Köşe YazılarıMedya-Basın Dünyası

Risk almayı keşfetmek..(2) (Köşe yazısı 22.12.2017 Kayseri Star Haber Gazetesi)

DAVUT GÜLEÇ

GAZETECİ

davutgulec@hotmail.com

Yazıma kaldığı yerden devam ediyorum.

Ancak burada bir kez daha şunu belirtmekte yarar görüyorum.

‘Kayseri’yi Keşfet’ gibi etkinlikleri kesinlikle çok önemsiyorum, destekliyorum, bu projeyi keşke Kayseri 8. Değil de ilk kez uygulasaydı da örnek-model olsaydı. Yine de emeği geçen herkesi kutluyorum.

Ayrıca, birilerinin geçmişte olduğu gibi bu yazdıklarımı okuyup, ‘kuş beyinleri’ ile insanların midesini bulandırmak, bundan kendilerine pay çıkartmak, ‘gülüp geçiyoruz’ diyerek küçümsemek huyundan vazgeçmeyeceklerini de iyi biliyorum. Biz alışkınız, fark etmez.

Ünlü bir söz var.

‘Yazarlar heyecanlandırır, şairler, halk aşıkları coşturur’ diye.

Mehmet Özhaseki’nin başkanlığı döneminde ‘Venedik projesi’ gerçekten beni çok heyecanlandırmış, onu sadece ben Ulusal Akşam Gazetesi’nde manşete, Show Tv’de ana habere taşıyarak, günlerce konuşulacak haber haline getirmiştim. Şimdi o heyecanı duyacağım bir projede, yatırımda göremiyorum.

Kayseri Trafiğinin diğer bazı şehirlere göre iyi olduğu iddia ediliyor.

Bu şehir ‘medeniyetler şehri’ ise o zaman Kayseri ne zamandan beri, kendisi örnek alınırken, şimdi kötü örneklere göre yatırım ve düzenleme yaparak övünür hale geldi.

Şimdi Kayseri’de övüneceğimiz bir hayırseverlerimiz ve yatırımları, pastırmamız, sucuğumuz, mantımız, nevzinemiz kaldı. Yeni ‘markalar’ yaratamadık ve ‘marka  ya da  yeşil şehir’ olamadık.

Yeşil alanlarımız, mevcut parklarımız giderek küçülüyor. Askeri alanlarda imara açılırsa, iyice nefes alamaz hale geleceğiz.

Halen bu şehirde doğru dürüst bisiklet ve yaya yolu, ücretsiz otopark, şehir merkezinde yeni çok katlı yapılaşmaya karşın çözümlenmiş otoparkta, yeşil alanlarda yok.

Kültürde, sanatta, sporda denildiği, anlatıldığı gibi başarı yok. 1985’te açılan Konservatuvar’dan yetişenler, yetiştirilenler nerede? Niye onların esamesi, adı, sanı yok?

Şanlıurfa’nın Sıra geceleri, Kırşehir’in Abdallar korosu, Ege’nin Efe’leri, Ankara’nın Zeybekleri gibi birçok  ilin kendi reklamını yapacağı kültür-sanat, gelenek-görenekleri varken Kayseri geceleri, eğlenceleri, yetiştirdiği bir çok  Ahmet Gazi Ayhan, Emminin Mehmet Ağa, Behçet Kemal Çağlar, yaşayan Recep Alemdar, Ersin Çimen gibilerinden neden yeterince yararlanılmaz hale anlayabilmiş değilim.

Elbette, dergileri, yayınları önemli ama artık teknoloji çağından bu şehir daha iyi yararlanmalı.

Sürekli diğer şehirlerin ünlüleri ile idare etmemeli, övünmemeli.

Sporda Kayserispor iyi gidiyor, AGÜ spor idare ediyor. Diğer branşlar nedense bu şehirde pek destek ve teşvik edilmiyor? Ferdi çabalar ağır basıyor. Dökme su ile de yürümüyor. Zaten başarılı olan insanlar yerine bazıları şov yapmayı seven iktidara yakın il temsilcileri tercihi mide bulandırıyor.

Devlet tiyatromuz, Devlet koromuz çevre illerde varda, biz niye cezalıyız?

Basit bir örnek, Açık öğretim tek-üç ders sınavlarında bile 19 il arasında Kayseri’yi kim cezalandırdı da Kayseri’de yaşayanlar Adana, Konya, Ankara’ya sınava gidiyor? Kimse bunun farkında bile değil.

Peki neden Avrupa şehri isek Avrupa’daki örneklerine göre modern, örnek yollar, köprüler, tüneller, at nalları, alt ve üst geçitler, papatyalar yapılmıyor da, Mimarsinan kavşağı, Hastane kavşağı gibi üstü akıcı, altı ışıklı, herkesi isyan ettirecek şekilde tıkalı mühendislik hataları yapılıyor.

Tramway’ın halini artık biz yazmaktan, millet konuşmaktan usandı.

Sözün başında ‘risk almak ve keşfetmek’ derken, Büyükşehir Belediye Başkanlığına oturduğunda ilk toplantısını gazetecilere yönelik yapan Mustafa Çelik’e o gün meslektaşımız Veli Altınkaya, tarihi bir dergiye geçmiş bir köşe yazısını okumuştu. Yanlış hatırlamıyorsam başlığı ‘Bir asır sonra Kayseri böyle olacak’ diye. Tek yanıldığı 250 binlik stadyumunun olmaması. Diğerlerini tutturmuş.

Şehir merkezinde  ‘Kentsel dönüşüm’ uygulanıyor. Kayseri’nin sorununu iyi bilen Çevre ve Şehircilik Bakanı da Kayserili. Peki o zaman bu proje kapsamında trafikte insanları isyan ettiren Düvenönü-Hastane caddesi-Osman Kavuncu ve İnönü bulvarı gibi yerlerde, Meydandaki eski İşçi Bulma’nın önünden eski Ürgüp garajına kadarki bir sırayı yıkıp bu sorunu çözmek çok mu zor? Benzerini Hastane, İstasyon caddelerinde yapmakta.

‘Ulaşım yılı’ bence risk alarak, yolları Osman Kavuncu dönemindeki fabrika ayarları hesaplaması ile yaparak tarihe isim yazdırmak ve anıları, eserleri ile hatırlanmak gerekmez mi?

Bizim gazeteciliğe başladığımız dönemde siyasilerin en çok korktuğu, kendileri ile gezen muhabirlerdi. Çünkü onlar muhalif gazetecilerdi. Yazılmayanları yazar, görülmeyenleri görür, duyardı. Bu nedenle siyasilerde yaşamlarına, konuşmalarına dikkat ederdi.

Şimdi siyasilerle giden gazeteci bile kalmadı. Zaten istese de götürmedikleri gibi kendi basın danışmanları ile istedikleri gibi bülten yaptırıyor. O danışmanların yönlendirmeleri, söyledikleri ne kadar doğru o bile tartışılır. Peki ajans haberleri, kurum ve bülten haberlerini okuyanlar var mı, gazete satışları, televizyon reytingleri ortada.

Zaten basına olan güven en dipde.

Eğer güven olsa hangi siyasi, Kayseri’nin göbeğindeki en verimli arazilerin altına beton basarak üzerine bloklar dikmeye cesaret edebilirdi? Yeşil alanlar, aralıklarla yok edilebilirdi?

Hayvancılık, tarım, et ve süt ürünleri azalır, organik üretim yerine hormonlu gıda bu hale gelebilirdi?

Havası kirli, meraları küçülen bir şehir olabilirdi?

Bir dönemin sloganı ‘Çalışan, üreten, kazanan, kazandıran şehir’ kimliğinden uzaklaşıp popülist  politikalarla ‘tüketen, hazır ve kolay yaşamı teşvik eden’ hatta, üçüncü, dördüncü sınıf meyve-sebzeye birinci sınıf fiyatı ödeyen şehir haline gelebilirdi?

Erciyes’e bu kadar para harcanıp, yatırım yapılırken, Uluslararası, Dünya kayak şampiyonasının bir ayağı neden getirilemedi? Neden hala 2026 Olimpiyatları bile başka şehire gitti? Federasyonlarda Kayseri’nin başarılı ekipleri nerede? Lobicilikte niye bu şehir sınıfta kalıyor? Dağ yönetimlerinde ‘beyin insanlardan’ neden yararlanılmıyor da, ‘Bizim adamımız’ anlayışı ile temsil yanlışlığı sürüyor.

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu