Seçim sonrası değerlendirme ve açıklamalar

BAŞKAN BÜYÜKKILIÇ, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN ZAFERİNİ KAYSERİLİLERLE KUTLADI

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 13’üncü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a destek vermek ve yeniden seçilmesini kutlamak için Kayserililerle Cumhuriyet Meydanı’nda buluştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sevgi gösterisinde bulunmak isteyen vatandaşlar, Türk bayrakları ile Cumhuriyet Meydanı’nı hınca hınç doldurdu.

Türkiye’nin en geniş meydanlarından olan Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşen kutlamalara Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Cumhur İttifakı ortakları olan AK Parti ve MHP Kayseri milletvekilleri, parti il başkanları, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

CUMHUR İTTİFAKI MEYDANDAYDI

Meydana kurulan dev ekranda 13’üncü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması canlı yayınlanırken, sahneye Cumhur İttifakı’nın tüm ortakları davet edildi. Gönül belediyeciliğinin en güzel örneğini sergileyen Başkan Büyükkılıç da sahneye davet edilerek, kalabalığı yürekten selamladı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar önderliğinde tam kadro sahneye çıkan Cumhur İttifakı, Kayserilileri el ele, kol kola poz vererek, selamladı.

Milli Savunma Bakanı Akar, coşkulu kalabalığa hitap ederek, “Desteklerinizden, teveccühlerinizden dolayı sizlere en içten teşekkür ediyorum. Bir Cumartesi günü Sayın Cumhurbaşkanımızı nasıl karşıladıysak, aynı şekilde kutlamayı da büyük bir dikkatle, büyük bir nezaketle, barış içerisinde, huzur içerisinde, büyük bir sevgi ve coşkuyla, herkesi kucaklayarak kutlayacağız” diye konuştu.

BAKAN AKAR’DAN, BAŞKAN BÜYÜKKILIÇ’A TEŞEKKÜR

Başkan Büyükkılıç’a da teşekkür eden Bakan Akar, “Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere tüm belediye başkanlarımıza teşekkür ediyoruz. Onların emeği, onların alın teri var, en kalbi duygularımla teşekkür ederim” dedi. Kalabalık da ‘Kayseri seninle gurur duyuyor’, ‘En Büyük Başkan, Memduh Başkan’ diye sloganlarla alkışladı.

Daha sonra sahnede Kayserililere seslenen Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, “Sizler bizim gururumuzsunuz, iyi ki varsınız. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Cenab-ı Allah sizlerden razı olsun. Yerli ve milli duruşun merkezlerinden birisi olarak Kayseri’mizi Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında yer alarak gösterdiğiniz için sizlere minnet duyuyoruz” dedi.

“İSTİKRAR SÜRECEK, KAYSERİ BÜYÜYECEK, GELİŞECEK”

Kalabalık ile birlikte İstiklal Marşı’nın bir kıtası olan ‘Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım’ kıtasını okuyan Başkan Büyükkılıç, coşkulu kalabalığa şöyle hitap etti:

“İyi ki varsınız, sizler mesajı vereceğiniz yerlere verdiniz, Kayseri dediniz, ay yıldızlı Türk bayrağımızın altında, vatanına, milletine, devletine sahip çıkarak, ‘Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yolundayız’ dediniz. Bu çalışmalarda bizden desteklerini esirgemeyen başta gençler olmak üzere hanım kardeşlerimize, beyfendilere, sevgili yavrularımızın dualarına, her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. İstikrar sürecek, Kayseri büyüyecek, gelişecek. İstikrar sürecek, Türkiye büyüyecek, gelişecek. Bu ülkenin önünü kesmek isteyenlere sizler ‘dur’ dediniz.”

Büyükkılıç, birlik, beraberlik ve dayanışma mesajı vererek, “Hep beraber biriz, beraberiz, kardeşiz, hep beraber Türkiye’yiz. Surda bir gedik açtık, mukaddes mi mukaddes. Ey kahpe rüzgâr artık ne yandan esersen es. Her birinizin alnından öpüyorum. Bu birlik, beraberlik ile aşamayacağımız hiçbir engel yok. Sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun” ifadelerini kullandı.

MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy ise “Biz, ‘Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Cumhurbaşkanımız ülkücülere emanettir, ülkücüler emanete ihanet etmez, ülkücüler delikanlı olur, delikanlı sözünde durur’ demiştik. Cenab-ı Allah’ın izniyle, sizlerin desteğiyle, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, tüm terör örgütlerine rağmen, tüm Türkiye karşıtlarına rağmen yeniden cumhurbaşkanımız olmuştur, hayırlı uğurlu olsun” şeklinde konuştu.

Kayserililer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesini davul zurnalarla, gönüllerince eğlenerek kutlarken, havai fişek, meşale ve konfeti gösterileri de kutlamaya renk kattı.

COŞKU, HAVADAN DRONE İLE GÖRÜNTÜLENDİ

Coşkulu kalabalık, kutlama sonunda hep bir ağızdan sanatçı Cengiz Kurtoğlu’nun ‘Duyanlara, duymayanlara’ isimli şarkısını seslendirdi. Kayseri’deki büyük coşku, havadan dronla görüntülenirken, şehrin birçok noktasında da vatandaşlar araçlarıyla konvoy oluşturarak kutlamalara katıldı.

Demokrat parti Kayseri İl Başkanı Öner Yiğitoğlu: Yolumuza devam edeceğiz.

DEMOKRAT PARTİ olarak 28 Mayısta gerçekleşen seçimlerde, MİLLET İTTİFAKINI oluşturan Başta CUMHURİYET HALK PARTİSİ, IYI PARTİ, SAADET PARTİSİ, DEVA PARTİSİ,GELECEK PARTISI ve bize destek veren ZAFER PARTISINE verdiğimiz onurlu mücadelemize ortak oldukları için teşekkür ederiz.13.cumhurbaşkanı adayımız Sayın KEMAL KILIÇDAROĞLU bizleri en iyi ve doğru şekilde temsil ederek onur timsalimiz olmuştur. Kayserimizde eşit olmayan şartlarda 3 Milletvekili çıkararak yapabileceğimizin en iyisini yapmaya gayret ettik. Seçim sürecinde doğruluktan dürüstlükten ve adamlıktan hiç taviz vermeden, Demokrasiye olan inancıyla MİLLET İTTİFAKINI temsil eden sayın KILIÇDAROĞLU’na Teşekkürü bir borç biliyoruz.Maalesef seçim sürecinde TÜRK insanı ALGIYA teslim olarak İFLAS etmiş İKTİDARA yenildi.DEMOKRAT PARTİ GENEL BAŞKANIMIZ SN GÜLTEKİN UYSAL Liderliğinde yolumuza  edeceğiz. Kamuoyuna saygılarımla..

