Magazin-yaşam, kültür-sanat-eğitim haberleri (24.08.2023)

Osmanlı dönemine ait 125 yıllık ‘Diş Kerpeteni’, Diş Sağlığı Müzesi’nde

1898 yılında Osmanlı döneminde üretilen davye, İstanbul’da bulunan Türkiye’nin ilk Diş Sağlığı Müzesi’nde sergileniyor. Üzerinde Osmanlı Türkçesiyle “Gülhane Seririyat Hastanesi” yazan 125 yıllık ‘Diş kerpeteninde’ Osmanlı arması ve ay yıldız motifi kazıma tekniği ile işlenmiş.

Diş hekimlerinin diş çekimi için kullandığı ve halk arasında ‘Kerpeten’ olarak bilinen davye, çoğu insanın dişçi koltuğuna çekinerek oturmasında etkin rol oynuyor. Tarih, halk arasında bu tıbbi malzemenin neden ‘kerpeten’ olarak nitelendirildiğini somut olarak ispatlar nitelikte. 1898 yılında Osmanlı döneminde üretilen bir davye, İstanbul’da bulunan Türkiye’nin ilk Diş Sağlığı Müzesi’nde sergileniyor. Üzerinde Osmanlı Türkçesiyle “Gülhane Seririyat Hastanesi” yazan 125 yıllık tıbbi malzemede Osmanlı arması ve ay yıldız motifi kazıma tekniği ile işlenmiş.

BADE, “GÖÇEBE” İLE İÇ DÜNYASINA YOLCULUĞA ÇIKIYOR

Eşsiz müzik tarzı ve Türkçe ile İngilizce’yi harmanladığı besteleriyle dünya listelerine giren Bade, yeni şarkısı “Göçebe” ile özgürlük hissini harekete geçiriyor.

Parçayı müzik eğitimini tamamlayarak kariyerine ilk adımı attığı Amerika ile doğup büyüdüğü Türkiye arasında geçirdiği dönemde New York’ta kaleme alan genç müzisyen, “Göçebe” ile geride bıraktığı şehirlere ve arkadaşlıklara atıfta bulunuyor. Ait olduğu yeri ve varoluş sebeplerini müziğiyle bulmaya çalışan sanatçı, “Göçebe”de geleceğin sunduğu sınırsız olasılıklardan ilham alıyor.

Son dönemin başarılı genç sanatçılarının kliplerine imza atan İsmail Sabotiç’in yönettiği, yarattığı renkli dünyalarla ilgi çeken Ada Gönden’in yaratıcı yönetmenliğini yaptığı klipte, Bade’nin Amerika ve Türkiye arasında süren yaşamının yansıması olan hayat yolculuğunda başına gelen olaylara ve geride bıraktıklarına eğlenceli ve renkli bir dünyada şahit oluyoruz. Görüntü yönetmenliğini Can Dolu’nun üstlendiği klibin çekimleri Tekirdağ’da 12 saatte tamamlandı.

Başarılı aranjör Berkin Laleli’nin düzenlediği, Kenan Doğulu’nun yapımcılığını üstlendiği “Göçebe”, Doğulu Music etiketiyle tüm dijital platformlarda müzikseverlere sunuluyor. “Göçebe” klibini https://www.youtube.com/watch?v=tBjWrufMurw linkinden izleyebilirsiniz.

Afet zamanlarında ve sonrasında eğitime erişimde EdTech önemli bir rol oynuyor Hızla büyüyen ve 2030’da 348 milyar dolar değere ulaşması beklenen dijital eğitim teknolojileri (EdTech) sektörü, özellikle afetlerde eğitimde sürdürülebilirliği sağlamak üzere oldukça önemli bir rol üstleniyor. Teknoloji tabanlı eğitim alanında farklı iş modellerini aynı çatı altında toplayan ve bilgiye uçtan uca erişim sağlayan EdTech ekosistemi tonguçWORKS, 2014 yılından beri öğrenciler için eğitimin erişilebilirliği, sürdürülebilirliği ve geleceğe uyumlu bir yolculukta ilerlemesi amacıyla çalışıyor.  Özellikle K-12 seviyesinde eğitime değer ve sürdürülebilirlik kazandırmak için geleceğin en önemli unsurlarından biri olarak konumlandırılan dijital eğitim teknolojileri (EdTech), sel, deprem, yangın gibi afetlerin ardından eğitimin devam etmesini sağlayacak çözümleriyle önemli bir görevi üstleniyor. Save the Children tarafından yayınlanan Acil Durumlarda Öğrenme İçin Edtech raporu, EdTech teknolojilerinin acil durumlardaki önemini ortaya koyuyor. Rapor bulgularına göre, acil durumlarda ve toplulukların yaşam alanlarından ayrı yerlere gittiği facialarda uzaktan eğitim teknolojileri, büyük bir açığı kapayabiliyor. Dijital eğitim teknolojileri sayesinde çocuklar kayıp dönem sonrasında olmaları gereken seviyeyi hızla yakalayabiliyor. EdTech sayesinde öğretmenler öğrencilerine daha fazla destek sağlarken, aynı zamanda öğrencilerle etkileşimini artırabiliyor. Teknoloji tabanlı eğitim alanında farklı iş modellerini aynı çatı altında toplayan ve bilgiye uçtan uca erişim sağlayan EdTech ekosistemi tonguçWORKS, Türkiye’den ve dünyadan pek çok öğrencinin yenilikçi teknolojilerle eğitime erişmeleri için kritik bir rol oynuyor. “Eğitimin sürdürülebilirliği için çalışıyoruz”tonguçWORKS’ün İcra Kurulu Üyesi Tijen Armağan, “tonguçAKADEMİ, eğitimin her çocuk için erişilebilirliğini ve sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla kurulan online eğitim temelli bir sosyal girişim. Dolayısıyla afet zamanlarında da bu misyonumuzu yerine getirmek üzere çalışıyoruz. Yakın gelecekte EdTech alanında eğitimin kalıcı olarak online ortamlara taşınması (asenkron eğitim) en önemli trendlerden biri olarak karşımıza çıkacak. EdTech’in olası afetlerin ardından çocukların eğitimi için kurtarıcı bir rolü olacağını biliyoruz. tonguçWORKS olarak etki alanımızı artırmayı ve öğrenimi destekleyen EdTech teknolojilerimize daha fazla kişinin erişebilmesini hedefliyoruz” dedi.

