ERÜ Veteriner Fakültesi Tarafından Önlük Giyme Töreni Düzenlendi
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veteriner Fakültesi tarafından veteriner hekimliği eğitimine yeni başlayan öğrenciler için önlük giyme töreni düzenlendi.
Fakülte Konferans Salonu’nda düzenlenen törene, ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Kambur, Kayseri İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav, akademisyenler, öğrenciler ve aileleri katıldı.
Törende konuşan, ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, Erciyes Üniversitesi’nin sadece Anadolu’nun parlayan yıldızı değil, ülkeye ve tüm insanlığa ciddi katkılar sağlayan bir üniversite olduğunu söyledi.
Üniversitede yürütülen ar-ge çalışmaları hakkında bilgiler veren Rektör Prof. Dr. Altun, Veteriner Fakültesi’nin ülkede saygın bir fakülte olduğunu söyledi.
Konuşmasında velilere seslenen Rektör Prof. Dr. Altun, “ Sevgili velilerimiz, aslında en büyük fedakârlığı her zaman sizler yapıyorsunuz. Çocuklarınız bugünlere getirmeniz için ne kadar fedakârlık yaptığınızı bizler çok iyi biliyoruz. Sizler çok emin olun ki, biz bu gençleri sizden emanet olarak teslim aldık. Onların kaliteli eğitim-öğretim süreçleri için ciddi bir kadro ile çalıştığımızı belirtmek isterim. Veteriner Fakültesi sadece ulusal boyutta değil, uluslararası boyutta da kalite süreçlerinde kendini kanıtlamış. Çok değerli bir fakültemizdir. Emin olun ki, bu gençler bizlere emanettir. Bizde onları donanımlı bir şekilde hayata kazandırma çabası içerisinde olacağız” dedi.
Öğrencilere nasihatler de bulunan Rektör Prof. Dr. Altun, şunları kaydetti: “ Sevgili gençler, bugünler sizler için çok heyecanlı günlerdir. Ama şunu bilin ki, zaman çok hızlı geçecek. Lütfen bu heyecanlı günleri mezun olacağınızda şöyle hatırlayacaksınız. 5 yıl nasıl geçmiş diyeceksiniz. O yüzden zamanınızı boş geçirmeyin. Hocalarınızın sizlere vereceği donanımla kendinizi ekstra geliştirmeye çalışın. Bu ülkeye değerli katkılar sağlama içerisinde olun. Şunu da unutmayın Erciyes Üniversiteli olmak bir ayrıcalıktır.”
Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Kambur da konuşmasında Veteriner Fakültesi’nde yürütülen eğitim-öğretim faaliyetleri hakkında bilgiler verdi.
Kayseri İl Tarım ve Orman Müdürü Bülent Saklav ise yaptığı konuşmada veteriner hekimleri hayatın her safhasında görev yaptığına dikkat çekerek, öğrenciler başarılar diledi.
Veteriner Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Kambur da fakülteleri hakkında bilgiler vererek, eğitim-öğretime bu yıl başlayan öğrencilere başarılar diledi.
Açılış konuşmalarının ardından veteriner hekimlik eğitimine başlayan 112 öğrenciye törenle önlük giydirildi.
Bu Projede Gençler ve Yaşlılar Bir Arada… ŞİRİNTEPE MAHALLESİ’NİN KÜTÜPHANESİ VE İKİNCİ BAHAR EVİ TAMAMLANMAK ÜZERE
Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, Şirintepe Mahallesi’nde yaklaşık 5 ay önce temeli atılan Akıl Küpü Kütüphanesi ve İkinci Bahar Evi’nin yapımının kısa zamanda tamamlanacağını söyledi.
İlçedeki Akıl Küpü Kütüphanelerinin sayısını artırdıklarını söyleyen Başkan Palancıoğlu, ”Mimsin bölgemizde Şirintepe Mahallesi’nde burada çok güzel bir projeyi hayata geçiyoruz. Yaklaşık 5 ay önce temelini atmıştık; şimdi kabası bitti. Bir kaç aydan ince işini de bitirip birlikte açılışını yapacağız. Akıl Küpü Kütüphanesi ve İkinci Bahar Evi’nin alt katı İkinci Bahar Evi olacak. İçerisinde kafemiz, özel çalışma odaları, gençlerimizin ders çalışacağı mekanlar yer alacak. Akıl Küpü Kütüphanelerimize şu anda 30.000 üzerinde üye kaydı yapıldı. Yoğun bir şekilde kullanılıyor. Biz de mümkün oldukça kalabalık mahallelerin hepsine gençlerimiz için kütüphane kazandırmaya çalışıyoruz. Mimsin’de 35.000 nüfus var. Buradaki nüfusa yönelik böyle güzel bir tesis olacak. Aynı zamanda da İkinci Bahar Evi’nde de emekli abilerimizin çay, kahve içip sohbet edebilecekleri bir mekanları olacak. Bununla beraber tam 13 tane kütüphane olacak inşallah. Muhtarımızla birlikte elimizden geldiğince mahallemize eksikleri giderecek çalışmalar yapıyoruz. Melikgazi’ye değer projelerimizin hemşehrilerimize ve ilçemize hayırlı ve uğurlu olmasını dilerim.” dedi.