BAŞKAN ÇOLAKBAYRAKDAR; “KAZANAN MİLLİ İRADENİN ÜSTÜNLÜĞÜ OLDU”

-BAŞKAN ÇOLAKBAYRAKDAR’DAN TEŞEKKÜR MESAJI

Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçiminde yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan için tebrik mesajı yayımladı. Başkan Çolakbayrakdar mesajında; 28 Mayıs’da kararı, sözün sahibi milletin verdiğine dikkat çekerek, “Hem Kayseri hem de Türkiye huzur ve kardeşlik içerisinde demokrasinin tecellisi olan bir seçim geçirdi. Sandığa iradesini yansıtan; ‘Türkiye Yüzyılı için Büyük ve Güçlü Türkiye’den yana oy kullanan tüm hemşehrilerime ayrı ayrı teşekkür ediyor, bu sonucun başta ülkemize, Kayseri’ye ve Kocasinan’a hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

“Seçimde söz sahibi milletimiz, tercihini ‘Türkiye Yüzyıl’ının inşasından yana yaptığını sandıklarda iradesiyle gösteren aziz milletimiz,  kalıcı istikrar istiyoruz mesajını vermiştir” diyen Başkan Çolakbayrakdar,  şunları kaydetti: “ Sürekli ilerleyen, gelişen ve uluslararası alanda giderek daha fazla söz sahibi olan ülkemizin hedeflerine bir adım daha yaklaşmış olmanın sevincini yaşıyoruz. Şu bilinsin ki; bin yıldır bu topraklarda özgür yaşadığımız gibi bundan sonra da bayrağımızın gölgesi altında, ezan sesiyle bu vatan toprağında yaşamaya devam edeceğiz. Ecdadımızdan miras aldığımız mukaddes değerlerimizi gelecek nesillerimize aktararak, Güçlü ve Büyük Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmak için durmadan çalışacağız. Güçlü bir Türkiye olarak hiçbir dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin mazlum coğrafyaların sesi olmaktayız ve olmaya da devam edeceğiz. Daha güzel Türkiye için birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhunun ilelebet devam etmesini diliyorum”.

Başkan Çolakbayrakdar, seçimde birlik ve beraberlik mesajı verildiğini kaydederek; “Sandığa giderek oy kullanan ve iradesini yansıtan milletimiz başta olmak üzere seçimin huzur ve güven içinde geçmesini sağlayan asayiş kolluk görevlileri ve kamu çalışanlarına teşekkür ederim. Tüm hemşehrilerime şükranlarımı sunuyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

Seçim bitti dövizin üzerindeki baskı kaldırılmalı

Türkiye Cumhuriyeti 100 yıllık tarihinde ilk kez iki turlu bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadı. 28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52’lik oyla tekrar Cumhurbaşkanı seçildi. 

Cumhur İttifakı, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan 28. Dönem Milletvekili seçimlerinde de TBMM’de çoğunluğu kazanmıştı. 

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türk seçmeninin tercihini yaptığını, bundan sonraki süreçte Hükümetin hızla kurulmasını ve Uluslararası camianın güvenini tesis edecek adımların ivedi şekilde atılmasını, gündemin ekonomi ve ihracat olmasını beklediklerini kaydetti. 

Türkiye’nin seçime giderken döviz üzerinde büyük bir baskı oluşturulduğunu, finansmana erişimin zorlaştığını aktaran Eskinazi, “İhracatçılarımızın rekabetçiliğini olumsuz etkileyen döviz kurlarının kademeli bir şekilde ihracatçının rekabetçiliğini sağlayacak şekilde gerçek değerine gelmesi sağlanmalıdır. İş dünyasının krediye ulaşabilmesinin yolu açılmalıdır. Enerji fiyatları Türk ihracatçısının rekabetçiliğine katkı sağlayacak seviyelere düşürülmelidir. Bu adımlar hızlıca atıldığı takdirde 2023 yılının ikinci yarısında ihracat ve turizm gelirlerinin artmasıyla ülkemizin döviz sıkışıklığını giderebiliriz” şeklinde konuştu. 

ÜMİT ÖZDAĞ SEÇİM SONUÇLARINI DEĞERLENDİRDİ

28 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2. Turunu AK Parti genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan kazanmıştır. Bu seçimi Erdoğan sayısı Türk vatandaşlarından gizlenen vatandaşlık verilen yabancıların oyları olmadan kazansaydı kendisini tebrik ederdim. Ancak, Erdoğan seçimleri büyük ölçüde Türk halkının seçme ve seçilme hürriyetini kısıtlayan yabancı seçmen ithali ile kazanmıştır. Zafer Partisi Erdoğan’ı TEBRİK ETMEMEKTE kararlıdır.

Zafer Partisi, Mayıs 2023 seçimlerinden istediği sonucu rakamsal olarak alamamıştır. Partimiz 1 milyon 529 bin 119 oy ile yüzde 2.2’de kaldık. Sonucun böyle olmasında Türk siyasetinin “Erdoğan’a nefret” ve “Erdoğan’a sevgi” ekseninde Millet ve Cumhur ittifakları şeklinde ikiye bölünmüş olmasının büyük etkisi olmuştur. Bu duygu seli seçmenin rasyonel program üzerinden oy vermesini büyük ölçüde engellemiştir.

Keza, Zafer Partisi’ne uygulanan büyük medya ambargosu, anket firmalarının bilinçli görmemezlikten gelme politikaları bu sonucun doğmasına katkı vermiştir. Partimizin seçim bütçesinin olağanüstü küçük olması da bu sonucu ortaya çıkaran bir diğer faktördür. Bu ağır şartlar altında çalışan bütün Zafer Partisi teşkilatlarına ve adaylarına içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Zafer Partisi’nin aldığı oylar bizim mutlu etmemekle beraber aldığımız sonucun politik sonuçları açısından önemli bir başarı olduğunu görüyoruz.

Zafer Partisi’nin öncülüğünde kurulan ATA ittifakı adayı Sinan Oğan yüzde 5.12 oy almıştır. Bu sayede Cumhurbaşkanlığı seçimleri 2. Tura kalmıştır. Zafer Partisi’nin ATA ittifakına öncülük yapması ile bölücü siyasetin ülke siyasetine şekil verme girişimi başarısızlığa uğratılmıştır.

Zafer Partisi, siyasetten tasfiye edilmek istenen Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğini tekrar siyasetin gündemine belirleyici güç olarak taşımıştır.

Zafer Partisi, sürekli tartışmaya açılan Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasamızın ilk dört maddesi ve 66. maddesinde dile getirilen kuruluş felsefesini yapmış olduğu politik çıkış ile vazgeçilmez olarak Millet ve Cumhur ittifaklarına teyit ettirmiştir.

Zafer Partisi, terörle mücadele konusunda Millet ve Cumhur ittifaklarına kararlılık gösterme gerekliliğini kabul ettirmiştir.

