Amsterdam müdürünün Türk medya mensuplarına duyarsızlığı, başarılarıyla ülkemizin gurur kaynağı olan THY’ye gölge düşürüyor.
Türk medyasından 8 isim, THY Amsterdam müdürünün tutumunu protesto ediyor.
Gazetecilik, sadece haber aktarmaktan ibaret değildir; insanlığın sesi olmayı, toplumun vicdanını temsil etmeyi gerektirir. Benim kalemim, adaletsizliğe karşı elimdeki en güçlü silah olmalıdır.
İlhan KARAÇAY yazdı:
Havacılık sektöründe dünyanın lider havayollarından biri olan Türk Hava Yolları (THY), gerek yurt içi gerek yurt dışındaki başarılarıyla ülkemizin gurur kaynağı olmaya devam ediyor.
Ancak, Hollanda’daki medya mensuplarıyla ilgili son dönemde ortaya çıkan sorunlar, THY Amsterdam Müdürlüğü’nün Türk medyasına yaklaşımına gölge düşürüyor.
Bugüne kadar Türk Hava Yolları’nın Amsterdam Müdürlüğü pozisyonunda bulunan eski yöneticiler, gerek yerel basın mensuplarına gösterdikleri yakın ilgiyle, gerekse çıktıları yolda medya ile kurdukları pozitif iletişimle biliniyorlardı. Ancak, şimdiki Amsterdam Müdürü Şerafettin Ekici, bu geleneği sürdürmek bir yana, Türk medyasına karşı soğuk ve mesafeli bir tutum sergiliyor.
Kaldı ki, halef-selef değişikliği sırasında, halef Şerafettin Ekici, selef Cengiz İnceosman arasındaki bu samimi görüntü, umut vericiydi.
Türk medyası, bugüne kadar THY ile uyumlu bir iş birliği yürüterek, firmanın tanıtımı ve olumlu algısı için sürekli katkıda bulundu. Medya mensupları, THY’nin çeşitli başarılarını duyurmak için haberlere yer verdi, kampanyalarını ve önemli etkinliklerini duyurdu. Buna rağmen, son dönemde, THY Amsterdam Müdürü Şerafettin Ekici’nin, Türk medya mensuplarına soğuk ve mesafeli bir tavır sergilediği görülüyor.
BASINI DIŞLAYAN BİR ÖDÜL TÖRENİ
200 kişinin davetli olduğu, acenta ödül törenine, 5-6 basın mensubunun katılımını çok gören bir anlayış, basın mensupları tarafından tabii ki protesto edilecektir.
Yakın zamanda şöyle bir olay yaşandı: THY Amsterdam Müdürlüğü, Türk ve Hollandalı acentaların katıldığı 200 kişilik bir ödül töreni düzenledi. Ancak bu törene Türk basını davet edilmedi. Törenin varlığından, tören sonrasında bir acentadan gelen mesaj ile tesadüfen haberdar oldum. Törenle ilgili bilgi almak için, önce diğer acentalardan fotoğraflar talep ettim. Bunun üzerine, THY Amsterdam Müdürü bizzat WhatsApp üzerinden bana ulaşarak şu mesajı gönderdi:
“Merhaba İlhan Bey nasılsınız, umarım her şey yolundadır. Acente ödül törenimize ait fotoğrafları talep ettiğinizi acentelerden öğrendik. Sizinle irtibatımız ve bir hukukumuz var, haberlerinizi mümkün mertebe takip ediyorum, bu tür taleplerinizi doğrudan bana iletebilirseniz memnuniyetle fotoğrafları sizinle paylaşırız.
Birkaç fotoğrafı sizin için buradan gönderiyorum
Törenimize geçen yıl olduğu gibi bu yıl da basını davet etmedik, fakat önümüzdeki yıl yapacağımız törende Basın mensuplarımızı da davet etmeyi değerlendireceğiz”emnuniyetle paylaşırım.”
