Davut GÜLEÇ O Bir Dünya Markası, Kayseri Modeli
Erciyes Üniversitesi ile Turkuaz Seramik Arasında İş Birliği Protokolü İmzalandı
Hayırsever Turkuaz Seramik Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Erciyes Üniversitesi Rektörlüğü arasında Mehmet Kemal Dedeman Hematoloji – Onkoloji Hastanesi’nde muhtelif katlardaki inşaat, makine ve elektrik işleri gibi ihtiyaçların yapımının ve temininin sağlanması amacıyla protokol imzalandı.
Protokol kapsamında Mehmet Kemal Dedeman Hematoloji – Onkoloji Hastanesi muhtelif katlarda tadilat ve tamirat yenilenmesi kapsamında yapılacak işler, Hayırsever Turkuaz Seramik Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yaptırılarak Erciyes Üniversitesi’ne bağışlanacak.
Müşahit olarak protokol imza törenine katılan Vali Gökmen Çiçek, Turkuaz Seramik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Erciyes Üniversitesi’ne kazandıracağı yeni bir yatırımın protokol imza töreninde bir araya geldiklerini belirterek, “Daha önce de Turkuaz Seramik’in ilimize olduğu gibi hastanemize de hem tıbbi cihaz noktasında hem de inşaat noktasında çok sayıda desteği olmuştu. Onkoloji Hastanemizin yenilenmesi ile ilgili işi Sayın Abidin Özkaya üstlendi. Abidin Bey için konu Üniversite ve hastane olunca akan sular duruyor. Bugün de bu protokole şahitlik etmek için buradayım. Hayırlı uğurlu olsun diyorum” dedi.
Vali Gökmen Çiçek ve Hayırsever İş İnsanı Abidin Özkaya’ya destekleri nedeniyle teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Fatih Altun, “Mübarek Ramazan Ayı’nın 1. gününde imzalanan bu protokolümüz inşallah hayırlara vesile olur. Bu mübarek günde böyle bir katkı ve desteği protokol altına almamız son derece önemli. Ben Sayın Abidin Özkaya ve Turkuaz Seramik ailesine huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Bu protokol Onkoloji Hastanemizin yenilenmesini kapsamaktadır. Yapıldıktan sonra artık ihtiyaç haline gelen bir sürecimiz söz konusuydu. Bu süreçte Sayın Valimiz ile Sayın Abidin Özkaya’nın destekleri bizim için çok kıymetli. Biz Kayseri’de şehir protokolü olarak hep birlikte iş birliği içerisinde çalışmaya devam ediyoruz. Üniversitemize ve hastanemize sağlanan bu katkılardan dolayı da kendilerine tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun” açıklamasında bulundu.
Böyle mübarek bir günde böyle bir hayır işi için törende bulunmaktan dolayı çok mutlu olduklarını ifade eden Hayırsever İş İnsanı Abidin Özkaya ise “Bu bir hayır işi. İnsanları mutlu eden, kalbini ve iç huzurunu genişleten bir şey. Allah sağlık, sıhhat verdiği sürece biz de büyük ya da küçük demeden Üniversitemiz veya şehrimizin diğer ihtiyaçları için elimizden geleni yapmaya hazırız. Sayın Rektörüm de hastanemiz ya da Üniversitemizin diğer birimleri için her türlü fedakârlığı yapıyor. İhtiyaçları zaman zaman bizlere de bildiriyor. Kendisine bu nedenle ayrıca teşekkür ediyorum. Çünkü gerçek ihtiyacın ne olduğunu bizler bilemiyoruz. Sayın Valim, Rektörüm ve Dekanım gibi kişilerin önderliğinde gerçek ihtiyaçların tespiti konusunda daha doğru ve daha mantıklı taleplerle geliniyor. Bizler de ortaklarımızla birlikle elimizden geldiğince destek olmaya gayret ediyoruz” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından müşahit olarak Vali Gökmen Çiçek, Erciyes Üniversitesi adına Rektör Prof. Dr. Fatih Altun, Hayırsever Turkuaz Seramik Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına Abidin Özkaya iş birliği protokolünü imzaladı.
