BODRUM’DA ULUSLARASI TİYATRO FESTİVALİ
1. Uluslararası Bodrum Tiyatro Festivali’nin ilk oyunu Deli Dumrul, Bodrum Kalesi’nde sergilendi.
Bodrum Belediyesi destekleriyle gerçekleşen 1. Uluslararası Bodrum Tiyatro Festivali’nin ilk oyunu olan Deli Dumrul, İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İZBBŞT) ekibi tarafından 3 Kasım Cuma akşamı Bodrum Kalesinde geniş bir katılımla sergilendi.
Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği tiyatro oyununu izlemeye Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı temsilen Başkan Vekili Mustafa Coşkun, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, sanatçılar, resmî kurumların birim amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, basın mensupları katıldı.
BOTİF Sanat Yönetmenleri Mustafa Alkıran ile Övül Avkıran’ın duygu ve düşüncelerini anlattığı konuşmaları ile başlayan tiyatro festivalinin ilk günü, duayen tiyatro oyuncuları ve eleştirmenleri Seçkin Selvi, Prof. Dr. Dikmen Gürün, Haldun Dormen, Yücel Erten’e onur ödüllerinin verilmesiyle devam etti.
Festivalin ilk gününde açılış konuşmaları da gerçekleştirilirken Bodrum Belediye Başkan Vekili Mustafa Coşkun, Başkan Ahmet Aras’ın iyi dileklerini ileterek şunları söyledi:
“Bugün burada, bu güzel atmosferde kıymetli Oyun Yazarı Güngör Dilmen’in yazdığı Deli Dumrul’u sizlerle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz. Dede Korkut hikâyelerinden olan Deli Dumrul’dan yola çıkılarak yazılan değerli yapıtı, zevkle izleyeceğiz. Festivalimizin amacına ulaşacağına yürekten inanıyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”
İZBBŞT tarafından sergilenen Güngör Dilmenin bir Dede Korkut Hikayesinden yola çıkarak kaleme aldığı, politik ve toplumsal sorunları bin yıl öncesinin Anadolu’sundan anlatan Deli Dumrul, vatandaşlar tarafından büyük beğeni topladı. Hem güldüren hem düşündüren oyun sonunda oyuncular büyük alkış aldı.
BOTİF kapsamında hem karada hem denizde sergilenen oyunların detaylarına https://botif.org/ adresinden ulaşarak bilet temini sağlanabilir.
La Lorraine Türkiye yıldız şefleri 8. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı’nda buluşturdu!
Unlu mamüller sektörünün lider markası La Lorraine, birbirinden harika lezzetleri, Türkiye’nin değerli şeflerinden Sinem Çapraz ve Belçika’dan bu etkinlik için özel olarak gelen La Lorraine Bakery Group şefi Benoit Vernaillen’in sunumlarıyla bir araya getirdi.
85 yılı aşkın tecrübesiyle unlu mamuller sektörünün lider markası La Lorraine, Türkiye ile dünya gastronomisi arasında köprü görevi gören ve bu yıl 4-5 Kasım 2023 tarihinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde 8.kez gerçekleşen Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı’nda yerini aldı.
Türkiye’nin önemli şeflerinden Sinem Çapraz, gerçekleştirdiği kruvasan atölyesinde La Lorraine’in çıtır çıtır kruvasanları ile hazırladığı; füme somon ve baharatlı ricotta peynirinin eşsiz uyumunu içeren kruvasan sandviç ve ağızda dağılan yumuşacık antep fıstığı kremalı tatlı kruvasan sandviç tarifinin büyüleyici lezzeti ile konferansa katılanlara adeta bir lezzet şöleni yaşattı.
Sektöre yön veren dünyaca ünlü gastronomi profesyonellerini aynı çatı altında bir araya getiren Gastromasa’da, birbirinden kaliteli ve lezzetli geniş ürün portföyü hakkında detaylı bilgiyi, marka hikayesini ve üretim süreçlerini Belçika’dan bu etkinlik için özel olarak gelen La Lorraine’in global şefi Benoit Vernaillen’den direkt olarak dinleyen katılımcıların yoğun ilgisi dikkat çekti.
Artweeks Akaretler: Sanat Dolu İki Hafta!
Bilgili Holding tarafından düzenlenen 8. Artweeks Akaretler, sanat tutkunlarını bir araya getirmek için hazırlanıyor. 3 Kasım ile 16 Kasım arasında gerçekleşecek etkinlik, Dirimart, Pilevneli, PG Art Gallery, Anna Laudel, X-İst, MERKUR Galeri, Galeri Siyah Beyaz, Öktem Aykut, Ferda Art Platform, Martch, İyilik İçin Sanat, Galeri Nev İstanbul, Galeri Bosfor, Taksim Sanat, Doğançay Müzesi, Şerife Bilgili Ercantürk, Mine Sanat Galerisi, Muse Contemporary, One Arc Gallery, Gallery Kairos, Cengiz Yatağan gibi Türkiye’nin önde gelen galerilerini ve sanatçılarını Akaretler Sıraevler’de ağırlayacak.
Bilgili Holding ve UBS ana sponsorluğunda gerçekleşen fuarın organizasyonu, Bilgili Sanat ve Sabiha Kurtulmuş tarafından üstleniliyor. İki haftalık etkinlik boyunca sanatçılarla söyleşiler, paneller ve belirli günlerde çeşitli etkinlikler planlanıyor.
Ayrıca; Toyota, İBB Kültür AŞ, Beşiktaş Belediyesi, Samsung, Aposto, ArtDog, Jotun, Fiolas ve Doğtaş etkinliğin destekçileri arasında yer alıyorlar.
İstanbul’un kalbinde, birbirinin ardı sıra dizilmiş tarihi evlerin içinde yer alan Artweeks Akaretler, sadece sanatı değil daha fazlasını sunuyor. Etkinlik, farklı sanat disiplinlerinden eserleri keşfetme olanağı sağlıyor. Çeşitliliği ve yaratıcılığı kutlarken, sanat tutkunları ile sanatçıları bir araya getiriyor.
Akaretler Sıraevler’deki iki haftalık etkinlik boyunca tüm sergiler ve söyleşiler ücretsiz olacak.
Haluk Akakçe Özel Sergisi
Sanat dünyasının yeni kaybettiği kıymetli sanatçı Haluk Akakçe’nin Akaretler’deki evi ve atölyesi, değerli eşi Nevzat Beyazıt Akakçe’nin isteği üzerine 3-16 Kasım tarihleri arasında Artweeks’e özel ziyarete açık olacak.
Meşher’den ara tatil boyunca çocuklara özel atölyeler
Meşher, Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar sergisinden ilhamla hazırladığı çocuk atölyelerine ara tatilde devam ediyor. Çocuklar, İzleme Kutusu Atölyesi’nde hayali sahnelerini izleme kutusuna dönüştürecek, Haritalama Atölyesi’nde sanatçılardan ilhamla kendi haritalarını oluşturacak ve Panorama Atölyesi’nde hayallerindeki şehrin panoramik görüntüsünü oluşturacaklar.
İstanbul’un önde gelen disiplinler arası sergi mekânı Meşher, ara tatili çocuklara özel üç ayrı atölyeyle renklendiriyor. Çocukların duyuşsal ve bilişsel becerilerinin yanı sıra ince motor becerilerinin gelişimine katkı sağlamayı, sanatla ilgili yeni kelimeler ve kavramlar öğrenerek kelime dağarcıklarını genişletmeyi hedefleyen atölyeler, Meşher’in yeni sergisi Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar’ın kurgusundan hareketle planlandı. Atölyelerde çocukların sergiyi farklı malzemeler üzerinden keşfetmesi amaçlanıyor.