Böylece, ödül vermenin, seyahat bürolarına gidilerek değil, koca bir salonda 200 kişinin davetiyle yapıldığını öğrenmiş oldum. Ben de müdüre şu toleranslı mesajı gönderdim:
‘Müdürüm,
Aradaki kopukluğun müsebbibi ben değilim.
Davet edilmediğim için alınmadım da…
Bazı ricalarımın kabul görmemesine de darılmadım.
Dün tesadüfen linkedinde Balcı fotoğrafı ile yazılarını gördüm.
Üçüncüymüş. Birinci ve ikinciyi sordum. Öğrenince de onlardan fotoğraf ve notlar istedim.
Sizden istemeyişimin özel bir nedeni yok.
Onlardan istemiş olmam size karşı bir girişim değil.
Varsa genel bilgi gönderiniz. Ödül töreni geniş bir kitleyi kapsıyormuş. Ben sadece Türkler için tören yapıldığını sanmıştım.
İlginize teşekkürler ve iyi akşamlar.’
Mesajın ardından gönderilen fotoğraflar ve metinler, ödül töreninin büyük bir etkinlik olduğunu gösterdi. Kaldı ki ben, böyle bir törenden habersizdim ve ödül verme işleminin syahat bürolarında yapıldığını sanıyordum.
Böylesi geniş çaplı bir törene basının davet edilmemiş olması büyük bir eksiklikti.
Her şeye rağmen, tören ile ilgili olarak çok güzel ve olumlu bir haber yazdım ve yayınladım.
Müdür bu haber için teşekkür mesajı gönderdi. (Yayınladığım haber en altta)
GUİNNESS REKORU HABERİ VE SONRASINDAKİ GELİŞME
Tüm bu olanlardan sonra, birkaç gün sonra aynı müdür bana “Türk Hava Yolları, Dünyanın En Çok Ülkesine Havayolu olarak Guinness Dünya Rekoru Kırdı” başlıklı bir haber gönderdi.
Ben de Müdüre şu satırları yazdım:
‘Müdürüm,
Bu haber Türkiye’de ana akım medyada da yayınlandı.
Benim çok değişik haber yazma sitilim olduğunu biliyorsunuzdur.
Haberlerimi genişleterek ve dallandırarak yazarım.
Bu haberi, benim Hollanda’dan yazabilmem için, THY Hollanda’dan da bir şeyler eklemem lâzım.
Hollanda’dan neler ekleyebiliriz?
Hollanda’daki gelişmelerden örnekler verebilir miyiz?
Haberi bitirirken, Schiphol ile ilgili bir raporu ekleyeceğim ve Türkiye havalimanları ile karşılaştıracağım.
THY Hollanda hakkında neler yazabiliriz?
Selamlar.’
Müdürden şu yanıt geldi: “Merhaba İlhan Bey, basın bülteni Genel Müdürlükte bulunan Basın Müşavirliğimiz tarafından yayınlanıyor, bizim lokalde basına bir açıklama yapma yetkimiz bulunmuyor, bu yüzden size THY Hollanda hakkında bir bilgi şu an sağlayamıyorum, burada görev yapan basın mensuplarımıza bilgi mahiyetinde bu basın bültenini ilettik, bundan sonra yayınlanan basın bültenlerini de iletmeye devam edeceğiz, ilginiz için teşekkür ederim, selamlar.”
Benim, ‘Müdürüm, siz açıklama yapmayın. Önemli gelişmeleri ben ifade edeceğim.
THY, Hollanda’da da rekorlar kırıyor’ başlığı ile, yazabilirim. Yolcu sayısı, uçuş sayısı, aceta sayısı, yolcu memnuniyeti gibi…’ şeklindeki cevabıma hiç bir yanıt gelmedi. Yani, müdür beni hiç takmadı bile…
Tabii ki bu tutum, bardağı taşıran son damla oldu ve okumakta olduğunuz haberi yazmamı kaçınılmaz kıldı.
