
Kültür-sanat, magazin-yaşam, eğitim haberleri
Türkiye Kadın Dostu Markalar Endeksi, Türkiye’nin eşitlik haritasını çizecek
Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından hayata geçirilmesi için çalışmaları başlatılan Türkiye Kadın Dostu Markalar Endeksi, iş dünyasında cinsiyet eşitliğine dair verileri ortaya koyarak bir anlamda Türkiye’nin eşitlik haritasını çıkarmaya hazırlanıyor. 81 ilde uygulanması hedeflenen geniş çaplı bir sosyal araştırma niteliği taşıyan Türkiye Kadın Dostu Markalar Endeksi için başlayan anket süreci, iş dünyasından gelen yoğun talep nedeniyle 16 Nisan 2025 tarihine kadar uzatıldı.
Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından hayata geçirilen Türkiye Kadın Dostu Markalar Endeksi, iş dünyasında cinsiyet eşitliğini kurumsal ölçekte ve ülke genelinde ele alan ilk veri temelli değerlendirme aracı olmaya hazırlanıyor. Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri töreninde tanıtılan Türkiye Kadın Dostu Markalar Endeksi, eşitlikçi bir iş dünyası yapısının dönüşüm yolculuğunda şirketlere rehberlik edecek önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Bu yıl 5. kez gerçekleştirilen Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri töreninde, endeks kapsamında yürütülecek anket çalışmaları ile iş dünyasında cinsiyet eşitliğine dair veriler sistematik biçimde toplanmaya başlandı. Kadın Dostu Markalar Endeksi kapsamında 6 Mart’taki ödül töreninde başlayan anket süreci, iş dünyasından gelen yoğun talep nedeniyle 16 Nisan 2025 tarihine kadar uzatıldı.
81 İl, 1 Ortak Hedef: Eşitlik
Kadın Dostu Markalar Endeksi, 81 ilde uygulanması hedeflenen geniş çaplı bir sosyal araştırma niteliği taşıyor. Endeks; sektör, firma ölçeği ve bölgesel dağılımlara göre şirketleri analiz ederek, iş dünyasında cinsiyet eşitliği alanında atılan adımları görünür kılmayı amaçlıyor. Türkiye genelinden küçük ve büyük ölçekli işletmelerin tümünün katılım sağlayabildiği anket sayesinde; şirketlerin, illerine, ölçeklerine ve sektörlerine göre ülke genelindeki değerlendirmelerini görebilme fırsatı bulması planlanıyor.
Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Çankaya Üniversitesi Kadın Çalışmaları Merkezi (KADUM) ve Ankara Kent Konseyi gibi önemli paydaşların desteğiyle 2025 yılında ilk adımları atılan projenin ülke ölçeğinde yayılmasıyla birlikte 81 ilin sanayi ve ticaret odaları, ilgili meslek kuruluşları, STK oluşumları, üniversiteler ve özel sektörün değerli katkı ve paydaşlıklarına açılmış durumda. Yürütülen bu kapsamlı çalışma ile 2025 yılı sonunda Türkiye genelinde Türkiye Kadın Dostu Markalar Endeksi özel bir raporla kamuoyu ile paylaşılacak.
Kadın Dostu Markalar Endeksi’nin ilk adımları; Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Çankaya Üniversitesi Kadın Çalışmaları Merkezi (KADUM) ve Ankara Kent Konseyi gibi önemli paydaşların desteğiyle Kasım 2024’te Ankara ölçeğinde hazırlanan raporla atıldı. 2025 yılı Mart ayında ise ülke geneline yayılarak 81 ilin sanayi ve ticaret odaları, ilgili meslek kuruluşları, STK oluşumları, üniversiteler ve özel sektörün katkı ve paydaşlıklarına açılan bu kapsamlı çalışma neticesinde, yıl sonunda Türkiye genelinde Türkiye Kadın Dostu Markalar Endeksi özel bir raporla kamuoyu ile paylaşılacak.
“Endeks Şirketler İçin Birçok Fırsat Sunuyor”
Kadın Dostu Markalar Platformu Kurucusu Nazlı Demirel, Kadın Dostu Markalar Endeksi’nin şirketlere yalnızca toplumsal sorumluluk değil, aynı zamanda kurumsal sürdürülebilirlik ve itibar yönetimi açısından da güçlü bir araç sunduğunu dile getirdi. Endekse katılan markaların, iç süreçlerini objektif kriterlerle değerlendirme, gelişim alanlarını belirleme ve kadın dostu uygulamalarını görünür kılma fırsatı yakaladığını vurgulayan Demirel, “Bu sayede işletmeler, hem insan kaynağında bağlılık ve çeşitliliği artırıyor hem de kamuoyu ve iş ortakları nezdinde güçlü bir konum elde ediyorlar. Endeks, markalar için stratejik bir fark yaratma ve örnek olma yolunda önemli bir adım atma fırsatı sunuyor” dedi.
Kadın Dostu Markalar Platformu’nun bu araştırmayı 2025 yılından itibaren her yıl mart ayında gerçekleştirerek, işletmelerin bu yönde gelişimlerini hem desteklemeyi hem de sürdürülebilir bir biçimde takip edebilmeyi ve toplumsal faydaya dönüştürmeyi hedeflediğini söyleyen Nazlı Demirel, “Türkiye’nin dört bir yanındaki şirketleri; eşitlikçi iş süreçlerini ve kadın dostu uygulamalarını güçlendirmeye, veriye dayalı gelişim adımları atmaya ve sürdürülebilir kalkınma amaçlarına yönelik iş dünyasında hedeflenen eşitliği sağlamak için markalarımızla ve paydaşlarımızla ortak değer üretmeye davet ediyoruz. Bu amaçla Türkiye genelindeki şirketler, tr.surveymonkey.com/r/KNS96TX adresinde yer alan form üzerinden başvurularını iletebilirler” diye konuştu.