Haritalama Atölyesi
14 Kasım Salı günü saat 14.00’te düzenlenecek Haritalama Atölyesi sergide yer alan, İstanbul’un titizlikle ölçülmüş ilk haritasını yapan François Kauffer’in yanı sıra Alexandre Raymond, Helmuth Karl Bernhard von Moltke, Gioacchino Brunetti’nin İstanbul haritalarından yola çıkıyor. 7-12 yaş arasındaki çocuklar atölyede İstanbul’un farklı haritalarını inceleyerek haritalama teknikleri üzerine sohbet edecek, ardından sanatçılardan ilhamla kendi haritalarını oluşturacaklar.
Panorama Atölyesi
Sergide yer alan panoramik eserlerden ilhamla hazırlanan atölyede 7-12 yaş arasındaki çocuklar, kendi hayallerindeki şehrin panoramasını yaratacak. 15 Kasım Çarşamba günü saat 11.00’de gerçekleştirilecek atölyede, önce panoramanın anlamı ve tekniği üzerine konuşulacak, ardından farklı dönemlerde yapılmış İstanbul panoramalarından örnekler incelenecek. Bu atölyede çocuklar düşledikleri şehrin panoramasını çizen sanatçılara dönüşecekler.
İzleme Kutusu Atölyesi
Sahnelerin akordeon şeklinde birleştirilmesiyle oluşan izleme kutusu, diğer bir deyişle üç boyutlu kitap (peepshow), özellikle 19. yüzyılda içlerinde gizledikleri kocaman dünyayla çocukların en sevdiği eğlence araçlarından biriydi. Göz Alabildiğine İstanbul sergisindeki dört farklı izleme kutusundan ilhamla hazırlanan atölye, 16 Kasım Perşembe günü saat 14.00’te gerçekleştirilecek. 8-12 yaş grubundaki çocuklar hem izleme kutusunun tarihi, tekniği gibi konularda bilgi edinecek hem de kendi hayali sahnelerini birer izleme kutusuna dönüştürecekler.
*Atölyelere katılım ücretsizdir. Gerekli malzemeler Meşher tarafından karşılanacaktır. Detaylı bilgi ve kayıt için: [email protected]
MUMİ SERİSİYLE TÜM DÜNYADA ÇOK SEVİLEN TOVE JANSSON’UN KİTAPLARI,TÜRKİYE’DEKİ OKURLARA DİNOZOR ÇOCUK ve DİNOZOR GENÇ LOGOSUYLA ULAŞIYOR!
Ayrıntı Yayınları’nın çocuk kitapları markası Dinozor Çocuk’un ve ilk gençlik kitapları markası Dinozor Genç, Kuzey edebiyatının büyük ismi Tove Jansson’un hayaller, umutlar, sevgi bağları ve dostluklar etrafında şekillenen ve tüm dünyada ellinin üzerinde dile çevrilen Mumi kitaplarını okurlarla buluşturuyor! Mumi Vadisi’nin muhteşem atmosferinde geçen macera dolu hikâyelerin yanı sıra Jansson’un, annesinin ölümünden sonra kaleme aldığı Yaz Kitabı da okurlara bir düş bulutu içinde geçen sıcacık hikâyeler sunuyor. Dinozor Çocuk ve Dinozor Genç’in tüm kitapları, raflarda ve internet satış sitelerinde!
Kuyrukluyıldız Geliyor
Yazar: Tove Jansson / Çizimler: Tove Jansson
Dinozor Çocuk
Kuyrukluyıldız Geliyor, Halley kuyrukluyıldızının dünyamıza çarpacağı söylentileri üzerine, Mumi Vadisi’nde yaşananları anlatır.
Mumi Vadisi adını Mumi ailesinden alır. Mumi ailesi yalnızca üç kişilik bir aile olsa da dünyanın en büyük ailesidir. Çünkü ailenin tek çocuğu Mumiş, vadinin dışına yaptığı keşif gezilerinde edindiği bütün arkadaşlarını evine getirir. Mumilerin mavi evinde herkes için serilecek bir yatak, konulacak bir tabak vardır. Eve adımını atan herkes artık aileden sayılır. Mumi evi gibi Mumi Vadisi de orada yaşamaya karar veren herkesin vadisidir. Peki vadi sakinleri kuyrukluyıldızın dünyamıza çarpacağı haberini nasıl karşılar? Diğer bütün tehlikeleri nasıl karşılıyorlarsa öyle…
“Merhaba” dedi Snif. ”Kendime ait bir yol buldum. Çok tehlikeli bir yol.”
“Ne kadar tehlikeli?” diye sordu Mumiş.
“Felaket tehlikeli diyebilirim” dedi küçük hayvancık Snif.
“O zaman yanımıza sandviçle meyve suyu alalım.”
Büyücünün Şapkası
Yazar: Tove Jansson / Çizimler: Tove Jansson
Dinozor Çocuk
Bu kitapta anlatılan “tamamen gerçek” öykü, bir ilkbahar ayının başında başlar, Ağustos sonunda biter. Otoritelere göre iyi bir öykü ilkbahar aylarının ortalarında başlamalı, Haziran başında bitmelidir. Oysa Mumi Vadisi sakinlerinin öyküleri biraz uzundur çünkü onlar uzun bir kış uykusundan maceraya susamış olarak uyanırlar.
Kahramanlarımızın buldukları Büyücü’nün şapkası, Mumi Vadisi’ndeki hayatı bütünüyle değiştirir. Bu şapka yumurta kabuklarından bulut, nehirdeki balıklardan kuş, karıncalardan canavar yapar. Eğlenceli bir uğraştı şapka ama şapkanın asıl sahibi, Ay’ın kraterleri arasında yakut arayan bir büyücüdür ve Ay’a giderken şapkasını düşürmüştür. Fakat şapkanın yolculuğu başlamıştır ve Garko’nun korkunç soğuğundan kurtulmak için bir değiş tokuşa kurban gitmiştir. Peki şimdi Büyücü’ye ne diyecekler?
”Bana çiğneyecek bir şeyler verin” dedi Büyücü. ”Kan şekerim düştü.”
Mumi Anne hemen bir tabak gözleme ve reçel verdi Büyücü’ye. Büyücü gözlemelerini yerken diğerleri ona biraz daha yaklaşmaya cesaret ettiler. Gözleme ve reçel yiyen biri, o kadar da tehlikeli olamazdı.
Mumi Baba’nın Anıları
Yazar: Tove Jansson / Resimleyen: Tove Jansson
Dinozor Çocuk
Mumi Vadisi’nin en geniş ailesi olan Mumi ailesi, bu kitapta geçmişe dönüyor ve anılarla hafızasını tazeliyor. Mumi Baba’nın yıllardır üzerinde çalıştığı anıları sonunda bitmiştir. Herkes merakla onun maceralarını dinler. Mumi Baba da anılarını evdekilere okudukça heyecanlanıyor, yaşadıklarını sanki bir bir tekrar yaşıyor. Küçük yaşta Kimsesiz Çocuklar Yurdu’ndan kaçması, ilk arkadaşını edinmesi ve artık hayatını bir serüvenci olarak devam ettirmeye karar vererek maceradan maceraya sürüklenmesi tanıdık geldi size değil mi? Evet, Mumi evinde yaşayan herkes maceraya gözü kapalı atılmayı seviyor.
