DUBAİ’NİN EN PAHALI KONUTUNU 130 MİLYON DOLARA BİR TÜRK ALDI
“DUBAİ’DE GELİR VERGİSİ, DEĞER ARTIŞ VERGİSİ, KİRA VERGİSİ YOK”
Emlak yatırımcılarının Dubai’yi tercih etmesinin bir diğer önemli nedeni de Dubai’de gelir vergisi olmaması. Dubai’de yabancı yatırımcılar aldıkları ev için gelir vergisi ödemiyor. Sadece emlak sektöründe değil, şirket sahibi olunca veya maaştan Dubai’de gelir vergisi kesilmiyor. Konut yatırımlarının yıllık yüzde 7-8 dolar bazında yıllık kira getirisi sağladığını söyleyen Uluslararası Gayrimenkul Uzmanı Şerif Nadi Varlı, “300 bin dolarlık bir daire aylık 2 bin dolar kira getirisi rahatlıkla sağlıyor. Dubai’de gelir vergisi, değer artış vergisi, kira vergisi olmaması da büyük avantaj sağlıyor. Türk bireysel yatırımcılarını kurumsal konut üreticileri de takip edeceğini düşünüyorum. Türk yatırımcıları konut almalarının yanı sıra sık sık tatil amaçlıda Dubai’ye gelmeyi tercih ediyor özellikle kış aylarında Dubai’nin sıcak yaz günlerini yaşatması önemli bir tercih sebebi oluyor” dedi.
“DUBAİ HER KONUDA OLDUĞU GİBİ EMLAK YATIRIMINDA DA ÇOK GÜVENLİ BİR YER”
Yatırım yaparken aracılık yapan emlak firmasının Dubai’de emlakçılık lisansı (RERA kartı) olup olmadığının bakılmasına dikkat çeken Varlı, “Yatırım yapacakları konut projesine yüzde 20 peşinat yatıracaklarsa, projenin yediemin (escrow) banka hesabının açılmış olmasına dikkat etsinler. Onun dışında Dubai her konuda olduğu gibi emlak yatırımında da çok güvenli bir yer. Gönül rahatlığıyla yatırım yapabilirler” diye konuştu.
“GAYRİMENKULÜN YÜZDE 50 SİNE KADAR 25 YIL VADEYLE KREDİ KULLANILIYOR”
Uluslararası Gayrimenkul Uzmanı Şerif Nadi Varlı, “Müteahhitlerin taksit sistemi inşaat süresince, hatta bazı projelerde teslim sonrası 4 yıla kadar devam eden taksitler görüyoruz. Genellikle yatırımcılarımız bu taksit sistemini avantajlı görüyor. Aynı zamanda Türk yatırımcılar isterse turist olarak alacakları gayrimenkulün yüzde 50 sine kadar 25 yıl vadeye uzayan taksitlerle konut kredisi kullanabiliyorlar” dedi.
“EN CAZİP BÖLGELER, EN FAZLA İŞLEM GÖREN EN FAZLA CİRO ELDE EDEN BÖLGELERDİR”
Dubai’nin en fazla tercih edilen bölgeleri ve projeleri hakkında bilgi veren Varlı, “Sadece Türk yatırımcılar değil tüm yatırımcılar için en cazip olan bölgeler, en fazla işlem gören en fazla ciro elde eden bölgelerdir. Bunlarda Jumeirah Village Circle, Business Bay, Downtown en önemli 3 semt olarak belirtilebilir. Sobha Hartland 2, Binghatti Trillonaire, Rove Business Bay ise son dönemin popüler projeleri oldu” diye konuştu.
“Samsun Turizm Master Planı (2024-2028)” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Katıldığı Programla Tanıtıldı
Samsun Turizm Master Planı’nın lansmanı, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla 13 Mart 2024 tarihinde gerçekleşti.
Kapadokya Üniversitesi ile Samsun Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde hazırlanan Samsun Turizm Master Planı’nın (2024-2028) lansmanında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy bir konuşma gerçekleştirdi. Bakan Mehmet Nuri Ersoy yaptığı konuşmada, “Bu çalışmaları sırasıyla belirlediğimiz iller üzerinden ülkemizin geneline yayacak ve Türkiye’de, il merkezli topyekûn bir turizm hareketini hayata geçirmiş olacağız. Tabii, burada şunu özellikle vurgulamakta fayda görüyorum. Biz büyükşehir belediyelerimizden master planlarını hazırlamalarını bekliyoruz. Bu onların yerine getirmesi gereken bir görev. Turizmde yerel yönetimlerin her şeyi Bakanlığımızdan beklemesi doğru bir yaklaşım değildir. Diyelim ki bir bölgede turizmi güçlendirmek istiyorsunuz. Bunun gerçekleşmesi için ilgilenilmesi gereken birçok başlık var. Eğer söz konusu bölgenin bütün potansiyelini bir faydaya dönüştürmek istiyorsanız tarım, gastronomi, geleneksel sanatlar gibi yöresel zenginliklerin tanıtılması ve değerlendirilmesinden tutun da kültür varlıklarının korunması, altyapı ve çevre düzenleme çalışmaları yanında doğru ve sağlıklı yapılaşmanın gerçekleştirilmesi, doğal zenginliklerin koruma kullanma dengesi gözetilerek ekonomiye kazandırılması, doğru ve sürdürülebilir istihdam imkânlarının sağlanması gibi birçok politikanın uygulanması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Kapadokya Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Hasan Ali Karasar’a özellikle teşekkür eden Bakan Ersoy, Samsun’un turizm alanında potansiyelinin ortaya çıkarılmasında önemli bir kilometre taşı ve yol haritası olan bu planın diğer destinasyonlara ve belediyelere de örnek olması gerektiğini belirtti.
Samsun Turizm Master Planı’nın detaylarını ise proje ekibi adına Prof. Dr. Bilgehan Gülcan gerçekleştirdi. Sunumunda, Samsun’un turizmdeki durumu, gelecek vizyonu ve bu vizyona ulaşmak için atılacak adımlar, belirlenen turist sayısı ve turizm geliri hedefleri, öncelikli alanlar ve Samsun için belirlenen projeleri detaylı bir şekilde anlatan Prof. Dr. Bilgehan Gülcan, sunumunun sonunda “Tüm bu 14 proje ve 50 politika ile Samsun’un sürdürebilir büyüme modeline göre etkili bir yönetim, etkili bir tanıtım, güçlü bir altyapı geliştirme ve cazip ürünlerle geliştirme ile stratejik amaç olan 7 ana hedefi hedefleyeceğiz ve öncelikle gelir artışı sağlanacaktır.” dedi.
