S

Grip dışında öksürüğe yol açan 13 neden, Erken BES doğum hediyesi oldu, Tiroid kanseri belirtisi ve tedavisi

Grip dışında öksürüğe yol açan 13 neden

Atabay Medikal Direktörü Uzman Dr. Murat Yaycı, grip hastalığının en yaygın belirtilerinden olan, ancak bazen ciddi bir sağlık sorununa da işaret eden öksürüğün nedenlerine dikkat çekti.

Öksürük, grip hastalığının en yaygın belirtilerinden biri ve genellikle ateş, baş ağrısı, kas ağrıları ve halsizlik ile birlikte görülüyor. Ancak öksürüğe grip dışında; soğuk algınlığı, alerjiler, sindirim problemleri veya başka birçok sağlık sorunu da neden olabiliyor. Atabay Medikal Direktörü Uzman Dr. Murat Yaycı, öksürüğün bazen ciddi bir sağlık sorununun habercisi olabileceğini vurguladı. Yaycı, “Dikkat edilmesi gereken bazı işaretler var. Eğer öksürüğünüz birkaç hafta ya da daha uzun süredir devam ediyorsa, mutlaka bir sağlık profesyoneline danışmanız gerekiyor. Ayrıca, öksürüğünüzün yanı sıra ateş, baş ağrısı, kas ağrıları ve halsizlik gibi belirtiler de varsa, bunun gripten kaynaklanma ihtimali yüksektir ve erkenden tedavi edilmesi önemlidir” diye konuştu. Murat Yaycı, öksürüğün nedeni olabilecek unsurları şöyle sıraladı:

Hava Kirliliği

Kimyasallarla kirlenmiş hava veya küf, toz gibi etmenler öksürüğü tetikleyebilir. Bu durumu önlemek için maske takılabilir veya klimalarda özel filtreler kullanılabilir.

Soğuk Algınlığı

Soğuk algınlığına yol açan virüs ‘rinovirüs’tür. Virüslerin havadaki küçük parçacıklar yoluyla ağızdan, gözlerden ve burundan vücuda girmesi sonucu görülür. Hasta birinin öksürüğünden, hapşırmasından veya temas yoluyla da (üzerinde virüs bulunan bir kapı kolunun tutulması gibi) bulaşabilir. Burun akıntısı ve hapşırığa ek olarak soğuk algınlığı da öksürüğe neden olabilir. Genellikle bir hafta veya daha kısa sürede geçer. Ancak şiddetliyse veya 2 hafta veya daha uzun sürerse doktora gidilmesi gerekir.

Grip

Grip virüsü, soğuk algınlığı gibi boğazı, burnu ve akciğerleri enfekte eder. Hasta insanların hapşırdığı veya öksürdüğü havadan veya dokundukları nesnelere dokunulduğunda bulaşır. Grip genellikle soğuk algınlığından daha kötü hissettirir.

Postnazal Akıntı

Vücut çok fazla balgam ürettiğinde, bu balgam boğazın arkasından aşağıya doğru akarak öksürüğü tetikleyebilir. Bu duruma enfeksiyonlar ve alerjiler dahil olmak üzere birçok şey neden olabilir, tedavi de buna göre planlanır. Örneğin bir enfeksiyonunuz varsa doktorunuz antibiyotik verebilir. Alerjiler ise yaşam tarzı değişiklikleri veya ilaçlar ile önlenebilir.

Astım

Hava yolları daraldığında ve şiştiğinde astım görülür. Nefes almanız zorlaşabilir ve balgam çıkarabilirsiniz. Polen, toz, duman, egzersiz, soğuk hava, soğuk algınlığı ve stres, astım ataklarını tetikleyen etmenlerdir. Doktorunuz bu etmenleri tespit edip önlemenize yardımcı olur. Ayrıca astım atağını önleyici ilaçlar ve ani atakta soluyacağınız bir ilaç verebilir.