Anne babalar tatilde de endişeli

Yaz tatilinde çocukları bekleyen potansiyel tehlikeleri araştıran Findmykids, ebeveynlere onları en çok neyin endişelendirdiğini sordu. Araştırmaya göre, ebeveynlerin yüzde 40’ı en çok çocuklarının trafikte yaşayabileceği tehlikelerden endişe duyuyor. Ayrıca, çocukların tanımadıkları kişilerle iletişim kurma ve herhangi bir doğal afet anında yetişkin gözetiminde olmama olasılıkları da ebeveynleri endişelendiren konuların başında geliyor.

Çocuklar için yaz tatili çoğunlukla eğlence ile ilişkilendirilse de evlerinin sağladığı güvenli alan dışında daha fazla zaman geçirdikçe tehlikelere ve risklere daha açık hale geldikleri bir gerçek. Bu da anne babaların endişelerini artıran bir faktör.

Ebeveynlerin çocuklarının nerede olduğunu harita üzerinde anlık olarak takip etmelerini sağlayan mobil uygulama Findmykids, Türkiye’de gerçekleştirdiği yeni bir araştırmada, ebeveynlere yaz tatillerinde en çok endişe duydukları tehlikeleri sordu.

Anne babaların üç endişesi

Findmykids kullanıcısı 580 ebeveynin katılımı ile yapılan araştırmaya göre, anne babaların ilk üç endişesi şöyle sıralanıyor:

1- Çocukların ulaşım araçlarında veya yaya olarak trafik kaynaklı olumsuzluklara maruz kalma riski, yüzde 40 ile ilk sırada yer alıyor.

2- Anne babalar ikinci olarak, yüzde 25 oranla, çocukların yetişkin gözetiminde olmadığı durumlarda meydana gelebilecek deprem, fırtına gibi doğal afetlerden kaynaklanan endişelerine değiniyor.

3- Ebeveynler yine benzer oranlarla iki tür tehlikeye daha dikkat çekiyor: Çocukların tanımadığı kötü niyetli kişilerden kaynaklanabilecek tehlikeler ve denizde ya da havuzda meydana gelebilecek olaylar.

Findmykids’in araştırmasına göre, ebeveynlerin endişeleri çocuklarının yaş gruplarına göre değişiklik gösterebiliyor. Örneğin, çocukları 11-13 yaş grubundaki ebeveynlerin yüzde 56 ile en büyük endişesi, çocuklarının tanımadıkları kişilerle iletişim kurmalarına yönelik. Ebeveynlere göre, 8-10 ve 14-16 yaş aralıklarında öne çıkan en büyük tehlike ise yüzde 44 ile çocukların denizde veya havuzda karşılaşabilecekleri kazalara ilişkin.

Çocuğunuzun yaz tatilinde ne gibi tehlikelerle karşılaşabileceğini düşünüyorsunuz?

Trafikte yaşanabilecek olaylar (araç içinde / yaya) %40,1
Yetişkin gözetiminde değilken doğal afet yaşanması %25,2
Tanımadığı kişilerle iletişim kurması %25
Havuzda ya da denizde yaşanabilecek olaylar %22,8
Akran zorbalığı / Siber zorbalık %21,8
Kaybolma %20
Suça karışma %13,8
Haşere / Hayvan ısırması %7,1
Güneş çarpması / Sıcak hava kaynaklı rahatsızlıklar %5,5
Diğer tehlikeler %1,6

 *Soruya yanıt veren kullanıcılar dilerlerse birden fazla seçenek işaretleyebildiler.

 Ebeveynler depremden endişeli

Çalışma hakkında bilgi veren Findmykids Ülke Müdürü Neşen Yücel, “Doğal afetlerde çocuklarının yanında olamayacakları düşüncesi, çocukların yaşından bağımsız olarak anne babaların en büyük endişelerden biri. Bu bir anlamda, ülkemizde yaşanan üzücü depremlerin anne babaları nasıl etkilediğinin de bir göstergesi olarak görülebilir. Findmykids olarak, bu çerçevede yaşanabilecek olumsuzlukları öngörerek, deprem sonrasında sunduğumuz ücretsiz kullanım hakkı ile ebeveynlerin haklı endişelerinden kurtulabilmeleri için yardımcı olabilmeyi ve her zaman yanlarında olduğumuzu hissettirebilmeyi hedeflemiştik” dedi.

Üst düzey güvenlik sağlıyor

Tüm dünyada Findmykids kullanan 3,5 milyon ebeveyn, çocukları belirledikleri konumlara ulaştıklarında ya da konumdan ayrıldıklarında gelen bildirimlerle çocuklarının tam konumunu gerçek zamanlı olarak görebiliyor. Uygulamanın SOS özelliği ise hem anne babaların hem de çocukların birbirlerine acil durum bildirimleri göndermelerini sağlıyor. Bu özellik sayesinde, telefon sessize alınmış olsa bile, SOS alarmları dikkat çekecek şekilde yüksek sesle iletilebiliyor. Findmykids, uygulamanın çocuk dostu teknolojiler için yüksek gizlilik ve güvenlik standartlarıyla uluslararası uyumluluğu anlamına gelen kidSAFE sertifikasına sahip bulunuyor.