Afif Salibi, Accor’un Lüks Portföyüne Katılan The Grand Tarabya’nın Dönüşümünü Yönetecek Genel Müdür Olarak Atandı
İstanbul’un en prestijli otellerinden biri olan The Grand Tarabya, global otelcilik şirketi Accor’un deneyimli yönetimiyle yepyeni bir döneme adım atıyor. Bu stratejik iş birliği, otelin 1900’lü yılların başına dayanan köklü tarihini, modern otelcilik anlayışıyla harmanlayarak misafirlerine eşsiz deneyimler sunmayı hedefliyor.
Boğaz’ın en gözde semtlerinden Tarabya’da yer alan The Grand Tarabya, zarif yapısı, tarihi dokusu, geniş sosyal alanları ve nefes kesen manzarasıyla dikkat çekiyor. Accor ile yapılan yönetim anlaşması, otelin yerel camiadaki sevilen konumunu pekiştirmekle kalmayıp aynı zamanda, dünya çapında seçkin seyahat tutkunları arasında da adını duyurmasını sağlayacak.
Otel, kapsamlı bir yenilenme süreci boyunca Accor tarafından işletilecek ve misafir ağırlamaya devam edecek. Yenilenme tamamlandığında, The Grand Tarabya, Accor bünyesinde Fairmont Hotels markası altında hizmet vermeye başlayacak. Bu dönüşüm, Fairmont’un kendine has özellikleriyle uyum içinde gerçekleşirken, otelin tarihi mirası ve köklü kültürünü vurgulayan özel dokunuşlarla zenginleşecek.
Afif Salibi, The Grand Tarabya’nın Dönüşümünü Yönetecek Genel Müdür Olarak Atandı
The Grand Tarabya, bu dönüşüm sürecini yönetecek yeni Genel Müdürü olarak Afif Salibi’yi atadığını duyurdu. Lüks otelcilik sektöründe 20 yılı aşkın deneyime sahip olan Salibi, Kuzey Amerika, Avrupa, Asya ve Orta Doğu’da The Grand Hyatt, Fairmont ve Raffles gibi prestijli otel markalarında önemli görevlerde bulundu. Salibi, lüks otelcilik tecrübesi ve küresel vizyonuyla, The Grand Tarabya’yı yeni başarılara taşımaya hazırlanıyor.
Salibi’nin liderliği The Grand Tarabya’nın lüks otel konumunu güçlendirirken otelin köklü tarihine iz bırakacak önemli bir rol üstleniyor. Onun rehberliğinde The Grand Tarabya’nın klasik zerafeti çağdaş konuk severlik ile birleştirerek lüks ve hizmet anlamında yeni seviyelere ulaşması bekleniyor.
Önde gelen otelcilik okullarından César Ritz College’dan otel yönetimi diploması alarak sektöre adım atan Salibi, Washington State Üniversitesi’nden Otel İşletmeciliği lisansına ve Cornell Üniversitesi’nden de sertifikaya sahiptir. Salibi, son 17 yılını Fairmont ve Raffles otellerinde üst düzey yönetim pozisyonlarında geçirerek misafir memnuniyeti ve hizmette mükemmelliği ön plana çıkaran yenilikler gerçekleştirdi. 2017 yılında Fairmont Royal Palm Marrakech’te Genel Müdürlük görevini üstlenen Salibi, 2021’de Raffles Dubai’nin Genel Müdürü olarak görev yaparak başarılarına bir yenisini eklemiştir. Şimdi ise The Grand Tarabya’da liderlik yapacak.
Lüks ve Konforun Yeni Adresi: The Grand Tarabya İstanbul
The Grand Tarabya, Boğaz manzaralı, modern tasarımlarla dekore edilmiş 278 geniş odası ve özel balkonlarıyla misafirlerine unutulmaz bir konfor sunuyor. Uzun süreli konaklamalar için tasarlanmış 29 özel rezidans ise, bir ev rahatlığı arayan misafirlere farklı seçeneklerdeki 1, 2 ve 3 yatak odalı ünitelerle hizmet veriyor. Otelin restoranları, barları ve kafeleri, misafirlere farklı atmosferlerde gastronomik deneyimler sunuyor. Lobi katındaki T-Lounge’un şıklığından, R.E.A.D Bistro & Café’nin canlı atmosferine, The Brasserie’deki rafine deneyime kadar her zevke hitap eden seçenekler bulunuyor. Günü en güzel şekilde sonlandırmak için de Diba Bar, ikinci katında misafirlerini keyifli bir ortamda ağırlıyor.
Toplantı ve etkinlikler için 13 toplantı odası ve Boğaz manzaralı ikonik The Grand Ballroom, geniş kapasitesi ve modern olanaklarıyla misafirleri bekliyor. 1.000 kişilik etkinlik kapasitesiyle, otel her tür organizasyonu kusursuz şekilde düzenleyebiliyor. Ayrıca, 4.500 metrekarelik Therapia Spa, fitness merkezi ve yüzme havuzlarının yanısıra benzersiz terapi odalarında misafirlere tam anlamıyla bir rahatlama deneyimi sunuyor. Hamam kültürüne ilgi duyanlar için ise, otelin geleneksel Türk Hamamı’nda özel ritüeller mevcut.
The Grand Tarabya, Boğaz kıyısındaki bu özel konumuyla, İstanbul’un alışveriş ve yeme içme alanlarına sadece 15 dakika mesafede olup, aynı zamanda İstanbul Havalimanı’na kolay ulaşım imkânı sunuyor.
Global Lüks Konaklama Anlayışı: Accor’un Global Ağıyla
Accor, 110’dan fazla ülkede 5.600’den fazla oteliyle global bir lider konumunda. The Grand Tarabya, Accor’un uluslararası deneyimi, geniş ağı ve dünya çapındaki tanınmış hizmet anlayışı ile, Boğaz kıyısındaki ikonik konumunu daha da güçlendirecek ve hem yerel hem de global misafirlere kusursuz bir hizmet sunacak.
OLGA KARAÇELİK’İN NEW YORK’TA VİZYONA GİREN YENİ FİLMİ “SAYKOTERAPİ” İÇİN IFC CENTER’DA ÖZEL GÖSTERİM ve SÖYLEŞİ GERÇEKLEŞTİ!
