ÖĞRETMENLERE TRENLERDE YÜZDE 50 İNDİRİM
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle 24-30 Kasım tarihleri arasında Yüksek Hızlı Tren (YHT) ve anahat trenlerinde tam bilet ücreti üzerinden öğretmenlere yüzde 50 indirim uygulanacağını açıkladı. Bakan Uraloğlu, “Öğretmenler Haftası için sunulan yüzde 50 indirimden ise bugüne kadar 50 bin 764 öğretmenimiz faydalandı.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Öğretmenler Günü’ne özel olarak öğretmenlere yüzde 50 indirim yapılacağını açıkladı. Bakan Uraloğlu, “24-30 Kasım tarihleri arasında bilet alımlarında geçerli olacak kampanya kapsamında öğretmenler, YHT ve anahat trenlerinde biletlerini yarı fiyatına alabilecek.” ifadelerini kullandı.
2024’ün İlk 10 Ayında 547 Bin 324 Öğretmen İndirimli Seyahat Etti
Bakan Uraloğlu, TCDD Taşımacılık AŞ’nin öğretmenlere yıl boyunca yüzde 15 indirim sağladığını anımsatarak “2017-2024 yılları arasında YHT, anahat ve bölgesel trenlerde öğretmen indiriminden 3 milyon 57 bin 447 öğretmenimiz faydalandı. 2024’ün ilk 10 ayında ise 547 bin 324 öğretmenimiz indirimli seyahat ederken Öğretmenler Haftası için özel olarak sunulan yüzde 50 indirimden ise uygulamanın başladığı 2013 yılından bugüne kadar 50 bin 764 öğretmenimiz faydalandı.” şeklinde konuştu.
Çalışan Tüm Öğretmenleri Kapsıyor
Bakan Uraloğlu, “Bu uygulamadan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı veya Bakanlık tarafından onaylanmış her derece ve türdeki resmi ve özel okullarda halen çalışan müdür ve müdür yardımcıları dâhil olmak üzere tüm öğretmenler, uygulama ve araştırma merkezleri dâhil tüm yükseköğretim kuruluşlarında çalışan öğretim elemanları ve Türk uyruklu olup yabancı ülkelerde çalışan öğretmenler faydalanacak.” diye konuştu.
İndirimli Biletler Kolayca Temin Edilebilecek
Bakan Uraloğlu, indirim uygulamasından faydalanabilmek için öğretmen kimlik belgelerinin ibraz edilmesinin yeterli olacağını belirterek, “24-30 Kasım tarihleri arasında alınacak YHT ile anahat trenlerinde geçerli olan kampanya biletlerinin satışı tüm TCDD Taşımacılık AŞ gişeleri, internet, mobil uygulamaları, çağrı merkezi ve acentelerden yapılacak.” dedi.
Peter Kallo, HSBC Türkiye Kredi ve Risk’ten sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı
HSBC Bank A.Ş. Kredi ve Risk’ten sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı’na Eylül 2024 itibarıyla uluslararası bankacılık alanında güçlü bir liderlik sergileyen Peter Kallo atandı.
Bankacılık sektöründe güçlü bir deneyim ve piyasa bilgisine sahip olan Peter Kallo, Kredi ve Risk fonksiyonuna liderlik ederken, HSBC Bank A.Ş.’nin kredi risk yönetimi çerçevesini geliştirip sürdürecek ve bankanın kredi portföyünü etkin bir şekilde yönetecek.
İşgücü İstatistikleri, Eylül 2024 Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %8,6 seviyesinde gerçekleşti
Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 35 bin kişi artarak 3 milyon 100 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise değişim göstermeyerek %8,6 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde %6,7 iken kadınlarda %12,3 olarak tahmin edildi.
Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam oranı %49,7 oldu
İstihdam edilenlerin sayısı 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 95 bin kişi artarak 32 milyon 823 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puan artarak %49,7 oldu. Bu oran erkeklerde %67,3 iken kadınlarda %32,5 olarak gerçekleşti.
Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı %54,4 olarak gerçekleşti
İşgücü 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 131 bin kişi artarak 35 milyon 923 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 0,2 puan artarak %54,4 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde %72,1 iken kadınlarda %37,0 oldu.
Genç nüfusta mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı %17,1 oldu
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan artarak %17,1 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde %13,5, kadınlarda ise %24,0 olarak tahmin edildi.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 42,7 saat oldu
İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre aynı seviyede kalarak 42,7 saat olarak gerçekleşti.
Mevsim etkisinden arındırılmış atıl işgücü oranı %25,6 oldu
Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 1,7 puan azalarak %25,6 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı %17,3 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı %17,9 olarak tahmin edildi.
Yapay Zeka Destekli Çözümler: Geleceğin Teknolojisine Uyum
Dijitalleşmenin hız kazandığı günümüzde, işletmelerin rekabet gücünü artırmak ve verimliliği sağlamak adına yapay zeka tabanlı çözümler büyük bir önem taşıyor. Bu doğrultuda, PaperWork, ileri düzey dijitalleşme sunan yenilikçi çözümleriyle dikkat çekiyor.
“Akıllı Belge İşleme”
PaperWork’ün sunduğu çözümlerden biri olan Intelivus IDP, belgeleri akıllı bir şekilde işleyerek veri yönetimini kolaylaştırıyor. Bu çözüm, belgeleri otomatik olarak tarayarak gerekli bilgileri çıkarıyor ve kullanıcıların zamandan tasarruf etmelerini sağlıyor.
“Hızlı ve Doğru Yanıtlar”
Query Insight, belirli belge setleri ve web sitelerindeki bilgileri öğrenerek kullanıcılarına hızlı ve doğru yanıtlar sunuyor. Bu yapay zeka tabanlı çözüm, işletmelerin bilgiye erişimini hızlandırırken, karar verme süreçlerini de destekliyor.
Veri Güvenliğinde Yeni Bir Dönem
Veri güvenliği, dijital çağın en önemli konularından biri haline gelmiş durumda. ISDD (Intelligent Sensitive Data Detection), belgelerdeki kişisel bilgileri tespit edip maskeleyerek veri güvenliğini sağlamak adına geliştirilmiş bir çözüm olarak öne çıkıyor. KVKK’ya tam uyumlu bir şekilde kişisel verileri içeren belgeleri otomatik olarak tespit edip maskeler.Bu sayede, işletmeler hem yasal gerekliliklere uyum sağlıyor hem de kullanıcı verilerini koruma altına alıyor.
PaperWork, geleceğin teknolojilerine uyum sağlamak ve dijitalleşmenin avantajlarından yararlanmak için sunduğu yapay zeka destekli çeşitli çözümleri ile işletmelere verimlilik, güvenlik ve bilgiye hızlı erişim sağlıyor.
Sanayi Üretim Endeksi, Eylül 2024 Sanayi üretimi yıllık %2,4 azaldı
Sanayinin alt sektörleri (2021=100 referans yıllı) incelendiğinde, 2024 yılı Eylül ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %5,3 azaldı, imalat sanayi sektörü endeksi %2,5 azaldı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,1 arttı.
Sanayi üretimi aylık %1,6 arttı
Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2024 yılı Eylül ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre %1,2 arttı, imalat sanayi sektörü endeksi %1,8 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,8 azaldı.
Dış Ticaret Endeksleri, Eylül 2024 İhracat birim değer endeksi %3,6 arttı
İhracat birim değer endeksi Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,6 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde %11,6 arttı, ham maddelerde (yakıt hariç) %6,2 arttı, yakıtlarda %12,1 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %3,2 arttı.
İhracat miktar endeksi %5,2 azaldı
İhracat miktar endeksi Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %5,2 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre gıda, içecek ve tütünde %11,8 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %12,6 azaldı, yakıtlarda %34,3 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %1,3 arttı.
İthalat birim değer endeksi %4,7 arttı
İthalat birim değer endeksi Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %4,7 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %8,2 arttı, yakıtlarda %3,7 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %5,3 arttı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %4,3 arttı.
İthalat miktar endeksi %5,8 azaldı
İthalat miktar endeksi Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %5,8 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde %9,0 azaldı, ham maddelerde (yakıt hariç) %4,1 arttı, yakıtlarda %13,1 azaldı, imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) %2,1 arttı.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat miktar endeksi %4,6 azaldı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat miktar endeksi; 2024 Ağustos ayında 155,5 iken 2024 Eylül ayında %4,6 oranında azalarak 148,4 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ihracat miktar endeksi; 2023 yılı Eylül ayında 160,3 iken 2024 yılı Eylül ayında %5,2 oranında azalarak 151,9 oldu.
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ithalat miktar endeksi %0,7 azaldı
Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ithalat miktar endeksi; 2024 Ağustos ayında 117,9 iken 2024 Eylül ayında %0,7 oranında azalarak 117,0 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise ithalat miktar endeksi; 2023 yılı Eylül ayında 122,0 iken 2024 yılı Eylül ayında %5,8 oranında azalarak 114,9 oldu.
Dış ticaret haddi 2024 yılı Eylül ayında 86,7 olarak gerçekleşti
İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2023 yılı Eylül ayında 87,7 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 1,0 puan azalarak, 2024 yılı Eylül ayında 86,7 oldu.
Ciro Endeksleri, Eylül 2024 Toplam ciro yıllık %47,0 arttı
Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2021=100), 2024 yılı Eylül ayında yıllık %47,0 arttı.
Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2024 yılı Eylül ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi %33,2 arttı, inşaat ciro endeksi %76,4 arttı, ticaret ciro endeksi %49,0 arttı, hizmet ciro endeksi %55,4 arttı.
Toplam ciro aylık %5,5 arttı
Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2021=100), 2024 yılı Eylül ayında aylık %5,5 arttı.
Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2024 yılı Eylül ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi %5,8 arttı, inşaat ciro endeksi %5,0 arttı, ticaret ciro endeksi %5,7 arttı, hizmet ciro endeksi %4,3 arttı.
Ticaret Satış Hacim Endeksi, Eylül 2024 Ticaret satış hacmi yıllık %12,7 arttı, perakende satış hacmi yıllık %15,9 arttı
Ticaret satış hacmi (2021=100) 2024 yılı Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %12,7 arttı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi %3,3 arttı, toptan ticaret satış hacmi %13,0 arttı, perakende ticaret satış hacmi ise %15,9 arttı.
Ticaret satış hacmi aylık %3,2 arttı, perakende satış hacmi aylık %2,3 arttı
Ticaret satış hacmi (2021=100) 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %3,2 arttı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi %0,7 arttı, toptan ticaret satış hacmi %4,1 arttı, perakende ticaret satış hacmi ise %2,3 arttı.
VAZGEÇMEK ÜZERİNE ADLI YENİ KİTABINDA, VAZGEÇMENİN, UMUT ve SEVGİ KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU SAVUNUYOR!
Psikanalitik teorinin önde gelen isimlerinden Adam Phillips’in yeni kitabı Vazgeçmek Üzerine, Ayrıntı Yayınları’ndan çıktı! Psikoterapist ve yazar Phillips, “vazgeçme” kavramını farklı yönlerden ele aldığı çalışmasında “Daha yaşam dolu hissetmek için neyden vazgeçmeliyiz? ”sorusunu merkeze koyuyor. Vazgeçmenin, psikolojik sağlık açısından umut ve sevgi kadar önemli olduğunu savunan Vazgeçmek Üzerine, kişisel sınırlamalar ve arzular gibi konulara değinirken vazgeçmenin yaratabileceği pozitif değişimlere odaklanıyor.
Sürdürülebilir bir toplumun, kadına verilen hak ve özgürlüklerle mümkün olabileceğine inanan, eşitsizliklerle mücadele edip fırsat eşitliğini teşvik eden Kadın Dostu Markalar Platformu’nun bu yıl beşinci kez Kadın Dostu Markalar 2025 Farkındalık Ödülleri başvurusu için geri sayım başladı. Kadın dostu markaların ve girişimlerin tanınmasına katkı sağlayan Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri programının başvuruları, 6 Mart 2025’te İş Sanat’ta gerçekleşecek törenle kamuoyuna sunulacak. Programa son başvuru tarihi ise 30 Kasım 2024.
