TÜRKİYE RÜZGAR KURULU GÜCÜ 13 BİN MW’A DAYANDI!
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği, rüzgar sektörünün 2024 yılının ilk yarısını nasıl geçirdiği ve bundan sonraki döneme dair öngörüleri paylaştığı basın sohbet toplantısını 18 Temmuz 2024 Perşembe günü Novotel İstanbul Bosphorus’ta gerçekleştirdi.
TÜREB Başkanı İbrahim Erden, TÜREB Genel Sekreteri İskender Kökey, Başkan Yardımcıları Ebru Arıcı, Ufuk Yaman, Ali Aydın ve Uğur Işık ile yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı toplantıda Türkiye’de 2024’ün ilk 6 ayında 450 MW’lık yeni rüzgar kurulu gücünün şebekeye katıldığını belirten TÜREB Başkanı İbrahim Erden, bunun, 2023’ün toplamında gerçekleşen ve son 13 yılın en düşük kurulu güç ilavesi olarak kayıtlara geçen yaklaşık 400 MW’lık rüzgar kurulu gücünden de fazla olduğunu söyledi. Türkiye rüzgar kurulu gücünün an itibarıyla 12 bin 933 MW’a eriştiğini ifade eden Erden, 13 bin MW sınırına dayanan rüzgarda 2026 itibarıyla önemli bir sıçrama görülmeye başlanacağını vurguladı.
Türkiye rüzgar sektörünün, Eylül ayı sonunda Hamburg’da yapılacak WindEnergy Hamburg Fuarı’na yine kamu ve özel sektörden oluşan geniş bir heyetle katılım göstereceğini de dile getiren Erden, bu tür etkinliklerin, Türkiye’nin Avrupa rüzgar sektörünün ‘en güvenilir partneri olduğunu vurgulama’ yönündeki çalışmaları adına ciddi faydalar sağladığını belirtti.
18 Temmuz’da İstanbul Novotel Bosphorus’ta yapılan toplantıya basın mensuplarının yanı sıra TÜREB YK üyelerinin bir bölümü de katıldı. Öğleden sonra ‘Yatırımcı Toplantısı’ ile devam eden programın sabah yapılan basın toplantısında konuşan İbrahim Erden, halen yaşanan enerji dönüşümünde en büyük payın rüzgar ve güneşe ait olduğunu hatırlatarak ve 2024 sonuna kadar 1.000 MW’lık yeni kurulu gücün gerçekleşmesini beklediklerini söyleyerek şunları kaydetti: “Türkiye’de 2026, 2027, 2028’de gerçekten çok hızlı bir ivmelenme bekliyoruz. Halen depolama rüzgar projelerinde 19 bin MW tahsis edildi. Ayrıca lisanssız projelere hariç olmak üzere 15 bin MW’a yakın da takriben güneş kapasitesi tahsis edilmiş durumda. Rüzgar tarafındaki 19 bin MW’lık proje portföyünün önemli bir kısmı büyük yatırımcıların elinde ve projenin geliştirme süreçlerinin hızla takip edildiği ile ilgili bir izlenimimiz var. Yatırımcılarımız projeleri en hızlı şekilde inşaat aşamasına getirmeye çalışıyor.”
Proje geliştirme ve izin süreçlerinde hızlanma ihtiyacı
TÜREB Başkanı İbrahim Erden, rüzgar enerjisi sektöründe tahsis edilen projelerin yatırıma dönmesinde ve proje geliştirme süreçlerinde yaşanan sorunları da toplantıda basın mensuplarıyla paylaştı. Hali hazırda geçen yıldan bu yıla aktarılan 3 bin MW seviyesinde kontratlanmış proje olduğuna işaret eden Erden, “3 bin MW’lık kontratlanmış proje havuzu var. Bu da önümüzdeki yıllarda geçmiş yıllara oranla büyük ve güçlü kurulumlar gelecek
anlamına geliyor. Bu önemli bir gösterge. Finansman sorunları ve tahsis edilen bu projelerin geliştirme süreçlerinde yaşanan önemli sorunlar var. 19 bin MW’lık uygun bulunan projenin yaklaşık 15 bin MW’lık kısmı ön lisans aldı. Yani top yatırımcının sahasında, projeyi alacak, proje geliştirme süreçlerini yürütecek. Bu süreçler Avrupa’da da yaşanıyor. Covid-19 sonrası dönemdeki zorluklar benzer şekilde şu anda da yaşanıyor” dedi.
Rüzgar sektörü süper izin sürecinden umutlu
Enerji Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı ve yenilenebilir enerji proje süreçlerinde ciddi bir hızlanma sağlayacak ‘süper izin’ kanunu hakkında da değerlendirmelerde bulunan İbrahim Erden, son 3 yılda yapılan enerji yatırımlarının yüzde 75’ine yakınını sadece rüzgar ve güneşin oluşturduğunu anımsatarak ‘Dolayısıyla bu projelerin önünün açılmasını elzem buluyoruz. Çünkü baz yük yatırımı gelmediği zaman çok daha fazla rüzgar ve güneş yatırımı yapmak zorundasınız. Aynı zamanda şebeke yatırımlarının da yapılması gerekiyor. TEİAŞ’ın bu alanda özellikle 2035 sonrasına yönelik olmak üzere çok ciddi bir yatırım süreci için çalıştığını da biliyoruz. Şebeke tarafında sahada karşılaştıkları önemli bir sıkıntı müteahhitlik kısmı” dedi.
“Sektörün kapasitesi yılda 3 bin MW yeni kurulu güç”
Toplantıda deniz üstü rüzgar santralleri alanındaki çalışmalar ve depolama konusunda sektörle bağlantılı son gelişmeler hakkında da bilgiler veren İbrahim Erden, Türkiye rüzgar sektörünün yılda 3 bin MW’lık yeni kurulu güç gerçekleştirme kapasitesine sahip olduğunu belirterek “Yeter ki biz bunu yapabilecek izin ve finans süreçlerini sağlayalım!” şeklinde konuştu.
İSİB,ticari iş birlikleriyle Türkiye’nin makro kalkınmasına katkı sunmaya devam ediyor
Türk iklimlendirme sektörünün global gücü İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB), sektörü ileriye taşımak ve marka değerini artırmak amacıyla ulusal ve uluslararası platformlarda aktif rol almaya devam ediyor. Bu kapsamda Irak, Şili, Arjantin ve Uruguay’da Sektörel Ticaret Heyeti organizasyonları düzenleyen İSİB, bu ülkelere giden firmaları iklimlendirme sektörünün uluslararası temsilcileri ile bir araya getirdi. Geniş katılımla gerçekleşen sektörel ticaret heyetlerinde iş birlikleri için ikili görüşmeler sağlandı.
İSİB, haziran ve temmuz ayı boyunca Irak Sektörel Ticaret Heyeti, Şili, Uruguay ve Arjantin Sektörel Ticaret Heyeti programlarını gerçekleştirdi. Hem Irak’ta hem de Şili, Arjantin ve Uruguay’da gerçekleştirilen organizasyonlara Türkiye’den 19’ar firma katılım gösterdi. Düzenlenen organizasyonlarda çok sayıda firma ile görüşme yapıldığını belirten İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, farklı pazarlardaki potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek için çalışmalarına tüm hızıyla devam edeceklerini vurguladı.
