Şu ruhsatlar ve çantacılar..(Köşe yazısı 10.05.2016 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ-HİSF KAYSERİ TEMSİLCİSİ
davutgulec@hotmail.com
Türkiye’nin gündeminden, doğal kaynaklarımız, madenlerimiz, ruhsatları, ormanların ve doğanın yok edilmesi gibi konular hiç düşmek bilmiyor.
Türkiye’nin değişik bölgelerinde insanlar, verilen bu ruhsatların iptal edilmesi için mücadele ediyor.
Enerji ve Tabi Kaynaklar eski Bakanı Taner Yıldız, bakanlığa geldiği günlerde en çok bu verilen ruhsatlar ve çantacılardan dertlenmişti. Bu çantacılardan bir bölümü Kayser’de iflas etmiş ama bu çantacılık sayesinde köşe dönmüştü.
CHP Kayseri il başkan yardımcısı Berrin Özen ve saymanı Müge Deliorman ‘katliama ramak kaldı’ başlığı ile Develi’nin Öksüt köyünde Öksüt Madenciliğin 92 Hektarı orman, 694 Hektarı mera alanı olan yerde Kanada Centerra şirketinin ortaklığı ile Altın çıkartma çalışmaları için verilen brifinge katıldı. Herkesin ‘hayırlı olsun’ dediği yer için verilen ÇSED raporunda yazılanlara şöyle dikkat çektiler.
-Maden ulaşım yolunun ve enerji nakil hattının inşa edilmesi toz, hava kirliliği, gürültü ve titreşimlere, yani küçük depremler olacak.(Sadece elektrik direklerinin çakılması 150 gün sürecek)
-Madenin inşasında bitki, hayvan ve kuşların yaşam alanları ortadan kalkacak. Bundan Sultansazlığında yaşayan göçmen kuşlar oldukça etkilenecek. Şirket yetkilileri yüksek gerilim hattından kuşların etkilenmemesi için “kuşsavar” yerleştireceklerini söylüyor. Peki siz bu çalışmaları bitirdikten sonra bu yabani kuş sürülerini nasıl geri getireceksiniz.?
-Madenin inşası sırasında yerel Arkeolojik sahalar büyük zarar görecek, halkın haberi bile olmayacak.
-Maden sahasında yaşayan köylülerin arazileri ya da meraları kamulaştırılacak. Hayvancılıkla geçinen köylülerin tüm kaynakları kesilecek. Çobanlar işsiz kalacak, göç edecek.
-Maden yerel su kalitesinde değişiklikler olacak. Bu tüm Develi vadisinde hissedilecek. Sularda aşırı derecede Klor artacak. Titreşimlerden su yolları yer değiştirecek yeni sondaj çalışmaları yapılacak.
-Altın madeninden çıkartılan kütleler, çöktürme işlemi yapılan büyük LİÇ havuzlarına konacak ve burada ayrışmayı sağlayan “Siyanür” kullanılacak. Yalnız bu havuzların üzeri açık ve doğal ortamda kontolsüz bir şekilde sadece üzerine kuşlar konmasın diye toplar kapatılarak kullanılacak. Havuzun alt yapısında sadece kil tabakası ve 2 mm lik Jeomembran denen polietilen geçirgenliği, sözde önleyecek. Oysa Eti Gümüş tesislerinde aşırı yağıştan aynı tip havuzlar patlamış ve Kütahya halkı korkulu anlar yaşamıştır.
-Bunun gibi sel, deprem yada aşırı sıcaklarda artan buharlaşma ile LİÇ havuzlarındaki Siyanürün doğaya ve yeraltı sularına karışması kaçınılmazdır.
-Siyanür insan vücuduna temas veya ağız yoluyla bilmeden alınırsa hücrelere Oksijen girişini engeller, kansere yol açar. Yetkililerin beyanına göre sağlık sorunları baş gösterirse gerekli önlemler alınacak.
-Zamantı ırmağının suyunu kullanmayıp, iki adet su kuyusu açıldığını ve deşarj yapılmayacağı söylendi. Her madenci çok iyi bilir ki, bu kuyuların birinden temiz su çekilir, kullanım bittikten sonra Siyanürlü su diğer boş kuyudan deşarj edilir. Kısaca kullanılmış su doğaya ve oradan Zamantı ırmağına karışacaktır. 1 tonda 50 gr Siyanür sizce Zamantı ırmağı için zararlı değil mi ?
-Aynı sistemle hazırlanan Altın ÇSED raporlarından iptal edilenler olmuştur. Demek ki ÇSED raporunu almak bu tip problemlerin çözümü değildir.
-Halk iş kaygısıyla belki de bu madenin açılmasını destekliyor. Ama hiçbir madencilik tecrübesi olmayan hatta hayvancılıkla geçinen köylünün tehlikelerden haberi var mı? Firma 400-450 kişiyi işe alacağını söyleyerek bu çalışmayı cazip hale getirdiğini sanıyor. Bu sayı sadece kurulum aşaması için geçerli. 8 yıl sürecek bu iş, tüm doğal hayatı sıfırlayacak. 4 yıl sonra sağlık sorunları ile işlerine son verilecek.
-Kütahya Eti-Gümüş tesislerinde olay,
-Bergama’da halkın günlerce direnişi,
-Fatsa-Ünye’de durdurulan Altın arama çalışmaları,
-Ve ÇSED aldığı halde iptal edilen kuruluşlar en iyi örnek.
-Henüz mera raporu alınmadı. Buna engel olmak gerekir.
-Sadece iş kaygısıyla hareket etmek yanlış
-Çocukların geleceği ve Develi’mizin doğal hayatının idamesi için bilinçli hareket etmek şart.
-Bizi ilgilendiren kaç ton Altın rezervi olduğu ya da kimlere kaç milyon Dolar kazandıracağı değil.
-Tüm çevrecileri, bilinçli akademisyenleri ve halkı, çalışan bürokratları “ Develi, doğal hayat ve insan sağlığı’nı korumaya davet ederken, bu ruhsatın gözden geçirilmesini istiyoruz.