Şirintepe Mahalle Muhtarı Bayram Ürger ise, “Başkanımıza mahallemize yaptığı her hizmet için teşekkür ederim. Mahallemiz için hep birlikte ihtiyaçları gidermek için çalışıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.” diye konuştu.
İLKE’den Eğitim Sistemi için Kapsamlı Politika Önerileri
İLKE Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) eğitim camiasının, politika yapıcılarının ve paydaşlarının eğitim meselesini daha derinlikli ve nitelikli kavramasını ve geliştirmesini sağlamak amacıyla veriye dayalı politika önerileri dosyası hazırladı. “İLKE Politika Önerileri” dosyasının yeni yüzyılda hayata geçirilecek eğitim politikalarının niteliğini artırmaya yönelik teklifler içerdiği ifade edildi.
Eğitim alanında hazırlanan İLKE Politika Önerileri dosyası, Türkiye’nin geçmişten günümüze kadar devam eden eğitim sorunlarına yeni bir soluk getirerek sürdürülebilir çözümler sunmayı amaçlıyor. Türkiye’de yaygın din eğitimi, yükseköğretim, mesleki ve teknik eğitim, okul öncesi eğitim, eğitim teknolojileri, sınavlar ve kademeler arası geçiş, eğitimde eşitsizlikleri aşmak konularında yayımlanan bir dizi politika önerileri ile eğitim politikalarına katkı sunmak amaçlanıyor.
Politika Önerileri dosyasıyla yenilikçi eğitim politikaları sunduklarını ifade eden İLKE Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Sunar konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı:
“Türk eğitim sistemindeki eşitsizlikleri aşma ve kaliteyi artırma hedefi doğrultusunda önemli adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz. Dosyamız eğitimdeki bölgesel eşitsizliklerden, mesleki eğitimin kalitesine, okul öncesi eğitimden özel eğitime kadar geniş bir yelpazede çözüm önerileri sunuyor. Ayrıca, teknolojinin eğitimde etkin kullanımı ve sınav sistemlerinin yenilenmesi gibi konuları da bu politika önerileri içerisinde ele alıyoruz. Eğitimdeki dönüşüm ve gelişim için önemli bir yol haritası olarak gördüğümüz bu öneriler, Türkiye’nin eğitim sistemini daha adil, nitelikli ve geleceğe hazır hale getireceğine inanıyoruz.”
Eğitimde eşitlik temelli dönüşüm sağlanmalı ve mesleki eğitim yeniden değerlendirilmelidir
“Eğitimde Eşitsizlikleri Aşmak” başlıklı politika önerisinde, bölgesel eşitsizliklere ve okullar arasındaki kalite farklılıklarına odaklanılıyor. Bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi için okulların altyapı ve teknolojik donanımları artırılması gerektiği ve yeterli derslik ortamı sağlanması gerektiği ifade ediliyor. Okullar arası kalite farkını en aza indirmek için meslek liseleri ve imam hatip liselerinin eğitim kalitesinin yükseköğretime en yüksek yerleşme oranlarına sahip olan fen liseleri, özel fen liseleri, sosyal bilimler liselerinin eğitim kalitesine çıkarılması gerektiğinin altı çiziliyor. “Mesleki ve Teknik Eğitim” politikaları ele alındığı ikinci dosyada. ise Türkiye’nin işgücü ihtiyacının ve kalkınma sorunlarının eğitimle nasıl çözülebileceği üzerinde durulduğu vurgulanıyor. Mesleki eğitimin önemi vurgulanarak, işsizlik oranlarının azaltılması ve nitelikli ara eleman ihtiyacının karşılanması için meslek liselerinden mezun olan öğrencilerin istihdam ve işgücüne katılım oranları artırılması gerektiğinin altı çiziliyor.