Yeni ortaklıklar için önemli temaslar gerçekleştirildi
Irak ile ticari ilişkileri geliştirmek için düzenlenen sektörel ticaret heyeti programının oldukça verimli geçtiğini dile getiren Mehmet Şanal; “Türkiye’den 19, Irak’tan ise 85 firmanın katılım sağladığı heyet programımıza Irak Türkiye İş Konseyi Başkanı Jaffer Al Hamdani ve T.C. Ticaret Bakanlığı Bağdat Ticaret Müşaviri Abdullah Fatih Çelenk de katılım sağladı. Heyet katılımcıları ile birlikte Irak’ta Türkiye’nin sektörel varlığını ve birliğini güçlendirmek, ülkenin iklimlendirme sektörü ithalatında Türkiye’nin pazar payını artırmak için girişimlerde bulunulmasının büyük önem taşıdığı karına vardık. TradeMap kaynakları da bu önemi ortaya koyuyor. Şöyle ki, Türkiye’nin Irak’a 2023 yılı toplam ihracatı 14.8 milyar dolarken iklimlendirme sektör ihracatı ise 400 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin Irak iklimlendirme sektörü ithalatındaki payı ise yüzde 9.6. Özellikle Iraklı iş insanlarının Türkiye’den ihracatçılar ve ürünler arayışında olduğu göz önüne alındığında yeni iş ortaklıkları kurmak ve ticari faaliyetleri artırmak için heyet organizasyonunun önemi daha net ortaya çıkıyor. Açıkçası Irak’ta organize ettiğimiz her program oldukça verimli geçiyor. Bu programı da verimli görüşmeler yaparak başarıyla tamamladık. Sonuçlarının ülkemizin makro kalkınmasına önemli yansımaları olacağı kanaatindeyiz” şeklinde konuştu.
Şili, Arjantin ve Uruguay’ın önemli dernekleriyle iş birliği kapsamında görüşmeler yapıldı
Türkiye’den 19 firmanın katılım gösterdiği heyet programlarını yoğun görüşmelerle tamamladıklarını belirten Şanal; “Şili’den 52, Arjantin’den 35, Uruguay’dan ise 26 firma heyetimize katılım gösterdi. Sektörel Ticaret Heyeti Programı kapsamında ilk olarak Şili ikili iş görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Toplantıların açışında T.C. Santiago Büyükelçisi Ahmet İhsan Kızıltan ve Santiago Ticaret Müşaviri Yardımcısı Selda Nil Güner sunum gerçekleştirdiler. Açış konuşmasının ardından etkinliğe katılan Türk firmaları ziyaret ederek firmalar ve ürünleri hakkında da bilgiler aldılar. Heyetimiz, 3 Temmuz’da Arjantinli firmalarla iş görüşmeleri gerçekleştirdi. Düzenlenen toplantılar sırasında T.C. Buenos Aires Büyükelçiliği Müsteşarı Sabih Can Kanadoğlu etkinliğimizi ziyaret ederek firmalar ve ürünleri hakkında bildi edindi. Heyet organizasyonunun üçüncü kısmı ise 4 Temmuz’da Uruguay’da gerçekleştirildi. Heyet kapsamında Şili ve Arjantin’de önemli derneklerle bir araya geldik. Şili’de Şili Soğutma ve Klima Odası Derneği Başkanı Klaus Peter Schmid Spilker ile görüşmeler yaptık. Arjantin’de ise İthalatçılar Derneği ve Isıtma, Soğutma Havalandırma ve Klima Odası ile görüşmeler gerçekleştirdik. Şili ve Arjantin’de sektörel derneklerle kurulan temasların neticesi olarak ilerleyen dönemlerde iş birliklerinin geliştirilmesine yönelik faaliyetler yapılmasını planlıyoruz” dedi.
Güney Amerika pazarındaki potansiyel, Türk iklimlendirme sektörü için kritik
Komşu ülkeler Arjantin, Uruguay ve Şili’de yapılan Ticari Heyet programlarının önemine değinen Mehmet Şanal; “TradeMap verilerine göre Arjantin’in 2023 yılında iklimlendirme sektörü ithalatı 3 milyar dolar seviyesindeyken, Türkiye’nin, Arjantin’in ithalatındaki payı toplamda yüzde 0,73 oranla 17. sırada yer alıyor. Türkiye’nin sektör ihracatında ise Arjantin 17. sırada yer alıyor. 2023 sektör ihracatımız ise toplamda 23 bin 460 dolar olarak gerçekleşmiş. Ülkemizin sektör ithalatında Arjantin’in sıralaması 53 iken 2023 yılı ithalatımız ise 4 bin 632 dolar. Tabloya Uruguay özelinde baktığımızda ülkemizin Uruguay’ın ithalatında 14.sırada yer aldığını görüyoruz. İthalat payı ise yüzde 0,98 olarak yansıyor. Türkiye’nin sektör ihracatında Uruguay’ın sıralaması toplam bazda 106. Aynı şekilde Şili’yi değerlendirdiğimizde Türkiye’nin bu ülkedeki ithalat payı yüzde 0,9, sıralama olarak ise 22. sırada yer alıyor. Şili, ülkemizin ihracatında 67. sırada yer alırken, ihracatında biz ise 16. sırada kendimize yer buluyoruz. Bu tabloya baktığımızda üç ülkedeki mevcut potansiyeli daha efektif kullanmamız gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla yeni iş birlikleri ile üç ülke arasındaki ticari ilişkileri daha uyumlu hale getirmek niyetindeyiz. Bu organizasyonlarımız sayesinde önemli görüşmeler yaptık, üye firmalarımızı bölgenin en güçlü sektör temsilcileri ile bir araya getirdik. Amacımız bu temasların güçlü stratejik ortaklıklara dönüşmesi” şeklinde sözlerini tamamladı.
Yanmar Turkey, İzmir’de ürettiği SA222 model traktörünü dünya çiftçilerinin hizmetine sunacak
Yanmar Turkey, 2023 yılında devreye aldığı yeni Torbalı Traktör Üretim Tesisinde, dünya pazarı için yeni nesil bir traktör üretti. Yanmar SA serisinin en küçüğü olan SA222, geniş görüş alanları ve tüm kontrollere kolay erişimiyle kullanımı daha keyifli hale getirirken, tam çerçeve şasi sistemi titreşimi azaltarak daha pürüzsüz bir sürüş imkanı veriyor.
Dünyanın tarım alanında önde gelen şirketlerinden Japon menşeili Yanmar’ın tam iştiraki Yanmar Turkey, Torbalı Traktör Üretim Tesisinde ürettiği yeni traktörü SA222’yi yurt dışı pazarına sunmaya hazırlanıyor.
Yanmar SA serisinin en küçüğü olan traktör, geniş ve iyi donatılmış bir operatör alanı, kolay kullanımlı kontrol sistemleri, tek dokunuşla açma/kapama özellikli elektro hidrolik bağımsız PTO, tamamen ayarlanabilir süspansiyon koltuğu ve katlanabilir kolçakları sayesinde kullanıcısına mükemmel konfor yaşatıyor. Bu konfor, operatör alanındaki titreşimi en aza indiren izole montajlı motor ve tam çerçeve şasi sayesinde daha da artıyor.
Yanmar; motor, şanzıman ve akslar gibi tüm ana tahrik aksamlarını kendi bünyesinde üretiyor. Bu bileşenler birlikte mükemmel çalışacak şekilde üretildiği için, daha fazla kullanılabilir beygir gücü, daha az güç kaybı ve daha konforlu bir sürüş sunan çalışkan bir traktör elde ediyorsunuz. Yan yana iki hidrostatik şanzıman pedal sistemi, hız ve güç üzerinde hassas kontrol sağlarken, standart olarak bulunan diferansiyel kilidi, iyileştirilmiş çekiş ve kontrol sunuyor.
Dünya tarlalarında Yanmar’ın izi var
Farklı pazarların özelliklerine ve ihtiyaçlarına uygun, en ileri teknolojiyle donanmış ve çevre dostu motora sahip traktörler üreten Yanmar Turkey; dünyanın dört bir yanına gönderilen Yanmar traktörleri ile üstün özellikleri sayesinde kullanıcılarına yüksek performans ve verimliliği bir arada yaşatıyor.
