Kültür-sanat, eğitim, magazin-yaşam haberleri (17.11.2023)

Enlerin ve Gençlerin Aynı Sahnede Ödül Aldığı Yarışmanın Sonuçları Açıklandı

 Geleceğimin Sorumluluğu “Yaşam Sanatı” Yarışması Sonuçları Açıklandı

Gençler İçin İyilik Derneği tarafından düzenlenen Geleceğimin Sorumluluğu; “Yaşama Sanatı” yarışmasına 81 ilden öğrenciler katıldı ve yarışmanın sonuçları açıklandı.

Gençler İçin İyilik Derneği Başkanı, öğretim görevlisi, yazar ve eğitimci Ayşen Laçinel önderliğinde umut verici, gençleri motive edici ve üreten gençleri destekleyici çalışmalarına devam ediyor.

Amaçları balık vermek değil, balık tutmayı öğretmek olan dernek, Ağaoğlu Şirketler Grubu ana sponsorluğunda bu sene ikinci kez, Ocak 2022’de “Geleceğimin Sorumluluğu; Yaşama Sanatı” adı altında yarışmayı tüm Türkiye’deki üniversite öğrencilerinin katılımı için başlattı. Dernek, bu sene geçtiğimiz sene aldıkları başvurunun nerede ise 3 katı kadar başvuru aldı.  Her biri farklı disiplinden gelen birbirinden değerli jüri üyeleri, 552 proje içinden ilk 20 projeyi finalist olarak seçtiler.

Ödül töreni, 15 Kasım 2023 Çarşamba günü, Marmara Üniversitesi Kariye Merkezi ev sahipliğinde, Marmara Üniversitesi İbrahim Üzümcü Konferans Salonu’nda gerçekleşti.

Gençler İçin İyilik Derneği Başkanı Ayşen Laçinel, açılış konuşmasında, pandemide umut olmak ve gençlerin yolunu açmak amacı ile kurdukları Gençler İçin İyilik Derneği’nde eğitimler, çalıştaylar ve yarışmalar ile gençleri, hayata donanımlı olarak hazırlamayı amaçladıklarını belirtti. Ayrıca, “gençler kendilerine ilham veren örnek aldıkları isimleri de seçerek “Yılın En Başarılı” olan alanının liderlerine de ödül vermek istedi” diyerek amaçlarını ve organizasyonu açıkladı ve “deniz yıldızı hikâyesindeki gibi ulaşılan her genç için fark ediyor, fark yaratıyoruz” diyerek derneği destekleyenlere teşekkür etti.

Bahçeşehir Üniversitesi öğrencisi Elif Selin Türk, “Yaşama Sanatı Animasyon Filmi” ile yarışmanın birincisi oldu. Ayrıca, “Kitap Ağı Oluşturulması ve Okuma Alışkanlığının Tevşik Edilmesi” projesi ile Marmara Üniversitesi öğrencisi Nurcan Yıldız “Yılın En Dikkat Çeken Projesi” ödülünü aldı. İnönü Üniversitesi öğrencisi Eslem Kısacık ise “Yılın En Duygulara Dokunan Çalışması” ödülüne layık görüldü.

GENÇLERİN SEÇİMLERİYLE “YILIN ENLERİ ÖDÜL TÖRENİ”

Gençler İçin İyilik Derneği, gençlerin sadece projelerini değil, seçimlerini de bilmek istedi ve bunun üzerine “Yılın En’leri” oluşturdular. Üniversite gençleri ve dernek toplamda 13 kişiyi çeşitli alanlarda “Yılın Eni” olarak belirledi.

ENLERDEN TAVSİYELER

Yılın Senarist ve Komedyeni seçilen Hasan Can Kaya, salonu dolduran yüzlerce hayranının merak ettiği soruları yanıtladı. Kendisinin sayısalcı olduğunu söyleyip, salondaki sayısalcılara başarılar diledi. Çıktıkları yolda değişime açık olmalarını ve değişimin başarısızlık değil aksine başarıya giden yolda önemli bir nokta olduğunu söyledi.