Okul öncesi ve özel eğitime erişim adil bir yaklaşımla artırılmalı
“Okul Öncesi Eğitim” başlıklı dosyada ise eşitsizlikleri azaltmaya odaklanarak ülkemizin 5 yaş zorunlu eğitim kapsamına alınması gerektiği ve okullaşma oranları ve öğretmen istihdamının kademeli bir şekilde artırılması gerektiği vurgulanıyor. “Özel Eğitim” politika önerisi ise özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin eğitimde fırsat eşitliğini sağlamayı amaçladığı ifade ediliyor. Özel eğitim okullarına ve öğrenci oranlarına dair güncel veriler sunulan dosyada, özel eğitimdeki sorunlar ve çözüm yolları ele alınıyor. Adil bir yaklaşım için özel gereksinimli öğrencilerin okullara ulaşımı sağlamak amacıyla verilen desteğin iyileştirilmesi, yaygınlaştırılması ve ailelere duyurulması öneriliyor.
Teknolojiyle geleceği şekillendirmeli ve sınavlarda eşitlik anlayışı hâkim kılınmalı
Beşinci başlık olan “Eğitim Teknolojileri” politika önerisi, eğitimcilerin teknolojiyi etkin bir şekilde kullanmasına odaklandığı ifade edilerek altyapı ve donanımların geliştirilmesi, öğretmenlerin eğitim teknolojileri açısından desteklenmesi ve eğitimde yaratıcı dijital içerik oluşturmanın önemi vurgulanıyor. Bu doğrultuda yeni donanım ve altyapı desteklerini sınıflara entegre edilebilmesi için dinamik bir sistem kurulması, eğitimcilerin teknolojide hazır içeriklere ulaşabilmesi ve yeni içerikler üretmeleri için teknoloji kullanmaları teşvik edilmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Son olarak, “Sınavlar ve Kademeler Arası Geçiş” politika önerisi, Türkiye’de eğitim kademelerindeki sınav sisteminin eşitsizliklere ve sorunlara nasıl yol açtığını ele alıyor. Kademeler arası geçişte eşitliği sağlamak adına lise tercihinin belli kriterlere göre şekillenmesi gerektiği, liseler arasında nitelikli/niteliksiz şeklinde oluşan ayrıştırıcı tutum engellenmesi gerektiği öneriliyor. Son olarak da ezberci anlayışın önlenmesi için çalışmaların gündeme gelmesi gerektiğinin altı çiziliyor.
Bilim Ateşböceği TIR’ı, IMCD’nin desteği ile bilim tohumlarını bu sefer deprem bölgesindeki çocukların kalbine ekti
Dünyanın önde gelen özel kimyasallar ve bileşenleri distribütör şirketi olan IMCD, Cumhuriyetin 100. yılında eğitimde fırsat eşitliği için Bilim Ateşböceği TIR’ını deprem bölgesindeki çocuklarla buluşturdu.
Depremin ikinci haftasında, bölgede en büyük hasarı alan illerden biri olan Adıyaman’da konuşlanan TIR, 7 ay boyunca çocukların bilimsel deneylerin yanı sıra, yoga, resim, yaratıcı oyunlar ve danslarla stresten uzak vakit geçirmelerine destek oldu.
IMCD’nin geçtiğimiz yıl Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile başlattığı proje çerçevesinde bugüne kadar 2 bin çocuk bilimle tanıştı.
Türkiye tarihinin en büyük depremlerini art arda yaşayan ve 13 milyon insanın etkilendiği Güneydoğu depremleri, en çok da çocukları olumsuz etkiledi. Yüzbinlerce çocuk, çadır ve konteyner kentlerde, yaklaşık 7 aylık süreyi eğitimden uzak geçirmek durumunda kaldı. “Eğitimde fırsat eşitliği” misyonuyla geçtiğimiz yıl Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile ilköğretim okulları için “Bilim Ateşböceği TIR”ı projesini başlatan IMCD, bu yıl depremzede çocuklara buluştu. Depremlerin ikinci haftasında hızla bölgeye ulaşan Bilim Ateşböceği TIR’ı, Eylül ayı sonuna kadar 7 – 14 yaş arasındaki çocuklara bilimi sevdirmek için çalıştı.