Tolga Karaçelik’in yazıp yönettiği dördüncü ve İngilizce çekilen ilk filmi “Saykoterapi: Bir Seri Katil Hakkında Yazmaya Karar Veren Yazarın Sığ Hikâyesi” 4 Nisan’da, filmin çekimlerinin de yapıldığı New York’ta vizyona girdi! Kara komedi türündeki “Saykoterapi” için şehrin en önemli sinema salonlarından IFC Center’da, yoğun ilgi üzerine iki gün art arda özel gösterim düzenlendi. 2-3 Nisan’da gerçekleşen gösterimlerin ardından Tolga Karaçelik ile filmin dünyaca ünlü başrol oyuncuları Steve Buscemi, Britt Lowerve John Magaro, sinemaseverlerin sorularını yanıtladılar. Bir boşanmanın ortasında bocalayan bir yazar ile ona gündüzleri evliliği; geceleri ise yeni kitabında kaleme aldığı seri cinayetlerdeki öldürme yöntemleri için danışmanlık yapan emekli bir seri katilin tesadüfi ve tuhaf arkadaşlığını anlatan film, nisan ayında Türkiye’de seyirciyle buluşmak için de gün sayıyor.
Hem yurt içinde hem de yurt dışında festivallere damga vuran ve çok sayıda ödül kazanan “Gişe Memuru”, “Sarmaşık” ve “Kelebekler” filmleriyle uzun süre gündemden düşmeyen Tolga Karaçelik, Sundance Film Festivali 2018’de Dünya Sineması Büyük Ödülü’nü kazanan ilk yerli yapım olan “Kelebekler” aynı zamanda tarihi bir başarıya da imza atmıştı. Karaçelik, İngilizce kaleme aldığı ve dünya çapındaki ödüllü oyuncularla, tamamı yurtdışında çekilen yeni filmiyle de genç sinemacılar için umut ve örnek teşkil etmeye devam ediyor.
NEW YORK’TA VİZYONA GİRDİ
Orijinal adı “Psycho Therapy: The Shallow Tale of a Writer Who Decided To Write About A Serial Killer” olan “Saykoterapi: Bir Seri Katil Hakkında Yazmaya Karar Veren Yazarın Sığ Hikâyesi”, Tolga Karaçelik’in yazıp yönettiği dördüncü, İngilizce çektiği ilk film. Dünya prömiyerini, geçtiğimiz yaz New York’ta düzenlenen 2024 Tribeca Film Festivali’nde yapan ve festivalde Seyirci Ödülü’nü kazanan “Saykoterapi”, 4 Nisan’da aynı şehirde vizyona girdi. Film, vizyon öncesinde 2 ve 3 Nisan 2025 tarihlerinde Karaçelik’in yanı sıra filmin başrol oyuncuları ABD’li yıldızlar Steve Buscemi, Britt Lower ve John Magaro’nun da katılımıyla gerçekleşen iki özel gösterimde seyircilerden tam not aldı.
11 – 22 Nisan 2025 tarihleri arasında 44. İstanbul Film Festivali’nde Altın Lale için yarışacak olan “Saykoterapi”, 18 Nisan Cuma günü ise Chantier Films dağıtımcılığında Türkiye’de vizyona girecek.
44. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ, TÜRKİYE İŞ BANKASI İKTİSADİ BAĞIMSIZLIK MÜZESİ, VISION ART PLATFORM’UN LONDRA ADIMLARI, MÜZİK SAHNELERİNDE YAPAY ZEKÂ, HARUKI MURAKAMI EDEBİYATI, SEDA TÜRKMEN ve TUĞRUL TÜLEK’İN “KUTSAL” RÖPORTAJI ve ÇOK DAHA FAZLASI, MİLLİYET SANAT’IN NİSAN 2025 SAYISINDA!
Türkiye’nin ve dünyanın kültür sanat gündemine ışık tutan Milliyet Sanat’ın Nisan 2025 sayısı, kapağına 44. İstanbul Film Festivali’ni taşıyor. Festivale dair bir dosyayla açılan yeni sayıda ayrıca Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi; müzik sahnelerinde yapay zekâ kullanımı; Haruki Murakami’nin edebiyatı üzerine inceleme ve gözlem yazıları yer alıyor. Vision Art Platform’un kurucu direktörü Nisa Savaş’ın, yeni adımların heyecanını anlattığı sayıda, dikkat çeken “Kutsal” oyununun yönetmeni Tuğrul Tülek ve başrol oyuncusu Seda Türkmen’in röportajı da okurları bekliyor. Milliyet Sanat’ın Nisan 2025 sayısı merak uyandıran özel röportajları, dikkat çekici yazıları ve güncel haberleriyle raflarda, dijital uygulamalarda ve Getir, Trendyol, dergikapinda.com ve shopier.com ile Türkiye’nin tüm şehirlerinde!
Türkiye’nin sanat hafızası Milliyet Sanat, Nisan 2025 sayısı kapak dosyasını 11-22 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek 44. İstanbul Film Festivali’ne ayırıyor. Festivalin yeni yarışmalarını ve zengin programı okurlarla buluşturan sayfalarda bu yıl Berlin’de Altın Ayı kazanan “Drømmer/Hayaller”in yönetmeni, altı filmlik bir seçkiyle festivale konuk olmaya hazırlanan Dag Johan Haugerud’un özel röportajı; festival direktörü Kerem Ayan’ın söyleşisi ve program içerisinden 15 filmlik bir kılavuz da okurları bekliyor.
REST – “YAN” ile İlk Kıvılcımını Yakıyor
Türkçe rock sahnesine yeni bir soluk getirmeye hazırlanan REST, ilk teklisi “YAN” ile müzikseverlerle buluştu. On Air Music Co. markasıyla yayımlanan şarkı, 2000’li yılların başında etkili olan Türkçe rock ruhuna bir selam niteliği taşırken, günümüzün modern sound’u ile dikkat çekiyor.