Mumi Baba, anı kalemini hokkanın içine koydu, kalkıp pencereye gitti. Mumi Vadisi sessizdi. Yalnızca bahçede hafif bir kuzey rüzgârı fısıldıyor, Mumiş’in ip merdiveni duvara çarpıp duruyordu. “Şimdi de kaçabilirim” diye düşündü baba. “Bunun için fazla yaşlı değilim!” Kendi kendine güldü. Bir bacağını pencereden dışarı sarkıttı, ip merdiveni kendisine doğru çekti.
“Merhaba baba” dedi yandaki pencereden Mumiş. “Ne yapıyorsun?”
“Jimnastik yapıyorum” dedi baba, “çok faydalı! Bir basamak aşağı, iki basamak yukarı, bir aşağı, iki yukarı! Kas yapar!”
Künüf’ü Kim Teselli Edecek?
Yazar: Tove Jansson / Resimleyen: Tove Jansson
Dinozor Çocuk
Yalnız ve çekingen bir çocuğun büyülü bir masalı…
Künüf, Mumi Vadisi’nin neşeli sakinlerini izlerken, ne aralarına karışacak kadar cesur ne de arkadaş edinecek kadar konuşkandır. Ama herkesi kabuğundan çıkaracak biri vardır bu dünyada. Künüf de kendini teselli edecek birini ararken karşısına yardıma ihtiyaç duyan bir arkadaş çıkarmıştır hayat…
Mumiler ve Büyük Sel Baskını
Yazar: Tove Jansson / Resimleyen: Tove Jansson
Dinozor Çocuk
Mumiş ve Mumi Anne yaşayacak bir yer bulmanın telaşındadır. Mumi Baba’ya duydukları özlem de artık dayanılmaz olmuştur. Ona kavuşmak için karşılarına çıkan herkese onu görüp görmediklerini sorarlar. Ormanda, büyük sel baskınının ortasında evlerine ve Mumi Baba’ya kavuşacaklar mı acaba?
Mumilerin yaratıcısı Tove Jansson’un 1945 yılında yazdığı Mumiler ve Büyük Sel Baskını, Mumi Vadisi’ndeki hikâyenin başlangıcını oluşturan ilk kitaptır. Jansson bu kitapta, Mumi hayranlarına macera dolu bir öykü ve muhteşem çizimlerle merhaba diyor.
Sonra Ne Oldu Dersin?
Yazar: Tove Jansson / Resimleyen: Tove Jansson
Dinozor Çocuk
Bir yaz günü, akşam üzeri saat beşti. Minik Mumiş sütçüden çıkıp evin yoluna düştü. Elinde bir güğüm vardı süt dolu. Ürkütücüydü, uzundu evin yolu. Karanlık köşelerinden ormanın uğultusu ve ıslığı duyuluyordu rüzgârın. Karanlıkta yakın mı yakın.
Sonra ne oldu dersin?
Yaz Kitabı
Yazar: Tove Jansson / Çizimler: Tove Jansson
Dinozor Çocuk
Yaz Kitabı, Kuzey Denizi’ndeki bir adada yaşayan üç kişiyi anlatıyor: Sophia, babası ve babaannesi.
Altı yaşındaki küçük bir kız çocuğu olan Sophia gece kendine ait bir yatakta uyanarak annesinin hayatta olmadığı gerçeğiyle tekrar yüzleşiyor. Artık yanında, bazen annesinin yerine bile koyduğu babaannesi var. Yaşlı olmasına ve bitap düşmüş bacaklarına rağmen her yere torununun yanında giderek ona eşlik eden, hoş sohbet, ilgili, hayal dünyası adanın etrafında uzanan denizler kadar sonsuz, özgürlükçü, elinden kitap düşmeyen, çocuklara basmakalıp yasaklar koymayan ve anılarını sanki birer masalmış gibi torununa aktaran güzel bir babaanne… Sophia elbette ki ondan çok şey öğreniyor. Çoğu konuda zıtlaşmalarına rağmen babaannesine oldukça bağlı…
Yaşlı bir babaanne ile küçük bir kız çocuğunun birbiriyle iç içe geçmiş yaşamlarını ve yakın arkadaşlık ilişkilerini konu edinen hikâyeler, sadece kuzeyde yaşanabilecek türden, bir düş bulutu içinde geçiyor.
Tove Jansson, Yaz Kitabı’nı 1972 yılında annesinin ölümünden sonra yazmıştır. Daha çok çocuk kitaplarıyla bilinen yazarın bu kitabı en sevilen yetişkin kitabıdır.
Görünmez Çocuk
Yazar: Tove Jansson / Resimleyen: Tove Jansson
Dinozor Genç
Altın renkli küçük bir ejderha bulsanız ve eğer onun tatlı mı tatlı minicik yeşil patileri varsa ne de sevinirsiniz değil mi? Mumiş de bir ejderha bulduğunda havalara uçmuştu. Ama sevinci biraz kursağında kalmıştı. Şimdiye kadar bir isme sahip olmamış, bunun eksikliğiyle yaşamış bir yaratık sizden kendisine bir isim koymanızı istese, bir de bu konuda bıktırıcı derecede ısrarcı olsa ne yaparsınız? Peki ya bir gün bir arkadaşınız yanında görünmez bir çocukla gelse ve sizden onu iyileştirmenizi istese nasıl bir çare önerirsiniz?
Bütün bu sıra dışı şeyler Mumi Vadisi’nde oluyor. Ama kimse bu sıra dışı şeylere şaşırmıyor, bir yolunu bulup yaşamına devam ediyor. Görünmez Çocuk’taki dokuz ayrı hikâyede, Mumi Vadisi sakinlerini biraz daha yakından tanıyoruz. Filijonk, Hemul, Hatifnatlar, Mumrik, Mumiş… Bu Vadi sakinlerini buluşturan şeyse, üzerinde sessizce anlaşmaya varılmış ve bütün Tove Jansson kitaplarında karşımıza çıkan sevgi ve arkadaşlık değerleri… Belki de yaşamdaki zorluklarla ve korkularıyla başa çıkmalarının yolu budur.
Tehlikeli Yolculuk
Yazar: Tove Jansson / Resimleyen: Tove Jansson
Dinozor Çocuk
Bazen yuvaya giden yol, çok tuhaf bir serüvenden geçebilir…
“Hemen eve dönüyorum” diye bağırdı, “hem de koşarak!” “Ama bir yandan da kal diyor gönlüm. Kendini maceraya bırak.”
Tehlikeli Yaz
Yazar: Tove Jansson / Resimleyen: Tove Jansson
Dinozor Genç
Sel sularının durmadan yükselmesiyle her şey suların akıntısına kapılıp gider. Mumi Ailesi’nin yaşadığı ev de bundan nasibini alır ve sular altında kalır. Neyse ki Mumiler’in imdadına akıntıyla sürüklenip gelen bir tiyatro sahnesi yetişir. “Tiyatro ev” demek daha mı doğru olur acaba? Çünkü bir süre orada yaşayacaklardır.
Volkanik dağın hareketlenmesi, büyülerle ve sürprizlerle dolu yaz bayramı kutlamaları ile yeni arkadaşlıklar ve düşmanlar çevresinde şekillenen yine harika bir Tove Jansson hikâyesi.