“Sağlıkta Şiddete Dur Diyelim” farkındalık kampanyası “Aradığımız Doktora Ulaşılamıyor” farkındalık kampanyası “Sağlıkta Şiddete Dur” diyor Sağlık profesyonelleri ile hastaları buluşturan online doktor randevu platformu DoktorTakvimi, 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle web sitesi ve sosyal medya hesaplarında yayınladığı “404 Aradığımız Doktora Ulaşılamıyor!” farkındalık videosuyla “Sağlıkta Şiddete Dur Diyelim!” çağrısı yapıyor. Sisteminde 200 binden fazla hekim ve uzman profili bulunan, hastalar ve sağlık araştırması yapan kullanıcılar ile sağlık profesyonellerini bir araya getiren DoktorTakvimi, hekimlere ve sağlık profesyonellerine yönelik artan şiddet konusunda farkındalık yaratmak amacıyla 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle “404 Aradığımız Doktora Ulaşılamıyor!” videosu hazırladı. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önemine dikkat çekilen videoya https://www.doktortakvimi.com ve www.youtube.com/watch?v=FVrPXp5_ZxQ adreslerinden ulaşılabiliyor. Aradığımız doktora neden ulaşılamıyor?“404 Aradığımız Doktora Ulaşılamıyor!” farkındalık videosunda yer alan Beyaz Kod verilerine göre, yılda ortalama her gün 1 sağlık çalışanı şiddete uğruyor. DoktorTakvimi, sağlıkta şiddete farkındalık yaratmak amacıyla “Sayfa Bulunamadı” hatası olarak bilinen “404 Hatası”nı kampanya dili olarak kullanıyor. Randevu ya da bilgi almak için www.doktortakvimi.com ‘a giren hastalara “Sağlık çalışanlarına şiddet arttıkça, aradığınız doktora ulaşılamayacak” mesajı geçici olarak veriliyor. Hastalar sayfaya girdiklerinde ise ilk etapta banner ve pop-up yönlendirmesiyle https://pro.doktortakvimi.com/404-aradiginiz-doktora-ulasilamiyor sayfasındaki !404 Hatası! ile karşılaşıyor. “Sağlıkta şiddete dur diyelim istedik”14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle böyle bir farkındalık videosu yayınlamanın oldukça önemli olduğunu vurgulayan DoktorTakvimi Türkiye Ülke Müdürü Hakan Türkoğlu, “Ne yazık ki tüm dünyada ve Türkiye’de sağlık çalışanlarına yönelik şiddet giderek artış gösteriyor. Bu konuda sağlık ve sosyal hizmet çalışanları sendikası Sağlık-Sen’in 2022 Sağlıkta Şiddet Raporu’nda çok çarpıcı verilerle karşılaştık. Araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının yüzde 82,3’ü iş yerinde şiddetle karşılaşma endişesi yaşadıklarını belirtmişler, 2 bin 124 sağlık çalışanının yüzde 67,3’ü meslek hayatları boyunca en az bir kez herhangi bir şiddet türünü tecrübe etmişler. Katılımcıların yüzde 71,8’i iş yerinde şiddete tanıklık etmiş. Araştırma sonucuna göre her 4 sağlık çalışanından 1’i ne yazık ki fiziksel şiddete maruz kalmış.Oysa pandemide de tecrübe ettiğimiz gibi sağlığımızı, bilimin de desteğiyle hekimlere ve tüm sağlık çalışanlarına borçluyuz. Dolayısıyla bu konuya dikkat çekmek için ‘404 Aradığımız Doktora Ulaşılamıyor!’ farkındalık videomuzu yayınladık. DoktorTakvimi olarak, her türlü şiddetin karşısındayız ve en büyük paydaşlarımız olan hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın daima yanındayız. Sağlıkta şiddet konusuyla ilgili farkındalık yaratmak ve şiddete dur demek istedik. Bu vesileyle başta hekimlerimizin olmak üzere, büyük bir özveriyle toplum sağlığı için canları pahasına çalışan tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı gönülden kutluyoruz” dedi. DoktorTakvimi Uzmanlarından “Sağlıkta Şiddete Dur” mesajı Toplumda yaygınlaşma eğilimi gösteren şiddet eylemlerinin, sağlık kurumlarını ve sağlık çalışanlarını ciddi biçimde etkilediğini, tükenmişliğe ve verimsizliğe neden olduğunu söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bahar Göktürk: “Sağlık çalışanları olarak bizler, başka insanlar için yola çıkmış ve bu yolda büyük özveri ile çalışan bir meslek grubuyuz. Sağlık kuruluşlarında meslektaşlarımızın güvenliğinin sağlanması için caydırıcı ve önleyici gerçekçi önlemlerin ivedilikle hayata geçirileceği inancını taşıyor, sorunun çözülmesindeki en önemli unsurların birbirimize saygı göstermekten ve toplum huzurunu bozan genel sorunların çözülmesinden geçtiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Prof. Dr. Yavuz Beşoğul ise “Toplumda şiddet aile içi şiddeti seyretmekle başlar, sokakta oyun oynarken diğer çocuklara şiddetle devam eder ve çocuk büyüdükçe sırasıyla okulda şiddet, trafikte şiddet, evlenince kadına şiddet sürer. En son nokta sağlıkta şiddettir. Maalesef başlangıcı aile içi çocuk eğitimi, yani baba ve anne eğitiminin yetersiz, bilinçsiz ve/ya bencillik, fırsatçılık, menfaat odaklı yani kötü niyetli olmasıdır. Bunun en iyi örneğini trafikte sıra beklerken yasaklı yan yoldan önüne geçen ve bağırarak haklı çıkan magandalarda görürüz. Bütün bu süreç sağlıkta şiddetin nedenidir” dedi.