REST, post-grunge etkilerini barındıran müzikal yapısını, güncel prodüksiyon teknikleriyle birleştirerek sunuyor. Kurban ve benzeri Türkçe rock gruplarının etkilerini taşıyan grup, bu mirası kendi sound’u içinde yeniden yorumluyor. Melodik yapı, söz odaklı anlatım ve dönemsel etkileşimlerin bir araya geldiği bu ilk çalışmada, geçmişin izleriyle bugünün sesini harmanlamayı amaçlıyor.
“YAN”: İçten Gelen Bir Başkaldırı
REST’in ilk çıkış teklisi olan “YAN”, bireysel ve toplumsal düzeyde hissedilen bastırılmış öfkeyi ve adalet arayışını merkezine alıyor. Şarkı sözlerinde yer verilen temalar, derin bir içsel yangının ve görmezden gelinen yakıcı acıların dışa vurumunu taşıyor. REST, bu çalışmasıyla dinleyicisini sadece tanık olmaya değil, bu duygunun bir parçası olmaya davet ediyor.
ÇEKTİKLERİ VİDEO GÜNDEM OLMUŞTU: ADLİ TIP RAPORU ÇIKTI! DİLAN POLAT VE ENGİN POLAT UYUŞTURUCU KULLANMAMIŞ
Dilan Polat ve Engin Polat çiftinin, “uyuşturucu madde satın almak, bulundurmak veya kullanmak” suçlamasıyla haklarında başlatılan soruşturma kapsamında Adli Tıp Kurumu’na (ATK) verdiği testlerin sonucu çıktı. ATK Raporu’na göre çiftin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmadığı ortaya kondu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, sosyal medyada paylaşılan bir video içeriğiyle ilgili yapılan ihbarlar sonucunda videoda yer alan Engin Polat ve videoyu çeken Dilan Polat “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak” suçlarından ifadeye çağrılmıştı. İfadesinde suçlamaları reddeden Engin Polat, “Bu bir itibar suikastidır” demişti. Sağlık kontrollerinin ardından emniyete götürülen şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda suç unsuru bulunamamış, ardından serbest bırakılmışlardı.
ATK RAPORU ÇIKTI
Soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. Adli Tıp Kurumu, Dilan-Engin Polat çiftinin sonuçlarını açıkladı ve test sonuçlarına göre uyarıcı maddeye rastlanmadı. ATK Raporu’ndan çıkan sonucu çiftin avukatı Sevinç Horoz açıkladı. “Müvekkillerin her ikisinin de uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmamış olduğu ortaya çıkmıştır” diyen Avukat Sevinç Horoz, açıklamasının tamamında şu ifadelere yer verdi:
“Müvekkiller hakkında bir tatil sabahı kahvaltı öncesinde çekilmiş videonun basına kötü niyetli kişilerce suç teşkil eden bir davranış sergileniyormuşçasına yansıtılması sonucu haklarında başlatılan soruşturma sonucunda yapılan terslerin sonuçları her ikisinin de uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanmamış olduğunu ortaya koymuştur.
Bir kesim tarafından müvekkillerin işlemedikleri suçlar yönünden mağdur edilmeye çalışıldığı ve yargılamalar sonrasında haklarında verilen adil hukuka uygun kararların tartışmaya konu edilmek istendiği sabittir. Buna bir son verilmesi gerekmektedir.”
JCI İstanbul İleri Düzey Liderlik Akademisi, KDM AKADEMİ öncülüğünde başladı.
Kadın Dostu Markalar Platformu’nun Yetkinlik ve Gelişim Akademisi olarak 2024 yılında hayata geçirdiği KDM AKADEMİ, kurumsal eğitim faaliyetlerine bir yenisini daha ekledi. JCI İstanbul-Genç Girişimciler ve Liderler Derneği İstanbul Şubesi iş birliğiyle hayata geçirilen “JCI İstanbul İleri Düzey Liderlik Akademisi”, JCI Türkiye’nin farklı şubelerinin de katılımı ile 5 Nisan’da ilk eğitim serisini başarıyla gerçekleştirdi.
Altı ay sürecek bu özel programın ilk eğitim gününde, JCI üyeleri arasından seçilen gençler, programa yoğun ilgi ve katılım gösterdi. İlk eğitim günü Türkiye Finans ev sahipliğinde gerçekleşti. Programda, Türkiye Finans Akademi ve Kültür Müdürü Onur Ozan, “Genç Liderler için Liderlik ve Karar Alma Becerileri” başlıklı oturumuyla katılımcılara ilham verdi. Ardından, KDM AKADEMİ uzman eğitmenlerinden Cansın Duman “Ekip Yönetimi” eğitimiyle, KDM AKADEMİ Başkanı Buket Güngen ise “Duygusal Zeka Becerileri” eğitimiyle programa katkı sundular.
“KDM AKADEMİ bireylerin ve kurumların eğitimde dönüşümüne katkı sağlamayı hedefliyor”
KDM AKADEMİ olarak JCI İstanbul iş birliğiyle hayata geçirdikleri liderlik akademisinin, gençlerin potansiyeline yapılan değerli bir yatırım olduğunu dile getiren Kadın Dostu Markalar Platformu Kurucusu Nazlı Demirel, liderlik kavramına dair ise şu sözlerle programa katkı sundu; “Liderlik sadece bir pozisyon değil, aynı zamanda bir etki alanıdır. KDM AKADEMİ olarak hem bireylerin hem de kurumların bu etki alanını geliştirebilmesi için çalışıyoruz. Eğitim yoluyla dönüşümün mümkün olduğuna inanıyor; çalışan gelişimini odağına alan, toplumsal katkı sağlayan tüm markaları bu sürece ortak olmaya davet ediyoruz.”