TÜRK EĞİTİM VAKFI’NIN 2023-24 EĞİTİM YILI BURSLARI İÇİN BAŞVURU TARİHLERİ BELLİ OLDU!

56 yıldır eğitimde fırsat eşitliği için çalışan Türk Eğitim Vakfı’nın (TEV) 2023-24 akademik yılı bursları için başvuru başlangıç ve bitiş tarihleri belli oldu! Başarılı ve maddi desteğe ihtiyacı olan meslek lisesi, üniversite, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine verdiği destekleri çoğaltarak sürdüren TEV, bir önceki yıla göre burs tutarlarını %100’e yakın bir oranda artırdı. TEV’e yurt bursu için 15 – 31 Ağustos; üstün başarı bursu için 28 Ağustos – 17 Eylül; üniversite bursu için 4 – 24 Eylül; meslek lisesi, yüksek lisans ve doktora bursları için 11 Eylül – 15 Ekim; üstün başarı sanat bursu içinse 16 Ekim – 6 Kasım tarihleri arasında yapılabilecek başvurular, tev.org.tr adresinden çevrimiçi olarak gerçekleştirilebilir.

Türkiye’nin köklü sivil toplum kuruluşlarından Türk Eğitim Vakfı’nın, yeni dönemde vereceği aylık burs destekleri meslek lisesi için 1.100 TL, eğitim-yükseköğretim için 2.500 TL olarak belirlendi. 2023-24 akademik yılında ayrıca TEV’in yüksek lisans bursu 3.750 TL, üstün başarı bursu 5.000 TL, doktora bursu 5.000 TL oldu. Önceki yılın iki katına çıkarılan ek burs ödemeleri ise yemek ek bursu için 700 TL, erişim-ulaşım ek bursu için 300 TL, kitap-kırtasiye ek bursu için 200 TL olarak açıklandı.

 Yeni dönemde Türk Eğitim Vakfı İnanç Türkeş Özel Lisesi (TEVİTÖL) ve yurt bursiyerleri de dahil olmak üzere TEV’in toplam bursiyer sayısı ise 13.300’ten 15.500’e yükseldi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin hemen ardından, afetten en üst düzeyde etkilenen öğrenciler için bir başvuru çağrısı yapan TEV, 94 bin başvurunun arasından seçilen, ebeveyn veya kardeş kaybı yaşayan, kendisi yaralanan ya da evi yıkılan 1.360 yükseköğretim öğrencisine Mart-Haziran 2023’te dört aylık burs desteği sağlamıştı. Dört aylık periyotta destek alan afetzede öğrenciler arasında eğitimine devam edecek olanların, 2023-24 akademik yılından itibaren TEV Eğitim-Yükseköğretim Bursiyeri olarak devam etmelerine karar verildi.

Devlet kurumlarından sonra en yüksek sayıda burs veren kurum olan TEV, geride bıraktığımız akademik yılın sonunda bursu kesilme durumunda olan tüm bursiyerlerinin burslarının da 2023-24 akademik yılında devam ettirilmesine ve belgeye dayalı olarak bir dönem veya bir öğretim yılı daha uzatılmasına karar verdi.

 Türk Eğitim Vakfı’nın, tamamı çevrimiçi olarak gerçekleştirilen burs başvuru süreçleri ve potansiyel bursiyerlerde aranan kriterler hakkında detaylı bilgiler tev.org.tr adresinden öğrenilebilir.

“Soul Müziğin Diva”sı Imany, 7 Eylül’de Türkiye’de

Dünyaca ünlü isimleri, gösterileri ve yapımları sanatseverlerle buluşturan Piu Entertainment, kuruluşunun 10. yılını büyük bir coşkuyla kutlamaya devam ediyor. Piu Entertainment, konser serisinin üçüncü konserinde Imany’i 7 Eylül’de Turkcell Vadi’de sevenleriyle buluşturacak.

Derin sesi, folk ve blues esintili besteleriyle dinleyicilerine farklı ruh hallerini bir arada yaşatan Fransız soul divası Imany, 7 Eylül’de Turkcell Vadi’de şarkılarını İstanbullular için söyleyecek. İlk albümü “Shape of a Broken Heart” ile üç ülkede platin plak ödülü kazanan sanatçı, Piu’nun 10 yıl konserlerinde unutulmaz bir konser verecek.

İlk albümü “Shape of a Broken Heart” ile üç ülkede platin plak ödülü kazanarak geniş bir hayran kitlesi edinen, “You Will Never Know” ve “Don’t Be Shy” single’ları ile dünya çapında üne kavuşan Imany, şarkılarında aşkın yanısıra, kadın hakları, iklim değişikliği gibi gibi birçok konuda sevenlerinin sesi oluyor ve adeta bir hikaye anlatıcısı olarak günümüz dünyasını şarkılarıyla anlatıyor.

Imany’nin hikayesini son yılların en popüler şarkıları eşliğinde anlatacağı ve izleyenleri müziğin ritmine kapılmaktan alıkoyamayacak bu konseri, 2021 yılında çıkardığı cover albümü Voodoo-Cello’da seslendirdiği ikonik pop şarkılarını tiyatral ögelerle bezenmiş benzersiz bir görsel şov eşliğinde, 8 yetenekli çello sanatçısı ile birlikte seslendireceği bu muhteşem müzik şölenini kaçırmayın.

