Kayseri OSB Başkanı Yalçın: İhracatımızdaki artış sevindiricidir.Sanayicilerimiz destek bekliyor
Kayseri OSB Başkanı Mehmet Yalçın, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Mayıs ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi.
Başkan Yalçın, “Türkiye İstatistik Kurumu dış ticaret verilerine göre; Türkiye olarak ihracatımız 2024 yılı Mayıs ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,3 artarak 24 milyar 66 milyon dolar, ithalat yüzde 10,4 azalarak 30 milyar 568 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Kayseri’de Mayıs ayında 351 milyon 859 bin dolar ihracat gerçekleştirilmiştir. İhracatta 2023 yılı aynı ayına göre yüzde 7.31 artış, bir önceki aya göre ise yüzde 25.65 oranında artış yaşanmıştır. Kayseri olarak İthalatımız ise 178 milyon 638 bin dolar olmuştur. Geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 15.92 artış gerçekleşmiştir. İlk 5 ay toplam ihracatımız 1 milyar 556 milyon 479 bin dolardır.” dedi.
Kayseri’den 150’ye yakın ülkeye ihracat gerçekleştirildiğine değinen Başkan Yalçın, “İhracatta; Irak, Almanya, Avusturya, ABD, İtalya, Birleşik Krallık, Polonya, Fas, Romanya ve Belçika başlıca pazarlarımız konumundadır.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği sektörlerden; Elektrik ve Elektronik, Demir ve Demir Dışı Metaller, Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri, Çelik, Tekstil ve Hammaddeleri başta olmak üzere benzer sektörlerde azalış görülmektedir.“ ifadelerini kullandı.
Başkan Yalçın ihracatta yaşanan artışın sevindirici olduğunu belirterek, “Dünya genelinde yaşanan daralma ve pazar kayıpları ihracatçılarımız üzerinde olumsuz etki yapmaktadır. Yılsonunda 260 milyar doların üzerinde bir ihracat rakamına ulaşılabilmesi için sanayicilerimizin desteklere olan ihtiyacı elzem hale gelmektedir. Enflasyon baskısının bertaraf edilmeye çalışıldığı bu dönemde atılan adımların olumlu bulmakla birlikte döviz kurlarındaki değişimlerin yetersizliğinin giderilmesi, üreten ve ihraç eden sanayicilerimize kredi desteklerinin oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.
Kayseri’nin Aylık İhracatı Yüzde 25 Oranında Arttı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Kayseri’nin mayıs ayı ihracatı bir önceki aya göre yüzde 25,60 oranında artarak, 351 milyon 859 bin dolar olarak gerçekleşti.
TÜİK mayıs ayı ihracat verilerini değerlendiren Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, “Mayıs ayında ihracatımız bir önceki aya göre yüzde 25,60 oranında artarak, 351 milyon 859 bin dolar olarak gerçekleşti. Bir önceki yılın mayıs ayına göre de yüzde 7,31’lik bir artışımız var. Geçen yılın ilk beş ayına göre baktığımızda da yine yüzde 2,90 oranında bir artışımız söz konusu. ” dedi.
Başkan Büyüksimitci, 2024 yılı mayıs ayında 146 ülkeye ihracat yapıldığını, bu ülkelerin ilk üç sırasında Irak, Almanya ve Avusturya geldiğini söyledi.
Bir önceki aya göre yüzde 25’lik bir artışın sevindirici olduğunu ifade eden Başkan Büyüksimitci, “Nisan ayında ihracatımızda Ramazan Bayramından kaynaklı bir miktar düşüş söz konusuydu. Ancak mayıs ayında bu kaybımızı telafi ettik. İhracat pazarlarımızdaki durgunluğa rağmen ay bazında yüksek oranda bir artış yakalamak istikrarlı sürecin devam etmesi anlamında olumlu bir gelişme. İnşallah önümüzdeki aylarda ihracattaki artış trendinin daha da hızlanmasını bekliyoruz. Dünyada yaşanan ekonomik olumsuzluklara ve bölgemizde yaşanan jeopolitik gerilimlere rağmen sanayicilerimizi sergiledikleri yüksek performanslarından dolayı tebrik ediyor, üretime ihracata ve istihdama katkı sunan tüm üyelerimize şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
GÜLSOY : “MAYIS AYINDA 146 ÜLKEYE 351 MİLYON 859 BİN DOLAR İHRACAT YAPTIK”
“5 AYDA TOPLAM İHRACATIMIZ 1 MİLYAR 556 MİLYON 479 BİN DOLARA YÜKSELDİ”
Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mayıs Ayı İhracat rakamlarını değerlendirdi. Başkan Gülsoy, “Mayıs ayında 146 ülkeye 351 milyon 859 bin dolar ihracat, 178 milyon 638 bin dolar ithalat gerçekleştirildi. Her türlü güçlük karşısında emek ve özveriyle üreten, ülkemiz kalkınmasının öncüsü olan iş insanlarımıza, ihracatçılarımıza ve çalışanlarımıza teşekkür ediyorum.” dedi.
TÜİK verilerine göre 2024 yılı Mayıs ayı ihracat rakamlarını değerlendiren KTO Başkanı Ömer Gülsoy, “Mayıs ayı ihracat rakamlarına göre 351 milyon 859 bin dolar ihracat gerçekleştirdik. Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.31 artış, bir önceki aya kıyasla yüzde 25.65 oranında artış yaşanmıştır. Kayseri olarak İthalatımız ise 178 milyon 638 bin dolar olmuştur. Geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 15.92 artış gerçekleşmiştir. İlk 5 ay toplam ihracatımız 1 milyar 556 milyon 479 bin dolar’dır. Geçen yılın ilk beş ayına oranla yüzde 2.90 oranında artış yaşandı.“ diye konuştu.
Kayseri’den 146 ülkeye ihracat gerçekleştirildiğinin altını çizen Gülsoy, “İhracat pazarlarımız; Irak, Almanya, Avusturya, ABD, İtalya, Birleşik Krallık, Polonya, Fas, Romanya ve Belçika’dır.” ifadelerini kullandı.
Kayseri ihracatının sektörler bazında analizini de yapan Başkan Gülsoy, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun belirlediği sektörlerden; Elektrik ve Elektronik, Demir ve Demir Dışı Metaller, Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri, Çelik, Tekstil ve Hammaddeleri, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri gibi sektörlerde artış yaşanırken Madencilik ürünleri, İklimlendirme Sanayii, Halı, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller gibi sektörlerde azalış gerçekleşmiştir.“ dedi.
“İHRACATÇILARIMIZ ÜZERİNDEKİ BASKI ARTMIŞTIR”
İhracatçı üyelerimizin yaşadığı sorunlara değinen Gülsoy, belirsizlik ve risklerin çeşitlendiği bir döngüde ihracatçıların olağanüstü çaba sarf ettiklerinin altını çizdi.
Belirsizliğin etkisiyle AB ülkeleri başta olmak üzere talepteki azalmalar yaşandığını belirten Gülsoy, “Ülkeler arası gerilimlerin üst safhaya ulaşması ve savaşlar nedeniyle bu sürecin kaygıya dönüşmesiyle ihracatçılarımız üzerindeki baskı daha da artırmıştır. Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’nda aralıklarla devam eden krizler, ürün teslim sürelerinde aksamalara neden olurken navlun fiyatlarını da artırmaktadır. Bu da hammadde ve nihai ürün noktasında fiyatlarının artmasını kaçınılmaz hale getirmektedir” diye konuştu.