Samsun Turizm Master Planı (2024-2028) çerçevesinde 14 proje, 7 stratejik hedef ve 50 politika ile turizm potansiyelinin geliştirilmesi amaçlanıyor. Plan ile 4 yılda yerli turist sayısının yüzde 220, yabancı turist sayısının da yüzde 381 oranında artırılması hedefleniyor.
Gerçekleştirilen lansman programına, Kapadokya Üniversitesi Sosyal ve Stratejik Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Halil Burak Sakal’ın yanı sıra akademisyenler, turizm sektörü temsilcileri, medya mensupları ve davetliler katıldı.
İKLİM VE İNSAN ZİRVESİ’NDE DÜNYANIN GELECEĞİ İÇİN YENİLİKÇİ ÇÖZÜMLER TARTIŞILACAK
20 Mart’ta Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Salonu’nda gerçekleşecek İklim ve İnsan Zirvesi’nde dünyanın geleceği için yenilikçi çözümler masaya yatırılacak.
Açılışı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından yapılacak “İklim ve İnsan Zirvesi” kamu, özel sektör, STK, üniversite ve ilgili grupları bir araya getirecek…
İklim değişikliğinin insanlığa ve gezegene getirdiği tehditlerle yüzleşmek üzere liderler, uzmanlar ve aktivistlerin bir araya geldiği, heyecanla beklenen İklim ve İnsan Zirvesi için hazırlıklar son hızıyla devam ediyor. İnsanın gezegene olan etkisi ile iklim değişikliğini masaya yatırarak, çözüm yollarını araştırmayı odağına alan “İklim ve İnsan Zirvesi”, bu kritik konuda tartışmaları teşvik ederek çözümleri de hızlandırmayı hedefliyor.
İklim değişikliği ve insanın bu değişikliklerle olan etkileşimini ele alan “İklim ve İnsan Zirvesi” 20 Mart Çarşamba günü Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Salonu’nda gerçekleşecek. Zirvenin açılışı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki tarafından yapılacak. ATO Başkanı Gürsel Baran’ın ve DEMSA Yönetim Kurulu Başkanı Demet Sabancı Çetindoğan’ın da konuşmacılar arasında olacağı zirvede Bakanlık yetkililerinin yanı sıra kamu ve özel sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları yöneticileri ve aktivistler yer alarak bilgi ve deneyimlerini paylaşacaklar, küresel sorunlara çözüm arayacaklar.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Türk Sanayici ve İş Adamları Vakfı (TÜSİAV), Türkiye Vegan ve Sağlıklı Yaşam Turizmi Derneği (TEVSAD) ve Yaşamdan Yana Derneği tarafından himaye edilen bu önemli etkinlik, küresel iklim değişikliği ile mücadelede Türkiye’nin kararlılığını vurgulamak ve toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla düzenleniyor. 500’e yakın katılımcıyı bir araya getirecek zirvede katılımcılar arasında Hacettepe, Ortadoğu Teknik, Ankara, Bilkent, Medipol ve Başkent Üniversitelerinden öğrenciler, ODTÜ Vegan, Hacettepe Vegan, Hacettepe Sürdürülebilir Kalkınma Topluluğu, Ankara Animal Save ve UNIVEG Türkiye gibi gruplar yer alacak.
İklim değişikliği ve insan sağlığı ilişkisi masaya yatırılacak
Zirve hakkında bilgiler veren TEVSAD Başkanı Şule Dayangaç Atalan, “Gezegenimizin kritik eşiklerine doğru ilerlerken, gıda sistemlerimizi sürdürülebilir hale getirmek amacıyla acil eylemler almamız gerekiyor. Bu eylemler gezegenimizin dengesini korumanın yanı sıra sağlıklı ve güvenli bir gelecek için temel adımların atılmasını sağlayacaktır. Sürdürülebilir tarım uygulamalarının teşvik edilmesi, su ve toprak kaynaklarının korunması, biyoçeşitliliğin desteklenmesi ve iklim dostu tarım yöntemlerinin benimsenmesi gibi önemli adımların derhal hayata geçirilmesi gerekiyor. İklim değişikliği, günümüz dünyasının en büyük meydan okumalarından biri olup; bu değişim kara, su ve hava unsurlarında belirgin etkilere yol açarak yaşamımızı ve gezegenimizi kökten değiştiriyor. İklim değişikliği, küresel olarak insan sağlığı üzerinde ciddi etkiler doğuran bir tehdit oluşturuyor. Artan sıcaklık, aşırı hava olayları, hava kirliliği ve su kaynaklarının azalması gibi faktörler sağlık sistemlerini ve toplumları önemli ölçüde etkiliyor. Bu nedenle iklim değişikliği ile mücadele etmek ve sağlık risklerini azaltmak amacıyla çözüm yolları aramak önemlidir. Zirve ile iklim değişikliği ile ilişkilendirilen sağlık risklerini anlamak, bu risklere karşı korunma yöntemlerini tartışmak ve toplumları bu konuda bilinçlendirmek için bir platform sunulacak” açıklamalarında bulundu.
İklim Elçisi Ödülü: Gelecek için yeşil liderler
Gezegenin geleceği için önemli adımlar atan ve iklim değişikliği ile mücadelede öncü rol üstlenen bireyleri ve kurumları ödüllendirmek amacıyla ilk kez “İklim Elçisi Ödülü” bu yıl verilmeye başlanacak.
Çevre Dostu Gelecek İçin Adımlar: İklim ve İnsan Zirvesi Sponsorları
Yaklaşan İklim ve İnsan Zirvesi, sürdürülebilirlik ve insanlık için kritik öneme sahip olan konuları ele almak üzere düzenleniyor. Zirve, veganlık alanında faaliyet gösteren markaların da sponsor olduğu bir platform olacak. Bu organizasyon çevresel ve sosyal etki odaklı markalardan Dental Estetik Center, Maia Me Restaurant, V-Gone, Vegan Gurme Food markaları sponsorluğunda gerçekleşecek.
Moskova’ya Unutulmaz Bir Gastronomi Yolculuğu
Rusya’nın başkenti Moskova 11-17 Mart tarihleri arasında baharın başlangıcını kutlamak için eşsiz bir gastronomi festivali olan Maslenitsa’ya ev sahipliği yapıyor.
