MİLLİ ELEKTRİKLİ TRENİN 3. SETİ RAYLARA ÇIKTI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Milli Elektrikli trenin 2 setinin Adapazarı ile Gebze arasında başarıyla yolcu taşıdığını belirterek, “TÜRASAŞ tarafından imalatı ve testleri tamamlanan 3’üncü setimiz de TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğüne teslim edilerek raylara indi ve vatandaşlarımıza hizmet vermeye başladı. 2025 yılı sonuna kadar 22 set daha yollarda olacak ve 2 yıl içerisinde yerli ve milli tren seti sayımız 25’e ulaşacak. 2030 yılına kadar ise toplam 56 setimiz vatandaşlarımıza hizmet vermek üzere yola çıkmış olacak” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu yaptığı açıklamada, Türkiye’nin demiryolu araçlarının üretiminde, teknolojiyi tasarlayan, üreten ve geliştiren ülke konumuna yükseldiğini ve bu alanda atılan adımların meyvelerinin alındığını söyledi. Türkiye’nin demiryolu araçlarının üretimi konusunda kendi kendine yeten bir ülke haline geldiğini vurgulayarak, “Son 22 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye hayal edilemeyen pek çok şeyi başardı, başarmaya da devam edecek. Çünkü azmimiz büyük, hedeflerimiz ise çok daha büyük. Bu amaçla tamamen yerli ve milli olarak TÜRASAŞ tarafından üretilerek 27 Mayıs 2023 tarihinde yolculu seferlerine başlayan Milli Elektrikli Setlerimiz, Adapazarı ile Gebze arasında 10 aydır başarıyla hizmet veriyor. Milli Elektrikli Tren Setimiz aynı zaman da konforuyla da göz dolduruyor” ifadelerini kullandı.
“Milli Elektrikli Setleri İhraca Hazırlanıyor”
Son teknolojinin kullanıldığı Milli Elektrikli Setlerin 160 kilometre hız yapabildiğini belirten Bakan Uraloğlu, “Setlerimiz sadece Türkiye için değil dünyada kullanılmak için de üretildi. Uluslararası demiryolunda kullanılabilirlik, karşılıklı işletilebilirlik sertifikası olan TSI sertifikasına sahip olarak üretilen setler, ihtiyaca göre bölgesel ve şehirlerarası çalıştırılmak üzere 3’lü, 4’lü 5’li ve 6’lı araç sayısına sahip olarak üretilebiliyor. 5 araçtan oluşan her setimiz 324 yolcu taşıyor, uzun yolculuklar için restoran bulunuyor. Ayrıca, işletme hızı 225 kilometre olan Milli Hızlı Tren tasarım çalışmalarımızda devam ediyor. Kalitesiyle de yakın zamanda birçok ülkeye de ihraç edilmeye başlayacak” diye konuştu.
“Milli Elektrikli Tren Setinin Üçüncüsü de Raylarda”
Bakan Uraloğlu, TÜRASAŞ’ta tren setlerinin üretiminin her geçen gün artarak sürdürüldüğünü belirterek, demiryolu ekosisteminin gelişmesi sayesinde Türkiye’nin yakın zamanda demiryolu araçlarında dışa bağımlılığın tamamen sona ereceğini vurguladı. 2 Milli Elektrikli Tren Setinin Adapazarı ile Gebze arasında başarıyla yolcu taşıdığını belirten Uraloğlu, şöyle devam etti;
“TÜRASAŞ tarafından imalatı ve testleri tamamlanan 3’üncü setimizde 30 Mart 2024 tarihinde TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğüne teslim edilerek raylara inerek vatandaşlarımıza hizmet vermeye başladı. Ancak şunu da belirtmek isterim ki 2025 yılı sonuna kadar 22 set daha yollarda olacak ve 2 yıl içerisinde yerli ve milli tren seti sayımız 25’e ulaşacak. 2030 yılına kadar ise toplam 56 setimiz vatandaşlarımıza hizmet vermek üzere yola çıkmış olacak.”