Depremzede çocukları bilimle buluşturduk
Bilim Ateşböceği TIR’ını depremlerden en fazla etkilenen bölgelere götürmeyi uygun bulduklarını kaydeden IMCD Türkiye Genel Müdürü Aylin Zakuto, “Özellikle okulların kapalı olduğu dönemde çocukların eğitimden uzak kalmaması ve olabildiğince keyifli vakit geçirmesinin, deprem travmasını daha kolay atlatmalarına yardımcı olacağını düşündük. Yedi ay boyunca Adıyaman bölgesindeki çadır kentleri dolaşan Bilim Ateşböceği TIR’ımız, çocuklarla deneyler yaparak öğrenmeyi eğlenceli hale getirmeye çalıştı. Ayrıca, yoga, resim, yaratıcı oyunlar ve dans gibi etkinliklerle çocukların stresle başa çıkmasına da destek oldu” şeklinde konuştu.
Bilim Ateşböceği TIR’ının, geçtiğimiz yıl Marmara ve Ege bölgelerindeki laboratuvarı olmayan öğrencilerle buluştuğunu kaydeden Zakuto, “Ancak depremle birlikte 2023 yılında odağımızı hızla Güneydoğu Anadolu’ya çevirdik. Çünkü bu bölgede ihtiyaç çok büyüktü” dedi.
Gelecek hedef Karadeniz Bölgesi’ndeki okullar
Yola çıkış amaçlarını “Eğitimde gerçek anlamda fırsat eşitliği yaratmak” olarak özetleyen Zakuto, şöyle devam etti:
“IMCD olarak faaliyet gösterdiğimiz her ülkede ekonomik olduğu kadar toplumsal kalkınmaya katkı sağlamaya önem veriyoruz. Türkiye’de başlattığımız eğitim projesi “Bilim Ateşböceği TIR”ı da önemli bir ihtiyaca cevap veriyor. Bize göre, her çocuk eğitim hayatını eşit şartlarda sürdürebilmeli. Bu felsefeden hareketle pandemide TEGV ile iş birliğine gittik ve imkanları kısıtlı olan çocukların dersleri takip etmelerini sağlamak üzere tablet bağışı yaptık. Geçtiğimiz yıl ise Bilim Ateşböceği TIR’ı projesine destek olarak, laboratuvarı olmayan köy okulları ve oradaki çocukları bilimle tanıştırmak için yola çıktık. Bu yıl depremler nedeniyle okullarından uzak kalan çocuklara 7 ay boyunca hizmet verdik. Bir sonraki adımda hedefimiz Karadeniz Bölgesi’ndeki okullar. Projemiz uzun soluklu olsun istiyoruz. Amacımız bilimi çocuklara daha fazla sevdirmek. Çünkü IMCD, bilimi temel alarak faaliyetlerini geliştiren bir şirket. Bu nedenle çocuklara bilimin laboratuvarlarda, tüplerin içinde değil günlük hayatımızın içinde olduğunu interaktif bir biçimde anlatmak istiyoruz. Bilim insanı olmanın birinci kuralının merak ve sorgulama olduğunu öğretirsek, geleceğin bilim insanlarının ilk tohumlarını da atmış oluruz.”
tonguçAKADEMİ’den birinci dönemin ilk sınavlarından önce ücretsiz yazılı kampı
Milli Eğitim Bakanlığından yapılan açıklamaya göre 2023-2024 eğitim öğretim yılı 1. dönem 1. sınavları 30 Ekim-10 Kasım 2023 tarihleri arasında yapılacak. Online eğitim platformu tonguçAKADEMİ, 5 ve 11. Sınıf arasındaki öğrencileri sınavlara en iyi şekilde hazırlamak için MEB ortak sınav denemeleri içeren “Yazılı Notları” kitap serisinin yanında YouTube tonguç sınıf kanallarında ücretsiz yazılı kampını başlattı. tonguçAKADEMİ’nin rehberlik öğretmeni Çağla Akyavaş da öğrencilerin başarılı bir sınav haftası geçirmeleri için uygulayabilecekleri adımları aktardı. 2023-2024 eğitim öğretim yılında ilk sınav heyecanı başladı. Birinci dönemin birinci sınavları 30 Ekim-10 Kasım 2023 tarihleri arasında gerçekleşecek. Eğitimin her çocuk için erişilebilirliğini ve sürdürülebilirliğini sağlama amacıyla kurulan online eğitim temelli sosyal girişim tonguçAKADEMİ, öğrencileri sınavlara en iyi şekilde hazırlamak için harekete geçti ve 5 ve 11. sınıf arasındaki öğrenciler için YouTube tonguç sınıf kanallarında ücretsiz yazılı kampını başlattı. Ayrıca müfredata yüzde 100 uyumlu, MEB ortak sınav denemeleri içeren “Yazılı Notları” kitap serisiyle de çocukların