BASIN MENSUPLARININ HAKLI İSTEKLERİ DE REDDEDİLİYOR
Geçmişte, basın mensuplarına pas bilet veya business class upgrade imkânı tanıyarak bir nevi barter şeklinde medya desteğini veren eski THY Amsterdam müdürleri, firmanın tanıtımı için bu desteğin önemli olduğunu bilirdi. Ancak şu anki müdür Ekici, bu yöntemi kullanmaya mesafeli duruyor. Bu durum, haberleriyle Türk Hava Yolları’na katkı sağlayan medya mensuplarının üzülmesine neden oluyor. Söz konusu yetki, medya mensupları için kullanılmıyorsa, kimin için kullanılıyor?
BASIN MENSUPLARININ TEPKİSİ
Hollanda’da aktif olarak çalışan Türk medya mensuplarından Yavuz Nufel (N’haber), Zeynel Abidin Kılıç (Doğuş) Mehmet Ali Topçu (Manşet), Fatih Özyar (Hollanda Postası), Özcan Özbay (Deniz Radyo-TV), Mustafa Koyuncu (DHA), Hamit Sürmeneli (Ufuk Media) ve şahsım da, bu iletişim eksikliğini ve davet edilmemeyi eleştiriyoruz. Basının önemsenmediği bu yaklaşımı protesto etme hakkımızı kullanıyoruz.
Naçizane şahsım, THY için sık sık haber yazanlardan biriyim. Arşivimde hemen göze çarpan haberlerimden dördünü yukarıda sizlere sunuyorum. Medyanın bu hizmeti, şimdiki müdür tarafından görmezden gelinirken, THY’nin hediyeleri neden başkalarına gidiyor?
GAZETECİLİĞİ NASIL YAPIYORUM?
Gazetecilik, sadece haber aktarmaktan ibaret değildir; insanlığın sesi olmayı, toplumun vicdanını temsil etmeyi gerektirir. Benim kalemim, adaletsizliğe karşı elimdeki en güçlü silah olmalıdır. Kalemimi, yalnızca kelimelerle değil, samimiyetle, cesaretle ve sorumlulukla kullanıyorum. Benim görevim, sadece olayları raporlamak değil, hakikati aramak ve unutturulmaya çalışılan gerçekleri gün yüzüne çıkarmaktır.
Gazetecilik, gölgede bırakılmış hikayelere ışık tutmaktır. Sessizlerin sesi olmak, güçsüzlerin yanında durmak ve güçlülere karşı adaletin kalkanını yükseltmektir. Benim gücüm, yalnızca haber kaynaklarına ulaşmakla değil, insanlar arasında bağlar kurmakla, onların acılarını, umutlarını ve mücadelelerini anlamakla ortaya çıkar. Ancak bu şekilde bir gazeteci, toplumun değişim için ihtiyaç duyduğu katalizör olabilir.
Bu yol, yalnızca bir meslek değil, bir hayat felsefesidir. Bir gazeteci, yeri geldiğinde kendi konforundan, güvenliğinden ve hatta bazen kişisel özgürlüğünden ödün vermeyi göze almalıdır. Çünkü hakikat, her zaman kolay erişilen bir hazine değildir; onu bulmak, kazmak ve ortaya çıkarmak çoğu zaman cesaret, sebat ve özveri gerektirir.
Benim yolum da bu: Unutulmuş hayatları görünür kılmak, adaletsizliklere karşı durmak ve toplumun daha bilinçli, daha adil bir geleceğe ulaşması için ışık tutmak. Gazetecilik yalnızca bir iş değil, bir kimliktir. Bu benim kimliğim ve bu yolda yürümek benim hayat amacımdır.
NEDEN ŞİMDİ?