Hammadde, işgücü, enerji ve istihdam maliyetleriyle birlikte finansmana erişimdeki zorluk ile banka kredi maliyetlerinin yüksek oluşu sebebiyle ihracat yapan firmaların yükünün ağır olduğunu belirten Gülsoy, “Maliyetler bizleri çok zorluyor. İş insanlarımızın uluslararası rekabette elini giderek zayıflatan bu maliyetler hem üretim ve yatırımlara hem de istihdama olumsuz yansımaları olmaktadır.” dedi. .
Enflasyon ile döviz kuru arasındaki farkın açılmasının dış ticaret üzerindeki etkilerinin altını çizen Gülsoy, enflasyon-kur dengesinin bozularak makasın fazla açılması ihracatçının rekabet gücünü azaltıyor. Maliyetlerin dışında kurdaki artışların da genel olarak enflasyonun altında kalması şu dönemde en çok ihtiyaç duyduğumuz ihracat gelirini zora sokuyor. Enflasyonun altında eksik değerlenen döviz hem enflasyonu olumsuz etkiliyor hem de küresel rekabet gücümüzü azaltıyor. Ekonomimizin döviz ihtiyacını karşılayabilmek için eksik değerlenen değil, gerçekçi değerlenen bir döviz kuruna ihtiyacımız var. Ülke olarak en büyük sorunlarımızdan olan cari açığı azaltmak ve buna bağlı olarak döviz girdisini artırmak için ihracatımızı büyütmek ve bunun için de teknoloji, yeşil dönüşüm, markalaşma gibi etkenlerle ihracatımızı daha nitelikli hale getirmek zorundayız. Her türlü güçlük karşısında emek ve özveriyle üreten, ülkemiz ve şehrimizin kalkınmasında öncülük eden tüm ihracatçı üyelerimizi ve ekiplerini yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.” dedi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı B. Can Yücaoğlu Budapeşte’de düzenlenen Avrupa İş Dünyası Zirvesi’ne katıldı
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı B. Can Yücaoğlu, Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Hale Hatipoğlu ve TÜSİAD-TİSK AB Temsilcisi ve BusinessEurope Daimi Delegesi A. Dilek Aydın 27-28 Haziran tarihlerinde Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu BusinessEurope Başkanlar Konseyi toplantısına katıldı.
Başkanlar Konseyi toplantısı 2024 yılının ikinci yarısında AB Dönem Başkanlığını üstlenecek olan Macaristan’ın iş dünyası temsil kuruluşu MGYOSZ ev sahipliğinde düzenlendi. Toplantıda Avrupa iş dünyası temsilcileri Macaristan Cumhurbaşkanı Dr. Tamás Sulyok, Ulusal Ekonomi Bakanı Márton Nagy, İtalya Eski Başbakanı ve Jacques Delors Enstitüsü Başkanı Enrico Letta ile istişareler gerçekleştirdi.
Avrupa iş dünyası temsilcilerinin ana gündemi Avrupa Birliği 2024-2029 yasama döneminde Yeşil Mutabakat’ın Rekabetçilik Mutabakatı ile desteklenmesi ve AB politikalarının rekabetçiliğe odaklanması için somut adımlardı. Enerji maliyetleri, yasal düzenlemeler kaynaklı yüklerin azaltılması, açık ve kural temelli ticaret artırılırken, AB üyesi olmayan Avrupa ekonomileri ve AB üyeliğine aday ülkeler öncelikli olmak üzere yakın ekonomik ortaklarla ilişkilerin derinleştirilmesi, teknolojik inovasyon ve yetkinliklerin geliştirilmesi, iddialı bir sanayi stratejisi benimsenmesi, Tek Pazar’ın bütünleşmesi konuları tartışmaların merkezinde yer aldı.
Bu hedeflere ulaşmak için iş dünyasının beklentileri BusinessEurope Başkanlar Konseyi Bildirisi çerçevesinde Macaristan AB Dönem Başkanlığı temsilcilerine sunuldu.
AB Komisyonu ve AB Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi’nin Kasım 2023 tarihli “Türkiye-AB siyasi, ekonomik ve ticari ilişkilerinin mevcut durumu” konulu ortak bildirisinin ilerletilmesi de öncelikler arasında yer aldı. Bu çerçevede, AB-Türkiye Gümrük Birliği’nin modernizasyonunu destekleyecek şekilde ticaretle ilgili sorunların hızlı ve etkin çözümü ve yapıcı, karşılıklı yarar sağlayan, uygulanabilir bir sürece odaklanılması çağrısında bulunuldu.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yücaoğlu: “Gümrük Birliği’nin güncellenmesi rekabetçilik hedeflerine ulaşmak için AB ve Türkiye’nin elindeki en etkili ve hızlı sonuçları sağlayacak araçlardan.”
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı B. Can Yücaoğlu BusinessEurope zirvesinde ve ikili temaslarda şu mesajları verdi:
“Avrupa’nın rekabetçiliğini güçlendirmek için en hızlı ilerleyebileceğimiz alanlardan biri AB-Türkiye Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakerelerinin başlatılmasıdır. AB-Türkiye ekonomik ortaklığının kapsamının genişletilerek, derinleştirilmesi, ekonomik güvenlik ve açık stratejik özerklik hedeflerini besleyecek en etkili araçlarımızdandır. Bu sürecin siyasi gerekçelerle geciktirilmesi tüm ekonomik hedeflerimiz ve jeopolitik gerçeklikle çelişmektedir. Küresel rekabet dinamikleri ve dönüşüm gündemi ışığında eyleme geçmemek geriye düşmek anlamına gelir. Bu sebeple Avrupa iş dünyasının Gümrük Birliği’nin güncellenmesi çağrısı AB Rekabetçilik Mutabakatının öncelikli adımları arasında değerlendirilmeli ve ilerlenmelidir.”
BusinessEurope Başkanlar Konseyi Bildirisi
https://www.businesseurope.eu/publications/budapest-declaration-businesseuropes-council-presidents
** Yeşil ve dijital boyut dahil olmak üzere Gümrük Birliği modernizasyonuna ilişkin Avrupa iş dünyasının destek ve çağrısı Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu BusinessEurope çatısı altında farklı tutum belgelerinde ve AB Konseyi Liderler Zirvesi iş dünyası mesajlarında teyit edildi. BusinessEurope 1995 yılında AB-Türkiye Gümrük Birliği’nin oluşturulmasına, 1999 yılında Türkiye’nin AB Konseyi tarafından resmen “aday ülke” olarak tanınmasına, 2004 yılında AB üyelik müzakereleri sürecinin başlatılmasına, Türkiye’de demokratik reform sürecine ve Türkiye’nin Transatlantik ekonomiye dahil edilmesine destek vermiştir.
“Tarım sektörüne pozitif ayrımcılık yapılmalı, yüzde 30 elektrik zammı geri çekilmelidir”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, elektriğe gelen zammı değerlendirdi.
“Ülkemizde seracılık ve hayvancılığın gelişmesi, sulanan alanların artmasıyla tarımsal üretimde elektrik kullanımı arttı.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, 2024 Haziran ayı itibarıyla tarımsal sulama abone grubu için elektrik birim fiyatı 256,46 kuruştur.
EPDK tarafından; enerji üretim maliyetlerinde yaşanan artış nedeniyle nihai elektrik perakende satış fiyatlarında artış yapılacağı açıklandı. Açıklamaya göre, 1 Temmuz 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, elektrik fiyatlarında, mesken abone grubu için yüzde 38, tarımsal faaliyetler abone grubu için yüzde 30, kamu ve özel hizmetler sektörü abone grubunun düşük kademesi için yüzde 38 ve yüksek kademesi için yüzde 20 oranında artış olacak.
