KTO Meclis toplantısı, ihracat için Çin gezisi ve diğer ekonomi-teknoloji haberleri

KTO EKİM AYI MECLİS TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Kent ve ülke ekonomisindeki güncel gelişmeleri değerlendiren Başkan Ömer Gülsoy, “Girişimcinin yatırımcının önü açılacak ki yatırım yapsın, üretsin. Ticaretine devam etsin” diye konuştu.

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Eylül ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkan Yardımcısı Mahmut Kabak başkanlığında M. Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Başkan Ömer Gülsoy’un yanı sıra Yönetim Kurulu üyeleri, Meclis üyeleri ve Basın mensupları katıldı.

Saygı duruşundu bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından görüşülen gündem maddeleri kabul edildi. Toplantıda, ay içerisinde yapılan faaliyetlere de yer verildi.

Yönetim kurulunun aylık faaliyetleri ve gündeme ilişkin bilgiler vermek üzere kürsüye gelen Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, sözlerine Cumhuriyetin 100. Yılını kutlayarak başladı. Gülsoy “Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşasın. Unutmayalım ki, bu Cumhuriyetin kurulması yolunda canlarını veren kahramanlarımızın vermiş olduğu son nefes, bizlerin şu anda aldığımız nefestir. Bu dönemde iş dünyası olarak her türlü zorluk karşısında atalarımızdan aldığımız güç ve ilhamla ekonomi alanında günün koşullarına uygun olarak daha kalkınmış ve müreffeh bir Türkiye için var gücümüzle çalışmaya ve yeniliklerin öncüsü olmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“GAZZE’YE UYGULANAN ŞİDDET BİR SAVAŞ DEĞİL, KATLİAMDIR”

Son dönemlerde şiddetini giderek artıran bir insanlık dramı ile karşı karşıya olduğumuzu belirten Gülsoy, “İsrail’in Gazze’ye ve özellikle sivillere karşı uyguladığı bu şiddet bir savaş değil, alenen katliamdır. Tüm dünya İsrail’in devlet terörünü izliyor. Gazze direniyor, insanlık ölüyor! Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye düşmedikçe savaş bir cinayettir. Öyle ise esas olan barıştır. Bu doğrultuda saldırılarda hayatlarını kaybeden Filistinli kardeşlerimize rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.” diye konuştu.

Ekonomide olumlu adımların atılmaya başlandığı hedef odaklı öngörülebilirliğin biraz daha arttığı, güven ortamının yeniden oluşturulmaya başladığı bir dönemde olduğumuzu ifade eden Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Atılan olumlu adımlarla beraber iş dünyasının yatırım ortamının iyileştirilmesi, enflasyon kur makasının daraltılması, enflasyon faiz dengesinin sağlanması ve finansmana erişimin kolaylaştırılması beklentileri de halen devam ediyor. Genel olarak bakıldığında; çözüm bekleyen öncelikli gündem maddelerimizde enflasyon ve cari açık yerini korumaya devam ediyor. Hükümetimizin rasyonel bir zeminde yürüttüğü çalışmalar, aldıkları kararlar her ne kadar umut verici olsa da mevcut durumda hem ülke genelinde hem de yerelde iş dünyası olarak yaşadığımız sorunların devam ettiği de bir gerçek. Piyasaların hareketlenmesi, yatırım, üretim, istihdam ve ihracatın artması için sürekli dile getirdiğimiz üzere uzun vadeli finans kaynaklarına erişmemiz gerekiyor. Girişimcinin, yatırımcının yani özel sektörün önü açılacak ki yatırım yapsın, üretsin, ticaretine devam etsin. İstihdam yaratsın. Bu yöndeki olumlu adımları yakından takip ediyoruz. “

“İKİZ DÖNÜŞÜMÜN EYLEME GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR”

12’nci Kalkınma Planını da değerlendiren Gülsoy, “Bu plan çerçevesinde 2028 yılı sonu itibariyle enflasyon yüzde 4.7’ye düşmesi yıllık ortalama da yüzde 5 oranında istikrarlı ve dengeli bir büyüme, kişi başına düşen gelirin ise 17 bin 554 dolara yükseltilmesi hedeflenmektedir. Bunlarla birlikte yeşil ve dijital dönüşüm, rekabetçi üretim, ihracata dayalı nitelikli büyüme, afetlere dirençli yaşam alanlarının inşası, sürdürülebilir bir çevre politikası, adalet ve demokrasiyi esas alan bir tablo çizilmektedir. Özellikle dijital ve yeşil dönüşüm vurgularını çok önemsiyoruz. İkiz dönüşümün artık söylemden çıkıp eyleme geçirilmesi gerekiyor. Beklentimiz elbette belirlenen hedeflere ulaşılması, bireysel ve sosyal hayat standardımızın yükseltilmesidir. İş dünyası olarak bizde hedeflere ulaşma noktasında elimizden gelen destek ve katkıyı sunuyoruz, sunmaya da devam edeceğiz.” dedi.