Kışa veda ederek baharın gelişini kutlayan Maslenitsa Festivali, Moskova’da 11-17 Mart tarihleri boyunca ziyaretçileri eşsiz bir lezzet serüvenine davet ediyor. Türkiye’den gelen ziyaretçiler, festival kapsamında düzenlenecek birbirinden güzel etkinliklerle Rusya’nın başkentini daha yakından tanıma fırsatı bulabilecek. Bu festival sayesinde ziyertçiler, Rusya’nın farklı bölgelerinden tariflere göre hazırlanan geleneksel ikramları aynı anda tek bir yerde tatmak için eşsiz bir imkana sahip olacaklar. Ziyaretçileri mutfak ustalık sınıfları, çömlekçilik ve marangozluk dersleri ve resim sanatının temelleri gibi zengin bir kültürel program bekliyor.
Rus kültürünü yakından tanımak isteyenler için festivalin birçok sahnesinde Rus halk masallarını tanıtacak renkli gösteriler ve oyunlar, Türkiye’den gelen ziyaretçileri bekliyor olacak. Ziyetçiler, festivalin çeşitli noktalarında Rusya’nın farklı bölgelerindeki Maslenitsa kutlama geleneklerini yakından tanıma fırsatı yakalayacak. Ayrıca şehrin dört bir yanında ziyaretçilerin festivalin ana sembolü olan krepleri tadabilecekleri eşsiz krep atölyeleri açılıyor. Ekşi krema, bal ve reçelli klasik krepler, alabalıklı krepler, ayranlı krepler, havyarlı ve ekşi kremalı karabuğdaylı kreplerle herkes kendi zevkine göre bir lezzet bulabilecek.
Her yaşa uygun renkli etkinlikler
Maslenitsa Festivali ziyaretçileri, yarışmalara ve geleneksel şenliklere katılabilmelerinin yanı sıra kukla tiyatrosu gösterileri ve şeflerin yemek karşılaşmalarını da izleyebilme fırsatı buluyor. Festivalde her yaş grubuna ayrıca hitap eden etkinlikler de yer alıyor. Çocukların kendi oyuncaklarını yapabilecekleri bir oyuncak atölyesi genç ziyaretçilerini bekliyor. Festival etkinliklerinde yetişkin ziyaretçiler içinse halat çekmeden yastık savaşına kadar birçok geleneksel tatil eğlencesi bulunuyor.
Festival Maslenitsa, festivalin tüm ziyaretçilerine canlı, unutulmaz deneyimler ve gastronomik bir zevk sunuyor. Festival, farklı ülkelerden gelen turistlerin Rusya’nın kültürü ve tarihiyle tanışabileceği Moskova Mevsimleri projesi kapsamındaki birçok etkinlikten biri. Projenin etkinlikleri, ister aile gezisi ister tek başına seyahat olsun, tüm gezginler için harika bir destinasyon olacak. Moskova’da baharın gelişini erken kutlamak isteyenler, Maslenitsa Festivali boyunca baharın canlandırıcı yaşam enerjisini her noktada görebilecekler.
YILDIZ TİLBE’DEN STADYUM KONSERİ
Aşıkların, üzülenlerin, yalnızların şarkıcısı Yıldız Tilbe, 9 Haziran 2024 Pazar günü Beşiktaş Tüpraş Stadyumu’nda Şek Organizasyon tarafından düzenlenen dev bir konser verecek. Biletler 20 Mart Çarşamba günü saat 13.00’te satışa çıkıyor…
Yıldız Tilbe kariyerinin 30’uncu yılı kutlamalarını bir stadyum konseri ile taçlandırıyor. Türk popunun duygusal ve etkileyici sesi Yıldız Tilbe, 9 Haziran 2024 Pazar günü Beşiktaş Tüpraş Stadyumu\’nda düzenlenecek devasa bir konserle hayranlarıyla buluşacak. Yıldız Tilbe Türkiye’de çok az sanatçının cesaret ettiği stadyum konserlerinden birini gerçekleştirmek için hazırlıklara başladı. Şek Organizasyon\’un öncülüğünde düzenlenecek bu muhteşem etkinlik, Yıldız Tilbe\’nin eşsiz performansıyla izleyicilere unutulmaz anlar yaşatacak.
Yıldız Tilbe, 30 yıldır Türk popuna yön veriyor ve dinleyicilerinin hem acılarına hem sevinçlerine ortak oluyor. Bu özel stadyum konseri, Tilbe\’nin kariyerinde dönüm noktası olacak ve izleyicilere uzun süre hafızalarında kalacak bir deneyim sunacak. Yıldız Tilbe bu özel gecede sevilen eserlerinin yanı sıra farklı tarzlarda şarkıları da dinleyicileriyle paylaşacak.
1993 yılında Metallica, Madonna, Michael Jackson ve Sting konserlerine ev sahipliği yapan İstanbul Beşiktaş İnönü Stadı’nda (Tüpraş Stadyumu) 9 Haziran 2024 Pazar günü gerçekleşecek Yıldız Tilbe konserinin biletleri Passo, Biletinial ve Biletix üzerinden 20 Mart Çarşamba günü saat 13.00’te satışa çıkacak. Satışa çıkmadan yoğun talep gören konser sosyal medyada şimdiden gündem oldu…
OVE JANSSON’UN MUHTEŞEM MUMİ VADİSİ’NDE GEÇEN RENKLİ BİR MACERA DAHA… MUMİ KIŞI, DİNOZOR GENÇ’TEN ÇIKTI!
Ayrıntı Yayınları’nın ilk gençlik kitapları markası Dinozor Genç, Kuzey edebiyatının büyük ismi Tove Jansson’un tüm dünyada ellinin üzerinde dile çevrilen Mumi kitaplarını Türkiye’deki okurlarla buluşturuyor! Hayaller, umutlar, sevgi bağları ve dostluklar etrafında şekillenen seri, Mumi Vadisi’nin muhteşem atmosferinde geçen Mumi Kışı’yla devam ediyor. Mumi Kışı’nda, tüm Mumiler her yıl olduğu gibi kış uykusuna yatmışken kışın ortasında uyanan Mumiş,bir daha uyuyamadığı için tek başına kalır ve ilk kez kışı ve soğuğu deneyimler…
Ayrıntı Yayınları’nın çocuk kitapları markası Dinozor Çocuk ve ilk gençlik kitapları markası Dinozor Genç, Tove Jansson’un tüm dünyada büyük ilgi gören kitaplarını okurlarla buluşturmaya devam ediyor. Jansson’un yazıp resimlediği serinin kitapları, Mumi Vadisi’nin muhteşem atmosferinde geçen macera dolu hikâyeleri ve rengârenk resimleriyle her yaş okura hitap ediyor. Mumi sevdalılarını şimdi de, Dinozor Genç’ten çıkan Mumi Kışı bekliyor.