Bir de tabii ki Mumi Dünyası’nın olmazsa olmazları: Hayaller, umutlar, sevgi bağları ve dostluklar…
Baba ve Deniz
Yazar: Tove Jansson / Resimleyen: Tove Jansson
Dinozor Genç
Minik May fenerin merdiveninde oturmuş, sabahın gelişini izliyordu. Yarı aydınlık ada, pençelerini açarak uzanmış, kocaman gri bir kediye benziyordu. Patileri denizin içindeydi, kuyruğu uzun, ince bir burun gibiydi. Sırtının kılları diken diken, gözleri saklıydı. “Hııım!” dedi Minik May kendi kendine. “Bu bildik bir ada değil. Bildik adalar gibi yayılmıyor denize. Burada bir şeyler olacak, bundan eminim.”
Mumi Ailesi bir değişiklik yapıp vadiyi terk ederek adada yer alan deniz fenerinde yaşamak üzere yola çıkarlar. Bu yolculuğu özellikle Mumi Baba istemiştir. Bu yeni yuvalarında hayatlarını kurmak için uğraşırken aynı zamanda kendileriyle ilgili farklı ve neşeli şeyleri de keşfederler.
Mumi Vadisi Maceraları
Dinozor Çocuk
Metin ve illüstrasyonlar Tove Jansson’un özgün eserlerinden esinlenilerek yaratılmıştır. Amanda Li tarafından yazılmış, Steve Box, Mark Huckerby ve Nick Ostler’in Moominvalley animasyon filmi senaryosu temel alınmıştır.
“Ölümsüz kuyruğum aşkına!” dedi Mumiş. “Bu bir ejderha!”
Mumi Vadisi’nin muhteşem atmosferinde geçen macera dolu hikâyeler bu kez rengârenk resimlerle her yaş okura hitap ediyor. Büyücünün Şapkası, Görünmez Çocuk, Mumi Baba’nın Anıları ve Tove Jansson’un diğer romanlarından esinlenilerek yeniden yazılan hikâyeler Mumi sevdalıları için bambaşka bir okuma serüveni sunuyor.
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI COŞKU DOLU KONSERLERLE KUTLANDI
Cumhuriyetimizin 100. yılı nedeniyle meydanlarda, konser alanlarında düzenlenen kutlamalarda yüz binlerce kişi tek yürek oldu. Yıldızlar 29 Ekim gecesi halkla kucaklaştı. İşte dün gece yaşanan coşku dolu anlar…
***ALEYNA TİLKİ
Aleyna Tilki, Antalya’ya bağlı Döşemealtı ilçesinde Cumhuriyet coşkusunu sevenleriyle doya doya yaşadı. En güzel şarkılarını Döşemealtı Kent Meydanı’nda söyledi.
https://we.tl/t-B1emKVlGvF?utm_campaign=TRN_TDL_05&utm_source=sendgrid&utm_medium=email&trk=TRN_TDL_05
***ECE SEÇKİN
BODRUM MEYDANI
***EMİR CAN İĞREK
Emir Can İğrek dün gece Adana’nın Seyhan ilçesindeydi. Sanat Meydanı’nda kurulan sahnede son dönemin en coşkulu konserlerinden birini verdi. Seyhanlılara unutulmaz bir gece yaşattı.
https://we.tl/t-adX7iUPCxK
***GÜLBEN ERGEN
Gülben Ergen Antalya’da Kumluca Meydanı’nda sevenleriyle buluştu. Şıklığıyla göz kamaştıran Ergen’in tarzı Gülşah Saraçoğlu imzalıydı.
https://we.tl/t-J3joI6uQRH
***İREM DERİCİ
MANİSA SARUHANLI MEYDANI
***OĞUZHAN KOÇ
Şarkılarıyla kendisine büyük bir hayran kitlesi yaratan Oğuzhan Koç bu kez Bolu’daydı. Demokrasi Meydanı’nda sevenleriyle bir araya gelen Oğuzhan Koç, Cumhuriyetimizin 100. yılını Bolulu hayranlarıyla kutladı.
https://we.tl/t-ph5IXv3isR
***SEDA SAYAN
Kıbrıs Concorde Luxury Resort’ta sahne alan Seda Sayan güzelliğiyle göz kamaştırdı, repertuvarıyla kulakların pasını sildi. Sayan, Gülşah Saraçoğlu’nun tasarladığı kıyafetiyle çok şıktı.Kıyafet Gülşah Saraçoğlu
https://we.tl/t-vB8d1EifL3?utm_campaign=TRN_TDL_05&utm_source=sendgrid&utm_medium=email&trk=TRN_TDL_05
***SİMGE
BİLECİK MEYDANI
***YONCA EVCİMİK
Yonca Evcimik, Kuruçeşme Paraf sahnesindeydi. En sevilen şarkılarını Cumhuriyet Bayramı ruhuyla seslendirdi. Tanju Babacan’ın kendisi için özel olarak tasarladığı kıyafeti giymişti.
https://wetransfer.com/downloads/58aedcf143d4ecabaeb48b867723f26720231029205434/459dc024ab65664655fcfa18b54996e420231029205435/44d6e8?trk=TRN_TDL_01&utm_campaign=TRN_TDL_01&utm_medium=email&utm_source=sendgrid
***ZEYNEP BASTIK
Zeynep Bastık, Finike Belediyesi’nin organize ettiği 100. yıl kutlamaları kapsamında Kent Meydanı’nda sahneye çıktı. Finikelilerin sevgi dolu tezahüratları karşısında duygulandı.
https://we.tl/t-z2ZDSsXvAx
Türk Edebiyatının Değerli İsmi Füruzan, Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu 2023 Anma Ödülü’nün Sahibi Oldu
Ödül kapsamında yapılan söyleşi, 28 Ekim 2023’te TÜYAP’ta yapıldı.
2023 yılı Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu’nu Anma Ödülü Akim Sevgilim adlı kitabı için Füruzan’a verildi. Yapı Kredi Yayınları tarafından Şubat 2023’te yayımlanan Akim Sevgilim’de okura dünü anlatılırken, bugünü düşündüren üç güçlü öykü yer alıyor.
Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu Anma Ödülü Seçici Kurulu tarafından verilen ödül, Füruzan’ın üstün anlatım gücü, konu seçim yetkinliğiyle geçerliliğini yitirmeyen esin kaynağı yaratımı, edebi yaklaşımı ve dilbilim yeteneğini onurlandırma amacını taşıyor.
2023 yılı Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu’nu Anma Ödülü, seçici kurul oy birliğiyle Füruzan’ın Akim Sevgilim adlı öykü kitabına verildi. Seçici kurulda geçen yılın ödülünü alan Dil Derneği Genel Başkanı Sevgi Özel, Köşe Yazarı ve Gazeteci Serpil Yılmaz, Yazar ve Avukat Ahter Kutadgu, Liber Kitap Kulübü Kurucusu ve Yöneticisi Ferah Türel ile Kadın20 Kurucu Başkanı ve Yazar Gülden Türktan yer aldı.
Füruzan adına onur plaketini Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Genel Müdürü Tülay Güngen aldı. Güngen, törende şunları söyledi: “’Akim Sevgilim’dekiöyküler her ne kadar geçmişten ses verseler de, bugün yaşadığımız pek çok sorunun kaynağına da götürüyor bizleri. İçe dokunan, samimi, çarpıcı diliyle toplumsal yaraların tam ortasından konuşan bir yazarın dünyasını ve ruhunu ele veren bir öykü kitabı ‘Akim Sevgilim’. Memet Fuat’ın bugüne kadar taşınan benzetmesiyle ‘Füruzan edebiyatımızda bir olay’dır. Bu benzetmenin üzerinden yıllar geçse de bu ruha ne denli ihtiyacımız olduğunu bize hatırlatan Füruzan’a teşekkür ederim.”
