Kayseri OSB, KTO, KAYSO ihracat değerlendirmesi, TUİK verileri, ekonomi-teknoloji haberleri

Forbes Türkiye, Türkiye’nin en başarılı girişimlerini listelediği Girişim 50 araştırmasını açıkladı

Türkiye girişimcilik ekosistemine ışık tutan Forbes Türkiye’nin Girişim 50 araştırması açıklandı. Girişim 50’de yer alan şirketlerin toplam değerlemesi 4 milyar dolar, aldıkları toplam yatırım ise 788 milyon dolar. 50 şirketin toplamda 7 bin 362 kişiye istihdam sağladığı belirtildi.

Türkiye’de yayın hayatına haziran ayında yeniden başlayan Forbes Türkiye’nin girişimcilik ekosisteminin en prestijli araştırmalarından biri olan “Girişim 50 Endeksi”, geleceğin unicorn adaylarıyla ve en çok değer kazanacak şirketlerini belirlemeyi hedefliyor. İlki Forbes Türkiye tarafından 2019’da açıklanan Girişim 50 araştırmasında girişimler finansal performansları, büyüme oranları ve aldıkları toplam yatırım gibi kriterlere göre bir endeks oluşturularak değerlendiriliyor. Girişim ekosisteminin önde gelen isimleri ile özel sermaye ve risk sermayesi fonlarının yöneticilerinin önerdiklerinin yanı sıra, başvuru linki üzerinden kendisi katılanlarla birlikte bu yıl araştırmaya 200’e yakın şirket dahil oldu.

Türk Girişimciliği Yeniden Yükseliyor

Deprem ve seçimlerin gölgesinde geçen zorlu 2023 sonrası Türk girişimcilik ekosistemi 2024 yılında fintech ve mobil oyun sektörlerinin öncülüğünde hızlı bir toparlanma yaşadı. Startup Watch verilerine göre 2023 yılında, pandemi öncesine kıyasla 12 kat büyüme kaydedilirken, toplamda 1,1 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirildi. İşlem sayısı yüzde 31 artarak 469’a ulaşırken, 2024 yılı halka arzlar, satın almalar ve çıkışlar açısından “fırsatlar yılı” oldu.

Yatırım Dalgası

Forbes Girişim 50’nin zirvesi, yakın bir zamanda Türkiye’den çıkacak yeni unicornların ağırlıklı olarak fintek sektöründen olacağına işaret ediyor. Girişim ekosistemi, 2023’te yaşanan zorlukların ardından, fintech ve mobil oyun alanlarındaki hareketlilikle yeniden canlanmaya başladı. 2023 yılında oyun sektörü 22 büyük yatırıma imza attı. Geçtiğimiz yılda dikkat çeken büyük işlemler arasında, Kazak fintek devi Kaspi.kz’in Hepsiburada’nın yüzde 65,4’lük hissesini 1,1 milyar dolara satın alması en çok konuşulan işlemlerden biri oldu. 2012 yılında kurulan yerli girişim Obilet’in çoğunluk hisseleri Fransız BlaBlaCar’a devredildi ve Paynet, Iyzico tarafından 87 milyon dolara satın alındı. Forbes Türkiye’nin Aralık ayı kapak haberinde yer verdiği Insider, 500 milyon dolarlık dev bir yatırım aldı.

Girişim 50 Listesinin Liderleri

Girişim 50 araştırmasında Türkiye’de ofisi bulunan, kurulmasının üzerinden en az bir yıl geçmiş ve yatırım almış girişimler değerlendirildi. Listenin zirvesinde, 2012 yılında kurulan ve dijital banka lisansı da alan Colendi yer alıyor. Onu yenilikçi finansal teknolojiler alanında hizmet veren DgPays ve bireysel yatırımcılara hizmet veren Midas takip etti.

Şirketlerin Toplam Değeri 4 milyar Dolar

Girişim 50’de yer alan şirketlerin toplam değerlemesi 4 milyar dolar, aldıkları toplam yatırım ise 788 milyon dolar. 50 şirket toplamda 7 bin 362 kişiye istihdam sağlıyor.

Türk girişimcilerinin yenilikçi fikirlerini ve başarılarını daha geniş kitlelere duyurmayı hedeflendiğini duyuran Forbes Türkiye’den yapılan açıklamada,  bu listede yer almayı başaran girişimlerin yakın gelecekte yüksek değerlemelere ulaşacağına ve önemli çıkış hikâyelerine imza atacağı kaydedildi.