Mumi Vadisi’nde kış. Her şey sessiz ve hareketsiz çünkü Mumiler kasım ve nisan ayları arasında kış uykusuna yatıyor. Ancak aniden beklenmedik bir şey olur: Ocak ayının soğuk bir gününde Mumiş uyanır ve bir daha uyuyamaz. Mumişilk başta, oldukça korkar ve yalnızlık çeker, ancak yavaş yavaş harika yaratıklarla dolu yeni ve soğuk bir kış dünyasını keşfeder.
Başını yukarı çevirdi, kendine doğru nasıl alçaldıklarını izledi ,gittikçe daha fazla, daha yumuşak, tüyden daha hafif. “Demek böyle oluyor,” diye düşündü Mumiş. “Ben de topraktan çıkıyor sanıyordum.” Hava yumuşamıştı. Yağan kardan başka bir şey görünmüyordu etrafta. Mumiş, aynı yazları deniz kenarında, suda yürürken hissettiği coşkuya kapıldı. Bornozunu çıkardı, bir kar yığınının üstüne attı kendini. “Kış!” diye düşündü. “Sevilebilir bir şey.”
İsveççeden dilimize Ali Arda’nın çevirdiği Mumi Kışı, raflarda ve internet satış sitelerinde!
KIRSALDA RAMAZAN ETKİNLİKLERİNİN İLK DURAĞI SÜLEYMANLI
Talas Belediyesi tarafından düzenlenen ve Ramazan ayının vazgeçilmezi haline gelen Ramazan etkinlikleri, bu yıl da kırsal mahallelerde çocuklarla buluşmaya devam ediyor. Hacivat-Karagöz çocuk tiyatrosunun sahnelendiği etkinliğin ilk durağı Talas’ın Süleymanlı Mahallesi oldu.
Çocukların da zaman zaman oyuna dahil olduğu etkinlikte Hacivat ve Karagöz, yaptıkları esprilerle çocukların hafızalarında Ramazan anısı olarak yerleşti.
Ramazan ayı boyunca her gün farklı bir mahallede vatandaşlarla buluşacak organizasyon, 13 Mart Çarşamba (Bugün) Çatakdere Mahallesi ile devam edecek.
ÇOCUKLARDAN BAŞKAN AMCALARINA TEŞEKKÜR
Etkinlikten duyduğu memnuniyeti dile getiren Süleymanlı Muhtarı Ömer Şahin, iftar sonrası özellikle çocukları çok mutlu eden güzel bir organizasyon düzenlendiğini ifade etti.
Mutlulukları her halinden belli olan çocuklar da çok eğlendiklerini belirterek Başkan Yalçın’a teşekkürlerini iletti.
GONCOURT ÖDÜLLÜ YAZAR TAHAR BEN JELLOUN TÜRKİYE’YE GELİYOR
Institut français Türkiye, Uluslararası Frankofoni Günü kutlamaları ve “Türkiye’nin Goncourt Seçimi” lansmanı münasebetiyle 1987 yılında Goncourt Ödülü’nü kazanan Fas asıllı Fransız yazar Tahar Ben Jelloun’u ağırlıyor. Yazar, Institut français tarafından 20 ve 21 Mart tarihlerinde Ankara ve İstanbul’da düzenlenecek bir seri etkinlikte Türk okurları ile buluşacak.
Tahar Ben Jelloun, 20 Mart günü saat 15.00’te Ankara Üniversitesi’nde, Üniversitenin Fransız Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurmelek Demir’in moderatörlüğünde bir söyleşide konuşacak. Tartışmada bu üretken yazarın eserleri ve Fransızca konuşulan dünya ile olan özel ilişkisi ele alınacak. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ve Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Isabelle Dumont tarafından açılışı yapılacak söyleşi Türkçe simültane tercüme ile Fransızca gerçekleşecek. Söyleşiyi bir kitap imza seansı izleyecek.
Tahar Ben Jelloun Galatasaray Üniversitesi’nde 21 Mart saat 15.00’de Fransızca olarak ikinci konferansını verecek ve aynı gün akşam 18.30’da Institut français İstanbul’da şiir konulu bir müzikal söyleşiye katılacak.
Etkinliklere katılım ücretsiz, kayıt zorunludur, kayıt olmak için: https://www.ifturquie.org/etkinlik-takvimi/ adresinden katılmak istediğiniz etkinliği seçerek kayıt olabilirsiniz.
Yazar ile röportaj talebiniz için [email protected] ya da +90 542 724 36 94
Tahar Ben Jelloun
Tahar Ben Jelloun 1944’te Fes’de doğdu. Rabat’ta felsefe okudu. Tetuan’da öğretmenlik yaptı, ardından Kazablanka’da Souffles Magazine ile çalışmalara katıldı. 1971’de psikoloji ve sosyoloji alanında çalışmalar yapmak üzere Paris’e taşındı. Le Monde gazetesi de dahil olmak üzere çeşitli dergilerle calışmalarını sürdürdü. Çok sayıda romanı ve köklerinden kopma, çift kültürlülük, azınlıklara yönelik baskı gibi konuları işeyen şiir derlemeleri (Cicatrices du soleil, Les amandiers sont morts de blessures…) yayımlandı.
1987’de La Nuit Sacrée (Kutsal Gece) adlı romanı ile Goncourt Ödülü’nü, tüm çalışmaları nedeniyle 1994’te Noureddine Aba Vakfı Edebiyat Büyük Ödülü’nü ve L’homme Rompu‘yla 1994’te Akdeniz Ödülü’nü kazandı. Tahar Ben Jelloun Paris’te yaşamaktadır.