Yanmar Turkey’nin traktör üretim kapasitesini 3,5 kat artıran yeni Traktör Üretim Tesisinden dünyaya sunacağı yeni nesil traktörü SA222 de yüksek performansı ve kullanıcı dostu özellikleriyle tarlalarda iz bırakmaya aday.
Yapı Kataloğu, Yapı ve Malzeme Sanayisinin 100 Yıllık Tarihine Işık Tutuyor!
Yapı Kataloğu İçerik Ekibi, yapı ve malzeme sanayi sektörünün tarihine ışık tutmak amacıyla önemli bir çalışmaya imza atıyor. Yapı ve malzeme sanayisinin 100 yılını kronolojik olarak haritalandırdığı bu yayın ile sektöre katkı sağlamış firmaların ve derneklerin değerli çalışmalarını bir arşiv kaynağı haline getiriyor.
51 yıldır Türkiye Yapı Malzemeleri Sanayisinin en önemli ve köklü markalarından biri olan Yapı Kataloğu, 2023 yılında başladığı “Türkiye’de Yapı ve Malzeme Sanayisinin İlkleri” çalışmasını, değerli sektör firmalarının da desteği ile yayımlıyor ve sektör kaynaklarından birini daha oluşturmayı hedefliyor.
Yapı ve malzeme sanayi sektörünün gelişimine katkı sağlayan firmaların hikâyelerini geniş kitlelere ulaştırarak yapı sektöründeki tarihi gün yüzüne çıkartan Yapı Kataloğu, bu yayın ile birlikte sektördeki bilgi birikimini ve tecrübeleri yeni nesillere aktararak gelecek projeler için sağlam bir temel oluşturuyor. Bu kapsamlı çalışma için firmalardan gelen bilgiler doğrultusunda hazırlanan yayında, yapı ve malzeme sanayi sektörünün önemli kilometre taşlarına tanıklık edebilir, firmaların inovatif çözümleri ve sektöre kattıkları değerleri detaylı bir şekilde inceleyebilirsiniz.
“Bilim Gençlerle Kazanacak” Projesi bilim etkinlikleri Temmuz ayı takvimiyle devam ediyor
Bilim Kahramanları Derneği’nin öncülüğünde, Pfizer Türkiye’nin katkıları ile gerçekleşen “Bilim Gençlerle Kazanacak” Projesi’nin “Atıksulardan enerji üretmek mümkün mü?” başlıklı bilim etkinliği; 30 Temmuz’da 14-18 yaş aralığındaki lise öğrencilerinin katılımıyla çevrimiçi olarak gerçekleşecek.
Lise öğrencilerini eğitim ve bilimle buluşturmaya devam eden ücretsiz etkinlik sonrasında tüm katılımcı gençlere dijital katılım belgesi verilecek.
Gençlere eğitim ve kariyer yolculuklarında çeşitli bilim dalları ile ilham vermeyi amaçlayan proje sayesinde 14-18 yaş aralığındaki lise öğrencileri; farklı dallarda çalışan bilim insanlarıyla bir araya gelerek onların çalışmalarını yakından tanıma, bilimsel süreçleri yakından inceleme, bilimsel sorularla hipotez oluşturma, hipotezi test etme ve evdeki malzemelerle deney hazırlama gibi süreçleri tecrübe edebiliyor.
Ücretsiz gerçekleşen bilim etkinliklerinin duyurularına Bilim Kahramanları Derneği ve Pfizer Türkiye sosyal medya hesaplarından ulaşılabiliyor. #bilimgençlerlekazanacak
“Atıksulardan enerji üretmek mümkün mü?” Konulu Etkinlik Takvimi:
30 Temmuz 2024 Salı, saat 14.00
İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Doç. Dr. Mustafa Evren Erşahin ile “Atıksulardan enerji üretmek mümkün mü?” başlıklı online bilim etkinliği
Doç. Dr. Mustafa Evren Erşahin: “Son yıllarda artış gösteren su ihtiyacı ve sınırlı olan su kaynakları, atıksuların geri kazanımı ve yeniden kullanımını önemli hale getirdi. Bu kapsamda evsel atıksular, arıtılması ve deşarj edilmesi gereken bir atık akımından ziyade, yeniden kullanılabilir bir su kaynağı olarak düşünülmeye başlandı. Dünyada evsel atıksu arıtma sistemlerinin temel amacı alıcı ortamı korumanın yanında ekosistem sürdürülebilirliğinin de sağlanmasıdır. Etkinlikte; bu bilgiler ışığında ‘atıksulardan enerji üretilmesi mümkün mü?’ sorusunu değerlendireceğiz.”
TÜRASAŞ SANAYİ DEVLERİ ARASINDA
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2023 yılı verilerini değerlendirerek, TÜRASAŞ’ın listede önceki yıla göre 64 basamak yükseldiğini ve sanayinin dev şirketleri arasındaki yerini almaya devam ettiğini söyledi. TÜRASAŞ’ın listede yer alan 9 kamu kuruluşundan biri olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, demiryollarını modern ve yerli araçlarla donattıklarının altını çizdi. Milli Elektrikli Anahat Lokomotifi Projesi Eskişehir – 5000’in montajını tamamladık, sıra dinamik testlerinde. Milli Elektrikli Hızlı Trenimiz ise 2025 yılında yolcularıyla buluşacak.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye Raylı Sistemler AŞ’nin (TÜRASAŞ), İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından her yıl açıklanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu (İSO 500) listesinde önceki yıla göre 64 basamak birden yükselerek 2023 finansal verileri doğrultusunda sanayinin dev şirketleri arasındaki yerini sağlamlaştırdığını ifade etti.
TÜRASAŞ, İSO 500 Listesindeki 9 Kamu Kuruluşundan Bir Tanesi
Bakan Uraloğlu, TÜRASAŞ’ın satış hasılatı, brüt katma değer, öz sermaye, dönem karı ve ihracat tutarı gibi kriterler değerlendirilerek belirlenen sonuçlara göre ISO 500 listesinde yer alan 9 kamu kuruluşundan birisi olduğunu vurgulayarak, “Demiryolu sanayinde 100 yılı aşan tecrübe ve bilgi birikimiyle ülkemizin raylı sistemler imalat sektöründeki en büyük temsilcisi olan TÜRASAŞ 3 bölge müdürlüğündeki yaklaşık 4 bin personelle toplam 370 bin metrekare kapalı alanda milli ve yerli teknolojiler geliştirmeye ve üretmeye devam ediyor. Bu süreçte üretimini tamamladığımız Milli Yük Vagonu, Milli Elektrikli Tren setimizin yanı sıra Eskişehir-5000 Elektrikli Anahat Lokomotifi ve Milli Elektrikli Hızlı Trenimizle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Demiryollarımızı modern yerli araçlarımızla donatmayı sürdürüyoruz. Türkiye’nin üreten gücü olmaktan gurur duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yeni koşullara hızla uyum sağlayan fabrikalarda yerli ve milli ürünlerin imalatına devam ettiklerinin altını çizen Uraloğlu, tasarım hızı saatte 176 kilometre olan Milli Elektrikli Tren setinin uluslararası standartlarda üretildiğini belirterek, “Setlerimiz sadece Türkiye için değil dünyada kullanılmak için de üretildi. Avrupa Birliği Demiryollarında Karşılıklı İşletilebilirlik Sertifikasına sahip (TSI) setler, ihtiyaca göre bölgesel ve şehirlerarası çalıştırılmak üzere 3’lü, 4’lü 5’li ve 6’lı araç sayısına sahip olarak üretiliyor. 5 araçtan oluşan her setimiz 324 yolcu taşıyor. İlk üç seti şu an yolcu taşımacılığına devam eden tren setlerimizin dördüncüsünün de montaj işlemleri ve fabrika testleri de devam ediyor.” dedi.