Forbes Girişim 50 Listesi’nin İlk 10’u

Forbes Girişim 50 Listesi’nde yer alan en başarılı girişimler sırasıyla; Colendi, DgPays, Midas, Sipay, Param, Arf, Picus Security, EasyCep, Züber ve Grand Games ilk onda yer aldı.

Castrol Otomobil Dünyasının Yenilikçi Markası Suzuki’nin Önerdiği Madeni Yağ Partneri Oldu 

Madeni yağ pazarının lider markalarından Castrol, Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen Suzuki markasıyla önemli bir iş birliği için bir araya geldi. Böylece Castrol, 4×4 uzmanlığıyla birlikte hibrit ve yenilikçi ürün gamıyla öne çıkan Suzuki’nin önerdiği madeni yağ partneri oldu. Global ölçekte birçok partnerlikle dikkat çeken Castrol, yerel pazarlarda da önde gelen üreticilerin tavsiye ettiği marka olmayı sürdürüyor. 

“Castrol’ün global gücünü Türkiye’de de ortaya koyuyoruz”

Suzuki’nin önerdiği madeni yağ markası olarak güçlü şirketlerle bir araya geldiklerini belirten Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Genel Müdürü Nilay Tatlısöz, “Japon otomobil devlerinden biri olan Suzuki ile Türkiye’de önemli bir iş birliğine imza attık. 4×4 uzmanlığı ve akıllı hibrit teknolojileriyle öne çıkan dinamik bir marka olan Suzuki’yle Türkiye’de güç birliği gerçekleştirdik. Suzuki müşterilerinin Castrol ürünlerini tercih ederek araçlarını daha uzun yıllar daha yüksek performansla kullanabilmelerine katkı sağlıyoruz. Castrol’ün global gücünü Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz anlaşmalarla yansıtmaya devam ediyoruz. Suzuki gibi dayanıklı ürünleriyle dikkat çeken bir markayla iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

“Suzuki sağlamlığı ile Castrol’ün üstünlüğü bir araya geldi”

Doğan Trend Grubu Otomotiv Markaları Genel Müdür Yardımcısı Uğur Sakarya ise “2015 senesinden bu güne Türkiye’de Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen Suzuki markamız otomotiv sektöründe sağlamlığı ile biliniyor. Akıllı hibrit teknolojisine sahip Suzuki modellerimizin yine verimli, üstün ve dayanıklı ürünleriyle tüm dünyada bilinen Castrol markası ile yan yana gelmesinden büyük bir mutluluk duyuyoruz. Ülke genelinde 35 yetkili servis noktamızla, müşteri memnuniyetini geliştirmeye odaklandığımız yaygın hizmet ağımızda, Suzuki sahiplerine bu iş birliği ile en iyi hizmeti vermek ana hedefimiz” dedi

Toyota 10.8 Milyonluk Global Satışla 5. Kez Üst Üste Dünyanın En Büyük Üreticisi Oldu 

Toyota, 2024 yılı global satış rakamlarını açıkladı. Geçen yıl olduğu gibi 10 milyon adedin üzerinde satışa ulaşan Toyota, beş yıldır üst üste en çok tercih edilen üretici oldu.

Toyota, 2024 Ocak-Aralık döneminde 10 milyon 821 bin adedin üzerinde satış gerçekleştirdi. Böylece tam hibrit, şarj edilebilir hibrit, tamamen elektrikli ve hidrojen yakıt hücreli araçlardan oluşan çoklu mobilite çözümleriyle başarısını bir kez daha kanıtladı. Toyota, yalnızca satış rakamlarıyla değil, yükselen marka değeriyle de öne çıkıyor. Brand Finance Global 500 2025 raporuna göre ‘Dünyanın En Değerli Otomotiv Markası’ unvanını kazandı.

Dünyanın en büyük üreticisi unvanını, yenilikçi teknolojilerle birleştiren Toyota, otomotiv sektörüne yön veriyor. Bir mobilite şirketi olarak, her ülke ve bölgeye en uygun çözümleri sunan Toyota, 2024 yılında global tam hibrit satışlarını yüzde 21’in üzerinde artırarak 4 milyon 142 bin adetlik satışa ulaştı.

Avrupa’da rekor tam hibrit satışlarına ulaşan Toyota, 2024’te yüzde 8 artışla 775 bin adetlik satış gerçekleştirdi. Toyota’nın Avrupa’da en çok tercih edilen modelleri Yaris Cross Hybrid ve Toyota C-HR Hybrid olarak öne çıktı.