“10 ayda 170 bin kilometre”
Bakan Uraloğlu, milli tren setlerinin TCDD Taşımacılık tarafından işletilen Adapazarı Bölgesel Tren Seferleri’nde 10 aydır hizmet verdiğini ve yolcuların ergonomik koltuklarda konforlu şekilde seyahat ettiğini söyledi. Bakan Uraloğlu, “Adapazarı ile Gebze arasında 11 durakta hizmet veren setlerimiz bugüne kadar 170 bin kilometre yol yaptı. Sadece iki set ile hizmet veren yerli ve milli elektrikli tren setlerimiz 10 ayda bugüne kadar 1735 sefer yaptı ve toplam 390 bin yolcu taşıdı. Hizmete giren milli elektrikli tren setlerimizin sayısı arttıkça, tren setlerimiz her yıl milyonlarca vatandaşımızı konforlu ve güvenle taşıyacak” dedi.
“Türkiye, Kendi Demiryolu Ekosistemini Oluşturuyor”
Milli Elektrikli Setlerin 160 kilometre hız yapabildiğini ve son teknolojiye sahip donanımla üretildiğini belirten Bakan Uraloğlu, “167 yıldır demiryolu işletmeciliği yapılan ülkemizde demiryolu ekosisteminin oluşması alanında çok önemli atılımlar gerçekleştirdik. Yüksek Hızlı ve Hızlı Demiryolu inşaatında çok önemli başarılara imza attık. Aynı zamanda demiryolu araçlarının üretiminde de ileri teknolojiyi kullanarak üretim yapıyoruz. Milli Elektrikli Lokomotiflerimiz, Milli Hızlı Trenimiz, Milli Elektrikli Setlerimiz, Milli Vagonlarımız birer birer tasarımdan üretime oradan da yollara çıkıyor. Kendi demiryolu ekosistemimizi oluşturuyoruz ve bu yolda da çok önemli mesafe katettik. Milli Elektrikli setimizde böyle bir çalışmanın ürünü” değerlendirmesinde bulundu.
Dr. Aronia, TÜBİTAK Marmara Teknokent’te Yerini Aldı
Aronya Pazarının Lideri Ar-Ge ve Üretim İçin TÜBİTAK Marmara Teknokent’te
Özellikle son yıllarda önemli bir büyüme gösteren aronya pazarının lideri öncüsü olan Dr. Aronia, Ar-Ge ve üretim çalışmalarını daha ileri seviyelere getirmek amacıyla TÜBİTAK Marmara Teknokent’te bulunan Gıda temalı Kuluçka Merkezi’nde yerini aldı. Yüzde yüz aronya içerikli ürünler üreterek pazarda hizmet veren Dr. Aronia, bu yıl Gıda temalı Kuluçka Merkezi’nde geliştireceği katma değerli ürünlerle ürün çeşitliliğini arttıracak.
Türkiye’de aronya yetiştiriciliği ve işlenmiş ürün konusunda çalışmalara başlayan ilk kurumsal marka olan Dr. Aronia, “Dikimden Hasata Hasattan Sofraya” sloganıyla hizmet veriyor. Uluslararası lisanslı, Avrupa Birliği fidan pasaportuna sahip organik sertifikalı aronya fidanları kullanarak birinci sınıf aronya bahçeleri kuran sözleşmeli tarım uygulaması yapan %100 yerli milli güveniler marka olan Dr.Aronia aynı zamanda yüzde yüz aronya içerikli özel ürünleriyle dikkat çekiyor.