TÜRASAŞ tarafından üretilen demiryolu intermodal yük taşımacılığında en çok tercih edilen vagonlardan olan Milli Yük Vagonu’nun ise Avrupa’da sınıfının darası en hafif ve en fazla yük taşıyan vagon olduğunu anımsatan Bakan Uraloğlu, üç bojili ve iki şaseli TSI Sertifikasına sahip son teknoloji ürünü vagonun yerlileşme ve millileşme hareketi doğrultusunda oluşturulduğunu vurguladı.
Milli Elektrikli Hızlı Tren 2025’te Raylara İniyor
Bakan Uraloğlu, saatte 225 kilometre hıza uygun ve 8 araçlı olarak üretilecek Milli Elektrikli Hızlı Tren Seti’nin tasarım çalışmalarının final aşamasında olduğunu da duyurarak, “584 yolcu taşıma kapasiteli trenimizin tasarım sürecinin yüzde 90’ını tamamlayarak prototip üretimine yönelik süreçleri de başlattık. İlk prototip montajını 2024 yılı sonunda bitireceğiz ve Milli Elektrikli Hızlı Trenimizi, 2025 yılında raylarda göreceğiz.” şeklinde konuştu.
Eskişehir – 5000 Dinamik Testlerine Hazırlanıyor
İlklerin ve enlerin projesi Eskişehir – 5000 kapsamında, TCDD Taşımacılık AŞ’nin ihtiyaçlarına uygun yerli ve milli yeni nesil elektrikli anahat lokomotifini geliştirdiklerini de belirten Uraloğlu, montajı ve fabrika içi statik testleri tamamlanan lokomotifin dinamik testlerinin devam ettiğini söyledi. Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
“5 megavat gücünde, TSI sertifikasına sahip, yük ve yolcu taşımacılığı yapabilecek, 140 km/s hıza sahip, TURASAŞ marka yeni nesil bir elektrikli anahat lokomotifini geliştirdik. Eskişehir-5000 projemizin öne çıkan birçok özelliği de bulunuyor. Örneğin; cer motorlarının her biri bin 280 kilovat gücünde ve bugüne kadar ülkemizde tasarlanan en yüksek güçlü cer motoru özelliğini taşımaktadır. Cer konvertörlerinin her biri 2.5 megavat gücünde olup bir raylı sistem aracı için ülkemizde tasarlanan en yüksek güçlü yüksek gerilim cer konvertörü; ayrıca anahat lokomotifler için yerli olarak tasarlanmış ilk araç gövdesi, ilk boji ve ilk tren kontrol ve yönetim sistemi bu projemizle hayat buldu. Lokomotifte yaklaşık 115 yerli tedarikçiden temin yapılarak ekonomiye ve cari açığın azaltılmasına büyük katkı sağlandı.”
Sultani çekirdeksiz sofralık üzümde 100 milyon dolar ihracat hedefleniyor
Osmanlı mutfağında sultanların sofralarının gözdesi sultani çekirdeksiz sofralık üzümün ihracat yolculuğu 25 Temmuz 2024 Perşembe günü başlıyor.
Ticaret Bakanlığı Ege Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü Başkanlığında oluşturulan “Sultani Çekirdeksiz Sofralık Üzüm Çeşidi ve Mevlana (Razaki Tipi) Sofralık Üzüm Çeşidinin Kesim ve İhraç Tarihlerinin Belirlenmesi Komisyonu” tarafından Manisa il ve ilçelerinde emsal teşkil edecek bağlarda yapılan incelemeler sonucunda; Sultani Çekirdeksiz Sofralık Üzüm çeşidinin; 24/07/2024 tarihinde kesimine, 25/07/2024 tarihinde ihracatına, Mevlâna (Razaki Tipi) Sofralık Üzüm çeşidinin; 05/08/2024 tarihinde kesimine, 07/08/2024 tarihinde ihracatına izin verildi.
Ege Sultani Üzümü olarak coğrafi işaret tescili bulunan sultani çekirdeksiz sofralık üzümünün Manisa, Denizli ve İzmir üçgeninde 1 milyon 100 bin dekar alanda 60 bin üretici tarafından üretildiğini dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, üzüm üreticilerinin bağlarını bir yıl boyunca büyük bir titizlikle hasada hazırladıklarını, alıcı ülkelerin taleplerine göre bağları hasat edip ihraç etmek için tüm hazırlıklarının tamam olduğunu kaydetti.
“Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz” isimli projemiz kapsamında farklı noktalardaki bağlardan numuneler alarak pestisit analizleri yapıyoruz ve üzüm üreticisi bölgelerin pestisit haritasını çıkarıyoruz” diyen Başkan Uçak, “Bu sezon geçen sezona göre rekoltemiz daha yüksek. 2023 yılında 87 milyon dolar olan çekirdeksiz sultani sofralık üzüm ihracatımızı 2024 yılında 100 milyon doların üzerine taşımayı hedefliyoruz” dedi.
İç piyasada da çekirdeksiz sultani üzüm tüketimi artmalı
Üzümün potasyum, sodyum, kalsiyum, bakır, manganez, demir, magnezyum, çinko gibi vitamin ve mineraller bakımından zengin olduğunu vurgulayan EYMSİB Başkanı Hayrettin Uçak, iç piyasada da çekirdeksiz sultani sofralık üzüm tüketiminin artması önerisinde bulundu. Uçak sözlerini şöyle sürdürdü; “Üzüm, çocukların kemik gelişimine katkı sağlıyor. Kemik erimesi olan hastalarda üzümün bu özelliğinden yararlanabilir. Üzüm, demir zengini olduğu için kansızlıktan kaynaklanan halsizlik, yorgunluk, tırnak kırılması, saç dökülmesi gibi belirtilerin azalmasını sağlar. Cilde parlaklık ve sağlıklı görünüm kazandırır. Üzümün en önemli faydalarından birisi de bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Sıcakların çok yüksek seyrettiği bugünlerde tüm vatandaşlarımızı sofralık üzüm tüketmeye davet ediyorum. Özellikle okula gidecek çocuklarımızın beslenme çantalarına sezonu bitene kadar taze üzüm, sezonu bittikten sonra ise kuru üzüm konulmasını öneriyoruz.”
ZF Aftermarket, Automechanika Frankfurt 2024’te geleceğe yönelik mobilite çözümlerini tanıtıyor
• ZF [pro]Manager’ın Dünya Prömiyeri: Müşteri ilişkileri dijital dünyaya taşınıyor
• Yeni Sachs Havalı Süspansiyon: Birinci sınıf orijinal ekipman kalitesinde körük ve amortisörü birleştiren havalı süspansiyon lanse ediliyor.
• Atölye Konseptlerinin 40. Yılını Kutluyoruz: Otomotiv satış sonrası pazarında kırk yıllık inovasyon ve ortaklığı kutluyoruz
ZF Aftermarket, en yeni ürünlerini ve çözümlerini sergilemek üzere Automechanika Frankfurt 2024’te yerini alıyor. Özel “Forum” binasında yer alacak ZF standı; Distribütörler, Atölyeler ve Filolar için özel alanların da bulunduğu bir pazaryeri konseptinde tasarlandı. “Heritage-Miras” alanında ZF’nin yıllar boyunca sunduğu yenilikler ile uzun vadeli ortaklıkları öne çıkarılacak. Diğer taraftan “Hands On – Uygulama” alanında canlı eğitim oturumları ve ürün tanıtımları yapılacak.