“NİTELİKLİ İŞGÜCÜ İHTİYACIMIZ VAR”

İşgücünün nitelik ve nicelik bakımından yetersizliği de ülke genelinde üretimi olumsuz etkileyen faktörlerden biri olduğunun altını çizen Gülsoy, “ Ülkemizde ‘işsizlik’ yaşanırken, tüm sektörlerin yaşadığı çalışacak personel bulamama konusu giderek artmaktadır. Bu sorunun bir ülke politikası olarak ele alınması en büyük temennimiz. Aksi takdirde üretimi hedeflenen düzeyde artırmamız ve geliştirmemiz mümkün gözükmüyor. Özellikle ihracatımız bu açıdan olumsuz etkilenecektir. Bu işgücü sorununun nedenleri arasında mesleki eğitim alanlarında rol model ve teşviklerin istenilen seviye olmaması, mesleki eğitime yönlendirmelerin yetersizliği, iyi niyetle yapılan sosyal yardımların bireyin işgücüne katılımının önüne geçmesi yer almaktadır. Nitelikli işgücü ihtiyacı, ekonominin gidişatına yön verecek önemli bir konu başlığı olarak çözülene dek gündemde kalmalıdır.” diye konuştu.

“TÜM ÜYELERİMİZ ENFLASYONLA MÜCADELEYE DAVET EDİYORUM”

Başkan Gülsoy, enflasyonla mücadele kapsamında yapılan indirim kampanyası çağrısına Kayseri firmalarının yüzde 10 ile yüzde 50 arasında indirim yaparak destek olduklarını belirterek  “Tüm üyelerimizi, üretici ve tüccarımızı, en az yıl sonuna kadar fiyatlarını artırmamaya ve imkanı olanları indirimlerle enflasyonla ve hayat pahalılığıyla mücadeleye destek vermeye davet ediyorum. Her şeyden önce kendi devletimize ve milletimize güvenmek ve inanmak zorundayız. Bu ülke bizim. Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Enflasyonla mücadele kararlılığımızı tavizsiz sürdürmemiz gerekiyor” dedi.

“İSO İKİNCİ 500’E GİREN 15 FİRMAMIZI KUTLUYORUM”

İstanbul Sanayi Odası tarafından Türkiye’nin ikinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2022 araştırma sonuçlarını da değerlendiren Gülsoy, “Geçen yıl listede 13 firmamız yer alırken bu sene bu sayı 15’e çıktı. Hem İSO 500 hem de İkinci 500’de yer alarak bizleri gururlandıran tüm firmalarımızı ülkemiz ekonomisi, ihracatı ve istihdamına sağladıkları katkılardan dolayı can-ı gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. 2023 yılı sonuçlarında ise daha çok firmamızın listede yer almasını ayrıca temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

Konuşmasının sonunda oda faaliyetlerine de yer veren Gülsoy, “Ekim ayında Kurulan  Firma Sayısı 211, Kapanan firma sayısı ise 75 olmuştur. 895 Tescil, 562 Belge, 547 Müzekkere işlemi yapılmıştır.” dedi.

KAYSERİ TİCARET ODASI İHRACAT GEZİLERİNİN ÜÇÜNCÜSÜNÜ ÇİN’E GERÇEKLEŞTİRDİ

 Kayseri Ticaret Odası (KTO) yönetim kurulu üyeleri ve makina-ekipman, elektrikli ev aletleri ve hırdavat temsilcilerinden oluşan heyet, Çin’in Guangdong Eyaleti Guangzhou şehrine iş gezisi gerçekleştirdi. Dünyanın en büyük fuarı olan Kanton Fuarını ziyaret eden KTO heyeti, Guangdong İthalatçılar ve İhracatçılar Ticaret Odası ile de işbirliği protokolü imzaladı.