öğrenmelerine katkı sağlayan tonguçAKADEMİ, hem video içerikleri hem de kapsamlı yardımcı kitaplarıyla öğrencilerin yüksek yazılı notları almalarına yardımcı oluyor. tonguçAKADEMİ’nin rehberlik öğretmeni Çağla Akyavaş da öğrencilerin sınavlarına çalışırken strese kapılmadan verimli bir yazılı haftası geçirmeleri için uygulayabilecekleri önemli adımları aktardı. Çalışmaya başlanacak gün belirlenmeli Öğrencilerin sınav için hangi gün çalışmaya başlayacaklarını belirlemelerinin oldukça önemli olduğunu söyleyen Çağla Akyavaş, “Sınavlara son gün çalışmak yanlıştır demek doğru olmaz. Hatta bizler sınavlara son gün çalışmayı, sınav günü teneffüste çıkarılan notlara tekrardan bakmayı öneriyoruz. Buradaki asıl konu ‘sadece’ son gün çalışmayla başarı sağlanmayacağıdır. Bu nedenle öğrencilerimiz her ders için sınavın hangi konudan başlayıp nerede biteceğini öğrendikten sonra bir plan yapmalı ve sınav gününden o kadar gün önce çalışmaya başlamalıdır. Böylelikle öğrenciler son gün tüm konuları yetiştirmek için uğraşmayacak, sınavdan hemen önce beş saatlik duraksız bir çalışma yerine sınavdan bir hafta öncesinde çalışmaya başlayıp günlük çalışma saatlerini kısaltarak derslerine daha çok hakim olacaklardır” diyor. Sınav haftasına özel ders çalışma programı hazırlanmalı Sınav haftasına özel ders çalışma programının hazırlanması gerektiğini belirten Çağla Akyavaş, “Öğrenciler sınav tarihlerine uygun olacak şekilde kendilerine iki haftalık sınava özel bir ders çalışma programı çıkarabilirler. Bu sayede sadece sınav konularına, eksiklerine ve öğretmenlerinin üzerinde durdukları konulara odaklanacak, böylece sınav haftasına özel bir çalışma gerçekleştireceklerdir. Örneğin matematik sınavı için beş gün boyunca çalışması gereken bir öğrenci, sınavdan yedi gün önce çalışmaya başlayıp konularını bitirerek kalan iki günde eksiklerine ve test çözümüne odaklanabilir” ifadelerini kullanıyor. Özel notlara dikkat edilmeli Öğrencilerine senelerdir yeni nesil sorular çözmeleri konusunda önerilerde bulunduklarını dile getiren Çağla Akyavaş, “Merkezi sınavlarda yeni nesil soruların önemi büyükken okul yazılılarında daha çok öğretmenlerimizin notları, kendi çalışma notlarımız ve derste üzerinde durduğumuz sınıf çalışmaları daha önemlidir diyebiliriz. Bu nedenle iyi bir şekilde not/defter tutan öğrenci sınav başarısına daha yakındır” şeklinde konuşuyor. Yazılı sınavlar için özel taktikler geliştirilmeli Öğrencilerin bazılarının test sınavı olurken bazılarının yazılı sınav olabildiklerini söyleyen Çağla Akyavaş, “Test sınavlarına çalışmak öğrencilerimiz için nispeten daha kolaydır diyebiliriz. Burada yapılması gereken eksikleri belirleyip notlara çalışmak ve gerekirse ders anlatım videolarından yararlanarak bol bol okulda çözülen sorulara yakın testler çözmektir. Fakat yazılı sınava giren öğrencilerimize önerim; eksiklerini belirledikten sonra notlarına daha da özenli çalışmak, gerekirse kendi kendilerine sözlü yapıp bilgilerini test etmekten geçiyor. Ayrıca özellikle ‘nedenleri, sonuçları, kaç maddeden oluşur’ gibi açık uçlu sorular için öğrencilerimizin konuyu bilmelerinin yanı sıra sınavda yazabilmek için en az beş madde ezberlemelerini öneriyoruz” diyor. Sınav teknikleri uygulanmalı Öğrencilerin sınav günü için stratejiler geliştirmeleri gerektiğini belirten Çağla Akyavaş, “Teneffüste son kez notlara bakmak, sınav sırasında süreyi iyi yönetmek için belirlenen zamanının dışına çıkmamak, örneğin bir soruda bir buçuk dakikadan fazla zaman geçirmemek gibi öneriler öğrencilerimiz için faydalı olacaktır” ifadelerini kullanıyor.