GAGİAD Kültür Sanat Festivali, Lara Sayılgan’dan Doğa Fotoğrafçılığına Farklı Bir Yaklaşım, Sergi “Georges Pierre’in gözünden Godard”

GAGİAD Kültür Sanat Festivali’nde Geri Sayım Başladı!

Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği (GAGİAD) tarafından, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle düzenlenen GAGİAD Kültür Sanat Festivali 2 Ekim’de başlıyor. Kültür ve sanatın zengin dünyasını kent halkıyla buluşturmak üzere hayata geçirilen festival, bir hafta boyunca, çağdaş sanat sergilerinden klasik müzik konserlerine, sanatçı söyleşilerinden atölyelere kadar bir dizi etkinliğe ev sahipliği yapacak. Tarihi Pürsefa Hanı’nda ziyarete açılacak olan “Pür-hayâl” ve “…fakat kalbim seninledir” sergileri ise 28 Ekim’e kadar izlenebilecek.

Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği (GAGİAD) tarafından bu yıl ilki düzenlenen GAGİAD Kültür Sanat Festivali, birçok farklı disiplini bir araya getiren çağdaş sanat sergilerini ve klasik müziğin başarılı yorumcularını sanatseverlerle buluşturacak. Gaziantep’i kültür sanat alanında önemli bir merkez haline getirme vizyonuyla hayata geçirilen festival, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenleniyor.

“Gaziantep’e ‘sanat şehri’ sıfatını kazandırmak için adımlar atıyoruz”

Köklü ve zengin bir kültürel mirasa sahip olan Gaziantep’in Türkiye’nin önemli sanayi ve ticaret şehirlerinden biri olmasının yanı sıra “Yaşanabilir Şehirler” listesinde de üst sıralara tırmanmaya başladığını belirten GAGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Koçer, kentin gelişen yapısını kültür ve sanatla birleştirerek şehrin bu alandaki potansiyelini ortaya çıkartmak istediklerinin altını çizdi ve şunları söyledi: “GAGİAD Kültür Sanat Festivali bu anlamda önemli bir eşik. Gaziantep’in bir sanat şehri olabilmesi için önemli adımlar atmaya devam edeceğiz. Geleneksel hale gelmesini hedeflediğimiz bu festival ile kentimize, kültür ve gastronomi alanındaki bilinirliğe ek olarak ‘sanat şehri’ sıfatını kazandırmayı istiyoruz.”

Türkiye’nin farklı kuşaklarından sanatçıların eserleri bir arada

GAGİAD’ın sanat danışmanı Yasemin Bay’ın genel sanat yönetmenliğinde hazırlanan GAGİAD Kültür Sanat Festivali, şehrin en güzel hanlarından biri olan Pürsefa Hanı’nda iki sergiye ev sahipliği yapacak. “Pür-hayâl” ve “…fakat kalbim seninledir” başlıklı sergiler 28 Ekim tarihine kadar izlenebilecek.

Adını ‘pür’ kelimesinin farklı anlamlarından alan “Pür-hayâl” sergisi; ‘dolu, çok’ anlamına gelen ‘pür’ ön ekiyle ‘hayâl’i çoğaltan bir mânâ taşıyor. Sanatçıların eserleri ile kurulan ‘saf, temiz hayâller’, Pürsefa Hanı ve karşısında yer alan Mevlevihane ile huzur ve dinginliğe atıfta bulunan bir bağ kuruyor. Pürsefa Hanı’nın giriş katındaki sergide Türkiye modern resminin ustalarından günümüzün dikkat çeken sanatçılarına değin uzanan zengin bir seçki sunuluyor. Sergide Murat Akagündüz, Hüseyin Aksoy, Çiğdem Aky, Erol Akyavaş, Elvan Alpay, Hakkı Anlı, Nejad Melih Devrim, Osman Dinç, Tayfun Erdoğmuş, Hakan Gürsoytrak, Nuri İyem, Hacer Kıroğlu, Komet, Murat Morova, Seçkin Pirim, Damla Sari, Aras Seddigh, Kemal Seyhan, Gürsel Soyel, Canan Tolon, Selim Turan, Mehmet Ali Uysal ve Merve Zeybek’in yapıtları yer alıyor.