Projeler 7 kategoride değerlendirilecek
Eşitlikçi politikalarla işletmelerini yöneten, toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen, kadınların iş dünyasındaki varlığını ve etkisini arttırmak amacıyla farkındalık yaratan markaları tanımak ve ödüllendirmek amacıyla hayata geçirilen Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri programında, projeler 7 kategoride değerlendirilecek.
Eşitlik için yenilikçi projeler yarışacak
Toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek amacıyla yenilikçi ve sürdürülebilir projeler geliştirip marka gücüyle de bu yönde farkındalık adımları atarak toplum bilincine hizmet eden markaların ve projelerinin ödüllendirildiği Kadın Dostu Markalar Farkındalık Ödülleri töreninde, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın istihdamı, eğitimde fırsat eşitliği, kadına şiddete karşı mücadele gibi kadınların gücünü destekleyen projeler yer alacak. Kadın dostu uygulamaları benimseyen şirketlerden kadın haklarını savunan sivil toplum kuruluşlarına, kamu kurumlarından uluslararası organizasyonlara kadar geniş bir yelpazede başvuruların kabul edildiği bu kıymetli törende, eğitim kurumları, girişimciler, medya ve kültür kuruluşları da bu ödüle başvurarak toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda duyarlılık gösteren projelerini sergileme fırsatı bulacak.
“Hepimizin sorumluluk alması gerektiğine inanıyoruz”
Bu ödüllerin kadınların ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemini vurgulamak için büyük bir fırsat sunduğunu belirten Kadın Dostu Markalar Platformu Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Nazlı Bozdağ Demirel, “Böylesi kıymetli törenler, toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki bilincin arttırılmasına önemli katkılar sağlıyor. Farkındalık yaratmanın yanı sıra, toplumsal değişimi teşvik etmek için de kritik bir rol oynuyor. Kadın Dostu Markalar Platformu olarak bizler, kadınların güçlenmesi ve eşit haklara erişimi için hepimizin sorumluluk alması gerektiğine inanıyoruz. Bu yolda da çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
Yapay zeka uzmanları ve çevre bilimciler iklim çözümleri için İstanbul’da buluştu
Türkiye Bilişim Vakfı Başlangıç Noktası platformu (Be Node) ve 2024 Nobel Fizik Ödülü’nün sahibi Geoffrey Hinton’un kurduğu Vector Enstitüsü iş birliğiyle düzenlenen “Çevre için Yapay Zeka Konferansı (AI for Climate Summit)” gerçekleşti. Konferansta, dünyanın önde gelen yapay zeka uzmanları ile iklim STK’ları iklim çözümleri üretmek üzere bir araya geldi.
Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) ev sahipliğinde, TBV Başlangıç Noktası platformu (Be Node) ve yapay zekanın önde gelen isimlerinden, dünyaca ünlü Geoffrey Hinton’un kurduğu Vector Enstitüsü iş birliğiyle İstanbul Modern’de düzenlenen Çevre için Yapay Zeka Konferansı, dünyanın dört bir yanından yapay zeka uzmanları ve iklim STK’larını bir araya getirdi.
Etkinliğin açılış konuşması yapan TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Türkiye Bilişim Vakfı’nın Vector Institute ile resmi anlaşmasının Geoffrey Hinton’un Nobel Ödülü’nü kazanmadan önce imzaladığını belirtti. Karayolu kurallarıyla havayolu akışının yönetilemeyeceğini söyleyen Eczacıbaşı, yeni bir anlatım diline ve kural setine ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Başlangıç Noktası’nın kurucularından Ceren Zeytinoğlu Atıcı ise konuşmasında daha fazla teknik liderin iklim çözümleri üretmeye odaklanması gerektiğine değindi.
Vector Institute Yapay Zeka Kürsü Başkanı Prof. Pascal Poulpart konuşmasında, yapay zekanın iklim sorunlarını aşmaktaki görevi ve iklim dostu olma durumunun üzerinde durdu. Yapay zekanın; enerji yönetimi, biyoçeşitliliğin korunması ve iklim uyarlamasınındaki potansiyeline değinen Prof. Pascal Poulpart, diğer yandan yapay zekanın daha sürdürülebilir olması için veri setlerinin ve modellerin ademi merkeziyetçi bir anlayışla barındırılması gerektiğini söyledi.
Etkinliğin bir diğer konuşmacısı Toronto Üniversitesi Risk Laboratuvarı Direktörü Prof. Luis Seco, yapay zekanın karbon takası piyasasını optimize edebileceğini belirtti. 21. yüzyılın en büyük hammaddesinin risk olduğuna değinen Prof. Luis Seco, belirsizlik içinde yol almaya alışılması gerektiğine değindi. İklim krizinin getirdiği sorunları çözmek için eldeki zamanın koyulan hedeflere uymadığını anlatan Prof. Luis Seco, iklim krizinin ancak piyasa kurallarının değiştirilerek çözülebileceğini, bu nedenle karbon takasının çok önemli olduğunun altını çizdi.
Vector Institute Yapay Zeka Mühendisliği Bölüm Başı Dr. Deval Pandya ise yapay zekanın karbon ayak izinden daha fazla çevresel pozitif etki yaratabileceğine değindi. Net pozitif veri merkezi oluşturulabileceğinden bahseden Dr. Deval Pandya, verimlilik artışının tüketimi değil üretimi tetiklemesi gerektiğinden bahsetti.
Farkındalık ve teknolojiyle diyabet yönetimi artık çok daha kolay
Yapılan araştırmalara göre diyabet dünya çapında 530 milyondan fazla insanı etkiliyor. Hareketsizlik, dengesiz beslenme ve artan obezite ile bu sayının 2050 yılına kadar 1,3 milyara ulaşacağı öngörülüyor. Türkiye’de ise diyabetli birey sayısı 12 milyon kişiyi buluyor. Diyabetin önlem alınmadığı takdirde başta kalp ve damar hastalıkları olmak üzere birçok hastalığı da beraberinde getirebildiğine dikkat çeken Endokrinoloji ve Metabolik Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü kapsamında yaptığı açıklamada, sağlıklı nesiller için diyabet tedavisi ve yönetim süreçlerindeki yeniliklerin toplumun her katmanına duyurulması gerektiğinin altını çizdi.
En yaygın kronik hastalıklarından biri olan diyabet, milyonlarca insanın yaşam kalitesini düşürürken ciddi sağlık sorunlarına da yol açıyor. Diyabetin başlangıcının giderek daha erken yaşlara düşmesi ise bu hastalıkla ilgili farkındalığın henüz tam olarak sağlanmadığını gösteriyor. 14 Kasım Dünya Diyabet Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Endokrinoloji ve Metabolik Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli; “Diyabet, dünya çapında 530 milyondan fazla insanı etkileyen bir hastalık, ülkemizde ise 12 milyon kişi diyabet hastası olarak kayıtlarda yer alıyor. Daha da önemlisi Türkiye’de yaklaşık 35 bin civarında 18 yaş altında tip 1 diyabetli çocuk olduğu biliniyor. Bu noktada sağlıklı bir toplum ve gelecek inşa edebilmek için farkındalık oluşturmak atılabilecek en önemli adım. Doğru tedavi ve tedaviyi kolaylaştıracak teknolojilerle diyabet ile mücadele edebilir” dedi.
Farkındalık arttıkça diyabet yönetimi kolaylaşıyor, yaşam kalitesi artıyor
Diyabet farkındalığının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli; “Diyabet, erken teşhis edildiğinde daha iyi yönetilebilen bir hastalık. Bu nedenle diyabet hakkında farkındalık kazanmak, insanların vücutlarındaki sinyalleri daha iyi anlamalarına ve zamanında doktora başvurmalarına yardımcı olur. Erken tanı ve etkin diyabet yönetimi ile kalp hastalığı, böbrek yetmezliği, görme kaybı gibi ciddi sağlık komplikasyonlarının da önüne geçilebilir. Diyabet sadece ilaçlarla değil aynı zamanda sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle de yönetilebiliyor. Diyabetle mücadelede en etkili stratejilerimiz farkındalık ve bilinçtir” dedi.
Diyabetle yaşam dengeyi bulmayı gerektiriyor
Diyabetle yaşamanın bir denge sanatı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli; “Glukoz seviyelerinin düzenli olarak izlenmesi, doğru beslenme, düzenli egzersiz ve ilaç kullanımı arasındaki hassas uyum, sağlıklı bir yaşam sürdürmek için kritik öneme sahip. Diyabet yönetimi uzun vadede yaşam tarzında köklü değişiklikler gerektiriyor, bu da bireyler için zaman zaman zorlu bir süreç haline gelebiliyor. Geleneksel parmaktan kan alarak yapılan glukoz ölçüm yöntemleri zahmetli ve yorucu olabildiği gibi anlık kararlar almak da her zaman kolay olmayabiliyor. İşte bu noktada farkındalığın ve teknolojinin önemi ortaya çıkıyor. Günümüzde teknoloji, diyabetin zorluklarını hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak için büyük adımlar atıyor. Özellikle sensör teknolojisi, diyabetli bireylerin yaşamında devrim niteliğinde bir yenilik. Bu teknoloji, parmak delme işlemi olmadan glukoz seviyelerinin gündüz her saatinde ve gece uykuda da olmak üzere kesintisiz sürekli olarak izlenmesine imkân tanıyarak diyabet yönetimini daha güvenilir ve konforlu hale dönüştürüyor. Bu sayede bireyler, glukoz dalgalanmalarını önceden görebiliyor ve daha etkili kararlar alabiliyor. Sürekli glukoz takip sistemleri, diyabetli bireylerin daha sağlıklı bir yaşam sürdürmesi için büyük katkı sağlıyor” şeklinde konuştu.
Sütaş, “Çiftlikten Sofralara” İş Modeli ile AB Yeşil Mutabakata Hazır
2023 Yılı Sürdürülebilirlik İlerleme Raporu’nu açıklayan Sütaş, geliştirdiği ve Türkiye’nin dört bir yanında yer alan entegre tesislerinde uyguladığı “Çiftlikten Sofralara” iş modeli ile gıda zincirinin bütününde sürdürülebilirliğin sağlanmasını öngören “Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat – Çiftlikten Çatala” stratejisinin Türkiye’deki en güçlü örneğini oluşturuyor.
Sütaş Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Duygu Yılmaz, “Çiftlikten Sofralara iş modelimiz ile yenilenebilir enerji üretimimizi artırıyor, onarıcı tarım ve sürdürülebilir süt hayvancılığı ilkelerine uygun faaliyet gösteriyor, su ve enerjiyi verimli kullanıyor, sıfır atık hedefi ile çalışıyoruz. Biyogaz tesislerimizde, çiftliklerimizin gübreleri ve organik atıklardan elde ettiğimiz yenilenebilir enerji ile üretim faaliyetlerimizden kaynaklanan sera gazı salımının üç katı karbon emisyonunu engelledik” dedi.
Küresel iklim değişikliğinin etkilerini daha güçlü hissettiğimiz bu dönemde, gelecek nesillerin gıda güvenliğini sağlayabilmek için tarım ve gıda sektörünün sürdürülebilir yöntemlerle üretime devam etmesi daha da önem kazanıyor.
Döngüselliği esas alan “Çiftlikten Sofralara” entegre iş modeli ile gıda zincirinin bütününde sürdürülebilirliğin sağlanmasını hedefleyen Sütaş, “Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat – Çiftlikten Çatala” stratejisinin Türkiye’deki en güçlü örneğini oluşturuyor. 2015 yılından bu yana hazırladığı sürdürülebilirlik raporlarını düzenli olarak kamuoyu ile paylaşan Sütaş, “2023 Yılı Sürdürülebilirlik İlerleme Raporu”nu yayınladı.