Kayseri Ticaret Odası (KTO) şehrin ihracat rakamlarını artırmak ve pazarını çeşitlendirmek için başlattığı iş gezilerinin üçüncüsünü Çin’e gerçekleştirdi.

Kayserili iş insanları Çin’in Guangdong Eyaleti Guangzhou şehrinde düzenlenen dünyanın en büyük fuar organizasyonu olan Kanton Fuarı’na KOSGEB İşletme Geliştirme Destek Programı kapsamında katıldı. 210 ülkeden 100 bin denizaşırı alıcının, 15 ana sektörden 10 bine yakın offline katılımcının,  29 ülkeden de milli katılımın sağlandığı 134. Kanton Fuarı İthal ve İhraç Ürünleri Fuarı’nın ilk fazına Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Emre Sönmez ve Mehmet Gülsoy başkanlığında makina-ekipman, elektrikli ev aletleri ve hırdavat sektörlerini temsilcileri katıldı. Fuarın ikinci fazına ise KTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Köksal başkanlığındaki heyet katıldı.

MEHMET GÜLSOY : KAYSERİ İLE ÇİN ARASINDAKİ TİCARİ İLİŞKİLERİMİZİ GELİŞTİRMEK İÇİN FAYDALI BİR GEZİ OLDU

KTO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Gülsoy, iki fazlı olarak düzenlenen iş gezisi ile ilgili yaptığı açıklamada, “Şehrimizin Çin ile olan ticari ilişkilerini geliştirmek adına çok faydalı bir program oldu. İki aşamalı olan gezimizin ilk kısmında Guanco Başkonsolosumuz Kaan Başkurt ile Ticaret Bakanlığı Ticaret müşavirlerimiz Dilan Can ve Şerife Yıldırım Demirel’i ziyaret ettik. Ziyarette, Çin’in son yıllarda gerçekleştirdiği ekonomik kalkınma ve bu doğrultuda ülkemizin ve şehrimizin Çin ile olan ticari ilişkilerinin arttırılmasına yönelik neler yapılabileceği hususunda görüş alışverişinde bulunduk. Fuarda stant açan üye firmalarımızı  ziyaret ettik. Yapılan iş görüşmeleri de verimli geçti. Guangdong İthalatçılar ve İhracatçılar Ticaret Odası’nı ziyaret ettik. Söz konusu ziyarette odalarımız arası ilişkileri kuvvetlendirmek amacıyla ayrıca işbirliği protokolü imzaladık. Ayrıca Guangdong Makine Endüstrisi Birliği yetkilileri ile de bir araya geldik” dedi

Programın ikinci fazına KTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Köksal’ın başkanlık yaptığını aktaran Gülsoy, “İkinci faza katılan heyete başkanlık eden Yönetim Kurulu Başkan Yardımcımız Hasan Köksal, verimli bir programı hayata geçirdiklerini paylaştı. Fuarda stant açan şehrimiz firmalarını ziyaret eden heyetimiz, daha sonra da Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi’ni ziyaret etti. Ziyaret kapsamında başkan yardımcısı Zhang Yan tarafından heyetimize konseyin faaliyetleri hakkında bilgi verildi ve karşılıklı iş görüşmeleri gerçekleştirildi. Heyetimiz son olarak Guandong Mobilya Derneğini de ziyaret ederek istişarelerde bulundu.” ifadelerini kullandı.

Çocuklar İçin Dondurulmuş Gıda Rehberi

Beslenme alışkanlıkları, çocukların büyüme ve gelişim döneminde kritik bir öneme sahiptir. Kadınların çalışma hayatında aktif rol aldığı günümüz yaşam koşullarında çocuklar için sağlıklı besinleri hızlı bir şekilde hazırlamak oldukça önemlidir. Bu bağlamda dondurulmuş gıdalar çocukların sağlıklı beslenmesi için önemli bir alternatif olarak öne plana çıkmaktadır. E. Özgörkey Grup’un gıda markası Feast, çocuklar için dondurulmuş gıda rehberi hazırladı.