Pürsefa Hanı’nın ikinci katında yer alan “…fakat kalbim seninledir” sergisindeki eserler ise aşk, inanç, adanmışlık, birlik ve beraberlik temaları etrafında kendine özgü bir dil kuruyor. Sergi, içinde yer aldığı yapının bir zamanlar toplanan buğdayların paylaşıldığı mekân olmasından hareketle, bir arada olma ve paylaşma hissini merkezine alıyor. Diğer yandan, Gazianteplilerin geçmişten bugüne kentlerine duydukları derin aşka ve bağlılığa bir övgü niteliği de taşıyor. Sergi, Ahu Akgün, Rahmi Aksungur, Levent Aygül, Bengisu Bayrak, Eda Emirdağ, Neş’e Erdok, Seda Gazioğlu, Göksu Gül, Hakan Gürsoytrak, Çağıl Harmandar, Alp İşmen, Osman Nuri İyem, Fatih Kahya, Yonca Karakaş, Hamza Kırbaş, Temür Köran, Ardan Özmenoğlu, Ali Şentürk, Ozan Türkkan, Erdem Varol ve Ufuk Yılmaz’ın eserlerini bir araya getiriyor.

Şehrin her köşesinden klasik müzik tınıları yükselecek

GAGİAD Kültür Sanat Festivali, klasik müzik konserleriyle sanatseverleri şehrin dört bir yanında büyülü bir yolculuğa çıkaracak. Şef Eray İnal yönetimindeki festival orkestrası Çukurova Symphonic Project, Türkiye’nin en önemli tenorlarından Hakan Aysev’in solistliğinde hem klasik müziğin hem de Türk bestecilerin önemli yapıtlarını sunacak. Anadolu Nefesli Beşlisi, zengin repertuarıyla Gaziantep’in farklı noktalarında dinleyicilere klasik müzikle sürpriz karşılaşmalar yaşatacak. Klasik müzik konserleri Klasik Batı Müziği ile Klasik Türk Müziği’ni bir araya getiren “Itrî ve Bach” konseriyle devam edecek. Ertan Tekin (duduk), Murat Aydemir (tanbur), Çağ Erçağ (viyolonsel) ve Selin Nardemir’den (viyolonsel) oluşan orkestra, konserde aynı yüzyılda yaşamış ancak farklı zamanlarda ve mekânlarda sanatlarında zirve yapmış iki büyük müzik adamını, Itrî ile Bach’ı bir araya getirecek.

2-8 Ekim 2023 tarihleri arasında Sanko Holding, Gülsan Holding ve Iconova’nın ana sponsorluğunda gerçekleşecek olan GAGİAD Kültür Sanat Festivali, Gazianteplileri ve şehri ziyaret eden sanatseverleri, sergiler, konserler, atölye çalışmaları ve sanatçı söyleşilerinin yer aldığı zengin bir programla buluşturacak.

Lara Sayılgan’dan Doğa Fotoğrafçılığına Farklı Bir Yaklaşım

Fotoğrafçı Lara Sayılgan sanatçıları arasında yer aldığı Vision Art Platform ile 18. Contemporary İstanbul’a katılıyor. Sayılgan fuara katıldığı eserinde klasik fotoğraf sergileme biçiminin dışına çıkarak, üç boyutlu ve karışık teknikle yapılmış bir eserini sergileyecek.

Fotoğrafçı Lara Sayılgan 28 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında Tersane İstanbul’da gerçekleşecek olan 18. Contemporary İstanbul’a sanatçısı olduğu galeri Vision Art Platform ile katılıyor. Bu yıl fuara ikinci kez katılacak olan Sayılgan yaptığı çalışma ile klasik fotoğraf sergileme biçiminin dışına çıktığını belirterek çalışması hakkında şunları söyledi: “Bu yıl yaptığım eserle alışık olduğumuz fotoğraf sergileme biçimlerinin dışına çıkmak istedim. Doğaya ve bitkilere çok büyük bir hayranlığım var. Bodrum’da sıkça görülen ama belki de insanların hızla betonlaşan yeni dünya düzeninde görmezden geldiği Opuntia ‘ları  (Opontia ficus-indica, bir kaktüs türüdür) evimin bahçesine dikmiştim. Bu hayranlık duyduğum bitkiyi önce fotoğrafladım. Sadece fotoğrafını çekmek yeterli gelmeyecekti, yapraklarının güzelliğini de birebir yansıtmak istedim. Pleksi üzerine fotoğraf baskının arkasına altın varak ve epoksi ile sıvadığım gerçek kaktüs yapraklarını yerleştirdim. Karışık bir teknikle oluşturduğum bu üç boyutlu eserimle; sanatseverlere de kaktüsün yavaş yavaş form değiştirmesini izleme ve eserin adeta bir parçası olma deneyimini yaşatmak istiyorum”.