“Çiftlikten Sofralara Sürdürülebilir Yarınlara” anlayışıyla yaptıkları sürdürülebilirlik çalışmalarını paylaşan Sütaş Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Duygu Yılmaz, iklim değişikliği ile mücadelenin her zaman öncelikleri arasında yer aldığını belirtti. Yılmaz; “Çiftliklerimizin gübreleri ve organik atıkları işleyerek elektrik, buhar ve sıcak su elde ettiğimiz biyogaz tesislerimiz ile önemli sonuçlara ulaşıyoruz. 2023 yılında 4 entegre tesisimizde, biyogazdan elektrik üretim kapasitemizi 20,2 MWh’e, termal enerji üretim kapasitemizi de 19 MWh’e çıkardık. Biyogaz tesislerimizde ürettiğimiz elektrik enerjisi; üretim tesislerimizin tümünün elektrik ihtiyacının yüzde 88’ine eşdeğer seviyeye ulaştı. Böylece 2023 yılında, kendi operasyonlarımızdan kaynaklanan (kapsam 1 ve 2)sera gazı emisyonlarının 3 katından daha fazlasının salımını önlemiş olduk. Ayrıca verimlilik projeleri, süreç optimizasyonları ve yenilenebilir enerji yatırımları ile 2023 yılında bir önceki yıla göre emisyon yoğunluğumuzda yüzde 9 oranında düşüş sağladık” dedi.
“TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ İÇİN DEĞER YARATIYORUZ”
“Özüne sürdürülebilirliği alan entegre iş modelimiz ve stratejilerimiz, doğal olarak “bireylerin sağlığı ve mutluluğuna”, “toplumun gelişimi ve refahına”, “çevrenin sürdürülebilirliğine” katkıda bulunmamızı sağlıyor” diyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’nin dört bir yanında yer alan entegre tesislerimizle, bulunduğumuz bölgelerde özellikle kırsal kalkınmaya önemli katkılar sağlamaya ve toplumun tüm kesimleri için değer yaratmaya devam ediyoruz. İneklerimizin doğal ve sağlıklı yemlerle beslenebilmesi için, sözleşmeli üretim modeli ile yem bitkisi yetiştiriyor; çiftçilerimizi, toprağın hazırlanmasından uygun tohum seçimine, verimli sulama sistemlerinin geliştirilmesinden organik ve organomineral gübre temini ve hasat faaliyetlerine kadar birçok konuda destekliyor ve uzmanlaşmalarını sağlıyoruz.”
Eczacılık sektöründe dijital dönüşüm ve EczacıPOS anlatıldı
İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen “Geleceğin E Hali 2024 Zirvesi”, eczacılık sektöründe sürdürülebilir ve proaktif çözümlerin öne çıktığı büyük bir buluşma olarak dikkatleri çekti. Etkinliğin ana teması olan “Sürdürülebilir Proaktif Eczacılık”, sektörün geleceğine yön verecek yenilikçi teknolojilerin ve dijital çözümlerin tartışıldığı önemli bir platform sundu.
Kolaysoft Teknoloji, eczacıların dijitalleşme sürecine katkıda bulunacak yenilikçi ürünü EczacıPOS ile zirvedeki yerini aldı. EczacıPOS, eczanelerin ödeme süreçlerini hızlandıran ve kolaylaştıran entegre bir ödeme çözümüdür. Eczacılara tek bir cihazla tüm ödeme yöntemlerini kabul etme imkanı tanımaktadır. Kolay kullanımı, güvenli ödeme altyapısı ve eczane yönetim sistemleriyle entegre çalışabilmesi sayesinde, eczanelerin iş süreçlerini verimli bir şekilde yürütmelerine yardımcı olmaktadır.
Geleceğin dijital çözümleriyle, eczacılık sektörünü dönüştürmeye devam ediyor
Zirvede yoğun bir ilgi ile karşılaştıklarını kaydeden Kolaysoft Teknoloji Satış Yöneticisi Derya Gökkaya, şunları söyledi:
“Geleceğin E Hali 2024 etkinliğinde, standımızda hem genç eczacı adayları, hem de sektördeki deneyimli eczacılarla bir araya geldik. Yoğun bir ilgi ile karşılaşan EczacıPOS, kullanıcı dostu yapısı ve sunduğu çözümlerle büyük beğeni topladı. Katılımcılar, eczanelerin dijital dönüşümüne nasıl katkı sunduğumuzu yakından görme fırsatı buldu. Sürdürülebilir proaktif eczacılık anlayışını benimsediğimiz bu organizasyonda, Kolaysoft Teknoloji olarak geleceğin dijital çözümleriyle, eczacılık sektörünü dönüştürmeye devam etmenin gururunu yaşadık.” diye konuştu.
EczacıPOS’un eczacılara sağladığı faydalar şunlardır:
1-Kolay ve Hızlı Ödeme: EczacıPOS, tek bir cihazda birden fazla ödeme yöntemini kabul ederek, ödeme işlemlerini hızlandırır. Bu sayede hem eczacılar, hem de müşteriler için ödeme süreci kolay ve sorunsuz hale gelir.
2-Entegrasyon ve Verimlilik: Mevcut eczane yazılımlarıyla entegre bir şekilde çalışan EczacıPOS, satış ve stok takibini kolaylaştırır. Bu sayede eczacılar, tek bir platform üzerinden iş süreçlerini daha verimli yönetebilir.
3-Güvenli ve Kesintisiz Hizmet: EczacıPOS, güvenli ödeme altyapısı ile eczanelerin ihtiyaç duyduğu tüm güvenlik standartlarını sağlar. Ayrıca, sürekli teknik destekle kesintisiz hizmet sunar.
4-Maliyet ve Zaman Tasarrufu: Tek bir cihaz üzerinden tüm ödeme işlemlerinin yönetilebilmesi, eczanelerin maliyetlerini düşürür ve zaman kazandırır.
ABD seçimlerinin küresel etkileri ve Türkiye – ABD ilişkileri TÜSİAD webinarında ele alınacak
TÜSİAD Küresel Siyaset Forumu 12 Kasım 2024 Salı günü, 17.00-18.00 (TSİ) saatleri arasında “ABD Seçimleri Sonrası Görünüm: Küresel Etkiler ve Türkiye-ABD İlişkilerinin Geleceği” başlıklı bir webinar düzenleyecek. Etkinlikte 5 Kasım tarihli ABD Başkanlık ve Kongre seçimlerinin dünya açısından sonuçları ve Türkiye-ABD ilişkilerine etkileri ele alınacak.
TÜSİAD Küresel Siyaset Forumu’nun 12 Kasım’da 17.00-18.00 saatleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleştireceği “ABD Seçimleri Sonrası Görünüm: Küresel Etkiler ve Türkiye-ABD İlişkilerinin Geleceği” başlıklı webinarda 5 Kasım tarihli ABD Başkanlık ve Kongre seçimlerinin dünya açısından sonuçları ve Türkiye-ABD ilişkilerine etkileri ele alınacak. Küresel Siyaset Forumu Akademik Koordinatörü Prof. Dr. Evren Balta’nın yönetimindeki etkinliğin konuşmacıları Brookings Enstitüsü Kıdemli Araştırmacısı, Yazar Prof. Dr. Robert Kagan ve Brookings Enstitüsü Araştırmacısı, Gazeteci-Yazar Aslı Aydıntaşbaş olacak.
vivo akıllı telefonlarda kasım ayına özel 5.000 TL’ye varan indirim fırsatları!
Yenilikçi özellikleri ve özgün tasarımları ile dikkatleri üzerine çeken dünyanın lider teknoloji markalarından vivo, tüm akıllı telefonlarında kasım ayına özel büyük bir kampanya başlattı.
Kasım ayı, e-ticaret dünyasında adeta bir alışveriş festivali anlamına geliyor. Tüm dünyada yoğun bir alışveriş hareketliliğinin yaşandığı bu ay, büyük markalar da en trend ürünlerinde ses getiren indirimleri tüketicilere sunuyor. Akıllı cihaz ve hizmetleri odağına alarak güçlü tasarıma sahip ürünler üreten dünyanın lider teknoloji şirketi vivo da ülkemizde kasım ayına özel çok önemli bir kampanya başlattı.
vivo’nun 12-30 Kasım arasında geçerli kampanyası kapsamında www.myvivoshop.com sayfası üzerinden satın alacağınız vivo V40 modelinde sepette 2.000 TL, vivo V40 Lite modelinse ise sepette 1.000 TL indirim uygulanacak. Buna ek olarak her iki modelde de geçerli olmak üzere yüzde 0 faiz ile 3 ay taksit imkânı sunulacak. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de de resmen satışa sunulan V40 Serisi portre fotoğrafçılığı için profesyonel özellikler sunması ile dikkatleri üzerine çekiyor. Bu yeni serideki ürünlerin dışında kampanya kapsamında sitede yer alan diğer tüm akıllı telefonlara 5.000 TL’ye varan indirimlerden ve vivo Y18 ile vivo Y28 modellerinde faizsiz 10 taksit alışveriş imkânından da faydalanabileceksiniz.
Mobilya ihracatı değer bazında artıyor karlılıkta alarm veriyor
Türkiye mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörünün ekim ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre %2,2 artarak 690,9 milyon dolara ulaştı. AKAMİB, ekim ayında %2,8 düşüşle 79,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, düşük fiyat rekabetinin firmaların karlılığını olumsuz etkilediğini ve sektörde sürdürülebilir büyüme için ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Çoğu firmanın zararına satış yapmak zorunda kaldığını belirten Kılıçer, mevcut koşullarda rekabet gücünün korunabilmesi için destek çağrısında bulundu.
Türkiye mobilya, kağıt ve orman ürünleri sektörünün ekim ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,2 artışla 690 milyon 992 bin dolar oldu. Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) ise ekim ayında yüzde 2,8’lik azalışla 79 milyon 431 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
Bu yılın 10 aylık döneminde Türkiye geneli sektör ihracatı yüzde 1,5 azalışla 6 milyar 517 milyon 460 bin dolar olurken, AKAMİB de bu dönemde yüzde 1,2 artış ile 731 milyon 479 bin dolar ihracat geliri elde etti.
Çevre ülkelere ihracat artıyor
Sektörün Türkiye geneli ekim ayı ihracatında en başarılı ilk beş pazarı Irak, Birleşik Krallık, ABD, Almanya ve İran oldu. İlk 10 pazar içerisinde Irak, Birleşik Krallık, ABD, Gürcistan ve Romanya’ya çift haneli ihracat artışları dikkat çekti.
AKAMİB’in ekim ayı ihracatında da Irak ilk sırada yer aldı. Irak’ı sırasıyla; Almanya, Suriye, Romanya ve Fransa takip etti. İlk 10 pazar içerisinde ABD, KKTC ve Gürcistan’a çift haneli ihracat artışı sağlandı.
“Rakamlar pozitif görünse de, karlılığın düşmesi alarm verici bir noktaya geldi”
Sektörün ekim ayına ilişkin ihracatını değerlendiren AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, Türkiye geneli sektör ihracatının artış kaydettiğini ancak AKAMİB’in yüzde 2,8’lik bir düşüş yaşadığını belirtti. Rakamlar değer bazında pozitif görünse de, karlılığın düşmesinin sektörde alarm verici bir noktaya geldiğini belirten Kılıçer, şu açıklamaları yaptı:
“Firmalarımız, düşük fiyat verme zorunluluğu altında rekabet gücünü büyük ölçüde yitirdi ve çoğu zaman zararına satış yapar hale geldi. Bu koşullar altında sürdürülebilir büyüme imkansız hale geliyor. İhracatçılarımız, böylesine zorlayıcı bir rekabet ortamında dahi büyük bir azimle mücadele ediyor, ancak mevcut koşullarda bu çabanın sürdürülebilir olması için ekonomi yönetiminden acil destekleyici adımlar bekliyoruz. Bu destekler sağlandığı takdirde, hem rekabetçiliğimizi yeniden kazanacak hem de ihracatımızı sürdürülebilir bir şekilde artırabileceğiz.”
