ERCİYES PROJESİ; SAĞANAKLA ÖNCE UYARDI, SONRA ÇAMURA BATIRDI…
Yıllardır Erciyes ve çevresinde spor-kamp-yürüyüş-kayak yaparım. Bu işin daha ticaretine alışmadık. Alışmış olsak zaten bugün, bazı taklacıların, dönme dolapların yaptığı gibi belli komisyon, kurul ve federasyon yönetimlerinde görev alır, bunun daha sonra sokağa çıkamayacak şekilde getireceği ayıpları görmeden şimdiden keyfini çıkartırdım.
1980 sonrası kurulan Turgut Özal Başbakanlığı dönemindeki ilk iktidarda, ANAP Kayseri milletvekili Mehmet Yazar Devlet bakanı olarak görev aldı. Mehmet Yazar o dönem ilk olarak ‘Kayseri’ye, Erciyes’e nasıl faydalı olurum’un cevabını aradı. Bugün ki Gençlik hizmetleri Spor il Müdürlüğünün Erciyes kamp tesislerinde Türkiye’nin ve Dünyanın sayılı turizmcileri, sporcuları ile geniş katılımlı bir toplantı yaptı. O toplantıya ben Milliyet muhabiri olarak katılmıştım.
Özellikle Uludağ’dan gelen tesis sahipleri ve turizmcilerin, o zaman gazetelere de yansıyan şu sözlerini halen unutmam. ‘Biz hırsımız ve rant uğruna Uludağ’ın içine ettik. Betonlaştırdık. O güzellikleri yok ettik. Adamını bulup elimizden gelen her kötülüğü yaptık. Siz Erciyes konusunda çok şanslısınız. Şu ana kadar tek çivi çakılmamış. Çaktırmayın da. 100 sorun bir yapın. Ama doğrusunu yapın. Ne olur hırslarınıza, yenilmeyin, bu yakışıklı dağı betonlaştırmayın, yanlış projeler uygulamayın, adamına göre düzenleme yapmayın.”
O günden sonra ciddi bir yatırım yapılmadı. Bırakın Türkiye’yi Dünyanın sayılı yakışıklı dağlarından biri olan Erciyes’te, birkaç kendini bilmezin yaptığı kaçak yapı ve uygunsuz işlerden sonra gündeme Erciyes Master projesi yani Kış turizm projesi getirildi. Açıklamalara göre şu ana kadar 250 milyon Euro harcandı.
Türkiye’nin ilk kadın dağcısı Kayserili ve ilk tırmandığı yer Erciyes. Yıllar önce, yine Türkiye’nin dağlarında Tekir yaylası gibi yerine arıtma tesisi yapılan ilk yerlerden biri yine Erciyes, yine inşaatı çöken, selden zarar gören binası da Kayseri. Mahkeme kararlarına rağmen kaçak yapıların yıkılmadığı, sürekli çoğaldığı, adamına göre betonlaşmanın ve hava parasına kirli ticaretin yapıldığı yerde yine Kayseri’nin Erciyes.
Erciyes kış turizm projesinde ilk hata, ‘Ben yaparım kimse karışamaz’ denilen idari bina ve cami oldu. Hemen önüne yapılan tesislerdede ‘ticaret-siyaset’ uğruna ibadeti unutanlar Erciyes’e gelenlere ‘Bir daha gelmeyin’ fiyatları uyguladı. Hatta öyle ki terminallerdeki değnekçiler, ‘görevli’ adıyla Erciyes’e çeşitli ülkelerden ve şehirlerden gelenlere ‘Yasak’ üstüne yasak uyguladı. Yabancı dil bilmedikleri için insanları adeta kovdu. Tabi belediyenin tesisleri seçim hazırlık ve doyurma merkezine dönüştürüldü. Tekir yaylasına değişik yerleşim merkezlerden gelen doğa severlere çadır kurma yasaklandı, ücretli çadırlar servis edildi.
Dağcılar, kampçılar, trekking yapanlar, doğa sporları ile uğraşan insanların ‘Erciyesime dokunma. Erciyese kıymayın efendiler’ kampanya ve çabaları kulak ardı edildi. Kanallar yıkıldı, kevenler, bitki örtüleri dozerlerle dipten kazındı. Erciyes’te kepçenin dokunmadığı yer kalmadı. Sonuçta ‘Erciyes’in karı, Kayseri’nin karı oluyor’ sloganı da doğal ve suni kar tutmayınca fiyasko ile sonuçlandı. Tüm sportif etkinlikler iptal edildi, başka şehirlere alındı.
Tabi dağ yönetiminde de, proje başlarken söylenen sözler yerine getirilmedi. Erciyes’le ilgili, belli bakanlık ve federasyonlarla, ilgili il temsilcileri dışlandı. Kafalarına göre siyaset adamları dağ yönetimine getirildi. İşi bilmeyen ilgisiz, belgesiz kişiler, federasyonların kurullarına, komisyonlarına, yönetimlerine sipariş edildi. Yürüyüşleri bile değişen bu kişilerin önleri arkaları da genişlemeye başladı. Öyle ki Erzurum’da FİS pist denetim ekibinde bulunan İtalyan Ernosto’nun ‘Erciyes projesi emlak rant çetesinin’ projesi sözlerini duyan kalemi satılık biride Kayak federasyonunda önemli bir yere getirildi. Ernesto’ya yapılan baskına o da ‘Tercüman hatası’ diyerek ortak oldu. Ve şimdi her attığı adım konuşulan, kalemini iyi ticarete dönüştüren gizli siyasetçi oluverdi.
