İhracat odaklı büyüme..(1) (Köşe yazısı 09.05.2019 Kayseri Star Haber Gazetesi)
DAVUT GÜLEÇ
GAZETECİ
davutgulec@hotmail.com
Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması ve dış ticarette ihracat odaklı büyüme hedefi nasıl olacak?
Bu hedefler göz önüne alınarak yapısal değişiklikler üzerine görüş ve öneriler neler?
İşte bu konuyu, TABA-Am-Cham (Türk Amerikan İşadamları Derneği) Başkan Yardımcısı,
Gümrük, Lojistik ve Ulaştırma Komite Başkanı ve Gümrük Müşavir Yardımcısı Süleyman E. Sanlı ile konuştuk. Belki uzun olacak ama ilginç öneri ve görüşlerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Ülkemizde 2012 yılında açıklanan 2023 hedefleri ilk anda büyük heyecan yarattı ve gerçekten de iyi oldu. Zira 2023 Türkiye’nin 100. yılına denk geliyor. İlerleme için hedeflerimizin de olması önem arz ediyor. Hedeflerin ilk ortaya konulduğu 2012 yılından itibaren ülkemizde gayrı milli odaklar tarafından yaşatılan süreçlerin 17/25 Aralık-15 Temmuz hain darbe girişimi ve sonrasında asimetrik düzende, uluslararası krizlerin ve gündemlerin gerçek hedefinin ülkemizi 2023 hedeflerimizden uzaklaştırmak olduğunu ve maalesef kısmen de bunun 2012-2016 rakamlarını incelediğimizde başarıldığını üzülerek müşahede etmekteyiz. 2023 hedefleri açısından çok kıymetli dört yıldayız. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına denk gelen 2023 hedeflerimize bakarken 100 yıl öncesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923 yılında çizdiği çerçeve, doktrin ve söylemlerini, bir asır sonrasına ışık tutan vizyonunu, bugün yaşadıklarımızın iz düşümü açısından da irdelememiz gerekiyor. Peki Atatürk 1923 de neler demişti?
“Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür. Ekonomik kalkınma, Türkiye’nin özgür, bağımsız, her zaman daha güçlü, her zaman daha zengin Türkiye idealinin belkemiğidir. Hangi bağımsızlık vardır ki yabancıların öğütleriyle, yabancıların planları ile yükselsin? Ne denli zengin ve rahat olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, medeni insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden daha yüksek bir muameleye layık olamaz. Tam Bağımsızlık denildiği zaman; gerçekten siyasi, mali, ekonomik, adli ve askeri ila, her sahada tam bağımsızlık ve tam serbestlik demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, millet ve memleketin gerçek manada bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir. Bir devlet ki: halkına koyduğu bir vergiyi yabancıdan almaz, gümrük vergilerini ülke ve ulusal isteklere göre düzenlemesi yasaklanmıştır; bir devlet ki: yabancılar üzerinde yargı yetkisinden yoksundur, böyle bir devlete elbette ‘bağımsızdır’ denemez. Türk ulusu asırlardan beri özgür ve müstakil yaşamış ve bağımsızlığı yaşamak için koşul saymış bir ulusun evlatlarıdır. Bu ulus bağımsızlıktan yoksun yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır. Bilirsiniz ki dünyada her kavmin, varlığı kıymeti, hürriyet ve bağımsızlık hakkı, sahip olduğu ve yapacağı medenî eserlerle orantılıdır. Medenî eser vücuda getirmek kabiliyetinden mahrum olan kavimler hürriyet ve bağımsızlıklarından soyunmaya mahkûmdurlar. Medeniyet yolunda yürümek ve muvaffak olmak hayatın şartıdır.. Biz Türkler bütün tarihi hayatımızda hürriyet ve istiklale örnek olmuş bir milletiz. İstediğimiz dışarıda bağımsızlık, içeride kayıtsız ve koşulsuz ulusal egemenliği korumaktan ibarettir.”
2023 yılı hedeflerini aslında “tam bağımsızlık ekonomik bağımsızlıkla mümkündür” vizyonu çerçevesini araştırdığımızda; işte 2023 yılında 100 yaşında olacak güzide Cumhuriyeti’mizin 100 hedefi;
Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girmek.
Yıllık GSYH’ yı 2 trilyon Dolara çıkarmak. Kişi başına düşen milli geliri 20 bin Doların üzerine çıkarmak.
500 milyar Dolarlık ihracat yapmak. İhracatta ileri ve yüksek teknolojili ürünlerin payını yüzde 20’lere çıkarmak. İnşaat malzemeleri ve müteahhitlik hizmetleri ihracatında 100 milyar Dolarla dünyada ilk üçe girmek. Orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olmak. 46 milyon turist ağırlamak ve 50 milyar Dolar gelir elde etmek. AB’ye tam üyelik kabul edilirse 63 milyon turist ve 86 milyar Dolar gelir elde etmek. Dünya çapında turizm kentleri oluşturmak. İç turizm pazarından 20 milyon kişinin yararlanmasını sağlamak. Ekonomik sıkıntılardan tamamen uzaklaşmak. Gelir dağılımını daha adil bir hale getirmek. Demokrasi ve hukuk ilkelerini tam işler hale getirmek. Büyüme oranlarını sürdürülebilir olarak ortalama yüzde 7’ler seviyesine yükseltmek.