HAVAYOLU İLE 10 AYDA 4,1 MİLYON TON YÜK TAŞINDI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye genelinde hizmet veren havalimanlarından ekim ayı içerisinde 20 milyon 986 bin 604 yolcunun seyahat ettiğini bildirerek, “Hava yollarımızı kullanan yolcu sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,5 artış yaşadı. Bununla birlikte yılın ilk 10 ayında havalimanlarımızın hizmet verdiği yolcu sayısı ise 198 milyon 333 bin 102’ye ulaşırken taşınan yük ve kargo miktarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,9 artarak 4 milyon 162 bin 344 ton olarak gerçekleşti.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğünün hava yolu uçak, yolcu ve yük istatistiklerini açıkladı. Ekim ayı içerisinde 78 bin 590’ı iç hatlar, 80 bin 760’ı dış hatlar olmak üzere üst geçişlerle birlikte toplam 197 bin 552 uçak trafiğine ulaşıldığını söyleyen Bakan Uraloğlu, “Ekim’de, havalimanlarımızda iç hat yolcu sayısı 7 milyon 814 bin 353’e, dış hatlarda ise 13 milyon 161 bin 534’e ulaşırken transit yolcular ile birlikte toplam yolcu sayısı 20 milyon 986 bin 604’e ulaştı. Yolcu sayımız 2023 yılının aynı ayına göre yüzde 4,5 artış yaşamış oldu. Havalimanlarımızda taşınan yük ve kargo miktarı ise Ekim ayında iç hatlarda 76 bin 580 ton, dış hatlarda 373 bin 508 ton olmak üzere 450 bin 88 tona ulaştı.” diye konuştu.
Havaalanlarında Yılın İlk 10 Ayında Taşınan Yolcu Sayısı 198 Milyonu Geçti
Uraloğlu, 2024 yılının ilk 10 ayında havalimanlarına iniş-kalkış yapan uçak sayısının iç hatlarda 765 bin 784, dış hatlarda ise 749 bin 874 olduğunu belirterek üst geçişler ile birlikte toplam 1 milyon 950 bin 53 uçak trafiğine ulaşıldığını duyurdu. 2024 yılı Ekim sonunda hizmet verilen uçak trafiğinin 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 5,1 artış gösterdiğini vurgulayan Uraloğlu, “Türkiye geneli havaalanlarımız iç hatlarda 80 milyon 763 bin 881, dış hatlarda ise 117 milyon 347 bin 735 yolcuya hizmet verirken direkt transit yolcular ile birlikte toplam 198 milyon 333 bin 102 yolcu havalimanlarımızı kullandı. Hizmet verilen yolcu sayısında ise geçen yılın aynı dönemine göre iç hatlarda yüzde 5,2 artarken dış hatlarda yüzde 8,8, toplam yolcu trafiğinde ise yüzde 7,2 artış oldu.” dedi. Uraloğlu, söz konusu dönemde havalimanlarında taşınan yük ve kargo miktarının ise iç hatlarda 759 bin 310 ton, dış hatlarda ise 3 milyon 403 bin 34 ton olmak üzere, 2023 yılı aynı döneme göre yüzde 10,9 artışla toplamda 4 milyon 162 bin 344’e ulaştığını bildirdi.
İstanbul Havalimanı 67 milyon 530 bin 932 Yolcu Taşıdı
Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin mega projelerinden İstanbul Havalimanı’nda ise ekim ayında iniş-kalkış yapan uçak trafiğinin iç hatlarda 9 bin 803, dış hatlarda 32 bin 911 olmak üzere toplamda 42 bin 714’e ulaştığını kaydederek, “İstanbul Havalimanımızda iç hatlarda 1 milyon 443 bin 548, dış hatlarda 5 milyon 428 bin 296 olmak üzere toplamda 6 milyon 871 bin 844 yolcuya hizmet verildi. Bu ayda hizmet verilen yolcu trafiği ise 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında toplam yolcu trafiği yüzde 3 artış gösterdi.” dedi. İstanbul Havalimanı’nda 10 aylık sürede; iç hatlarda 100 bin 419, dış hatlarda 333 bin 784 olmak üzere toplamda 434 bin 203 uçak trafiği gerçekleştiğini belirten Uraloğlu, “İç hatlarda 14 milyon 702 bin 188, dış hatlarda 52 milyon 828 bin 744 olmak üzere toplamda 67 milyon 530 bin 932 yolcuya hizmet verildi. 2023 yılının aynı dönemi ile kıyaslandığında toplam yolcu trafiğinde yüzde 5 artış gerçekleşti.” diye konuştu.
Sabiha Gökçen’de 200 bin 464 Uçak Trafiği Gerçekleşti
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda; ekim ayında iniş-kalkış yapan uçak trafiği hakkında da bilgi veren Uraloğlu, “İç hatlarda 9 bin 105, dış hatlarda 11 bin 10 olmak üzere toplamda 20 bin 115 olarak gerçekleşti. Yolcu trafiği ise; iç hatlarda 1 milyon 603 bin 995, dış hatlarda 1 milyon 876 bin 640 olmak üzere toplamda 3 milyon 480 bin 635 oldu. 2023 yılının aynı ayı ile kıyaslandığında toplam yolcu trafiği yüzde 6 artış gösterdi.” diye konuştu. Uraloğlu, 10 aylık sürede ise iç hatlarda 92 bin 511, dış hatlarda 107 bin 953 olmak üzere toplamda 200 bin 464 uçak trafiğine hizmet verildiğini kaydetti. İç hatlarda 16 milyon 365 bin 948, dış hatlarda 18 milyon 86 bin 385 olmak üzere toplamda 34 milyon 452 bin 333 yolcu trafiğine hizmet verildiğini kaydeden Uraloğlu, 2024 yılı Ekim sonunda hizmet verilen yolcu trafiğinin yüzde 12 arttığını bildirdi. Genel havacılık faaliyetlerinin devam ettiği İstanbul Atatürk Havalimanı’nda ise ekim ayında 2 bin 424, 10 aylık süreçte ise 23 bin 506 uçak trafiğinin gerçekleştiğini kaydetti.
Turizm Merkezlerindeki Havalimanlarında 10 Ayda 55 Milyon 914 Bin 266 Yolcu Ağırlandı
Bakan Uraloğlu, 2024 yılının ilk 10 ayında dış hat trafiğinin yoğun olduğu turizm merkezlerindeki havalimanlarında hizmet sunulan yolcu sayısının iç hatlarda 15 milyon 554 bin 996, dış hatlarda ise 40 milyon 359 bin 270 olmak üzere toplamda 55 milyon 914 bin 266’ya ulaştığını kaydetti. İç hatlarda 122 bin 656, dış hatlarda ise 249 bin 991 olmak üzere toplamda 372 bin 647 uçak trafiği gerçekleştiğini ifade eden Bakan Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
“2024 yılı ilk 10 aylık dönemde, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda 9 milyon 854 bin 587, Antalya Havalimanı’nda 35 milyon 504 bin 351, Muğla Dalaman Havalimanı’nda ise 5 milyon 440 bin 614 yolcuya hizmet verildi. Muğla Milas-Bodrum Havalimanı’nda toplamda 4 milyon 154 bin 250 yolcuya hizmet verilirken Gazipaşa Alanya Havalimanı’nda toplamda 960 bin 464 yolcu trafiği gerçekleşti.”
Ekonomi Muhabirleri, İKÇÜ’de geleceğin iletişimcileriyle buluştu “Okurken mesleğe adım atın”
“EMD Medya Okulu Anadolu’da” AB Projesi kapsamında, İKÇÜ ev sahipliğinde gerçekleştirilen panelde, öğrenciyken mesleğe başlamanın artıları vurgulandı. Medya ve İletişim bölümü öğrencileriyle deneyimlerini paylaşan panelistler, öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Ekonomi Muhabirleri Derneği’nin (EMD), “EMD Medya Okulu Anadolu’da” isimli AB Projesi’nin İzmir ayağı İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Medya ve İletişim Bölümü ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Proje kapsamında düzenlenen panelde, ekonomi gazetecileri, genç iletişimcilerle deneyim paylaşımında bulundular.
Etkinlik, Ekonomi Muhabirleri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kıvanç ve İKÇÜ Medya ve İletişim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Cenk Demirkıran’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Moderatörlüğünü EMD İzmir Şube Başkanı Murat Demircan’ın yaptığı panelde; Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar, Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Yazarı Alaattin Aktaş, TRT Radyo1 Ekonomi Günlüğü Programı Yapımcısı Ahmet Falih Akıcı, Ticaret Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Seda Gök ve Anadolu Ajansı Başmuhabiri Tolga Albay konuşmacı oldu.
Ahmet Kıvanç: “İzmir, Türk basın tarihinde önemli yer tutmuştur”
EMD’nin Türkiye’de etik kuralları belirleyerek uygulamaya koyan ilk meslek örgütlerinden olduğunu vurgulayan EMD Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kıvanç, “İzmir Türk Basın tarihinde her zaman önemli bir yer tutmuştur. Gazeteci Hasan Tahsin’in, İzmir’in işgalinde direnişi başlatan kişi olması tesadüf değildir. İzmir, EMD açısından da çok önemli. Kurucu Genel Başkanı Özden Alpdağ da İzmir kökenli bir ağabeyimiz. Bu etkinliği organize eden İzmir Şube Başkanımız Murat Demircan ve yönetimine teşekkür ederiz” diye konuştu.
Cenk Demirkıran: “İzmir, ekonomi basınında ilkleri temsil ediyor”
Türkiye’nin ilk ekonomi gazetesinin İzmir’de yayınlandığını belirterek İzmir’in ekonomi gazeteciliğinde önemine dikkat çeken İKÇÜ Medya ve İletişim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Cenk Demirkıran, “İzmir, bu anlamda Türk ekonomi basını açısından ilkleri temsil ediyor. Program için EMD’ye teşekkür ediyorum, öğrencilerimize önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum” dedi.
Vahap Munyar: “Önemli olan kaliteli işler çıkarmak”
Ekonomi muhabirliğinde uzmanlaşmanın kapılar açacağını vurgulayan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar, “Bir yerlerde, işin bir yerinden başlamak iyi bir şey. Öğrencilik döneminde insan olumsuzluklara katlanabilir, ancak diplomayı aldıktan sonra beklentiler yükseliyor. Bu nedenle henüz öğrenciyken mesleği yapmaya başlamalısınız” dedi.
Haber kaynaklarıyla tek seferlik iletişim kurma odaklı yaklaşılmaması gerektiğini söyleyen Munyar, “Haber kaynaklarını kaybedecek şekilde habere yer vermektense, haber bir kenara bırakılmalı. Kaliteli işler yapmaya devam eden muhabirlerin başka yerlerden teklif alma şansı da artar. Önemli olan kaliteli ve iyi işler çıkarmak” diye konuştu.
Alaattin Aktaş: “İyi iletişim kuramayan, gazeteci olamaz”
Gazeteciliğin temelde meraklı olmakla başladığını dile getiren Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Yazarı Alaattin Aktaş, “Gazeteciliğin karşılığı para değil, çoğu zaman iyi niyettir. O kadar geniş bir kitleye ulaşıyorsunuz ki bunun karşılığı para olamaz” dedi.
Aktaş, gazetecilikte en önemli etkenlerin başında insan ilişkilerinin geldiğini belirterek, “Gazetecilik, insan biriktirme sanatıdır. Özel haberlerin birçoğu iyi iletişim ve iyi ilişkiler kurduğunuz kişilerden gelir. Dost edinin ve güven verin. İyi iletişim kuramayan birisi iyi bir gazeteci olamaz ve basın toplantısı izlemekten öteye geçemez” şeklinde konuştu
Falih Alıcı: “Hedef kitle ve üsluba önem verin”
Gazeteciliğin temelinin radyoya dayandığını dile getiren TRT Radyo1 Ekonomi Günlüğü Programı Yapımcısı Ahmet Falih Akıcı, “Radyo, bir müzik kutusu değil, dünyanın en hızlı adapte olduğu iletişim aracıdır. Türkiye’de 6 Mayıs 1927’de radyodan ilk anons yapıldı” dedi.
TRT geleneğinden örnek vererek hedef kitle ve üslubun önemine dikkat çeken Akıcı, “Hayatınızın her döneminde hedef kitlenizi belirlemeden ve dinlemeden karar vermeyin ve kime nasıl hitap edeceğinize önem verin” diye konuştu.