Bu yıl hava sıcaklıkları normallerin üzerinde seyrediyor, çoğu il ve ilçelerde ekstrem sıcaklıklar gerçekleşiyor. Aşırı sıcaklar, bu aylarda ekili ve dikili sulanan tüm ürünlerde sulama ihtiyacını artırdı. Çiftçilerimiz artan su ve elektrik bedellerini ödemekte zorlanıyor.
Hal böyle iken, elektrik fiyatlarında yapılacak yüzde 30 oranındaki artış, sulanan ürünlerde maliyetleri daha fazla artıracak, üretimde sürdürülebilirlik riske girecektir.
Gıda güvencesinin sağlanması ve korunması için tarıma pozitif ayrımcılık yapılması gerektiği hiçbir zaman unutulmamalıdır.
Tarımda maliyetlerin azaltılması ve üretimin sürdürülebilir kılınması bakımından tarımsal üretimde kullanılan elektrikte, 1 Temmuz 2024 tarihinden itibaren geçerli olacak yüzde 30’luk zam geri çekilmelidir.”
Türkiye akaryakıt sektörünün geleneksel lideri Petrol Ofisi Grubu 2023 yılında da zirvede
Türkiye’deki yurt içi akaryakıt satışları 2023 yılında yaklaşık 31,8 milyon tona yükselirken sektörün geleneksel lideri yine değişmedi. Petrol Ofisi Grubu, yurt içi toplam satışlarda 2023 yılını yüzde 21,85 pazar payı ile tamamlayarak açık ara liderliğini korudu.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), “Petrol Piyasası 2023 Yılı Sektör Raporu”nu yayımladı. Raporda yer alan verilere göre 2023 yılında toplam yurt içi akaryakıt satışları bir önceki yıla göre yüzde 8,01 artarak 31,8 milyon tona yükseldi. Türkiye’nin enerji altyapı grubu Petrol Ofisi ise 2023 yılındaki 6,9 milyon tonluk yurt içi satış miktarı ve yüzde 21,85’lik pazar payı ile sektördeki geleneksel liderliğini üst üste 14. yıla taşıdı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Petrol Ofisi Grup CEO’su Mehmet Abbasoğlu, “Sektör olarak enerjinin erişilebilirliği, güvenliği ve çevresel sürdürülebilirliğe olan etkisi ekseninde şekillenen gündemde önemli sınavlardan geçiyoruz. Petrol Ofisi Grubu olarak deniz, hava ve karadaki teknolojik altyapı yatırımlarımızla ülkemizin enerji geçişindeki hedeflerine katkı sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz. 14’üncü yılını kutladığımız liderliğimiz de bu çok kanallı ve kapsamlı yatırım anlayışımızın bir sonucu.” şeklinde konuştu.
GRİ LİSTEDEN ÇIKMAK TÜRKİYE’DE YATIRIM İKLİMİNİ İYİLEŞTİRDİ
Türkiye’nin kredi notunun yükselmesi ve son olarak Gri Listeden çıkması ile ülkeye yönelik doğrudan yabancı yatırımcı ilgisinin yeniden artması bekleniyor.
Ülke ekonomisine ilişkin olumlu gelişmeler, fDi Intelligence’nin araştırmasında, doğrudan yabancı yatırımcıların Avrupa’da en çok tercih ettiği büyük şehirler arasında 7. sırada yer alan İzmir’in avantajını arttırıyor.
Deniz, demir ve karayolu ulaşım ağları üzerinde bulunan Batı Anadolu Serbest Bölgesi, sahip olduğu büyük sanayi parselleri ile İzmir’in yatırım çekme kabiliyetine katkıda bulunuyor.
Biri Bergama’daki Batı Anadolu Serbest Bölgesi, diğeri de Gaziemir’deki Ege Serbest Bölgesi olmak üzere İzmir’de 2 serbest bölgeyi kuran ve işleten, BASBAŞ ve ESBAŞ’ın CEO’su Dr. Faruk Güler, Türkiye’nin Gri Listeden çıkmış olmasının ve ülkenin uluslararası kredi notunun yükselmesinin ülkeye doğrudan yatırımların gelmesini sağlayacak olumlu gelişmeler olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu: “Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları olan; S&P ve Fitch, Türkiye’nin kredi notunu B’den B+’ya yükseltirken, Moodys ise B3 olarak teyit etti. Derecelendirme kuruluşları ülke kredi not görünümü de durağandan pozitife çevirdi. Son olarak Mali Eylem Görev Gücü’nün (Financial Action Task Force-FATF) Türkiye’yi 28 Haziran tarihi itibariyle Gri Listeden çıkardığını duyurması uluslararası arenada ülkemiz ekonomisi lehine oluşan olumlu gelişmeler oldu. Bu gelişmeler, doğrudan yabancı yatırımların ülkemize ilgisini olumlu yönde etkileyecektir. Bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz.”
fDİ Inteligence, İzmir’i Avrupa’da Yatırım Yapılabilecek 7. Büyük Şehir Olarak Seçti
fDi Intelligence tarafından yayınlanan “Geleceğin Avrupa Şehirleri ve Bölgeleri 2023 araştırmasında İzmir’in, Yatırım Tanıtım Stratejisi ve Maliyet Etkinliği kategorilerinde Avrupa’nın ilk 10 büyük şehir ve bölgesi arasında yer aldığını, Doğrudan Yabancı Yatırımlar (DYY) Stratejisi Kategorisinde ise büyük şehirler arasında 7. sırada yer aldığını hatırlatan Dr. Faruk Güler, şunları söyledi: “Araştırmada özel kategori olarak ele alınan Doğrudan Yabancı Yatırım Stratejisi Kategorisinde 89 farklı lokasyondan bilgiler değerlendirilerek yapılan sıralamada, İzmir yatırımcıların Avrupa’da tercih ettiği 7. büyük şehir olarak seçildi. Araştırmada ülkelerin en büyük ekonomik büyüklüğe sahip şehirleri ayrı bir kategoride ele alınırken, diğer şehirler; Büyük Şehir, Orta Ölçekli Şehir, Küçük Şehir ve Mikro Şehir olarak ele alındı. İzmir’in bulunduğu en iyi DYY strateji listesinde sırasıyla; Portekiz’den Porto, İngiltere’den Birmingham ve Glasgow, Belçika’dan Antwerp, İngiltere’den Manchester ve Polonya’dan Katowice kentleri bulunuyor.”
BASBAŞ, Büyük Sanayi Parselleri İle İzmir’in Yatırım Cazibesini Arttırıyor
Türkiye’de yatırımcı ilgisini çeken bölgelere orta ve büyük ölçekli sanayi yatırımlarına tahsis edebilecek sanayi parseli bulmanın zorluğuna işaret eden Dr. Faruk Güler, “Bergama’da yatırımcı almaya başladığımız Batı Anadolu Serbest Bölgesinin, deniz, demir ve karayolu ulaşım ağları üzerinde bulunması sayesinde Avrupa başta olmak üzere, Afrika, Orta Doğu ve Asya’ya ulaşım kolaylığı sağlaması da, İzmir’in doğrudan yabancı yatırımlar için Avrupa’nın en çok tercih edilen 7. büyük şehri olmasında önemli bir etken olmuştur. Bugün Türkiye’de fabrika kurmak için 10 dönümden 200 dönüme kadar büyüklükte sanayi arazisini Marmara, Batı Anadolu’da bulmak mümkün değilken, BASBAŞ’ta var. Bu da ülkemizi tercih edecek yatırımların, rotasını İzmir’e çevirmesini sağlıyor” diye konuştu.