Dil Derneği ve Prof Dr. Vecihe Hatiboğlu Seçici Kurul, TÜYAP’ta bir de söyleşi düzenledi. Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel’in yönettiği söyleşide, Dr. Gülden Türktan, Serpil Yılmaz ve Ertuğrul Özüaydın da konuşmacı olarak yer aldılar.
Geçen yılın ödül sahibi Sevgi Özel, ödülün anlamını ve Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu’nun öğretmenliğinin kendisi üzerindeki etkisini vurgulayan bir konuşma yaptı. “Sevgili dostlar, geçen yıl beni ödüllendiren değerlendirmelerinizle gönendim. Yarım yüzyılı aşan bir zaman diliminde Türkiye Türkçesi dilbilgisiyle yola çıktım; yol göstericim Mustafa Kemalce düşünen bütün aydınlanmacılar oldu. Örnek aldığım Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu, 18’deyken öğrencisi olduğum, 21’imde yaşamımın akışını değiştiren; bana Türkçe’nin bütün sokaklarında özgürce dolaşma, düşünme, sorgulama, yazma yolunu gösteren ve açan öğretmenimdi. Benden önce ve sonra binlerce gence, akademisyene, yazançizen, düşünen herkese Türkçe’nin müziğin dinleten, olanaklarını öğreten bir dil bilimciydi. Cumhuriyet’e, devrimlere inancından, Mustafa Kemal Atatürk’e saygı sevgisinden pay almak için elimden geleni yaptım; başarabildiğimi sanıyorum. Erişkinler ve çocuklar için kırk adet yapıtım, sayısını bilemediğim kadar yazım var. Sizlere yeniden teşekkür ederim; öğretmenime gönül borcumun ölçüsü yok. Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu’nun biricik kızı Gülden Türktan’ın, Prof. Hatiboğlu’nu salt annesi olduğu için değil; onun Türkçe’ye verdiği emeği, düşünce ve yapıtlarını geleceğe taşımayı amaçlayarak başlattığı çalışmalar için Dr. Türktan’a da teşekkür ediyorum” dedi.
Etkinlikte Füruzan’ın ödül kazanan kitabı Akim Sevgilim hakkında görüşlerini paylaşan Dr. Gülden Türktan, yazarın toplumun çeşitli yönlerini ele aldığını hem dili kullanımı hem öyküde kurgu gücünü sergilediğini vurguladı. “Füruzan dili ve dokunduğu konularla hem toplumumuzu teşhis etmiş hem de yazım diline verdiği önemle öykücülüğü ileri taşımış olduğunu düşünüyorum. 2023 yılında Yapı Kredi Yayınları’nda yayınlanan ‘Akim Sevgilim’ öykü kitabında toplumun evden çıkmaya çok da fırsatı olmayan kadınları, ilaveten yurt dışında okumanın ülke örf ve adetleri ile ortaya çıkardığı çatışma ve göçle gerilimi de ele almış ve konuya sınıf ve bakış açısı farkıyla yoğurarak toplumumuz açısından bizlere ışık tutmuştur. Öte yandan toplumuzda derin yoksulluk ve açlığın en üst boyutunu ve açlığın açabileceği acıyı öyküsünde gözler önüne sermiştir. Annem Prof. Dr. Vecihe Hatiboğlu’nun ‘gizli bir cevher’ olarak nitelendirdiği yazar Füruzan’a bu ödülü sunmaktan onur duyuyorum” dedi.
UAN VALDEZ CUMHURİYET’E YELKEN AÇTI!
JUAN VALDEZ 100.YIL CUMHURİYET KUTLAMALARI KAPSAMINDA MAVİLİKLERE YELKEN AÇTI!
Honest Holding iştiraklerinden %100 Premium Colombian Coffee markası Juan Valdez’in sponsorluğunu üstlendiği ve milli sporcu Aysu Peksağ’ın kaptanlığındaki Juan Valdez Kadın Yelken Takımı, bu defa Cumhuriyet için maviliklere doğru yelken açtı. Bu zorlu mücadele 27-29 Ekim tarihleri arasında uluslararası alanda gerçekleştirilen T.C. Cumhurbaşkanlığı 4. Uluslararası Yat Yarışları kapsamında IRC sınıfı, ORC-Sportsboat sınıfı ve destek sınıfı olmak üzere 3 farklı sınıfta 10 farklı divizyonda ilk 3’e giren takımlar ödüllendirildi.Juan Valdez Kadın Yelken Takımı Sportsboat Kadınlar Kategorisi’nde 1.lik kupasını aldı.
27-29 Ekim tarihleri arasında İstanbul Boğazı’nda gerçekleşen yarışta Aysu Peksağ ve Açelya İdikut kaptanlığında, Çağla Gülmez, Gülru Edis, Duygu Coşkunseda ve Didem Balcan ekip olarak maviliklere yelken açtı. Organizasyon kapsamında 27 Ekim’de Şamandıra yarışı, 28 Ekim’de Boğaz yarışı, 29 Ekim’de boğazda kutlama, saygı duruşu ve kortej gerçekleştirildi. Tempolu Yelken Yarışları, 18 Kasım 2023 tarihine kadar periyodik olarak devam etti.
KOMEDYENLER SETE ÇIKTI İbrahim Büyükak ve Yasemin Sakallıoğlu “Mutluyuz”
İbrahim Büyükak’ın yazıp yönettiği ve başrolü Yasemin Sakallıoğlu ile paylaştığı “Mutluyuz” filminin çekimleri Antalya’da başladı. İki komedyen setten yaptıkları paylaşımlarda “Mutluyuz” mesajı verdi!
“Özür Dilerim”, “Yol Arkadaşım”, “Küçük Esnaf” ve “Bayi Toplantısı” gibi komedi filmleriyle izlenme rekorları kıran İbrahim Büyükak, Türkiye’nin en başarılı komedyenlerinden biri. İbrahim Büyükak’ın yazdığı, yönettiği ve başrolü Yasemin Sakallıoğlu ile paylaştığı yeni filmi “Mutluyuz”un çekimleri Antalya’da başladı.
İkilinin başladıklarını duyurdukları sosyal medya paylaşımı takipçilerinden büyük ilgi gördü. “Mutluyuz” için şöyle yorumlar yapıldı: İki komik insan yan yana gelmiş, çıkacak işi çok merak ediyoruz / Süper ikili… / Şimdiden merak ediyorum filmi… / En gülmeye ihtiyacımız olduğu dönemde İbrahim ve Yasemin ilaç gibi gelecek…
“Mutluyuz”da İbrahim Büyükak ve Yasemin Sakallıoğlu’na, Başak Parlak, Anıl ilter, Rahmi Dilligil, Banu Fotocan, ve Efe Deprem gibi isimler eşlik ediyor. Boşanmak üzere olan bir çiftin hikayesini anlatan “Mutluyuz” bir otelde geçiyor. Bu nedenle de Antalya’daki sete bir otel ev sahipliği yapıyor.
Yapımcılığını 25 Film’in üstlendiği filmin aralık ayında sinemalarda gösterime girecek.