En İyi İşletmeci ödülüne layık görülen Bedri Usta; “Gençlerin her zaman yanındayım. Bu bağlamda kendi gençliğimin ne kadar zor geçtiğini düşünürsek, benim gibi rol model kişilerin gençlerden ellerini eksik etmemeleri gerektiğini vurguladı.

Ünlü oyuncu Tamer Levent, gençlere “sanatı hayatınızdan çıkarmayın ve sanattan beslenin” dedi. Ve gençlerden “Yaşamın sanat haline gelebilmesi için; ne yapmalıyız, nasıl yapmalıyız, nasıl düşünmeliyiz, nasıl eğitim almalıyız, nasıl hedefler koymalıyız?” sorularına cevap bulmalarını; bu cevapların onların yaşam yolculuklarında ışık olacağını” belirtti.

Yılın Yeni Medya Sanatçısı ödülünü Refik Anadol yerine kuzeni “Selen Küçükgül” alırken, kendisinin uluslararası bir proje nedeni ile aramızda olamadığını ancak  gençlere başarısının sırrı olarak “Sürekli hayal kurmak ve hep farklı bir şeyler yapmaya çalışmak, sınırları zorlamak, olmaz diyenlere kulaklarını kapamak, anlamlı işler peşinde koşmak ve sadece kendisi ile yarışmak.” olduğunu iletti.

Yılın Enleri tam liste:

–          Yılın Senarist ve Komedyeni – Hasan Can Kaya

–          Yılın Habercisi – Mücahit Topçu

–          Yılın Kameramanı – Hilmi Yaşa

–          Yılın İşletmecisi – Bedri Usta

–          Yılın Yaratıcı Şefi – Batuhan Öner

–          Yılın Medya Sanatçısı – Refik Anadol

–          Yılın İş İnsanı – Nalan Kurt

–          Yılın Sosyal Sorumluluk Proje Lideri – Birten Bilecik

–          Yılın Devlet Tiyatrosu Sanatçısı – Orkun Gülşen

–          Yılın Gıda Mühendisi – Elif Aşlamacı Attepe

–          Yılın Yenilikçi Girişimci İş İnsanı – Neslim Güngen

–          Yılın Sektörel Eğitim Koçu – Sevil Önal

–          Jüri Özel Ödülü – Dilek Türker

Geleceğimizin emaneti gençlerin seçimlerinden oluşan yıldızlar geçitini, törenin sunucuları Hakan Türkşe  ve Nur Türkşen eğlenceli sunumları ile  tek tek sahneye davet etti.

GENÇLER VE YETENEK KEŞFİ PANELİ

Bu yıl dernek başkanı Ayşen Laçinel moderatörlüğünde “Gençler ve Yetenek Keşfi” paneli gerçekleşti. Panelde işletmeci Bedri Usta, şef Bedri Usta, haberci Mücahit Topçu, kameraman Hilmi Yaşa mesleki deneyimlerini aktarırken gençlere ilham verici konuşmalar gerçekleştirdiler.

GENÇ GİRİŞİMCİLERE DE BU SENE YER VERİLDİ

Geleceğimin Sorumluluğu “Yaşam Sanatı” yarışmasına bu sene üniversite öğrencileri dışında mezun genç girişimciler de başvurdu. Yoğun başvuru üzerine, bu yıl yarışma jürisi bu projeleri de değerlendirdi. Buna göre; Gaziantep Üniversitesi mezunu Semih Poyraz “Yapay Zeka ve görüntü işleme teknolojisi kullanarak granit taşı ve doğal taş kesim fabrikalarında verimlilik arttırıcı bir sistem oluşturmak” adlı projesiyle, Harran Üniversitesi mezunu Maksut İnce “Lojistik, tarım ve afet özelinde yapılan drone yazılımları” projesiyle,  Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi mezunu Coşkun Solanlar “Nanobilim ve Nanoteknoloji Mühendisliği “Akustik Enerji Hasadı” projesiyle “Yılın Gelecek Vadeden Genç Girişimcisi” başarı ödülüne layık görüldüler.