Kadın Dostu Markalar Platformu çatısı altında faaliyet gösteren KDM AKADEMİ hakkında da bilgi veren Nazlı Demirel, bugün itibarıyla 15kişilik uzman eğitmen kadrosuyla faaliyet gösteren KDM AKADEMİ’nin, liderlikten takım yönetimine, duygusal zekâdan kriz iletişimine kadar uzanan 100’e yakın kurumsal eğitim başlığıyla hizmet sunduğunu kaydetti. Eğitimlerin kurumların ihtiyaçlarına özel olarak tasarlandığını ve çalışanların yetkinlik gelişiminde ölçülebilir katkılar sağladığını vurgulayan Demirel, “KDM AKADEMİ yalnızca bireylerin değil, kurumların da eğitimde dönüşümüne katkı sağlamayı hedefliyor. Kendi liderlik akademisini kurmak veya çalışan gelişimine yatırım yapmak isteyen kurumlar için uçtan uca eğitim çözümleri sunan akademi, kurumsal sürdürülebilirlik yolculuğunda güvenilir bir gelişim ortağı olarak öne çıkıyor” dedi.
NİL VENDITTI VE ELVIN HOXHA GANIYEV, İZBB AASSO İLE SAHNEDE
İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmed Adnan Saygun Senfoni Orkestrası (İzBB AASSO), 10 Nisan Perşembe akşamı müzikseverlere özel bir program sunmaya hazırlanıyor. Saat 20:00’de Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi Büyük Salon’da gerçekleşecek konserde, orkestrayı 2024/25 sezonu İstanbul CRR Orkestrası daimi şefi ve Royal Northern Sinfonia’nın baş konuk şefi Nil Venditti yönetecek.
Gecenin solisti, uluslararası alanda başarılarıyla tanınan keman virtüözü Elvin Hoxha Ganiyev olacak. Almanya’daki Folkwang Universität der Künste in Essen’den Konzertexamen derecesine sahip olan Ganiyev, Hochschule für Musik Theater und Medien Hannover’dan Yüksek Lisans ve İspanya Escuela Superior de Música Reina Sofia’dan lisans diplomalarıyla geniş bir repertuvara sahip.
Yeni neslin parlayan söz yazarı Gülsen Karatoprak’tan Nilüfer’e özel şarkı: ‘Sebebi Sen’ pop listelerinde zirvede
Son dönemde ünlü sanatçılara yazdığı şarkı sözleri ile ismini sıklıkla duyduğumuz Gülsen Karatoprak yazdığı yeni hikaye ile gündemde. Türk pop müziğinin efsane yorumcusu Nilüfer için yazdığı samimi hikaye gönüllere dokunuyor. Nilüfer yeni şarkısı ‘Sebebi Sen’ ile tüm dijital platformlarda yerini aldı ve eş zamanlı olarak tüm dinleme platformlarının en sıkı pop dinleme listelerine birinci sıradan girerek kapak yıldızı oldu. Sanatçının özlenen yorumu ve samimi video klibi müzikseverler tarafından tam not aldı.
‘Gülüşlerim kayboldu isterim mahvoldum geriye ver’ ile başlayan, devam eden her cümlesi ile dinleyicisini etki altına alan ‘Sebebi Sen’ günümüz şarkıları gibi iki dakika değil dört dakika olmasına rağmen şarkının ne zaman başlayıp ne zaman bittiği anlaşılmıyor; dinleyici zamanın içinde kayboluyor.
Emre Ogden’den Yeni Bağımsız Single: “Yağmurlar”
Emre Ogden, “Yağmurlar” adlı yeni single çalışmasını yayınladı. Sanatçı, bu projeyi Mota etiketiyle dinleyicilerle buluşturdu.
“Yağmurlar”, Emre Ogden’in açıklamasına göre tamamen hayal ürünü bir aşk hikâyesinden yola çıkarak oluşturuldu. Şarkı, hiç yaşanmamış bir aşkın ardından verilen içsel mücadeleyi konu alıyor. Sanatçının ifadesiyle, bazı duygular yalnızca kalpte yaşanır ve karşılık bulmadığında yalnızlıkla sonuçlanır:
“Gün gelir de gönlümüzdeki kişilerle karşımıza alıp konuşamayız; gün gelir de gönlümüzde yer verdiğimiz kişilere hiçbir zaman hayatımızda yer veremeyiz. İşte o zaman yağmur gözyaşlarımıza dost, rüzgâr ise yalnızlığımızın gölgesi olur.”
Şarkının tüm prodüksiyon süreci Emre Ogden tarafından yürütüldü. Stüdyo kayıtları, mix & mastering işlemleri ve kapak tasarımı sanatçının kendisi tarafından hazırlandı. Beat altyapısı Hanhed tarafından üretildi. Söz, beste ve düzenleme çalışmaları ise yine Emre Ogden’e ait.
Baharın Enerjisini Yakalayın: Vücudunuzu Bilimsel Yöntemlerle Arındırın
Bahar ayları, doğanın canlanmasıyla birlikte bedenimizin de yenilenme ihtiyacı hissettiği bir dönem olarak öne çıkıyor. Kış aylarında yavaşlayan metabolizma, havaların ısınmasıyla birlikte yeniden hızlanmaya başlasa da, bu süreci doğru beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleriyle desteklemek büyük önem taşıyor. Ancak, popüler detoks diyetleri ile bilimsel gerçekler arasındaki farkı bilmek gerekiyor. İstanbul Rumeli Üniversitesi (İRÜ) Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Güler Yenipınar, detoksun aslında vücudun doğal olarak gerçekleştirdiği bir süreç olduğunu belirterek, karaciğer, böbrekler ve deri gibi organların toksinleri temizleme konusunda son derece etkili çalıştığını vurguladı. Bu nedenle bilimsel açıdan kanıtlanmış detoks yaklaşımlarının, bu organların işlevlerini destekleyecek beslenme ve yaşam alışkanlıklarını içermesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye Kadın Dostu Markalar Endeksi, Türkiye’nin eşitlik haritasını çizecek
Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından hayata geçirilmesi için çalışmaları başlatılan Türkiye Kadın Dostu Markalar Endeksi, iş dünyasında cinsiyet eşitliğine dair verileri ortaya koyarak bir anlamda Türkiye’nin eşitlik haritasını çıkarmaya hazırlanıyor. 81 ilde uygulanması hedeflenen geniş çaplı bir sosyal araştırma niteliği taşıyan Türkiye Kadın Dostu Markalar Endeksi için başlayan anket süreci, iş dünyasından gelen yoğun talep nedeniyle 16 Nisan 2025 tarihine kadar uzatıldı.
Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından hayata geçirilen Türkiye Kadın Dostu Markalar Endeksi, iş dünyasında cinsiyet eşitliğini kurumsal ölçekte ve ülke genelinde ele alan ilk veri temelli değerlendirme aracı olmaya hazırlanıyor. Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri töreninde tanıtılan Türkiye Kadın Dostu Markalar Endeksi, eşitlikçi bir iş dünyası yapısının dönüşüm yolculuğunda şirketlere rehberlik edecek önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Bu yıl 5. kez gerçekleştirilen Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri töreninde, endeks kapsamında yürütülecek anket çalışmaları ile iş dünyasında cinsiyet eşitliğine dair veriler sistematik biçimde toplanmaya başlandı. Kadın Dostu Markalar Endeksi kapsamında 6 Mart’taki ödül töreninde başlayan anket süreci, iş dünyasından gelen yoğun talep nedeniyle 16 Nisan 2025 tarihine kadar uzatıldı.
81 İl, 1 Ortak Hedef: Eşitlik
Kadın Dostu Markalar Endeksi, 81 ilde uygulanması hedeflenen geniş çaplı bir sosyal araştırma niteliği taşıyor. Endeks; sektör, firma ölçeği ve bölgesel dağılımlara göre şirketleri analiz ederek, iş dünyasında cinsiyet eşitliği alanında atılan adımları görünür kılmayı amaçlıyor. Türkiye genelinden küçük ve büyük ölçekli işletmelerin tümünün katılım sağlayabildiği anket sayesinde; şirketlerin, illerine, ölçeklerine ve sektörlerine göre ülke genelindeki değerlendirmelerini görebilme fırsatı bulması planlanıyor.
Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Çankaya Üniversitesi Kadın Çalışmaları Merkezi (KADUM) ve Ankara Kent Konseyi gibi önemli paydaşların desteğiyle 2025 yılında ilk adımları atılan projenin ülke ölçeğinde yayılmasıyla birlikte 81 ilin sanayi ve ticaret odaları, ilgili meslek kuruluşları, STK oluşumları, üniversiteler ve özel sektörün değerli katkı ve paydaşlıklarına açılmış durumda. Yürütülen bu kapsamlı çalışma ile 2025 yılı sonunda Türkiye genelinde Türkiye Kadın Dostu Markalar Endeksi özel bir raporla kamuoyu ile paylaşılacak.
Kadın Dostu Markalar Endeksi’nin ilk adımları; Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Çankaya Üniversitesi Kadın Çalışmaları Merkezi (KADUM) ve Ankara Kent Konseyi gibi önemli paydaşların desteğiyle Kasım 2024’te Ankara ölçeğinde hazırlanan raporla atıldı. 2025 yılı Mart ayında ise ülke geneline yayılarak 81 ilin sanayi ve ticaret odaları, ilgili meslek kuruluşları, STK oluşumları, üniversiteler ve özel sektörün katkı ve paydaşlıklarına açılan bu kapsamlı çalışma neticesinde, yıl sonunda Türkiye genelinde Türkiye Kadın Dostu Markalar Endeksi özel bir raporla kamuoyu ile paylaşılacak.
“Endeks Şirketler İçin Birçok Fırsat Sunuyor”
Kadın Dostu Markalar Platformu Kurucusu Nazlı Demirel, Kadın Dostu Markalar Endeksi’nin şirketlere yalnızca toplumsal sorumluluk değil, aynı zamanda kurumsal sürdürülebilirlik ve itibar yönetimi açısından da güçlü bir araç sunduğunu dile getirdi. Endekse katılan markaların, iç süreçlerini objektif kriterlerle değerlendirme, gelişim alanlarını belirleme ve kadın dostu uygulamalarını görünür kılma fırsatı yakaladığını vurgulayan Demirel, “Bu sayede işletmeler, hem insan kaynağında bağlılık ve çeşitliliği artırıyor hem de kamuoyu ve iş ortakları nezdinde güçlü bir konum elde ediyorlar. Endeks, markalar için stratejik bir fark yaratma ve örnek olma yolunda önemli bir adım atma fırsatı sunuyor” dedi.
Kadın Dostu Markalar Platformu’nun bu araştırmayı 2025 yılından itibaren her yıl mart ayında gerçekleştirerek, işletmelerin bu yönde gelişimlerini hem desteklemeyi hem de sürdürülebilir bir biçimde takip edebilmeyi ve toplumsal faydaya dönüştürmeyi hedeflediğini söyleyen Nazlı Demirel, “Türkiye’nin dört bir yanındaki şirketleri; eşitlikçi iş süreçlerini ve kadın dostu uygulamalarını güçlendirmeye, veriye dayalı gelişim adımları atmaya ve sürdürülebilir kalkınma amaçlarına yönelik iş dünyasında hedeflenen eşitliği sağlamak için markalarımızla ve paydaşlarımızla ortak değer üretmeye davet ediyoruz. Bu amaçla Türkiye genelindeki şirketler, tr.surveymonkey.com/r/KNS96TX adresinde yer alan form üzerinden başvurularını iletebilirler” diye konuştu.
Artemis Halı ile Hall Şirketler Grubu’ndan Güç Birliği
Artemis Halı’dan Stratejik Hamle
Halı sektörünün öncü markalarından Artemis Halı, Hall Şirketler Grubu ile “Kurumsal ve Özel Seçili Müşteriler” anlaşması gerçekleştirerek pazarındaki gücünü artırıyor.
Bu stratejik iş birliği kapsamında, Artemis Halı’nın geniş ürün yelpazesi, Hall Şirketler Grubu’nun güçlü satış ağı ve sektördeki köklü deneyimiyle halı tüketicisine ulaştırılacak.