Seda Gök: “Habere hazırlıklı gitmek, iletişimi güçlendirir”
Her aşamada öğrenme sürecinde olup, kendine yatırım yapmanın büyük fayda sağlayacağını vurgulayan Ticaret Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Seda Gök, “Her zaman diliminde ‘buradan ne öğrenebilirim?’ mantığıyla hareket ederken en önemli noktalardan biri de zaman yönetimini yapabilmek. Özel bir röportaja hazırlıklı gitmek, hazırlanan başlıklar üzerinden haber kaynağıyla iletişimi güçlendirirken güvene dayalı bir sürece ilerletir” dedi.
Henüz mezun olmadan sahada gazetecilik odaklı refleks vermenin hem yazı dili anlamında hemde portföy açısından olumlu sonuçlar doğuracağına dikkat çeken Gök, ihtisaslaşmanın önemine değinerek, “Her şeyi değil, bir şeyin en iyisini yapmak çok kazanım sağlar. Örneğin, ekonomi yazabilmek için sadece iletişim fakültesi mezunu olmak yetmiyor, rakamlarla oynamayı bilmek gerekiyor, bir bilanço önümüze geldiğinde okumayı bilmek lazım. Burada, katılabileceğiniz birçok kurumun ücretsiz eğitim programları devreye giriyor. Bu programlara dahil olarak kendinizi geliştirebilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Tolga Albay: “Gazetecilik bitmedi, kabuk değiştirdi”
Ekonomi muhabirliğinin analitik düşünme yetisi kazandırdığını söyleyen Anadolu Ajansı Başmuhabiri Tolga Albay, “Ekonomi muhabirliği, neden sonuç ilişkisi içerisinde olma, yüksek eğitim düzeyindeki kişilerle iletişim halinde olma gibi artılarıyla eğiten bir meslek” dedi.
‘Gazeteler bitecek’ söylemlerine karşın, gazetelerin bitmediğini ve kabuk değiştirdiğini ifade eden Albay, “Dijital medyanın kodlarına adapte olmalısınız. Mezun olduğumuz yıllarda, büyük medya kuruluşları vardı. Oralara giremezsek işsiz kalma endişesi taşırdık. Artık, eğitim almış, kendisini geliştirmiş insanlar sosyal medya üzerinden içeriklerini kitlelere ulaştırabiliyor. Video edit programlarına hakim olun, öğrenin. Artık muhabir arayan kurum çok az, sosyal medya uzmanına daha fazla ihtiyaç duyuluyor. İzmir Gazeteciler Cemiyeti, EMD’nin ve farklı kurumların gerçekleştirdiği eğitim programlarını takip edin” ifadelerini kullandı
Akıllı KOBİ ve EBRD’den KOBİ’lerin dijital dönüşüm ihtiyaçlarını belirleyecek anket
TOBB ev sahipliğinde hayata geçen Akıllı KOBİ ve EBRD, J.P. Morgan’ın da destekleriyle Türkiye’deki KOBİ’lerin dijitalleşme süreçlerini daha iyi anlamak ve onlara özel destekler sunmak amacıyla EBRD Dijital Barometre anketi ile güçlerini birleştirdi. EBRD’nin geliştirdiği Dijital Barometre, TOBB Akıllı KOBİ kapsamında Türkiye’deki KOBİ’lere sunulacak olup ankete katılan KOBİ’ler, seslerini duyurarak Türkiye’nin dijital dönüşümünde söz sahibi olma fırsatına sahip olmanın yanı sıra danışmanlık, koçluk ve eğitim gibi destek imkanlarından yararlanabilecekler.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve J.P. Morgan destekleriyle dijitalleşmek isteyen KOBİ’ler ile KOBİ’lerin bu süreçte ihtiyaç duydukları ürün ve hizmetleri sunan teknoloji tedarikçilerini bir araya getirmeyi hedefleyen Akıllı KOBİ işbirliğiyle EBRD Dijital Barometre anketi dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırmalarına yardımcı olmak üzere KOBİ’lerin hizmetine sunulmuştur.
KOBİ’lerin teknoloji yatırımları, veri yönetimi, insan kaynağı ve ekip, sistem entegrasyonu, üretim sistemleri konularında dijital alanlardaki olgunluk seviyelerini anlamalarına yardımcı olacak çevrim içi bir öz değerlendirme anketi olan EBRD Dijital Barometre’yi tamamlayan KOBİ’ler, işletmelerine özel bir “Dijital Barometre Sonuç Raporu” alacak.
KOBİ’lerin dijitalleşme konusundaki ihtiyaçlarının ve beklentilerinin belirlenmesine yardımcı olacak anketin sonucunda oluşturulacak raporlar sayesinde, KOBİ’lere yönelik daha etkili politikalar geliştirilmesine destek olunacak. Anket sonuçlarına göre, KOBİ’lere yönelik hibe desteği, eğitim, mentorluk ve koçluk gibi birçok farklı destek programı düzenlenecek.
EBRD Dijital Barometre Anketi’ne katılmak isteyen KOBİ’ler, https://akillikobi.org.tr/ sayfasından formu doldurarak ankete katılabiliyor.
İlk kez yayımlanan bu bülten ile, kamu sektörü de dahil olmak üzere hizmet – ticaret alt sektörleri ayrıntısında enerji ürünlerinin nihai tüketimine ait istatistikler sunulmaktadır. Bültende ayrıca, veri merkezlerinin enerji tüketimine ait bilgiler de paylaşılmaktadır. Nihai enerji tüketimine ilişkin istatistikler, haber bülteni ekinde yer alan tablolarda, terajul(1) ve orijinal birim ayrıntısında yer almaktadır.
Hizmet – Ticaret sektörü nihai enerji tüketimi toplam 503 bin 682 terajul oldu
Hizmet – Ticaret Sektörü Nihai Enerji Tüketim Araştırması sonuçlarına göre; hizmet – ticaret sektöründe 2023 yılında toplam nihai enerji tüketimi 503 bin 682 terajul oldu. Alt sektörler itibariyle nihai enerji tüketiminde en büyük payı, %34,4 ile “toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı” sektörü aldı. Bu sektörü sırasıyla, %18,7 ile “konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri” ve %9,9 ile “su temini; kanalizasyon, atık yönetimi ve iyileştirme faaliyetleri” sektörleri takip etti.
Elektrik, 283 bin 291 terajul ile en çok tüketilen enerji kaynağı oldu
Hizmet – Ticaret sektöründe enerji kaynaklarının paylarına göre; %56,2 ile elektrik, %29,2 ile doğal gaz ve %6,7 ile petrol ürünleri nihai enerji tüketiminde en çok tüketilen enerji kaynakları oldu.
Alt sektörler itibariyle enerji tüketiminin en yoğun olduğu “toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı” sektöründe ise en çok tüketilen enerji kaynağı %67,2 ile yine elektrik oldu. Bu sektörde, elektrikten sonra %21,4 ile doğal gaz ve %6,7 ile petrol ürünleri en çok tüketilen enerji kaynakları oldu.
Veri merkezlerinde elektrik tüketimi 587 GWh olarak gerçekleşti
Hizmet – Ticaret Sektörü Nihai Enerji Tüketim Araştırması sonuçlarına göre; veri merkezlerinde 2023 yılında tüketilen elektrik miktarı 587 GWh oldu.
Aylık en yüksek reel getiri, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde %4,82, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise %3,20 oranlarıyla külçe altında gerçekleşti.
Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından mevduat faizi (brüt) %2,03 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken, Amerikan Doları %0,71, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) %0,99, Euro %2,42 ve BIST 100 endeksi %10,81 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise mevduat faizi (brüt) %0,46 oranında yatırımcısına reel getiri sağlarken, Amerikan Doları %2,25, DİBS %2,52, Euro %3,93 ve BIST 100 endeksi %12,19 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.
Külçe altın, üç aylık değerlendirmede; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %15,00, TÜFE ile indirgendiğinde ise %10,60 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %22,03, TÜFE ile indirgendiğinde ise %25,01 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.
Finansal yatırım araçlarının üç aylık reel getiri oranları, Ekim 2024
Altı aylık değerlendirmeye göre mevduat faizi (brüt); Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %12,61, TÜFE ile indirgendiğinde ise %5,22 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı olurken; aynı dönemde BIST 100 endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %16,03, TÜFE ile indirgendiğinde ise %21,54 oranlarında yatırımcısına en çok kaybettiren yatırım aracı oldu.
Yıllık değerlendirmede en yüksek reel getiri külçe altında gerçekleşti
Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde külçe altın; Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde %31,34, TÜFE ile indirgendiğinde ise %16,89 oranlarında yatırımcısına en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu.
Yıllık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde; yatırım araçlarından mevduat faizi (brüt) %1,58, Euro %4,07 Amerikan Doları %7,16, DİBS %9,03 ve BIST 100 endeksi %16,56 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde mevduat faizi (brüt) %12,40, Euro %14,62, Amerikan Doları %17,37, DİBS %19,03 ve BIST 100 endeksi %25,74 oranlarında yatırımcısına kaybettirdi.
Uyumsoft’un Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Gökhan Arıksoy oldu
Türk yazılım şirketi Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ’de, üst düzey atama gerçekleştirildi. Uyumsoft’tan yapılan açıklamada, Gökhan Arıksoy’un Kasım 2024 tarihi itibariyle Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü olarak atandığı duyuruldu.
Zengin sektör deneyimine sahip olan Gökhan Arıksoy’un, Uyumsoft’un yurtiçi ve yurtdışında Liox ERP ve Liox HR markaları başta olmak üzere, kurumsal iş uygulamaları ve yazılım pazarında bir dünya markası olma hedefini yöneteceği ifade edildi.
Kaliteli Uykunun Sırrı Doğru Yatak Seçiminde Doğru Yatak Seçimi Uzun Vadeli Sağlığa Önemli Bir Yatırım
Araştırmalara göre, insan ömrünün yaklaşık 20-26 yılını uykuda geçirdiği, uyku kalitesinin ise fiziksel ve zihinsel sağlığımız üzerinde büyük bir etki yarattığı belirtiliyor. Uyku sağlığını destekleyen en önemli faktörün doğru yatak seçimi olduğuna dikkat çeken Acme Holding Pazarlama Direktörü Cem Şen, kişilerin kendilerine en uygun yatağı nasıl seçebileceği ve doğru yatak tercihinin sağladığı avantajları anlattı. Giderek artan farkındalıkla kişiye özel yatak seçiminin arttığına da dikkat çeken Şen, ideal yatak tercihini uzun vadeli sağlık yatırımı olarak değerlendiriyor.
Sağlıklı ve kaliteli bir yaşamın temelinde yer alan uyku kalitesi, günlük enerjimizden genel sağlık durumumuza kadar pek çok konuda belirleyici rol oynuyor. Doğru yatak seçimi ile sağlanan kaliteli ve konforlu uyku, yalnızca fiziksel değil, zihinsel sağlığımız için de kritik öneme sahip.
“Kişiye Özel Yatak Seçimi Daha Sağlıklı Uyku Deneyimi Sunar”
İlk olarak yatak sertliğinin vücut yapısına uygun olması gerektiğine vurgu yapan Cem Şen, “Orta sert yataklar genel olarak sırt ve bel desteği için ideal olup çoğu kişi için uygundur. Daha sert yataklar, ağır vücut yapısına sahip olanlar için önerilir ve omurgaya daha fazla destek sağlar. Yumuşak yataklar ise daha hafif yapılı kişiler için uygundur ve vücut kıvrımlarına uyum gösterir. Yatak malzemesi de diğer önemli unsurdur. Visco yataklar, vücut şeklini alarak basıncı dengeler; özellikle omurga sorunları yaşayanlar için faydalıdır. Lateks yataklar doğal kauçuktan üretilir, hava dolaşımı sağlar ve uzun ömürlüdür. Yaylı yataklar ise yay sistemiyle destek sağlayarak ekonomik bir seçenek sunar. Kaliteli bir yay sistemi, yatağın uzun süre dayanıklı olmasını sağlar. Diğer bir faktör olan uyku pozisyonuna uygun yatak seçimi de kaliteyi artıran etmenlerdendir. Sırtüstü yatanlar için orta sertlikte yataklar tercih edilmelidir. Bu tür yataklar, omurgayı düzgün bir pozisyonda tutarak bel desteği sağlar. Yan yatanlar için ise yumuşak veya orta sertlikte bir yatak ideal olacaktır. Bu yataklar, omuz ve kalça bölgesindeki basıncı azaltarak rahat bir uyku deneyimi sunar. Yüzüstü yatanlar içinse orta sertlikte bir yatak önerilir; bu yatak, bel desteği sağlayarak vücut ağırlığını eşit bir şekilde dağıtır. Doğru yatak seçimi, uyku pozisyonunuza uygun olarak yapıldığında, daha sağlıklı bir uyku deneyimi sunar” açıklamasında bulundu.