Ve Zafer Partisi 2 sene önce hiç konuşulmayan 13 milyon sığınmacı ve kaçağın vatanlarına dönmesi politikasını Türk siyasetine kabul ettirmiştir.

Özetle ısrarla yok sayılmak istenen, görmemezlikten gelinen Zafer Partisi Türk siyasetinin parametrelerini belirlemiştir.

Bu süreçte Zafer Partisi olarak, bizimle görüşme talep eden Kılıçdaroğlu ve Kurtulmuş ile görüşmeler gerçekleştirdik. Bu görüşmelerde odak noktamız, Türkiye’nin ana sorunları ve çözüm yolları üzerinde mutabakat aramak olmuştur. Özellikle 13 milyon sığınmacı ve kaçağın vatanlarına dönüşü konusunda muhataplarımızın pozisyonunu anlamak istedik.

CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Zafer Partisi’nin Anadolu Kalesi projesini kabul etti. Sayın Numan Kurtulmuş ise “Siz bize destek verin, biz halledelim” dedi.

Ben de kendisine gülerek şu cevabı verdim, “Bana tek parti döneminin Ankara Valisi Tandoğan’ı hatırlatıyorsunuz. Komünist olunacaksa da biz oluruz diyorsunuz. Hayır, Numan Bey siz sığınmacıların geri dönüş politikasını gerçekleştiremezsiniz. Bizden destek istiyorsanız şartımız bu desteği size ancak sığınmacıları size sığınmacıların vatanlarına geri dönüş sürecini Zafer Partisi olarak biz yönetirse destek veririz” şeklinde oldu. Sonradan bazı iktidar çevrelerinde Zafer Partisi bizden bakanlık istedi diye yorumlar yapıldı. Ne istememizi bekliyordunuz? Yeni bir hükümetin kurulma sürecinde bizden destek istiyorsunuz da biz sizden ne isteyecektik? Yapamadığınız, beceremediğiniz ve becermeye niyetiniz olmadığı bir konuda Türkiye’ye fayda sağlamak, Türkiye’de örtülü işgali durdurmak için görev istedik. Sizin böyle bir niyetiniz olmadığı için de sizinle birlikte olmamız mümkün olmadı.

Bu arada Sn. Sinan Oğan’ın Cumhur ittifakı adayına destek vereceğini açıklaması, kişisel siyasi tercihi olmuştur. Bu açıklamanın Zafer Partisi’ni bağlamadığını daha önce dile getirdik. Ve biz Zafer Partisi olarak AKP hükümetlerinin yarattığı yıkımı durdurmak, enkazı kaldırmak ve Milletimize çözüm yolunda taze bir başlangıç yapmak için Sn. Kılıçdaroğlu ile 2. kez görüştük. Bu görüşmeler neticesinde Cumhuriyetimizin kuruluş ilkeleri ve felsefesinin savunulacağını teyit ettik.

Kimse anayasamızın ilk 4 maddesini, Türk Milleti tanımının yapıldığı 66. Maddeyi sorgulayamaz.

Bu süreçte FETÖ, PKK ve IŞİD’e karşı izlenecek stratejik bir terör mücadelesi,

Ülkemizi adeta dünyanın lunaparkı yapan Türk Milletinin kaynaklarını sömüren 13 milyon sığınmacı ve kaçağın 1 sene içinde ülkelerine yollanması hususlarını da kapsayan bir protokol CHP genel Başkanı Sn. Kılıçdaroğlu ve Zafer Partisi arasında imzalanmıştır.

Zafer Partisi ve CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu arasında imzalanan bu protokol 2. Tur öncesi yepyeni bir sinerji yaratmış ve seçmene umut aşılamıştır.

Zafer Partisi Genel Başkanı olarak benim ve Zafer Partisi kadrolarının saha ve sosyal medya çalışmaları, ittifak ortaklarının daha önceki çalışmalarından daha fazla etkileşim ve olumlu geri dönüş almıştır.

2. Tur verilerine baktığımızda seçime katılım oranının düşmesine rağmen Sn. Kılıçdaroğlu’nun oy sayısı ve yüzdesi artmış, ilk turda iki aday arasında bulunan yüzdesel makas, 2. Turda kazanmaya yetmese de Sn. Kılıçdaroğlu lehine kapanmıştır.

Bu matematiksel durum bizlere Sn. Sinan Oğan’ın oylarının ağırlıklı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’na yöneldiğini göstermektedir. Eğer bu süreçte elimiz kolumuz adeta bağlanmasa idi yarattığımız olumlu etkinin çok daha yüksek olacağını düşünmekteyiz. Zafer Partisi 3.5 günlük süreçte üzerine düşeni yapmıştır. Millet ittifakının içindeki belirli müdahalelerden dolayı Zafer Partisi’nin Kemal Kılıçdaroğlu’na verebileceği destek konusunda elimiz kolumuz bağlanmıştır. Eğer elimiz kolumuz bağlanmasaydı etkimiz çok daha yüksek olurdu ancak bu 3.5 günlük süre içerisinde Zafer Partisi üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır.

Değerli basın mensupları,

Bu geç kalınmışlığın ve yenilginin yaşanmaması, seçimlerin Zaferle taçlanması için 6 Nisan 2022’de adayın Mansur Yavaş olması gerektiğini ve bu durumda başta Zafer Partisi olmak üzere halkın büyük çoğunluğunun desteğinin alacağını dile getirmiştim.

Yine 19 Ocak 2023’te Mecliste düzenlediğim basın toplantısında Sn. Kılıçdaroğlu’na çağrıda bulunarak;

1921 Anayasası yerine kurucu 1924 Anayasasını benimsemesi,

Anayasanın değiştirilemez maddelerinin tartışmaya açık olmadığı yönünde vurgu yapması,

Atatürk’ün partisini bölücü unsurlardan temizlemesi,

Ve sığınmacı ve kaçakların amasız fakatsız vatanlarına geri dönüşü hususunda uzlaşılması durumunda hiçbir karşılık beklemeden kayıtsız-şartsız kendisini destekleyeceğimizi beyan etmiştim.

Maalesef bu çağrılarımız cevapsız kaldı. Keşke bu çağrılara zamanında cevap verilseydi bugün Türkiye çok farklı bir noktada olabilirdi.

Değerli Basın Mensupları,

Yine bu seçim sonucu bizlere göstermiştir ki vatandaşlık almış olan sığınmacılar seçimin kaderi noktasında belirleyici olmuştur.

Zafer Partisi kurulduğu günden bu yana sığınmacı ve kaçakların yarattığı ekonomik kriz, milli güvenlik krizi, demografik krizin yanında vatandaşlık verilerek oy kullandırılmalarının Türk Milletine haksızlık olduğunu dile getirmiş, 10 yıl süreyle yapılacak seçimlerde oy kullanmamalarına yönelik yasa teklifimize destek istemiştik.