Heybeliada Ruhban Okulu’nun hikayesi film oldu
Belgesel fotoğrafçı ve sinema yönetmeni Alberto Modiano imzası taşıyan “Heybeliada Ruhban Okulu” kitabının ilham verdiği “Ümit Tepesi: Heybeliada Ruhban Okulu ve Mezunları” belgeseli, Adalar Vakfı ve Özel Zoğrafyon Rum Lisesi işbirliğiyle düzenlenen etkinlik kapsamında, 18 Kasım 2023 saat 18:00’de izleyicileriyle buluşuyor.
Belgesel fotoğrafçısı, sinema yönetmeni ve yazar Alberto Modiano’nun çektiği fotoğraflardan oluşan ve 2023 yılı yaz aylarında Adalar Vakfı bünyesindeki Adalı Yayınları tarafından yayınlanan Heybeliada Ruhban Okulu kitabı, 26-27 Ağustos’ta Büyükada’da gerçekleşen “Adalı Yazarlar, Adaları Yazanlar” edebiyat etkinliğinde ilk kez okurlarıyla buluştu. Modiano’yu bu eser için teşvik eden, Laki Vingas’ın önsözünü kaleme aldığı kitap, Heybeliada Ruhban Okulu mezunu, felsefe profesörü Konstantin Delikostas’ın yazısının yanı sıra Salih İnci’nin de okuldaki eğitim üzerine yazısını içeriyor.
Bir süre Ruhban Okulu’nda kalarak, büyük emeklerle kitap üzerinde çalışan Modiano, 1983 yılından bu yana fotoğrafla ilgileniyor. Yirmi küsur yıllık fotoğraf tarihi geçmişinden sonra belgesel fotoğrafa yönelen sanatçı, 2018 yılında belgesel sinemacı olarak mezun oldu.
Heybeliada Ruhban Okulu’nu konu eden film ise “Ümit Tepesi” başlığını taşıyor. 2016 yılında belgesel fotoğraflarla başlayan öyküye daha sonra film yapma düşüncesiyle devam eden Modiano, filmin oluşum sürecinde Türkiye’den 14 kişiyle görüşürken, Atina’da bulunan HRO mezunlar derneğinin buluşmasında da 13 kişiyle daha görüşme yaparak filmi tamamladı.
Adalar Vakfı ve Özel Zoğrafyon Rum Lisesi işbirliğiyle düzenlenen kitap tanıtımı ve film galası, 18 Kasım 2023 Cumartesi günü saat 18:00’de Heybeliada Ruhban Okulu’nun da mimarı Periklis D.Fotiadis’in İstanbul’a kazandırdığı bir diğer okul olan Beyoğlu Özel Rum Zoğrafyon Lisesi’nde gerçekleşecek.

BAKÜ FATMA TURGUT’U, O BAKÜ’YÜ ÇOK SEVDİ: “BU ŞEHRE YERLEŞMEYİ DÜŞÜNEBİLİRİM”

Kendine has şarkılarıyla büyük bir hayran kitlesi edinen Fatma Turgut, konserlerde sevenleriyle buluşmaya devam ediyor. Turgut, önceki akşam Azerbaycan, Bakü’de kapalı bir gişe konser verdi. Bu şehri çok sevdiğini ve yerleşmeyi düşünebileceğini söyledi.

Hit şarkısı ‘İkimizden Biri’nin akustik versiyonuyla dijital platformlarda büyük ilgi gören Fatma Turgut sevenleriyle konserlerde buluşmaya devam ediyor. Şöhreti Türkiye sınırlarını aşan Fatma Turgut önceki akşam Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki Elektra Events Hall’de sahne aldı. Biletleri günler öncesinden tükenen konseri 2500 kişi izledi.