ÇOCUKLAR UÇURTMALARINI YAPIP GÖKYÜZÜYLE BULUŞTURACAK

Esenlerli çocuklar ‘Uçurtma Şenliği’nde buluşuyor. 15 Temmuz Millet Bahçesi’nde renkli görüntülere sahne olacak şenlikte Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu da çocuklarla uçurtma uçuracak.

Esenler Belediyesi, Yaz Etkinlikleri kapsamında “Uçurtma Şenliği” düzenliyor. Çocukların aileleriyle birlikte vakit geçirerek eğlenmeleri amacıyla gerçekleştirilecek etkinlikte hem çocuklar hem de aileleri unutulmaz bir gün yaşayacak.

“Kendi uçurtmanı yap, gökyüzünü renklendir” sloganıyla  26 Ağustos günü saat 14.00’de 15 Temmuz Millet Bahçesi’nde düzenlenecek  Uçurtma Şenliği renkli görüntülere sahne olacak. 100 çocuk, Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu’nun da katılacağı uçurtma atölyesinde kendi uçurtmalarını yapacak. 1.000 çocuğa da ücretsiz uçurtma dağıtılacak etkinlikte profesyonel bir ekip de uçurtma gösterisi düzenleyecek. Çocuklar, şenliğin tadını doya doya çıkaracak.

ENDAŞ AKADEMİ’NİN YENİ EĞİTİMİ EYLÜL AYINDA

Rulman ve Güç Aktarım Eğitimleri ile firmaların verimliliğini sürekli artıran Endaş Akademi’nin yeni teorik ve uygulamalı eğitimi Eylül ayında gerçekleşecek.

Tecrübeli ve uzman teknik kadrosu ile rulman ve endüstriyel ürün kullanıcılarının tüm sorunlarına yanıt veren Endaş Akademi, fabrika ve işletmelerin verimliliğini arttırmaya devam ediyor.

Kendi bünyesinde oluşturduğu Endaş Akademi ile son 60 yılda ücretli ve ücretsiz 5000’in üzerinde eğitim gerçekleştiren Silkar Endaş’ın yeni eğitim tarihi 20-21 Eylül.

TEORİK VE UYGULAMALI EĞİTİM

20-21 Eylül 2023’de Silkar Plaza Bayrampaşa’da gerçekleşecek eğitim teorik ve uygulamalı farklı bölümlerden oluşacak:

1.Gün

Genel Seviye Sınavı

Rulman Teknolojisindeki son gelişmeler

Rulman tiplerinin tanıtımı

Montaj-Demontaj yöntemleri ve ekipmanları

Rulmanların depolanması

Boşluk, Mil -Yuva tolerans ve geçme değerleri

Rulman hasarları, sebepleri ve önleme yöntemleri

Kestirimci bakım yöntemleri ve ekipmanları

2.Gün

Rulman Uygulamalı Bölüm

*Rulman montaj ve demontaj yöntemleri

*Pratik Uygulamalı Boşluk Ölçümü ve Boşluk Ayarı

*Ayar Cihazları

Kasnak Ayar Cihaz Kullanımı

Kayış Ayar Ayar Cihazı Kullanımı

Kaplin Ayar Cihaz Kullanımı

Yağlama

*Yağ Seçimi

*Yağlama ve Bakım Hizmetleri Tanıtımı

SINIRLI SAYIDA KATILIMCI YER ALABİLECEK

Sınırlı sayıda katılımcının yer alabileceği eğitimle ilgili detaylı bilgi ve kayıt için silkarendas.com ‘u ziyaret edebilirsiniz.

CAN GÜRSES’İN KALEME ALDIĞI ROMANLAR ve ÇEVİRİSİNİ YAPTIĞI ESERLER,AYRINTI YAYINLARI’NDA!

 Yazar Can Gürses, bir yandan kaleme aldığı romanlarla sağlam bir okur kitlesi edinirken bir yandan da önemli eserlerin çevirilerine imza atarak edebiyat dünyamıza katkı sağlamaya devam ediyor. Gürses’in En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın (2014), Kırık Beyaz (2015), Ölüyordum, Geçerken Uğradım (2017) ve Bir Ömrün Takvimi (2022) adlı romanlarını okurlarla Ayrıntı Yayınları buluşturuyor. Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanan Ursula K. Le Guin’in Günün Geç Vakitleri ve James Joyce’un Sanatçının Yeniyetme Halleri adlı kitaplarının özenli çevirilerinde de Can Gürses’in imzası bulunuyor. Ayrıntı Yayınları’nın tüm kitapları, raflarda ve internet satış sitelerinde!

 En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın Can Gürses

Vasiyetimi okumaya başlasam bırakır mısınız kavgayı? Odamda, yatağımın yanındaki çekmecede. Şarkıyı falan bırakıp, getireyim, okuyayım mı? Keyfinizi kaçırayım, yemekleri çöpe atayım mı? Ne kadar yazık ediyoruz zamana. Bir daha niye gelesiniz bu eve? Buradayız, evimizde. Hep birlikteyiz. Koza bile burada. Eskisi gibi. Daha da kalabalığız. Ne güzel. Ne gerçek. Aile dediğin kalabalık bir sofradır. Daha ne?

