Kayseri Ticaret Odası (KTO) Temmuz Ayı Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Kent ve ülke ekonomisindeki güncel gelişmeleri, küresel sorunların sektörlere yansımalarını değerlendiren Başkan Ömer Gülsoy, “Önümüzde 10 yıla yeşil ve dijital dönüşüm damgasını vuracak” dedi.
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Temmuz ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Cengiz Hakan Arslan başkanlığında M. Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıya Başkan Ömer Gülsoy’un yanı sıra Yönetim Kurulu üyeleri, TOBB Kayseri Kadın Girişimci Kurulu Başkanı Tuğbahan İlgü, Meclis üyeleri ve Basın mensupları katıldı.
Saygı duruşundu bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından görüşülen gündem maddeleri kabul edildi. Toplantıda, ay içerisinde yapılan faaliyetlere de yer verildi.
Meclis toplantısında gündeme dair açıklamalarda ve Yönetim Kurulu’nun yaptığı çalışmalar hakkında bilgi vermek için kürsüye gelen Başkan Gülsoy, sözlerine tarihi olaylara değinerek başladı.
15 Temmuz günü hain FETÖCÜ darbe kalkışmasının 6 yıl dönümünü geride bıraktığımızı belirten Başkan Gülsoy, “Milli iradeden başka hiçbir iradeyi kabul etmedik, etmeyeceğiz.” dedi.
“RABBİM AYASOFYA’DA KAİNATIN SONUNA KADAR İBADET ETMEYİ NASİP ETSİN”
Fatih Sultan Mehmed Han’ın emaneti, İslamiyet’in sembolü olan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin yeniden ibadete açılmasının ikinci yıl dönümünü de kutlayan Başkan Gülsoy, “Allah’ın isminin anıldığı, duaların edildiği, alınların secdeye vardığı, kalplerin yumuşadığı, gönüllerin sürûr bulduğu Ayasofya’da Rabbim kainatın sonuna kadar ibadet etmeyi nasip etsin. Rabbim Ülkemizdeki tüm camilerimizden ezan sesini dindirtmesin, bayrağımızı indirmesin.” İfadelerini kullandı.
“ÜLKEMİZ BİR DİPLOMASİ ZAFERİNE İMZA ATTI”
Gülsoy, Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında İstanbul’da imzalanan “Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi”nin bir diplomasi zaferi olduğunu söyledi.
“Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi”nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan himayesinde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin katılımıyla taraflar arasında imzalandığını belirten Gülsoy, “Türkiye’nin diplomasi başarısı dünya kamuoyu tarafından memnuniyetle karşılandı. Bu mutabakat ile ihraç edilecek tahıl ve benzeri gıda ürünlerinin Ukrayna’ya ait 3 liman üzerinden emniyetli bir şekilde denizden nakliyatı yapılacak.” ifadesini kullandı.
“SAVAŞ KÜRESEL TOPARLANMAYI CİDDİ ANLAMDA GECİKTİRMEKTEDİR”
Rusya – Ukrayna savaşının, koronavirüs (Covid-19) salgını sonrasında küresel toparlanmayı ciddi anlamda geciktirdiğini belirterek savaşın gidişatını değerlendiren Başkan Gülsoy, “Batı ve Rusya arasındaki bu restleşme ve strateji oyununun uzun bir dönem daha süreceği öngörülmektedir. Finansal tarafta ise savaş; küresel risk algısını değiştirirken risk primlerini artırmakta, güvenli limanlara yönelişi tetiklemekte ve küresel enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturmaktadır. Değerli maden ve gıda fiyatları yükselirken enerji fiyatları da rekor seviyelerde seyretmektedir.” diye konuştu.
“ÖNÜMÜZDEKİ 10 YILA YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM DAMGASINI VURACAK”
Konuşmasında tüm dünyada yaşanan enerji sorununa vurgu yapan Başkan Ömer Gülsoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enerji tasarrufu Türkiye’nin de öncelikli konularından biridir ve bizim bu konuya önümüzdeki dönemde çok daha fazla yoğunlaşmamız gerekiyor. Daha da önemlisi enerji tasarrufu, ithal enerji bağımlılığı oldukça yüksek olan Türkiye için cari dengenin iyileştirilmesi için vazgeçilmezdir. Her seferinde söylüyorum. Önümüzdeki 10 yıla yeşil ve dijital dönüşüm damgasını vuracak. “
“ÜRETİM MALİYETLERİ ARTIYOR, İŞLETME SERMAYESİNE İHTİYACIMIZ VAR”
Enflasyonun yarattığı belirsizlik nedeniyle yatırım konusunda çekingen davranıldığını ifade eden Gülsoy, “Üretim maliyetleri artıyor, işletme sermayesine ihtiyacımız var. Bunun karşısında da firmaların finansa ulaşabilme zorlukları da artıyor. Üretim yapabilmek için işletme sermayesi açığını kapatabilecek nitelikte finansman araçları geliştirebilmek gerekiyor. Enflasyonla mücadelede bozulan fiyatlama davranışları ve beklentilerin yeniden olağan seyrine dönmesi büyük önem taşımaktadır. İnanıyoruz ki mevsimsel etkiler, aylık bazda enflasyonu daha ılımlı seviyelerde sınırlayacaktır. Enflasyon nedeniyle gıda fiyatları tüm dünyada rekor düzeylerde arttı, artmaya da devam etmesi bekleniyor. Ancak mevcut tablo, dünyanın artık stratejik bir sektör olarak gördüğü tarım ve gıda sektörüne yönelik politikaları yeniden ve radikal bir biçimde gözden geçirmemiz gerektiğine işaret ediyor. Öte yandan hayat pahalılığına üretim ortağımız olan çalışanlarımızı ezdirmememiz gerekiyor. O yüzden biz hem çalışanımızın refahının artmasını hem de alım gücünün korunmasını vazifemiz olarak görüyoruz. Bu çerçevede asgari ücretin temmuz ayından itibaren 5 bin 500 liraya çıkarılması kararını memnuniyetle karşılıyoruz.” diye konuştu.