Akut Bronşit

Boğaz, burun ve akciğer bölgesindeki bir enfeksiyon, havayı akciğerlere ve akciğerlerden dışarıya taşıyan bronşiyal tüplerin iltihaplanmasına neden olur. Genellikle birkaç gün içinde geçer. Ancak birkaç hafta boyunca kalın ve renkli balgam çıkartan bir öksürüğünüz olabilir. Eğer bu öksürük geçmezse veya tekrar ederse, kronik bronşit gibi başka bir sorununuz olabilir. Doğru tedavi için doktorunuza danışmanız gerekir.

Gastroözofageal Reflü Hastalığı (GERD)

Mide asidinin, bazen kısmen sindirilmiş gıda ile karışarak boğaza doğru akmasıyla meydana gelir. Bu durum, boğazı mideye bağlayan tüpü tahriş edebilir ve yutkunmayı zorlaştırabilir. Ayrıca kuru bir öksürüğe de neden olabilir. Genellikle yaşam tarzı değişiklikleri ve reçetesiz ilaçlarla geçebilir. Ancak ciddi bir durum varsa, reçeteli ilaçlar veya cerrahi işlem gerekebilir.

Zatüre

Bakteri, virüs veya mantar, akciğerleri enfekte ettiğinde, buradaki hava kesecikleri sıvı veya iltihapla dolabilir. Bu durum kalın balgamlı bir öksürüğe neden olur. Ayrıca ateş, titreme ve nefes darlığı da yapabilir. Tedavi için, bakteriyel bir enfeksiyon varsa antibiyotikler, öksürük kesici, ateş düşürücü ve ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir.

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH)

KOAH, amfizem ve kronik bronşit de dahil olmak üzere solunum problemlerine neden olan bir grup hastalığın adıdır. Akciğerlerdeki küçük hava kesecikleri hasar görür veya tahriş olur, bu da havanın akışını zorlaştırır. Tedavi nedene bağlıdır ancak doktorunuz ilaç verebilir ve sigara içmemek gibi yaşam tarzı değişikliklerini önerebilir.

Boğmaca

Bakteriyel bir enfeksiyondan kaynaklanır ve belirgin, derin, hırıltılı bir öksürük ile seyreder. Birçok kişi boğmacaya karşı aşılanmıştır; ancak yaşlandıkça tekrar doz gerekebilir. Evinizde bir bebek varsa aşılarınızın güncel olduğundan emin olmanız gerekir. Antibiyotiklerle tedavi edilebilir ancak boğmaca bebekler ve yaşlılar için çok tehlikeli olabilir.

Obstrüktif Uyku Apnesi

Boğaz kaslarının uyku sırasında gevşemesi ve hava yolunun kapanması nedeniyle nefes almanın zorlaşması durumudur. Horlama, bu durumun en yaygın belirtisidir. Doktorunuz, uyurken hava yolunuzu açık tutmaya yardımcı olan CPAP (sürekli pozitif hava yolu basıncı) adı verilen bir makine önerebilir, ancak bazı kişilere cerrahi müdahale gerekebilir.

İlaçlar

Yüksek tansiyonu tedavi etmek için kullanılan ilaçlardan bazıları ile her 5 kişiden birinde öksürük görülür. Böyle bir durumla karşılaşırsanız doktorunuza danışın, size farklı bir ilaç önerebilir.

Kalp Yetmezliği

Daralmış atardamarlar, yüksek tansiyon veya başka bir durumun, kalbin gerektiği kadar güçlü pompalamasını engellemesi durumudur. Belirtilerden biri; beyaz veya pembe, köpüklü ve balgamlı öksürüktür. İlaç tedavisi ve egzersiz, daha iyi beslenme veya kilo kaybı gibi yaşam tarzı değişiklikleri yardımcı olabilir.

Akciğer Kanseri

Kanlı öksürük, akciğer kanserinin bir işareti olabilir; uzun süreli bir öksürük ile de fark edilebilir. Göğüs ağrısı, yorgunluk, kilo kaybı, hırıltı ve nefes alma zorluğu da belirtiler arasındadır. Akciğer kanserinin tedavileri arasında radyasyon, kemoterapi ve cerrahi müdahale yer alır.