Bununla birlikte, Toyota şarj edilebilir hibrit satışlarını 153 bin adetle yüzde 21, tamamen elektrikli satışlarını ise 140 bin adetle yüzde 34 artırdı. Otomotiv sektöründe geleceğin teknolojisi olarak görülen hidrojen yakıt hücreli araçların geliştirilmesine devam eden Toyota, 1.779 adet satış gerçekleştirdi. Bu satış rakamlarıyla birlikte Toyota’nın düşük ve sıfır emisyonlu araç satışları yüzde 23.4 artarak 4.5 milyon adedi aştı.

Toyota Cesur ve Dinamik RAV4 GR SPORT’u Satışa Sundu 

Toyota, motor sporlarındaki başarılarından ilham alan GR SPORT ürün gamını RAV4 modeliyle Türkiye’de satışa sunmaya başladı.

RAV4 ürün gamının en üzerinde konumlanan GR SPORT versiyonu, markanın motor sporları departmanı TOYOTA GAZOO Racing’in üst düzey şampiyonalarda elde ettiği başarıları yansıtacak özel tasarım detayları ve donanım özellikleri ile ön plana çıkıyor. Dünyanın en zorlu etaplarından en hızlı pistlerine kadar her koşulda üstünlük kuran TOYOTA GAZOO Racing’in ruhunu yansıtan RAV4 GR SPORT, aracın sofistike tasarımını ve teknolojisini dinamik bir görünümle buluşturuyor. Hem dış tasarımı hem de iç tasarımıyla daha sportif bir RAV4 tarzı sunan GR SPORT, özel dokunuşlarla dikkat çekiyor.

Yapay zekaya yenilmeyecek veri işleyen meslekler
TÜBİSAD’ın yüksek teknoloji dünyasının nabzını tuttuğu YouTube serisi TÜBİSAD Plus’ın yeni bölümü yayınlandı. Serinin 52’nci bölümünde TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Şüküroğlu ve ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı yapay zekaya yenilmeyecek meslekler konusunu konuştu. Yapay zekanın getirdiği tehditler ve fırsatlar ile kurumların ve çalışanların buna ne kadar hazır olduğu ele alındı.
TÜBİSAD Plus’ın yeni bölümünde ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Şüküroğlu’nun sorularını yanıtladı.
TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Şüküroğlu’nun, yapay zekanın mevcut çalışma düzenine ve hangi dikeylere tehdit olduğu sorusuna yanıt veren ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, şunları dile getirdi: “Son 4-5 senedir çok konuştuğumuz konu yapay zeka, dijital yetkinlikler; şimdi artık tüm kurumların ajandasında ve evet meslekleri etkiliyor. Şu an tıpta, hukukta, üretimde, lojistikte, pazarlamada, mimarlıkta her alanda yapay zeka kurumların verimliliği ve sürdürülebilirliği için en önemli teknolojilerden. Ama meslekler elden gitmiyor; çünkü birilerinin hâlâ üretmeye, yaratmaya ve arka tarafta sürdürmeye ihtiyacı var. Örneğin tıp konuştuğumuzda yapay zeka tanı ve tedavi tarafında büyük veriyle birlikte arkada çok önemli girdiler sağlıyor. Robotik cerrahi günümüzde çok önemli. Ama bir taraftan hâlâ karmaşık problemlerin çözümleri, bu cihazların kullanımları, süreçlerin yönetimi, özellikle empati gerektiren, hasta bakımı gerektiren rollerde insanın değeri paha biçilmez. Yeteneğe hep ihtiyacımız var. Mimarlık dediğimizde evet, artık tasarım kendini daha çok teknolojiye, yapay zeka ve robotik uygulamalara bırakırken bir taraftan yenilikçilik, yaratıcılık ve insani dokunuşlarda hâlâ mimarlarımız olacak. Dolayısıyla meslekler değişiyor, dönüşüyor ama yaratıcılık, yenilikçilik, iletişim ve diğer taraftan empati hiçbir zaman değişmeyen yetenekler olarak bizde kalıyor.”
TÜBİSAD Plus 52. bölümü izlemek için tıklayın
TÜBİSAD Plus nedir?
TÜBİSAD’ın yüksek teknoloji dünyasının nabzını önemli konular ve konuklarla tuttuğu düzenli YouTube yayını olan TÜBİSAD Plus’ta, yapay zekâ, bulut bilişim, hiperotomasyon, sürdürülebilirlik, siber güvenlik, metaverse, 5G, büyük veri, kuantum ve daha pek çok yeni nesil teknoloji, tüm boyutlarıyla masaya yatırılıyor. Bilişim teknolojileri dünyasına dair en güncel tartışmalar, sektörün eğitimden sağlığa, çevreden iş yapış biçimlerine kadar farklı alanlarda yarattığı değişimler TÜBİSAD Plus’ın her bölümünde farklı konukların katılımıyla değerlendiriliyor.