Her mevsim taze sebzeler

Dondurulmuş meyve ve sebzeler ile hazırlanan yiyecekler, çocuklarınıza yıl boyunca taze ve sağlıklı seçenekler sunmanın mükemmel bir yoludur. Bu gıdalar,  kullanılan teknolojiler sayesinde besin değerlerini kaybetmeden ve hiçbir katkı maddesi ilave edilmeden dondurulduğundan çocukların günlük ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri almasına katkı sağlamaktadır.  Dondurulmuş meyve ve sebzeler, her mevsim taze ürünlere standart bir kalitede erişim imkanı sağlamaktadır. Ayrıca, uzun raf ömrü sayesinde israfı önler ve mutfakta daha az zaman harcamanızı sağlar. Dondurulmuş meyve ve sebzeleri kullanarak çocuklarınıza dengeli bir beslenme sunabilir ve onların büyüme ve gelişimini destekleyebilirsiniz.

Vitamin deposu içecekler

Dondurulmuş meyveler, sağlıklı ve lezzetli smoothieler hazırlamak için ideal bir seçenektir. Buz gibi soğuk ve lezzetli bu içecekler, çocukların günlük vitamin ve lif alımını artıracaktır. Ayrıca dondurulmuş meyveler smoothieleri tatlandırmak için ekstra şeker veya yapay katkı maddelerine ihtiyaç duyulmadan doğal bir tat ve kıvam sağladığından, çocuklar için lezzetli bir içecek yaratmak için iyi bir alternatiftir.  Bu sağlıklı alternatif çocukların beslenmesini iyileştirmek ve onlara lezzetli bir yol sunmak isteyen ebeveynler için oldukça pratik bir seçenektir. Öte yandan dondurulmuş meyvelerin besin değerini koruması ve uzun raf ömrüne sahip olması da mevsim fark etmeksizin çocukların sevdiği meyvelere erişimini kolaylaştırmaktadır.

Sağlıklı atıştırmalıklar

Dondurulmuş gıdalar nihai tüketiciye sunulmadan önce teknolojinin de yardımıyla birçok testten geçirilmektedir. IQF teknolojisi ile -40 derecede dondurulan gıdalar besin değerini kaybetmez ve her mevsim sağlıklı atıştırmalıklara ulaşımı kolaylaştırır. . Çocukların keyifle ve severek tüketebileceği sağlıklı atıştırmalıklar pratik ve besleyici olduğu için sıklıkla tercih edilmektedir. Dondurulmuş sebzeler ve meyveler ile çeşitli atıştırmalıklar hazırlayarak çocuğunuzun beslenme düzenini iyileştirebilir; çocuğunuza sağlıklı, kaliteli ve besin değeri yüksek alternatifler sunabilirsiniz.

Paketin Üzerinde Yazan Bilgilere Dikkat!

Ebeveynler dondurulmuş gıda etiketlerine özel bir hassasiyet göstermelidir. Ürünlerin taze ve sağlıklı şekilde korunabilmesi için paketlerin üzerinde yer alan saklama koşullarına uygun koşullarda saklanması ve pişirme önerilerine uygun şekilde pişirilerek tüketilmesi gerekmektedir. Daha da önemlisi çözünen ürünün tekrardan dondurulmaması, bu noktada ihtiyaç kadar ürünün çıkartılıp kullanılması kalan ürünün ise dondurucuya geri konması önemlidir.

Çocukların tercihlerine uygun seçimler

Çocukların tercihlerini dikkate alarak dondurulmuş gıdaları seçmek ve bunlarla öğünler hazırlamak, beslenme alışkanlıklarını geliştirmek açısından önemlidir. Çocukların sevdiği meyve ve sebzeleri tercih etmek, yemek zamanlarını daha keyifli hale getirirken, sağlıklı seçeneklere olan ilgilerini artıracaktır. Bu yaklaşım çocukların besleyici gıdaları kabul etmelerini kolaylaştırırken, sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik edecektir.  Dondurulmuş gıdaları seçerken bu yolu izlemek, çocukların gerekli vitamin ve mineralleri almalarına yardımcı olacaktır. Aynı zamanda çocukların beslenme alışkanlıklarını olumlu bir şekilde etkileyerek sağlıklı bir yaşam biçimi için motive edecektir.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ABDULKADİR URALOĞLU ÖZBEKİSTAN’DA…

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Orta Koridorun stratejik öneminin uluslararası ticaret, coğrafi konum ve güvenlik açısından sağladığı avantajlar nedeniyle günümüzde daha da önemli hale geldiğini belirterek, “Biz bölge ülkelerine yaptığımız taşımalarda demiryolunun payını arttırmak istiyoruz” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Özbekistan’da iki gün sürecek resmi temaslarına başladı. Uraloğlu, Özbekistan Ulaştırma Bakanı Ilkhom Makhkamov ile görüştü. Heyetler arası yapılan görüşmelerde iki ülke arasında karayolu ve demiryolu taşımacılığı, posta, e-Ticaret, uydu teknolojileri ve telekomünikasyon ile ulaştırma alanında Ar-Ge konularında işbirliği yapılması, iki ülke arasındaki mevcut ve potansiyel imkanlar ele alındı.