Dr. Faruk Güler, Bölgede 5 fabrika inşaatının sürdüğünü, 3 ay içinde 5 firmayla daha sözleşme imzalayacaklarını belirterek, şunları söyledi: “Yatırımcıların bölgemize ilgisi oldukça iyi. Büyüyen yatırım yapmak isteyen Türk şirketlerinin ciddi ilgisi var. İhracatı olan ve ciddi katma değer yaratan ancak yeni yatırımlar için Marmara ve Ege’de sanayi parselleri bulamayan çok sanayici var. Biz bu firmalarımız için ideal yatırım alanı olduk.”
Haziran ayı afetleri ve üretici market fiyatları
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Haziran ayında yaşanan afetler, üretici market arasındaki fiyat değişimlerini, aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimleri, yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.
“Haziran ayında kırsal alanlarda 1.120 adet yangın çıktı”
“İklim değişikliğinin etkisiyle bu yıl normallerin üzerinde gerçekleşen aşırı sıcaklar tarımsal üretime ve tarım arazilerine zarar veriyor” açıklaması yapan Bayraktar, değerlendirmesini şöyle sürdürdü;
“Diğer taraftan dikkatsizlik başta olmak üzere Haziran ayında artan sıcaklarla birlikte orman ve tarım arazilerinde yangınlar arttı.
Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, Haziran ayında Türkiye’nin kırsal alanlarında toplam 1.120 adet yangın çıktı.
Haziran ayında Diyarbakır, Mardin, Çanakkale, Aydın, Balıkesir, Bursa, Siirt, İzmir, Manisa, Burdur, Uşak, Adana, Gaziantep, Kahramanmaraş, Tekirdağ, Edirne, Düzce, Sinop, Bingöl, Elazığ, Ankara, Çankırı, Yozgat ve daha birçok ilimizde büyüklü küçüklü yangınlar meydana geldi. Bu illerde çıkan yangınlarda tarım arazileri zarar gördü, hayvanlar telef oldu.”
“Yangınların yaklaşık yüzde 38’i insan kaynaklı ihmal ve dikkatsizlik”
“Yapılan araştırmalar ülkemizde yangınların takribi yüzde 80’inin haziran-ekim döneminde çıktığını gösteriyor. Çıkan yangınların yaklaşık yüzde 38’i insan kaynaklı ihmal ve dikkatsizlik gibi sebeplerdir. Özellikle sıcaklıkların arttığı bu dönemlerde daha da dikkatli olmamız gerekiyor. Bu oranı düşürmek bizlerin elindedir.
Ancak ne kadar dikkatli olunsa ve önlem alınsa da afetleri tam anlamıyla engellemek mümkün değildir. Yaşanan afetler en fazla tarım sektörünü ve üreten çiftçilerimizi etkiliyor. Bir üretim sezonu emek veren çiftçilerimiz çıkan bir yangınla mahsulünü kaybediyor. Özellikle kontrol altına alınamayan geniş alanlara sıçrayan yangınlarda ürünlerini, hayvanlarını ve tarımsal varlıklarını kaybeden üreticilerimize devlet yardımı yapılmalıdır.”
“Aşırı sıcaklar Haziran ayında tarımsal ürünlere zarar verdi”
“Haziran ayında Türkiye genelinde normallerin üzerinde gerçekleşen sıcak hava tarımsal ürünlerde verim ve kaliteyi olumsuz etkilerken, afetlere ve maliyetlerde artışa neden oldu.
Aşırı sıcaklıklar sebebiyle Adana’da kavun, karpuz, domates ve biber başta olmak üzere sebzeler yandı.
Aşırı sıcaklar Manisa’da üzüm bağlarında yanmalara neden oldu. Yüksek seyreden sıcaklıklar nedeniyle daha fazla sulama yapıldı. Artan sulama ücretlerinin yanı sıra sulama sayısının da artması maliyetleri daha da artırdı.
Adana’da sebze ve meyvelerde aşırı sıcaklıkların ürünlere verdiği zararlar tarım sigortaları kapsamı dışındadır. Önümüzdeki yıl, aşırı sıcakların verdiği zararın tüm ürünlerde TARSİM kapsamına alınması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Ancak bu yıl TARSİM teminatları arasında yer almayan ürünlerde yaşanan kayıplar devlet desteği ile telafi edilmelidir.”
Haziran ayı üretici market fiyatları
Haziran ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 303,98 ile kiraz da görüldüğünü belirten Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Kirazdaki fiyat farkını yüzde 291,3 ile havuç, yüzde 284 ile kuru incir, yüzde 260 ile Antep fıstığı takip etti.
Kiraz 4 kat, havuç 3,9 kat, kuru incir 3,8 kat, Antep fıstığı 3,6 kat fazlaya satıldı. Üreticide 24,88 lira olan kiraz markette 100 lira 51 kuruşa, 8 buçuk lira olan havuç markette 33 lira 26 kuruşa, 115 lira olan kuru incir markette 441 lira 64 kuruşa ve 250 lira olan Antep fıstığı 900 liraya satıldı.
Haziran ayında fiyatı en fazla artan ürün hem markette hem de üreticide limon olurken, fiyatı en fazla düşen ürün ise hem markette hem de üreticide patates oldu.”
Market fiyatları
“Haziran ayında markette 37 ürünün 23’ünde fiyat artışı, 12’sinde fiyat azalışı görülürken 2 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Haziran ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 65,7 ile limon oldu. Limondaki fiyat artışını yüzde 51,2 ile Antep fıstığı, yüzde 44 ile çilek, yüzde 34,3 ile kuru kayısı, yüzde 29,7 ile fındık ve yüzde 24,7 ile nohut takip etti.
Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 17,2 ile patates oldu. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 16,5 ile domates, yüzde 16,1 ile yumurta, yüzde 8,1 ile maydanoz ve yüzde 7,6 ile yeşil soğan izledi.”
Üretici fiyatları
“Haziran ayında üreticide 29 ürünün 10’unde fiyat artışı olurken 8’inda fiyat düşüşü görüldü. 11 üründe ise fiyat değişimi olmadı.
Üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 44 ile patateste görüldü. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 26,8 ile domates, yüzde 26,2 ile patlıcan, yüzde 22,7 ile havuç, yüzde 12,6 ile yumurta ve yüzde 8,7 ile maydanoz izledi.
Üreticide en çok fiyat artışı yüzde 100 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 63,3 ile salatalık ve yüzde 30,2 ile kırmızı mercimek izledi.”
Üretici fiyat değişiminin nedenleri
“Limonda sezonun sonuna gelinmesiyle, üreticilerimizin elinde ürün azaldı ve fiyatlar arttı. Hasat sezonu boyunca üreticilerimiz limonunu düşük fiyattan satmak zorunda kaldı. Bu aylarda üreticilerimizden düşük fiyatla alınan limon depolarda tutuluyor. Haziran ayında elinde az miktarda limonu bulunan üreticide fiyatlar kilogram başı 15 lira iken, ürünü depolayan tüccarda limonun fiyatı kilogram başına 40 liraya ulaşıyor.
Kırmızı mercimek fiyatı yeni sezon ürünü olmasından dolayı yükseldi. Yüksek hava sıcaklıkları kuru soğanda yanmaya sebep oldu. Güneş yanıklarının tarla üretimine zarar vermesi ve talepteki artış nedeniyle fiyatlar yükseldi.
Patateste Çukurova bölgesinde hasadın sonuna gelindi. İç Anadolu bölgesinde erkenci çeşitte hasat başlamadı. Çukurova Bölgesinde rekoltenin yüksek olması ve Haziran ayında yoğunlaşan hasatla birlikte arzdaki artış fiyatların düşmesine neden oldu. Ege Bölgesinde hasat başladı ancak üreticilerimiz alıcı bulamıyor. Ödemiş ilçesinde alıcı bulunmadığı için patateste fiyatlar 2 liraya kadar geriledi.
