Otomobillerin En Az Yüzde 70’i Yatırım İçin Alınıyor
İkinci el sektörünün güçlü kurumsal markası 2plan, Türkiye otomotiv sektöründe 2022’nin ilk 6 ayını değerlendirdi. Bayram öncesi dönemde hem sıfır hem ikinci el otomotiv piyasası hareketlilik kazandı.
Otomotiv sektörü hakkında değerlendirmeler yapan 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, özellikle bu dönemde yatırımcıların otomobili bir fırsata dönüştürdüğünü ifade ederek, “Son 3-6 aylık döneme baktığımızda alımların yüzde 70’inin bir süre sonra satmayı düşünen, yatırım amaçlı alanlar olduğunu söyleyebiliriz. Geriye kalan yüzde 30’luk bölüm ise ihtiyaçtan dolayı otomobil almakta. Aynı zamanda yüzde 30’luk kısım ihtiyaç olarak otomobil alırken bir yandan da bunu yatırım aracı olarak da görüyor. Bunu aldıkları otomobillerden anlayabiliyoruz çünkü donanım özellikleri kolay satılmaya uygun niteliklere sahip otomobilleri tercih etmeye önem veriyorlar. Sıfır araçlarda yaşanan bulunurluk problemi ikinci elin hızlanmasına yol açarken ilk 6 ayda, geçen yıla göre yaklaşık yüzde 30 oranında büyüme olduğunu ifade edebiliriz. Yılın ilk 6 ayında sıfır araç pazarı geçen yıla kıyasla yüzde 10 daralırken bayrama yaklaştığımız dönemde hem sıfır hem ikinci el pazarı hareketlendi” dedi.
“10 yaşın üzerinde bir araç almak için en az 15 bin TL gelire ihtiyaç var”
Farklı ve kompleks sebeplerle artan fiyatlarla birlikte günümüz koşullarında araç almanın zorlaştığını da belirten Ülgür, “10 yaşın üzerinde ikinci el bir aracın ortalama 200-220 bin TL civarında bir fiyatı bulunuyor. Şu anda böyle bir araç almak isteyen bir kişinin, taksitleri düşürmek adına 48 aylık bir krediyi, bulabilirse minimum koşulda yaklaşık yüzde 2’lik bir oranla aldığını düşündüğümüzde bile, 70 bin TL civarında peşinatı verdikten sonra aylık 5 bin 500 TL civarında bir kredi ödemesi gerekiyor. Bu kişinin temel ihtiyaçlarını karşıladığı koşulları da hesap edersek, en az 14-15 bin TL geliri olması gerekir ki bu krediyi ödeyebilsin. Ancak şunu da söylemek gerekir ki araç satın almak isteyen kişinin, varsa kendi aracını pahalıya satması, uygun koşullu krediyi bulması ve alacağı aracı ucuza alması gibi tüm değişkenleri kendi lehine bir araya getirmesi çok zor görünüyor. Bu yüzden araç alacak kişi, belirlediği bazı kriterleri karşılayan uygun aracı bulabiliyorsa, çok fazla beklemeden o aracı almalı çünkü bu, sonraki dönemde daha da zorlaşacak” dedi.
“Yok satıyor algısı tüketiciye zarar veriyor”
Alım şartlarının giderek zorlaştığı bir ortamda fiyat artışlarına dikkat çeken 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, “Şu anda özellikle sıfır araçlar için oluşan ‘yok satıyor’ algısı sektöre ve dolayısıyla tüketiciye zarar veriyor; fiyatların da her geçen gün artmasına yol açıyor. Dünyada otomobil üretimi az ve Türkiye’de de talebin çok daha azını karşılayabiliyorsak, yok satıyor algısının ne kadar yanlış olduğunu görebiliriz. Fakat bu algı, fiyatlar artarken ÖTV matrah güncellemesine de ihtiyaç olmadığı algısına yol açabilir. Kurun baskılanmasının da fiyat artışını değiştirmeyeceğini söyleyebiliriz ve bu sebeple ÖTV indirimi artık zorunluluk haline geldi” dedi.