Yeni doğana yatırım hediyesi ‘Erken BES’

2024 yılını sektöre kazandırdıkları yenilikçi ürünler ve sürdürülebilir büyüme performansıyla tamamlayacaklarını belirten Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, 18 yaş altı BES’in ailelerin ilgi ve güveniyle sektörde bir kilometre taşı haline geldiğini ifade etti. Erken BES’te en fazla sözleşme adedinin de sıfır yaş grubunda bulunduğunu vurgulayan Ayhan Sincek, “Türkiye genelinde 1,5 milyonun üzerinde sözleşmeye ulaşan 18 yaş altı BES, bebeklere doğum hediyesi olarak verilmeye başlandı. Erken yaşlardan itibaren tasarruf yapma alışkanlıkları, gençlerin hayat yolculuklarında onlara büyük avantajlar kazandırıyor. Katılım Emeklilik olarak, Erken BES’i yeni doğanlar ile büyütmeye ve sektörün dinamizmini artırmaya devam edeceğiz” dedi.

Faizsiz BES ve sigortacılığın öncü şirketi Katılım Emeklilik olarak 2024 ile birlikte sektörde 10’uncu yılını da geride bıraktıklarını vurgulayan Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, “Sektör genelinde Kasım ayı itibarıyla 18 yaş altı katılımcıların fon büyüklüğü 25 milyar lirayı aştı. Sisteme 18 yaş altında 1,5 milyonun üzerinde sözleşme dahil olurken en çok katılımın 140 bin sözleşme ile sıfır yaşta gerçekleştiğini gördük. Sektörün öncüsü olarak biz de Erken BES ile 152 bin adedin üzerinde sözleşmeye ulaştık. Son yıllarda gençlerin ve ailelerin BES’e olan ilgisinin arttığını gözlemliyoruz. Ailelerin de teşvikiyle geleceği güvence altına alma ve tasarruf yapma fikri daha çok yaygınlaşıyor. 18 yaş altı BES’in büyüme performansı BES’in günden güne gençleştiğini gösteriyor. Gençlerin enerjisi ve ailelerin güveni ile büyümek bizler için de büyük bir gurur kaynağı oluyor” diye konuştu.

Faizsiz fonların 2024 yılı içerisinde güçlü bir performans sergilediğinin altını çizen Sincek, “BES’te 1,1 trilyon TL’yi aşan toplam fon büyüklüğü içinde, katılımcı fon tutarını incelediğimizde 306 milyar TL’nin faizsiz fonlarda değerlendirildiğini görüyoruz. Özellikle katılım esaslı fon getirilerinde konvansiyonel tarafa göre iyi performans, katılım pazar payının artmasına ciddi oranda pozitif katkı sağlıyor. Buradaki yükselişi katılım esaslı fonların yıldan yıla artan pazar payından da anlayabiliyoruz. Şöyle ki; katılım esaslı fonların pazar payının yüzde 26’yı aştığını görüyoruz” dedi.

Faizsiz ve yüksek getirili fonlar Erken BES’e ilgiyi artırdı

Katılım Emeklilik olarak farklı risk profillerine sahip katılımcılar için geniş bir fon yelpazesi sunduklarını söyleyen Ayhan Sincek “Her bireyin yatırım hedeflerine en uygun çözümü bulmasını sağlıyoruz. Bu sayede BES katılımcılar, enflasyonun üzerinde getiri elde etme fırsatı yakalıyor. Ayrıca, yüksek performanslı 17 faizsiz fon seçeneğimiz de ailelerin Erken BES’e olan ilgisini artıran önemli bir faktör. Aileler, çocuklarının geleceğini güvence altına almak için birikimlerini katılım esaslı emeklilik fonlarında, örneğin altın, döviz veya hisse senedi gibi araçlarda değerlendirebiliyor” ifadelerini kullandı.

Bu yıl iki yeni BES fonunu katılımcılarına sunduklarını dile getiren Sincek, “Kısa Vadeli Kira Sertifikaları Katılım Emeklilik Yatırım Fonu (EYF) ve Sürdürülebilirlik Katılım EYF Fonunu BES katılımcısıyla buluşturduk. Katılım Emeklilik olarak Sürdürülebilirlik Fonunu kurarak Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES) kurulan ilk katılım esaslı sürdürülebilirlik fonuna imza attık. Sürdürülebilir gelecek anlayışıyla hareket ederek, yüksek performans hedeflerimizi Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetim İlkeleriyle (ESG) birleştiriyoruz. Fon stratejimizi ağırlıklı olarak ESG kriterlerine uygun olarak seçilmiş şirketlerin ortaklık payları ve yerli ve yabancı sürdürülebilirlik borsa yatırım fonları odağında oluşturuyoruz. Bu stratejiyle, hem yatırımcılarımıza makul bir getiri sağlamayı hem de sürdürülebilirlik ilkelerini benimseyen şirketlerin teşvik edilmesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz” dedi.