Havuçta talepteki azalma fiyatın düşmesine neden oldu. Yumurtada fiyat değişimi arz ve talepteki değişimlerden kaynaklandı. Salatalıkta rekoltenin düşük olmasıyla birlikte ihracattaki artış fiyatın artmasına neden oldu. Domates ve patlıcanda fiyat düşüşü tarla üretimine geçilmesinden dolayı arzda yaşanan artıştan kaynaklandı.”
Haziran ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimler
“Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Haziran ayında, Mayıs ayına göre DAP gübresi yüzde 3,8 oranında artarken, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1,9, ÜRE gübresi yüzde 1,6, amonyum sülfat gübresi yüzde 1,2 ve amonyum nitrat gübresi yüzde 0,8 oranında arttı.
Geçen yılın Haziran ayına göre son bir yılda amonyum sülfat gübresi yüzde 50,8, DAP gübresi yüzde 33,9, ÜRE gübresi yüzde 32,2, amonyum nitrat gübresi yüzde 30,4 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 27,5 oranında arttı.
Haziran ayında Mayıs ayına göre besi yemi yüzde 1,1, süt yemi yüzde 0,9, son bir yılda süt yemi yüzde 37, besi yemi ise yüzde 34,3 oranında arttı. Elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 19,8 oranında artarken tarım ilacı fiyatları yüzde 58,2 oranında arttı.
Mazot fiyatları aylık yüzde 5,1 oranında artarken, yıllık bazda yüzde 78,5 oranında artarak geçtiğimiz aylarda olduğu gibi yıllık bazda fiyatı en fazla artan tarımsal girdi oldu.”
DENİZCİLİĞİN KALBİ İSTANBUL’DA ATACAK
Türkiye’de denizciliğin kalbi İstanbul’da atacak. 3. Türkiye Denizcilik Zirvesi 2 Temmuz Salı günü İstanbul Tersanesi’nde gerçekleştirilecek. Türkiye denizcilik sektörünün buluşma noktası olarak görülen ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilecek olan Türkiye Denizcilik Zirvesi’nin açılış konuşmasını Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu gerçekleştirecek.
Sektör paydaşlarını bir araya getirecek olan zirve ile iş birliğini artırmayı, stratejik yönelimleri belirlemeyi ve sektörün sürdürülebilir büyümesini desteklemeyi hedeflediklerini bildiren Bakan Uraloğlu, zirvede ayrıca kıyı tesisi altyapıları, sera gazı azaltım tedbirleri ve finansmanı, Türk uluslararası gemi sicili ve denizcilikte lojistik performans gibi önemli konuların ele alınacağını söyledi.
Gerçekleştirilecek olan zirve ile gelişen teknoloji ve inovasyonu tartışarak uluslararası ilişkileri de güçlendirmeyi hedeflediklerinin altını çizen Uraloğlu, “Zirve ile Türkiye’nin denizcilik alanındaki liderliğini güçlendirmeyi ve sektörün sürdürülebilir bir şekilde büyümesini desteklemeyi amaçlıyoruz. Bu yıl zirvede kıyı tesisi altyapıları, sera gazı azaltım tedbirleri ve finansmanı, Türk uluslararası gemi sicili ve denizcilikte lojistik performans gibi önemli konuları ele alacağız. Zirvenin sektörün geleceğine dair önemli bir vizyon sunarak Türkiye’nin denizcilik alanındaki lider konumunu pekiştirmeye katkı sağlayacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
40 Kişiye Amatör Denizci Belgesi Verilecek
Bakan Uraloğlu ayrıca, 3. Türkiye Denizcilik Zirvesi etkinlikleri kapsamında Haliç Yelken Kulübü’nde 40 kişiye ücretsiz Amatör Denizci Uygulama Eğitimi verileceğini de duyurdu. Programa katılmak isteyen vatandaşların https://turkiyedenizcilikzirvesi.org/amator-denizciler-egitimi/ isimli internet sitesinden başvuru yapması gerektiğini kaydeden Bakan Uraloğlu, 30 Haziran 2024 Pazar günü saat 12.00’ye kadar başvurularını tamamlayan ve teorik eğitimi almaya başlayanlar arasından belirlenecek 40 kişiye 2 Temmuz tarihinde ücretsiz olarak Amatör Denizci Uygulama Eğitimi verileceğini belirtti. Uraloğlu, teorik eğitimleri tamamlayanların ise çevrimiçi olarak Amatör Denizci Sınavı’na katılabileceğini ve sınavda başarılı olanların Amatör Denizci Belgesi almaya hak kazanacağını kaydetti.
Program Akışı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun açılış konuşması ile başlayacak olan zirvede, saat 10.15’te “Denizcilik Ödül Töreni” gerçekleştirilecek. Zirvede, saat 10.30’da “Türk Deniz Ticaretinde Kıyı Tesisi Altyapıları ve Gelecek Vizyonu”, saat 11.40’ta “Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Emniyetinde Güncel Gelişmeler”, saat 13.00’te “Yakın Gelecekte Deniz Ticareti Vizyonu”, saat 13.20’de “Sera Gazı Azaltım Tedbirleri ve Finansmanı”, saat 14.30’da “İMEAK Deniz Ticaret Odası 3’üncü Denizci Millet Denizci Ülke Proje Yarışması Ödül Töreni”, saat 15.00’te “Kolay Bayrak Hegemonyasında Türk Uluslararası Gemi Siciline Genel Bakış”, saat: 16.30’da “Yeşil Denizcilik Koridorları İçin Politika”, 16.50’da “Lojistik Performansı Yönünden Denizcilik ve Kör Noktalar İçin Birlikte Çalışma” oturumları gerçekleştirilecek. 3. Türkiye Denizcilik Zirvesi ile ilgili tüm detaylara turkiyedenizcilikzirvesi.org sitesinden ulaşılabilecek.
DO, Kurban Bayramı’nda 700 bin yolcu 185 bin araç taşıdı…
9 günlük Bayram tatili süresince toplamda 4.000 sefer düzenleyen İDO (İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş.) yolcu kategorisinde 700 bini aşan rakamlara ulaşırken, Arabalı vapurlar aracılığı ile yaklaşık 185 bin aracı güvenli bir şekilde taşıdı.
İDO, Kurban Bayram süresince, 12.000’in üzerinde yolcuyu tatilcilerin gözde destinasyonu Ege Adaları’na güvenle ulaştırdı. Tüm seferlerde maximum dakiklik oranına sahip İDO, Kuşadası’ndan Patmos ve Samos’a; Seferihisar-Samos’a; Bodrum Turgutreis-Leros, Kalymnos ve Patmos’a haftanın çeşitli günlerinde seferler düzenlemektedir.
Yunan Adaları’na kapıda vize imkanı…
Dünya’nın en temiz sularına ve en güzel koylarına sahip Ege’nin muhteşem doğasında tatil yapmak isteyenler İDO’nun Ege Adaları seferlerini kullanarak, Yunan Adaları’na kapıda vize uygulamasıyla rahatlıkla giriş yapabilirler. Ayrıca İDO’nun Ege Adaları’na yönelik seferlerinde yüksek hızlı deniz otobüsleri kullanılmaktadır. Bu da yolculuğunuzu hem keyifli hem de hızlı hale getiriyor.
