Kayseri Ticaret Odası (KTO) Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. sektörel, ekonomi ve teknoloji konularında yaşanan son güncel gelişmeleri değerlendiren Başkan Ömer Gülsoy, Enflasyon dinamikleri aşağı gelmezse yapılacak olan bir faiz indirimi enflasyon beklentilerini tekrar artırabilir.” dedi. Yapay zekanın her sektör ve meslek grubu için büyük fırsatlar sunduğuna dikkat çeken Gülsoy, “Bu teknolojiyi benimsemek, iş süreçlerinizi modernize etmek ve geleceğin ticaret dünyasında yerinizi almak için harekete geçmenizi tavsiye ediyorum. Unutmayın, geleceği bugünden inşa edenler, yarının kazananları olacaktır.” ifadelerini kullandı. Meclis toplantısı sonrası üniversite öğrencilerinin sürdürülebilirlikle ilgili yenilikçi projeler geliştirmelerini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen ‘Sürdürülebilirlik ve Kadın Temalı’ proje yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi.
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Kasım ayı olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkan Yardımcısı Mahmut Kabak Arslan başkanlığında M. Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Başkan Ömer Gülsoy’un yanı sıra Yönetim Kurulu üyeleri, TOBB Kayseri Kadın Girişimler Başkanı Tuğba İlgü, Meclis üyeleri ve Basın mensupları katıldı.
Saygı duruşundu bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından görüşülen gündem maddeleri kabul edildi. Toplantıda, ay içerisinde yapılan faaliyetlere de yer verildi.
Yönetim kurulunun aylık faaliyetleri ve gündeme ilişkin bilgiler vermek üzere kürsüye gelen Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, sözlerine Saadet Partisi’nin 9. Olağan Büyük Kongresinde 3 aday arasından 823 delegenin oyunu alarak Genel Başkanlığa seçilen Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan’ı tebrik ederek başladı. Gülsoy, “Şehrimizden bir genel başkan çıkması iş dünyası olarak bizleri de mutlu etmiştir. Bundan sonraki dönemde Kayserimize ve ülkemize yapacağı hizmetlerde başarılar diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında ekonomideki son gelişmeleri değerlendiren Gülsoy, “Jeopolitik riskler ve Orta Doğu’daki çatışmalar gibi uluslararası gelişmeler, ülkemiz ve dünya ekonomisi üzerinde belirsizlik oluşturmaya devam ediyor. Bu sebeple Savaşların, jeopolitik gerilimlerin, enflasyonist baskıların olduğu ortamdan bir an önce ayrışmamız lazım.” diye konuştu.
Merkez Bankasının faiz kararını değerlendiren Gülsoy, “Hâlihazırda yıllık enflasyonun politika faizinin altına gerilemiş olması ve gerilemeye devam etmesinin beklenmesi nedeniyle bir indirim sinyali görülüyor. Uzmanlarda aralık ayı için faiz indirimine kapının açık olduğunu ifade ediyorlar. Ama, enflasyon dinamikleri aşağı gelmezse yapılacak olan bir faiz indirimi enflasyon beklentilerini tekrar artırabilir. Enflasyon önümüzdeki 3-4 ay tekrar artmaya başlayabilir. Bu da riskleri beraberinde getirebilir” dedi.
“ENFLASYON TOPLUMUMUZDA HUZURSUZLUK OLUŞTURUYOR”
Ülkemizin en temel sorunu olun Enflasyonun toplumumuzda huzursuzluk oluşturduğuna dikkat çeken Gülsoy, “Daha hızlı ve daha kaliteli bir ekonomik büyüme, toplumsal refahın artışı, bürokratik engellerin azaltılması, ihracatımızın artması ve daha nitelikli bir kompozisyona kavuşması sadece iş dünyamızın değil bu ülkede yaşayan herkesin ortak dilek ve beklentisidir. Bunun yolu da özel sektörü destekleyecek uzun vadeli, bütüncül ve akıllı politikalardan geçmektedir. Bu süreçte bozulan fiyatlama davranışlarının ortadan kaldırılması da halkın fiyat algısının düzelmesi anlamında önemli. Bunun yanı sıra faiz, finansmana erişimdeki zorluklar, personel sıkıntısı da enflasyonla birlikte üretimi ve ticareti olumsuz etkilemeye devam ediyor. Yeni yatırımlara yönelebilmek, mevcut pazarlarımızı koruyabilmek, istihdam kapasitelerimizi ve ticaret hacimlerimizi artırabilmek için uygun finansman olanaklarına ihtiyaç duymaktayız. Daha kapsayıcı, iş gücü piyasasının dengesini gözeten, iyi analiz edilmiş seçici kredilerin devreye alınmasını bekliyoruz. Çünkü, nakit akışına ve krediye her zamankinden fazla ihtiyaç duyuyoruz. Çarkların dönmesi, ürettiklerimizin ekonomiye kazandırılması için bu elzem. İç piyasamıza yönelik can suyu niteliğinde yeni teşvik ve desteklerin devreye alınması gerektiğine inanıyoruz. Ekonomimizin tüm kesimlerinde finansman sorunlarının çözülmesi, istihdamın artırılması ve ticaretin canlanması için atılacak her adımı destekliyoruz. Türkiye’nin güçlü üretim kapasitesi ve dinamik iş gücüyle enflasyonla mücadele sürecinde başarıya ulaşacağına olan güvenimiz tamdır. “ ifadelerini kullandı.