Şarkılarıyla ve bitmek tükenmeyen enerjisiyle hayranlarına unutulmaz bir gece yaşatan Fatma Turgut Bakü seyircisine çok teşekkür etti. Dördüncü kez geldiği Bakü’ye âşık olduğunu söyleyen Turgut “Bu şehir beni o kadar çekiyor ki yerleşmeyi bile düşünebilirim. Bakü beni çok iyi anlıyor” dedi. Seyirci bunun üzerine Fatma Turgut’u dakikalarca alkışladı.

Fatma Turgut önümüzdeki günlerde konser maratonuna hız kesmeden devam edecek.

Beş asırdan İstanbul manzaraları Meşher’in yeni sergi kataloğunda

Meşher’in yeni sergisi Göz Alabildiğine İstanbul’un kataloğu yayımlandı. Beş asırdan kesitlerle İstanbul’un siluetine bir uçtan bir uca bakmaya davet eden serginin kataloğu, çeşitli alanlardan uzmanların katkılarıyla kapsamlı bir içerik sunuyor. Katalog, başta sanat, tarih, mimari ve fotoğraf gibi farklı alanların meraklıları için başvuru kaynağı niteliği taşıyor.

İstanbul’un önde gelen disiplinlerarası sergi mekânı Meşher’in yeni sergisi Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar 20 Eylül’de ziyarete açıldı. Küratörlüğünü Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı’nın, proje danışmanlığını Bahattin Öztuncay’ın üstlendiği serginin kataloğu da Türkçe ve İngilizce olarak yayımlandı.

Ömer M. Koç’un sunuşuyla başlayan katalogda Sven Becker, Briony Llewellyn, Bahattin Öztuncay ve Claude Piening tarafından kaleme alınan katalog metinleri yer alıyor. Konularında uzman isimlerin katalogdaki yapıtlara ilişkin paylaştığı bilgiler, İstanbul’a geniş bir kadrajdan bakış sunuyor; böylece şehrin tasvirlerindeki çeşitliliğe dikkat çekiliyor.

Küratörler Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin, bir giriş yazısıyla sergiyi detaylı şekilde anlatıyor. Çağlar boyunca gidilmek, görülmek istenen bir cazibe merkezi olan İstanbul’un Boğaz’ı, Haliç’i, tepeleri, sarayları, kuleleri, dik yokuşlarıyla her köşesinde keşfedilecek bir mekân, farklı bir suret sakladığını vurgulayan Satıcı ve Çetin, sergiyi kurgularken bu çok katmanlı şehri anlama çabasına katkı sunmak için eserlerin birbirleriyle kurdukları ilişkileri ön plana çıkaran bir yaklaşım izlediklerini aktarıyor:

“Katalog okuyucularının da sayfalarda gezinirken dönemsel veya teknik farkları ayrıştıran bir tasnif olmaksızın, sahneye aldığımız bu eklektik şehrin tarihinin beş asrından kesitleri seyredeceğini umuyoruz.”

“Biz ki İstanbul şehriyiz, güzelizdir”

Katalogda ayrıca Prof. Dr. Zeynep Çelik’in “Biz ki İstanbul şehriyiz, güzelizdir” başlıklı makalesi bulunuyor. İstanbul görünümü etrafında biri görsel, diğeri yazınsal iki sanat biçimini bir araya getiren Çelik, sergideki resimler ve panoramik fotoğraflar ile Nâzım Hikmet, Ahmet Hamdi Tanpınar, Tevfik Fikret, Yahya Kemal Beyatlı, Orhan Veli Kanık, Halide Edib Adıvar, Suat Derviş, Şükûfe Nihal gibi isimlerin İstanbul betimlemelerini buluşturuyor.