Yazarın Türkçeye çevirilen eserleri: Tanca’da Sessiz Bir Gün, Bay Ahlak’ın Çöküşü, Kör Melek, Kızıma Irkçılığı Anlatıyorum, Hata Gecesi, Kutsal Gece, Kum Çocuk, Yoksullar Hanı, Duygular Labirenti, Jean Jenet: Yüce Yalancı, Işığın O Kör Edici Yokluğu, Beckett ve Genet Tanca’da Bir Çay, Devenin Söylediği, Ülkemde, Annem Hakkında.
Nurmelek Demir
Ankara Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü Profesörü Nurmelek Demir, akademik araştırmalarının çoğunu frankofon ve karşılastırmalı edebiyata ayırdı. « Kadın öfkesinin ifadesi: George Sand’ın Indiana’sı ve Fatma Aliye’nin Udi’si », 19. yüzyılda Türk kadın aydınlarının modernleşme dili olarak Fransızca,
« Dil üzerine düşünceler » gibi çok sayıda makalenin yazarıdır. « Jean-Jacques Rousseau ve Semseddin Sami : Dillerin kökeni ve lisan üzerine bir deneme », « Suat Derviş : Modern Türkiye’den fransızca konuşan bir aydın » ve levanten kökenli cenevreli yazar Charles-Albert Cingria üzerine bir monografi yayımlamıştır.
TÜRKİYE’DE ÖZEL YETENEKLİ ÖĞRENCİLERE EĞİTİM İMKANI SUNAN TEVİTÖL’ÜN ÇEVRİMİÇİ TANITIM GÜNLERİ 23 MART ve 11 MAYIS’TA!
Türkiye’nin özel yetenekli öğrencilere eğitim veren ilk lisesi Türk Eğitim Vakfı İnanç Türkeş Özel Lisesi (TEVİTÖL), öğrenci ve veli adayları için çevrimiçi tanıtım günleri düzenliyor! Ülkenin dört bir yanından üstün başarılı, akademik potansiyeli yüksek öğrencileri seçerek onlara üst düzey bir eğitim veren TEVİTÖL’ün çevrimiçi tanıtım günleri 23 Mart Cumartesi günü 17.00-18.30; 11 Mayıs Cumartesi günü ise 19.00-20.30 saatleri arasında gerçekleşecek. Okul yetkililerinin, öğrenci ve veli adaylarının sorularını yanıtlayacağı çevrimiçi tanıtım günlerine katılmak isteyenler okulun internet sitesi üzerinden kayıt yaptırabilir.
Türkiye’de özel yetenekli öğrencilere eğitim imkânı sunan Türk Eğitim Vakfı İnanç Türkeş Özel Lisesi (TEVİTÖL), öğrencilerine üst düzey bir eğitim veriyor. Öğrencilerine kazandırdığı çağdaş akademik ve kültürel birikimle onları hem Türkiye’nin ve dünyanın en iyi üniversitelerine hazırlamayı hem de geleceği parlak dünya vatandaşları ve sosyal etki yaratan öncüler olarak yetiştirmeyi hedefleyen TEVİTÖL, bunu gerçekleştirirken maddi imkânı olmayan öğrenciler için de fırsat eşitliği yaratmayı amaçlıyor. TEVİTÖL’ün öğrencileri, daha küçük yaşlarında hem dünyada hem de ülkemizde eşine az rastlanır başarılara imza atarak isimlerini duyuruyor ve dünyanın en prestijli üniversitelerinin de dikkatini çekiyorlar.
40’tan fazla kulüp ve etkinlikle öğrencilere, kendi ilgi alanlarına göre ders dışı aktivitelerde yer alma imkânı da sunan TEVİTÖL, aynı zamanda öğrencilerin bilimsel anlayışı tanımalarına, kültürel ve sanatsal faaliyetler konusunda bilinçli birer katılımcı olmalarına olanak sağlayan etkinlikler gerçekleştiriyor.
TEVİTÖL, 23 Mart 2024 Cumartesi günü 17.00-18.30 saatleri arasında; 11 Mayıs 2024 Cumartesi günü ise 19.00-20.30 saatleri arasında gerçekleşecek çevrimiçi tanıtım günlerinde okulu daha yakından tanımak ve deneyimlemek isteyen aday öğrenci ve velilerle bir araya gelecek. Tanıtımlara katılmak için TEVİTÖL’ün internet sitesi üzerinden kayıt yaptırılması gerekli.
Okulu fiziksel olarak ziyaret etmek isteyenler adayları, yine okulun internet sitesi üzerinden oluşturulacak randevular doğrultusunda ağırlayan TEVİTÖL, ayrıca başka okulların öğrencileri için kurumsal tanıtımlar da düzenliyor.
GERÇEK BELEDİYECİLİĞİN GENÇ BAŞKANINDAN GENÇLERE MÜJDELER
Kocasinan Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Ahmet Çolakbayrakdar, AK Parti Kayseri Milletvekilli Dr. Murat Cahid Cıngı ile birlikte AK Parti Kocasinan Gençlik Kolları tarafından düzenlenen ‘Bizim Semtin Gençleri’ programına katıldı. Geleceğe ümitle baktığını ifade eden Başkan Çolakbayrakdar, geçmişi olan bir medeniyetin evlatlarıyla birlikte Türkiye Yüzyılı Kocasinan’ın inşasına büyük katkı sağlayacaklarını ve onların dünyada ses getirecek çalışmalara imza atacaklarına inandıklarını söyledi.
Kadir Has Kongre Merkezi Erciyes Konferans Salonu’nda düzenlen programda gençlerle bir araya gelen Başkan Çolakbayrakdar, AK Parti Kocasinan Gençlik Kolları Başkanı İzzet Saçmacı’nın moderatörlüğünde onlarla sohbet edip, her zaman yanlarında olacaklarını vurguladı. Gençlerin sorularını cevaplayan Başkan Çolakbayrakdar, onlara müjde üstüne müjde verdi.