İşte tam da bu nedenle, bugüne kadar hiç eleştirmemiş olduğum bir makam olan, THY Amsterdam Müdürlüğü’nü, bugün vizörüme koydum. Bu eleştiri, ne bir ön yargıdan ne de kötü bir niyetten kaynaklanıyor. Aksine, benim için eleştiri; adaleti, şeffaflığı ve toplumsal faydayı savunmanın bir gereğidir.
60 yıllık gazetecilik hayatım boyunca, eleştirilerimi yalnızca hak edenlere yönelttim ve bu konuda hiçbir zaman şahsi bir kaygı gütmedim. Bugün THY Amsterdam Müdürlüğü’nü eleştirmiş olmam da, bu anlayışımın bir devamıdır. Eğer bir eleştiri yöneltiyorsam, bu yalnızca daha iyiye ulaşmak, kamu yararını savunmak ve topluma daha iyi hizmet eden bir kurum görebilme arzumdan ileri gelir.
ÖNCEKİ İLİŞKİLER
Samimiyetle anlatmak istediğim bir konu var:
Önceki THY müdürleriyle zaman içinde, sadece profesyonel bir ilişki değil, dostane bir yakınlık da kurma imkânım olmuştu. Bu süreçte ev ziyaretleri yapılmış, karşılıklı davetlerle yemek organizasyonları gerçekleştirilmişti. Mevcut THY müdürüyle ise, tüm şahsi gayretlerime rağmen, benzer bir yakınlık kurma imkânı bulamadım. Yaptığım yemek davetlerine, nezaketle ofiste çay içmeye davet ederek karşılık verdi. Bu çerçevede, bir kez ofisini ziyaret ederek kısa bir sohbet etme fırsatım oldu.
Pas bilet ve business sınıfı yükseltme konularında, yalnızca bir kez business upgrade için yardımcı olundu. Bunun dışında uçuşlarımın tamamında bilet ve upgrade bedelini ödeyerek seyahat ettim.
SONUÇ
Şerafettin Ekici’nin, Türk basınına karşı olan mesafeli tavrı, sadece bireysel gazetecileri değil, genel anlamda ‘Medya-Türk Hava Yolları işbirliğini’ olumsuz etkiliyor. Oysa medya, şirketlerin sesi ve görünürlüğünü sağlayan önemli bir unsurdur. THY Amsterdam Müdürü’nün bu yanılgısını bir an önce fark etmesini ve medya ile köprüyü yeniden inşa etmesini umuyorum.
******************************
…ve işte, hoşnutsuzluğuma rağmen THY için yayınladığım iki hafta önceki haberim:
THY’DEN SEYAHAT ACENTALARINA ÖDÜL
Seyahat Bürosu sahipleri Gültekin Eser, Hüseyin Cin ve Cavit Balcı ilk üç sırada yer aldılar.
İlhan KARAÇAY yazdı:
SEYAHATÇILIK DALINDA THY’DEN ÖDÜL ALAN GİRİŞİMCİLER
‘Seyahatçılık’ denince, benim için çok önemli olan bir konuya değinmek istiyorum:
Gazeteciliğe ilk başladığım yıllarda, kendileri ile buluştuğum Türkler, uçak bileti alışı için benden sık sık yardım isterlerdi. Ben de yurttaşlarıma yardım için Wagons-Lits Cook
adlı seyahat bürosuna gider ve uçak bileti işin hallederdim.
O kadar çok bilet almaya başlamıştım ki, büronun sahibi Miggo bana, “Bu günden sonra sana komisyon vermek istiyorum” deyince şaşırmıştım. Komisyon almaya başladığım günden birkaç ay sonra, Utrecht’te kendi seyahat büromu açtım. O kadar çok THY ve KLM bileti satıyordum ki, THY Amsterdam bürosu bana, “Seni Genel Satış Acentası yapalım” demişti. Sanırım o zaman Genel Satış Acentalığı Bakanlar Kurulu kararı ile veriliyordu. 1976 yılında THY’nin Utrecht Genel Satış Acentası olmuştum. (Bugün artık hiçbir yerde böyle bir acentalık kalmadı)
Haliyle, Utrecht’teki Wagons-Lits Cook bile, THY biletlerini benden almak mecburiyetinde kalmıştı.