KORUMA ŞİRKETLER GRUBU’NDAN EĞİTİME TAM DESTEK
Şükrü Kemal Aracı İlkokulu’nun temeli atıldı
Türkiye kimya sanayine katma değer katan yatırımları ve inovatif ürünleri ile farklılaşan Koruma Şirketler Grubu, sanayideki öncü rolünü eğitimde de sürdürüyor. Ülkemizin sanayi üslerinden olan Kocaeli’nin yanı sıra Denizli ve Hatay’da fabrika yatırımları bulunan grup, eğitim ve sağlık başta olmak üzere toplumsal projelere verdiği önemle biliniyor. Koruma Şirketler Grubu ve hayırsever Aracı Ailesi’nin, Kocaeli’nin eğitim hayatına yaptıkları katkıyı bir adım öteye taşıyarak şehre kazandıracakları Şükrü Kemal Aracı İlkokulu’nun temeli düzenlenen törenle atıldı. “Eğitime %100 Destek Kampanyası” kapsamında Kocaeli’nin Derince İlçesi’nde, 6 bin 168 metrekarelik alanda inşa edilecek olan okul 35 derslikten oluşacak. Okulun inşasının 2 yılda tamamlanması hedefleniyor.
Koruma Şirketler Grubu’nun Kocaeli’nin Derince İlçesi’nde yaptıracağı 35 derslikli Şükrü Aracı İlkokulu’nun temeli düzenlenen törenle atıldı. Törene; Kocaeli Valisi İlhami Aktaş, Kocaeli Milletvekilleri, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanvekili Berna Abiş, Derince Belediye Başkanı Sertif Gökçe, Koruma Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, Başkan Vekili Şükrü Kemal Aracı ve Aracı Ailesi katıldı.
Kocaeli’ne çok sayıda eser kazandıran Koruma Şirketler Grubu ve Aracı Ailesi’nin eğitime olan katkılarının yeni bir halkası olan Şükrü Aracı İlkokulu, Kocaeli Valiliği’nde geçtiğimiz Mart ayında imzalanan protokol uyarınca, “Eğitime %100 Destek Kampanyası” kapsamında Kocaeli’ne kazandırılacak. Kocaeli’nde depreme karşı yeterince güvenli olmadığı tespit edilen okul binalarının onarılması ve yenilenmesi çalışmaları kapsamında toplam 29 binanın yıkımına karar verilmişti. Yeni okul binalarının inşası çalışmalarına Koruma Şirketler Grubu ve Aracı Ailesi de tam destek verdi. Güvenli, modern, çocukların yaş ve eğitim ihtiyaçları gözetilerek tasarlanacak 35 derslikli, 3 adet ana sınıfının da yer alacağı okul, Aracı Ailesi’nin en büyük ferdi, Koruma Şirketler Grubu Başkan Vekili Şükrü Kemal Aracı’nın adını taşıyacak.
Kocaeli’nin gelişimine katkı sağlayan projeler hayata geçiyor
Bugüne kadar doğup büyüdükleri Kocaeli’ne pek çok eser kazandıran Aracı Ailesi, Kırım göçmeni rahmetli babaları Şükrü Aracı adına 38 derslikli Şükrü Aracı İlkokulu’nu, rahmetli anneleri Semahat Aracı adına Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Yerleşkesi’nde hizmet veren Semahat Aracı Onkoloji ve Palyatif Bakım Merkezi’ni yaptırmıştı. Semahat Aracı Onkoloji ve Palyatif Bakım Merkezi’nde, kanser hastalarının yanı sıra Alzheimer, Demans (Bunama), Parkinson hastalarına da hizmet veriliyor. Onkoloji, Fizik Tedavi ve Palyatif bakım servislerinin yer aldığı merkezin 84 oda ve 135 yatak kapasitesi bulunuyor. Aracı kardeşler, babaannelerinin anısını yaşatmak amacıyla, Kocaeli’ndeki aile evlerini bağışlayarak Zöhre Aracı Evi’ni, KALBEN Derneği’nin kullanımına sunmuştu. Buna ek olarak Zöhre Aracı’nın adına Yuvacık’ta inşası bitmek üzere olan bir yurt projesi bulunuyor.
Derince İlçesi’nde inşa edilecek ve ağabeyleri Şükrü Kemal Aracı’nın adını taşıyacak olan ilkokulun Kocaeli’ne ve ülkemize hayırlı olmasını dileyen Koruma Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, “Ülkemizin ve Kocaeli’nin gelişimine katkı yapacak projelere destek olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bugüne kadar ailemizden devraldığımız hayırseverlik bayrağını ileriye taşımak, doğup büyüdüğümüz bu güzel şehre yeni eserler kazandırmak maksadıyla hareket ettik. Okullar, hastaneler ve yurtlar yaptırdık, başarılı ve yetenekli gençlerimize eğitim bursları verdik, toplum yararını gözeten projeleri destekledik. Eğitimin ülkemizin en öncelikli konularından biri olduğuna inanıyoruz. Çocuklarımızın en iyi koşullarda ve güvenli okullarda eğitimlerini sürdürmelerini önemsiyoruz. Bu amaçla depremi acı tecrübelerle yaşamış olan Kocaeli’nde örnek bir okulu daha eğitime kazandırıyoruz. Ailemizin en büyüğü, ağabeyimiz Şükrü Kemal Aracı’nın adını taşıyacak olan ilkokulun, vatanları ve milletleri için hayırlı işler yapacak çocuklarımızın yetişeceği modern bir eğitim yuvası olması en büyük dileğimiz” diye konuştu.
Yeni inşa edilecek okula adı verilen Koruma Şirketler Grubu Başkan Vekili Şükrü Kemal Aracı, “Gelişmiş, mutlu bir ülke olmanın ilk şartının eğitim olduğunu biliyoruz. Biz dört kardeş devlet okullarında okuduk ve iyi bir eğitim aldık. Eğitimin bütün çocuklarımızın en önemli hakkı olduğunu düşünüyorum. Okulumuzda eğitim verecek tüm öğretmenlerimize şimdiden başarılar diliyor ve hizmetleri için teşekkür ediyorum. Ayrıca okula adımı vererek beni onurlandırdıkları için kardeşlerime de çok teşekkür ediyor; memleketimize ve okulumuzda eğitim görecek evlatlarımıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Temel atma töreninde konuşan Kocaeli Valisi İlhami Aktaş ise şunları söyledi: “Hayırseverlerimizin destekleri ile gelecek nesillerimizin yetişmesi için tüm gücümüzle çaba sarfetmekteyiz. Bu yüzden de ilimizde hem devlet yatırımları ile hem de hayırseverlerimizin yatırımları ile en kısa sürede okullarımızı yenileyerek çocuklarımızın, gençlerimizin hizmetine açmak; onları en güzel ve nezih ortamlarda yetiştirmek arzusundayız. Bu anlamda Aracı ailesine böyle bir yatırımı ilçemize kazandırdıkları için çok teşekkür ediyorum. İnşallah okulumuz yapılan planlamalara göre 2026 eğitim-öğretim sezonunda hizmete girmiş olacak. Burada yetişecek olan nesillerin ülkemize ve milletimize faydalı gençler olmalarını temenni ediyorum.”
AŞIK ŞENLİK TÜNELİ VE ÇILDIR-AKTAŞ SINIR KAPISI YOLU HİZMETE AÇILDI…
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınır kapısına ulaşım sağlayan Çıldır-Aktaş Yolu’nu 16,3 kilometre uzunlukta inşa ettiklerini belirterek “Güzergâhtaki 2 bin 159 rakımlı Mozeret Geçidi’ni 2 bin 308 metre uzunluğundaki Aşık Şenlik Tüneli ile geçtik. Güzergâhı 4 kilometre kısaltarak seyahat süresini 35 dakikadan 10 dakikaya düşürdük böylece yıllık toplam 113,5 milyon lira tasarruf edeceğiz. Artık kışın çetin şartları, insanımızın günlük hayatlarını olumsuz etkilemeyecek, bölgenin ticareti canlanacak, turizmi gelişecek.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Aşık Şenlik Tüneli ve Çıldır-Aktaş Sınır Kapısı yolunun açılış töreninde açıklamalarda bulundu. Bakan Uraloğlu, “Mozeret Geçidi sadece bir ulaşım yolu değil. Bölgenin tarihi, kültürel ve ekonomik dokusunu şekillendirmesi açısından önem taşıyor. İpek Yolu üzerindeki geçit, yüzyıllar boyunca farklı kültürlerin etkileşimine sahne olmuş; ticaret kervanları, göçmen milletler ve ordular buradan geçerek tarihin akışını değiştirmişlerdir. Geçidin çevresinde bulunan tarihi kalıntılar bu zengin geçmişin izlerini taşımaktadır. Mozeret Geçidi’nin korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere aktarılması bölgenin sürdürülebilir kalkınması için büyük önem taşımaktaydı. Ardahan’ın yetiştirdiği büyün ozan Aşık Şenlik’in ismini tünele vererek bölgenin kültürel mirasına da sahip çıktık.” ifadelerini kullandı.
“Mozeret Geçidi’ni 2 Bin 308 Metre Uzunluğundaki Aşık Şenlik Tüneli ile Geçtik”
Bakan Uraloğlu, Türkiye ile Gürcistan arasındaki Aktaş Sınır Kapısı’na ulaşımı sağlayan ve Aşık Şenlik Tüneli’nin de bulunduğu 16,3 kilometre uzunluğundaki Çıldır-Aktaş Yolu’nu bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol standardında tamamladıklarını belirterek “Güzergâh üzerinde yer alan 2 bin 159 rakımlı Mozeret Geçidi’ni de 2 bin 308 metre uzunluğunda çift tüplü olarak inşa ettiğimiz Aşık Şenlik Tüneli ile geçtik. Proje kapsamında ayrıca 53 metre uzunluğunda Çıldır Köprüsü ve 6 adet hemzemin kavşağı da inşa ettik.” dedi.
“Seyahat Süresini 35 Dakikadan 10 Dakikaya Düşürdük”
Aşık Şenlik Tüneli ile Ardahan ve Doğu Anadolu’nun Çıldır ilçesi üzerinden Aktaş Sınır Kapısı’na ve Gürcistan’a yüksek standartlı bir ulaşım sağladıklarının altını çizen Uraloğlu, “Ağır kış şartlarının yaşandığı Mozeret Geçidi’ndeki keskin virajları baypas ettik. Yol kotunu 209 metre aşağıya alarak bu güzergahı kullanan sürücülerimizin yaşadığı problemleri asgari düzeye indirdik, 14 keskin virajı ortadan kaldırarak güvenliği en üst düzeye taşıdık. Çalışmalarımızla güzergâhı 4 kilometre kısaltarak, seyahat süresini 35 dakikadan 10 dakikaya düşürdük. Böylece zamandan 84,2 milyon lira, akaryakıttan 29,3 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 113,5 milyon lira tasarruf edeceğiz. Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 2 bin 42 ton azaltarak Ardahan’ın eşsiz doğasının korunmasına katkı sağlayacağız.” açıklamasında bulundu.