Bu ne zamana kadar böyle gidecekti. Erciyes’e Allah’ın sağanağı yağana kadar. Erciyes’te bildiğini okuyanlara ve buna göz yumanlara Allah ciddi bir uyarı yaptı. Projeyi nerdeyse tersine çevirdi. Erciyes’ten Develi’ye, Kayseri’ye kadar her yerde korku yaşandı. Allahtan maddi hasar meydana geldi, can kaybı olmadı. Ama doğa kendinden alınanı fazlasıyla geri aldı. ‘Bana dokunma. Benden uzak dur’ dedi.
Zaten şehir merkezinde yıllardır trafik sorununu çözemeyip, makyaj hizmetlerle ‘Kayseri modeli’ oluşturan siyasette ‘İşini bilmeyen, kazıklanan, ütülen şehir’ yaptı. Şu an siyasette nerdeyse sahipsiz kalan Kayseri, önemli hizmetleri de beceriksizler sayesinde Kayseri dışına kaptırdı. Ama aldıkları oylarla övündü. Umarım bu şehir, geçmişte olduğu gibi kendi modellerini yaratanlara, makamlarından gidince iyi ders verecek.
Erciyes şov yapma yeri değil. Bayramın ikinci günü bile ‘Kayserililer buluşması’ adıyla yapılan etkinlikte, kayak pistine onlarca kamyon mıcır döküldü. Ne işi var o mıcırın. Birkaç saat mıcır yerine ayağınız toprağa bassa ne olurdu sanki. Bu kadar mı şova meraklısınız.
İşte Erciyes’te Kayseri’de yaptığınız göstermelik şov hizmetlerden geriye kalanlar. Onca yıldır görevde olanlara Allah ‘Hiç mi hizmet yapmadınız?’ diye sordu. Sabaha kadar oturttu. Temizlik ekiplerine birde çamur temizleme ekipleri eklendi.
Erciyes’teki son sağanak yağmur ve beraberinde getirdiği selin yankıları, projesi ile kalıntılarına olan ilgi bitmiyor. Çoğu gören ‘Bize anlatılan ve reklamı yapılan Erciyes projesi bu mu. Çamura batmış. Böyle proje mi olur?’ diyor. Hatta Erciyes ve çevresinde proje bahane edilerek yapılan çevre-doğa-keven katliamına da sesli tepki gösteriyor ‘Olmaz olsun böyle proje’ diyor.
Zaten Erciyes’in vefası yazılı belgelerde kalıyor. Son yıllarda iyi yönde bakarsanız, tarihe parasız- gönüllü-isimsiz kahramanlarla yapılan, Erciyes Kar Kaplanları Spor kulübünün kar banyoları ve etkinlikleri var. Eski para ile milyarlar harcanarak yapılan reklamlara bakarsanız, onlar unutuldu gitti. Ama Kaplanlara vefa örneği olarak bir Allahın kulunun teşekkür ettiğini, Erciyes’te ‘Bölgenin daha iyi reklamı olsun’ diye bir yer tahsis ettiğini duydunuz mu? Bu işte bile, yeri gelince yetkili, ilgili değil, ilgisiz kişiler gündeme getirilerek güya intikam alındı.
Erciyes’teki, Kayseri’deki bu son sağanak, sel ve çamur olayından sonra, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın, taşkın koruma kanallarının sürekli açık tutulmasının faciayı engellediğini açıkladı, Kayseri’nin felaketin eşiğinden döndüğünü söylemeyen kalmadı.
Kayseri Valiliği yaşanan sel felaketi ile ilgili yaptığı açıklamada “20/08/2014 günü ilimiz şehir merkezinin muhtelif yerlerinde ve Hisarcık Mahallesinde, yağmur suları nedeniyle, meydana gelen sel olayında; an itibariyle 3′ ü çocuk 1′ i kadın olmak üzere toplam 4 vatandaşımız hayati tehlike oluşmayacak şekilde yaralanmış, ilimiz devlet hastanesinde tedavi altına alınmıştır. Çeşitli cins ve modellerde sel nedeniyle 20 taşıtta maddi hasar meydana geldiği tespit edilmiştir “açıklaması yaptı, çoğu vatandaşın ‘Nasıl olsa hasar gören evimi, arabamı ben yaptıracağım’ diyerek başvurusunu görmezden gelip sayı küçülttü.
Umarım son sağanak, ilgili herkesin çıkaracağı dersi vermiştir.
Umarım Erciyes projesi ve dağ yönetiminde ilgili federasyon temsilcileri görev alır.
Umarım birbirine plaket, şilt, çeşitli hediye vererek birbirini sıvazlayanlar, Erciyes’in isimsiz kahramanlarına vefayı öğrenir hatırlar.
Umarım, kalemini satarak siyasete soyunan ve sporu iyice ticarete çeviren utanmazlara da kimse prim vermez.
Allah tüm insanlığı ve Kayseri’yi yine de böylesi tüm felaketlerden korusun.