Dr. Aronia olarak, TÜBİTAK Marmara Teknokent’te yeni bir döneme adım atmaktan büyük mutlulukla gurur duyduklarını ifade eden kadın girişimci Aylin Kalafatoğlu, “TÜBİTAK Marmara Teknokent ile yaptığımız işbirliği şirketimizin Ar-Ge ve üretim çalışmalarını daha ileri seviyelere taşıma kararlılığının bir göstergesidir. Aynı zamanda, aronya meyvesinin sağlık yararlarını daha geniş kitlelere ulaştırma hedefimizin önemli bir adımıdır. Bu yeni dönemde, aronyanın antioksidan değeri yüksek ve sağlık açısından son derece değerli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Tüketicilerin sağlık bilincinin arttığı günümüzde, aronyanın talebi giderek artmaktadır. Biz de bu talebi karşılamak için teknoloji ve bilimin gücünü kullanarak tarımsal yönde de aronya meyvesinin üretimini ve gıda yönünde de tüketicinin doğru aronya meyvesine ve işlenmiş ürünlerine ulaşmasını artırmak için kararlı bir şekilde çalışacağız. Dr. Aronia ailesi olarak, sağlık ve mutluluğu her eve taşıma vizyonuyla yola çıktık ve bundan hiçbir zaman ödün vermeyeceğiz. Yıllar boyunca edindiğimiz deneyim ve uzmanlıkla, aronyanın sağlık yararlarını daha da geniş kitlelere ulaştırmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. TÜBİTAK Marmara Teknokent’teki yeni dönemimizde, sağlık ve inovasyonun bir araya geldiği bir merkez olacağız. Aronya konusunda A’dan Z’ye tüm uzmanlığımızı, bilgi ve tecrübemizi paylaşarak inovatif ve katma değerli ürünler üretmeye devam edeceğiz” dedi.
Ürünlerin uzman üretim mühendisi, gıda mühendisi, akademisyen, sağlık uzmanları, fitoterapi fonksiyonel uzmanları ve diyetisyenlerden oluşan profesyonel kadronun danışmanlığında hazırlandığına dikkat çeken Kalafatoğlu, “Ürün gamımız arasında aronya meyve özü, aronya sirkesi, aronya kreması, aronya tuzu, aronya meyve kurusu, aronya balı, reçel, marmelat, Türk kahvesi, form çayı, sağlık çayı, Aronya Kids gibi çeşitli ürünler bulunmaktadır. Ar-Ge çalışmalarını tamamladığımız ancak henüz raflarda yer almayan yeni ürünlerimiz de bulunmaktadır. Bu yıl içerisinde geliştireceğimiz ürünlerle ürün çeşitliliğimizi arttıracağız. Öncelikli hedefimiz, aronyayı herkesin tüketebileceği ulaşabileceği bir forma dönüştürmek. Aronyayı herkesin günlük yeme rutinine kolayca ekleyebileceği bir ürün haline getiriyoruz. Bugüne kadar sunduğumuz ürünler içinde uzmanlar tarafından seçilen arasında Aronya Çayı, en yenilikçi diyet ürünü ödülü alan ve Ayrıca, Aronya balı, Aronya özütü ve Aronya tuzu, en yenilikçi ürün bileşenleri olarak finale kalan ilk 3 üründen biri olmuştur” açıklamasında bulundu.
YENİ TURİSTİK TRENLER YOLA ÇIKIYOR
Bakan Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 2002 yılından bu yana sürdürülen yatırımlar ve atılımlar sayesinde başta demiryolu olmak üzere ulaşımın her modunda bir devrim gerçekleştirdiklerini söyledi. İzledikleri politikalar sonucunda Türkiye’yi yüksek hızlı demiryolu hatları ile tanıştırdıklarını ifade eden Uraloğlu, mevcut demiryolu hatlarında da büyük bir değişim gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü tarafından seyahat severlerin ve sanat tutkunlarının gözdesi Turistik Doğu Ekspresi’ne alternatif Ankara-Diyarbakır ve Ankara-Tatvan turistik trenlerinin nisan ayında işletilmeye başlanacağını söyledi. Turistik trenlerinin haziran ayının ortalarına kadar sefer yapacağını belirten Uraloğlu, “İşletmeye girecek olan iki yeni hat olan Ankara-Diyarbakır ve Ankara-Tatvan turistik trenleri ile hem bölge turizmi gelişecek hem de vatandaşlarımız kültürel ve tarihi değerleri daha yakından görme imkanı bulacak” dedi. Ankara-Tatvan seferinin 17 Nisan Çarşamba günü Ankara’dan yola çıkacağını belirten Uraloğlu, Ankara-Diyarbakır arasındaki turistik hattın ise 19 Nisan Cuma günü Ankara’dan ilk hareketini gerçekleştireceğini bildirdi.