Maalesef bu çağrımız da cevapsız kaldı…Ve görüyoruz ki, önemsiz görülen ithal seçmen oyları sonucun belirlenmesinde büyük rol oynamıştır.

Özetle 6’lı ittifak yanlış bir ittifaktı ve bu çağrılarımıza kayıtsız kalınması Atatürkçü, Türk milliyetçisi seçmene haksızlıktı.

Bu seçimin sonucu göstermiştir ki Atatürk çizgisinde Türk milliyetçisi kurucu ideoloji tasfiye edilemez. Bölücü unsurların her şeyi belirleriz anlayışı dayanaksızdır. Türk halkı sığınmacı ve kaçakların vatanlarına geri dönüşünü istemektedir.

Bu kayıtsızlıklar sonucu yaşanan yenilginin bedelini maalesef Türk milleti olarak birlikte ödeyeceğiz.

Neden mi?

Çünkü AKP Hükümetlerinin hedefledikleri “2023 Ekonomik Vizyonu” çökmüştür.

2003 yılından bu yana; ülke varlıklarının neredeyse tamamına yakınını satmalarına rağmen, arsa/konut karşılığı; Türk vatandaşlığı satmalarına rağmen, ülkemize menşei belirsiz kayıt dışı 75 milyar dolara yakın döviz girmesine rağmen, Türk Milleti gelir adaletsizliğine, işsizliğe, enflasyona, borç ve faize maruz bırakılmıştır. Buna karşılık rant ve faiz lobileri ile oluşturdukları yandaş şirketler zenginliklerine zenginlik katmıştır.

Gelinen noktada sürdürülebilir olmayan borçlar, baskılanmış olsa da yükselmeye başlayan kurlar, yüksek faiz oranları, daralan yerli üretim ve sayıları her yıl artan 20 milyona yakın yoksullaştırılmış Türk insanıyla karşı karşıyayız.

Değerli basın mensupları,

Seçim sonuçlarının kazananı olan Erdoğan için bu galibiyet PİRUS ZAFERİ’dir. Bir diğer ifade ile galibiyet gibi görünen mağlubiyettir. Tüm kaynakları yanlış kullanarak geldiği bu noktada ekonomiyi gireceği büyük türbülanstan çıkarma görevi Erdoğan’ın üzerindedir. Ancak üzülerek söylüyorum ki AKP hükümeti Türk Milleti’nin son varlıklarını, BOTAŞ, THY, DDY gibi değerlerini de satmaya hazırlanıyor. Bunlar modern kapitülasyonlardır. Türk ekonomisi hızla varlıklarını ve bağımsızlığını yitirmektedir. AKP hükümeti Türk Milletini kendi toprağında kiracı yapmaya çalışıyor. Sığınmacı tehdidi ve ekonomik tehdit artarak devam ediyor. Ak Parti’nin ekonomik yıkım devam ederken başta Suriyeliler olmak üzere Araplara vatandaşlık verme politikası hızla devam edecektir. Vatanımız her geçen biraz daha işgal edilecektir.

Sevgili Yurttaşlarımız,

AKP hükümetlerinin neden olduğu büyük yıkıma karşı Zafer Partisi olarak Türk tarihinden, İstiklal Harbimizden ve Atatürk’ten aldığımız inanç ile direneceğiz.

Sevgili Türk halkı, sevgili genç kardeşlerim, moralinizi bozmayın.

Artık ne küresel güçlerin ne de Türk siyasi unsurlarının yok sayamayacağı Zafer Partisi var. Zafer Partisi, kuruluşundan bu yana geçen 1.5 yılın sonunda kıyı başını ele geçirmiştir.

Türkiye’nin göçmenistan olmaması için sizi Zafer Partisi’ne davet ediyorum.

Sığınmacılara yılda 11 milyar dolar harcanmaması, 8 milyar dolar insani yardım adı altında dünyanın değişik ülkelerine para aktarılmaması için sizi Zafer Partisi’ne davet ediyorum.

Sokaklarımızın güven içinde olması, kadınların; eşlerimizin, kızlarımızın, annelerimizin sokaklarda taciz edilmeden yürüyebilmesi için sizi Zafer Partisi’ne davet ediyorum.

Kiraların düşmesi, enflasyonun azalması ve hayat pahalılığının kontrol altına alınması için sizi Zafer Partisi’ne davet ediyorum.

21 yıldır bir mağlubiyetten diğerine sürüklenen yurttaşlarımızı Zafer Partisine davet ediyorum.

Bütün Türk milliyetçilerini, bütün Atatürkçüleri Zafer Partisi’ne davet ediyorum.

Zafer Partisi sizin eviniz. Burada 6 Ok da temsil ediliyor 9 Işık da temsil ediliyor. Milli üniter laik devletin yılmaz ve tavizsiz tek savunucusu Zafer Partisi’dir.

Zafer Partisi’nde sağ-sol yok.

Zafer Partisi’nde Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliği var.

Türk bayrağını en yükseklere taşıyacak,

Türk Milletinin Zaferini birlikte kazanacağız.

21’İNCİ YÜZYIL, İSTİKLAL VE İSTİKBALİN YÜZYILIDIR

 Türkiye’nin tarihi seçiminin İkinci turu yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 84.22 katılımla, halkımız büyük bir demokratik olgunlukla sandık başına giderek demokrasi şöleni gerçekleştirdi.

 MÜSİAD Kayseri Başkanı Ferhat Akmermer yaptığı açıklamada şunları ifade etti:

Milletimiz istikrardan yana iradesini açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur. Sonucun ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.  Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Cumhur İttifakını tebrik ediyorum.

2023 bizim için önemli bir yıl. Büyük Türkiye’nin yüzyılıdır. 21’inci yüzyıl, istiklal ve istikbalin yüzyılıdır. 

Belirsizlik dönemi sona erdi. Artık tüm enerjimizle işimize odaklanmanın zamanıdır.

Ülkemiz, hedefleri büyük Türkiye idealiyle birlik ve beraberlik içinde, kardeşlik ruhuyla hızla ilerlemesini sürdürecektir.

İş dünyası ile güçlü iletişimi olan bir kabine  ve vekillerimizle, MÜSİAD olarak her zaman olduğu gibi yeni dönemde de Türkiye ve bölgemiz için ekonomik, sosyal ve siyasi olarak Türkiye Yüzyılı vizyonuyla çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz.

KESOB Başkanı Odakır’dan seçim değerlendirmesi

Kayseri Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (KESOB) Başkanı Şeyhi Odakır, seçimlerin tamamlanmasının ardından bir değerlendirmede bulundu. Başkan Odakır değerlendirme açıklamasında, “Ülkemiz sorunsuz bir şekilde demokrasi sınavını vermiş ve seçimini istikrardan yana yapmıştır. Şehrimize ve ülkemize hayırlı olsun” dedi.