ZF Aftermarket Küresel Başkanı Philippe Colpron, “Automechanika Frankfurt, dünyanın dört bir yanından müşterilerimiz ve iş ortaklarımızla pazarımızdaki hızlı değişimleri değerlendirmek ve teknolojik gelişmelere birlikte nasıl yön vereceğimizi tartışmak için mükemmel bir yer. Burada, pazarın çok iyi bildiği ürün portföyümüzün en son uzantılarını sunacağız. Kaliteli ürünlerden oluşan geniş ve derin portföyümüzün yanı sıra, ortaklarımızın operasyonlarında gerekli dijital dönüşümü sağlayacak katma değerli ekosistem çözümlerimizi de sergileyerek sektörü ileriye taşıma konusundaki kararlılığımızı ortaya koyuyoruz” dedi.
Fuar standının tamamına etkileşimli ekranlar kurularak ziyaretçilerin ZF’nin ihtiyaçlara göre uyarlanmış eksiksiz ürün ve hizmet portföyünü keşfetmesine olanak tanınacak. Böylelikle, ziyaretçiler ZF’nin sunduğu ürün ve çözümlerle ilgili pratik bilgi ve içgörüleri edinebilecekler.
Bu yıl, Automechanika 2024’te pek çok yeni gelişme tanıtılacak. ZF Aftermarket, ZF [pro]Manager’ın ilk gösterimini yapacak, yeni Sachs Havalı Süspansiyon’u tanıtacak. Ayrıca “Atölye Konseptlerinin” de 40. yılı kutlanacak. Bu kilometre taşları, ZF’nin otomotiv yenileme pazarında yenilikçiliğe, kaliteye ve uzun vadeli ortaklıklara olan bağlılığını yansıtıyor.
ZF [pro]Manager ile müşteri ilişkilerini dijital dünyaya taşımak
ZF Aftermarket, global inovasyonu ZF [pro]Manager ile, Automechanika 2024’te otomotiv atölyelerinin modern müşteri gereksinimleriyle profesyonel bir şekilde ilgilenmesine olanak tanıyan bütünsel bir dijital yönetim aracı sunacak. Günümüzün müşterileri, kesintisiz ve şeffaf iletişimin yanı sıra proaktif bilgi ve dijital ödeme seçenekleriyle karakterize edilen kullanışlı bir dijital hizmet bekliyor. Araç sahiplerine verilen proaktif ve şeffaf bilgiler sayesinde servisler, müşteri bağlılığını önemli ölçüde güçlendirme ve ek iş yaratma fırsatına sahip oluyor.
ZF [pro]Manager, atölyenin araç sahipleri ile tüm süreç boyunca kurduğu iletişimden, sipariş işlemeye kadar tüm yolculuğu otomotize ederek müşteri deneyimini iyileştiriyor. Verimlilik artıyor, daha az telefon görüşmesi yapılıyor. Tarayıcı tabanlı sistem, müşteri dostu bir ön panel sunuyor ve video desteğiyle fiyat teklifi onayından dijital faturalandırma ve ödemeye kadar sorunsuz atölye süreçlerine olanak tanıyor. Modern kullanıcı deneyimi, hızlı ve şeffaf iletişim sayesinde müşteri memnuniyetini ve bağlılığını artırıyor.
Teknoloji ve yaratıcılık, yemekte yeni standartları nasıl belirliyor?
Toshiba Global Commerce Solutions ve Incisiv işbirliğiyle hazırlanan “2024 Sektörün Durumu: Restoran İçi Yemek Hizmetinin Geleceği” raporu, restoran endüstrisinin gelişen dinamiklerini incelerken, rekabetçi pazarda bir adım önde olmak için takip edilmesi gereken trendleri ve çözümleri ortaya koyuyor. Rapor, işletmelerin yemek deneyimine sağlık, gastronomi ve unutulmaz anıları entegre etmek için sadece rahatlığın ötesine geçmeleri gerektiğini vurguluyor.
İnteraktif dijital menüler, restoran içi mobil uygulamalar ve artırılmış gerçeklik deneyimleri gibi teknolojiler, restoranların güncel kalmasını ve müşterilerin değişen ihtiyaç ve beklentilerini karşılamasını sağlamada hayati bir rol oynuyor.
Çalışmada öne çıkan önemli noktalar şunlar:
Dijital teknoloji, grup yemeklerini basitleştiriyor: Grup yemekleri, keyifli yemek deneyimlerini geliştirmek ve lojistik engelleri ortadan kaldırmak için dijital teknolojiyle yeniden tasarlanıyor. Restoranların yalnızca yüzde 13’ü grup yemeklerini basitleştirmek için faturaları kolayca bölüştürme veya kolaylaştırılmış sipariş gibi dijital deneyimler sunuyor.
Üçüncü taraf teslimat platformları hakim durumda fakat doğrudan ilişkiler az gelişmiş: Restoranların yüzde 77’si müşteri tabanlarını genişletmek için teslimat platformlarını kullanırken, şaşırtıcı derecede düşük bir oranla yüzde 8’lik bir kesim sadakat programlarını bu hizmetlerle başarılı bir şekilde entegre etmiş bulunuyor. Bu da restoranların tekrar gelen konuklarla daha derin bir düzeyde bağlantı kurmaları için önemli bir fırsat olduğu anlamına geliyor.
Birleşik teknoloji ve hızlı servis yemek deneyimlerini üst düzeye taşıyor: Mutfaktan masaya kesintisiz bir akış sağlamak için restoranların yüzde 38’i operasyonları kolaylaştırmak amacıyla mağaza içi ve çevrimiçi siparişleri yönetebilen POS sistemleri uyguluyor.
Operasyonel stratejideki yenilikler dijital ve geleneksel yemek taleplerini karşılamada kritik önem taşıyor: Restoranlar hem dijital siparişleri hem de restoran içinde yemek yiyenlerin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, yüzde 57’si birden fazla sipariş türünü yönetme kabiliyeti gösteriyor. Bununla birlikte, mağaza içi ve çevrimiçi siparişleri eşit şekilde destekleyen POS sistemlerinin entegrasyonu yüzde 38’de kalıyor ve sorunsuz operasyonel entegrasyonda sürekli inovasyon ihtiyacını vurguluyor.
Hızlı prototip oluşturma ve yapay zeka kullanımı, altyapı zorluklarının ortasında inovasyon aciliyetini vurguluyor: Restoranların yüzde 79’u yeni yemek deneyimi prototiplerine öncelik vermesine rağmen, teknolojik altyapılarından duydukları memnuniyet sadece yüzde 22, yani oldukça düşük. Bu durum, sürekli inovasyon ve verimlilik iyileştirmelerini desteklemek için gelişmiş, uyarlanabilir teknoloji çözümlerine duyulan acil ihtiyacı vurguluyor.
2024 yılı, restoranların teknoloji altyapılarını elden geçirmeleri ve değişen tüketici beklentilerini karşılamak üzere hızlı inovasyonu destekleyecek uyarlanabilir, ölçeklenebilir çözümlere yatırım yapmaları için çok önemli bir yıl olabilir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, restoranlar giderek daha ilgi çekici, hikaye odaklı yemek deneyimleri yaratmaya odaklanacak, misafirleriyle duygusal bağları derinleştirmek için teknolojiden ve topluluk ortaklıklarından yararlanacak. ABD ve Kanada’da 127 restoran yöneticisinin katılımıyla gerçekleştirilen raporda, restoranların müşteri deneyimlerini ve bağlantılarını geliştirmek için entegre teknoloji çözümlerini nasıl kullandıkları özetleniyor.