 En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın, içinden sanat, müzik, tarih, İstanbul ve en çok da tüm halleriyle insanın geçtiği Can Gürses romanlarının ilkidir. Yazıldıktan üç yıl sonra 2014’te yayımlanan, usta işi ilk romanı En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın sadece Deryadil ailesini değil, hepimizin ailesini anlatır. Dupduru Türkçesi, derin bir anlatım yordamı ve kalıp yargıları kıran nevi şahsına münhasır tekniğiyle yazar, 2007’nin güneşli bir Ocak gününde Deryadil ailesini, Edibe’nin hazırladığı sofra başında toplar. Edibe, 12 Eylül’de yurtdışına kaçan kızı Koza’nın 27 yıl sonra ülkesine dönmesiyle aileyi nihayet bir araya getirmiştir. Sofra başındaki herkes, birbirlerini diğerinin sevmediği yemek üzerinden anlatır. Aile tarihini bir de ailenin yıllanmış yakın tanıkları olan eşyalar dile getirir. Uçlardaki ve diplerdeki duygularla dolu geçen bu akşam yemeğiyle yazar, esasında “ben ve ötekinin, biz ve onların tohumunun atıldığı yer” olarak gördüğü aileyi ve okuru ertesi gün alacakları habere hazırlamaktadır.

Kırık Beyaz Can Gürses

ben insanın alınyazısı kadar karayken

sen Tanrı’nın el yazısı kadar beyazsın

nasıl olsa zamanımız bir,

bırak, vücutlarımız iki kalsın

Can Gürses, En Güzel Günlerini Demek Bensiz Yaşadın’ın ardından kaleme aldığı ikinci romanı Kırık Beyaz’da Kuzgun’un masalını anlatır. Can alıcı bir karar almak üzere olan Kuzgun, karşısına çıkıveren gökkuşağının her bir renginde hayatının bir dönümünü görür. Okur da Kuzgun’la beraber kendisini gerçekçi bir masal diyarında bulur. Bu diyar okuru en çok da “son Beyoğlu”na çıkarır. Anlatılan tarih 1990’lar olsa da Beyoğlu’nun son güzel demlerinde geçen roman, uzak bir hayal hissi yaratır.

Can Gürses’in bütün romanlarında olduğu gibi Kırık Beyaz’da da üslup en az hikâyenin kendisi kadar hayatidir; cesur, bambaşka ve çokseslidir.

Renklerden geçtikçe siyaha sürüklendiğimiz bu dünyada beyaz kalmanın, iyiliğin, saflığın mümkün olup olmadığını sorgulayan Kırık Beyaz’a Ekin Urcan, metinlerle ruhdaş tondaki çizimleriyle yoldaşlık ediyor.

Ölüyordum, Geçerken Uğradım Can Gürses

 Âşıkların bir günü on yıla bedeldir, düşüncesinden yola çıkan roman, 1932 Ekim ayının on gününde geçiyor. Zamanın akrep ve yelkovanı âşıklar olunca, bu on günde okur yüzyıllık bir gezintiye çıkıyor. Şehir, kültürü ve diliyle, sokağı ve siyasetiyle, sanatı ve mimarisiyle akıl almaz bir hızda değişirken, âşıkları dünyadan soyutlayan aşksa büyük bir inat, tutku ve acıyla değişmemekte direniyor. Aşkın değişmezliği, İstanbul’un yüzyıllık değişimini gölgede bırakıyor.

Aşkın tarihinin tıpkı ülkenin tarihi gibi zaman denen kısır döngü içinde kendini tekrar edişini anlatırken yazar Can Gürses, önceki romanlarında da kendine mesele ettiği Türkçenin yüzyıl içindeki evrimini de ustalıkla “dil”e getiriyor. Aşkın gerçeküstülüğü, ülkenin gerçekleriyle bir arada okununca ortaya hayata dönüşmüş edebiyat çıkıyor.

Bir Ömrün Takvimi Can Gürses

Fotoğraflar, hatıralarımızı geçmişten kurtarıp sonsuzluğa ait kılar. Ne geçmiş bize gelebilir ne de biz geçmişe dönebiliriz. Oysa sonsuzluk hep bizimledir. Sonsuzluk, şimdiye en yakın yerdir. Ne gemi ne tren kalkar sonsuzluğa. Sonsuzluğa gitmek için bir fotoğrafa bakmak yeterlidir.

 Görünmez Adalı fotoğraf sanatçısı Mimo, ütopyalardan bile güzel memleketinde geçen çocukluğunun, görünen dünyanın savaş yıllarında Leningrad’da ve İstanbul’da geçen gençliğinin, Avrupa’nın isyankâr vakitlerinde Londra’da ve Paris’te geçen olgunluk çağının, daima özlediği, aradığı, sadık kaldığı ve fakat her dönüşünde biraz daha yalnız bırakıldığı evinde geçen ihtiyarlığının en hayati karelerini bir araya getirerek ömrünün takvimini çıkarır.

Ne yaşarsa yaşasın mutlulukta, iyilikte, güzellikte, dürüstlükte direten Mimo’nun hayat hikâyesi görmek, görünmek, eşitlik, özgürlük, vatanseverlik, aidiyet, adalet, sanat, zaman, aşk ve sevgiyi yeniden tanımlamamıza bir davet. Duru dili, ince üslubu, delişmen kurgusuyla tam anlamıyla Can Gürsesçe bu roman, okuruna şöyle sesleniyor: Gülümseyin! Mimo, mutluluğun fotoğrafını çekiyor.