İnsan Kaynaklı Afetler Masaya Yatırıldı
İnsan Kaynaklı Afetlerde “Yaşatmak İçin Yaşamak” Gerekiyor
Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nde bu yıl 2’ncisi düzenlenen Uluslararası Afet Hemşireliği Sempozyumu’nda KBRN (Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer Tehditler) konusu her yönüyle masaya yatırıldı.
“KBRN alanındaki güncel konuları tartışmak, deneyimlerini paylaşmak ve iş birliğini artırmak amacıyla düzenlenen sempozyum, ayrıca ‘yaşatmak için yaşamayı’ öğretme bilincini yerleştirmeyi hedefliyor.
Kuş gribinden COVİD-19’a, Hiroşima’dan Halepçe Katliamına kadar afetler, alanında duayen isimler tarafından konuşuldu. Sağlık alanında önemli görevler üstlenen hemşirelere ve KBRN alanına ilgi duyanlara yönelik düzenlenen sempozyuma AFAD ve Kızılay Ekipleri de katıldı. Afet durumlarını simüle etmek adına Kızılay çorba dağıtırken, hemşirelik bölümü öğrencileri de KBRN koruyucu ekipmanlarını giyerek afet durumunda nasıl davranacaklarını deneyimlediler.
Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu ve Hemşirelik Bölümü öğretim üyesi ve Afet Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Özcan Erdoğan’ın açılış konuşmasıyla başlayan sempozyuma, Millî Savunma Bakanlığı KBRN Savunma Daire Başkanı Dr. Burçak Çabuk, Sağlık Bilimleri Üniversitesinden Prof. Dr. Levent Kenar, Prof. Dr. Mesut Ortatatlı, Sağlık Bakanlığı Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi Birimi’nden Osman Türk, İspanya Jaen Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinden Dr. Christina Alverez Garcia ve Japonya Hiroşima Üniversitesinden Dr. Mayimu Kako gibi önemli isimler sunumlarıyla katkı sağladı.
Yerli ve milli ekipmanlarımız var
KBRN konusunda Türkiye’nin yaptığı çalışmaları, yerli ve milli ekipanları katılımcılara anlatan Millî Savunma Bakanlığı KBRN Savunma Daire Başkanı Dr. Burçak Çabuk, “Yaptıkları tatbikatların videosunu katılımcılara izleterek insan kaynaklı afet durumunda nasıl hareket edilmesi gerektiği konusunda bilgi verdi. Türkiye açısından tehdit oluşturan durumları da gündeme getiren Burçak Çabuk, Erzincan İliç maden kazası hakkında da açıklama yaptı. Yaşanan bu kaza ile ilgili Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı önderliğinde çalışmaların yapıldığının altını çizdi. Her alanda olduğu gibi KBRN konusunda da yerli ve milli ekipmanların üretiminin yapıldığını vurguladı.
“Afetler hayatımızın her anında var”
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu “Afetler hayatımızın her anında var. Hazırlıklı olmalı, tedbiri elden bırakmamalıyız. Afet derken sadece doğa kaynaklı afetleri değil, insan kaynaklı afetleri de dikkate almalıyız. Sağlık hizmetlerinde afet anında aksama olmaması çok önemli. Bu konuda her birimde gerekli bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır” dedi ve özellikle afetlerin gerçeğimiz olduğunu vurguladı.
Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Öğretim Üyesi-Afet Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özcan Erdoğan “Günümüzde kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer (KBRN) olayların potansiyel tehditleri giderek artıyor ve bu tür olayların etkileri ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Afet durumlarında sağlık bakım hizmetlerine acil ve kesintisiz olarak ihtiyaç olduğundan tüm sağlık personeline ve özellikle hemşirelere önemli görevler düşmektedir. KBRN durumunda eğitimin önemi büyük. KBRN müdahalesinde özellikle doğru bir koordinasyon için komuta merkezinde görev alacak personelin ve 112’de görev yapan sağlık çalışanlarının eğitimi ile işe başlanması gerekiyor.”