“Yapay zekayla restoranlarda kişiye özel deneyimler yaratılabilir”
Yapay zekanın dünyada devrim yarattığını ve tüm sektörleri etkilediğini söyleyen POS AŞ Genel Müdürü Gülümhan Akalın, “Yapay zeka, restoranlarda kişiye özel deneyimler yaratarak, operasyonel verimlilik için benzersiz fırsatlar sunan bir potansiyele sahip. Teknolojiye yapılan akıllı yatırımlarla müşterilere kişiselleştirilmiş deneyimler sunmak mümkün. Bireysel zevklere ve beslenme tercihlerine dayalı kişiselleştirilmiş bir menü önerisi veya yemek yiyenlerin yiyeceklerini hızlı ve verimli bir şekilde alabilmeleri için yemek yeme, teslim alma ve teslimat lojistiğini izleyen yakınlık sensörlerine entegre edilmiş yapay zeka neden olmasın. Operasyonel olarak, yapay zekanın tahmine dayalı yetenekleriyle yemek masrafı da en aza indirilebilir. Sorunsuz mutfak operasyonları sağlamak için de güçlü bir teknoloji” dedi.
İnşaatta yılın geri kalan kısmında gerileme bekleniyor
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ile bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi” 2024 Haziran Ayı Raporu’nu açıkladı. Faaliyet Endeksi’nin haziran ayında 2019 yılındaki tarihi dip seviyesine gerilediğini gösteren Rapor, haziran ayında tüm endekslerin geçen yılın aynı ayına göre azaldığını ve en fazla daralmanın Faaliyet Endeksi’nde yaşandığını ortaya koydu.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü bir göstergedir.
Hazır Beton Endeksi 2024 Haziran Ayı Raporu’na göre, Faaliyet Endeksi haziran ayında 2019 yılındaki tarihi dip seviyesine gerilemiştir. Faaliyette, son dönemdeki en ciddi daralma görülmüştür. Beklenti ve Güven Endeksleri de gerilmiş olmasına rağmen faaliyette görülen düşüşe kıyasla gerileme daha sınırlı olmuştur. Her 3 endeksteki gerileme sonrasında Hazır Beton Endeksi de düşüş göstermiştir.
Geride bıraktığımız haziran ayında tüm endeksler geçen yılın aynı ayına göre azalmış durumdadır. En fazla daralma Faaliyet Endeksi’nde görülmektedir. Beklenti ve Güven Endeksleri de geçen yıla kıyasla gerilemiş durumdadır. Her ne kadar bu gerilemeler faaliyetteki kadar olmasa da, yine de yüksek durumdadır. Tüm endekslerdeki gerileme birleşik Beton Endeksi’ni de aşağı çekmiştir.
Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Faaliyette son dönemdeki en ciddi daralma yaşanmış ve haziran ayında Faaliyet Endeksi 2019 yılındaki tarihi dip seviyesine gerilemiştir. Haziran ayında tüm endeksler geçen yılın aynı ayına göre azalırken en fazla daralma Faaliyet Endeksi’nde görülmüştür.” dedi.
İnşaat sektörüne yönelik değerlendirmelerini paylaşan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Faaliyet Endeksi’nin son 60 ayın en düşük seviyesine gelmesi, inşaat sektöründeki gerilemenin boyutuna dikkat çekmektedir. Haziran ayında başlayan bu düşüşün devam edeceği öngörülmektedir. Zira Beklenti ve Güven Endeksleri de oldukça düşük kalmıştır. Yılın geri kalan kısmında faiz oranlarında bir geri çekilme gerçekleşmediği sürece inşaat sektöründe daralmanın devam etmesi beklenmektedir.” dedi.
FYZoo Dünya Kaplan Günü’nde Kaplanların Gizemli Dünyasına Kapılarını Açıyor!
29 Temmuz Dünya Kaplan Günü’nde, Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesi ve Botanik Parkı bu muhteşem hayvanların korunmasına dikkat çekmek ve onları daha yakından tanımak için ziyaretçilerini kaplanların büyüleyici dünyasına davet ediyor.
Kaplanlar, geniş yaşam alanlarına ve güçlü avlanma yeteneklerine sahip büyük kedilerdir. Ne yazık ki, avlanma ve habitat kaybı gibi nedenlerle kaplan popülasyonları ciddi tehdit altındadır. FYZoo bu özel günde, kaplanların yaşamı, davranışları ve korunması gereken doğal yaşam alanları hakkında bilgi paylaşarak farkındalık yaratmayı hedefliyor.
FYZoo’da Kaplanların Korunması
FYZoo, kaplanların korunması ve doğal yaşam alanlarının sürdürülebilirliği ve korunması için çeşitli projeler yürütüyor ve yasa dışı avcılığın engellenmesi, kaplan popülasyonlarının artırılması için çalışmalarını sürdürüyor.
Dünya Kaplan Günü kapsamında FYZoo’da ziyaretçilerine özel eğitim programları ve atölyeler düzenleniyor. Bu etkinliklerde ziyaretçiler, kaplanlar hakkında derinlemesine bilgi edinme fırsatı buluyor, koruma projeleri hakkında bilgi alıyor ve kaplanların yaşamlarına dair bilinmeyenleri keşfediyor.
Doğa ve canlı severlerin kaçırmaması gereken etkinlikler için FYZoo haftanın her günü saat 10.00-19.00 arası açık.
Toyota Letonya Rallisi’nde Galibiyetlerine Bir Yenisini Daha Ekledi
Son WRC şampiyonu TOYOTA GAZOO Racing, Dünya Ralli Şampiyonası’na ilk kez ev sahipliği yapan Letonya Rallisi’ni de kazanarak bir başarıya daha imza attı. Letonya Rallisi’nde Toyota’dan Kalle Rovanperä ilk sırayı alırken, bir diğer Toyota pilotu olan Sébastien Ogier de yarışı ikinci sırada tamamladı. TOYOTA GAZOO Racing Dünya Ralli Takımı, elde ettiği duble zaferle birlikte bu sezon 8 yarışın 5’ini ilk sırada bitirmiş oldu.
WRC’nin son şampiyon pilotu olan Rovanperä, co-pilotu Jonne Halttunen ile rallide en başından itibaren üstünlük kurdu ve yarışı 2 saat 31 dakika 47.6 saniyede tamamlayarak WRC’deki 50. yarışında 14. zaferini kutladı.
TOYOTA GAZOO Racing’den Ogier ve co-pilotu Vincent Landais ise, etkileyici bir geri dönüş yaparak Letonya Rallisi’ni takım arkadaşının 39.2 saniye gerisinde ikinci sırada tamamladı. GR YARIS Rally1 HYBRID ile yarışan takım, tüm pilotlarıyla heyecan verici rallide başarılı sonuçlar elde etti. Elfyn Evans ve Scott Martin ikilisi, beşinci sırayı alırken Takamoto Katsuta ve co-pilotu Aaron Johnston ise yarışı altıncı sırada tamamladılar.
TOYOTA GAZOO Racing Dünya Ralli Takımı, Markalar Şampiyonası için maksimum puanı toplarken, genel klasmanda liderle arasındaki puan farkını bire düşürdü. Pilotlar Şampiyonası’nda üçüncü sırada yer alan Elfyn Evans ise, 13 puan farkla lideri yakından takip etmeye devam ediyor.
WRC2 kategorisinde de Toyota GR Yaris Rally2 için iki podyum başarısı elde edildi. Step-Five Motorsport adına yarışan Mikko Heikkilä ikinci olurken Printsport takımı için yarışan Sami Pajari üçüncü sırayı aldı.
Letonya Rallisi galibiyetinden sonra değerlendirmeler yapan takım kaptanı Jari-Matti Latvala, Polonya Rallisi’nin ardından yine inanılmaz bir hafta sonu geçirdiklerini söyleyerek, “Oldukça önemli puanlar alarak Markalar Şampiyonası’ndaki farkı kapattık. Kalle Rovanperä ilk etaptan itibaren lider olarak harika bir iş çıkardı. Ogier de ikinci sırayı alarak iyi bir sürüş ortaya koydu. Bu hafta sonu otomobilin performansı mükemmeldi, pilotlarımız hızlıydı ve bu bize bir sonraki yarış olan Finlandiya Rallisi’ne gitmek için güven veriyor” dedi.