Cari açığı kapatarak cari fazla vermek. İşsizliği çok düşük mertebelere çekmek. Yoksulluk sınırının altındaki nüfusu azaltmak. Çok yüksek insani gelişme kategorisine çıkmak. Avrupa Birliği’ne tam üye olmak. Ortadoğu’da lider ülke olmak. İstanbul’u dünyanın önemli finans şehirlerinden biri yapmak.
Orman varlığını, ülke toplam alanının yüzde 30’una çıkarmak. Mevcut ormanları geliştirmek, verimliliğini artırmak ve alanlarını genişletmek. Meteoroloji alanında bölgesel merkez olmak. Tüm özel çevre koruma bölgelerinde 2023’e kadar karasal ve denizsel alanlarda biyolojik çeşitlilik tespit çalışmalarını bitirmek. Tüm nesli tehdit ve tehlike altında olan endemik, gösterge türlerin korunmasını sağlamak. Yenilenebilir enerji kaynaklarını en az yüzde 30 seviyesine çıkarmak. Rüzgar enerjisinde 10 bin megavat kurulu kapasiteye ulaşmak. Jeotermal kaynakların tamamını kullanmak. 5 bin megavat küçük hidroelektrik santrali kurulu kapasitesini sağlamak. 60 milyon kapasiteli bir; 30 milyon kapasiteli iki; 15 milyon kapasiteli üç havalimanı yapmak. Türkiye’yi havacılık üssü yapmak. Olimpiyat, Dünya Futbol Şampiyonası ya da Avrupa Futbol Şampiyonası gibi bir büyük organizasyona ev sahipliği yapmak. EXPO fuarına ev sahipliği yapmak.
Bölünmüş yolları 32 bin kilometreye çıkarmak. Kuzey-güney karayolu koridorlarını iyileştirmek. Yerleşim merkezlerine çevre yolu yapmak.Kuzey Marmara Otoyolu, Tekirdağ-Çanakkale- Balıkesir Otoyolu, Ankara-Delice Otoyolu, Ankara, İzmir Otoyolu, Sivrihisar-Bursa Otoyolu, Afyon- Antalya Otoyolu, Ankara-Niğde Otoyolu, Şanlıurfa- Habur Otoyolu, Aydın-Denizli-Antalya Otoyolu, İstanbul-Ankara-Kafkasya ve İran Otoyolu, Şanlıurfa-Diyarbakır Otoyolu’nu yapmak. 24 yeni karayolu yapmak. Karayolu Akademisi kurmak. Tüm liman ve OSB’lerin bölünmüş yollarla bağlantılarını oluşturmak. Rize-Mardin Otoyolu’nu inşa etmek.
Türk Otomotiv Kurumu’nu kurmak. Liman ve deniz tesislerini ulusal ulaşım ve trans Avrupa ağlarına entegre etmek. Yeni liman projeleriyle transit ülke olmak. Elleçleme kapasitesini 32 milyon TEU, 500 milyon ton kuru yük, 350 milyon ton sıvı yük ve 15 milyon yolcuya ulaştırmak. Yurtiçi taşımacılıkta denizyolunun payını yüzde 15’e (ton/km), konteynırlaşma oranını yüzde 15’e (TEU) yükseltmek. Gemi inşa sanayisinde 10 milyar Dolar inşa geliri ve yeni istihdam alanları oluşturmak. Katma değeri yüksek, ileri teknolojili gemiler inşa etmek. Marmara Denizi’nde kuzey-güney, doğu-batı ulaşımları için modern, fonksiyonel ve intermodal taşımacılığa uygun iki veya üç katlı araç yükleme boşaltma imkânları olan Ro-Ro terminalleri inşa etmek.
Kısa mesafe deniz taşımacılığına yönelik, Karadeniz ve Akdeniz limanlarına sefer yapan Ro-Ro, Ro- Pax filosu kapasitesini artırarak hatları çeşitlendirmek. Tersanelerin yoğunlaştığı yerlerde organize yan sanayi bölgeleri oluşturmak. 200 adet balıkçı barınağının 55’ini kademeli olarak yat limanına dönüştürmek. Deniz ticaret filosunu modernize edip, dünyanın en büyük 10 limanından en az birini inşa etmek. Denizcilik ekonomisinde Ar-Ge’nin payını, ulusal hedefe paralel yüzde 2 seviyesine çıkarmak. Türkiye’nin kıyılarını dünyanın en temiz kıyıları arasına taşıyacak etkin bir çevre yönetim sistemi kurmak. Birbirine yakın iskeleleri ihtisas limanlarına dönüştürmek. Gemi inşa sanayisinde yüzde 80 yerli katkı payını yakalamak.