Doğa Kendi Başına Bir Sanat Eseri

Doğanın kendi başına bir sanat eseri olduğunu sözlerine ekleyen Sayılgan şöyle devam etti: “Doğa bence kendi başına bir sanat eseri. Renkleri, formları hatta yok olma biçimleri bile bizim hayal edebileceğimizden çok daha fazlası. Hiçbir sanat eserinin doğanın üzerine çıkabileceğini düşünmüyorum ama doğayı tekrar tekrar yorumlamakla, bugün etkilerini daha fazla gördüğümüz iklim krizleri ve buna bağlı doğal afetlerde belki doğaya karşı bir farkındalık oluşturabiliriz”.

Fotoğraf sergisi : “Georges Pierre’in gözünden Godard”

Institut français Türkiye ve Sinematek/Sinema Evi Fransız yönetmen Jean-Luc Godard’ı anıyor!

Institut français ve Sinematek/Sinema Evi, Jean-Luc Godard’ın filmlerinden muhteşem kareleri ve filmleri sanatseverlerle buluşturmak için bir araya geliyor. BluTV, 212 Photography Istanbul ve İsviçre İstanbul Başkonsolosluğu’nun destekleri ile düzenlenen “Georges Pierre’in gözünden Godard” sergisi, 2 Ekim’de Institut français İstanbul ve Sinematek/Sinema Evi sergi salonlarında ziyarete açılıyor. Sinematek/Sinema Evi ise 24 Ekim’den itibaren yönetmenin 11 filmi ve yönetmen hakkında bir belgeselden oluşan “60’larda Godard” adlı bir retrospektifi sinemaseverlere sunacak.

Etkinliklere paralel olarak, Institut français İstanbul’da, 212 Photography Istanbul kapsamında 11 Ekim’de “Le Mépris” film gösterimi, sonrasında yönetmen ve senarist Cem Başeskioğlu ile söyleşi, 13 Ekim’de ise  “À bout de souffle” film gösterimi gerçekleşecek. Filmler orijinal dilde Türkçe altyazılı olarak gösterilecek.

13 Eylül 2022’de aramızdan ayrılan, Fransız Yeni Dalga akımının merkezi figürü ve yedinci sanatın en dikkat çekici isimlerinden Godard, geleneksel sinemanın sınırlarını zorlamasıyla tanınıyor. Georges Pierre ise sinema dünyasının ve özellikle de Yeni Dalga yönetmenlerinin en önemli fotoğrafçılarından biridir. Meslektaşı Raymond Cauchetier ile birlikte sahne arkasında olup bitenleri belgelemek ve sinemanın devrimlerinden biri hâline gelen Yeni Dalga’ya tanıklık etmek için hazırlık odalarını ve film setlerini arşınlamışlardır.

Georges Pierre çok ödüllü bir sinema fotoğrafçısıdır. Sinemadaki kariyerine oyuncu olarak başlamış, ama “Elle” dergisi ondan film çekimlerini “dizi” hâlinde ölümsüzleştirmesini istediğinde fotoğraf tutkusu ekranda olma arzusunun önüne geçmiştir. Yeni Dalga’nın en büyük filmlerinin en doğal anlarını ve özgünlüğünü mükemmel bir şekilde fotoğraflamıştır. Bu dönemin yaratıcı ve yenilikçi ruhuna tanıklık eden sayısız fotoğrafı, Jean-Luc Godard’ın eserlerine ve onun sinemanın geleneksel kurallarına nasıl karşı çıktığına ışık tutar.

Sergi aynı zamanda set fotoğrafçılarının rolüne de vurgu yapar. Film sahnelerinin dışında çekilmelerine rağmen fotoğrafları, filmin ruhunu tek bir karede aktarmayı başarır. Dijital teknolojinin olmadığı bir dönemde set fotoğrafçıları, sadece çekimleri belgelemekle kalmayıp filmin tanıtımı için de görüntüler üreterek önemli bir rol oynarlar.Georges Pierre Fransız sinemacıların bir kuşağına damgasını vuran efsanevi fotoğrafların yaratıcılarıdır.

“Jean-Luc Godard’ın modern sinemada etkisi hala hissediliyor. Yenilikçi çekim teknikleri, devrimci anlatım yaklaşımı, günümüzde yönetmenlere hala ilham veriyor, sinema sanatına şekil veriyor. Bu sergi yedinci sanatın dâhi yönetmeninin kulislerini yakından keşfetmenizi sağlayacak. Filmlerini yeniden izlemeden önce eserlerini içselleştirmek için harika bir imkân!”

Florent Signifredi, görsel-işitsel işbirliği ataşesi, Institut français Türkiye

Jean-Luc GODARD (1930–2022)

Godard bir sinema tutkunuydu, aynı zamanda eleştirmen, yazar, provokatör, ideolog ve devrimci,setlerin gerilla reisi; hayranlarından biri olan Susan Sontag’ın dediği gibi “bilinçli bir sinema imhacısı”.Yıllardır sayısız alıntıya kaynak olmuş aforizmalar yağdırmış bir sinemacı: “Bir film yapmak için tek ihtiyacınız bir kız ve bir silahtır”, “Sinema saniyede 24 karelik gerçektir”, “Her hikayenin bir başı, bir ortası ve bir sonu olmalıdır ama mutlaka bu sırayla olması gerekmez”… Son 50 yılın öne çıkan sinemacılarına baktığımızda ondan etkilenmemiş birinden söz etmek zordur. Geçtiğimiz yüzyılın en önemli sanatçılarından biri olarak toplumsal kültür üzerinde büyük bir etki yaratmıştır.

Yeni Dalga

1950’lerin sonunda doğan bir Fransız sinema akımı olan Yeni Dalga, aralarında kült filmleri “À bout de souffle” (Serseri Âşıklar) ile Jean-Luc Godard, “Les Quatre Cents Coups” (400 Darbe) ile François Truffaut ve “Le Beau Serge” (Yakışıklı Serge) ile Claude Chabrol’un da bulunduğu ve neredeyse tamamı “Cahiers du Cinéma”dan çıkan genç, konformizm karşıtı yönetmenlerin eserleri aracılığıyla geleneksel sinemanın yerleşik kurallarını sarsmıştır.

Yeni Dalga sinemacıları kuralları altüst ederek daha kişisel, içgüdüsel ve alışılmışın dışında bir tarz ortaya koymuş; genellikle el kameraları ve doğal ışık kullanmış; gençlik, isyan ve varoluşçuluk temalarını işleyerek sinemasal dünyayı yeniden şekillendirmişlerdir. Bu akım, statükoya meydan okuyarak, kişisel yaratıcılığı vurgulayarak ve sinema estetiğinin sınırlarını zorlayarak sinemada devrim yaratmış, nihayetinde sanat formunu yeniden şekillendirmiş ve hem Fransa’da hem de Hollywood’da dünya çapında gelecek nesil yönetmenleri etkilemiştir.

“Georges Pierre’in gözünden Godard” sergisi 2 Ekim-9 Aralık tarihleri arasında Institut français İstanbul’da saat 10:00-18:00 saatleri arasında, Sinematek/Sinema Evi’nde ise Pazartesi hariç hafta içi 10:00 – 20:00 ve hafta sonu 10:00 – 18.30 saatleri arasında ziyaret açıktır. Giriş serbest, ziyaret ücretsizdir.

Sinematek/Sinema Evi’nde gerçekleşecek “60’larda Godard” retrospektifi 24 Ekim – 21 Ocak tarihlerinde sinemaseverler ile buluşacak.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Kayseri Kalesi’nde Çerkes kıyafetleri ve müziği tanıtıldı

Kayseri Kalesi’nde  bu kez Çerkes kıyafetleri defilesi ve müzik dinletisi  gerçekleştirildi. Kayseri Kafkas Derneği Başkanı …


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/swtdavut/public_html/wp-includes/functions.php on line 5427