Günün Geç Vakitleri Yazar: Ursula K. Le Guin, Çevirmen: Can Gürses

Uluslararası yazın çevrelerince 20. yüzyılın “bilimkurguya edebiyat saygınlığı kazandıran” seçkin yazarları arasında ilk sıralarda anılan Ursula K. Le Guin; edebiyat yaşamının başından beri şiire özel bir yer ayırmış, şiirlerini belirli aralıklarla, bağımsız bütünler ve yer yer de özel seçkiler vasıtasıyla okura sunmuştur. Roman ve öykülerinde kurduğu benzersiz dili derinden akan bir su gibi izleyip belirlemiş olan Le Guin şiirinin son örnekleri Late in the Day adıyla 2016 yılında yayımlanmıştı. Günün Geç Vakitleri, bu şiir toplamını Le Guin’in kendi yazmış olduğu önsöz, sunuş, sonsöz ve ek metinlerle birlikte Türkçeye aktarıyor: İnsancıllığın ölümünün vahşî törenlerle kutsandığı bir çağda kâh eşyanın, kâh mitolojik kahramanların, kâh doğanın insancıllığına sığınan, okuyana hem son hem sonsuzluk hissini aynı kuvvette duyuran ebedî bir zaman’ın şiirleri…

Sanatçının Yeni Yetme Halleri Yazar: James Joyce, Çevirmen: Can Gürses

 Konuştuğumuz dil benden evvel onun dili. “Ev”, “İsa”, “bira”, “usta” sözcükleri onun ağzında ve benim ağzımda nasıl da başka! Ben bu sözcükleri bir ruh huzursuzluğuna kapılmadan ne konuşabilirim ne de yazabilirim. Onun böylesine tanıdık ve böylesine yabancı dili benim için daima sonradan edinilmiş bir söyleyiş olarak kalacak. Sesim koyda tutuyor onları. Ruhum, onun dilinin gölgesinde kendisini yiyip bitiriyor.

 Ruhu, Joyce’un hem en kıymetli varlığı hem de edebiyatının sonsuz konusudur. Öyle ki 1900 senesinde kaleme aldığı A Brillant Career (Parlak Bir Meslek) adlı ilk tiyatro oyununu “hayatımın ilk gerçek eserini kendi ruhuma adıyorum” diye yazar. Elinizdeki roman içinse Yeats’e, “Ruhun hareketlerini yansıtacak kadar akıcı bir üslup yakalayabilirim” der: gene ruhudur üslubunu şekillendiren. Ruhunu, kendi köküne ait olmayan İngilizcenin gölgesinden gene İngilizce aracılığıyla kurtaracaktır Joyce. Joyce’ça bir İngilizceyi keşfedişidir işte elinizdeki bu roman. Hâl böyleyken, Joyce’ça bir Türkçeyle çevrilmeye gayret edilmiştir.

Diyarbakır’dan Amerika’ya uzanan başarı hikâyesi belgesel oldu

Ünlü İş insanı Hakkı Akdeniz’in Diyarbakır’dan yola çıkarak Amerika’da imparatorluk kurması ve yardımseverliği “Merhaba, Ben Hakkı” ismiyle Amerika’da belgesel oldu. ABD basınında da övgüyle bahsedilen belgesel 2023 Toronto Belgesel Uzun Metrajlı ve Kısa Film Festivali’nde ödül aldı.

Amerika’nın en ünlü pizzacıları arasına yerleşen Champion Pizza’nın sahibi Diyarbakırlı Hakkı Akdeniz’in filmlere konu olacak hayat hikâyesi hakkında Amerika’da belgesel yapıldı. Dünyanın en büyük belgesel kanalı Discovery’nin yayın platformu Discovery Plus’ta yayınlanan “Merhaba, Ben Hakkı” belgeselinde, 21 yaşında ABD’ye göç eden Hakkı Akdeniz’in zorlu yaşam mücadelesi, başarı basamaklarını nasıl tek tek çıktığı ve ABD’de evsizlere nasıl ilham olduğu anlatılıyor. Belgesel İngilizce ismi olan “Hi I’m Hakki” adıyla Discovery Plus’ta yayında.

96 gün barınakta yaşadı, izleyenler duygulandı

Amerika’da New York başta olmak üzere birçok eyalette pizza restoranları bulunan Akdeniz’in, New York’ta evsizlerin kaldığı barınakta geçirdiği 96 günden pizzacıda işe girmesiyle başlayan belgesel, evsizlere yardım çalışmalarına başlamasına kadar süren süreçteki iniş ve yükselişleri ele alıyor. “Merhaba, Ben Hakkı” belgeseli Discover Plus’ta yayımlanmasının ardından iki hafta üst üste en çok izlenen içerik oldu.

Belgesele Toronto’dan verilen ödül ABD basınında

“Merhaba Ben Hakkı” belgeseli dünya çapında izleyicilerden de tam not aldı. Belgeselinin başarısı 2023 Toronto Belgesel Uzun Metrajlı ve Kısa Film Festivali’nde de ödüllendirilmeye layık görüldü. Belgeselin güçlü esneklik, inanç ve yılmaz insan ruhu mesajı, izleyicilere gelecek yıllar boyunca ilham vereceği söylendi.

ABD basınında yapılan haberlerde; “’Merhaba, ben Hakkı’ya verilen ödül sadece sinematik başarının bir amblemi değil; birlik ruhunu, dayanıklılığı ve anlatıların dönüştürücü gücünü bünyesinde barındırıyor. Toronto Belgesel Uzun Metrajlı ve Kısa Film Festivali 2023’teki zafer, hikâyelerin kültürel engelleri nasıl aştığının, farklı geçmişlerde kalpleri nasıl ördüğünün ve sıkıntıların üstesinden gelmek için ortak bir ruhu nasıl geliştirdiğinin altını çiziyor” denildi.