Katılımcıların güvenli ve istikrarlı getiri hedeflerini karşılamaya odaklandıklarını belirten Sincek, “Kısa Vadeli Kira Sertifikaları Katılım Emeklilik Yatırım Fonu yatırım stratejisi çerçevesinde öncelikli olarak kamu ve özel sektör kira sertifikalarından oluşuyor. Bu fonumuz ile katılımcıların orta risk profiliyle istikrarlı bir getiri sağlamasını hedefliyoruz. Fonumuz, şeffaf ve disiplinli bir yatırım yaklaşımıyla, uzun vadeli sürdürülebilir başarıyı amaçlıyor” ifadesini kullandı.

Yüksek getirili faizsiz fonların yanı sıra Erken BES’lilere sundukları ayrıcalıkların ve avantajların da altını çizen Sincek “Erken BES katılımcılarımız da başka hiçbir yatırım aracında olmayan yüzde 30 devlet katkısından faydalanabiliyor. Başlangıç aşamasında giriş aidatı ödemeden tasarrufa başlama imkânına sahip olabiliyor. Arzu ederlerse ara ödemeler ile daha fazla birikim elde edebiliyor. Ayrıca Erken BES’te farklı yaş gruplarına özel pek çok ek hizmet sunuyoruz. Erken BES’li çocuklarımızın yaşlarına uygun olarak hazırlanmış paketlerle diş ve göz sağlığına yönelik check up’lar, oyun terapisi, psikolojik ve eğitim danışmanlığı gibi pek çok hizmete kolayca erişebilmelerini sağlıyoruz. Katılım Emeklilik olarak 18 yaş altı BES alanında da farkımızı ortaya koyarak öne çıkıyoruz” şeklinde konuştu.

TİROİD KANSERİ KADINLARDA ERKEKLERE  ORANLA 3 KAT DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR!

Kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha fazla görülen tiroid kanseri, kadınlarda en sık 40-50 yaş erkeklerde ise 60-70 yaş aralığında görülüyor.

Başlangıç dönemlerinde genel belirgin bir bulgu vermeyen tiroid kanserlerinin ilerleyen dönemde farklı bulgularla ortaya çıktığını belirten Bayındır İçerenköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler, tiroid kanserinin nodül içindeki hücrelerin kontrolsüz şekilde büyümesiyle ortaya çıktığını belirterek tiroid hastalığı hakkında bilgiler verdi.

Başlangıç dönemlerinde genelde belirgin bir bulgu vermeyen tiroid kanserlerinde, ilerleyen dönemlerde ise hızlı büyüyen tiroid nodülü, ses kısıklığı, öksürük, yutma güçlüğü ve boyunda lenf bezesi büyümesi görülebiliyor. Bu nedenle nodül takibinde düzenli tiroid ultrasonografisi çektirmek büyük önem taşıyor. Tiroid kanseri hakkında bilgiler veren Bayındır İçerenköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler hastalığın görülme oranları ve nedenleri hakkında şu bilgileri verdi:

“Kadınlarda erkeklerden 3 kat daha fazla görülen tiroid kanseri, kadınlarda en sık 40 – 50 yaş aralığında görülürken, erkeklerde ise 60 – 70 yaş arasında görülüyor. Her yüz bin kişinin, beş ile onunda tiroid kanseri saptanıyor. Ultrasonografinin daha sık kullanılmaya başlamasından bu yana tiroid kanseri daha fazla sayıda saptanıyor. Ailede tiroid kanserinin olması, obezite, iyot düzeyinin çok düşük veya çok yüksek olması, radyasyon ve kadmiyum maruziyeti gibi çevresel faktörler tiroid kanseri için risk faktörü oluşturuyor. Genel olarak tiroid kanserinde ölüm riski düşük olurken hastalığa göre farklılık gösterebiliyor. Hafif seyreden tiroid kanseri tiplerinde ölüm riski milyonda beş hastayken, hızlı ve kötü seyreden anaplastik kanser gibi tiplerde bu oran yükseliyor.”