Görülenin ötesine geçmek

Serginin, Avrupalı sanatçıların gözünden İstanbul’un benzersiz topografisiyle ilgili kapsayıcı bir vizyon sunduğunu ifade eden Çelik, makalesinde “Şehrin güzelliğine ve temsil fırsatlarına kapılan bu çizer ve ressamlar, İstanbul’a ve çevresine çeşitli açılardan bakarak sayısız resim yapmıştır. Miss Julia Pardoe’nun ilk kez 1838’de yayımlanan ünlü kitabı Boğaziçi’nin Güzellikleri’nin adına nazire yaparsak, ‘Konstantinopolis’in güzelliklerini’ gören, anlayan ve hissedenler elbette sadece Avrupalılar değildir. Osmanlı görsel kültürünün gelenekleri Avrupa tarzı tasvirlere uymasa bile, Osmanlı/Türk edebiyatı, İstanbul’u okumanın paralel ve alternatif yollarını sunan unutulmaz betimlemelerle dolu bir hazine üretmiştir. Kaçınılmaz olarak, sergi görsel olanı sunmaktadır. Ancak duvarlarda özel olarak seçilmiş edebiyat alıntıları da vardır; bunlar görüntüleri yansıtmakta, işlemekte, dengelemekte ve karmaşıklaştırmakta, ziyaretçileri gördüklerini düzyazı ve şiirle zenginleştirmeye davet etmektedir.” diyor.

Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar isimli sergi kataloğu Meşher’den temin edilebilir.

26 Mayıs 2024’e kadar ziyaret edilebilecek

Ömer Koç Koleksiyonu’ndaki çeşitli nadide eserlerden oluşan Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar sergisi, İstanbul’un Osmanlı payitahtı olduğu, 15. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk çeyreğine uzanan bir zaman dilimini kapsıyor. Şehrin zengin bir görsel kaydı niteliğindeki sergide geniş açılı İstanbul manzaralarını gösteren tablolardan gravürlere, nadir kitaplardan albümlere, panoramik fotoğraflardan Yadigâr-ı İstanbul objelerine 100’ün üzerinde eser yer alıyor. Göz Alabildiğine İstanbul sergisi, 26 Mayıs 2024’e kadar görülebilecek.

Leylifer dizisi MipCancun’da

Türkiye – Kolombiya ilk ortak yapımı olan ‘Leylifer’ dizisi Uluslararası medya festivali olan MİPCANCUN`da yerini aldı. Âlim Yapım imzalı Leylifer dizisi Avrupa prömiyerini geçtiğimiz Ekim ayında MIPCOM’da gerçekleştirmişti.

Yapımcılığını Âlim Yapım’ın üstlendiği , deneyimli dağıtım şirketi olan İntermedya ile Caracol Television arasında imzalanan ortak prodüksiyon anlaşmasının ilk içeriği olan Leylifer dizisi özel gösterimini dün MipCancun’da gerçekleştirdi.

Âlim Yapım’ın yeni CEO’su Barış Kışlak, konuyla ilgili şunları söyledi;

“Birçok insana dokunabilme ve farklı kültürler ile yakınlaşmayı hedef gören bir yapım şirketi olduğumuz için Leylifer dizi modelinde başarılı olduğumuza inanıyorum. Leyliferin başarısı bize yeni uluslararası iş ortaklıkları kurmamıza vesile oldu. Kültürler arası güzel bir köprü olan bu yakınlaşmanın devamında, Türk dizi endüstrisine ekonomik ve turizm anlamında katkıda bulunmaya devam etmiş olacağız.”

Bir Türk’le evli olan Kolombiya’lı bir kadının, İstanbul’da yaşadığı trajediyi anlatan dizinin yönetmen koltuğunda Metin Balekoğlu ve Dilek Korkmaz oturuyor.

Sahne, Akdeniz Ülkelerinden 11 Kadın Araştırmacının Oldu!