Yanmar Turkey, LS Traktör’ün kompakt ve dayanıklı traktörlerini Türk çiftçisiyle yeniden buluşturuyor

Her adımında Türk tarımına değer katmayı ve çiftçilerin yanında olmayı ön planda tutan Yanmar Turkey, Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği LS Traktör’ün en yeni ve ileri teknoloji ürünü modellerini, ilk kez İzmir’deki AGROEXPO 20. Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda tanıtacak. Yanmar Turkey, LS Traktör’ün üstün özellikli ve dayanıklı 8 farklı modelini ise bu yıl içinde Türk çiftçisiyle buluşturacak.

Yanmar Turkey Tarım İş Kolu ve İş Geliştirme Direktörü Murat Balkan Kanbir, “2025 yılı itibarıyla Türkiye’nin dört bir yanındaki çiftçilerimizi LS Traktörlerimizin ileri teknolojisi, üstün dayanıklılığı ve yüksek performansıyla tekrar buluşturmayı hedefliyoruz.” dedi.

Japon devi Yanmar’ın Türkiye’deki tam iştiraki olarak faaliyet gösteren Yanmar Turkey, İzmir’de bu yıl 20’ncisi düzenlenen AGROEXPO 20. Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nda, 2025 yılı itibarıyla Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği LS Traktör modellerini, ayrı bir stantta tanıtacak. Yanmar Turkey Tarım İş Kolu ve İş Geliştirme Direktörü Murat Balkan Kanbir, Güney Kore’nin yarım asırlık deneyime sahip lider traktör markası LS Traktör’ün üstün özellikli, dayanıklı ve konforlu modellerini Türk çiftçisiyle tekrar buluşturacak olmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyledi.

Lexus Yükselen Adetleriyle Globalde de Satış Rekoru Kırdı

Premium otomobil üreticisi Lexus’un yükselişi tüm dünyada devam ediyor. 2024 global satış rakamlarını açıklayan Lexus, önceki yıla göre yüzde 3.3 büyüme elde etti ve 851 bin 214 adetlik satışa ulaştı. Lexus, bu başarısıyla tüm zamanların en yüksek global satışını elde etti.

Lexus’un bu rekorunda önceki yıla göre yüzde 20 artış gerçekleştirilen Avrupa pazarı önemli bir rol oynadı. Avrupa’da 88 binin üzerinde araç satışıyla yüzde 2.5’lik rekor pazar payı elde edildi. Marka, Kuzey Amerika’da da yüksek talep gördü ve satışları yüzde 6.7 arttı. Lexus, Asya pazarında da yükselen markalardan biri oldu. 2024’te birçok pazarda rekor büyümeyle adından söz ettiren Lexus’un en hızlı büyüyen pazarlarından biri ise Türkiye olarak dikkat çekti. Lexus, Türkiye’de 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 60’ın üzerinde bir büyüme kaydederek tüm zamanların en yüksek satışına ulaştı. Markanın rekor kırdığı diğer pazarlar İngiltere, Almanya, İtalya, Danimarka, Norveç ve Portekiz gibi ülkeler oldu.

2024 yılı içerisinde yeni uluslararası araç geliştirme merkezi olan Shimoyama’yı devreye alan Lexus, aynı zamanda B-SUV modeli LBX ve lüks minivan LM gibi yeniliklerle adından bolca söz ettirdi. Lexus’un bu rekor kıran başarısı ES, LS sedan modelleri; LBX, NX, RX, RZ SUV modelleri ve büyük ilgi gören LM lüks minivan gibi etkileyici modellerle geldi.

Lexus, tam hibrit, şarj edilebilir hibrit ve tam elektrikli modelleriyle tüm dünyada premium pazarın yükselen markalarından olurken 2025’te de yenilikler sunmaya devam edecek. Premium mobilite dünyasının geleceğini şekillendiren ve müşteri odaklı hizmetlerle Lexus yaşam tarzını yansıtan marka, yenilikçi mühendislik çözümleriyle öne çıkıyor. Lexus markasının tüm modelleri, markanın kendine has deneyimini ve sürüş keyfini sunuyor.

