Kayseri Barosu Başkanı avukat Ali Köse, Gebze Adliyesi’nde Başsavcılık talimatı doğrultusunda avukatların aranmasına sert tepki gösterirken, kamu avukatlarının sorunlarının çözümü istedi.Köse bu konuda şunları söyledi.
GEBZE ADLİYESİNDE BAŞSAVCILIK TALİMATI DOĞRULTUSUNDA AVUKATLARIN ARANMASINA İLİŞKİN
Gebze Adliyesi’nde avukatların çantalarının aranması yönünde Başsavcılık talimatının verildiğini ve polis memurları tarafından talimat doğrultusunda hareket edildiğini üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız.
Kanun koyucu, avukatların ifa ettiği görevi dikkate alarak, avukatların aranmasına yönelik özel hükümler düzenlemiştir. Avukatların büro ve konutlarının, üzerlerinin aranması, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58.maddesi ile 5271 sayılı 130.maddesinde özel olarak düzenlenmiş olup adli veya önleme araması olması fark etmeksizin hangi şartlarda ve nasıl aranacağı açıkça belirtilmiştir.
Avukatlık Kanunu’nun 58.maddesinde, avukatların görevlerinden doğan veya görev sırasındaki işledikleri suçlardan dolayı, Avukat bürolarının ve konutlarının ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet Savcısı denetiminde ve kayıtlı olunan Baro temsilcisinin katılımı ile aranabileceği, Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzerinin aranamayacağı açıkça ifade edilmiştir.
Kanunun açık hükmüne rağmen, Gebze Adliye’sinde, adliye girişinde avukatlarının çantalarının aranması ya da x-ray cihazından geçirilmesine yönelik Başsavcılık talimatının verilmesi ve de bu talimatın Polis memurları tarafından uygulanması hukuka, kanuna aykırıdır. Başsavcılık talimatı, kanuna aykırı emir/kanunsuz emir olduğundan dolayı, Başsavcılık talimatı doğrultusunda arama yapılması, polis memurları yönünden hukuka uygunluk sebebi değildir. Bu anlamda, söz konusu talimatı veren ve talimat doğrultusunda arama yapan ilgililerin 5237 sayılı TCK.’nın “Hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu görevlisine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir” şeklindeki 120.maddesinde düzenlenen suçu işlediği ortadadır.
Yargının kurucu unsurlarından olan ve yargı görevi yapan avukatların, yine bir yargı mensubu tarafından kanunsuz emir ile muhatap kılınması, ülkemizde Yargı’ya karşı işlenen suçların ne kadar sıradanlaştığının, Yargı’nın ne kadar önemsiz bir kavram haline geldiğinin göstergesi olup ilgililer hakkında derhal soruşturma başlatılmalıdır.
Bu vesile ile Gebze’de görev yapan meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, söz konusu kanuna aykırı uygulamanın bir an evvel son bulmasını istiyoruz.
Kamu Avukatlarımızın sorunları çözülmelidir.
Hükümet taahhüdü kapsamında kamu avukatlarının hakkettiği statü, özlük ve mali haklarına kavuşturulması için;
Kamu avukatlarının “Kariyer Meslek” olarak kabul edilmesi (657 sayılı Kanunun 36/A-l 1. maddesi kapsamında).
Kamu avukatlarına 200(1 Makam Tazminatı verilmesi (657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152/A-g bendinde sayılan emsal eğitim seviyesine uygun olarak),
Kamu avukatlarına %200 Özel Hizmet Tazminatı verilmesi (%1 35 olan Özel Hizmet Tazminatının 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152/A-g bendinde sayılan emsal eğitim seviyesine uygun olarak anılan seviyeye yükseltilmesi),
Kamu avukatlarına 4800 Ek Gösterge verilmesi (Emsal, birinci sınıfa ayrılmalarına karar verilmiş olup da birinci derece aylığını almış olan hakim ve savcılara uygulanan ek gösterge)
Kamu avukatlarının göreve dereceden başlatılması (Hukuk Fakültesi mezunu olup da hakim/savcılık mesleğine 8. dereceden başlatılan meslek grubu gibi),
Kamu avukatlarına Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası yapılması ve priminin kamu avukatının çalıştığı idarece karşılanması.
İdarelerin arabuluculuk komisyonunda görev alan avukat ve diğer üyelerine, üstlendikleri iş ve sorumluluğun karşılığında hakkaniyetli bir ücret ödenmesi.
Kamu avukatlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesi, maaş ve özlük haklarının hakim-savcı özlük haklarına aynı seviyede belirlenmesi, statülerinin düzenlenmesi, hukuk birimlerinde çalışan personelin niteliklerinin arttırılması, avukatlara muhakemat hizmeti dışında kalan işlerin verilmemesi.