MEDNIGHT Akdeniz Bilim Ekibi,İstanbul’daki Galada Bir Araya Geldi

Horizon Europe programının Marie Sklodowska-Curie aksiyonunun bir parçası olarak Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen MEDNIGHT projesi kapsamında, tamamı kadınlardan oluşan Akdeniz Bilim Ekibi, Avrupa Kadın Rektörler Derneği (EWORA) ve Kadir Has Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen gala ile onurlandırıldı. Bilim Akademisi Başkanı Prof. Dr. Canan Atılgan’ın onur konuğu olarak bir konuşma yaptığı ve sanatçılar Yelda Özgen (viyolonsel) ile Neva Özgen’in (kemençe) kısa bir müzik dinletisi sunduğu galada, Akdeniz Bilim Ekibi’nin üyeleri de çalışmaları ile ilgili birer sunum gerçekleştirdiler.

Gala, 35 aday arasından bu sene ilk defa çeşitli Akdeniz ülkelerinden 11 kadın araştırmacının seçilmesiyle bilimde kadın-erkek eşitliğinin görünürlüğüne destek olmayı amaçlıyordu. Seçilen isimler Akdeniz havzasının on ülkesini temsil ediyor ve bu temsil, 2023 Akdeniz Bilim Ekibini ortak bağlantı noktası olarak bilimle bir Akdeniz kimliği yaratmaya yönelik bir adım haline getiriyor.

Akdeniz Bilim Ekibi 2023, deneyimleri ile bilimdeki kadınların değerini gösteren üst düzey 11 kadın bilim insanından oluşuyor:

Cristina Romera Castillo (İspanya),

Seda Keskin (Türkiye),

Serim İlday (Türkiye),

Despo Fatta-Kassinos (Kıbrıs),

Rajaa Cherkaoui-El Moursli (Fas),

Sonia Hammami (Tunus),

Helena Canhão (Portekiz),

Safaa Kumari (Suriye),

Najat A. Saliba (Lübnan),

Luisa de Cola (İtalya),

Sarah Abdelkader (Mısır).

GERÇEK BİR HAYAT HİKÂYESİNE DAYANAN SIRADAN İNSANLAR MÜZESİ, YİTİRDİĞİMİZ SEVDİKLERİMİZDEN GERİYE KALANLAR, ANILAR ve KAYIPLAR ÜZERİNE DOKUNAKLI BİR ROMAN…

Düşbaz Kitaplar, romanları otuzdan fazla dile çevrilen Mike Gayle’in gerçek bir hayat hikâyesine dayanan dokunaklı romanı Sıradan İnsanlar Müzesi’ni edebiyatseverlerle buluşturdu! Okurların kolayca empati kurabildiği, gerçekçi karakterler ve büyüleyici hikâyeler yaratmadaki yeteneğini bir kez daha ortaya koyan Mike Gayle, bu defa annesinin ani ölümünün ardından onun evi ve eşyalarıyla baş başa kalan Jess’in yürek burkan hikâyesini anlatıyor. Yitirdiğiniz sevdiklerinizin geride kalan eşyalarını saklayacak yeriniz yoksa ve onlardan kurtulmanız tek çareyse bu kitap tam size göre…

 Ayrıntı Yayınları’nın edebiyatta yeni yollar keşfetme heyecanı ve arzusuyla yola çıkan markası Düşbaz Kitaplar’ın yayımladığı Mike Gayle imzalı Sıradan İnsanlar Müzesi, terk edilmiş bir hatıra kutusundan ilham alan, anılar ve kayıplar, geride bıraktıklarımız ve kendimiz için yarattığımız gelecek hakkındaki dokunaklı bir roman…

Hâlâ annesinin ani ölümünün etkisinde olan Jess, şimdiye kadar yaptığı en zor şeyi yapmak üzeredir: Satılabilmesi için çocukluğunun evini boşaltmak. Jess bir ömrü barındıran hatıraları gözden geçirirken bir türlü ayrılamayacağı bir şeyle karşılaştığında her şey durur: Eski bir ansiklopedi seti. Tamamen geri dönüşüme hazır, yıpranmış sayfalar. Jess’e göre ise sevgiyi ve annesinin her zaman sahip olmasını istediği geleceği temsil eden kâğıtlar.

 Jess kitaplara yeni bir yuva bulmaya çalıştığı esnada mektuplarla, fotoğraflarla ve eski eşyalarla dolu, depo olarak kullanılan ve Sıradan İnsanlar Müzesi olarak bilinen bir mekân keşfeder. Kendisini bir anda deponun gizemli sahibiyle birlikte müzenin resmi olmayan sorumlusu olarak bulur.

 Bakımını üstlendikleri ve korumaları altındaki objelerin geçmişini araştırırken yalnızca nesillere ve kıtalara yayılan yürek burkan hikâyeleri çözmekle kalmaz, eve ve kendilerine dair uzun süredir gömülü sırları da gün yüzüne çıkarırlar.

 Yasemin Büte’nin dilimize çevirdiği Sıradan İnsanlar Müzesi, raflarda ve internet satış sitelerinde!

KÜN, Samsun Turizm Master Planı’nı Hazırlayacak

Kapadokya Üniversitesi (KÜN) ve Samsun Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde, Samsun turizminin gelişmesi ve Samsun’un turizmde izleyeceği yol haritasının belirlenmesi için ‘Turizm Master Planı Arama Konferansı’ yapıldı.

Samsun Büyükşehir Belediyesi Çok Amaçlı Salon’da yapılan konferansa, Samsun Valisi Orhan Tavlı, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, KÜN Mütevelli Heyet Koordinatörü Funda F. Aktan, KÜN Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, KÜN Sosyal ve Stratejik Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Halil Burak Sakal, Samsun’un il ve ilçelerinden kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve sektör temsilcileri katıldı.

Samsun Valisi Orhan Tavlı: “Samsun’u Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak istiyoruz”

Samsun’un tarihi ve coğrafyasıyla Türkiye’nin önemli turizm destinasyonlarından biri olduğunu söyleyen Tavlı, “Samsun, Karadeniz’in parlayan yıldızı olarak dikkat çekiyor. Eşsiz mirası dünya kütür ve turizmine katkı sunuyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şehri olmasıyla da ayrı bir önemi haiz Samsun, cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı bir şehir. Tarihiyle birçok medeniye ev sahipliği yapmasının yanı sıra ülkemizin en önemli sulak alanlarından biri olan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nde, doğa tutkunlarını, fotoğrafçıları ağırlıyor. Bütün bu güzellikleriyle ilimizi hem Türkiye’ye hem dünyaya tanıtmak istiyoruz” dedi.

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir: “Samsun’un yerli ve yabancı turist sayısı artıyor”

Samsun’u ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısında ciddi bir artışın olduğunu ifade eden Demir, Bu artışı korumak için turizmde belirlenen hedeflere Samsun Turizm Master Planı’yla ulaşmak istediklerini söyledi. Demir, “Turizm birçok sektörün bir araya gelerek yaptıkları çalışmaların sonucu olarak ortaya çıkıyor. Kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve kişilerin taş üstüne taş koyarak yaptığı bir pozitif iyileşme, turizm sektörünü de direkt etkileyecek bir öneme sahip. Önümüzde bilimsel bir şekilde sizlerin katkılarıyla yol haritası oluşturulacak. Samsun turizm Türkiye’nin en önemli turizm potansiyeline sahip kentlerinden birisi. Önemli olan bu potansiyeli çok iyi bir şekilde değerlendirip bununla ilgili yapılması gerekenleri çok iyi bir stratejik sistem ve planla beraber gerçekleştirmek. Şehre ait olan her türlü imkân ve kabiliyet sahibinin üzerine düşeni yerine getirmesi durumunda maksimum fayda sağlanacağı kesin. Ulaşım altyapısı, konaklama, gastronomi gibi alanlarda çok önemli bir seviyedeyiz. Bu çalışma kentimiz için bu alanda atılmış çok önemli bir adım olacak” diyerek sözlerini sonlandırdı.