“GELECEĞİ BUGÜNDEN İNŞA EDENLER, YARININ KAZANANLARI OLACAKTIR”
Çok hızlı değişen ve gelişen acımasız bir rekabet dünyasında yaşadığımızın vurgu yapan Gülsoy, “Bu değişime ayak uydurmak, doğru stratejilerle ilerlemek hepimiz için bir zorunluluk haline gelmiştir. Artık, rekabetin giderek arttığı günlerde, sürdürülebilir büyüme ve inovasyon konularına daha fazla odaklanmamız gerekiyor. Hepimizin ortak hedefi, rekabet gücümüzü artırarak ulusal ve yerel ekonomimizi güçlendirmektir. İş dünyamızın daha güçlü bir yapıya kavuşması için yenilikçi teknolojilere yatırım yapmak, dijital dönüşümü hızlandırmak ve çevresel sürdürülebilirliği ön planda tutmak büyük önem taşıyor. Artık yapay zeka hayatımızda. Sadece teknoloji meraklıları için değil, her sektör ve meslek grubu için büyük fırsatlar sunuyor. Bu fırsatları doğru şekilde değerlendirmek, sizlerin de iş süreçlerinizi daha verimli hale getirebilir ve rekabet gücünüzü artırabilir. Bunu en verimli şekilde kullanmak tabi ki sizlerin elinizde. Bu teknolojiyi benimsemek, iş süreçlerinizi modernize etmek ve geleceğin ticaret dünyasında yerinizi almak için harekete geçmenizi tavsiye ediyorum. Unutmayın, geleceği bugünden inşa edenler, yarının kazananları olacaktır” diye konuştu.
“QUANT GENÇ GİRİŞİMCİLER İÇİN İLHAM KAYNAĞIDIR”
Geleceğin dünyasında robotik sistemler, kuantum bilgisayarlar olduğunu ifade eden Başkan Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizin teknolojik dönüşümüne öncülük eden TOBB ve TOBB ETÜ tarafından Türkiye’nin İlk Kuantum Bilgisayarı QuanT’ın Tanıtımı gerçekleştirildi. Dünyada kuantum bilgisayar teknolojisine sahip yalnızca 15 ülke bulunuyor. Ve biz bu teknolojiye sahip olan az sayıdaki ülkeden biri olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bu gurur, TOBB ve Oda-Borsalarımızın üniversite- sanayi iş birliğine verdiği desteğin bir meyvesidir. QuanT, genç araştırmacılarımız, girişimcilerimiz ve akademisyenlerimiz için bir ilham kaynağıdır. Teknoloji üretiminin sadece büyük ülk elerin tekelinde olmadığını, Türkiye’nin de bu yarışta güçlü bir oyuncu olduğunu dünyaya göstermektedir. QuanT, Türkiye’nin teknoloji bağımsızlığını güçlendiren ve ‘Yapamazsınız’ diyenlere verilmiş en güçlü cevaptır. Kuantum teknolojilerinin Girişimcilerimize ve KOBİ’lerimize yeni ufuklar açacağına da inancımız tamdır. Büyük başarıların büyük hayallerle öz güvenle başladığını hiç unutmamamız gerekiyor.”
“BRICS’İN İÇERİSİNDE YER ALMALI, İMKANLARINDAN YARARLANMA KAPISINI AÇIK TUTMALIYIZ”
Dünya ekonomisinde önemli bir yere sahip olan BRICS oluşumu hakkında da bilgiler veren Gülsoy, “ Batıyı küstürmeden dengeli bir şekilde politika üretmemiz gereken bir süreçten geçiyoruz. Türkiye bana göre BRICS’in içerisinde yer almalı. Ticari ve ekonomik anlamda imkanlarından yararlanma kapısını açık tutmalı. Ülkemiz, BRICS ile işbirliklerini artırarak küresel arenada daha güçlü bir oyuncu haline gelebilir. Bu süreci doğru yönetmek, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda diplomatik bir vizyon gerektiriyor. Bu sebeple Batı’ya tamamen alternatif veya Batı’dan tamamen kopuş şeklinde düşünülmemelidir. BRICS işbirlikleri üzerinden uyanık olmamız lazım. Ekonomik platform gelişiyor bizimde içinde yer almamız gerekiyor.” diye konuştu.
Meclis toplantısının ardından ‘Sürdürülebilirlik ve Kadın Temalı’ proje yarışmasını kazananlara ödülleri Başkan Gülsoy, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Tuğba İlgü ve jüri üyeleri tarafından verildi.