“Hall Şirketler Grubu ile Güçlü Bir Büyüme Stratejisi Oluşturduk”
Anlaşmayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Artemis Halı Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Batallı, şu ifadeleri kullandı: “Bu iş birliği, Artemis Halı’nın büyüme stratejisinde önemli bir dönüm noktasıdır. Hall Şirketler Grubu ile gerçekleştirdiğimiz bu anlaşma sayesinde müşteri tabanımızı genişletecek ve pazar payımızda önemli bir büyüme sağlayacağız. Hall Şirketler Grubu’nun sektördeki köklü geçmişi, geniş dağıtım ağı ve müşteri güveni, Artemis Halı’nın sürdürülebilir büyümesine büyük katkılar sunacaktır. Hall Halıcılık’ın sağladığı lojistik ve ticari destek, markamızın İstanbul’daki rekabet gücünü artırırken, müşteri deneyimini de en üst seviyeye çıkarmamıza olanak tanıyacak.”
AYRINTI, IRIS MURDOCH KÜLLİYATINA KARA KOMEDİ ROMANI OLDUKÇA ONURLU BİR YENİLGİ ile DEVAM EDİYOR!
Modern edebiyatın en güçlü kalemlerinden İngiliz filozof ve yazar Iris Murdoch’un tüm eserlerini yayımlamaya devam eden Ayrıntı Yayınları, yazarın meşhur kara komedisi Oldukça Onurlu Bir Yenilgi’yi okurlarla buluşturdu! İnsan doğasının karmaşıklığını ve ilişkilerin aslında ne kadar kırılgan olabileceğini gözler önüne seren etkileyici roman, zeki ama acımasız Julius King’in dostları arasında gizli bir oyun başlatarak onların sadakatini ve sevgisini sınamasıyla şekilleniyor. İnsan ruhunun ışıklı ve karanlık yönlerini ustalıkla irdeleyen OldukçaOnurlu Bir Yenilgi, Murdoch’un her zamanki gibi derin karakter analizleri ve keskin gözlemleriyle dikkat çekiyor.
Geçtiğimiz yüzyılın en zeki kadını olarak kabul edilen Iris Murdoch’un Oldukça Onurlu Bir Yenilgi adlı romanı, Seda Ağar’ın çevirisiyle Ayrıntı Yayınları’nın Edebiyat dizisinde yerini aldı. Yayınevi daha önce Murdoch’un, ödüllü romanları Kara Prens ve Deniz Deniz’in yanı sıra Ağ, Çan, Kesik Bir Baş, Rüya Sakinleri, Melekler Zamanı romanlarıyla İyiliğin Egemenliği, Sartre: Romantik Rasyonalist, Varoluşçular ve Mistikler, Ateş ve Güneş adlı çalışmalarını da Türkiye’deki okurlarla buluşturdu. 1970’deİrlanda Akademisi’nin, 1975’te Amerikan Beşeri Bilimler ve Sanat Akademisi’nin onursal üyeliğine seçilen; eserleri filmlere ve dizilere de uyarlanan Iris Murdoch’un The Good Apprentice, The Nice and The Good, The Unicornadlı eserleri de önümüzdeki dönemde Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanacak.
Iris Murdoch meşhur kara komedisi Oldukça Onurlu Bir Yenilgi’de her türlü insan ilişkisinin ne denli pamuk ipliğine bağlı olduğunu, çok sağlam ve uyumlu addedilen ilişkilerin bile akıllıca bir manipülasyonla yerle bir edilebileceğini gözler önüne seriyor. Romanın merkezinde yer alan Julius King, alaycı bir entelektüel ve başarılı bir bilim insanıdır. Şeytani bir karakteri vardır. Yakın çevresindeki bir grup insanın birbirlerine ne derece sadık olduklarını göstermek adına kendi tabiriyle bir “kukla oyunu”na girişir. Yaptığı zekice hamlelerle karakterlerin tam da onlardan beklediği gibi davrandıklarını görür. Öngörülemeyen birtakım aksiliklerin ortaya çıkmasıyla finalde trajedi kaçınılmaz olur. Ancak trajedinin asıl sebebi söylemdeki ahlakın eylemdeki ahlakla örtüşmemesidir.
Önde gelen ölçümleme ve analitik şirketi Adjust, Mobil oyun içgörüleri raporu 2025‘i yayınladı. Bu rapor, 2023’ün zorlu bir şekilde geçmesinin ardından oyun endüstrisinin ne kadar güçlü olduğunu ortaya koyuyor. 2024’te küresel mobil oyun uygulaması kurulumları yıllık bazda %4 artarken, oturumlar %0,6 ile hafif de olsa düşüş gördü. Bu rakamlar, 2025’i kazanılan ivmeyi koruyarak kullanıcı tutma oranlarını ve bağlılığını güçlendirmek için bir fırsat yılı haline getiriyor.
Adjust’ın Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) Satış Direktörü Başak Zerman “ Global mobil oyun endüstrisi, kritik bir dönüm noktasına ulaşmış durumda. Zorlu 2023’ün ardından, piyasa 2024’te stratejik yatırımlar, teknolojik ilerlemeler ve yeni büyüme alanları sayesinde direncini kanıtladı ve büyümeye devam ediyor” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor; “2025’te oyun uygulama gelirinin 126,1 milyar dolara ulaşması ve 2027’ye kadar 1,9 milyar oyuncu sayısına ulaşılması bekleniyor, bu da yenilik ve büyüme için büyük bir fırsat anlamına geliyor. 2024’te mobil oyun, toplam oyun gelirinin %49’unu oluşturdu ve bu, konsolun (%28) ve PC’nin (%23) önünde yer aldı, mobil oyunların geniş kitlelere hitap ettiğini ve dirençli tüketici talebini doğruladı. Oyun, aynı zamanda App Store ve Google Play’deki en büyük kategori olmaya devam etti. LATAM ve MENA gibi bölgeler öncelikli olarak mobil alanı daha da benimserken, kısa vadeli kullanıcı kazanımları yerine onlarla uzun vadeli ilişkiler kurmaya odaklanan oyun geliştiricileri ve pazarlamacılar, bu oyunun kazananları olacaklar.”