“Keenetic Yeni Yılı Anlamlı Büyüme ile Karşıladı!”

“Keenetic sunduğu eşsiz teknik özellikleri ve gelişmiş KeeneticOS işletim sistemi ile pazarda önemli bir yer edinerek 2024 yılını %40 büyüme ile kapadı. Teknik özellikleri ile sürekli gelişerek çok farklı kullanıcılara çözümler sunan Keenetic en memnun kalınan markalar arasında yerini aldı. Fark yaratan İnternet erişim kalitesi ve konforu ile kullanıcılarının yüksek oranda memnun olduğunu belirten marka önümüzdeki dönemde de iddialı.”

2010 yılında Türkiye pazarına giren ve hızlı bir ivme ile her yıl büyüyerek ilerleyen sektörün tanınan markası Keenetic 2024 yılını %40 bir büyüme ile kapattığını açıkladı. Bu farkı cihazlarının premium kalitesi, müşteri deneyimlerini sürekli gelişme için araç olarak kullanmak ve sık aralıklarla yenilenen işletim sistemi KeeneticOS’a bağlayan marka gelecek dönem için de piyasada önemli oyunculardan biri olmaya hazırlanıyor.

Kullanıcılar stabil çalışan kaliteli Keenetic ürünlerini çok sevdikleri gibi, Tüm Keenetic modellerinde sunulan bulut temelli KeeneticOS yazılımının esnek, modüler ve sürekli güncelleme alan yapısı sayesinde fark yaratan bir performans elde ediyorlar.

Gerçek müşteri deneyimlerine dayalı kapsamlı araştırmalar yaptıklarını belirten Keenetic Türkiye CEO’su Vefa Tarhan: “Kullanıcılar satın alma yapmadan önce markayı ve modelleri öncelikle araştırıyorlar. Ürün ile değerlendirmeleri abartılı bulduklarını, inanmadıklarını ama satın alıp deneyimledikten sonra gerçekten bu premium kaliteyi kendilerinin yaşadıklarını ifade ediyorlar. Bu kadar kişinin övdüğü cihazların gerçek olmadığını düşündükleri aşamadan gerçekten keyifle kullandıkları aşamaya kadar Keenetic’in eşsiz özelliklerini keşfediyorlar.” Dedi.

Tarhan sözlerine şu şekilde devam etti: “Dört Dörtlük internet için üretilen Keenetic cihazları, kullanıcılarına yüksek hızda ve stabil bir internet bağlantısı sunmaktadır. Keenetic özel ve premium bir ürün isteyenler için bu yıl da fark yaratıyor ve tüm cihazları mesh çalışabiliyor. Uzun yıllar farklı modlarda ayarlayıp sizinle olan Keenetic cihazlarınız ile siz de İnternet konforunuzu benzersiz hale getirebilirsiniz” dedi.

Kuru incirin ortalama ihraç fiyatı 6 bin doları aştı

Cennet meyvesi olarak nitelendirilen, Türkiye’nin ihracatta prestij ürünlerinden kuru incir 2024/25 sezonunda dolar bazında yüzde 37 değerlendi ve kuru incirin ortalama ihraç fiyatı 6 bin doları aştı.

2023/24 sezonunun ilk 4 aylık döneminde ortalama 4 bin 506 dolara ihraç edilen kuru incir, 2024/25 sezonunun 4 aylık döneminde dolar bazında yüzde 37’lik sıçramayla 6 bin 162 dolarlar alıcı buldu. Türk ihracatçıları 4 aylık döneminde kuru incir ihracatını yüzde 31’lik artışla 148 milyon dolardan 194 milyon dolara çıkardılar. 

Küresel iklim değişikliği neticesinde olumsuz hava koşulları nedeniyle kuru incir rekoltesinde 2024/25 sezonunda yüzde 15 düşüşe rağmen kuru incir ihracatında miktar bazındaki düşüş yüzde 4 ile sınırlı kaldı. 25 Eylül 2024 tarihinde başlayan 2024/25 kuru incir sezonunda 25 Ocak 2025 tarihine kadar Türkiye, 31 bin 425 ton kuru incir ihraç etti. Önceki sezon kuru incir ihracatı miktar bazında 32 bin 796 ton olmuştu.