Yarışı kazanan Kalle Rovanperä ise, kendisi ve takım adına harika bir yarış olduğunu belirterek, “Letonya benim ve kariyerim için özel bir yer, dolayısıyla burada ilk WRC rallisini kazanmak gerçekten harika. Burada çok güçlüydük ve çok önemli puanlar kazandık. Şimdi bunun tadını çıkarıp, heyecanla Finlandiya Rallisi’ni bekleyeceğiz” diye konuştu.
Letonya Rallisi’nden sonra, 1-4 Ağustos tarihleri arasında WRC takviminin en hızlı yarışı olan Finlandiya Rallisi gerçekleştirilecek. Akıcı toprak etapları ve birçok zıplama içeren Finlandiya Rallisi, aynı zamanda TOYOTA GAZOO Racing Dünya Ralli Takımı’nın da kendi evindeki ralli olarak öne çıkıyor. Takımın merkezi, Jyväskylä’da bulunan servis alanının çok yakınında bulunuyor.
ŞİLE, FESTİVALİ İÇİN GERİ SAYIMA BAŞLADI:
Yeni enerjisi ve içeriğiyle, Şile’yi eski festival günlerine döndürmeye hazırlanan 35.Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali için geri sayım başladı! İstanbul’un doğası, Şile bezi, deniz feneri ve palamuduyla meşhur sahil beldesinde, Şile Belediyesi tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin en eski festivallerinden biri olan Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali, 29 Temmuz – 11 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Hem belde halkına hem de ziyaretçilere dolu dolu bir program sunan festival, 29 Temmuz Pazartesi akşamı 19.30’da Belediye Meydanı’ndan yola çıkacak açılış kortejiyle başlayacak. Festival Alanı’nda sona erecek kortejin ardından açılış konuşmaları ve uluslararası dans grubu gösterisi gerçekleşirken akşam, pop müziğin sevilen sesi Buray’ın coşkulu konseriyle daha da renklenecek. 35.Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali, söyleşilerden konserlere, atölyelerden defilelere zengin bir programla devam edecek.
Adını, yıllardır yörenin ekonomisinin ve sanatının alt yapısını oluşturan coğrafi işaretli ürünü Şile Bezi’nden alan Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali, 1984 yılından bu yana devam eden, Türkiye’nin en eski festivallerinden biri. Ara yıllarda doğal afet ve savaş gibi nedenlerle ertelenmiş olsa da 35 yıldır devam eden festival, Şile’nin değerlerini, kültürünü, kültürel mirasını korumayı ve tanıtmayı amaçlıyor. Yerel halkın hem ekonomik hem de sosyal yaşamını zenginleştirmesine katkı sağlayan Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali aynı zamanda Şile’nin ticari ve turizm potansiyelini artırarak bölgeye canlılık kazandırıyor. Hem yerel hem de uluslararası düzeyde katılımcıları ağırlayan festival, yerel geleneklerin ve el sanatlarının korunmasını, toplumsal farkındalığın artmasını ve yeni kültürel ifadelere olanak sağlamayı hedefliyor.
Şile Belediyesi tarafından bu yıl 35. kez düzenlenecek olan Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali, 29 Temmuz – 11 Ağustos 2024 tarihleri arasında Şile’nin eşsiz atmosferinde katılımcılarını ağırlayacak. Şile’nin farklı noktalarında ve Ağva’da gerçekleşecek festival Haldun Dormen, Müjdat Gezen, Mustafa Alabora ve Cemil İpekçi gibi Şile sevdalısı ustaların söyleşileri; “Bir Baba Hamlet” oyunu; Sıla, Melek Mosso, Can Bonomo, Buray, BaBa ZuLa, Volkan Konak, Sena Şener, Atiye, Gazapizm, Zeynep Bakşi ve Erdal Erzincan konserleri; uluslararası dans gruplarının gösterileri; Şile Bezi defileleri; sergiler; atölyeler gibi birçok etkinlikten oluşan renkli bir program sunacak.
Özlenen Uluslararası Kimliğiyle Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali
Son yerel seçimlerde CHP’nin adayı olarak halkın büyük desteğiyle Şile Belediye Başkanlığı görevine seçilen Özgür Kabadayı, Şile’yi yeniden inşa etmek ve hak ettiği değeri kazandırmak için kararlı ve cesur adımlarla ilerliyor. 925 milyon liralık borçla devraldığı belediyeyi yeniden yapılandırmak ve sürdürülebilir bir kalkınma modeli oluşturmak için kolları sıvayan Kabadayı, ilçenin ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına yönelik büyük projelere imza atacaklarını vurgularken 35 yıllık geleneğe sahip çıkarak bir kez daha Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali’ne ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı, 19 Temmuz Cuma günü Şile Tahlisiye İstasyonu’nda gerçekleşen basın toplantısında “Şile, Zeki Müren ve İsmet Ay gibi sanat devlerinin katkılarıyla, kültür, sanat, sinema, şiir ve resimle yoğrulmuş eşsiz bir kasaba olmanın gururunu yaşamaktadır. Ahde vefayı bundan böyle en güzel şekilde göstereceğiz ve kültürümüze, geleneklerimize, sanatçılarımıza vefalı olmayı görev bileceğiz. Şile Bezi, sadece dokunmuş bir kumaş değil; o, geçmişten günümüze uzanan bir mirasın ta kendisidir. Bu yıl 35’incisinigerçekleştirdiğimiz Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali, Şile bezinin evrensel değerini ve güzelliğini daha geniş kitlelere ulaştırmak için mükemmel bir fırsattır. Bu festival, yalnızca bir kutlama değil; aynı zamanda Şile bezi üreticilerinin emeklerini destekleme, geleneksel sanatlarımızı gelecek nesillere aktarma ve yerel ekonomimize katkı sağlama amacını taşımaktadır,” şeklinde konuştu.
Şile’nin sokakları, 6 farklı ülkeden gelen dans gruplarının katılımıyla yeniden canlanacak. Kadınların el emeği göz nuru eserleri ve Enstitü İstanbul İSMEK tarafından hazırlanan özel ürünler, bu yıl “Köklerine Dön” sloganıyla sunulacak. Şile Bezi’nin eşsiz güzelliklerinin keşfedileceği, katılımcıların köklerine döneceği festivalde özlenen Şile Bezi defileleri, coşkuyla geri dönecek ve moda ile sanat yeniden Şile Bezi’nde hayat bulacak.
İsmet Ay Sahnesi Geri Dönüyor
35. Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali kapsamında, Türk tiyatrosunun duayeni, sinema ve tiyatro sanatçısı Şileli İsmet Ay’ın adını taşıyan, ancak yıllardır kullanılmayan İsmet Ay Sahnesi yeniden canlanacak. Şile’deki bu özel sahne, 2007 yılında dönemin Şile Belediye Başkanı İhsan Çayıroğlu tarafından açılmıştı. Şimdi ise İsmet Ay Sahnesi hak ettiği biçimde yeniden tiyatro oyunlarını kucaklayacak. İlçedeki amfi tiyatro sahnesine verilecek olan bu isimle, usta sanatçı İsmet Ay’ın ruhu, festivalin her anında hissedilecek ve sanatseverler için ilham kaynağı olmaya devam edecek.
35. Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali; Enstitü İstanbul İSMEK, Mey|Diageo, Kale Şile, Işık Üniversitesi, Gönen Otel, The Sign Otel, Değirmen Otel, Uçar Royal Otel, Şira Restoran, Kuaför Yasin&Devrim, REptur Gayrimenkul, Marin Balık, Ovacık Köyü Kadın Tohum Derneği ve Lilyum Pastanesi’nin destekleriyle gerçekleşecek.