“Kura değil enflasyona bağlı artış yaşıyoruz”
Son dönemde yaşanan fiyat artışlarını değerlendiren Ülgür, “Mevcut durumda araçların fiyat artışlarında kurdan ziyade enflasyona bakmak gerekiyor. Önceden kuru takip eden otomobil fiyatları, artık enflasyonu takip ediyor. Ocak-Haziran döneminde kurlarda yüzde 20 civarında artış olurken enflasyon yüzde 40 civarında oldu ve otomobil fiyatlarındaki artış da o mertebede gerçekleşti. Bu yüzden kur düştüğünde araç fiyatlarının da düşmesini beklemek yerine, bakmamız gereken parametre enflasyon haline geldi” dedi.
“İkinci el pazarı 8 milyonu geçecek”
Sıfır ve ikinci el otomotiv pazarı için yıl sonu öngörülerini de paylaşan 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, “Sıfır araç satışlarının geri gittiği noktada ikinci elin ileriye gittiğini görüyoruz. Bununla birlikte şirket olarak aldığımız duyumlar, son üç ayda Türkiye’ye epey sıfır araç geleceğini gösteriyor. Bazı ülkelerde doygunluklar var ve aynı zamanda Türkiye’ye kaydırılabilecek araçlar bulunuyor. Eğer bu gerçekleşirse, son dönemde 650 bini geçmeyeceği düşünülen sıfır araç pazarı, hareketlilik böyle devam ederse 700-750 bini bulabilir. Bununla birlikte ikinci elde oluşacak tablo şu anki gidişata göre 8 milyonu geçer gibi görünüyor.” dedi.
Haşhaş tohumu ihracatında yüzde 923’lük rekor artış
Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden beyaz haşhaş 2,5 yıllık aranın ardından Hindistan seferine çıktı. Türkiye, 2022 yılının Mayıs ve Haziran aylarında Hindistan’a 15 bin 712 ton beyaz haşhaş ihraç ederken, 67 milyon 380 bin dolar döviz geliri elde etti.
2021 yılının ilk yarısında 7,9 milyon dolar olan haşhaş tohumu ihracatı 2022 yılının ocak-haziran döneminde Hindistan pazarının açılmasıyla birlikte yüzde 923’lük rekor artışla 81 milyon dolara tırmandı.
Türk beyaz haşhaşının en büyük ihraç pazarının Hindistan olduğu bilgisini veren Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, pandemi nedeniyle 2,5 yıl kesintiye uğrayan ihracatın 2022 yılı mayıs ayında tekrar başladığı bilgisini paylaştı.
Hindistan tarafından ilk başta 17 bin 500 ton kota aldıklarını aktaran Öztürk, “Hindistan 9 Mayıs 2022 – 9 Haziran 2022 tarihleri arasında 15 bin 746 ton beyaz haşhaş ihracatına onay verdi. Kotanın yüzde 90’ını kullanabildik. Karşılığında da ülkemize 67,3 milyon dolar dövizi ülkemize kazandırdık. 2021 yılının ilk yarısında 7,9 milyon dolar olan haşhaş tohumu ihracatımız, 2022 yılında Hindistan’a ihracat yolunun açılmasıyla birlikte yüzde 923’lük artışla 81 milyon doları aştı. Haşhaş üreticilerimiz ve ihracatçılarımız 2,5 yıl aranın ardından büyük bir mutluluk yaşadı” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin haşhaş tohumu ihracatının 75,5 milyon dolarlık dilimi beyaz haşhaş olurken, mavi haşhaş ihracatı 5,5 milyon dolar, sarı haşhaş ihracatı 87 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Hindistan’dan sonra en çok haşhaş tohumu ihraç edilen ülkeler 4 milyon dolarla Nepal, 1,3 milyon dolarla Amerika Birleşik Devletleri oldu.