“Gürültü Bariyeri ile Canlı Hayatının Korunmasına Katkı Sağlayacağız”
Bakan Uraloğlu, projede doğanın korunması için gösterilen hassasiyete işaret ederek “Çıldır-Aktaş Sınır Kapısı Yolu’nun Aktaş Gölü yakınlarından geçen kesiminde toplam 2 bin 660 metre uzunluğunda ve 3 metre yüksekliğinde gürültü bariyeri montaj çalışmaları yapıyoruz. Gürültü bariyeri ile 42 kuş türünün yaşadığı ve bazı türlerin Türkiye’deki tek üreme noktası olan göldeki doğal hayatın ulaşımdan etkilenmesi
Levâic, 7 Kasım 2024 tarihinde,Türkiye’nin önemli düşünce liderleri ve uzman konuşmacılarıyla düzenlediği”Levâic Talks” panel serisinin ilk etkinliğini başarıylagerçekleştirdi. Zorlu Touche N Kolay’da yapılan etkinlik, sosyal ilişkilerininçeşitli boyutlarıyla ele alarak katılımcılara sürdürülebilir ilişkilerinönemini derinlemesine keşfetme fırsatı sundu. Levâic’in kurucusu YaseminYurdakul açılış konuşmasıyla başlayan panelde, sosyal ağların gücünün, genetikfaktörlerin, hukuki boylamının, iş dünyasındaki yankısının ve genel hayatverimliliğinin, özel hayat dengesinin bireyden topluma yayılan ilişkilersistemi olarak nasıl daha sağlıklı ve sürdürülebilir hale getirilebileceğitartışıldı.
Etkinlik,sosyal ağlardan, iş ilişkilerine, hukuki boyutundan hayat verimliliğine,dijital etkileşimlerden özel hayat dengesine kadar geniş bir konu yelpazesindefarklı oturumlarla katılımcıları bir araya getirdi. İlk olarak, Minerva CEO’su AyşegülGüngör ve Liber Kültür Sanat Derneği kurucusu Ferah Türel, sosyal ağların gücüile sürdürülebilir ilişkilerin Liber Kitap Kulübünü, Kültür Sanat evrilmehikayesini anlattılar. Ardından, sürdürülebilirilişkilerin temelinde yer alabilecek genetik etmenleri işleyen Sentromer DNA CEO’su Dr. Pınar Akalın ve Ayşegül Güngör’ün sunumu ile panel devam etti. Ayrıca,çetrefilli boşanma ve ceza davalarının aranılan hukukçusu, yazar avukat BegümGürel ile Levâic Kurucusu Yasemin Yurdakul, ilişkilerin hukukiboyutunu ele alarak, sürdürülemeyen ilişkilerin yasal süreçlerde nasıl elealındığına ve ilişkilerin duygusal boyutuna dair değerli içgörüler sundular.
İşdünyasında sürdürülebilir ilişkiler kurmak ve devamlılığını sağlamak adına öncekiUnileverİK Direktörü, Lider koçu SedenLimoncuoğlu ve Memorial Grup CHRO’su Gülhiz Demir, psikolojik güvenin öneminive iş yerindeki verimliliği nasıl artırdığını katılımcılara aktardılar. Forbeslistesinde yer alan büyük, yerli ve global kurumların yöneticilerinin Masterkoçları olan Ahmet Süha Koçel ve Yücel Kosal, “İlişkilerin ABC’si”başlıklı panellerinde ise daha sağlıklı ve etkili iletişim yollarınınverimliliğe katkısı üzerinde durarak iş dünyasındaki yaşantılarından örneklerleaçıkladılar.
Etkinlik,yalnızca teorik bilgilerle değil, Yasemin Yurdakul’un Levâic’in var olmanedenlerini anlattığı ve Start-Up Beta aşamalarındaki yenilikçi hizmetlerinitanıtan bir sunumla devam etti. Son olarak sürdürülebilir ilişkilerinoluşturulmasında temel yapı taşları üzerine Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur veDFN Yapım CEO’su Sinan Üstüner tarafından gerçekleştirilen panel, katılımcılaraikili ilişkilerde güçlü iletişim becerileri kazandıracak önemli ipuçları sundu.
Levâic,vizyonu, seçkin danışmanları, kapsamlı danışmanlık hizmetleri, üyeleri ve bağkuran yaratıcı kaynaklarıyla hem organik hem de dijital bir topluluktanoluşturan entelektüel bir platformdur. Modern yapay zekâ ve otomasyonsistemlerinin desteğiyle, sağlıklı ve süren ilişkilerin kurulumunu destekleyerekrefahın artmasına katkıda bulunmayı hedefliyor.
Panel,sadece katılımcılarına değil, YouTube, Instagram ve Facebook üzerinden canlıolarak yayınlanarak, daha geniş kitlelere ulaştı. Etkinlikten elde edilenbilgiler ve içgörüler, sürdürülebilir ilişkilerin temelini atmak isteyen herkesiçin önemli bir kaynak oldu.
“Levâicile Sürdürülebilir İlişkilere Yolculuk” temalı oturumda, Levâic’in sunduğu danışmanlıkhizmetleri, bireylerin ve toplumların genel refahına nasıl katkı sağladığınadair bilgiler paylaşıldı.
Yıl sonuna kadar farklı konularda 3 konferans daha gerçekleştirilecek
Levâic Talksetkinliği,katılımcılarına sadece doğru bilgi kaynağı sağlamakla kalmadı, aynı zamandatoplumun her alanında daha sağlıklı, daha güvenli ve daha sürdürülebilirilişkilerin kurulması için nelere neden ihtiyacı olduğunu anlatarak öneminivurguladı. Türkiye’de ilk defa bu konu üzerine düzenlenen etkinlikle birlikte, yılsonuna kadar farklı günlerde gerçekleştirecek tek günlük konferans günleriyle “LevâicTalks” etkinlikleri sürdürülecek. Levâic kurucusu Yasemin Yurdakul, katılımcıların,farklı tarih ve konularda gerçekleşecek olan bu tek günlük konferans günleriyle,ilişkilerin farklı boyutlarını derinlemesine keşfederek, kendilerindençevrelerine yayılan etkilerini keşfetmeye devam edeceklerinin altını çizdi.
dormakaba’nın Yeni Nesil Otomatik Kayar Kapı Mekanizması ES PROLINE, Ocak 2025’te Satışa Sunuluyor!
Yapı sektöründe, fonksiyonel ve estetik geçiş sistemleri yenilikçi kimlikleriyle her geçen gün önem kazanmaya devam ediyor. Var olan bu gereksinim doğrultusunda, dünyada ilk ve tek olarak dormakaba’nın ürettiği yeni nesil akıllı lineer motor teknolojisine sahip otomatik kayar kapı mekanizması ES PROLINE; modüler tasarımı, uzun ömürlülüğü ve enerji verimliliği ile kapı otomasyonunda yeni standartları belirliyor. Ocak 2025 itibarıyla satışa sunulacak olan bu sistem, dayanıklılık ve enerji verimliliği özellikleriyle sektörde öne çıkıyor.
dormakaba otomatik kayar kapı mekanizması ES PROLINE, Direct Drive motor teknolojisi sayesinde 2 x 200 kg’a kadar kapı kanatlarını güvenle hareket ettirebiliyor ve %50 daha uzun kullanım ömrü sunuyor. 1,5 milyon açma – kapama döngüsü sunan, 400 kg’a kadar kapı kanatlarını güvenle hareket ettirebilen ve geleneksel kayar kapı mekanizmalarına göre %20 daha hızlı açma-kapama hızına sahip olan ES PROLINE, dişlisiz ve fırçasız motor teknolojisiyle her zamankinden çok daha sessiz çalışarak akustik konfor sağlıyor. Modüler yapısı, farklı mimari uygulamalara kolayca adapte olmasını sağlıyor; bu da onu sadece standart kayar kapılar için değil, aynı zamanda kaçış ve kurtarma yolları için de ideal bir çözüm haline getiriyor.
Günümüz yapıların enerji tasarrufuna olan ihtiyacı göz önüne alındığında, ES PROLINE, çevre dostu tasarım ilkelerine uygun bir ürün olarak öne çıkıyor. Elektronik bileşenlerinin yüksek verimliliği, enerji tüketimini önemli ölçüde azaltarak sürdürülebilir bir çözüm sunuyor. Ayrıca entegre sensör teknolojisi, kapının görsel bütünlüğünü bozmadan, estetiği tamamlayarak yapı ile uyum sağlıyor.
Ürünü diğer otomatik kapı mekanizmalarından ayıran avantajlardan bir diğeri ise kullanıcı dostu tasarımı olarak öne çıkıyor. Montaj süreci, “plug & play” özelliği sayesinde hızlıca gerçekleşiyor. Pratik bir şekilde uygulanan montaj, hem zaman hem de iş gücü tasarrufu sağlıyor. Mevcut dormakaba sistemlerinin ES PROLINE ile dönüştürülebilmesi, kullanıcılara esnek çözümler sunuyor. Nitelik bazlı esnekliğin yanı sıra; standart kayar kapılar, teleskopik kapılar ve kaçış yolları gibi birçok alana uyumluluğuyla öne çıkıyor. ES PROLINE, sessiz çalışmasından doğan akustik konforu ile her yapı tipi için uygun bir tercih sunuyor.
Otomatik kapıların akıllı telefon üzerinden kolayca yönetilmesini sağlayan dormakaba Door Pilot uygulaması ile kullanıcılar, kapıları zahmetsizce kontrol ederken, aynı zamanda yararlı ek bilgilere ve dormakaba servis hizmetlerine de doğrudan erişim imkânı buluyor.
dormakaba’nın geliştirdiği ES PROLINE otomatik kayar kapı mekanizması, mimarinin geleceğini şekillendiren bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Enerji verimliliği ve sürdürülebilir tavrı ile modern tasarım çizgisini bir araya getiren bu sistem; yenilikçi teknolojisiyle geleceğin kapılarını aralıyor.
Türk mobilyası Riyad’da güçleniyor AKAMİB, Riyad’da ticari köprüler kuruyor
AKAMİB, ihracatı artırma hedefiyle odaklandığı Ur-Ge projelerini Körfez’e taşıdı. 4-7 Kasım 2024 tarihlerinde Riyad’da düzenlenen Hatay Mobilya ve Aksesuarları URGE Projesi’nde 8 Türk firması, Suudi iş ortaklarıyla bir araya geldi. Hatay merkezli 8 firma 70 Suudi firma ile toplam 290’ın üzerinde ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi.
Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB), ihracatı artıracak çalışmalarını Ur-Ge projeleriyle sürdürüyor. Son olarak Eylül ayının sonunda Birleşik Krallık’a yönelik Mersin Kereste-Palet URGE Projesi düzenleyen ve başarılı sonuçlar alan birlik bu kez yönünü Körfez’e çevirdi.
Ticari ilişkilerin geliştiği ve ihracatın artış kaydettiği Suudi Arabistan’a yönelen AKAMİB, başkent Riyad’da 4-7 Kasım 2024 tarihleri arasında “Hatay Mobilya ve Aksesuarları URGE Projesi” düzenleyerek, önemli ticari görüşmelere katkı sağladı.
Proje kapsamında 8 Türk firması ve 14 katılımcı yer aldı. Propa Plastik Profil, Kapan Mobilya, Cemal Sandalye, Modelin Mobilya, Reyyan Mobilya, Gökçesan Mobilya, Abk Büro Mobilya, Berva Mobilya firmaları, 70 Suudi firma ile toplam 290’ın üzerinde ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi.
Türkiye, en büyük üçüncü tedarikçi
Suudi Arabistan pazarının Türk mobilya sektörü için büyük fırsatlar sunduğunu dile getiren AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, “Ülkemiz, Suudi Arabistan’ın toplam ithalatında 18’inci sırada yer alırken, sektör bazında üçüncü sırada bulunuyoruz. Suudi Arabistan, bu alanda 4 milyar doları aşan ithalatıyla dünya çapında önemli bir alıcı. Çin ve İtalya’nın ardından en büyük üçüncü tedarikçiyiz ve bu durum, bizim için daha fazla büyüme potansiyeline işaret ediyor” dedi.