Ulusal ve uluslararası alandaki, KBRN olaylarına aktif olarak müdahale eden profesyonelleri, akademisyenleri, kamu kurumlarını, sivil toplum örgütlerini, idarecileri, hemşireleri ve öğrencileri bir araya getirerek, güncel konuların tartışıldığı, deneyimlerin paylaşıldığı II. Bezmialem Uluslararası Afet Hemşireliği Sempozyumu, KBRN Risk Yönetimi ve Savunma, Kimyasal Ajanlar ve Yönetimi, Biyolojik Ajanlar ve Yönetimi ile Radyolojik ve Nükleer Ajanlar ve Yönetimi olmak üzere dört oturumda gerçekleşti.
SAĞLIK BAKANINI HESAP VERMEYE DAVET EDİYORUZ
“(Lösemili Çocukları) Hastaları İstismar ediyorlar, Beyin Cerrahi, Ortopedi uzmanı vermem” diyen T.C. SAĞLIK BAKANI’NI şiddetle kınıyor ve istifaya davet ediyoruz.
1- Lösemi ve Kanser bütün dünyada MULTİDİSİPLİNER Hastalıklardır. Yani her branştan, her daldan (Endokrin, Kardiyoloji, Ortopedi, Kadın Hastalıkları, Plastik cerrah , Radyoterapi vb.) uzman doktorun ortak tedavisi şarttır.
2- Aynı şekilde Yoğun Bakım ve Kemik İliği Nakil Servisleri tıbbın bütün dallarının en az 3’er uzman hekim (3 vardiya) çalışması ile başarılı olurlar. Sağlık Bakanlığı yönetmeliklerinde bu durum açıkça yazmaktadır.
3- Özel zincir hastaneleri olan bir Sağlık Bakanı bütün vatandaş ve kurumlara eşit yaklaşmalı ve “Şu branştan hekim veririm, şundan vermem” gibi ciddiyetten ve evrensel tıptan uzak açıklamalar yapamaz.
4- Mucizeler yaratarak ,tek kuruş almadan %94 tedavi başarısına ulaşmış ve Lösemili Kanserli Çocuk Hastalarına her şey dahil tamamen parasız hizmet eden, hayat veren ve bütün dünya tarafından taktir edilen LÖSEV’ in ve onun LÖSANTE Hastanesi’ ne 7 yıldır TAM RUHSAT verilmemesinin hiçbir gerekçesi olamaz.
5- Kasıtlı ve talihsiz açıklaması karşısında Sağlık Bakanı’nı Türk Milleti ve Lösemili Çocuklarımız adına hesap vermeye davet ediyor ve soruyoruz ;
A- Şahsınızın kurucusu olduğu hastaneler zincirinin hastane, yatak, uzman doktor sayısı nedir?
B- İstanbul ilinde inşaatına başlanacak özel hastanelerinizin sayısı ve yatak kapasiteleri ne kadar olacaktır?
C- Kaç tane ÖZEL ÜNİVERSİTENİZ ve ÖZEL TIP FAKÜLTENİZ vardır. Buralarda kaç öğrenci okumaktadır?
Ankara’ da aynı isimle 2. Üniversite ve Tıp Fakültesi açıldı, yasalar nasıl izin verdi? Bu tıp fakültesinin hastanesi bulunmamasına rağmen yasalarca kapatılmalıdır. Kapatmadığınız taktirde Doktor adayları , hasta muayenesi ve ameliyatları internetten mi öğrenecekler, lösemili çocuğu nasıl tedavi edecek ?
D- Ankara Çankaya’da tarihi tren GAR binaları ile büyük arazileri,Ümitköy Kavşağında- Zırhlı Birlikler yanında Atatürk’e ait vasiyeti olan yerde 550 dönümlük arazileri nasıl ve hangi irade ile bağış mı aldınız? Buralara hangi büyüklükte ve yatak kapasiteli hastaneler açacaksınız?
E- LÖSEV – LÖSANTE Hastanemizin 7 senedir 200 yatağını boş tutarak, tam kapasitesini engelleyerek; kendinize ve yandaş özel hastanelere maddi kazanç yarattığınız, diğer özel hastanelere sonsuz yatak ve ruhsat vererek sağlıkta MÜŞTERİ ve RANT oluşturduğunuz açıktır.