Deniz yolculuğu ile maksimum konfor, minimum yorgunluk…
Diğer yandan İDO, tatilcilere Marmara Bölgesinden Ege bölgesine transfer güzergahı olan Osmangazi Köprüsü’nde yığılan trafiğe çare sunarak; Eskihisar-Topçular, Yalova-Pendik, Yalova- Yenikapı hatlarında arabalı vapur imkanı ile konforlu ve eğlenceli bir yolculuk deneyimi yaşattı. Böylece tatilciler yorulmadan evlerine dönüş yaptı.
İlgili hatlarda rezervasyon yaptırmak ve tüm detaylar için İDO uygulamasını indirebilir, www.ido.com.tr’yi ve https://egeadalari.ido.com.tr’yi ziyaret edebilirsiniz.
İKİNCİ ELDE DURGUNLUK DEVAM EDİYOR
Aydın Erkoç: “İkinci el piyasasında durgunluk sürüyor. İkinci el araç sektörü mayısta, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 oranında daraldı”
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Motorlu Kara Taşıtı İstatistikleri mayıs ayı verileri açıklandı. Söz konusu verilere göre 2023’ün mayıs ayında 741 bin 828 olarak gerçekleşen pazar, bu yılın aynı döneminde yüzde 20.62 oranında düşüşle 588 bin 886 adede geriledi.
Türkiye’de 70 bin motorlu araç satıcısını temsil eden Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Genel Başkanı Aydın Erkoç, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Piyasada durgunluk yaşandığına dikkat çeken Erkoç, “TÜİK verilerine göre geçen yılın Ocak-Mayıs döneminde 3 milyon 335 bin 221 adet olarak gerçekleşen ikinci el otomobil pazarı, bu yılın aynı döneminde yüzde 16.38 oranında gerileyerek 2 milyon 789 bin 45 adet olarak gerçekleşti. Otomotiv piyasasındaki performans kaybı gün geçtikçe belirginleşiyor” dedi.
Bayram dönemlerinde hareketlenen piyasada bu yıl herhangi bir canlılık yaşanmadığına dikkat çeken Erkoç, şöyle konuştu:
“Biz motorlu araç satıcıları olarak bayramda bir nebze de olsa otomobil piyasasının hareketlilik göstereceğini düşünüyorduk. Ancak ikinci el piyasasında bunu göremedik. Sıfır araç satan bayilerin yine her zamanki gibi satışları vardı. Bunun sebebi gerek fiyat indirimi gerekse vadelendirme gibi kampanyalar yapabiliyor olmaları… Ama ikinci el ticareti yapan ticaret erbaplarının böyle bir şansı yok. Araçları zaten şahıslardan alıp, araç tutarının üstüne belli bir kar koyarak satış yaptıkları için indirim de vadelendirme de yapamıyorlar. Bunun yanı sıra herkesin bildiği gibi kredi faiz oranlarının yüksek, vade sayılarının ise düşük olması maalesef ikinci el piyasasını durma noktasına getirdi. Beklediğimiz bayramları göremedik. Eskiden bayramlarda galerici esnafının bindiği hususi araçlarına kadar satılırdı. Ama şu anda bunu bırakın, vatandaş oto galerileri dolaşmıyor bile… Bugün bayram bitmiş, herkes dönmüş olmasına rağmen herhangi bir hareketlilik söz konusu değil. Maalesef faiz oranları düşmediği sürece piyasanın açılacağına inanmıyoruz. Öte yandan ihtiyaç sahipleri imkanı olsa dahi araç almak yerine yüksek getirisi sebebiyle ihtiyacını erteleyip toplu parasını faizde değerlendirmeyi tercih ediyor. Bu durum da piyasanın önünde büyük bir engel oluşturuyor.”
“Genel Güvenlik Yönetmeliği’nin uygulanmasından önce 20 yaş üstü araçları trafikten çekebilmek gerek…”
7 Temmuz’da uygulanmaya başlayacak olan ancak 31 Ağustos tarihine ertelenen otomotivde Genel Güvenlik Yönetmeliği’ne ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erkoç, “Türkiye’de traktöründen motosikletine yaklaşık 35 milyona yakın araç var. Bu araçların yüzde 35’i 20 yaşın üzerinde… Yani gelişmiş ülkelerde hurdaya ayrılan araçlar… Biz daha bu araçları trafikten kaldıramamışken bu uygulamanın hayata geçirilmesi çok zor. Trafik sıkıştığında bir bakıyoruz, dur kalk sebebiyle aracın biri hararet yaptığı için yol tıkanıyor. Artık hurdaya ayrılması gereken araçlar hala trafikte. Önce hurda araçların trafikten çekilmesi gerekiyor ki, akıllı sisteme sahip araçları konuşalım” dedi.
Daha önce yapılan hurda indiriminin şu an uygulanabilirliğinde de sıkıntılar yaşanabileceğini belirten Erkoç, “Bahsettiğimiz yüzde 35’i oluşturan hurdaya ayrılması gereken araçların trafikten çekilmesi deekonomimize büyük bir darbe vurur. Daha önceden yapılan hurda indirimi şu an uygulanacak olsa çokciddi sonuçları çıkar. Eskiden bir vatandaşa 5 – 10 bin TL hurda desteği veriliyordu. Bugün hurdayagidecek araçlar 200 bin TL’den başlıyor. Kimse 10 bin TL hurda indirimi almak için aracını hurdaya çıkarmaz. Böyle konularda sektör paydaşlarının fikrinin alınması gerekiyor. Ticaret Bakanımız Prof. Dr. Ömer Bolat, nasıl ki araç piyasasında oluşan köpüğün ortadan kaldırılması için toplantılar düzenleyip konunun taraflarının fikrini aldıysa bu konuda da TOBB Otomotiv Meclisi üyelerinin, ticaret odalarının, MASFED’in, ODMD, OYDER, OSD gibi sektör kuruluşlarının fikrinin alınması faydalı olacaktır” açıklamalarında bulundu.
Erkoç, fiyatların daha fazla düşeceğine ihtimal vermediklerini, gerek sıfırda gerekse ikinci elde araç almak için uygun zaman olduğunu belirtti.
TÜRKSAT 6A’NIN FIRLATMA TARİHİ BELLİ OLDU
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın’nın Türkiye saati ile 8 Temmuz’u 9 Temmuz’a bağlayan gece Türkiye saatiyle 00:20’de SpaceX firmasının ABD-Florida’da bulunan Cape Canaveral’daki fırlatma merkezinden Falcon 9 roketi ile uzaya gönderileceğini bildirdi. Uraloğlu, “Yerli ve milli olarak üretilen Türksat 6A uydumuz başarıyla uzaya gönderilmesinin ardından uydumuzun istasyonlar aracılığıyla tüm yörünge ve alt sistem kontrolleri gerçekleştirilecek ve ardından 42 derece Doğu boylamındaki yörüngesine doğru uzay yolculuğu başlayacak” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın uzaya gönderilmesine ilişkin tarihin belirlendiğini açıkladı. Uydunun, SpaceX tarafından Falcon 9 roketi ile uzaya gönderileceğini kaydeden Uraloğlu, “Türksat 6A uydumuz ABD Florida’da bulunan SpaceX’e ait Cape Canaveral’daki fırlatma merkezinden Falcon 9 roketi ile ABD yerel saati ile 8 Temmuz 2024 saat 17:20’de, Türkiye saati ile 8 Temmuz’u 9 Temmuz’a bağlayan gece 00:20’de uzaya gönderilecek. Uydunun fırlatma anını referans alırsak bu andan itibaren yaklaşık yarım saat sonra Türksat 6A uydusunun roketten ayrılması gerçekleşecek” dedi.
“Yörünge Testleri 1 Ay Sürecek”
Bakan Uraloğlu, uydunun roketten ayrılması sonrasında da SpaceX’in tüm süreci kontrol altında tutacağını belirterek “Fırlatma sürecin başarılı şekilde tamamlanması ve uydunun roketten ayrılması sonrasında yaklaşık 70’inci dakikada da Türksat 6A uydumuzdan ilk sinyalin alınmasını bekliyoruz. Uydunun ayrılma anından sonra sinyalin alınması ile fırlatmanın ve ayrılmanın başarılı gerçekleştiğini söyleyebileceğiz. Bu nedenle bu ilk sinyalin alınması büyük önem taşıyor” dedi. Fırlatmanın ardından Türksat 6A’nın kimyasal itki sistemi ile yola çıkacağını belirten Uraloğlu, “Uydumuzun istasyonlar aracılığıyla tüm yörünge ve alt sistem kontrolleri gerçekleştirilecek ve ardından 42 derece Doğu boylamındaki yörüngesine doğru uzay yolculuğu başlayacak. Yolculuğun tamamlanmasının ardından uydumuzun yörünge testlerine başlaması planlanıyor. Yörüngeye ulaşmasına müteakip en az 1 ay sürecek testlerin ardından da Türksat tarafından yörüngede teslim alınarak Türksat 6A uydusunun faaliyete geçmesini planlıyoruz” diye konuştu.
-“35 bin 786 Kilometre Uzaklıkta Konumlanacak”
Uraloğlu, mevcut uyduların yedekliliğini sağlayacak Türksat 6A’nın Türkeye’nin uydu kapasitesini de önemli ölçüde artıracağını kaydederek Türksat 6A’nın bir aylık yolculuğunun ardından Dünya’dan 35 bin 786 kilometre uzaklıkta konumlanacağını kaydetti. Türksat 6A’nın 8.4 kilovat güce sahip olduğunu anlatan Uraloğlu, “Türksat 6A uydusu bir yer sabit haberleşme uydusu olarak; TV yayıncılığı başta olmak üzere haberleşme hizmetleri ve geniş bir kapsama alanında ülkemizin uydu haberleşme ihtiyaçlarını karşılayabilecek. Ayrıca mevcut uyduların hizmet vermediği Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya da kapsama alanına girecek. Türksat, 6 aktif haberleşme uydusu ile dünyanın önde gelen uydu operatörleri arasında yerini sağlamlaştıracak” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin en büyük yalıtım üreticisi İzocam, “Dışarıda Bırak” reklam filmi ile ödüle doymuyor! Lider firma, büyük beğeni toplayan reklam filmi ile “Kristal Elma” ve “Effie Awards”ın ardından şimdi de “Brandverse Awards”da ödüle layık görüldü.
Türkiye’nin en büyük yalıtım üreticisi İzocam, “Dışarıda Bırak” reklam filmi ile ödüle doymuyor! Lider firma, “sokağın gürültüsünü de sıcağı da soğuğu da dışarıda bırak” mesajını verdiği reklam filmi ile Brandverse Awards’da “Gümüş Ödül”e layık görüldü. Firmanın büyük beğeni toplayan reklam filmi daha önce de “Kristal Elma” ve “Gümüş Effie” ödüllerini almaya hak kazanmıştı.
Marketing Türkiye ve BoomSonar iş birliğiyle gerçekleştirilen Brandverse Awards’da dereceye giren markaların ödülleri, 24 Haziran’da Hilton İstanbul Bomonti Hotel & Conference Center’da gerçekleşen törenle sahiplerini buldu. Reklam, pazarlama ve pazarlama iletişimi alanında gerçekleştirilen fark yaratan çalışmaların, sektörün önde gelen isimlerinden oluşan jüri tarafından ödüllendirildiği törende İzocam, “Dışarıda Bırak” reklam filmi ile Film Bölümü / İnşaat kategorisinde “Gümüş Ödül” e layık görüldü. Ödülü İzocam adına Pazarlama İletişimi ve Kurumsal İletişim Yöneticisi Gül Güvener aldı.
Pazarlama ve iletişim alanında başarılı çalışmaların ödüllendirildiği Brandverse Awards, eski ve yeni nesil tüm pazarlama, iletişim ve reklam çalışmaları ile markaların dünyasına 360 derece kapsayıcı bir bakış sunuyor. Marketing Türkiye ve BoomSonar tarafından düzenlenen Brandverse Awards, yıl boyunca sergilenen reklam, pazarlama ve pazarlama iletişimi çalışmalarını özgün değerlendirme modeliyle ele alarak sektör standartlarını yükseltmeyi hedefliyor. Dijitaldeki en başarılı projeleri ve markaları yıllardır başarılı bir şekilde ödüllendirmeyi sürdüren Social Media Awards Turkey de 2022 yılından itibaren Brandverse Awards kapsamında yer alıyor.
Reklam filmi “Kristal Elma” ve “Gümüş Effie”nin de sahibi
İzocam’ın büyük ses getiren “Dışarıda Bırak” reklam filmi, daha önce de 35’inci Kristal Elma Yarışması’nın ve Effie Awards’ın kazananları arasında yer almıştı. Başarılı firma, Kristal Elma Yarışması’nda Ev, Konut, Mobilya, Dekorasyon ve Yapı Malzemeleri Kategorisi’nin, TV ve Sinema Dalında “Kristal Elma” ile ödüllendirilmişti. “Dışarıda Bırak” reklam filmi, dünyanın en prestijli pazarlama ve reklam etkinliği Effie Awards’ın Türkiye ayağında ise Emlak / İnşaat / Yapı Malzemeleri kategorisinde “Gümüş Effie” ödülüne layık görülmüştü.
Türkiye’de yalıtım sanayinin kurucusu İzocam, ödüllü reklam filminde “sokağın gürültüsünü de sıcağı da soğuğu da dışarıda bırak” mesajını veriyor. Yıllardır her platformda kamuoyuna yalıtımın önemini anlatan İzocam; soğuğu, sıcağı ve gürültüyü dışarıda bırakan geniş ürün yelpazesi ile 59 yıldır yalıtım sektörüne liderlik ediyor. Zeminden, cephe ve çatıya, duvar ve döşemeden tesisata kadar her uygulama alanı için nitelikli yalıtım malzemeleri üreten İzocam, yaşam alanlarımızı soğuğun olumsuz etkilerinin yanı sıra sıcak ve gürültüden de koruyarak izole ediyor. İzocam ürünleri sayesinde, soğuk kış günlerinde ısınma maliyeti minimuma indirilirken, bunaltıcı yaz aylarında da klima kullanımından kaynaklı enerji sarfiyatından tasarruf ediliyor.
Artemis Halı’dan Sürdürülebilir Çevre Dostu Ürünler Halı Sektöründe Sürdürülebilir Ürünlere İlgi Artıyor
Yaklaşık 12 yıl önce Türkiye’de halı üretiminin yüzde 90’ını karşılayan Gaziantep’te temelleri atılan Artemis Halı, çevre dostu ve sürdürülebilir ürünler üretme yolunda önemli adımlar atıyor. Geri dönüşümlü Pamuk arka tabanlı halılar, özel motifli tasarımlar ve doğal ve çevre dostu malzemeler ile dikkat çeken Artemis Halı, kullanıcılarına sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam sunmayı hedefliyor.
Değişen kullanıcı tercihleri ve trendlerle yatırımlarını şekillendiren Artemis Halı, doğanın sunduğu güzelliklerden ilham alarak çevre dostu ve sürdürülebilir ürünlere yöneldi.
