Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Basın Ahlak Esasları Düzenlemesine Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç.Dr.Selçuk Özdağ sert tepki gösterdi. Özdağ, Meclise getirilen, dinmeyen tepkiler neticesinde geri çekilen ve gelecek yasama yılına bırakılan internet haberciliği basın yasası teklifinin ardından “Ben yaptım oldu” mantığıyla Basın Ahlak Yasası Esasları Düzenlemesinin yürürlüğe konmasının basını resmen tahakküm altına almaktan ve sansürden başka bir şey olmadığını kaydetti.
Özdağ resmi gazetede yayınlanan “Basın Ahlak Esasları” kararının katmerli bir sansür uygulamasının temelini oluşturğunu kaydederek, “Düzenleme adı altında tarafsız ve ilkeli gazetecilik resmen hapsedilmek isteniyor. Yandaşa altın tepside ilan ve reklamlar ikram edilirken, muhalef basına veya bağımsız ilkeli yayıncılık anlayışına aba altından sopa gösteriliyor. Sayın Erdoğan kendisinin Hitler ile karşılaştırılmasına tepki gösteriyordu. Tabi ki Hitler değil ve bu şekilde karşılaştırmayı biz de doğru bulmuyoruz. Ama bu yapılanlar ve uygulamalar faşist, diktacı otoriter ve totaliter anlayışın bir ürünü değil mi?” diyerek tepkisini dile getirdi.
Düzenlemenin yeni yasama yılında ele alınacak internet haberciliği yasa tasarısını da yakından ilgilendirdiğini ve baskıcı yeni basın kanunu’nun temelini oluşturacağını kaydeden Özdağ sadece internet basını değil tüm basın yayın organları bir kıskaca alınıyor, önümüzdeki süreçte ilkeli gazetecilik anlayışından ödün vermeyen çok sayıda gazeteciyi de cezaevlerinde görmek gibi bir tehditle karşı karşıyayız. Cumhur partisi iktidarı şunu net bir şekilde bilsin ki kişileri belki hapsedebilirsiniz, basını tahakküm altına alabilirsiniz ama düşünceleri, haberi ve özgür basını hapsedemesiniz” diye konuştu.
Basın ahlak esasları düzenlemesinde ortaya sürülen maddelerin çok muğlak bir ifadeye sahip olduğunu kaydeden Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, “Basın ahlak esasları kararı, soyut, belirsizliklerle dolu, eski esaslarda yer alan ve gazetecilerin eleştirilerine neden olan ifadeler korunarak alınmış. Örneğin ‘ahlaka aykırı yayın yapılamayacağı’ şeklindeki eski hüküm, ‘genel ahlaka’ olarak değiştirilmiş. Bu hükümdeki ‘genel ahlak’ ifadesi, cezalandırılmak istenen gazeteler ya da gazeteciler için hiç şüphesiz taraflı olarak yorumlanabilecektir. Bir diğer sakıncalı gördüğümüz husus geçmiş yıllarda örneğini gördüğümüz Basın İlan Kurumu tarafından uygulanan resen ceza verme yetkisi basın ahlak kuralları düzenlemesiyle daha da güçlü bir şekilde basınımızın karşısına çıkacak büyük bir tehdit. Bu hayliyle basını ağır bir ceza furyası bekliyor. Hiç olmayacak bir şekilde dahi verilecek bu cezalara karşı ne gibi bir güvence var, doğrusu bir güvence göremiyoruz.Sırf yayıncılık ilkesinden dolayı bazı yayın organlarına keyfi ve susturma amaçlı verilen cezaların karşımıza sık sık çıkacağı kaygısını taşıyoruz. Böylesine tutarsız ve belirsiz ifadelere sahip düzenleme mutlak suretle geri çekilmelidir” dedi.