PROGRAM
29 Temmuz Pazartesi
19.30-20.30 Festival Açılış Korteji (Belediye Meydanı, Üsküdar Caddesi, Kent Meydanı,
Değirmen Festival Alanı)
20.30 Açılış Konuşmaları / Festival Alanı
21.00 Uluslararası Dans Grubu Gösterisi / Festival Alanı
21.00 Konser: Buray / Festival Alanı
30 Temmuz Salı
17.00 Şile Bezi Sergisi Açılışı / Tahlisiye Binası
17.30 Burhan Reşid Çekiç Koleksiyonu ve Tahlisiye Malzemeleri Sergisi Açılışı / Kayıkhane
19.00 Şile Müzik Okulu Konseri / Kent Meydanı
20.15 Pınar Ataer Şile Bezi Ritüel Dans Gösterisi / Festival Alanı
21.00 Konser: BaBa ZuLa / Festival Alanı
22.30 Konser: Sena Şener / Festival Alanı
31 Temmuz Çarşamba
18.00 İsmek Şile Bezi Sergisi Açılışı ve İsmek Trio Müzik Dinletisi / Şile Feneri
18.30 İsmek Defile / Üsküdar Caddesi
21.00 Uluslararası Dans Grubu Gösterisi / Festival Alanı
22.00 Konser: Can Bonomo / Festival Alanı
1 Ağustos Perşembe
18.00 Şile Bezi Dokuma Ritüeli / Kumbaba Oteli
20.00 Uluslararası Dans Grubu Gösterisi / Festival Alanı
21.00 Konser: Zeynep Bakşi / Festival Alanı
22.00 Konser: Erdal Erzincan / Festival Alanı
2 Ağustos Cuma
18.00 İsmek Müzik Eğitmenleri Konseri / Kent Meydanı
19.45 İsmet Ay Anısına Söyleşi – Mustafa Alabora, Müjdat Gezen, Haldun Dormen /
Amfi Tiyatro
20.45 Tiyatro: “Bir Baba Hamlet” / Amfi Tiyatro
22.00 Konser: Volkan Konak / Festival Alanı
3 Ağustos Cumartesi
21.00 Uluslararası Dans Grubu Gösterisi
22.00 Konser: Gazapizm / Festival Alanı
4 Ağustos Pazar
19.00 Cemil İpekçi ile Gelenekten Geleceğe Şile Bezi Söyleşisi – Moderatör: Mutlu Ulusoy /
Festival Alanı
20.30 Ağva Collection Defile / Festival Alanı
22.00 Konser: Sıla / Festival Alanı
10 Ağustos Cumartesi
22.00 Konser: Atiye / Ağva
11 Ağustos Pazar
22.00 Konser: Melek Mosso / Ağva
Efes Deneyim Müzesi büyük ölçekli görüntüler ve 4K çözünürlükte yüksek parlaklık gereksinimleri için Panasonic DLP lazer projektörleri seçti.Efes Deneyim Müzesi, antik ticaret kenti Efes’i ziyaretçiler için sürükleyici bir deneyim olarak hayata döndürmek için çığır açan bir kurulumda Panasonic’in gelişmiş DLP lazer projeksiyon teknolojisini kullandı. Türkiye’nin tarihi açıdan zengin bölgesi Selçuk’ta yer alan ve önemli bir arkeolojik alanda inşa edilen müze, ziyaretçilerine dünyada ve Türkiye’de yeni yaygınlaşmaya başlayan “immersive” teknolojilerle Antik Efes’teki günlük hayatı neredeyse gerçekmiş gibi bir deneyim ile yaşatmak için 123 adet Panasonic DLP lazer projektör kullanıyor.
Tarihi Bir Ortamda Modern Bir Mucize
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Antik Efes, Akdeniz bölgesinin önemli ticaret merkezlerinden biriydi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde olan ve DEM Müzecilik tarafından geliştirilen ve işletilen Efes Deneyim Müzesi, arkeolojik alandaki ziyaretçi deneyimini zenginleştiriyor. Efes Deneyim Müzesi, bu yılın başlarında dünya çapında sergi ve konaklama sektöründeki prestijli projeleri onurlandıran ABD Mondo-Dr Ödülleri’nde “En İyi Müze” seçildi. Ağustos 2023’ten beri faaliyet gösteren Efes Deneyim Müzesi, şimdiden uluslararası ilgi ve itibar kazandı.
17 farklı dilde mit ile gerçeği iç içe sunan görsel hikayeler, müze ziyaretçilerini Efes’in antik çağındaki caddelerine, festivallerine, tapınaklarına, evlerine, çarşı ve pazarlarına götürüyor. Müzenin çoklu duyusal özellikleri arasında 360 derecelik görüntüleri zemin ve tavan ile bütünleştiren “mapping” tekniği ve akustik 3D ses efektlerine ek olarak senkron hareket eden ışık, sis ve hologram yansımalar yer alıyor. Tüm bu özellikler ziyaretçiler için canlı, ilgi çekici ve eğitici bir deneyim yaratıyor.
Evidea ile Yazlık Balkon ve Bahçenizde Şıklığı Yakalayın: Göz Alıcı Ürünlerle Dış Mekanlarınızı Konforlu Hale Getirin!
Mutfak, ev tekstili, tamamlayıcı mobilya, ev yaşam, ev dekorasyon, elektrikli ev aletleri, banyo ve aydınlatma kategorilerinde geniş bir ürün yelpazesi sunan Evidea, yazın keyfini tam anlamıyla çıkarmanız ve bahçenizi göz alıcı bir yaşam alanına dönüştürmeniz için özel olarak seçilmiş ürünlerle yaz sezonunu taçlandırıyor.
Yazın gelmesiyle birlikte güneş ışığıyla canlanan balkon ve bahçe alanları, tüm aileyle birlikte keyifli anlar yaşamanıza ve özel anılar biriktirmenize olanak tanıyor. Evidea, dış mekanlarda yenilik arayışında olan tüketicilerine birbirinden özel ve fonksiyonel ürünler sunuyor.
Evidea’nın sunduğu geniş ürün yelpazesiyle bahçenizi ve balkonunuzu yenilemek için ihtiyacınız olan her şeyi bulabilirsiniz. Şık bahçe takımları, estetik şemsiyeleri ve renkli saksılar dış mekanlarınıza yazın canlılığını getirebilir aynı zamanda küçük alanlarınızı ihtiyaç duyduğunuz çok amaçlı alanlara dönüştürebilirsiniz!
Yazın sıcak günlerinde serinlemenin ve doğayla iç içe olmanın keyfini çıkarmak isteyenler için Evidea, zarif bahçe takımlarıyla konfor ve estetiği bir araya getirirken, rahat oturma alanları ve şık tasarımlarıyla dış mekanlarınızda unutulmaz anlar yaşamanızı sağlıyor. Güneşin tadını çıkarırken serinlemenizi sağlayacak şemsiyeler hem fonksiyonel hem de zarif seçenekler sunuyor.
Saksılar, bitkilerinizi ön plana çıkarırken bahçenize taze bir ruh ve renk katıyor. Ayrıca, dekoratif rüzgar gülleri ve hamaklarla yaz bahçenizi hem şık hem de rahat bir yaşam alanına dönüştürebilirsiniz.
Evidea’nın bahçe ve balkon ürünleriyle ilgili daha fazla bilgi almak ve keşfetmek için Evidea mağazalarını ziyaret edebilir veya evidea.com adresine girebilirsiniz. Yazın tadını çıkarmak ve dış mekanlarınızı yenilemek için Evidea’nın sunduğu fırsatları kaçırmayın!