Tikutu’nun sevilen Bilmeceler serisinin ikincisi yayınlandı
Usta sanatçıların seslerinden masal tadında tiyatroların yer aldığı, çocuklara özel sesli tiyatro platformu Tikutu, çocukların büyük bir beğeniyle dinlediği Bilmeceler serisinin ikincisini yayınladı. Kemal Kocatürk’ün uyarlayıp yönettiği ve Hazal Kalfa Sevin’le birlikte seslendirdiği oyun, çocuklara hem eğlenceli dakikalar yaşatacak hem de dil ve zeka gelişimlerine katkı sağlayacak. İki ila sekiz yaş arasındaki çocuklara özel sesli tiyatroların yer aldığı Tikutu’da bu hafta Bilmeceler serisinin ikinci hikayesi çocuklarla buluşuyor. Çocukların hayal gücünü zenginleştiren sesli tiyatro platformu Tikutu’nun yeni oyunu Bilmeceler-2 ile çocuklar dijital dünyada güvenli, eğlenceli ve bilgi dolu zamanlar geçirecek. Serinin ikinci oyunuyla çocuklar hem eğlenecek hem gelişecek! Kemal Kocatürk’ün uyarlayıp yönettiği oyunu, Kemal Kocatürk ve Hazal Kalfa Sevin seslendiriyor.ÖZGÜR ARAS ‘EV’İN ANAHTARINI VERDİ
Müzik ve eğlence dünyasında trendleri belirleyen isimlerin başında gelen ünlü iletişimci Özgür Aras uzun bir aranın ardından İstanbul ‘da 3 Kasım Cuma akşamı itibariyle yeni bir mekân açıyor. EV adlı kulübün açılış davetiyesi, davetlilere mekânın anahtarı ile birlikte geldi!
Ünlü iletişimci Özgür Aras İstanbul‘da yıllar önce ‘Eelence’ ve ‘Ablam’ adını verdiği mekânlarla adından söz ettirmiş, 90‘lar müziği ile eğlenceye farklı bir boyut getirmişti. Özgür Aras bu defa Türkiye’nin en büyük ve en güçlü eğlence markası Klein Entertainment ile ortak bir projeye imza atıyor. İki dev isim dansın, müziğin ve yemeğin içinde olduğu EV projesi için bir araya geldi. 3 Kasım Cuma akşamı itibariyle EV açılıyor.
Bir Klein Entertainment markası olan EV, İstanbul’un en işlek caddesi Elmadağ, Harbiye’de… Koltukları, büfesi, uzun masası ile aynen bir evin salonu gibi dekore edilen EV, mimar Uraz Tekgöz tarafında tasarlandı.
Hem yemek yenen hem de eğlenilen bir yer olma özelliği taşıyacak EV‘in Executive Şef Ahmet Faruk Kılıç tarafından koordine edilen menüsünde özel sunumla ayak üstü aperatifler, pazı sarması, mantı, nefis domates çorbası gibi seçenekler yer alıyor. EV birbirinden lezzetli yemekleriyle müdavimler yaratmaya hazırlanıyor.
Özgür Aras açılış gecesi için davet ettiği herkese “EV’in anahtarı sende olsun! İstediğin zaman gel. Müzik, dans, yemek hep EV’de. Bekliyorum” notuyla bir anahtar yolladı. Aras bu davetiyeyle sosyal medyanın gündemine otururken EV açılmadan popüler oldu!
Birbirinden ünlü isimlerin de uğrak mekânı olacak EV, Ogün Haksever’in müzikleri ile kendini başka türlü sevdirecek. Gece çıkanların, dans edip kurtlarını dökmek isteyenlerin, içlerindeki enerji EV’de açığa çıkacak. Burada herkes dans edecek. EV kapılarını 3 Kasım Cuma akşamı açıyor.
Recai Çakır’ın D&R İmza Gününde Uğur Aslan ile Sürpriz Konser
Daha çok okuyan ve keşfeden bir toplum için Türkiye’nin en büyük kitap platformu olarak yazarları okurlarıyla buluşturan D&R, bu kez Milta Bodrum Marina’da, yazar Recai Çakır ile okuyucularını imza gününde bir araya getirdi. Recai Çakır’ın imza ve söyleşisinde okuyuculara güzel bir sürpriz de çok yönlü sanatçı Uğur Aslan oldu. Uğur Aslan ve Recai Çakır ud eşliğinde verdikleri mini konserle D&R ziyaretçilerine keyifli anlar yaşattı.
Türkiye genelinde devam eden D&R Kitap Fuarı kapsamında, D&R Bodrum mağazasının konuğu bu kez ünlü iş insanı ve yazar Recai Çakır oldu. “Zorlukları Fırsata Çevirmek İsteyenler için Bedeli Ödenmiş Deneyimler Koleksiyonu” mottosu ile yayımlanan kitabı “Zor Değil”in imza gününe okuyucular yoğun ilgi gösterdi. Bu özel günde Recai Çakır’a, sinema, tiyatro oyuncusu ve müzisyen Uğur Aslan da eşlik etti. Recai Çakır ve Uğur Aslan sevenlerine ud eşliğinde mini bir konser verdi.
Türkiye’nin en büyük kitap platformu D&R; düzenlediği okur yazar buluşmaları ile ülkemizde ve dünyada ilgiyle takip edilen yazarları Türkiye’nin dört bir yanındaki mağazalarında ağırlıyor. Gerçekleştirdiği etkinliklerle D&R; kişisel gelişim, edebiyat, sağlık ve macera gibi farklı ilgi alanlarına sahip, küçükten büyüğe her yaştan okuru en sevdiği yazarlarla buluşmaya davet ediyor.
İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINI 3 KASIM’DA “PIETRO CANONICA ve ATATÜRK” ÇALIŞTAYI ile KUTLUYOR!
Heykeltıraş Pietro Canonica, imza attığı Ankara Etnografya Müzesi önündeki Atatürk heykeli ve Zafer Meydanı’ndaki mareşal üniformalı Atatürk heykeli; İstanbul’da Taksim Meydanı’ndaki Cumhuriyet Anıtı ve İzmir’de Cumhuriyet Meydanı’ndaki atlı Atatürk heykeliyle ülkemizin sanatsal tarihinde büyük önem taşıyor.
İtalyan Kültür Merkezi (İstanbul), Cumhuriyet’in 100. yılı etkinlikleri kapsamında İtalya Büyükelçiliği ve Roma Belediyesi işbirliğiyle, Atatürk’ün en ünlü heykellerinden bazılarına imza atan İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarındaki çalışmalarına odaklanan bir çalıştay düzenliyor. 3 Kasım Cuma günü saat 10.00’dan itibaren Casa di Italia Tiyatrosu’nda gerçekleşecek “Pietro Canonica ve Atatürk” başlıklı çalıştayda, Türkiye’den ve İtalya’dan önemli akademisyenler, Canonica’nın çalışmalarının çeşitli yönlerini dönemin İtalya-Türkiye ilişkileri bağlamında ele alacaklar. İtalya Büyükelçisi Giorgio Marrapodi, Roma Belediyesi Kültür Müsteşarı Miguel Gotor ve İstanbul İtalyan Kültür Merkezi Müdürü Salvatore Schirmo’nun katılımlarıyla, iki oturum halinde gerçekleşecek çalıştayda Carla Scicchitano, İlber Ortaylı, Silvia Pedone, Luca Orlandi, Aylin Tekiner, Francesco Pongiluppi, Mevlüt Çelebi, Özlem İnay Erten, Davide Deriu, Burcu Pelvanoğlu, Luca J. Senatore, Marco Carpiceci, Fabio Colonnese konuşmacı olarak yer alacak.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı kutlamaları kapsamında İtalya-Türkiye kültürel ilişkilerine bir retrospektif yaparak genç cumhuriyetin ilk yıllarına dönen İtalyan Kültür Merkezi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında İtalyan varlığına odaklanan “Pietro Canonica ve Atatürk” çalıştayını düzenliyor. Ankara Etnografya Müzesi önündeki meydanda yer alan atlı Atatürk heykeli (1927) ve Zafer Meydanı’ndaki mareşal üniformalı Atatürk heykeli (1927); İstanbul’da Taksim Meydanı’nda, Levanten mimar Giulio Mongeri ile birlikte imza attığı Cumhuriyet Anıtı (1928) ve İzmir’de Cumhuriyet Meydanı’ndaki atlı Atatürk heykeli (1932) olmak üzere ülkemizin en bilinen Atatürk heykellerinden dördü, Canonica’nın imzasını taşıyor.
İtalyan Kültür Merkezi’nin, İtalya Büyükelçiliği ve Roma Belediyesi işbirliğiyle düzenlediği “Pietro Canonica ve Atatürk” çalıştayı, 3 Kasım 2023 Cuma günü İtalyan Kültür Merkezi’nde yer alan Casa di Italia Tiyatrosu’nda gerçekleşecek. Pietro Canonica tarafından yaratılan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında bizzat Atatürk tarafından sipariş edilen bu eserlerin tarihine ve gerçekleştirilmesine odaklanan çalıştayda Türkiye’den ve İtalya’dan alanında uzman isimler, heykeltıraşın eserlerini o yılların Türk kültürel panoramasındaki etkisiyle belirlenen kentsel, mimari ve sanatsal bakış açısından çeşitli yönleriyle ele alacaklar.
“Pietro Canonica ve Atatürk” çalıştayı saat 10.00’da İtalya Büyükelçisi Giorgio Marrapodi, Roma Belediyesi Kültür Müsteşarı Miguel Gotor ve İstanbul İtalyan Kültür Merkezi Müdürü Salvatore Schirmo’nun açılış konuşmalarıyla başlayacak. Çalıştayın 10.45’te başlayıp Levanten Kültür Mirası Vakfı’ndan Luis Miguel Selvelli’nin moderatörülüğünde gerçekleşecek ilk bölümünde Carla Scicchitano, İlber Ortaylı, Silvia Pedone, Luca Orlandi ve Aylin Tekiner konuşmacı olarak yer alacak. Saat 14.30’da gerçekleşecek ikinci oturumda ise İstanbul Üniversitesi’nden Baha Tanman moderatörlüğünde Francesco Pongiluppi, Mevlüt Çelebi, Özlem İnay Erten, Davide Deriu, Burcu Pelvanoğlu, Luca J. Senatore, Marco Carpiceci ve Fabio Colonnese bir araya gelecek.
Konuşmaların İtalyanca ve Türkçe simultane tercümeyle gerçekleştirileceği çalıştay, soru-cevap bölümünün ardından Luca Orlandi ve Burcu Pelvanoğlu rehberliğinde Taksim Cumhuriyet Anıtı’na yapılacak turla sona erecek.
3 Kasım 2023 Cuma gün boyunca İtalyan Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek olan “Pietro Canonica ve Atatürk” çalıştayı, kayıt gerekmeksizin ücretsiz olarak herkesin katılımına açık.
AYRINTI YAYINLARI’NDA
Ayrıntı Yayınları, kurmaca dışı ve kurmaca eserlerden oluşan beş kitaplık bir seçkiyi Ekim 2023’te okurlarla buluşturdu. Bilim insanı, teorisyen ve insan hakları aktivisti Edward Said’in hayatını anlatan Aklımdaki Diyarlar; ödüllü bilimkurgu yazarı Eleanor Arnason’un çarpıcı romanı Geniş Ovaların Mamutları; dilimizde ilk kez yayımlanan Tehlike, Suç ve Haklar: Michel Foucault ile Jonathan Simon’ın Söyleşisi; Charles Darwin’in dünya bilim tarihinin seyrini değiştiren kitabı Türlerin Kökeni ve Türkiye sinemasındaki gayrimüslim vatandaşlara odaklanan Yeşilçam’da Öteki Olmak, Ayrıntı Yayınları’nın tüm kitaplarıyla birlikte, raflarda ve internet satış sitelerinde!
Aklımdaki Diyarlar – Edward Said’in Hayatı
Yazar: Timothy Brennan / Çevirmen: Aydın Çavdar
Lacivet Kitaplar
Edward Said, “Şarkiyatçılık” teriminin dile eleştirel bir anlamda girmesiyle sonuçlanan ve onun, postkolonyal çalışmaların kurucu babası olarak görülmesine yol açan çok etkili kitabı Şarkiyatçılık ile tanınır.
Said’e göre Doğu-Batı ayrımı, asla temel ve aşılmaz bir boşluk konumunda değildi. Aslında Şarkiyatçılık’ı tam da bu iddiaya karşı çıkmak için yazmıştı. Bölünme, ona göre daha ziyade jeostratejikti. Avrupa, Doğu’ya hâkim olmak için önce ana meseleye hâkim olması gerektiğini hissetmiş ve bilgi güç olduğu için, bu hâkimiyet Şark’ın özünü, onun gerçek içsel karakterini belirleme biçimini almıştı. Bu yaklaşım, Avrupa’nın üstlendiği bir projeydi; kaynakları, küresel tasarımları ve Doğu’ya coğrafi yakınlığı vardı ve Doğu, sırf bu nedenle “öteki” olarak tasvir edilmeliydi.
Timothy Brennan’ın yazdığı biyografi Edward Said’in yazar, akademisyen, ünlü bir entelektüel ve siyasi aktivist olarak çeşitli kimliklerini belli bir bağlam çerçevesinde değerlendirerek Said’in yaklaşımlarını detaylı bir analiz halinde ortaya koymaktadır.
Bu kitapta 20. yüzyılın en etkili entelektüellerinden biri olan Edward Said’in gelişiminin ve fikirlerinin rotası çizilirken okura da Doğu-Batı çatışması açısından kapsamlı bir bakış açısı kazanma imkânı sunulmaktadır.
Geniş Ovaların Mamutları
Yazar: Eleanor Arnason / Çevirmen: Yasin Öner
Bilimkurgu
“Arnason’ın bilgece ve ilgi uyandıran hikâyeleri, kanıksadığımız şeyleri sorgulamamızı sağlıyor. Sevme biçimimizi, nasıl savaştığımızı, nasıl yaşadığımızı.”
Maureen McHugh, Tiptree ve Hugo Ödülleri sahibi
“Büyük bir yazar, bireysel bir yaşam hikâyesi yazabilir ve bununla daha büyük bir dünyaya dair bir çağrışım da üretebilir. Ancak, dünyanın tarihöncesini ve geleceğini kapsayacak kadar büyük bir çağrışıma nadiren rastladım. Ya da bunun yirmi binden biraz daha fazla kelimeyle başarıldığına. Arnason büyük bir yazar ve Geniş Ovaların Mamutları harika bir hikâye.”