KÜN Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar: “Samsun bölge turizminin yükselen değeri olacak”

Turizm Master Planı Arama Konferansı’nda konuşan Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, Karadeniz bölgesinin Türkiye ve dünya turizmi açısından önemini anlattı. Karasar, “Karadeniz turizm alanında olması gereken noktada değil. Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin turizm merkezlerine baktığımızda bütün ülkelerin çok ciddi turizm merkezleri var ve ülkelerin döviz kaynaklarının önemli girdileri bu şehirlerden sağlanıyor” dedi.

Samsun’un turizm master planının hazırlanması amacıyla düzenlenen konferansta, Samsun turizminin geliştirilmesi, pazarlama, markalaşma, yabancı ve yerli turistlerin ildeki konaklama sürelerini artırma, turizm rotaları oluşturma, hizmet kalitesini yükseltme gibi konular tartışıldı. Konferans kapsamında sürdürülebilir, bölgeyle uyum içerisinde, rekabet kabiliyeti yüksek, turizm sektörünün sorunlarını çözmeyi amaçlayan ve Samsun’a değer katacak, gelir odaklı yeni master plan görüşüldü.

Malatya, ya  “ KARAGÖZ ÇOCUK ŞENLİĞİNDE ” adlı çocuk oyununa T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Maddi Desteği.

511 özel tiyatro başvurusu arasında kabul edilen 476 projeden Mehmet Ali KARATAŞ “KARAGÖZ ÇOCUK ŞENLİĞİNDE” adlı oyunu ile destek almaya hak kazandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü tarafından özel tiyatroların projelerine yapılan yardımlardan yararlanmak üzere 2023-2024 sanat sezonu için 511 özel tiyatro başvuru yapmış, eksik belgelerini süresi içinde tamamlamayan 35 özel tiyatro dışında kalan 304 profesyonel, 95 çocuk oyunu ve 77 geleneksel kategoride olmak üzere toplam 476 özel tiyatronun projesi değerlendirmeye alınmıştır.

Değerlendirme Komisyonu, eksiksiz gerçekleştirilen tüm başvuruları olumlu değerlendirerek bu zamana kadar bir sanat sezonu için dağıtılan en yüksek miktar olan toplam 55.000.000.-TL ödeneğin, toplam 476 özel tiyatro ile bu zamana kadar bir sanat sezonunda destek sağlanan en yüksek sayıda projeye dağıtılmasına karar vermiştir.

“Özel Tiyatroların Projelerine Yapılacak Yardımlara İlişkin Yönetmelik”in 8. Maddesinde yer alan değerlendirme ölçütleri çerçevesinde; sigortalı çalışan sayısı, meslek kodunda sigortalı çalışan sayısı, başvuru sahibinin varsa salonu ve kapasitesi, projenin Türk oyun yazarlarına ait bir eser olması ve özel tiyatronun bir önceki sanat sezonunda birinci derecede kalkınmada öncelikli yörelerde gerçekleştirdiği etkinliklere ilişkin performansı değerlendirmede başlıca kriterleri oluşturmuştur. Bu sayede tiyatro alanında kayıtlı istihdamın özendirilmesi, özel tiyatrolara ait salonların sanat hayatımıza katkısının artması ve devamlılığı, tiyatro sanatının başta kalkınmada öncelikli bölgeler olmak üzere yurt sathına yayılmasının teşvik edilmesi ve daha çok Türk oyun yazarlarına ait eserlerin tercih edilerek Türk tiyatrosunun gelişmesine önemli katkılar sağlanması amaçlanmıştır.