Son yıllarda tüketicilerin çevreye ve doğaya duyarlı ürünlere olan ilgisinin önemli ölçüde arttığına dikkat çeken Acme Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Batallı, “Müşteri ihtiyaçlarına ve çağın değişen anlayışına odaklanmak bizim için büyük önem taşıyor. Artemis Halı olarak, sürdürülebilirlik anlayışımızı desteklemek adına özel motif tasarımlarımıza ve geri dönüşümlüpamuk içerikli arka tabanlarımıza büyük önem veriyoruz. Doğaya yakınlık ve doğadan ilham alan koleksiyonlar oluşturmak, sadece motiflerle sınırlı kalmayan bir yaklaşımı ifade ediyor. Pamuk, doğal ve biyoçözünebilir bir malzeme olması sebebiyle, sentetik malzemelere kıyasla çevresel etkileri azaltan ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını teşvik eden bir tercih olmuştur. Pamuk arka halılar, kullanım süresi sona erdiğinde geri dönüştürülebilir özellikleriyle doğa dostu bir çözüm sunmaktadır. Bu özellikleri sayesinde evdeki hava kalitesini artırarak, daha sağlıklı bir yaşam ortamı yaratmaktadır” dedi.
Sürdürülebilirlik yolculuğunda önemli adımlar atarak, doğal kaynaklara saygılı ve çevreye duyarlı üretim süreçlerini benimsediklerine değinen Batallı, “Bu süreçte sadece doğa ile uyumlu ürünler üretmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumun refahına katkıda bulunmayı da hedeflemekteyiz. Doğal yaşamın kıymetini bilerek, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma amacındayız. Geri dönüşümlüpamuk arka halılarımız, evlerinizde sağlıklı bir iç ortam yaratırken, çevre dostu ve sürdürülebilir bir yaşam tarzını benimsemenize yardımcı olacaktır. Artemis Halı olarak, doğadan ilham alan motiflerimiz ve sürdürülebilirlik anlayışımızla geleceğe umutla bakıyoruz.”
Ocak-Mayıs döneminde ihracat %4,5 arttı, ithalat %9,2 azaldı
Mayıs ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat %9,2 artarken ithalat %8,0 azaldı
Dış ticaret açığı Mayıs ayında %48,0 azaldı
Mayıs ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre %48,0 azalarak 12 milyar 495 milyon dolardan, 6 milyar 502 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Mayıs ayında %63,4 iken, 2024 Mayıs ayında %78,7’ye yükseldi.
Dış ticaret açığı Ocak-Mayıs döneminde %34,3 azaldı
Ocak-Mayıs döneminde dış ticaret açığı %34,3 azalarak 56 milyar 33 milyon dolardan, 36 milyar 805 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Mayıs döneminde %64,6 iken, 2024 yılının aynı döneminde %74,4’e yükseldi.
Mayıs ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı %94,8 oldu
Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2024 Mayıs ayında imalat sanayinin payı %94,8, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %3,1, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,7 oldu.
Ocak-Mayıs döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı %94,2, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı %3,7, madencilik ve taşocakçılığı sektörünün payı %1,6 oldu.
Mayıs ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı %68,9 oldu
Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2024 Mayıs ayında ara mallarının payı %68,9, sermaye mallarının payı %14,7 ve tüketim mallarının payı %16,1 oldu.
İthalatta, 2024 Ocak-Mayıs döneminde ara mallarının payı %70,0, sermaye mallarının payı %14,6 ve tüketim mallarının payı %15,3 oldu.
Mayıs ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu
Mayıs ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 902 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 521 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 475 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 148 milyon dolar ile Irak, 1 milyar 124 milyon dolar ile İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %29,8’ini oluşturdu.
Ocak-Mayıs döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 8 milyar 609 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 6 milyar 459 milyon dolar ile ABD, 5 milyar 893 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 5 milyar 433 milyon dolar ile İtalya ve 5 milyar 378 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın %29,7’sini oluşturdu.
İthalatta ilk sırayı Çin aldı
İthalatta Çin ilk sırayı aldı. Mayıs ayında Çin’den yapılan ithalat 3 milyar 862 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 780 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 2 milyar 282 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 879 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 456 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %43,4’ünü oluşturdu.
Ocak-Mayıs döneminde ithalatta ilk sırayı Rusya aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 19 milyar 90 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 17 milyar 846 milyon dolar ile Çin, 10 milyar 806 milyon dolar ile Almanya, 8 milyar 498 milyon dolar ile İtalya, 6 milyar 931 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın %44,0’ını oluşturdu.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat %9,6 arttı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2024 Mayıs ayında bir önceki aya göre ihracat %9,6 artarken, ithalat %9,6 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2024 yılı Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre ihracat %11,6 artarken, ithalat %12,1 azaldı.
Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı %3,8 oldu
Teknoloji yoğunluğuna göre dış ticaret verileri, ISIC Rev.4 sınıflaması içinde yer alan imalat sanayi ürünlerini kapsamaktadır. Mayıs ayında ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,8’dir. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %3,8’dir. Ocak-Mayıs döneminde ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı %94,2’dir. Ocak-Mayıs döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ihracatı içindeki payı %3,4’tür.
Mayıs ayında imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %82,9’dur. Yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %10,3’tür. Ocak-Mayıs döneminde imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı %80,5’tir. Ocak-Mayıs döneminde yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayi ürünleri ithalatı içindeki payı %11,0’dır.
Özel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Mayıs ayında 22 milyar 26 milyon dolar oldu
Özel ticaret sistemine göre, 2024 yılı Mayıs ayında, ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre %12,6 artarak 22 milyar 26 milyon dolar, ithalat %8,8 azalarak 28 milyar 940 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Mayıs ayında dış ticaret açığı %43,1 azalarak 12 milyar 150 milyon dolardan, 6 milyar 914 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Mayıs ayında %61,7 iken, 2024 Mayıs ayında %76,1’e yükseldi.
İhracat 2024 yılı Ocak-Mayıs döneminde 97 milyar 83 milyon dolar oldu
Özel ticaret sistemine göre ihracat, 2024 yılı Ocak-Mayıs döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %4,1 artarak 97 milyar 83 milyon dolar, ithalat %9,4 azalarak 134 milyar 642 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Ocak-Mayıs döneminde dış ticaret açığı %32,1 azalarak 55 milyar 321 milyon dolardan, 37 milyar 559 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Mayıs döneminde %62,8 iken, 2024 yılının aynı döneminde %72,1’e yükseldi.
H-ÜFE 2024 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre %1,63 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %31,01 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %84,60 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %80,77 artış gösterdi.
H-ÜFE ulaştırma ve depolama hizmetlerinde yıllık %82,54 arttı
Bir önceki yılın aynı ayına göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %82,54 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %86,31 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %84,16 artış, gayrimenkul hizmetlerinde %75,43 artış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %89,92 artış, idari ve destek hizmetlerde %89,27 artış gerçekleşti.
Bir önceki aya göre, ulaştırma ve depolama hizmetlerinde %1,29 artış, konaklama ve yiyecek hizmetlerinde %6,45 artış, bilgi ve iletişim hizmetlerinde %1,50 azalış, gayrimenkul hizmetlerinde %5,68 artış, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetlerde %3,61 azalış, idari ve destek hizmetlerde %2,45 artış gerçekleşti.
Toplam devlet destek prim tutarı %91,7 arttı
Toplam ödenen hasar bedeli %109,6 arttı
Toplam ödenen hasar bedeli branşlara göre incelendiğinde ilk sırayı 5 076 169 657 TL bedel ile bitkisel ürünler, ikinci sırayı ise 1 505 720 636 TL bedel ile büyükbaş hayvan hayat sigortası almaktadır. Toplam ödenen hasar bedeli nedenlerine göre incelendiğinde ise 2 378 149 573 TL bedel ile don olayı ilk sırayı almıştır.