Hollanda’nın pek çok yerinde temsilcilikler vermiştim. Daha sonra Türk seyahat bürolarının sayısı artmıştı. Çoğunun biletlerini TÜRKİNFO adıyla ben sağlıyordum.
Daha sonraları, Hollanda Türk Seyahat Acentaları Birliği’nin kurulmasına öncülük yapmıştım.
Bir zamanlar sayıları 100’ü aşmış olan Türk seyahat bürolarının şimdilerdeki sayısı parmaklarla gösterilecek kadar azalmıştır.
İşte şimdi, geriye kalan Türk seyahat acentalarından üçü, THY’den satış dalında birincilik, ikincilik ve üçüncülük ödülleri aldılar.
THY’DEN ÖDÜL TÖRENİ
Türk Hava Yolları’nın 2024 Yılı satış dalındaki ödül töreni etkinliğine, Amsterdam Başkonsolosumuz Mahmut Burak Ersoy, Rotterdam Başkonsolosumuz Sevgi Kısacık ve Türk Kültür ve Turizm Ofisi Direktörü Pınar Bilgen Ermiş ile birlikte 150 acenta katıldı.
Misafirler, muhteşem lazer gösterisinin yanı sıra, dev ekranda sunulan “Türk Hava Yolları’nın Başarıları” ve “Yeni Business Class Süitleri” filmlerini büyük bir ilgiyle izlediler.
Etkinlik; konuşmalar ve canlı müzik eşliğinde, akşam yemeği, ödül töreni, pasta kesimi ve çekilişle devam etti.
Çekilişle kazananlara, Amsterdam’dan istedikleri bir destinasyona 2 Business Class ve 2 Ekonomi Class uçak bileti hediye edildi.
Ödüller 4 farklı kategoride kazananlara takdim edildi. (BSA Satış, Grup Satış, Corporate Club Satış ve Toplam Satış) Bu kategorilerde ödül kazanan acentalar hararetle tebrik edildiler.
Konuyla ilgili olarak konuşan THY Amsterdam Müdürü Şerafettin Ekici, “ Ortaklarımızın desteği ve iş birliğiyle önümüzdeki yıllarda daha büyük başarılara birlikte imza atacağımıza inanıyorum. Ortaklarımıza, sarsılmaz destekleri ve karşılıklı başarımıza olan paha biçilmez katkılarından dolayı en içten teşekkürlerimizi sunuyorum. Bu ortaklık bizim için yalnızca önemli değil; büyümemiz ve başarılarımız için temel bir unsurdur. Amsterdam ekibime teşekkür etmek istiyorum. Onların özverili çalışmaları bu başarının arkasındaki itici güç olmuştur.” diye konuştu.
ÖDÜL ALAN 3 TÜRK
Satış dalında birinciliği kazanan Lahey’deki Lale Reizen’in sahibi Gültekin Eser’e, ödülünü Amsterdam Başkonsolosumuz Mahmut Burak Ersoy ve THY Amsterdam Müdürü Şerafettin Ekici ayrı ayrı takdim ettiler.
Lale Reizen’in sahibi Gültekin Eser, kendilerine layık görülen böylesi bir ödülü almaktan mutluluk duyduğunu belirttikten sonra şunları söyledi:
“Lale Reizen, Den Haag bölgesinde artık köklü bir isim haline gelmiştir. 12 Eylül 1992’den bu yana Türkiye’ye en güzel ve en uygun fiyatlı seyahatleri düzenliyoruz. Özenle hazırlanmış tatillerden lüks turlara kadar geniş bir hizmet yelpazesi sunuyoruz. Uçuş noktalarımız arasında İstanbul, Ankara, Konya, Kayseri, Elazığ, Adana, Antalya, İzmir, Trabzon ve daha birçok şehir bulunmaktadır.
Tamamen size özel tasarlanmış bir tatil arıyorsanız, doğru yerdesiniz. Seyahat danışmanlarımızın deneyimi ve bilgisi sayesinde tatiliniz çok daha özel hale geliyor. Bu yüzden kendimize ‘özel tasarımda uzman’ demekten çekinmiyoruz. Zorluklara bayılırız ve her detayı titizlikle araştırırız.
Lale Reizen’de aradığınız o küçük ekstra dokunuşu bulabilirsiniz. Hayalinizdeki tatilin yanı sıra, Lale Reizen bundan çok daha fazlasını da düzenler. Seyahatinizi uçakta oturduğunuz koltuğa ve yediğiniz yemeğe kadar planlıyoruz. Her şeyin mükemmel şekilde organize edilmesi için bizi ziyaret edebilir ve detaylı bilgi alabilirsiniz. Tüm bunları, tatilinizi en iyi şekilde yaşayabilmeniz için sorumluluğu üzerimizden alarak yapıyoruz.”
İkinciliği kazanan Rotterdam’daki Topkapı Reizen’in sahibi Hüseyin Cin, böylesi anlamlı bir ödülü almaktan mutluk duyduğunu belirttikten sonra şunları söyledi:
“ Biz bir seyahat acentesi olarak, başta THY olmak üzere, satış yaptığımız müşterilerimize eksiksiz hizmet vermeye çalışıyoruz.
Müşterilerimizi memnun etmek için her zaman en iyi fiyatları sunmaya çalışıyoruz.
Bunu, misafirperverliğimiz ve uygun fiyatlarımız ile müşterilerimize en iyi hizmeti sunarak gerçekleştiriyoruz.”
Üçüncülüğü kazanan Eindhoven Kentindeki Balcı Reizen’in sahibi Cavit Balcı, ödülünü sunan Başkonsolos Mahmut Burak Ersoy’dan aldıktan sonra yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Balcı Reizen olarak, 10 Aralık 2024 tarihinde Türk Hava Yolları tarafından Hollanda’da en fazla satış yapan 3’üncü seyahat acentesi kategorisinde ödüle layık görüldüğümüzü büyük bir gururla paylaşmak isteriz. Bu önemli başarıyı, müşterilerimizin bize duyduğu güven ve sadakat olmadan elde etmemiz mümkün olmazdı.
Bu değerli ödül için Türk Hava Yolları’na teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ayrıca ödülümüzü takdim eden ve bu özel günde yanımızda olan Amsterdam Başkonsolosumuz, sayın Mahmut Burak Ersoy’a ve Türk Hava Yolları Müdürü Şerafettin Kesici’ye şükranlarımızı iletiyoruz.
Balcı Reizen, iş seyahatleri, bireysel seyahatler, otel rezervasyonları ve araç kiralama alanlarında uzmanlaşmıştır. Gurur duyduğumuz bir IATA akreditasyonuna sahip olarak, 1998 yılından bu yana güvenilir ve kaliteli hizmet sunmaktayız. Müşterilerimizin iş ve özel seyahat planlarını gerçekleştirmelerine destek olmak için çalışmalarımıza aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Daha büyük başarılara ve unutulmaz seyahat deneyimlerine birlikte ulaşmayı dört gözle bekliyoruz.”
LAHEY BÜYÜKELÇİSİ SELÇUK ÜNAL, TÜRK MEDYA MENSUPLARI İLE ÖZEL BİR TOPLANTI YAPTI.
2024 Yılının neler getirdiğinin ve neler götürdüğünün değerlendirilmesi yapılan toplantıda, 2025 yılında beklenenler ele alındı.
“Toplumun sesi olan siz değerli basın mensupları, bizim için köprü görevi görüyorsunuz. Yeni bir yıla girdiğimiz bu dönemde birlik ve dayanışma ruhumuzu daha da güçlendirmek önemlidir.”
Hollanda’daki Türk toplumu ve basın mensuplarıyla kurduğu samimi ilişkilerle tanınan Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal, yeni yıl öncesinde büyükelçilik rezidansında özel bir toplantı düzenledi. Büyükekçi, Hollanda’daki Türk basın mensuplarını ağırladığı bu toplantıda, hem yılın değerlendirmesini yaptı hem de gelecek dönem için umut dolu mesajlar verdi.
Toplantıya 13 Türk basın mensubu katıldı.
Basın Müşavirimiz İsmail Erkam Sula ve diğer büyükelçilik mensuplarının da katıldığı toplantıda Büyükelçi Selçuk Ünal, basın mensuplarını şu sözlerle karışladı: “Sizleri burada ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum. Hollanda’daki Türk toplumu ve bu toplumun sesi olan siz değerli basın mensupları, bizim için köprü görevi görüyorsunuz. Yeni bir yıla girdiğimiz bu dönemde birlik ve dayanışma ruhumuzu daha da güçlendirmek önemlidir.”
“BASIN MENSUPLARIMIZ YALNIZ DEĞİLDİR”
Toplantı sırasında basın mensuplarından biri, Hollanda’daki Türk basın mensuplarının destekten yoksun kaldığını dile getirdi. Resmi kurumlarla yeterli iletişim sağlanamadığını ifade eden gazeteciye büyükelçi şu şekilde yanıt verdi: “Bu topraklarda görev yapan basın mensuplarımız bizim göz bébéğimizdir. Sizin çabalarınız, iki ülke arasındaki iletişimin önemli bir parçasıdır. Asla yalnız değilsiniz; her daim yanınızdayız ve size destek olmaya devam edeceğiz.”
HOLLANDA İLE TİCARETTE TARİHÎ BOYUTLAR
Bir başka basın mensubu ise Hollanda’da yükselen ırkçılık sorununa, medyada Türkler ve Türkiye aleyhine yürütülen olumsuz algıya dikkat çekti. Bu eleştirilere yanıt veren Büyükelçi Ünal, aslında Hollanda ile Türkiye arasındaki ekonomik ve siyasi ilişkilerin son derece olumlu bir seviyede olduğunu belirtti ve şöyle devam etti: “Hollanda, Türkiye’ye en çok yatırım yapan ülke konumunda. Aynı zamanda Türkiye de Hollanda’da büyük şirketlerle şöhret buldu. 2023 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 13,5 milyar euroya ulaştı.”
DİPLOMATİK TEMASLAR VE TARİHÎ DOSTLUK
Naçizane şahsım da şakayla karışık, büyükelçinin yoğun temposunu işaret ederek şu sözleri dile getirdim: ‘Evet, sizi her yerde görüyoruz. Peki, sizin başka işiniz yok mu? Resmi diplomatik ilişkileriniz ne durumda? Biraz da bu görüşmelere dair bilgi verir misiniz?’
Bu esprili soruya içtenlikle yanıt veren Büyükelçi, Hollanda ile Türkiye arasında sürekli bir diplomatik diyalog yürütüldüğünü vurguladı ve şöyle dedi: “Haftada en az üç kez Hollanda devlet yetkilileriyle görüşmeler yapıyoruz. Bakanlıklar arası işbirliği sürüyor. Önümüzdeki ay, Hollanda Dış Ticaret Bakanı, kalabalık bir heyetle Türkiye’yi ziyaret edecek. Bu temaslar, özellikle ekonomik işbirliğimizi daha da ileri taşıyacak.”
Büyükelçi, tarihî dostluk ilişkilerine de şöyle değindi: “Türkiye ve Hollanda arasındaki dostluk ilişkileri 1612’de değil, bu tarihten yüz yıl daha önce başladı. O dönemde Osmanlı’nın ticari ve askeri desteğiyle Hollanda, 80 yıllık savaşında önemli kazançlar elde etti. Bu dostluğun önemini, Prens Maurits’in bir köye ‘Türkiye’ adını vermesinden anlayabiliriz. Hâlâ var olan bu köy, bugün de pek çok ziyaretçiyi ağırlıyor.”