Vaillant Sahte Servislere Karşı Uyarıyor“Kombi tamir ve bakım hizmeti sadece yetkili servislerden alınmalı”

Vaillant, kombi tamir ve bakım hizmetlerinin, yetkili servislerden alınmasının hayati önem taşıdığını vurguluyor. Vaillant Türkiye Genel Müdürü Alper Avdel, “Kombisinin kullanım süresini uzatmak isteyen tüketiciler her yıl düzenli olarak bakım yaptırmalı ve bu hizmeti mutlaka yetkili servislerden almalı. Son yıllarda ortaya çıkan sahte servisler pek çok tüketiciyi mağdur ediyor” dedi.

Kış aylarını rahat ve güvenle geçirmek için kombi bakımlarının yaptırılması ve bu hizmetin mutlaka yetkili servislerden alınması hayati önem taşıyor.İklimlendirme sektörünün önde gelen markalarından Vaillant, bakım hizmetlerinin sadece yetkili servisler tarafından yapılması gerektiğini vurgulayarak tüketicileri sahte servislere karşı uyarıyor.Konu ile ilgili bilgi veren Vaillant Türkiye Genel Müdürü Alper Avdel “Doğal gaz kullanıcılarının, her yıl düzenli olarak bakımları yaptırmaları gerekiyor. Bu hizmeti, sürekli güncel eğitimler alan teknikerlere sahip, markanın kendi yetkili servislerinden almaları önemli” dedi.

Alper Avdel, kombisini uzun yıllar güvenli, verimli ve tasarruflu bir şekilde kullanmak amacıyla bakım yaptıran tüketicilerin kombisinin kullanım süresini uzatmak, tasarruf sağlamak ve uzun yıllar aynı kombiyi verimli bir şekilde kullanmak isteyen tüketicilerin, bakıma gelen kişilerin mesleki yeterlilik belgelerini ve servis formlarındaki iletişim ve adres bilgilerini kontrol etmelerinin yanı sıra, aldıkları hizmet karşılığı fatura talep etmeleri gerektiğini vurguladı. Avdel, “Kombi sahipleri, kullandıkları markanın çağrı merkezi numarasını www.servis.gov.tr web sitesinden teyit ederek randevu almalı. Çünkü son yıllarda ortaya çıkan sahte servisler, kurdukları sistem ve sağladıkları algı operasyonu ile pek çok tüketiciyi mağdur ediyor” diye konuştu.

ULAŞIMDA KADIN İSTİHDAMINA DESTEK

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dünya Bankası Ulaşımda Kadınlar Ağı Konferansı’nda konuştu. Bakan Uraloğlu, “Bugün burada, ulaşım sektöründe eşitliği ve kadınların güçlenmesini hedefleyen tarihi bir adım atıyoruz.” açıklamasında bulundu.

Bakan Uraloğlu, yüzyıllar önce hayvan gücüyle çalışan ulaşım araçlarının 19. yüzyıl itibarıyla yerini motor gücüyle çalışan modern taşıtlara bırakmasıyla birlikte ulaşım sektörünün de değişip ve dönüştüğünü ifade ederek sözlerine şu şekilde devam etti:

“Daha hızlı ve teknik bilgi isteyen ulaşım araçlarındaki bu dönüşüm, ulaştırma alanında çalışanlarında uzmanlaşmasına yol açtı. Uzun yol şoförlüğü, gemi kaptanlığı ya da uçak pilotluğu gibi profesyonel mesleklerin etkili karar verme becerileri, hız kontrolü, kullanılan araca hakimiyet gibi birçok yeteneği gerektirdiğini biliyoruz. Uzun yıllar boyunca ulaşım ve lojistik sektörü meslek olarak daha çok erkeklerin egemen olduğu bir alan olarak görüldü. Artık çok iyi biliyoruz ki mesleklerin cinsiyeti yoktur.”

“Dil, Düşüncelerimizi Şekillendirir”

Son yıllarda kadınların iş hayatındaki konumunu güçlendirmek adına önemli adımlar atıldığını da belirten Bakan Uraloğlu, “Örneğin eskiden sıklıkla kullanılan iş adamı ve bilim adamı gibi ifadeler yerini, daha kapsayıcı iş insanı ve bilim insanı gibi terimlere bırakmıştır. Bu küçük gibi görünen değişiklik, aslında büyük bir anlam ifade etmektedir.  Çünkü dil, düşüncelerimizi şekillendirir. Bu nedenle, dilde yapılan bu dönüşüm, kadınların iş dünyasındaki varlığını görünür kılmak ve eşitlik algısını güçlendirmek adına atılmış önemli bir adımdır.” diye konuştu.