“ALINAN KARARLAR PİYASA ŞARTLARINA GÖRE BELİRLENMELİDİR”
İş dünyasının doğru stratejilerle riskleri, minimum seviyeye çekmeye çalıştığını ve herkesin üzerine düşeni yaptığını aktaran Gülsoy, “Hükümetin de iş dünyasını rahatlatacak çalışmalar yürüttüğünü biliyoruz. Bu çalışmalarda hükümetten en büyük beklentimiz, planlanan düzenleme ve alınacak kararların, serbest piyasa şartlarına göre belirlenmesidir.” İfadelerini kullandı.
“RESESYON BİR ÇOK ÜLKE EKONOMİSİ İÇİN YAKIN BİR RİSK”
Son zamanlarda bir çok ekonomistin, yaklaşmakta olan resesyonun sinyallerini veriler ve analizlerle ortaya koymaya başladığını belirten Gülsoy,” Resesyon bir çok ülke ekonomisi için yakın bir risk. Ama Ülkemiz, pandemiyle birlikte küresel tedarik zincirinde yaşanan kırılmayı konum avantajıyla fırsata çevirebilir. Çindeki sorunların finansal krize dönüşmesi, küresel ekonomi için büyük risk yaratabilir. Kur artışı ile ihracatçılarımızın geliri artsa da yüksek enflasyon karlılığı eritiyor. Rekabetçi ihracat yapısı için teknoloji açığının kapatılması gerekiyor.” diye konuştu.
“GURBETÇİLERİMİZİN AYAĞININ TOZU KALSA BEREKETTİR”
Turizm sezonunun açıldığını ve bereketli geçtiğini söyleyen Gülsoy, “Turizm artı gelir sağladığımız bir sektör. Bacasız sanayiyi daha üst noktaları çıkarmamız gerekiyor. Başlayan yaz sezonu ile birlikte hizmetler sektörümüzde yükseliş trendine girdi. Anadolu’da 7, 8 ve 9’uncu aylar ‘gurbetçi mevsimi’ olarak bilinir. Gurbetçilerimizin gelmesiyle birlikte Anadolu’da hareketlilik başladı. Anavatanlarına gelen gurbetçilerimizin A’dan Z’ye her sektöre faydaları var. Gurbetçilerimiz mutlaka çocuklarını da yanlarında getirsinler çünkü 3 ve 4’üncü kuşak gelmek istemiyor. Mutlaka gelsinler, buradaki kültürümüzü, örf ve adetlerimizi unutmasınlar. Vatan toprağıdır. Geldikleri zamanda burada daha rahat ederler. Milli ve manevi duyguları aşılamamız lazım. Çarşı pazarda gördüğümüz gurbetçilerimiz sayesinde esnafımızın da yüzü gülüyor. İnşallah yaz sezonunu boyunca hareketlilik sürer. Gurbetçi arkadaşlarımızın ayağının tozu kalsa berekettir. Allah hepsinden razı olsun. ” dedi.
“CUMHURBAŞKANIMIZLA TARİHİ BİR GÜNE ŞAHİTLİK ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kayseri’de yaptığı toplu açılış törenini de değerlendiren KTO Başkanı Gülsoy, sözlerini şöyle sürdürdü;
“6 bin yıllık tarihi olan Kayseri’mizde bu kadar büyük rakamlı bir yatırım ilk defa yapıldı. 30 milyar lirayı bulan gerek kamu gerek mahalli idareler ve gerekse özel sektörümüze ait işyerlerinin açılışları ile birlikte toplam 303 projenin açılışları ve 24 milyar lirayı bulan Ankara-Yerköy- Kayseri Hızlı Tren Hattının Temel Atma törenleri gerçekleştirildi. TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu ile bizde temel atma törenine katıldık. Kayseri tarihinde bu kadar yüksek rakamlı bir açılış ve temel atmayı devletin zirvesiyle birlikte yaptı. Yapılan yatırımların ve açılışların şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile açılış ve temel atma programı sonrası görüşme imkanı bulduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın şehrimize yaptığı değerli yatırımlar ve desteklerinden dolayı şükranlarımızı sunuyorum.”