İlhan KARAÇAY’ın haberi
İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler ordusu tarafından tutuklandıktan sonra Amersfoort Esir Kampı’nda katledilen 101 şehit kandaşımız için Kur’an okundu ve gözyaşları döküldü.
İkinci Dünya Savaşı’ndaki en büyük Nazi Kamplarından ‘Amersfoort Toplama Kampı’nda esir tutulan ve sonra da öldürülen Sovyet ordusundaki Özbek, Kazak ve Azerbaycanlı 101 şehidimiz için iki ayrı anma programı düzenlendi ve Kuran-ı kerim okundu.
Anma programının ilk bölümü Leusden şehrindeki ‘Sovjet Ereveld Anıt Mezarlığı’nda gerçekleştirildi.
Askerlerin hazin hikayesi, kimlik belirleme ve ailelerini bulma çalışmaları hakkında araştırmacı gazeteci Remco Reiding tarafından bilgi verildi.
Özbek. Kazak, Azerbaycanlı ve Türklerin ilk kez topluca aynı anda bulundukları törende, Türk Federasyon’a bağlı Utrech Türk Kültür Merkezi hafız imamı Mahmut Yakut tarafından Kur’an okunarak dua edildi. Anıt mezarlığa karanfil bırakan ziyaretcilerin duygulu anlar yaşadıkları gözdendi.
Törene katılan Utrecht Türk Kültür Derneği Başkanı Salim Çam anıt mezarlığın kendi hizmet bölgelerine yakın olması nedeni ile, bundan sonra -özellike başta bayram arafeleri olmak üzere- şehitler için sürekli anma programları düzenleyeceklerini belirtti. Salim Çam, bu amaçla 25 Haziran günü dernek lokallerinde, kampta şehitliği bulunan Özbek askerlerinin anlatıldığı bir belgesel gösterimisunulacağını ve arife günü de, Sovyet Ereveld kabir ziyareti düşündüklerini belirtti.
Programın öğleden sonraki bölümünde, Amersfoort Eemland Kütüphanesi’ndeki anma konferansda, Remco Reiding’in yanı sıra Lahey Azerbaycan Büyükelçiliği birinci sekreteri Sabina Sadigli, Kazakistan konsolosu Rustem Belgibayev ve Hollanda Ali Şir Nevai Özbekistan Kültür Merkezi Başkanı yazar Sharif Ahmedov konferans verdiler.
Organize komitesi adına açılış konuşması yapan gazeteci Burhanettin Carlak, 29 Nisan tarihinin Nazi Almanyasına direniş açısından önemli bir gün olduğunu vurgulayarak, dönemin metal grevlerinin Hengelo’da Stork fabrikasında başladığını belirterek, kısa sürede 500 bin insanın katıldığı grevle, Nazi baskısına direnişe ivme kazanıldığını belirtti. Carlak, bağımsızlık için hayatlarını adayan tüm kahramanlar için katılımcıları bir dakikalık saygı duruşuna davet etti ve Özbek, Kazak, Azerbeycanlı ve Türklerin ortak anma programının kapsamının genişletilerek yaygınlaştırılacağını belirtti.
2004 – 2012 yılları arasında Moskova’da gazetecilik yapan Stichting Sovjet Ereveld kurumunun müdürü Remco Reiding yaptığı konuşmada İkinci Dünya savaşı sırasında Almanlara esir düşen Sovyet askerlerinin 865’inin Amersfoort Kampına getirildiğini ve son derece gayri insani şartlar altında çoğunun işkence, açlık ve hastalık, sonucu öldüğünü, geri kalanının da kurşuna dizildiğini belirtti. Kimlikleri imha edildiği için ancak çok titiz ve uzun zaman çalışmalar sonucu bunlardan 200’ünün eski Sovyetlerde yakınlarının tesbit edildiğini belirten Reiding, bunlar arasında 101 askerin Özbekistanlı olduğunu tesbit ettiklerini, çekik gözlü oldukları için Nazilerin Özellikle Orta Asyalıları karükatürize ettiklerini, anti probaganda için kullandıklarını ve ‘untermenschen’ diye lanse edildiklerini belirtti.
Ölen askerlerin kimlik testi çalışmalarının devam ettiğini belirten Reiding kendilerinin her hangi bir siyasi duruşlarının olmadığını sadece humaniter bir düşünce ile bağışcıların destekleri ile çalışamalarını sürdürdüklerini ifade etti.
Lahey Azerbaycan elçiliği birinci katibi Sabina Sadigli İkinci Dünya Savaşı esnasında Azerbaycan’ın 600 bin askerinin cepheye gittiğini bunlardan yarısının dönmediğini bir çoğundan haber dahi alınamadığını belirtti. Savaşda Sovyetlerin petrol ihtiyacının % 70’inin Azerbeycan tarafından karşılandığını belirten Sadıqlı, Naziler,n durdurulmasında kafkas cephesi başta olmak üzere çok katkı verdiklerini belirtti. Amersfoort kampında da şehitleri olduğunu ama henüz tamamı hakkında araştırmaların sürdüğünü belirterek örnekler verdi: `Babi Babayev Oruz bölgesinden katılmış. Milli Kahraman Mehmet Memedov burdan sağ çıkanlardan ve Oostenrıjk köyüne yerleşmiş ve Hollandalı bir kadınla evlenmiş. Sadıqlı, Memedov’un 2003’de kaybettiklerini kızının adının da Nene hanım olduğunu belirtti.
Kazakistan Lahey Konsolosu Rustem Belgibayev de Kazakistan’ın bir milyon 200 bin evladını İkinci Dünya Savaşında cepheye gönderdiğini ancak bunların yarının geri gelmediğini belirti. Savaşda sıkılan her on Sovyet mermisinin dokuzunun Kazakistan’dan geldiğini çok ciddi muhimmad sağladıklarını belirterek Nazilere karşı cok ciddi kahramanlıklar gösterdiklerini belirrti. Amersfort kampında da şehit askerlerinin bulunduğunu belirten Belgibayev katılımcılara Hollandaca çevrilen ünlü Kazak edebiyatcısı Abay’ın eserlerini hediye etti.
Ali Şir Nevai Özbek Kültür Merkezi başkanı yazar Sharif Ahmedov Özbekistan’ın II. Dünya savaşı sırasından nufusunun 6,5 milyon olduğunu ve bunun bir buçuk milyonun cepheye gittiğini en az 500 bin kayıp yüzbinlerce de yaralılarının olduğunu belirterek , ‘Amerika gibi büyük bir ülke bile bu kadar kayıp vermedi’ dedi. Kimlikleri belirlenen 101 Özbek askerin bu bakımdan kendıleri için simgesel bir anlam taşıdığnı belirtti.
Türkistan şehitlerini ortak anma programının bundan sonra da her yıl gerçekleştirileceği belirtildi.
Türk Federasyon Başkanı Murat Gedik, işadamları Yücel Şimşek, Dursun Kılıç ve Türksoy dernek temsilcilerinin katıldığı programda Hollandalı araştırmacılar da yoğun ilgi gösterdi.
Ebru sanatının Hollanda’daki tanınmış icracılarından Yusuf Akkaya konuşmacılara organizasyon adına ebru tabloları hediye etti. Programın geleneksel olarak farklı temalarla kütüphanede yapılması temennisi ifade edildi.
Taşdemir, organizasyonun sponsoru olarak katıldığı törende, şehitler için dua etti.