CultureCIVIC GOETHE-INSTITUT İSTANBUL YÜRÜTÜCÜLÜĞÜNDE, YENİ AÇIK ÇAĞRILARLA DEVAMEDİYOR: YEREL PROJELER HİBE PROGRAMI İÇİN BAŞVURULAR 10 NİSAN’DA BAŞLIYOR!
Bir Avrupa Birliği projesi olan CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı, Goethe-Institut Istanbul yürütücülüğünde, Türkiye’de kültür ve sanat alanında faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşlarını, sanatçıları, inisiyatifleri ve aktivistleri desteklemeye devam ediyor! 2021’de başlayan ve geçtiğimiz 4 yıl içerisinde 200 projeye destek veren program, ikinci 4 yıllık döneminde ilk açık çağrısını Yerel Projeler Hibe Programı için yapıyor. Yerel topluluklar ve izleyiciler üzerinde etkili olan girişimlere ve bireylere ulaşma amacıyla tasarlanan Yerel Projeler Hibe Programı, kültür-sanat alanında çalışan STK’lara, kültür üreticilerine ve aktivistlere fon sağlıyor. Programa başvurular, 10 Nisan Perşembe gününden itibaren Goethe-Institut’un Hibe Başvuru Portalı üzerinden yapılabilecek.
Türkiye’de kültür-sanat alanındaki sivil toplum çalışmalarını güçlendirmeyi amaçlayan Avrupa Birliği projesi CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı’nın yürütücülüğünü Goethe-Institut Istanbul üstleniyor. Program, kültürel diyalog ve toplumsal katılımı, ifade özgürlüğünü, demokratik süreçleri ve ayrımcılığa karşı çoğulculuğu teşvik eden projelere ve bireylere destek sağlıyor. Öncelikli hedefi ana kültürel merkezlerin ötesine uzanarak Türkiye’nin kültürel altyapısını yerel düzeyde ve tabana yayılan bir yaklaşımla güçlendirmek olan programdan, kültür-sanat alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, inisiyatifler, sanatçılar, kâr amacı gütmeden proje üretmek isteyen tüm kişi, kurum ve girişimler yararlanabiliyor.
İtalyan Inglesina Aptica Glam ile Tek Elle Aç & Kapa, Bebeğinle Zaman da, Konfor da Sizin Olsun
Bebekler kadar ebeveynleri de düşünen İmir Global, tek el tek hamle ile açılıp kapanabilen çift yönlü bebek arabası Inglesina Aptica Glam’i Türk tüketicilerle buluşturuyor. Dönüştürülebilir oturma ünitesi ile bebeklerimize dört mevsim kullanım imkanı sunan Inglesina Aptica Glam, “Kışın tak, yazın çıkar” ekipman mottosu ile bebeğinizle her günün tadını çıkarmanıza yardımcı oluyor.
Her bebeğin konforlu seyahat etmeye hakkı var. Bunu sağlamak da anne-babaların görevi… Yılın her mevsiminde bebeklerinize üst düzey konfor sunacak şekilde tasarlanan Inglesina Aptica Glam bebek arabası, İmir Global ile şimdi Türkiye’de…
Şehir hayatının zorlukları düşünülerek tasarlanan Inglesina Aptica Glam bebek arabası, üst düzey pratiklik ve maksimum konforu bir arada buluşturuyor. Böylece gündelik yaşamda sıklıkla karşımıza çıkan küçük bagajlar ve dar asansörler gibi alanlarda da rahatlıkla kullanılabiliyor.
Inglesina tarafından patentli özel sistem sayesinde sadece 7,2 kg ağırlığındaki Aptica şasisi, oturma ünitesi her iki yönde takılıyken dahi tek el ile açılıp kapanabiliyor. Katlandığında şasi kendi başına durma özelliğine sahip olduğundan, kumaş parçalarının ve tutma kolunun yere değmesi de önleniyor.
Inglesina Aptica Glam bebek arabasının şasisi, her türlü zeminde konforlu bir sürüş sağlayarak kullanım kolaylığı sunuyor. Maksimum konfor ve yol tutuş performansı ise şehirden kırlara dek tüm yollarda mükemmel bir sürüş deneyimi vadediyor.
HAFİZE ÇINAR GÜNER’İN EĞLENCELİ KİTABI PARK CANAVARI, YENİ RESİMLERİ ve YENİ FORMATIYLA DİNOZOR ÇOCUK’TA!
Hafize Çınar Güner’in çocuklara hem eğlenceli hem de öğretici bir hikâye sunan kitabı Park Canavarı, Sevtap Sarıca imzalı yeni resimleri ve yeni formatıyla Dinozor Çocuk’tan* çıktı! Parkta geçen macera dolu bu öykünün renkli karakterleri, ilk kez karşılaştıkları ve “park canavarı” olduğunu düşündükleri temizlik aracından kurtulmanın yollarını arar ancak sonunda ne kadar yanıldıklarını anlarlar. Dostluk, cesaret ve hayal gücünün önemini vurgulayan Park Canavarı, bilgisizliğin korkuyu nasıl beslediğini anlatıyor. Kitabın sonunda öyküyle bağlantılı etkinlik sayfalarının yer aldığı bir karekod da olurları bekliyor.
Eyvah! Parka bir canavar dadanmış!
Günün olağan saatleri yaşanırken parkın müdavimleri Kuzi, Sarman, Mini, Tini, Kara ve Foni’nin de kendine göre işleri vardır: Kimi şekerleme yapacak, kimi ceviz kıracak, kimi de bir arkadaşını ziyaret edecek… Ama Martin’in telaşla parka gelmesiyle tüm işler yarım kalır.Martı Martin’in herkese korkunç bir haberi vardır. Parklara dadanmış bir canavar söylentisi herkesin keyfini kaçırır. Hemen önlem almaya karar verirler. Ama nasıl?
Karga Kuzi, Sarman Kedi, Köpek Kara, SerçeTini, Fare Foni, Martı Martin ve Böcek Mini elbirliğiyle park canavarından kurtulmayı başarırken korkular üzerine de kafa yoruyor. Bazen en korkulan şeyler bilmediklerimiz değil midir?