Kayseri OSB Başkanı Yalçın “Seçim Gündemden Düşmeli, Ekonomiye Odaklanılmalı”

Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin 2. tur oylama sonuçlarını değerlendirdi.

Başkan Yalçın, “Yüce Milletimiz, büyük feraseti ve demokrasiye olan bağlılığını bir kez daha göstermiş ve iradesini sandığa yansıtmıştır. Milletimiz, istikrarın devamı yönünde kararını vermiştir. Seçim ülkemiz gündeminden düşmeli, ekonomiye odaklanılmalıdır” dedi.

  1. Cumhurbaşkanının belirlenmesi amacıyla dün gerçekleştirilen 2. tur oylamanın sonucunun hayırlara vesile olmasını dilediklerini ifade eden Başkan Yalçın, “2 turlu olarak gerçekleşen seçim sürecinin demokrasinin gereği olarak huzur içinde geçmiş olmasından dolayı tüm adayları ve milletimizi kutluyorum. Elde edilen sonuç ile kazanan 85 milyon vatandaşıyla Türkiye olmuştur. Alınan sonucun sanayicilerimize, şehrimize, milletimize ve devletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.” ifadelerini kullandı.

Başkan Yalçın, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, millet iradesiyle 3. kez cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmış ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 13. Cumhurbaşkanı olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızı bu başarıdan dolayı kutluyor ve saygılarımı sunuyorum.” şeklinde konuştu.

“SEÇİM GÜNDEMDEN DÜŞMELİ, EKONOMİYE ODAKLANILMALI”

Seçimin artık gündemden düşmesini beklediklerini belirten Başkan Yalçın, ekonomik zorluklarla baş edilmeye çalışılan bir dönemde herkesin beklentisinin bu yönde olduğunu işaret etti.

Başkan Yalçın, “Bizler sanayici olarak, Türkiye’nin ekonomik hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamak için inanç ve kararlılıkla çalışmaktayız. Daha çok üretmek, daha çok istihdam sağlamak ve ülkemizin ihracatına daha fazla katkı sunmak için çaba göstermekteyiz. Dünyada yaşanan ekonomik sarsıntıdan nasibini alan Türkiye’nin bir an önce ekonomi öncelikli gündeme dönmesi beklentimizdir. Seçim ülkemiz gündeminden düşmeli, ekonomiye odaklanılmalıdır.” dedi.

“SANAYİCİLERİMİZ YENİ ADIMLAR ATILMASINI BEKLİYOR”

Başkan Yalçın, “Sanayicilerimiz, bir an önce yeni adımlar atılmasını beklemektedir. Enflasyonun düşürülmesi, döviz kurlarının dengeye oturması ve üretimdeki artışın sağlanması için yatırım teşviklerinin sayısının, mali büyüklüklerinin artırılması ve şartlarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Dış piyasalara mal satmak, ihracatımızı 500 milyar dolar hedefine taşımak için canla başla mücadele eden sanayicilerimiz, elektrik ve doğal gaz maliyetlerinin düşürülmesi, işçi maliyetleri ve vergi yükleri konusunda iyileştirme yapılması, üretime konu arsa temini konusunda yeni adımlar atılması, OSB’lere yeni genişleme alanları sağlanmasını beklemektedir. Sanayicilerimiz ucuz maliyetli kredi başta olmak üzere her türlü desteğin kısa sürede sağlanmasını talep etmektedir.” diye konuştu.

Başkan Yalçın, kurulacak yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümeti Kabinesi’nin, sanayicilerin tüm taleplerini dikkate alacağına olan inancını ifade ederek, görev alacak herkese başarılar dilediklerini sözlerine ekledi.

KESOB Başkanı Şeyhi Odakır,“CUMHURBAŞKANIMIZA YENİ DÖNEMİNDE BAŞARILAR DİLİYORUZ”

Başkan Şeyhi Odakır, seçimlerin sorunsuz bir şekilde tamamlanmış olmasını mutlulukla karşıladıklarını söyledi. Odakır, “Ülkemiz sorunsuz bir şekilde demokrasi sınavını vermiş, yurt içine ve yurt dışına anlamlı mesajlar vermiştir. Türk milleti sandığa sükunetle giderek, herhangi bir olaya mahal vermeyerek Türk demokrasisinin daha çok olgunlaştığını göstermiştir. 14 Mayıs’ta Meclis’teki durum netleşmişti. Kayserimiz vekillerini seçerek Meclis’e göndermiş, kendisi için çalışacak vekillerini görevine tayin etmiştir. Öncelikle seçilen bütün milletvekillerimizi tebrik ediyor başarılar diliyoruz. Esnaf ve sanatkârlarımızın, Kayseri’nin sesi olacaklarına içtenlikle inanıyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de seçmen ikinci tura bırakmıştır. Geçtiğimiz pazar günü Türk milleti aynı sükunetle sandığa giderek oyunu vermiş, sonucu belirlemiş ve istikrardan yana tavır almıştır. Her kesimden insan seçimleri beklemekteydi böylece seçimi atlatmış bulunuyoruz. Atlatılan seçimlerle birlikte gündelik hayatımıza devam edecek, işimizin başına yeniden geçecek ve ülkemiz için, şehrimiz için çalışmaya emek vermeye devam edeceğiz. Esnaf ve sanatkârlara desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı kutluyor, yeni döneminde başarılar diliyoruz. Kazanan ülkemiz olsun, bu ülke hepimizin, bizim birbirimizden başka kimsemiz yok, birlik ve beraberlik duygusu içerisinde memleket için çalışmaya devam edeceğiz. Seçimler şehrimize ve ülkemize hayırlara vesile olsun” ifadelerini kullandı.

Türkiye: Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuyla ilgili olarak Yüksek Temsilci/Başkan Yardımcısı Josep Borrell ve Komşuluk ve Genişlemeden sorumlu Komisyon Üyesi Olivér Várhelyi tarafından yapılan ortak açıklamaAB, 28 Mayıs Pazar günü düzenlenen ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, oy verme demokratik hakkını kullanan Türk halkının yüksek katılımıyla gerçekleşmiş olmasını memnuniyetle karşılar. AGİT/Avrupa Konseyi uluslararası seçim gözlem misyonunun nihai bulgularını ve tavsiyelerini sabırsızlıkla bekliyoruz.Yeniden seçilmesi dolayısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kutlarız.Türkiye ve tüm halkıyla işbirliğine ve karşılıklı faydaya dayalı bir ilişkinin sürdürülmesi ve Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortam, AB’nin stratejik menfaatinedir.  AB insan hakları, hukukun üstünlüğü, uluslararası hukuk ve bölgesel istikrar taahhütleri temelinde, tüm yurttaşlarımızın yararına olmak üzere ortak refah ve istikrarımız için yapıcı bir ilişki doğrultusunda ilerlemek amacıyla, Türkiye ile angajmana hazırdır.

Korku ve dürtü politikası kazandı diyen Davutoğlu’ndan Erdoğan’a çağrı: Artık biraz olgunlaşın

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri sonrası kameralar karşısına geçerek değerlendirmelerde bulundu

Davutoğlu’nun değerlendirmeleri şöyle:Milletimizin tecelli eden iradesi başımızın tacıdır

Hepimizin geleceği açısından son derece önemli bir seçimi geride bıraktık. Demokrasilerde seçimler sonuçları ne olursa olsun bir yenilenme imkânı sunarlar. Bu imkânı değerlendirenler bir sonraki seçime daha hazır hale gelirler. Bugün gerek siyasi partiler gerekse bütün bir toplum olarak bu değerlendirme sorumluluğu ile karşı karşıyayız.

Her şeyden önce dünyada örneği az görülen bir katılım oranı ile sandığa giden halkımızın demokratik olgunluğu geleceğimizin en büyük teminatıdır. Bu siyasi katılım bilinci oldukça her krize çözüm bulabilir, her çürümüş siyasete alternatif üretebilir, her karanlık tünelden yeni bir ufka yelken açma umudunu sürdürebiliriz. Bu bilinç dolayısıyla sandığa giden her bir vatandaşımıza, sandık başında demokrasinin namusu olan oylara sahip çıkmak için çaba gösteren her bir görevlimize ve müşahidimize teşekkür ediyorum.

Milletimizin tecelli eden iradesi başımızın tacıdır.

Erdoğan’a tebrik, Kılıçdaroğlu’na teşekkür

Seçim sonuçlarına göre yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Tayyip Erdoğan’ı tebrik ediyorum. Son derece eşitsiz şartlarda demokrasi mücadelesi veren sayın Kılıçdaroğlu’na ve birlikte mücadele ettiğimiz Millet ittifakı liderlerine ve belediye başkanlarına teşekkürü bir borç biliyorum.

Bugün ülkemizin karşı karşıya olduğu son derece yaygın bir yoksullaşmaya yol açan ekonomik kriz, on bir şehrimizi ve insan dokusunu tahrip etmiş depremin getirdiği sorunlar, kurumsal çözülme, ekonomi-politik sistemin her bir yanına nüfuz etmiş yolsuzluklar, adalet sistemine güvensizlik vb. derin bunalım unsurları bütün can yakıcılığıyla gündemimizde.

İktidar milli ve dini sembollerle sorunları örtmeyi başardı

Bütün bu sorunların müsebbibi olan iktidar elindeki devlet imkanları ve tekeline aldığı propaganda araçları ile kampanya süresince bu sorunların değil, milli ve dini sembollerin kullanıldığı terör ve din özgürlüğü bağlamında bir tehdit algısının gündemi işgal etmesini başardı. Kabul etmek durumundayız ki, en azından bu aşamada sembol istismarına dayalı siyaset alternatif politika önermelerine dayalı akli siyasete, kutuplaştırma dili nezaket diline, montaja dayalı yalan propaganda umuda dayalı kampanyaya galebe çaldı.

Gelecek Partisi olarak yapıcı muhalefeti sürdüreceğiz

Ancak şimdi seçim bitti ve bütün bu can alıcı sorunlar başta iktidar olmak üzere hepimizin gündeminde. Şahıs ve grup çıkarını değil, ülke çıkarını siyasetin merkezine alan Gelecek Partisi olarak bundan sonra bu sorunların çözümü yönündeki çabalarımızı yapıcı muhalefet anlayışı zemininde sürdürecek, otoriter yolsuzluk düzeninin devamı yönündeki her uygulamaya karşı da kararlılıkla direneceğiz.

Prompterdan koptuğunda bilinçaltını dışa vurdu

Dün gece Sayın Erdoğan’ın Kısıklı ve Beştepe konuşmalarını hiçbir önyargı olmaksızın sadece tek bir saikle dinledim: Sayın Erdoğan acaba son dönemine başlarken artık seçim hedefine ulaşmış olmanın özgüveni içinde yeni bir sayfa açarak hep birlikte ülke sorunlarını çözmeye yönelme olgunluğu gösterecek mi, yoksa alışageldiği siyasi nezaketten yoksun hakaret ve kutuplaştırma yöntemi ile var olan sorunları ve yolsuzlukları hamaset şalı ile örtecek bir dil mi kullanacaktı?

Maalesef, arzu etmediğim ama beklediğim oldu ve beni şaşırtmadı. Karşımızda iki Erdoğan vardı. Prompter’a sadık kaldığında metin yazarlarının ifadeleriyle “bu seçimin kaybedeni olmayacak, 85 milyon kazanacak” diyerek kucaklayıcı mesajlar verirken, propmterdan koparak irticalen konuştuğunda bilinçaltını ortaya dökerek yine hakaret ve itham diline döndü. Bizlerin de içinde olduğu bütün bir muhalefeti

-LGBT’ci,

-terör ile işbirlikçi,

-dış güçlerin aparatı ilan etti,

-milli iradeyle seçilmiş milletvekillerine “kiralık vekiller” diye hitap etti, rakibi Sayın Kılıçdaroğlu’nu kitlelere yuhalattı.

Erdoğan’a: Artık biraz olgunluk gösterin

Seçilen Cumhurbaşkanının kullandığı bu kutuplaştırıcı dil toplumsal barış ve ülke için en büyük tehdittir.

Sayın Erdoğan’a bir kez daha sesleniyorum: Demokratik ülkelerde rastlanmayan yöntemlerle de olsa seçimi kazandınız ve kaybetmekten çok korktuğunuz iktidarınızı korudunuz.  Muhalefet de milli iradeye saygısını ortaya koydu. Artık biraz olgunluk gösterin ve bu dışlayıcı aşağılayıcı dili terk edin. Millet bu kutuplaşmadan yorgun düştü, daha fazla yormayın. Madem seçimi kazandınız, ülkenin sorunlarına odaklanın.

Korku ve dürtü politikası kazandı

Cumhur İttifakına oy vermiş değerli vatandaşlarım,

Verdiğiniz oya saygım sonsuzdur. Ancak büyük bir çoğunluğunuzun ülkedeki bütün bu sorunların müsebbibi olan iktidara bu desteği iç huzuru ile vermediğinizi de biliyorum. İktidardaki güç yozlaşmasının ve var olan yakıcı sorunların siz de farkındaydınız; ancak iktidarın oluşturduğu din ve vicdan özgürlüğü ile ilgili kazanımların korunması ve terörle mücadele kaygısına dayalı korku iklimi var olan sorunları ertelemenize yol açtı. Ne yazık ki devletin resmi kanalı TRT de dahil olmak üzere tüm iletişim kanallarının bize kapalı olması nedeniyle tüm samimi çabalarımıza rağmen biz de size yeterince ulaşamadık.

Verdiğiniz oyun hesabını sorun

Ancak siz de şunu görün lütfen. AK Parti bu seçimi olumlu icraatları ile değil ürettiği korku ve dürtü politikası ile kazandı. Artık seçim geçti; arzu ettiğiniz gibi bu korkuları engelleyeceğini düşündüğünüz iktidar İslam ahlakına, devlet kültürümüze ve Anadolu irfanına açıkça aykırı yolsuzluk düzeninin daha da derinleşmesi pahasına da olsa sürecek.

Ortada bir vehim şeklinde üretilen muhalefet kazanırsa;

-“Diyanet işleri başkanlığı kapatılacak”,

-“Ayasofya tekrar müze yapılacak”,

-“Başörtüsü yasaklanacak”,

-“Savunma sanayi durdurulacak”,

-“LGBT’ye özgürlükler tanınacak”  vb. yalanlara dayalı vehimler artık geçersiz olduğuna göre iktidardan verdiğiniz oyun hesabını sormaktan çekinmeyin. Bunu bizim için değil çocuklarınız ve torunlarınız için yapın.

Herkesle helalleşmeye ve yüzleşemeye hazırım

Bizim ne yapacağımızı merak ediyorsanız onu da söyleyeyim. Hakkımda uydurulan iftiralara inanmış kardeşlerim de dahil herkesle yüzleşmeye ve halleşmeye hazırım.

Evet, gençliğimden beri savunduğum değerlerle buradayım. “Eski Başbakan”, “Gelecek Partisi Genel Başkanı”, “Ahmet Hoca”, “Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu” olarak değil “Mehmet oğlu Ahmet” olarak huzurunuzdayım. Arkamda ne iktidar ne medya ne sermaye gücü var; dış odakların da iç odakların da hedefinde oldum, hala hedefindeyim. Bırakın gemiyi, sandalım dahi yok ki yakayım.

Neye mi güveniyorum? Mutlak adaletine inandığım Rabbime ve nihai kertede hiçbir zaman şaşmayacağına inandığım milletimin vicdanına.

Aynı hal üzereyim, aynı nefese sahibim

12 Eylül’ün sert rüzgarlarında, 28 Şubat’ın kuru ayazında, 15 Temmuz’un yakıcı gecesinde neredeysem hala oradayım. Başını omuzuma koyup ağlayan Arakanlı kardeşimle, bütün varlığıyla sadece bana değil bir umuda sarılan Doğu Türkistanlı yaşlı büyüğümle, Gazze’de bombalar altında Şifa hastanesinde şehit kızının başında teselli arayan Filistinli kardeşimle kucaklaştığımda hangi hal ile hallenmişsem yine aynı hal üzereyim. 28 Şubat şartlarında dahi hiç ara vermediğim ilim kürsüsünde, İslam dünyasına yeni bir nesil yetiştirme amacıyla Malezya’da 85 milletten gençlere verdiğim derslerde, Mavi Marmara katliamı sonrası BM Güvenlik Konseyi’nde, terörle mücadelede Van Havaalanı’nda şehitlerimizi uğurlarken, Arakan’da bir selam ile ayağa kalkan mazlumlara hitap ederken kelamım hangi nefesten çıkmışsa yine aynı nefese sahibim.

Hatalarımı hamasetle örtmeye çalışmadım

Ne insani kimlik, tarih ve zaman bilinciyle donandığım değerlerden taviz verdim, ne küçük çıkarlar için güç yozlaşmasının girdabına kapıldım. İnsanım, hata yaptım belki ama hatamı inancımla ve vatanperverlik hamaseti ile örtmeye çalışmadım.

Başbakanken devleti kurumsal çürümeden, ülkeyi terör örgütlerinden, AK Parti’yi yolsuzluklardan temizlemek için nasıl çaba sarf ettiğime Rabbim de sizler de şahitsiniz. Meselemin bir şahsi ikbal meselesi olmadığını gösterebilmek için herkesin peşinde koştuğu başbakanlık makamı dahil bütün makamları ülkem ve parti zarar görmesin diye terk ettim. Ülke yasaklar, yolsuzluklar ve yoksulluktan oluşan şeytan üçgeninin girdabına girdiğinde ise güçlü bir alternatif oluşturmak için nasıl gayret ettiğime de bu süreçlerin içinde olanlar şahittir. Bütün bu çabalarım karşılıksız kaldığında her türlü çileyi göze alan dava arkadaşlarımla yola çıktığımda bunu beyhude çaba olarak görenler olmuştu. Halbuki biz gücü değil ahlakı, zaferi değil seferi, çıkarı değil çileyi, beni değil bizi öncelemiştik.

Dürtüleriyle değil yüreğiyle yaşayan insanlara has bir vakarla dimdik ayaktayım

Bütün benliğimle, çıkarlarıyla değil ilkeleriyle siyaset yapan, “olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan” Gelecek Partisinin fedakâr ve samimi kadrolarıyla bugün de buradayız. Dürtüleriyle değil yüreğiyle yaşayan insanlara has bir vakarla dimdik ayaktayız. Sizin oylarınızın hukukunu da aramak üzere siyaset yapmaya devam edeceğiz. Sizden tek talebimiz kısa dönemli güç politikasının sürmesi adına kulaklarınızı bize, gözlerinizi gerçeklere kapatmayın. Her Müslümanın bildiği hadis mucibince “haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan olmayalım ve gerektiğinde Hz. Ömer’den hesap soran sahabinin ahlakı ile ahlaklanalım. Kendimize örnek olarak her tür yolsuzluğa meşruiyet kılıfı bulan din adamlarını değil, haksızlık söz konusu olduğunda kimliğe değil fiile bakan ve hem Emevi hem Abbasi hapishanelerinde çile çeken ve bir rivayete göre son nefesini adalet arayışı için zindanda veren İmam-ı Azam Ebu Hanifeyi örnek alalım. Onu sadece ibadet ederken değil toplumsal ahlak için de rehber edinelim.

Millet İttifakı seçmenine: Ümitsizliğe kapılmayın

Millet İttifakına destek vermiş olan değerli vatandaşlarıma da sesleniyorum.

Asla ümitsizliğe de olası tahriklere de kapılmayınız. Seçim neticeleri bir iktidar değişimine yol açmamışsa da toplumun yarısı statükoya karşı değişim talebini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Sayın Erdoğan’ın dün geceki üslubu sizi yanıltmasın. Cumhur İttifakına destek verenlerin iktidarın uygulamalarını ve otoriter yolsuzluk düzenine dayalı statükoyu benimsediği düşüncesine kapılmayınız. Onların bu tercihi, oluşturulan korku ikliminin eseridir. Onlarla köprüleri atmayalım, yeni köprüler kuralım. Kutuplaşma tuzağını biz bozalım.

Altılı Masa toplumsal bir barış projesidir

Altılı Masa ve sonucunda oluşan Millet İttifakının siyasi tarihimiz içindeki önemine ilk günkü gibi inanıyorum. Biz sadece altı lider olarak bir araya gelmedik; birbirini tanıma şansı olmayan kitleleri de ortak bir demokratik toplum hedefinde buluşturduk. Yine söylüyorum: bu çaba 200 yıllık modernleşme, 150 yıllık Meclis, 100 yıllık Cumhuriyet, 75 yıllık demokrasi tarihimizin bütün ana damarlarını bir araya getiren bir toplumsal barış projesidir. Bu toplumsal barış projesine destek veren bütün liderlere ve zorlu seçim mücadelesinde omuz omuza mücadele veren parti teşkilatlarımıza teşekkür ediyorum. Bu süreçte yeni dostluk köprüleri kuruldu, yeni bir iklim oluştu. Ülkemizin bu dostluk köprülerine ve bu toplumsal barış iklimine ihtiyacı var.

Otoriter yaklaşımın karşısında olacağız

Özetle, bu toplumsal barış projesi asla başarısız olmamıştır. Bu misyon yeni şartlara uyum sağlayacak şekilde yeniden değerlendirilmeli, bu çabalarla oluşan toplumsal zemin ise mutlaka korunmalıdır. Ülkenin muhafazakâr, milliyetçi ve laik akımların gittikçe radikalleşen otoriter formlarına karşı özgürlükçü muhafazakarlığın, özgürlükçü milliyetçiliğin ve özgürlükçü laikliğin ortak bir zeminde ve gelecek vizyonunda buluşması son derece değerlidir. Bu misyonun gerektirdiği şekilde Erdoğan liderliğinde oluşan Cumhur ittifakı ve seçim yaklaşırken aralarına katılan yeni bileşenleri de dahil olmak üzere sergilenen otoriter yaklaşımların daima karşısında olacağız.

Ortadan ikiye bölünmüş toplum dikta heveslilerince istismar ediliyor

Bir bütün olarak toplumumuzun bütün kesimlerine de seslenmek istiyorum. Önümüzde bizi bekleyen en büyük tehlike dün seçim neticesinin ortaya çıkardığı ortadan ikiye yarılmış toplum görüntüsünün kemikleşerek kalıcı hale gelmesi ve bu parçalanmanın yetmişli ve doksanlı yıllarda olduğu gibi otoriter dikta heveslilerince istismar edilmesidir. Sayın Erdoğan’ın dünkü konuşması bu kaygıyı azaltmadığı gibi artırmıştır.

Aslında birbirine karşı imiş gibi görünen veya iktidar tarafından böyle gösterilen bu yüzde ellilik topluluklar aynı ideal ve özlemin peşindedirler: bağımsız ve güçlü bir ülke, özgür ve demokratik bir toplum, insan onuruna yakışır bir hayat standardı.

Şiarımız kutuplaşma değil kucaklaşma olmalıdır

Demokrasi tarihimizde hiçbir siyasiye nasip olmamış bir tecrübemi paylaşarak bu kanaatimi pekiştirmek istiyorum. 2015 yılındaki iki seçimde AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak büyük çoğunluğu muhtemelen bu seçimlerde Cumhur İttifakına oy vermiş AK Partililere hitap ettiğim İstanbul (Maltepe), İzmir (Konak), Samsun (Cumhuriyet) ve Bursa (Gökdere) meydanlarında bu kez Gelecek Partisi Genel Başkanı olarak AK Partiye muhalif Millet İttifakı seçmenlerine hitap ettim. Benim için hem son derece duygusal hem de sınama niteliği taşıyan tecrübelerdi. İki farklı kutbu temsil ettiği düşünülen iki kitle ile de çoşku yüklü duygusal iletişim bağı kurduğumda şunu fark ettim: Yüreğinizle konuştuğunuzda milletimizin farklı kesimlerinin duygularını buluşturabilirsiniz.

Kitleler farklı idi ama ben hemen hemen aynı milli duyguları ve aynı demokratik vurguları öne çıkarmıştım ve aynı coşkuyla karşılanmıştım. Bugün de kendime ve partime biçtiğim en önemli misyon iktidar sahiplerinin otoriter yolsuzluk düzenini korumak için kutuplaştırma taktiği ile birbirine hasım hatta düşmen kılmaya çalıştığı bu kitleleri ortak bir gelecek vizyonunda buluşturmaktır. Bu zor şartlarda şiarımız kutuplaşma değil kucaklaşma olmalıdır.

Gelecek Partisi teşkilatlarına: Ülkenin siyasi iklimini değiştirdiniz

Son olarak bütün bu zorlu süreçlerde kendilerine hiçbir çıkar ve makam vaat etmememe rağmen beni hiç yalnız bırakmayan vefakâr Gelecek Partisi kadrolarına seslenmek istiyorum.

Sizler yeni parti kurma ortamı açısından herkesin korku ikliminde sustuğu Cumhuriyet tarihinin en zor dönemlerinden birinde samimiyetle ve cesaretle çağrımıza kulak verdiniz, mahallelerinizdeki konfor alanlarından çıktınız ve ayağa kalktınız. Fiili saldırılara, hukuki davalara, baskılara, dışlamalara direnerek sadece bir parti kurmadınız, ülkenin siyasi iklimini değiştirdiniz. Ekonomik zorluklara rağmen kimseye boyun eğmeden özgürlükçü demokrasi mücadelesinde milletimizin gür sesi oldunuz. Millet ittifakı içinde kaynaştırıcı bir misyon, seçim sathı mahallinde enerjik bir güç kaynağı oldunuz. Teşkilatlarımız olarak adayımızın olmadığı illerde dahi büyük bir gayretle gece gündüz çalıştınız.

Mücadelemize devam edeceğiz

Bugün yeni bir başlangıç günüdür. Her zamankinden daha büyük bir azim ve kararlılıkla çınar yaprağının beş kolunu oluşturan adalet, demokrasi, refah, eşitlik ve siyasi ahlak mücadelemize devam edeceğiz. Önümüzdeki günlerde her düzeyde yapacağımız istişarelerle başta yerel seçimler olmak üzere yeni siyasi konjonktürdeki yol haritamızı belirleyeceğiz. TBMM’ndeki on cesur yürek arkadaşımızla insanlarımızın hakkını ve hukukunu koruyacak, daha büyük birlikteliklerin önünü açacağız.

Bu vesile ile Aziz İstanbul’umuzun Fethi’nin 570. yılı kutlar, çağ kapatıp, çağ açarak Hz. Muhammed’in övgüsüne mazhar olan Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve fetih şehitlerimizi rahmetle anarım.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

KALIN KAYSERİ BASINI İLE BULUŞTU: HİLAL’E DOĞRU TOPLANTISINA DAVET ETTİ

MHP İl Başkanı Enes Ertuğrul Kalın, göreve geldikleri 45 günlük süreç içerisinde Kayseri’de yeni bir …