Yapılan başka bir haberde ise “Umut ve yenilenme hikâyeleri isteyen bir dünyada, ‘Merhaba, Ben Hakkı’ bir olasılık ışığı olarak parlıyor. Bu dönüştürücü filmin merceğinden izleyiciler, hiçbir engelin çok büyük olmadığını ve hiçbir rüyanın ulaşılamayacağını kanıtlayan bir yolculuğa çıkarlar. Hakkı’nın hikâyesi sayısız kalbe dokunacak ve hepimizi sınırların ötesinde hayal kurmaya cesaretlendirecek” ifadeleri kullanıldı.

“İnsanlara umut ışığı olabilmiş olmak beni mutlu ediyor”

Konu hakkında açıklama yapan Hakkı Akdeniz, “Hayatımın en önemli döneminin belgesel yapılması benim için çok anlamlıydı. Belgeselin yayınlanmasının ardından aldığım olumlu eleştiriler ve insanlara umut ışığı olabilmiş olmak beni mutlu ediyor. Şimdi hayatımı anlatan belgeselin ödül alması, beni daha da gururlandırdı. Emeği olan tüm arkadaşlarıma ve izleyen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Bunu daha önceki TeDx konuşmamda da söylemiştim. Her insan her şeyini kaybedebilir. Ama umudunuz ve mücadele gücünüz olduğu sürece her şeyi başarabilirsiniz. Asla inancınızı kaybetmeyin” dedi.

KÜN Uluslararası İlişkiler Koordinatörlüğü, Türkmenistan ve Özbekistan büyükelçiliklerini ziyaret etti

Kapadokya Üniversitesinin küresel tanınırlığını artırmayı hedefleyen Kapadokya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Koordinatörlüğü, Türkmenistan Cumhuriyeti ve Özbekistan Cumhuriyeti Büyükelçiliklerini ziyaret etti.

KÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Vesile Şenol ve KÜN Uluslararası İlişkiler Ofisi Yabancı Uyruklu Öğrenci Sorumlusu Agamyrat Boryyev’in yaptığı ziyaretlerde, Türkmenistan Ankara Büyükelçisi Mekan Işanguliyev, Ataşe Merdan Nurmuradov ile Özbekistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Avazbek Khodjımetov ve İkinci Kâtip Dilrukh Temıralıev ile görüşüldü.

Kapadokya Üniversitesinin kuruluşundan itibaren benimsediği akademik misyon, vizyon ve politikaları ayrıntılı bir şekilde sunulduğu ziyaretlerde, KÜN’ün açık kampüs konseptine sahip yerleşkeleri, çeşitli fakülte ve yüksekokulları, yüksek lisans ve doktora seviyelerindeki eğitim programları, Lisansüstü Eğitim, Öğretim ve Araştırma Enstitüsü, araştırma ve uygulama merkezleri, öz değerlendirme süreçleri, akran değerlendirme yöntemleri, modern laboratuvar olanakları, burs sistemleri ve akademik eğitim kalitesi hakkında kapsamlı bilgilendirmeler sunuldu.

Kapadokya Üniversitesinin uluslararası iş birliği ve akademik ilişkilerini güçlendirmek amacıyla yürüttüğü stratejik adımların yansıması olan bu ziyaretlerde, KÜN’ün Türkiye’de uluslararası öğrencilere yükseköğrenim fırsatları sunma ve küresel düzeydeki etkisini artırma çabalarını sürdüreceği belirtildi.

Yetim Vakfı’ndan 21 Milyonluk Kırtasiye Kampanyası İyilik Zili Çalıyor!

Yetim Vakfı, eğitim ve öğretim sezonunun açılmasına az bir süre kala “İyilik Zili Çalıyor” sloganıyla kırtasiye destek kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında deprem bölgesi illerimiz başta olmak üzere Türkiye’yle 21 ülkede yetim, öksüz, sosyal yetim ve dezavantajlı çocukların eğitim ihtiyaçları karşılanacak.

Magic Kiss ile Dudaklarda Çarpıcı Renk Etkisi!

Golden Rose’un Magic Kiss dudak parlatıcısı dudaklarınıza yaz ışıltısı getiriyor.  Golden Rose Magic Kiss’i uyguladıktan kısa bir süre sonra ortaya çıkan extra canlı pembe görünümüne siz de çok şaşıracaksınız. Islak ve canlı görünüm veren Magic Kiss, bu yazın en çok sevilen ürünlerinden olmaya aday.

Golden Rose Magic Kiss,  dudak ısısına ve PH dengesine göre dudaklara pembe renk verirken, içeriğindeki Mango Yağı, Üzüm Çekirdeği yağı ve  E vitamini sayesinde dudakları besliyor ve nemlendiriyor.  Hoş kokusu, yapışkan olmayan dokusu, doğal pigmentleri ve ayrıca vegan formülü  ile dudaklarınız gün boyu pürüzsüz, parlak ve canlı görünecek.  Silikon ve paraben içermeyen Magic Kiss, her kullanışınızda size sıra dışı bir deneyim sunacak.

Golden Rose,  Türkiye genelinde 60 seçkin mağaza ve kiosklar ile yaygın bir satış ağına sahiptir.

DÜŞBAZ KİTAPLAR’DAN YAZ TATİLİ İÇİN İNSANLIK TARİHİ ÜZERİNE İKİ OKUMA ÖNERİSİ: DÜNYA’NIN KISA TARİHİ ve GECENİN IŞILTILI ÖRTÜSÜ

Ayrıntı Yayınları’nın renkli markası Düşbaz Kitaplar, yaz tatilinde aydınlatıcı okumalar yapmak isteyenlere kurmaca dışı eserlerinden iki öneri sunuyor! Ünlü jeolog Andrew H. Knoll 18 dile çevrilen kitabı Dünya’nın Kısa Tarihi’nde evrenin 4 milyar yıllık geçmişini anlatırken iklim değişikliğini odağına alarak geleceğe ışık tutuyor. Gökbilimci ve yazar Stuart Clark’ın Gecenin Işıltılı Örtüsü adlı popüler bilim kitabı ise yıldızların insanlık tarihine ve toplumsal kültüre nasıl yön verdiğini ele alıyor. Düşbaz Kitaplar’ın tüm eserleri, raflarda ve internet satış sitelerinde!

Dünya’nın Kısa Tarihi: Sekiz Bölümde Dört Milyar Yıl

Yazar: Andrew H. Knoll, Çevirmen: Aydın Çavdar

 “Dünyaca tanınan jeolog Andrew H. Knoll, gezegenimizin 4,6 milyar yıllık geçmişinin soyağacını çıkardığı; özenle hazırlanmış, kolay anlaşılan bir Dünya biyografisiyle okurlarının karşısına çıkıyor. Yirmi birinci yüzyılın iklim değişikliğini ana izleğine alan kitap, geçmişte nerede olduğumuza ve şu an nereye gittiğimize dair gerçekçi bir bakış sunuyor.”

Neil Shubin, Chicago Üniversitesi öğretim görevlisi, paleontolog ve Your Inner Fish kitabının yazarı

“Yeryüzü’nün tarihini ustalıkla özetliyor… Muazzam bir el kitabı. ”

Kirkus Reviews

 Gecenin Işıltılı Örtüsü: Yıldızlar İnsanlık Tarihimize Nasıl Yön Verdi?

Yazar: Stuart Clark, Çevirmen: Elif Alkan

“Biraz önceki manzara çoktan kaybolmuş, manzaranın yerini birer birer ortaya çıkan yıldızlar almıştı. Yıldızlar kısa süre içinde gökyüzünü öyle bir kapladı ki bu manzara karşısında hayrete düşmemek elde değildi. Yönümü bulmak için bana kılavuzluk eden takımyıldızlar, gökyüzünde beliren sayısız yıldız arasında kayboluverdi. Çok iyi bildiğimi zannettiğim gökyüzünde kaybolmuş hissetmek, baş döndürücü bir deneyimdi. İçime dolan yoğun duygular yerini büyük bir coşkuya bırakmıştı. Ayaklarımın altında çöl toprağı, üstümde yıldızlar serilmişken; yüzüme çarpan soğuk hava ve zihnimde canlanan hayallerin ateşiyle gecenin ışıltılı örtüsünün altında öylece duruyordum, aslında bir yandan da uzayın bir parçasıydım. İşte o anda, gökyüzüne ilişkin sırları keşfedebilme arzum her zamankinden de fazla alevlenmişti.”

“Muhteşem… Bu kitap gökbilimi tarihinin geleneksel hikâyesini sil baştan kurguluyor…”

BBC, Sky at Night dergisinden. Gökbilimci ve yazar Stuart Clark’ın popüler bilim türündeki kitabı Gecenin Işıltılı Örtüsü: Yıldızlar İnsanlık Tarihimize Nasıl Yön Verdi?, yıldızlar üzerinden insanlık tarihine ve toplumsal kültüre yakın bir okuma sunarken günlere, aylara, yıllara, burçlara, şairlere, yazarlara, doğaya, evrene, topluma dair pek çok önemli bilgiyi ve dönemi yıldızlar üzerinden açıklıyor.

Pfizer Türkiye Hastane ve COVID Kategori Lideri Aytaç Yeğin olduPfizer Türkiye’ye 2011 yılında İş Geliştirme Departmanı Proje Yöneticisi olarak katılan Aytaç Yeğin, Pfizer Türkiye Hastane ve COVID Kategori Lideri olarak atandı.İstanbul Erkek Lisesi’nin ardından 2007 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Aytaç Yeğin, Ocak 2011 tarihinde Koç Üniversitesi’nde MBA yüksek lisansını tamamladı. Ağustos 2011’de Pfizer Türkiye’ye İş Geliştirme Departmanı Proje Yöneticisi olarak katılan Aytaç Yeğin, Mart 2013 – 2015 tarihleri arasında Hastane Kategorisinde Ürün Müdürü, Mart 2015- 2017 tarihleri arasında ürün bazında Ülke Portföy Lideri, 2017 – 2020 yılları arasında ise önce Pazarlama Müdürü ardından Pazarlama Direktörü olarak görev aldı. Aytaç Yeğin, Pfizer-Upjohn ayrılığı ile birlikte 2020 yılından bu yana Viatris’te Pazarlama Direktörü olarak çalışıyordu.Pfizer Türkiye Hastane ve COVID Kategori Lideri Aytaç Yeğin yeni görevi ile ilgili şunları söyledi: “Pfizer, lider okulu niteliğiyle ve bilim kazanacak anlayışıyla çalışan bir biyoteknoloji şirketi. Pfizer’in rotasyon kültürü sayesinde şimdiye dek çok sayıda rol üstlendim. Bu çatı altında edindiğim tecrübeleri, sektörün farklı noktalarında da değerlendirme fırsatım oldu. Yeniden Pfizer’de olduğum, hastaların hayatını değiştiren çığır açan yenilikler için çalışacağım için çok mutlu ve gururluyum.”

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

“Sürgünün 80. Yılında Ahıska Türkleri” Paneli ve anma

Kayseri Valiliği, Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Turizm Fakültesi, Türk Ocakları Kayseri Şubesi ve Anadolu Azerbaycan Eğitim …