DEPREM YARDIMLARI VE HOLLANDA-TÜRKİYE DAYANIŞMASI
Toplantıda 6 Şubat depremine de değinildi. Büyükelçi Selçuk Ünal, Hollanda’daki dayanışma ruhunu şu sözlerle övdü: “Deprem felaketinden sonra dünyada eşine az rastlanır bir yardım kampanyası yaşandı. Hollanda Türk toplumu, sivil toplum örgütleriyle birlikte örnek bir seferberlik gösterdi. Hollanda’daki yardım kampanyalarından elde edilen 128 milyon euro, projeler için etkili bir şekilde kullanıldı. Bu yardımlar, iki millet arasındaki bağları daha da güçlendirdi.”
TÜRK TOPLUMUNUN HOLLANDA’DAKİ ROLÜ
Hollanda’daki Türk toplumunun sosyal uyum ve kültürel katkılarına dikkat çeken büyükelçi, şu değerlendirmede bulundu: “Türk toplumunun dayanışma ve örgütlenme becerisi, Hollanda’daki başarı hikayesinin bir parçasıdır. Bu özellik, sadece Hollanda’ya değil, Türkiye ile dostluğa da önemli katkılar sunmaktadır.”
TÜRKİYE-HOLLANDA DOSTLUĞU
VE İŞÇİ GÖÇÜ ANLAŞMASI KUTLAMALARI
Türkiye ile Hollanda arasında işbirliği ve dostluk dolu ilişkilerin kilometre taşları, bu yıl önemli yıldönümleriyle taçlandırıldı. 19 Ağustos 1964’te imzalanan İşçi Göçü Anlaşması’nın 60’ıncı yılı kutlanırken, aynı zamanda iki ülke arasında 1924’te imzalanan Dostluk Anlaşması’nın da 100’üncü yılı, çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Bu anlamlı yıldönümleri vesilesiyle Hollanda’nın Türkiye Büyükelçiliği, özel posta pulu ve zarf bastırarak iki ülkenin kültürel bağlarını ortaya serdi. İstanbul’un simgesi olan lale motifinin yer aldığı bir Türk seramiği ve tasarlanan özel bir posta pulu, zarflara işlenerek binlerce kuruluşa ikram edildi.
Bu zarflar, iki ülke arasındaki tarihi bağları ve işbirliğini sembolize eden özel bir koleksiyon parçası olarak tasarlandı. Pul ve seramik üzerindeki tasarımlar, geçmişten günümüze uzanan dostluğu ve ortak değerleri simgeliyor.
Her iki yıldönümü, sadece geçmişteki anlaşmaları anmakla kalmıyor, aynı zamanda gelecekteki işbirliklerine ilham vermeyi hedefliyor. İki ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel bağlarının daha da güçlendirilmesi için önemli bir fırsat olarak görülüyor.
Bu toplantı, hem samimi bir yeni yıl mesajını hem de iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğini güçlendiren bir platform oldu.
DEĞERLİ OKURLARIM, BÜYÜKELÇİMİZİN İKİ YILLIK HOLLANDA ÇALIŞMALARINDA YAŞADIKLARINI DOYURUCU BİR ŞEKİLDE YANSITABİLMEK İÇİN, KENDİLERİ İLE ÖZEL BİR MÜLAKAT SÖZÜ ALDIM. KALABALIK BİR ORTAMDA, HER KONUYA DETAYLI BİR ŞEKİLDE DEĞİNİLEMEYECEĞİ GERÇEĞİ İLE, BÖYLE BİR MÜLAKAT ŞART OLDU.
BUMÜLAKATI SİZLERE EN KISA BİR ZAMANDA SUNACAĞIM.