Politika

Ümit Özer’den MHP’ye: Sürekli gerginlik dilini kullanarak siyasete ayar vermekten vazgeçin

Cumhuriyet halk partisi Kayseri il başkanı Ümit Özer, MHP’yi ve ülkücüleri sürekli gerginlik dilini kullanmaları ve siyasete ayar vermekten vazgeçmeye çağırdı. Özer ‘Halkın gözünden düşüyorsunuz, ama ne hikmetse ortağınızla birlikte hala “uçtuğunuzu” zannediyorsunuz! Tavsiyemiz ortağınızı ikna edip, bundan önceki dönemlerde yaptığınız gibi “seçim çağrısı geleneğinizi” sürdürmenizdir. Yani size yakışanı yapmanızdır!’ dedi.

Ümit ÖEzer, ülkücüleri şöyle eleştirdi.

“Ülkücü hareket uluslararası bir gücün ve komplonun bir projesiymiş. Ülkücüler de o komplonun piyonuymuş diyenlerin, TC ibaresine Bölücülük ve fitne diyenlerin. Milliyetçiliğin her türlüsünü ayaklar altına aldık diyenlerin. Milliyetçilik slogan atmak, çeşitli sembollerle tezahüratta bulunmak, hoşgörüsüzlüğü bir ideoloji olarak dayatmak hiç değildir diyenlerin. Milliyetçilik şeytandan diyenlerin. Milliyetçilik kafatasçılık diyenlerin. Atatürk’ün adını silmeye çalışanların. Atatürk’ün adını hutbede anmayanların. Atatürk’e hakaret eden feslileri, fessizleri yerelde, genelde el üstünde tutanların. Milli mücadele kahramanlarına “Ayyaş” diyenlerin ve daha yakın zamanda Atatürk’e, Cumhuriyet’e alerjisi olanların Bakan yapılmasına dahi sessiz kalıp, bu zihniyet sahipleriyle bir arada olup, onlarla yol yürüyenler, geçmişteki eylem ve söylemleri unutup, onların hamiliğini yapanlar, bize siyaset, hukuk, milliyetçilik dersi vermeye kalkışmasın! Terör örgütü mensubu Osman Öcalan, TRT’ye çıkarılırken, ortaklarına toz kondurmayanların. Sessizliğe bürünenlerin. Terörist Abdullah Öcalan’ın, İstanbul seçimlerine yönelik sözde mesajlarını dillendirip, seçim rantı için “Terörist başı anlaşılan odur ki, HDP’ nin istismarına müdahale etmek, hatta önüne geçmek maksadıyla tarafsızlık çağrısı yapmıştır” şeklinde açıklama yapanları, yani yerine ve zamanına göre şekil alanları bu millet gördü.”

CHP Kayseri il başkanı Ümit Özer, aynaya bakmayıp, sürekli sağı solu “ikaz etme” yarışına girenlere de şöyle seslendi.

“Düşüyorsunuz! Halk gerçeklerinden uzak siyasetinizin sonucu her geçen gün daha da düşüyorsunuz. Halkın gözünden düşüyorsunuz, ama ne hikmetse ortağınızla birlikte hala uçtuğunuzu zannediyorsunuz! Tavsiyemiz ortağınızı ikna edip, bundan önceki dönemlerde yaptığınız gibi “seçim çağrısı geleneğinizi” sürdürmenizdir. Yani size yakışanı yapmanızdır! Hali hazırda “uçarken” bunu yapmanız, hem sizin hem de ortağınızın yararınadır.  O zaman kim tepetaklak düşüyor, kim acı gerçekle karşı karşıya kalıyor bu da ortaya çıkacaktır. Çünkü halkımız gerçekleri görüyor ve her şeyin farkında.Bu toplumdan uzak, halkın gerçeklerinden bihaber, hem yakındaki feryatları hem de uzaktaki feryatları göremeyecek kadar hipermetrop ve miyop haliniz, vatandaşın isyanına duyarsızlaşan, sarayı saraydan ve saray sevdalılarından daha fazla savunan bu durumunuz neticesinde kimin bu ülkeye, vatandaşa ihanet ettiği, halkın geleceğinden çok, koltuk ve kişilerin geleceğini düşündüğü de ortada…

Sürekli gerginlik dilini kullanarak, “siyasete ayar verme” halinizden artık vazgeçiniz.  Çünkü ülkeye, millete bir faydası yok. Millet yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla boğuşurken, geçim derdi ile uğraşırken, TL her geçen gün pul edilirken, insanlar umutsuzluğa hapsedilirken, bu duruma aldırmayan, gerçekleri görmeyen, siz ve ortağınız milletin güzünden tepetaklak düşüyorsunuz! Bizler farkındayız, gündemi değiştirme gayretlerinizin altında yatan gerçeklerin. Halk da farkında. Bu yüzden o gergin haliniz ve tavrınızdan, hoşgörüden uzak, kutuplaştıran dil ve üsluptan vazgeçiniz. Milletin derdi ile dertleniniz. Millet ekonomik sıkıntı çekerken, millet “açız” diye feryat ederken, intiharlar yaşanırken, ekonomik sıkıntı milleti sarmışken başka şeyler peşinde koşan, milletin sesine uzak bu bakış açınız, yani bu ayıp size yeter. Bunun yanında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımızın yanındayız. Başkanımızın arkasında halk var ve bunun da farkındayız. Bu konuda da Genel Başkanımız gereken cevabı vermiştir. O açıklamada anlayan için çok mesaj içerir.

Peki, ne demiştir Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu? “Bir siyasi partinin Genel Başkanı olarak kendinizi bir başka yere vakfetmişseniz, yani AKP’nin altında bir yerde kendinizi konumlandırmışsanız ve AKP kazansın diye kendi partinizi ve Ülkücüleri tümüyle feda etmeye hazır bir pozisyon takınmışsanız siz artık siyaset üretemezsiniz. Mümkün değil. Siyaseti başkaları üretir, size empoze ederler, ‘Buraya saldırın’ derler, sen gidersin o görevini yaparsın. Bahçeli’nin düştüğü pozisyon budur. İnanın Bahçeli’nin düştüğü pozisyona üzülüyorum.”   İşte gerçekler bunlar, hal böyle olunca doğru söze ne denir?

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.