“Vatandaşlarımız Turistik Trenleri Çok Sevdi”
Bakan Uraloğlu, yenileme ve modernize etme çalışmaları ile araç filosunun gençleştirildiğini vurgulayarak, “Hizmet kalitesi arttırılarak tren seyahati vatandaşımızın günlük yaşamına girdi ve ulaşım alışkanlıklarını değiştirdi. Bu kapsamda yüksek hızlı trenlerin yanında konvansiyonel hatlarda işletilen trenlere olan taleplerin artmasıyla birlikte seyahat severlerin hizmetinde olacak iki yeni turistik tren daha işletilmeye başlanacak.” diye konuştu.
“Trenlerimiz Kültürel İletişimi Güçlendirecek”
Bin 51 kilometre hat uzunluğunda Ankara-Diyarbakır güzergahında işletilecek olan Ankara-Diyarbakır-Ankara Turistik Treni’nin 180 kişi kapasiteli, 9 yataklı ve 1 yemekli vagondan oluşacağını söyleyen Uraloğlu, “Ankara’dan 19 Nisan Cuma günü saat 15.55’ te hareket edecek, Diyarbakır’dan ise 21 Nisan Pazar günü saat 12.00’ da yola çıkacak. Ankara-Diyarbakır seferinde Malatya’da 3 saat, Diyarbakır-Ankara seferinde ise Yolçatı’da 4 saat, Kayseri’ de 3 turizm amaçlı duracak ve buralardaki tarihi ve kültürel değerleri görme imkânı sunacak” dedi. Uraloğlu, turistik tren seferlerinin bölge ekonomisini canlandıracağını belirterek, sadece bir ulaşım aracı vazifesi görmeyeceğini, şehirler arasındaki kültürel iletişimi de kuvvetlendireceğini söyledi.
“Trenlerimiz Ev Konforunu Sunuyor”
Turistik Trenlerin gezginlere ev konforunu sunduğunun altını çizen Uraloğlu, “Bin 262 kilometrelik Ankara-Tatvan-Ankara parkurunda işletilecek turistik treninin de, Ankara’dan 17 Nisan Çarşamba günü saat 15.55’ te seferlerine başlayacağını tüm seyahat severlere duyurmak isterim. Ankara-Tatvan seferinde Elazığ’da 4 saatlik bir duruş gerçekleştirecek. 19 Nisan Cuma günü de Tatvan’dan 06.35’ te hareket edecek tren Tatvan-Ankara seferinde Palu’da 3 saat, Elazığ’da 4 saat ve Kayseri’de 3 saatlik duruş yapacak. Ankara-Tatvan-Ankara Turistik Treni, 9 yataklı vagon ve 1 yemekli vagondan oluşuyor. “ dedi.
Ankara-Diyarbakır parkurunda yataklı vagonda bir oda fiyatının 9 bin TL olduğunu söyleyen Uraloğlu, Diyarbakır-Ankara parkurunda 8 bin TL, Ankara-Tatvan parkurunda 9 bin 900 TL, Tatvan-Ankara parkurunda ise 9 bin TL olarak belirlendiğini söyledi. Bakan Uraloğlu, yataklı vagonda bir odada iki kişinin seyahat edebileceğinin de altınız çizdi.
Türkiye kuru üzüm ihracatında 500 milyon doları aşmayı hedefliyor
Gıda ürünlerinde Türkiye’nin lider ihraç ürünlerinden çekirdeksiz kuru üzümün ihracatı 2023/24 sezonunda döviz bazında yüzde 29 değerlendi.
Osmanlı mutfağında sultanların sofrasını süsleyen, Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu Sultani çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı; 2022/23 sezonuna göre miktar bazında yüzde 3’lük azalışla 157 bin ton’dan, 152,5 bin ton’a düşmesine karşın, Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzüm ihracatından elde ettiği döviz tutarı yüzde 25’lik artışla 265 milyon dolardan 333 milyon dolara çıktı.
Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı 2022/23 sezonunun aynı döneminde 157 bin 18 ton karşılığı, 265 milyon 203 bin dolar olmuştu. Türkiye, 2022/23 sezonunda, 251 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm ihraç ederek 426 milyon dolar döviz geliri elde etmişti.