F- LÖSEV’in Lösemili Çocuklara ve kanser hastalarına her şey dahil tamamen parasız sağlık hizmeti vermesinden, LÖSEVKENT Üniversitesi ve TIP FAKÜLTESİ açmak isteğinden rahatsız mısınız, bu nedenle mi ENGELLİYOR – ENGELLETİYORSUNUZ.Türkiye Cumhuriyeti’nin Sağlık Bakanı olarak başarıları nedeni ile LÖSEV’İ tebrik etmeyi ve TÜRK MİLLETİNİN sağlığı için yolunu açmayı düşünür müsünüz?
SONUÇ OLARAKSAĞLIK BAKANINI BİR KEZ DAHA UYARIYORUZ
Bizi rahat bırakın, engeller çıkartmayın.
Tam ruhsatımızı bir an önce verin ve biz tamamen parasız tedavi hizmetlerimizi rahat rahat devam ettirelim.
Bürokratik ve şahsi engellerinizi kaldırın. Löseminin %100 başarılı tedavisine ulaşalım.
RANT çevreleri ile değil, KANSERLE SAVAŞALIM ve ENGEL OLMAYIN DA KANSERİN AŞISINI BULALIM.
Alev Alatlı’ya Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Tarafından “Vefa Ödülü”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen Türkiye ile Güçlenen, Türkiye’ye Güç Veren Kadınlar Programı’nda Alev Alatlı’ya “Vefa Ödülü” verildi. Ödülü, Alev Alatlı’nın Kızı Kapadokya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Funda Aktan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı.
Rahim ağzı kanseri için “90-70-90 hedefi”
Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kıran, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde rahim ağzı kanseri ve aşısı konusunda önemli açıklamalarda bulunarak, rahim ağzı kanserini ortadan kaldırmayı amaçlayan “90-70-90 hedefi”ni gündeme getirdi.
Dünya Sağlık Örgütü’nün son verilerine göre yılda yaklaşık 600 bin kadına rahim ağzı kanseri teşhisi konduğunu ve yılda 350 bin kadının bu hastalığa bağlı hayatını kaybettiğini açıklayan Prof. Dr. Kıran, kadınların sağlığını korumak ve farkındalık oluşturmak amacıyla bu konuyu gündemde tutmanın önemini vurguladı.
Prof. Dr. Gürkan Kıran “Rahim ağzı kanseri, erken evrede saptandığında hastalıktan tamamen kurtulmak mümkün, ancak özellikle HPV ve/veya servikal sitoloji gibi tarama yöntemlerinin etkin uygulanmadığı bölgelerde hastalık sıklıkla tedavi edilebilir aşamanın ötesinde saptanıyor.”
“Türkiye’de rahim ağzı kanserinin görülme sıklığı 100 bin kadın başına 4.8’dir. Dünya Sağlık Örgütü önderliğinde tüm ülkeler, rahim ağzı kanserini ortadan kaldırma konusunda taahhütte bulunmuştur. Bu anlamda yeni vaka sayısını yıllık olarak 100 bin kadın başına 4 veya daha altına düşürülmesi hedeflenmiştir. Bu noktada, tüm ülkelerin 2030 yılına kadar ulaşması için kısaca “90-70-90 hedefi” olarak tanımlanan üç hedef belirlemiştir:
- Kızların yüzde 90’ının 15 yaşına kadar HPV aşısı yaptırması,
- Kadınların %70’inin 35 ve 45 yaşlarına kadar yüksek kaliteli bir testle taranıyor olması,
- Rahim ağzı hastalığı olan kadınların %90’ının tedavi olanaklarına kavuşabilmesi”
Sağlık politikaları güçlenmeli, eğitim desteklenmeli
Rahim ağzı kanser aşısı, aşının tipine göre, genital siğil gibi cinsel yolla bulaşan hastalığa karşı da ciddi bir koruma sağlıyor. Prof. Dr. Gürkan Kıran, aşının rutin aşılama programı içine alınmasının, yukarıda belirlenen hedeflere ulaşılması yolunda en önemli adımlardan birisi olduğunu vurguladı. Aşının rutin uygulanmaya başlaması halinde bile, HPV/smear (servikal sitoloji) gibi tarama yöntemlerinin aşılanan gruplarda ihmal edilmemesi gerekiyor. Türkiye’de rahim ağzı kanseri, hastalığın taraması, rahim ağzı kanser aşısı olarak bilinen HPV aşıları konusunda daha fazla bilinç oluşturulması ve erişilebilirliğin artırılması için çaba harcanmasının önemini vurgulayan Prof. Dr. Gürkan Kıran, bu konuda sağlık politikalarının güçlendirilmesi ve eğitim faaliyetlerinin desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi
