, gelişen, zengin, mutlu, muktedir ve insanlığın yeni barış medeniyeti İslam Rönesansı’nı (İslam’ın yeniden dirilişi) yöneten MUHTEŞEM TÜRKİYE projesinin gerçekleşmesi için maddi manevi destek sağlamak her vatanseverin görevidir.

Zira; ”İştirak etmediğimiz, çilesine katlanmadığımız bir kurtuluş mümkün değildir.”

Milletimizin ve yöneticilerimizin uyanması, iştirak edilmeyen çilesine katlanılmayan bir kurtuluşun mümkün olmayacağı anlayışı ile basiretle hareket etmesi (Yanılmadan gerçekleri görebilmesi, gelecekle ilgili sezgi, uyanıklık, anlayış, kavrayış ve vizyon sahibi olması) dilek temenni ve duasıyla…

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

“ÜÇÜNCÜ KILIÇ, İZMİR’İN KURTULUŞU VE YÜZBAŞI ŞERAFETTİN”

Hilmi ÖZDEN GİRİŞ Türk gençlerinin mutlaka okuması gereken belgesel bir eseri bu yazımda tanıtmak istiyorum. …


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/swtdavut/public_html/wp-includes/functions.php on line 5427