Karen Joy Fowler, Jane Austen Book Club adlı çok satan kitabın yazarı
“Eleanor Arnason inanılmaz bir yazar; doğrudan, kendini adamış bir kaleme ve keskin bir bakış açısına sahip. Metinlerindeki gerçeklik ne kadar fantastik olursa olsun, yine de çalışmaları gerçekliğe sıkı sıkıya bağlı ve karakterlerine gösterdiği şefkat ve saygı; güç, politika ve makul yaşamlar sürdürme arzusu duyan insanlar arasındaki katı etkileşime odaklanırken bile hikâyelerini içtenlik ve mizahla besliyor. Geniş Ovaların Mamutları, takdire şayan çalışmalarına eklenen hoş bir metin.”
Suzy McKee Charnas, Hugo, Nebula ve Tiptree Ödülleri sahibi
Tehlike, Suç ve Haklar: Michel Foucault ile Jonathan Simon’ın Söyleşisi
Yazar: Michel Foucault / Çevirmen: Utku Özmakas
Foucault Kitaplığı
İngilizcede 2016’da yayımlanan bu metin Michel Foucault ile Jonathan Simon arasında Ekim 1983’te San Francisco’da yapılan bir konuşma kaydının yazıya dökülmesiyle ortaya çıktı. Foucault Kitaplığı’nın üçüncü kitabı olarak Utku Özmakas’ın çevirisiyle ilk defa Türkçede. Foucault ve Simon, filozofun 1977’de verdiği “19. Yüzyıl Adli Psikiyatrisinde ‘Tehlikeli Kişi’ Kavramına Dair” başlıklı konferansını ele alarak başlıyorlar sohbete ve hukuk sisteminde tehlike, suç, sorumluluk ve haklar üzerine bir tartışmaya geçiyorlar. Bu söyleşi metnine Stuart Elden’in Türkçe baskıya yazdığı kısa önsöz, İngilizce baskıya yazdığı giriş ve Simon’un söyleşiye dair geriye dönük yorumu eşlik ediyor.
“Bir hukuk sistemi, belli bir anda, belli bir toplumdaki bir güç ilişkisinin, bir kuvvet ilişkisinin ifadesidir, dolayısıyla hukukun herhangi bir şekilde kutsallaştırılmaması gerekir. Gelgelelim haklar ve hukuk tam olarak aynı şey değildir. Her halükârda bir kuruma, bir yasaya, bir hukuk sistemine karşı bu kurumların, yasaların, hukuk sisteminin temelinde olan ya da olduğu varsayılan haklar adına karşı durmanın ya da bunlarla mücadele etmenin önemli olduğunu düşünüyorum.”
Türlerin Kökeni
Yazar: Charles Darwin / Çevirmen: Çağatay Tarhan
Bilim
Ölümünden 123 yıl sonra büyük bilim insanına, Charles Darwin’in anısına saygıyla.
Darwin’in 150 yıl kadar önce yazdığı Türlerin Kökeni kitabı türlerin evrimsel değişimini ve gelişimini son derece yetkin gözlemler ve titiz akıl yürütmelerle sergilerken evrimleşme mekanizmalarının kimilerini çok daha belirgin ve vurgulu resmetmektedir. Daha sonraki dönemde kalıtımın ilkelerinin keşfi, biyolojik özelliklerin kalıtımından sorumlu birimlerin ve bunların popülasyonlardaki dağılımının ve zamanla değişiminin artık matematiksel olarak ifade edilmesi Darwin’in ortaya koyduğu evrimsel perspektiften çok daha incelikli bir şekilde doğaya bakmayı ve evrimsel yapbozun eksik kalan parçalarının büyük oranda tamamlanmasını getirmiştir. Evrimsel biyoloji bir yandan moleküler biyoloji ve genetik alanındaki baş döndürücü gelişmeleri koşullarken bu alandaki gelişmeler de evrimsel mekanizmaları kavrayışımızı muazzam bir şekilde derinleştirmiştir. Bu sayede modern biyoloji, evrimsel süreçleri laboratuvar koşullarında sınamaya elverişli hale getirmiştir. Doğal seçilim, genetik sürüklenme, mutasyonların etkileri, moleküler saat, allel frekanslarının değişimi ve organizmaların gelişim süreci yirminci yüzyılda yoğun tartışmalara sebep olmuş olgu ve mekanizmaları son derece güçlü bir şekilde aydınlatmaya, çok daha mekanistik bir şekilde açıklamaya devam etmektedir.
Yeşilçam’da Öteki Olmak
Yazar: Dilara Balcı
Sinema
Dilara Balcı, bu kitapta Türkiye sinemasına farklı bir boyuttan bakıyor.
Öteki olmak…
1940-1977 yılları arasında çekilmiş doksan bir filmin değerlendirmesi bu, ancak sonrasını da işaret ediyor çözümlemeleri. Bir yandan tarihselliği içinde Türkiye sinemasını ele alırken, sinemayı var eden oyuncusundan yönetmenine, laboratuvarcısından yapımcısına bütünlüklü bir fotoğraf sunuyor. Diğer yandan filmlerde yer alan “öteki”lerin karakter tahlillerini yapıyor. Azınlıkların sinemadaki temsiliyet biçimlerini ele alıyor. Bazen yalnız, isimsiz, gülünç, kimi zaman “hain”… Ve bu temsiliyetlerle iç içe geçmiş o insanların meslekleri.
Tiyatro ve edebiyat ile sinemanın etkileşimi de bir yaklaşım olarak tamamlıyor araştırmayı. Kavramsal bir eksen etrafında örülüyor “öteki”lerin hikâyesi.
Bu eleştirel bakışın Türkiye sinemasına katkısının ötesinde, izleyicinin de önyargılı yaklaşımını dönüştüreceğini umuyoruz.
Tikutu’dan yepyeni iki hikaye: Damla Doğum Gününü Kutluyor ve Uyku Öncesi Müzikleri
Usta sanatçıların seslerinden masal tadında tiyatroların yer aldığı, çocuklara özel sesli tiyatro platformu Tikutu’da bu hafta iki yeni hikaye yayınlandı. Damla Doğum Gününü Kutluyor ile keyifli dakikalar geçirecek olan çocuklar, Uyku Öncesi Müzikleri sayesinde rahatlatıcı bir ninniyle uykuya dalacak. Çocukların hayal gücünü zenginleştirerek, onlara dijital dünyada güvenli, eğlenceli ve bilgi dolu zamanlar sunan sesli tiyatro platformu Tikutu, iki yeni hikaye yayınladı. Brahms’ın güzel ninnisi çocukları uykuya hazırlıyor Uyku Öncesi Müziklerinde, Johannes Brahms’ın ünlü eseri “Ninni”, Ayça Kocatürk’ün seslendirmesiyle yer alıyor. Çocuklar için oldukça önemli bir ihtiyacı gideren Uyku Öncesi Müzikleri, çocukları rahatlatarak, tatlı bir ninniyle uykuya yatmalarını sağlıyor. Uyku Öncesi Müzikleri: https://www.tikutu.com/sesli-tiyatro/249/uyku-oncesi-muzikleri-1 Bir doğum günü hikayesi Damla Doğum Gününü Kutluyor hikayesinde ise çocuklar bir doğum günü heyecanına ortak olarak, Damla’nın doğum gününde yaşadıklarını keyifle dinliyor. Kemal Kocatürk’ün yazıp yönettiği oyunun müziklerini Ayça Kocatürk yaparken, oyunu seslendirenler arasında Funda Oskay, Nihan Omuz, Oya Prosçiler, Ozan Sevin, Hazal Kalfa, Oya Küçümen yer alıyor. Damla Doğum Gününü Kutluyor: https://www.tikutu.com/sesli-tiyatro/252/damla-dogum-gununu-kutluyorc