İYİ Parti Kayseri il Başkanı Sebati Ataman ‘Bu vatanı kanları ile sulayan atalarımız, bilin istedim’ dediği açıklamasında ‘Bize bıraktığınız güzel ülkem can çekişiyor, insanların umudu tükenmiş, yüzü gülmüyor’ dedi.
Sebati Ataman, 1923‘de kurulan Cumhuriyetin nerede ise 100 yaşına girmek üzere olduğunu, bu mirası, dünyada ilk 10 ekonomi içerisine sokmuş, herkesin gıpta ile baktığı, bağımsız ve üreten bir ülke haline getirilen başı dik olarak kutlamayı hedeflerken bugün tam tersi duruma düşürülmesine tepki gösterdi. Ataman şunları söyledi.
ÜLKEM CAN ÇEKİŞİYOR, İNSANLARIN UMUDU TÜKENMİŞ, YÜZÜ GÜLMÜYOR
“Bu toprakları kanı ile sulayan bize miras bırakan atalarım, bıraktığınız ülkemiz ile ilgili size bilgi vereceğim ama utanarak. Bize bıraktığınız güzel ülkem can çekişiyor, insanların umudu tükenmiş, yüzü gülmüyor. Kimi işsiz, kimi kıt kanaat geçiniyor, kimi çocuklarına bir gelecek verememenin utancında, kimi çaresizlik içerisinde hayatına son veriyor. Gençler, onlara miras bıraktığınız bu ülkede yaşamak istemiyor, fırsatım olsa giderim diyen gençlerin sayısı her geçen gün artmakta, ama haksız da değiller. Sizler ne yokluklar çektiniz, ama umudunuz vardı, şikayetlenmediniz ve yokluk içinde bir zafer kazandınız.
BU VATANDA, KURDUĞUNUZ TÜM FABRİKALAR SATILDI
Yokluk bitmedi, 4 milyon kişi günde 16 lira veya altı, 16 milyon kişi 29 TL ile yaşamaya daha doğrusu nefes almaya çalışıyor. Yendiğiniz, dize getirdiğiniz düşmanlar var ya, pis çizmeleri ile vatanın topraklarını kirletmeye çalışan “Geldikleri gibi giderler” dediğiniz ve denize döktüğünüz, şimdi onlar bizden çok iyi durumda yaşıyorlar, hatta sizin kanla kazandığınız bu topraklarda artık onlar kendi paraları ile toprak alıyorlar ve vatandaş oluyorlar. Fakirlik çok arttı, 15 milyona yakın vatandaşımız devlet yardımı ile geçiniyor. Kanınız ile suladığınız bayrağa saygı kalmadı, artık İstiklal Marşı söylenirken bile ayağa kalkmayanlar var. Atamızın resmi olan paramızın artık hiçbir hükmü kalmadı, yabancının parası karşısında. Sizin demir ağlar ile ördüğünüz bu vatanda, kurduğunuz tüm fabrikalar satıldı, kapatıldı çoğu da yabancılara.
O GÜZELİM KÖYLERİMİZ DE YOK ARTIK
Çocuklarımız geleceğimizin umudu, onlar da yeterince beslenemiyor, eğitim alamıyor…
Anadolu deyince akla gelen buğday, arpa var ya, hani toprağı karasaban ile sürüp ektiğiniz, güneşin altında tırpan ile biçtiğiniz buğday, arpa. Onu da dışarıdan alıyoruz artık. “Gitmesek de görmesek de o bizim köyümüz” dediğimiz o güzelim köylerimiz de yok artık. Dağlarımızda koyunlar da melemiyor artık. Aslında yazacak çok şey var da, daha fazla sizi üzmek istemem kısaca sizlerin zamanında olmayan şeyler oluyor. Ama merak etmeyin, üzülmeyin, sizlere layık, sizin mirasınıza sahip çıkan ve sizlerin yattığı yerde huzur ile uyumanızı sağlayacak vatan evlatları hala var. Siz nasıl bu ülkeyi kurtardınız ve vatan yaptıysanız, bu vatan evlatları da aynı inanç ile bu vatanı tekrar ayağa kaldıracak. Ruhunuz şad olsun, huzur için de uyuyun.”
Neden Haklarını vermemekte direniyorsunuz?
2018 yılında 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile taşeron firmalarda çalışan işçiler 4/D sürekli işçi kadrosuna geçirildi ve 4/D işçileri Kamu Çerçeve Protokolüne dahil edildi. Şehrimizde Kayseri Üniversitesi bu porotokolü uygularken, Erciyes Üniversitesi’nde aynı statüde çalışan, aynı işi yapan 1300 personel maalesef bu protokole dahil edilmedi.
Aynı kampüs içerisinde bulunan Kayseri Üniversitesinde, aynı statüde görev yapan 4/D li işçi kardeşlerimiz, 4500-5000TL maaş alırken, Erciyes Üniversitesinde çalışan ve protokole dahil edilmeyen yaklaşık 1300 işçi kardeşimiz 3000TL gibi bir maaş almaktadır.
05 Kasım 2021 tarihinde bütçe komisyonu görüşmelerinde Bakan Vedat BİLGİN, bu şekilde bir ayrıştırmanın olamayacağını yapılan kamu çerçeve protokolünün tüm kamu kurumlarını kapsadığını, protokolü uygulamayan Erciyes Üniversitesi ve diğer üniversitelerinde dahil olması gerektiğini dile getirmiştir.
Yapılan açıklamalar sonrası üniversite yönetiminin ve yetkili sendikaların adım atmasını ve mağdur edilen işçilerin mağduriyetinin giderilmesi, ülke olarak ekonomide zor günler geçirdiğimiz, doların, altının, enflasyonun halkımızı daha da fakirleştirdiği bu süreçte mağdur edilen işçilerin ve ailelerinin bir nebzede olsa rahatlaması, özellikle pandemi döneminde yoğun ve özveri ile çalışan bu kardeşlerimizin hak ettikleri ücret ve sosyal haklarının bir an önce verilmesi ve evlerine huzur içinde gitmelerini sağlamak için, zaman geçirmeden Erciyes Üniversitesi’nin de protokolü imzalayarak mağduriyetleri bir an önce bitirmesini bekliyoruz.