Gençlere meslek seçerken mutlu olacağınız mesleği seçin ve işinizin en iyisi olmaya çalışın tavsiyesinde bulunan Başkan Çolakbayrakdar, “Başarılı ve belli kriterde olan öğrencilerimizi Teknoloji ve Bilim Turları Cern Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi İsviçre ile Teknoloji ve Bilim Turları Leonardo Da Vinci Bilim ve Teknoloji Müzesi İtalya’ya götüreceğiz. Türkiye’de 3 şehrin düzenlediği teknoloji festivali olan KOCAFEST festivalini daha eğlenceli gençlik festivali haline getireceğiz. İnovasyon Merkezi, Gençlik Kulübü, Gençlik Merkezi, Uzay Havacılık, Sinan Kütüphane gibi hizmetlerimizi de artırarak sürdüreceğiz. Anadolu Medeniyetinin izleri olan Hoca Hasan Medresesi’ni de ayağa kaldıracağız. Yeniden inşa edip, bir kültür mirası olarak ayakta kalması lazım. Fonksiyonel hale getireceğiz. ‘Köyümde Hayat Var’ projelerini de hayata geçireceğiz. Kocasinan’ın 48 köyü var. Ülkelerin gelecekleriyle ilgili enerji, savunma ve sanayi ne kadar önemli ve stratejik ürün ise tarımda bir o kadar önemli ve stratejiktir. O yüzden genç çiftçiler için proje hazırladık. Kentten kırsala göç sağlayan gençlerimizin eğitiminden üretimine kadar her alanda destek vereceğiz “ifadelerini kullandı.
“GENÇLERİMİZLE BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA EDİYORUZ”
Kocasinan Belediyesi olarak hayatın her alanında yer aldıklarını vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar, “Gençlerimizin hayatlarına dokunarak, evlatlarımızı geleceğin güçlü Türkiye’sine hazırlıyoruz. Türkiye, artık 20 yıl önceki Türkiye değil. Türkiye, birçok alanda yerli ve milli teknoloji üretimi yapan ve bu alanlarda söz sahibi olan bir Türkiye oldu. Bundan dolayı gençlerimize daha çok ihtiyacımız var. Türkiye’nin ve dünyanın böyle üretken gençlere ihtiyacı var. Bütün dünyada söz sahibi olan Türkiye, artık güçlü bir ülkedir. Belediye olarak farklı ve ufuk açan çalışmalara imza atıyoruz. Özellikle gençlerin rakipleri, aynı şehir ve ülkedeki gençler değil, dünyadaki tüm gençlerdir. Gençlerin, dünyadaki olan bitenin üzerine çıkmak için kendilerine hedef koyması gerekiyor. Siz, dünyadaki gençlerle yarışıyorsunuz. Onları geçmek için çok çalışmak gerekiyor. Çünkü geçmişi olan bir medeniyetin evlatlarısınız. Sizin söyleyecekleriniz, sadece Türkiye’de değil, Dünyada ses getirecek. Bu şuurla ve donanımla daha çok şey yapacağınıza inanıyorum. Biz, sizlerle birlikte daha güzel hizmetleri, Türkiye Yüzyıl’ında yapacağımıza sonsuz inanıyoruz. Sizlere her türlü desteği vermeye hazırız. Biz biliyoruz ki sizlere verilen destek Türkiye’ye yapılan destek ve bu millete yapılmış hizmettir. Gençlerimizle birlikte Büyük ve Güçlü bir Türkiye’nin daha da müreffeh yarınlarda olabilmesi için çalışıyoruz. Elimizden geldiğince daha güzel Türkiye ve Kayseri bırakabilmenin çabası içindeyiz” diye konuştu.
SOSYOLOJİ PROFESÖRÜ DYLAN RILEY’NİN AVRUPA’DA FAŞİZMİN YURTTAŞ DAYANAKLARI ADLI ÇALIŞMASI,AYRINTI’DAN ÇIKTI!
Kaliforniya Üniversitesi sosyoloji profesörü Dylan Riley’nin, faşizmi İtalya, İspanya ve Romanya ülkeleri üzerinden incelediği kitabı Avrupa’da Faşizmin Yurttaş Dayanakları, Türkiye’de Ayrıntı Yayınları etiketiyle yayımlandı. 1870-1945 yılları arasına Gramscici bir yaklaşımla odaklandığı çalışmada Riley, faşizmin, halkın rızası olmadan sürdürülemeyeceğini, üç ülkenin tarihinden örneklerle gözler önüne seriyor. Politik teoriyle tarihsel araştırmayı birleştiren Avrupa’da Faşizmin Yurttaş Dayanakları, faşizmin, sivil toplumunve demokrasinin gerçek tarihi konusunda ufuk açan bir bakış açısı sunuyor.
Ayrıntı Yayınları’nın İnceleme Dizisi kapsamında yayımlanan Avrupa’da Faşizmin Yurttaş Dayanakları’nı dilimize Ahmet Aybars Çağlayan çevirdi.
Gramscici bir teorik bakış açısına ve sistemli bir karşılaştırmalı yaklaşımın geliştirilmesine yaslanan Avrupa’da Faşizmin Yurttaş Dayanakları:İtalya, İspanya ve Romanya 1870-1945’te, faşist rejimlerin tıpkı kitle demokrasileri gibi zayıf ve ayrışmış sivil toplumlar yerine iyi örgütlenmiş sivil toplumlara ihtiyaç duydukları ileri sürülerek, otoriterlik hakkında genel kabul gören Tocquevilleci görüş birliğine meydan okunmaktadır. Kitapta bu yöndeki argüman ortaya atılırken, dünya savaşları arasındaki devrin en önemli üç otoriterlik örneğine odaklanılmaktadır: İtalya, İspanya ve Romanya. Bu üç örneğin hepsinde de faşizmin, gönüllü birliklerin hızla gelişmeleriyle hâkim sınıf içindeki politik partilerin zayıf bir şekilde gelişmelerinin çakışması yüzünden ortaya çıktığı ileri sürülmektedir. Kitaba göre bu durum bir hegemonya krizi yaratmıştır. Riley, bundan hareketle krizin 19. yüzyılda sivil toplumun gelişimine bağlı bulunarak aldığı özgül şeklin izini sürmektedir.
“İtalya, İspanya ve Romanya’da faşizmin yükselişinin bu dâhiyane incelemesi, Tocqueville ve Gramsci’yi alışılmamış ve şaşırtıcı bir sohbetin içine sokmaktadır. Bu [kitap]sivil toplum, faşizm ve demokrasi hakkındaki düşünüş şeklinizi değiştirecektir.”
WilliamSewell, Chicago Üniversitesi
“Hiç şüpheniz olmasın, bu[kitap] karşılaştırmalı faşizm [incelemelerinin] kat kat ötesindedir. DylanRiley, sadece Tocqueville, Arendt ve Gramsci’nin mirasları üzerine yeniden düşünmek ve bunları bağdaştırmakla kalmamaktadır; Kıta Avrupa’sındaki sivil toplumun ve demokratikleşmenin asıl tarihi konusunda aklımızı başımıza getirmektedir. Bu teorik ders bugün dünyanın başka yerleri için hâlâ vahim bir şekilde geçerliymiş gibi görünmektedir.”
Georgi M. Derluguian, Bourdieu’s Secret Admirer in the Caucasus: A World-System Biography adlı eserin yazarı
“Politik teoriyle tarihsel araştırma arasında güçlük çekmeden yol alan Dylan Riley’nin faşizmin standart yorumlarının altında [yatan] varsayımları semeresini verecek bir şekilde sorguladığı hayli özgün bir kitap. Tocquevilleci ve Gramscici kavramları yaratıcı bir şekilde kullanması etkileyici, argümanları da ikna edicidir. Faşizm incelemeleri alanında okunması şart bir [eserdir].”
Enzo Traverso, Ateş ve Kan Avrupa İç Savaşı: 1914-1945 adlı eserin yazarı.
“Riley’nin faşizmin yurttaş dayanakları anlatısı eski sorulara yeni bir ışık tutmakla kalmayıp, aynı zamanda faşizmi anlamak için gerekli teorik parametreleri de yeniden tanımlamaktadır. Faşizm hakkında gelecekteki akıl yürütme şeklinizi değiştirecektir.”
Max Whyte, American Journal of Sociology
Avrupa’da Faşizmin Yurttaş Dayanakları: İtalya,İspanya ve Romanya 1870-1945, raflarda ve internet satış sitelerinde!
RAMAZAN AYININ COŞKUSU ve RUHUYLA 14- 24 MART’TA 10 MEYDANDA İSTANBULLULARI BEKLEYEN ETKİNLİKLER!
Ramazan ayının manevi atmosferinin yoğun olarak hissedildiği İstanbul’da, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ramazan ayına özel birçok etkinliğe imza atıyor. İBB Kültür, İstanbulluları Ramazan ayına özgü pek çok etkinlikle ücretsiz olarak buluşturuyor. Fatih Anıt Parkı, Artİstanbul Feshane, Festival Park Kadıköy, Piyalepaşa Meydanı, Tuzla Sahil Meydanı, Pendik Meydanı, Dudullu Meydanı, Kartal Neyzen Tevfik Meydanı, Başakşehir İBB Onurkent Parkı, Fatih Yerebatan Caddesi’nde gerçekleşen programların yanı sıra Gezici Ramazan Tırları da Avrupa ve Anadolu yakasındaki köyleri ziyaret ederek, şehrin dış kesimlerinde yaşayan her yaştan İstanbulluya Ramazan’a özel programlar sunuyor. Cumhuriyet Otobüsü Ramazan boyunca da yollarda… Sahnebüs, Sinebüs ve Bilim Otobüsü ise 39 ilçedeki köylerde ve mahallelerde çocuklarla buluşuyor.
İBB Kültür, Ramazan ayı boyunca İstanbul’un meydanlarında, parklarında, caddelerinde, köylerinde ve İBB’ye bağlı kültür merkezlerinde Ramazan coşkusunu ve ruhunu yansıtan programlar düzenliyor. Etkinlikler, saat 16.00’da başlayarak çocuklar için sokak sanatlarından atölyelere, meddah, Kavuklu ile Pişekar, illüzyon gösterilerinden Karagöz ve Hacivat’a, maskotların sunduğu ikramlıklara kadar çeşitli aktivitelerle dolu geçiyor. İstanbullular için Ramazan sohbetleri, enstrümantal dinletiler, halk oyunları gösterileri ve iftar sonrası sevilen sanatçıların konserlerinin yanı sıra meydanlarda kurulan kadın emeği pazarlarından alışveriş imkanı da sunuluyor. Avrupa ve Anadolu Yakası’ndaki, İBB Kültür’e bağlı kültür merkezlerinde her ay düzenlenen ücretsiz konserler, çocuk ve yetişkin tiyatroları, film gösterimleri, atölyeler Ramazan ayı boyunca da devam ediyor.
Her Akşam Teravih Sonrası Konserler
İstanbullular, Ramazan meydanlarında her akşam teravih namazı sonrası sevdikleri sanatçıların konserleriyle buluşuyor. Fatih Anıt Parkı, Piyalepaşa Meydanı, Festival Park Kadıköy, Tuzla Sahil Meydanı ve Artİstanbul Feshane gibi alanlarda Sami Özer, Ahmet Özhan, Belkıs Akkale, Mehmet Esen “Meddah”, Sunay Akın-Dilek Türkan, Yeni Türkü, Şevval Sam, İncesaz, Gaye Su Akyol “Sayfiye Havası”, Bengü, Irmak Arıcı, Veysel Diker, Gülşen Kutlu, Rafet El Roman, Tarkan Öngen, Gece Yolcuları ve daha pek çok isim sahne alıyor.
Geleneksel Ramazan Eğlenceleri
İBB Kültür’e bağlı İBB Orkestraları ve İBB Turizm, Sultanahmet’teki Turşucuzade Konağı önünde geleneksel Ramazan eğlenceleri sunuyor. Karagöz ve Hacivat gösterileri, ebru ve rüzgârgülü atölyeleri, meddah gösterileri, Kavuklu ile Pişekâr, maskotlar, jonglörler ile İBB Mehteranı, İBB Türk Sanat Müziği Topluluğu, geleneksel Ramazan eğlencelerini yaşatıyor.
Ramazan ayının tüm etkinlik programlarına İBB Kültür sosyal medya hesaplarından ve www.kultursanat.istanbul adresinden ulaşılabilir.
Önümüzdeki günlerde çekimlerine başlanacak olan yılın iddialı filmlerinden Paranoya’nın basın toplantısı yapıldı. Bir gazetecinin paranoyası nedeniyle başına açtığı komik ve tuhaf işleri konu alan filmin 2024 yılının sonbahar aylarında vizyona girmesi planlanıyor.
Hem güldüren hem düşündüren hikâyesi ve oyuncu kadrosuyla adından söz ettirecek olan “Paranoya” filminin oyuncuları okuma provası için bir araya geldi.
İBB Beyoğlu Sinemasında buluşan film ekibi, okuma provası öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Önümüzdeki günlerde çekimlerine başlanacak olan filmin basın toplantısına filmin yönetmeni Cengiz Özkarabekir, senaryo danışmanları adına Ahmet Ümit, Onur Buldu, Ege Kökenli, Bülent Şakrak, Cihat Tamer, Hüseyin Avni Danyal, Ayşen İnci, Metin Yıldız, Canan Atalay, Adem Yılmaz, Ebru Şam başta olmak üzere filmin oyuncuları katıldı.
Toplantının moderatörlüğünü de üstlenen Ahmet Ümit, konuşmasında filmin Türkiye sineması adına çok kıymetli olduğunu ve ülkenin pek çok gerçeğine de ayna tutacağını vurguladı.
Yönetmen Cengiz Özkarabekir ise sinemaseverleri güzel bir filmin beklediğini söylerken filmde rol alan tüm oyunculara teşekkür etti.
Paranoya filminde Muntazam adlı bir gazeteciyi canlandıracak olan Onur Buldu, rolüne hazırlanırken senaryo danışmanı Psikaytr Dr. Samuray Özdemir’den destek aldığını belirtti ve kendisine teşekkürlerini sundu. Rolün kendisini korkuttuğunu, acaba yapabilir miyim dediğini söyleyen Buldu ‘Böyle bir senaryo olunca çok heyecanlanıyorum. Çok güzel yazılmış bir karakter.Ben de elimden geleni yapacağım’ dedi.
Ustaları ve gençleri buluşturan güçlü kadrosuyla dikkat çeken Paranoya filminin genç oyuncuları, usta isimler ile çalışmaktan ve filmin kadrosunda yer almaktan dolayı onur duyduklarını belirttiler.
Yapımcılığını D Sinema’nın, senaristliğini Kubilay Zerener’in üstlendiği film; üniversite öğrencisiyken yazdığı bir şiir yüzünden hapse atılan, hapisteyken babasının cenazesine katılamamasından dolayı paranoyası başlayan Muntazam (Onur Buldu) adlı bir gazetecinin başından geçenleri konu alıyor.
Çekimleri İstanbul ve Lüleburgaz’da gerçekleştirilecek olan Paranoya filminin sonbahar aylarında vizyona girmesi planlanıyor.
Makale Sayımız 1.000’e Ulaştı, Belgeseltarih 6 Yaşında, Gururluyuz
2018 yılında dostum Tayfun Çavuşoğlu ile beraber bir tarih sitesi kurmaya karar verdik. Tayfun Çavuşoğlu Çanakkale Savaşı konusunda bir uzmandı. Bu konuda engin bilgisi vardı. Yazdığı “Çanakkale 1915 – İftiralar, Yalanlar, Polemikler” kitabı 2014’ün şubat ayında Kastaş Yayınevi tarafından basıldı.
Diğer bir uzmanlığı da internet sitesi kurma konusuydu. Gazetecilikten gelen tecrübesini yaptığı sitelere yansıtıyordu. Bu alanda profesyonel çalışanlara göre çok büyük bir avantajdı. 2017 yılında bir tarih sitesi kurma konusunu konuştuk ama onu ikna edemedim. 2018’in başlarında siteye yükleyeceğimiz çoğu bana ait yazı ve haber oluşu sanırım etkili oldu, site konusunda onu ikna etti. Zira sitede ilk etapta tarihin değişik konulara ilgi duyanlara hitap edecek yazılar olmalıydı.
Bursa’da Bursa Defteri, Bursa Araştırmaları Dergisi, Bursa’da Yaşam, Şehrengiz, Yeşil Bursa; Güney Marmara, Bursa’da Zaman (Daha sonra Bursa Günlüğü oldu), Patikalar gibi tarih ve kültür içerikli dergiler yayınlanıyordu ama yazılı baskının da dışında, çok daha geniş kitlelere ulaşabilmelerini sağlayacak web siteleri yoktu. Birbirinden değerli yazılar, az kişiye ulaşıyordu. Bu dergilerde yazan çok sayıda arkadaşım vardı. Onların da yazılarıyla sitemizde yer alacağına inanıyordum. Görüştüğüm arkadaşlarımın çoğu, yazılarıyla sitemize renk ve değer kattılar.
Önce prensiplerimizi tespit ettik.
- Mustafa Kemal Atatürk’e saygı esastır, eleştiriye itirazımız yok ama hakarete yeltenen yazılara asla yer vermeyeceğiz
- Fütuhat tarihçiliği yerine kültürel tarihçiliğe ağırlık vereceğiz
- Yerel olmayacağız
- Nerede yaşarsa yaşasın, tüm tarih okurlarına ulaşmaya çalışacağız
- Gerektiğinde yabancı dilde yazılmış yazıları da yayınlayacağız
- Türk tarihi dışında Kafkasya tarihine de yer vereceğiz
- Kadın araştırmacılara pozitif ayrımcılık uygulayacağız
Tarih sitemiz için internette isim araştırması yaptık. İstediğimiz isimlerin çoğu sahiplenilmişti. Biz de o an boş olan “belgeseltarih.com” adını aldık.
Yazı ve yazar sayımız hızla arttı. Yurt içinden ve yurt dışından yazı gönderen araştırmacı sayısı hızla arttı.
Şu an 51 yazarımız var.
2013 yılında kaybettiğimiz Halk Bilimci Tankut Sözeri ve 2017 yılında kaybettiğimiz Kafkas Tarihçisi Mahmut Bi’nin yazılarına yer verdik.
Süreç içinde maalesef Gemlikli yazarımız Naci Pehlivan’ı 2022’de, 2023’te ise Osman Bahadır’ı kaybettik. Onları da saygıyla anıyoruz.
Sitemizdeki yazılardan çok sayıda araştırmacı faydalandı.
Mubariz J. Khalilov ve Szabolcs Nyitray adındaki iki araştırmacı Kafkasya’daki Macar şehrini araştırırken sitemizde konuyla ilgili yazılara ulaştılar. Daha sonra yazdıkları “The Huns and Magyars Of The Caucasus” adındaki makaleyi bize gönderdiler. Yazıyı 9 Ocak 2022 ‘de sitemizde yayınladık.
İki kişi yola çıktık ve 6 yılı geride bıraktığımızda, bize çok önemli bir iş yaptık. 5 kıtada 60 ülkeye ulaştık. Bugüne kadar makale + haber + kitap tanıtımı + videolu haberlerden oluşan 999 dosyamız yayındaydı. Bu okuduğunuz yazı ile 1.000’e ulaşmış olduk.