Bakan Uraloğlu kadınların yüzyıllardır başta aile kurumunun inşası olmak üzere toplumun her alanında önemli roller üstlendiğini vurgulayarak “Başta aile kurumu dedim çünkü yuvayı ‘dişi kuş yapar’ atasözümüz yüzyıllardır kadınların ailedeki önemini vurgulayan bir söz olmuştur. Yabancı konuklarımızın bilmemeleri normaldir ama merhum ozanımız Neşet Ertaş’ın ‘kadınlar insandır, biz insanoğlu’ dediği üzere; kadınlar bizim baş tacımızdır.”

Ancak özellikle ulaşım gibi geleneksel olarak erkeklere atfedilen sektörlerde kadın temsilinin yetersiz kaldığını ifade eden Bakan Uraloğlu, “Bu durum hem kadınların potansiyelini sınırlamakta hem de sektörün gelişimini engellemektedir. Bu noktada kadınların ulaşım sektöründeki rolünü artırmayı, sektörde eşitlikçi bir çalışma ortamı oluşturmayı hedefleyen bu ağ, yalnızca sektörümüzün değil, toplumlarımızın da daha kapsayıcı bir geleceğe ulaşmasına katkı sağlayacaktır.” dedi.

“Bakanlık Sektörde Fırsat Eşitliği İçin Somut Adımlar Atıyor”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak sektörde fırsat eşitliği sağlamak için somut adımlar attıklarını dile getiren Bakan Uraloğlu, “Özelikle Avrupa Birliği ile yürüttüğümüz mali iş birliği kapsamında hayata geçirdiğimiz Ulaştırma Sektörel Operasyonel Programı projelerinde, toplumsal eşitliği sağlamayı temel bir öncelik olarak ele aldık.  Kadınlar, çocuklar, engelli bireyler ve diğer dezavantajlı grupların ulaşım hizmetlerine eşit erişimini garanti altına almayı yalnızca bir hedef değil, aynı zamanda bir sorumluluk olarak gördük.” ifadelerini kullandı.

Söz konusu projelerde bu durumu dikkate aldıklarını anlatan Bakan Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Ankara, İzmir, Kocaeli, Trabzon ve Düzce’de hayata geçirdiğimiz bu projeler, ulaşım hizmetlerinin tüm toplumu kapsayacak şekilde düzenlenmesini sağladı. Kadınların ve tüm toplumsal kesimlerin ulaşım hizmetlerinden eşit şekilde faydalanmasını sağlayarak, daha adil ve erişilebilir şehirler oluşturmayı amaçlıyor ve bu hedefle çalışıyoruz.”

200 Kadın Öğrenciye Staj İmkânı Sağlandı

Bakanlık olarak ulaşım sektöründe kadınların istihdamını artırmaya yönelik önemli çalışmalar da yürüttüklerini belirten Bakan Uraloğlu, “Dünya Bankası Destekli Türkiye Raylı Lojistik İyileştirme Projesi kapsamında, üniversite son sınıf öğrencisi kadınlara yönelik staj programları geliştirdik. 2020 yılında yalnızca 20 kişilik bir hedefle başlatılan bu program kapsamında bugüne kadar yaklaşık 200 kadın öğrenciye staj imkânı sağladık. Ayrıca, Türkiye Orta Koridor Demiryolu Geliştirme Projesi kapsamında hayata geçireceğimiz Geliştirilmiş Staj Programı ile kadınlara teknik roller ve liderlik pozisyonları için daha fazla fırsat sunmayı da hedefliyoruz. Kadınların sektöre daha güçlü bir şekilde katılımını teşvik etmek hem sektörü hem de toplumumuzu ileriye taşıyacaktır.” dedi.