Türkiye, 2022/23 sezonunda çekirdeksiz kuru üzümü 110 ülkeye ortalama bin 689 dolardan ihraç etmişken, 2023/24 sezonunda iki bin 183 dolara yükseltti. Bu artışta Türkiye’deki yüksek enflasyon ve rekoltedeki düşüş etkili oldu.
Işık: “İhracatta 500 milyon dolar hedefliyoruz”
Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesinin 2023/24 sezonunda yüzde 22’lik düşüşle 246 bin tona düştüğü bilgisini veren EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesindeki yüzde 22’liki düşüşe karşın, ortalama ihraç fiyatını yüzde 29 artırdıklarını bu sayede 2023/24 sezonu sonunda çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında 200 bin tonu, döviz getirisinde de 500 milyon doları aşmayı hedeflediklerini kaydetti.
Türkiye’nin son 30 yılda bağcılığa büyük yatırım yaptığını anlatan Işık, “Türkiye’deki bağ alanları 1 milyon 150 bin dönüme ulaştı. Çekirdeksiz kuru üzüm rekoltemiz 100 bin ton seviyelerinden 300 bin tona ulaştı. Bu başarıyı Tarım ve Orman Bakanlığımız, ihracatçılarımız, üreticilerimiz, üniversitelerimiz, araştırma enstitülerimiz ortak hareket ederek yakaladık. Dünya Gıda Örgütü’nün sağlıklı gıdalar arasında yer verdiği çekirdeksiz kuru üzümde iklim değişikliğini de dikkate alarak modern üretim tekniklerini uygulayarak liderliğimizi sürdürecek güçteyiz. Ortalama ihraç fiyatımızdaki seviyeyi koruyarak, orta vadede kuru üzüm ihracatımızda 750 milyon dolara ulaşabiliriz” şeklinde konuştu.
İngilizler, beş çayında Türk üzümlü kek tercih etti
Türkiye, 1 Eylül 2023 tarihinde başlayan 2023/24 çekirdeksiz kuru üzüm ihraç sezonunda 7 Nisan 2024 tarihine kadar geçen 7 aylık süreçte en fazla kuru üzüm ihracatını 76 milyon dolarlık tutarla İngiltere’ye gerçekleştirdi. Türkiye, İngiltere’ye kuru üzüm ihracatında yüzde 22’lik artış yakalarken İngilizler, klasikleşen beş çaylarında Türk üzümlü kek tercihlerini sürdürdü.
Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında ikinci sırada Hollanda yer aldı. Hollanda’ya 2022/23 sezonunda 33,6 milyon dolar kuru üzüm ihraç eden Türkiye, 2023/24 sezonunun aynı döneminde Hollanda’ya ihracatını yüzde 33’lük artışla 44 milyon dolara taşıdı.
Türkiye, ihracatta bir numaralı pazarı olan Almanya’ya 34,5 milyon dolarlık kuru üzüm ihraç ederken, Almanya’yı 26,7 milyon dolarlık tutarla İtalya izledi.
Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Türkiye’den 174 milyon dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm talep etti. AB, Türkiye’nin kuru üzüm ihracatından yüzde 52 pay aldı.
Avustralya, Japonya ve Kanada’da ihracatta rekor artış
Türkiye’den Avustralya’ya yapılan kuru üzüm ihracatı yüzde 99’luk artışla 9,4 milyon dolardan 18,8 milyon dolara çıkarken, Japonya’ya yapılan kuru üzüm ihracatı yüzde 72’lik artışla 9,7 milyon dolardan 17,2 milyon dolara yükseldi. Kanada’ya 1 Eylül 2022-7 Nisan 2023 tarihleri arasında 9 milyon dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm ihraç eden Türkiye, 2023/24 sezonunun aynı döneminde yüzde 49’luk artışla Kanada’ya olan kuru üzüm ihracatını 13,4 milyon dolara yükseltti. Son yıllarda Türk kuru meyve sektörünün önemli tanıtım faaliyetleri yaptığı Çin’e yaptığı ihracat ise; yüzde 52’lik kan kaybıyla 2,8 milyon dolardan 1,3 milyon dolara geriledi.