Usta karikatürist ve ressam Haslet Soyöz, yeni sergisi “Karanın Bittiği Mavi” ile denizcilik tarihine bir kez daha ışık tutuyor. Rahmi M. Koç Müzesi’nde ziyarete açılan sergide, dünyanın ilk halkla ilişkiler vapuru Karadeniz’den Türk Bayrağı’yla ABD’ye giden ilk vapur olan Gülcemal’e kadar Soyöz’ün ustalıkla resmettiği 26 deniz taşıtının yağlı boya tablosu yer alıyor
Türkiye’nin ilk ve tek sanayi müzesi Rahmi M. Koç Müzesi, sanat hayatında yarım asra yaklaşan usta karikatürist ve ressam Haslet Soyöz’ün “Karanın Bittiği Mavi” isimli yeni sergisine ev sahipliği yapıyor. 26 Ekim’de ziyarete açılan sergide; yolcu gemilerinden geleneksel balıkçı teknelerine, modern transatlantiklerden yük gemilerine kadar Soyöz’ün resim sanatının inceliklerini ustalıkla tuvale yansıttığı 26 yağlı boya eser bulunuyor.
Soyöz, çoğu İngiltere, Hollanda, Fransa, Almanya ve Norveç gibi belli başlı Avrupa tersanelerinde inşa edildikten sonra Türk karasularında hizmet veren gemileri bir araya getirerek denizcilik tarihine ışık tutuyor. Sergide, Rahmi M. Koç Müzesi’nde görülebilen, çalışır durumdaki Liman 2 römorkörünün de yağlı boya tablosu yer alıyor.
Karadeniz, Yalova, Gemlik, Gülcemal…
Soyöz, 2020-2022 yılları arasında resmettiği deniz taşıtlarının yer aldığı sergiye ilişkin “Karikatürist kimliğimin yanı sıra yaklaşık 25 yıldır resim yapıyorum. Resimlerimde daha çok denizi betimlemeyi seviyorum çünkü çocukluğumdan bu yana denize bir hayli ilgi duyuyorum. Rahmi M. Koç Müzesi’nde açtığım ilk sergimin üzerinden 20 yıl geçti. Müzenin kıymetli ziyaretçileriyle buluşan ‘Karanın Bittiği Mavi’ isimli altıncı sergim için de önceki sergilerimde olduğu gibi aylar süren bir araştırma süreci geçirdim. Tüm sanatseverleri karanın bittiği yerde maviyi keşfetmeye davet ediyorum” diye konuştu.
Aralık ayına kadar görülebilecek sergide yer alan tablolardan birkaçı şöyle:
Karadeniz: Dünyanın ilk halkla ilişkiler vapuru olan Karadeniz, bizzat Atatürk’ün emriyle 1926 yılının haziran ayında yola çıktı. 86 gün süren yolculuğunda St. Petersburg’a kadar giden S/S Karadeniz, 12 Avrupa ülkesinde 16 liman ziyareti yaptı. Döneminde kullanılmayan beyaz renge boyanan Karadeniz, Anadolu tütün ürünleri, Kütahya çini işleri, Hacı Bekir lokum ve şekerlemeleri, kehribar tespih, ağızlık, çeşitli takılar gibi hatıra objeleri yanında kuyumculuk sanatları, el dokumaları, Türk halı ve kumaşları ile antika eşyalar taşıdı.
15 Numara: 1929 yılında Hollanda’da sac tekne olarak yapılan römorkörün boyu 12 metreydi. Türk karasularında gemileri yanaştırmak ve gemilere kılavuzluk etmek için kullanılan 15 Numara, diğer römorkörler gibi uzun yıllar hizmet verdi.
Ülev: Yalova’ya deniz ulaşımının sağlanması amacıyla bizzat Atatürk tarafından Almanya’ya sipariş edilen Suvat ve Ülev, uzun yıllar İstanbul’a hizmet etti. 1938 yılında yapılan gemiler Kadıköy ve Adalar hattında da çalıştı. 1603 kişilik kapasitesiyle şehir vapuru özelliğini koruyan gemiler, son baltabaş gemi örneklerindendi.
Gülcemal: 1874 yılında İrlanda’da yapılan yüzen sarayın ilk ismi Germanic’di. 1910 yılında Osmanlı Donanma Cemiyeti tarafından satın alınarak Dolmabahçe açıklarına geldiğinde adı Padişah Mehmed Reşad’ın çocuk yaşta kaybettiği annesi Gülcemal Hatun’un ismini aldı. Kimi zaman Kuva-yi Milliye kahramanlarını, kimi zaman Alman askerlerini misafir etti. Transatlantik Gülcemal, 1920 yılında Türk Bayrağı’yla Atlas Okyanusu’nun diğer tarafındaki ABD’ye giden ilk vapur oldu. Atatürk’ün iki tarafında Deniz Yolları’nın sembolü çift çapanın işlendiği yastıklarla verdiği fotoğraf Gülcemal’de 5 Haziran 1926 günü çekilmişti.
Gemlik: 1952 yılında Hollanda’da yapıldıktan sonra denizlerimize geldiğinde döneminin en güzel gemilerinden biriydi. Türk denizlerinde hizmet erinin bu geminin dizel makinesine bağlı çift uskuru (pervanesi) vardı. Beyaz rengiyle 1988 yılına kadar denizlerimizde salınan M/V Gemlik, İstinye Tersanesi’nde bakımdayken çıkan yangın sonucu hurdaya ayrıldı.
Midilli: Osmanlı İmparatorluğu’nu Birinci Dünya Savaşı’na sokan iki gemiden biri olan Breslau (MİDİLLİ), Alman İmparatorluk Donanması için 1910 yılında kızağa konmuştu. Ağır kruvazör Goeben (YAVUZ) ile Akdeniz’de görev yaparken İngiliz savaş gemilerinden kaçıp Osmanlı İmparatorluğu’na sığındılar. 138 metre boyuyla hafif muharebe kruvazörü Midilli, Dünya Savaşı’nın henüz başında 20 Ocak 1918 tarihinde İmroz açıklarında mayınlara çarparak battı.