Bakan Uraloğlu, görüşmede mevkidaşına “Ulaştırma alanında sizlerle oldukça memnuniyet verici adımlar atmaktayız” diyerek, “Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi, stratejik ortaklık düzeyindeki ilişkilerimize uygun bir şekilde geliştirmek ve ticaretimizin önünde oluşan engelleri birer birer kaldırmamız gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.

Uraloğlu, karayolu taşımacılığında transit ve ikili taşımaların serbestleştirilmesi konusunda 25 Ekim 2017 tarihinde imzalanan “Karayolu Taşımacılığı Anlaşması” ile karayolu yük taşımacılığı alanında iki ülke arasındaki işbirliğine zemin oluşturduğunu kaydederek, şunları kaydetti;

“Bu zemin üzerinde yük taşımalarımızın yanı sıra ikili ticaretimiz oldukça başarılı boyutlara ulaştı. Bununla birlikte, daha da geliştirmeye müsait bir ticaret potansiyelimizin olduğunu düşünüyorum. Bunun için taşımacılığın maliyetini düşürecek ve kârlılığını arttıracak uygulamalara geçmemizde yarar görüyorum.

Bu açıdan ticaretin geliştirilmesi için geçiş belgesi teatisinin transit ve ikili taşımalarda kaldırılması gerektiği kanaatindeyim. Demiryolu taşımacılığında koridorların etkin kullanımı ve teknik işbirliği bildiğiniz üzere ‘Doğu-Batı Trans-Hazar Geçişli Orta Koridor’ bizim için oldukça büyük önem teşkil ediyor. Orta Koridorun stratejik önemi uluslararası ticaret, coğrafi konum ve güvenlik açısından sağladığı avantajlar nedeniyle günümüzde daha da vurgulanmaktadır. Biz de bölge ülkelerine yaptığımız taşımalarda demiryolunun payını arttırmak istiyoruz. Gerek Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı gerekse Ekonomik İşbirliği Teşkilatı çerçevesinde yapılan güzergah oluşturma çalışmaları ile bunu başaracağımıza inanıyorum. Ülkelerimiz demiryolu taşımacılık güzergahının verimliliğini artırarak hem ikili ticaretimizi hem de ülkelerimizin Çin-Avrupa arasındaki taşımacılık hacminden aldığı payı arttırabiliriz. Türkiye olarak, Özbekistan’ın taşımacılık potansiyeline önem veriyoruz.”

Bakan Uraloğlu, ayrıca Türkiye’nin demiryolu araçları üretimi ve bakımı konusunda yetkin kuruluşları bulunduğunu hatırlatarak, “Demiryolu araçlarının temini, bakımı, modernizasyonu konularında da teknik işbirliği yapmaya hazırız” dedi.

Bakan Uraloğlu, yarın da Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan’dan oluşan 10 üye ülkenin yer aldığı Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) 12’inci Ulaştırma Bakanları Toplantısı’na katılacak.

Toplantıda karayolu taşımacılığı, demiryolu taşımacılığı, denizcilik ve sivil havacılık alanlarında Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkelerle mevcut ve potansiyel işbirliği imkanları ele alınacak.

 Kuru meyve sektöründen Brüksel’de üst düzey temas

Türkiye’nin üretim ve ihracatta dünya lideri olduğu besleyici değeri yüksek süper gıdalar çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incirin verim, kalite ve gıda güvenliğini arttırmak için çalışan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, toplam ihracatının yüzde 50’den fazlasını yaptığı Avrupa Birliği ile işbirliği adımlarını sıklaştırdı.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Şemsettin Bayram Özgür, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Nejat Almış, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Şube Müdürü Ece Tırkaz’dan oluşan heyet Avrupa Birliği Nezdinde Türkiye Daimî Temsilciliği görevli Ticaret Müşaviri Talip Engin Kaya, Tarım Müşaviri Şahika Gülizar Atılgan ve Tarım ve Orman Bakanlığı temsilcisi Betül Vazgeçer ile Brüksel’de bir dizi ziyaret ve toplantılar gerçekleştirdi.