“Artık Kadın Şoförler İstisna Değil, Sektörün Ayrılmaz Bir Parçası Haline Geldi”

Ulaşım sektöründeki eşitlikçi dönüşümün yalnızca kadınların istihdamını arttırmakla kalmayacağını onların liderlik pozisyonlarına ulaşmasını da sağlayacağına dikkat çeken Bakan Uraloğlu, “26 Kasım Dünya Şoförler Günü’nde kadın şoförlerle gerçekleştirdiğimiz toplantılar, bu dönüşümün bir parçasıdır. Bu etkinlikte, kadınların özellikle taşımacılık ve lojistik alanlarında istihdamını artırmak için sektör kuruluşlarıyla birlikte çalışma kararı aldık. Artık kadın şoförler, birer istisna değil, sektörün ayrılmaz bir parçası haline geldi. Çünkü bizler kadınları sadece aile kurumunun kurucusu ve koruyucusu değil, ülkemizin de en büyük değeri olarak görüyoruz.” şeklinde konuştu.

“Kadın Şoförler, Sektörümüze Yeni Bir Soluk Getirecek”

Bir ülkede kadınların toplum hayatında etkin değilse, o ülkenin kalkınmasının, büyümesinin, gelişmesinin ve hedeflerini gerçekleştirmesinin asla mümkün olmadığını anlatan Bakan Uraloğlu, “Bu nedenle ulaşım alanında kadınlara eşit fırsatlar sunacak, çalışma şartlarını iyileştirecek ve mesleki gelişimlerini destekleyeceğiz.” açıklamasında bulundu.

Bakanlık olarak sürücülerin gerek yurt içi gerekse uluslararası taşımalarında güvenli bir şekilde park edebilecekleri, dinlenebilecekleri daha fazla TIR Parkı ihtiyacını karşılamak için yeni bir Avrupa Birliği projesine başlamayı planladıklarını belirten Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Proje sayesinde ana ulaşım aksları üzerinde, uluslararası standartlarda kurulacak yeni park alanlarımız, sürücülerin tamir, bakım gibi ihtiyaçlarını karşılarken akıllı ulaşım sistemleri ile donatılarak, sınır kapıları ile de entegre çalışabilecek. Projenin en önemli hedeflerinden birisi de emniyetli ve güvenli TIR parkları oluşturarak, sürücülerin özellikle de kadın sürücülerin bu alanda istihdamını kolaylaştırmak. İnanıyorum ki bu tür çalışmalarımızla yakın gelecekte nakliye sektöründe kadınların sayısı daha da artacaktır. Kadın şoförler, sektörümüze yeni bir soluk getirecek, daha verimli ve güvenli bir taşımacılık anlayışının oluşmasına katkı sağlayacaklardır.”

“6 Bin 96 Kadın Gemi İnsanımız Aktif Olarak Görev Yapıyor”

Denizcilik sektöründe de kadınların daha fazla yer alması için çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Uraloğlu, “Bugün, zabitan sınıfında bin 803, tayfa sınıfında ise 4 bin 293 kişi olmak üzere toplam 6 bin 96 kadın gemi insanımız aktif olarak görev yapıyor. Bu sayıları arttırmak için denizcilik sektörümüzün önde gelen firmalarından 15 tanesi ile ‘Denizcilik Bölümü Kız Öğrencilerine Yönelik Fırsat Eşitliği İş Birliği Protokolü’ imzaladık. Başlattığımız staj seferberliği kapsamında Denizcilik bölümlerinde okuyan kız öğrenciler için bugüne kadar toplam 148 staj fırsatı sunduk.” dedi.

2025 yılı için de kız öğrencilerin uzun staj planlamalarını tamamladıklarını belirten 2025 yılı yaz dönemi kısa staj planlamalarına da devam ettiklerini kaydeden Uraloğlu ayrıca, uluslararası platformlarda denizcilik sektöründe fırsat eşitliğini teşvik eden programlara aktif destek verdiklerini bildirdi.

Ulaşımın sadece bir noktadan başka bir noktaya gitmek olmadığını anımsatan Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Ulaşım, özgürlük demektir, bağımsızlık demektir, hayata katılım demektir. Bu özgürlüğü, bu bağımsızlığı ve bu katılımı tüm bireylerimiz için eşit ölçüde sağlamak, bizim en büyük sorumluluğumuzdur. Bu vizyonla hareket ederek, ulaşım sektöründe kadınların önünü açacak, eşitlikçi ve kapsayıcı bir çalışma ortamı oluşturacağız. Böylece, geleceğin yolculuğunda, kadınların da erkeklerle omuz omuza çalıştığı, eşitlik rüzgarlarının estiği bir Türkiye inşa edeceğiz. Bugün burada tanıtımı yapılan Kadınlar Ulaşımda Ağı da fırsat eşitliği hedefini küresel ölçekte ileriye taşıyacak bir platform olacaktır.”