TİROİD KANSERİ TANI VE BULGULARI

Normal tiroid hücrelerinin aşırı derecede çoğalması, tiroid bezi içerisinde “nodül” dediğimiz yumru şeklinde oluşumlara yol açıyor diyen Bayındır İçerenköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler “Nodül içerisindeki hücreler kontrolsüz büyürse tiroid kanseri gelişir. Tiroid nodüllerin sadece yüzde 5-10 kadarında tiroid kanseri saptanır. Tiroid ultrasonografisi şüpheli nodülleri saptamak için en hassas yöntem. Tomografi, MR ve tiroid sintigrafisi tanı amaçlı kullanılmaz. Tiroid nodülünüz risk faktörleri taşıyorsa tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılması gereklidir. Tiroid nodülü için risk faktörleri; düzensiz sınırlı olması, içinde kireçlenme odakları bulunması, düzensiz kanlanma odakları olmasıdır. Tiroid kanserini saptayabilen bir kan testi bulunmuyor” dedi.

TİROİD KANSERİ ÇEŞİTLERİ

Bayındır İçerenköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler tiroid kanserlerinin hücresel özelliklerine göre sınıflandırıldığını belirterek, tiroid kanseri çeşitlerini açıkladı:

  • Papiller tiroid kanseri: Hastaların %80’inde bu kanser tipi görülür. Bu hastalarda boyundaki lenf bezelerine yayılım olsa bile tedaviye çok iyi yanıt verirler ve genelde yaşam süresini etkilemezler.
  • Foliküler tiroid kanseri: Hastaların %15’inde bu kanser tipi görülür. Akciğer ve kemik gibi organlara yayılım yaptığında hastalık seyri papiller kanserlerden daha ağır olabilir.
  • Medüller tiroid kanseri: Nadir görülen kanserlerdir. Ailevi geçişler olabileceği için ayrıntılı değerlendirmeler yapılır.
  • Anaplastik tiroid kanseri: Bu kanser de nadir görülür ve tedaviye cevabı iyi değildir.

TİROİD KANSERİ TEDAVİSİ CERRAHİ OPERASYON GEREKTİRİYOR

Tiroid kanserinin tedavisinin cerrahi operasyon olduğunu belirten Bayındır İçerenköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler tiroid kanseri tedavisi hakkında şu açıklamalarda bulundu:

“Hastalık değerlendirmesine göre tek tiroid lobu (lobektomi) veya her iki lob (total tiroidektomi) operasyonla çıkarılır. Bazı durumlarda lenf bezelerinin de çıkarılması gereklidir. Operasyon sonrası gerekli durumlarda radyoaktif iyot tedavisi ile kalan tiroid hücrelerinin de yok edilmesi sağlanır. Total tiroidektomi uygulanan hastalarımızın ömür boyu tiroid hormonu kullanmaları gereklidir. Tiroid kanserlerinde kemoterapi ve radyoterapi nadiren kullanılır. Hastanın ileri yaşta olması, tümörün tipi, büyüklüğü ve yayılım göstermiş olması hastalık seyrini olumsuz etkiler.”

Açıklamalarına devam eden Küçükler şunları söyledi; “Akciğer, karaciğer ve kemiklere yayılan tiroid kanseri hücrelerini öldürmek için sıcak ve soğuk kullanılabilir. Radyofrekans ablasyonu tedavisinde, elektrik enerjisi kullanılarak, kanser hücreleri yüksek ısı ile öldürülür. Kriyoablasyon tedavisinde ise kanser hücrelerini dondurarak öldürmek için bir gaz kullanılır. Bu tedavi yöntemleri küçük kanser alanlarını kontrol etmeye yardımcı olabilir.”

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Akciğer Kanseri Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Türk Kanser Derneği’nden Destek Çağrısı Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman, akciğer kanseri farkındalık ayında akciğer kanseriyle …