Avrupa Komisyonu Sağlık ve Gıda Güvenliği Genel Müdürlüğü (DG-SANTE) ile Türkiye kuru incir ve kuru kayısı ihracatı değerlendirildi.

Kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incirin Türkiye’nin prestij ürünleri olduğuna değinen EİB Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, “Bu ürünlerin her yıl yaklaşık yüzde 60’ı Avrupa Birliği üye ülkelerine ihraç ediliyor. Üretim ve ihracatında dünya lideri olduğumuz kuru incir, ülkemize yıllık 250 milyon doları aşan net döviz girdisi sağlamaktadır. Avrupa Birliği’nin kuru incir ihracatımızdaki payı yüzde 52. Fransa ve Almanya öne çıkıyor. Türkiye’nin yaklaşık 35 yıllık organik sektöründe bir deneyimi var.” dedi.

Başkan Işık, “Gözlemci üyesi olduğumuz FRUCOM ile yakın iş birliği içinde çalışıyor ve sektörümüz adına AB nezdinde lobi faaliyetleri yürütüyoruz.   Kuru incir ve kuru kayısıda en büyük ihraç pazarlarımız Avrupa Birliği’ne ihracatımızda kükürt ve kontroller gibi konularda karşılaştığımız riskleri yönetmek için yoğun bir mesai harcıyoruz. Bu çalışmalarımız sonucunda 5 Ekim 2023 tarihinde FRUCOM vasıtasıyla AB Komisyonu’ndan bir randevu aldık ve AB Komisyonu yetkilileri ile kuru incir konusunda bir toplantı gerçekleştirdik. 6 Kasım’da ise FRUCOM’un düzenlediği toplantılarda yine kuru incir ve kuru kayısı konusunda AB Komisyonu yetkilileri görüşmeler gerçekleştirdik. Gıda güvenliği konusunda AB’nin endişelerini paylaşmakla ve bu alanda pek çok çalışma yürütmekle birlikte tarım ürünlerinin sanayi ürünü olmadığını, iklim değişikliği gibi küresel bir sorunla mücadele edildiğini ve hava koşullarına bağlı olarak yıldan yıla farklılıklar olabildiğini, bu alanda tüm paydaşlarla yürüttüğümüz çalışmaları ve sorunların aşılması için çözüm önerilerimizi ilettiğimiz Brüksel’deki görüşmelerimiz oldukça verimli geçti. Bu bizim gibi bir meslek örgütünün hem sivil toplumu hem de Bakanlıklarımız ve AB Komisyonu’nda görevli resmi yetkilileri bir araya getirdiği çok önemli bir başarıdır. Hem ürünlerimizin hem de çalışmalarımızın anlatılması ve ticaretimizin devamlılığının sağlanması açısından ulusal ve uluslararası paydaşlarımızla oluşturduğumuz bu işbirliğinin devamı çok önemli.” diye konuştu.

Mehmet Ali Işık, “Tarım ve Orman Bakanlığımız tüm paydaşların katkısı ile tüketici sağlığının en üst düzeyde korunması da göz önünde bulundurularak, üreticinin emeğini korumaya ve tüm dünyada katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi için çaba sarf eden ülkemiz gıda sanayicileri ve ihracatçısının yanında olmaya devam ediyor. Biz de Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak hem Ticaret hem de Tarım ve Ormana Bakanlığımızın merkez ve yurtdışı teşkilatları ile yakın temas ve işbirliği halinde yurt içi ve uluslararası kuruluşlarla, üniversitelerle, araştırma enstitüleriyle, Tarım İl ve İlçe teşkilatları, borsalar, ziraat odaları, ticaret odaları gibi kurumlarla yaptığımız ortak çalışmalarla çiftçiden başlayıp rafa kadar uzanan tedarik zincirinde sürdürülebilirlik için çalışmalarımıza devam etmekteyiz.” dedi.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Ekonomi-teknoloji, spor, eğitim, magazin-yaşam haberleri, TUİK verileri

Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri Araştırması, 2023 Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) harcaması 2023 yılında 377 milyar 542 milyon TL’ye yükseldi …