CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımda yaşanan sorunları yerinde tespiti için düzenli olarak yaptığı saha çalışmaları sonucunda Ağustos ayı tarımsal üretime ait bölgesel saha raporunu yayınladı. Özellikle 4 ana başlık altında toplanan raporda bölgede tarımda yaşanan sorunlar özetlendi.
GİRDİ FİYATLARI ÜRETİCİYİ KARA KARA DÜŞÜNDÜRÜYOR
Niğde ilinde tarım alanlarına ziyarette bulunan CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımla uğraşan bu kesimin ortak sorununu girdi maliyetlerinin oluşturduğunu belirtti. Üretim girdilerinin fiyatlarında yaşanan fahiş fiyat artışının çiftçilerin birçoğunu sınırlı üretim yapmaya zorladığının çiftçiler tarafından ifade edildiğini belirten Gürer, “Niğde ilinde farklı köy ve kasabalara ziyarette bulundum ve buralardaki farklı ürün gruplarının üreticileri ile görüştüm. Ortak kanı mazot ve gübre fiyatlarına gelen zamların tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini zorladığı yönündedir” dedi.
KARPUZ VE LAHANA ÜRETİCİSİ NE YAPSIN?
Bölgede zor günler geçiren ve ürünü tarlada kalan karpuz ve lahana üreticileri Ömer Fethi Gürer’e dert yandı. Karpuzda verim olmasına rağmen satış yapamadıklarını anlatan karpuz üreticisi Nuh Çiftçi, Niğde’nin yanı sıra Konya, Şanlıurfa ve Adıyaman-Bismil’de, tarlada karpuzun kilogramının 60 kuruştan bile satılamadığını anlattı.
Lahana üreticisi ise girdi maliyetlerinin artması ve akaryakıt zamları ile oluşan nakliye giderlerinden dolayı tüccarın nazlı davranması ile ürünün tarlada kaldığını, ürünü satabilmek için tüccara adeta yalvardıklarını belirtti. Lahana üreticisi Ahmet Keskin, “Lahanayı satamazsak lahana bizi satar” diyerek içinde bulunduğu zor durumu özetledi.
CHP’li vekil Gürer, “Her yıl farklı bir ürün tarlada kalıyor, para etmiyor ve üreticisini iflasın eşiğine getiriyor. 2020 yılında patates, 2021 yılında soğan ve bu yıl da karpuz ve lahana tarlada kaldı” şeklinde açıklamada bulundu.
TMO GECİKİNCE, ÇİFTÇİ TÜCCARIN İNSAFINA KALIYOR
Bölgede üretilen ana ürünlerden olan fasulye ve şeker pancarının üreticileri, TMO tarafından taban fiyatın açıklanmasını bekliyorlar.
Fasulye üreticisi Bahtiyar Özşahin, geçen yıl 7 buçuk ila 8 lira arasında değişen fiyatlarla sattıkları fasulyenin, 3-4 kat artan girdi maliyetleri dikkate alınarak TMO tarafından bir alım fiyatı açıklanması gerektiğini belirterek, “İşçilik bile iki katına çıktı. Gelir gider dengesi bozuldu. Biz çok bir şey istemiyoruz. Keşke mazot, gübre, ilaç, elektrik fiyatları bu denli artmasa da biz de fasulyeyi 5 liradan satsak” dedi.
Köyde önceki yıllarda 50’den fazla çiftçinin şeker pancarı ürettiğini söyleyen Gürsel Karakaya, şu anda köyde şekerpancarı üreten çiftçi sayısının 5-6 civarında olduğunu belirtti.
Gürer, “ Şeker pancarı için 1700 lira, fasulye için ise 21-22 lira taban fiyat beklentisi var. TMO tarafından çiftçinin bu beklentisi karşılanmalı ayrıca taban fiyatın açıklanma süresinin dikkatli bir şekilde belirlenmesi ve bu süreçte çiftçinin tüccara mahkûm bırakılmaması son derce önemlidir” dedi.
YEM FİYATLARI, BESİCİLİĞİ BİTİRME NOKTASINA GETİRDİ
Bölgedeki ziyaretleri sırasında Ulukışla ilçesinde denk geldiği besici bir aile ile konuşan Gürer, zor şartlar altında yapılan ve yoğun emek gerektiren besiciliğin artan yem maliyetleri neticesinde yapılamayacak boyutlara ulaştığını belirtti.
Besici Burak Kipar, “Sütün litresi de yemin kilosu da 7 lira. Bu şartlarda nasıl para kazanacağız? Yonca balyasının tanesi 65-70 liraya çıktı. Yemin torbası 350 lira, kilosu 7 liraya denk geliyor. Saman, yonca ve arpa fiyatları da bir yıl öncesine göre 3-4 kat arttı” dedi.
Neslihan Kipar ise, “O nedenle köyde yaşamak istemiyoruz. Çocuklarımın da burada kalmasını istemiyorum. Hayvancılık tatmin etseydi köyde kalmaya devem ederdik” şeklinde konuştu.