Suudi Bakan Türkiye’de mobilya sektörü Riyad’da
Bu hedef doğrultusunda, AKAMİB olarak Riyad’da düzenlenen etkinlikle Hataylı firmaları önemli iş bağlantıları kurmaları için bir araya getirdiklerini kaydeden Kılıçer, şu değerlendirmeleri yaptı: “Suudi firmalarla yapılan birebir görüşmeler, ihracat potansiyelimizi artırmada stratejik bir adım. Suudi Arabistan’da ticari faaliyetleri geliştirmeye çalışırken, aynı tarihlerde Suudi Arabistan Ticaret Bakanı Macid el-Kasabi’nin İstanbul’da Türkiye-Suudi Arabistan İş Forumu’na katılması da önemli. Bu adımlar, iki ülke iş dünyasının daha fazla yakınlaşmasına katkı sağlıyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki bu güçlü ticari bağların daha da pekişeceğine ve ihracat rakamlarımızın artış göstereceğine inancımız tamdır.”
Protan, Gebze, Türkiye’de Yeni Üretim Tesisini Açtı
Protan, Gebze, Kocaeli, Türkiye’de yeni bir üretim tesisinin açıldığını duyurmaktan heyecan duyuyor. Bu son teknoloji tesis, küresel çatı kaplama endüstrisi için yüksek kaliteli termoplastik TPO ve PVC membranların yanı sıra tünel membranları ve su tutucu bantlar üretecek. Yıllık yaklaşık 10 milyon metrekare üretim kapasitesine sahip olan bu yatırım, Protan’ın Avrupa, Asya ve Afrika’da yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunma konusundaki kararlılığının altını çiziyor.
Türkiye’deki Büyüme Yolculuğu
Protan’ın Türkiye’deki yolculuğu 2019 yılında MultiPlan’ın satın alınmasıyla başladı ve yüksek büyüme potansiyeline sahip kilit bir pazarda genişlemenin temeli atıldı. Protan, 2022 yılında BTM’den makine satın alarak konumunu daha da güçlendirdi ve üretimin birden fazla lokasyonda genişlemesine olanak sağladı. 2024 yılında, Protan’ın İzmir ve Gebze OSB’deki önceki operasyonlarını tek bir tesiste birleştiren yeni bir Gebze tesisinin kurulmasıyla üretim kolaylaştırıldı ve operasyonel verimlilik artırıldı.
Eylül 2024’te tamamlanan bu konsolidasyon projesi, Protan’ın büyük ölçekli taşınmaları hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirme yeteneğini gösteren karmaşık bir üretim hattının İzmir’den Gebze’ye aktarılmasını içeriyordu. Tesis ayrıca, CE işareti ve ISO sertifikalarına uygunluk ve titiz testler yoluyla en yüksek ürün kalitesini yakalamak amacını güden modern bir laboratuvara da ev sahipliği yapmaktadır.
Mükemmelliğe Giden Yolda Küresel Stratejimiz
Protan’ın Avrupa’daki beşinci fabrikası olan Gebze fabrikası, Norveç ve Polonya’daki diğer fabrikalara katılarak şirketin termoplastik membran üretiminde pazar lideri konumunu pekiştiriyor. Gebze’nin stratejik konumu, Protan’ın Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve ötesindeki pazarlara hizmet vermesini sağlayan önemli lojistik avantajlar sunmaktadır. Protan Türkiye ayrıca, uluslararası büyümesini sürdürme planları ile bölge için önemli bir ihracat merkezi olarak ortaya çıkmıştır.
8. Güzel Ordu Kısa Film Festivali 13 Kasım’da başlıyor
Bu yıl sekizincisi gerçekleşecek Güzel Ordu Kültür Sanat Vakfı’nın düzenlediği Güzel Ordu Kısa Film Festivali, 13-17 Kasım tarihleri arasında bu yıl ilk kez Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütüne üye olan ülkelerle uluslararası bir boyuta taşınıyor.
Festival, 13 Kasım Çarşamba günü protokol davetlileri, konuklar ve halkın katılımıyla gerçekleşecek açılış töreniyle başlayacak. Festival boyunca kısa film gösterimleri, belgesel gösterimleri, söyleşiler, sunumlar, atölyeler ve masterclass’larla sinemaseverlere dolu dolu bir program sunulacak.
16 Kasım Cumartesi günü gerçekleşecek ödül töreninde, finala kalan filmlere çeşitli ödüller verilirken Festivalin Onur Konuğu Erdal Beşikçioğlu’na da Yaşam Boyu Onur Ödülü takdim edilecek.
Festival, Karadeniz’in kültürel zenginliğini sinema ile birleştirerek kısa filmlere uluslararası bir platform sunmayı hedefliyor. 5 gün sürecek etkinlikler halka açık ve ücretsiz olacak.
RADYO 11 KASIM’DAN İTİBAREN ARTIK APAÇIK!
“Kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine açık” Apaçık Radyo, yüzlerce gönüllü programcısıyla 11 Kasım 2024 Pazartesi sabahından itibaren mikrofon başına geçiyor! 8 Kasım Cuma günü test yayınlarına başlayan radyo, internet üzerinden dinlenebilir.
Üç gün sürecek test yayınlarının ardından, internet üzerinden yayın hayatına devam edecek Apaçık Radyo, yüzlerce gönüllü programcısıyla çevre ve iklim mücadelesinden halk sağlığına, toplumsal cinsiyet eşitliğinden çok-kültürlülüğe binbir konuda Türkiye’den ve dünyadan son gelişmeleri, haberleri ve analizleri, ayrıca dünyanın tüm müzik çeşitlerini aktaracak.
Apaçık Radyo’dan dinleyicilerine yapılan açıklama şöyle:
İște, o gün geldi!
8 Kasım 2024 tarihinde Apaçık Radyo’nun internet üzerinden yayını başlıyor!
Ayrılık hepimiz için çok uzun sürdü, farkındayız! Şimdi kendimizi tam 30 yıl önce Neşet Ertaş’tan “Kendim ettim kendim buldum” türküsü eşliğinde kâinatın en önemli haberi olarak Açık Radyo’nun açılmasını konuştuğumuz ilk Açık Gazete’deki gibi heyecanlı hissediyoruz. Heyecanımızı biraz olsun kontrol altına almanın yolu: İlk günkü gibi “dorukta dayanışma, güleryüz, hoşgörü ve olağanüstü performans!”
Toplumsal cinsiyet eşitliği bilincini arttırmak ve kadının iş, eğitim ve sosyal hayattaki rolünü güçlendirmek için çalışan Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından düzenlenen Sürdürülebilir Değer Zirvesi ve Eşitliğin Liderleri Ödül Töreni, 25 Kasım 2024 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilecek. Platform bu kez, Ankara Kent Konseyinde düzenlenecek programda, eşitlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık konularında öncü yaklaşımlar sergileyen markaları ve liderleri başkentte buluşturmayı hedefliyor.
Kadın Dostu Markalar Platformu, Ankara Kent Konseyi, Çankaya Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KADUM) paydaşlarıyla birlikte önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 25 Kasım 2024 tarihinde Kadın Dostu Markalar Platformu ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleşecek Sürdürülebilir Değer Zirvesi ve Eşitliğin Liderleri Ödül Töreni, Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü’nde düzenlenecek. Programda, aynı zamanda platform Ankara Kadın Dostu Marka Endeksi Raporu da kamuoyuna sunulacak.
Liderlerden “Şiddete Sıfır Tolerans” mesajı
İş dünyasında toplumsal cinsiyet eşitliği sağlama, çeşitliliği arttırma ve kapsayıcı uygulamalar geliştirme konularında başarılı uygulamaları ve önemli konuşmacıları ağırlayacak Sürdürülebilir Değer Zirvesi’nin hemen ardından, bu anlamda topluma ve iş dünyasına rol model olan liderlere Eşitliğin Liderleri Ödülleri takdim edilecek. Liderlerin “Kadına Şiddete Sıfır Tolerans” konuşmalarıyla da topluma anlamlı mesajlarını paylaşacakları programda, aynı zamanda Kadın Dostu Markalar Platformu – Çankaya Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma (KADUM) iş birliğiyle hazırlanan, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası ve Ankara Kent Konseyi’nin paydaşlığında Ankara Kadın Dostu Marka Endeksi Raporu da açıklanacak. Ankara için, iş dünyasında kapsamlı bir toplumsal cinsiyet eşitliği raporu ortaya koymayı hedefleyen endeks, 2025 yılında Türkiye’nin farklı illerinde de devam edecek. Bu proje, Türkiye’nin farklı illerinde iş dünyasında kadın dostu uygulamaların mevcut durumunu ortaya koyma, eksiklikleri tespit etme ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri için iş dünyasında cinsiyet eşitliğini arttırmaya yönelik somut projeler geliştirme amacı taşıyor.
Castrol Ford Team Türkiye Pilotu Ali Türkkan Yeni Nesil WRC Aracını Test Eden İlk Türk Pilot Oldu
Madeni yağ pazarının lider markalarından Castrol, motor sporları dünyasına yeni başarılar eklemeye devam ediyor. Birçok üst düzey takımla yakın iş birliği içerisinde olan Castrol, sporun yanı sıra genç yetenekleri de desteklemesiyle öne çıkmayı sürdürüyor. Markanın motor sporlarındaki uzun süreli partnerlerinden biri olan Castrol Ford Team Türkiye’nin şampiyon pilotu Ali Türkkan, WRC yarış aracının direksiyonuna geçti. Bu yıl Dünya Gençler Ralli Şampiyonası’nda elde ettiği üçüncülükle de dikkat çeken Türkkan, bu testle birlikte ralli dünyasının en üst klasmanındaki otomobili ilk defa kullanan Türk pilot oldu.
Dünya Ralli Şampiyonası’nda (WRC) Ford’un Dünya Ralli Takımı’ndan sorumlu olan M-Sport’un İngiltere’deki merkezini ziyaret eden Ali Türkkan, 500 HP’nin üzerinde güce sahip Ford Puma Hybrid Rally1 aracıyla toprak etaplarda sürüşler gerçekleştirdi ve bu testle birlikte WRC’ye bir adım daha yaklaştı.
Yurt içi ve yurt dışı nakliye trafiği, 2022’ye göre %30’un üzerinde daraldı
Lojistik sektörü, Türkiye’nin ve Türk ekonomisinin en dinamik sektörlerinden birisidir ve günde 80 milyon dolara yakın navlun ödemesi yapılıyor. Bu rakam neredeyse Türkiye’nin günlük e-ticaret hacmine yakın.
2024 sonuna yaklaşırken, Ocak-Ekim döneminde 10 ay boyunca cari sektör kapasite kullanım oranı düşmeye devam ediyor. Bu konuda en temel gösterge ise yurt içi ve yurt dışı nakliye trafiğindeki hissedilir azalma oldu. 2022’de hafta içi günde 400 bine yakın kamyon FTL (tam kamyon) Türkiye’de yük alırken, 2024 Kasım başı itibariyle bu sayı 300 binin altına geriledi.
Bir kamyon aldığı nakliye ücretinin yarısını mazota veriyor
Lojistik firmaları ve bireysel kamyon sahipleri için işin geleceğinin alarm verdiğine işaret eden Tırport kurucu ortağı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:
“Türkiye’de lojistik sektörünün nabzını tutan Tırport Insights verilerine göre, ilk 10 ay içinde kamyonu doğrudan ilgilendiren maliyetlerdeki artış %50’yi geçmesine rağmen, navlun ilk 10 ayda sadece %20-25 seviyesinde arttı. Reel kayıp %30’un üzerindedir. Avrupa’da navlunun içinde yakıt maliyeti ortalama %26 seviyesindeyken, Türkiye’de bu oran 2024’te ilk defa %50’nin üzerine çıktı. Şu anda, navlunun içindeki yakıt maliyeti %52’lerde seyrediyor. Yani İstanbul’dan Adana’ya giden bir kamyon, aldığı nakliye ücretinin yarısını mazota veriyor. Dönüşte yüksüz gelirse doğrudan zarar ediyor. Bu durum kesinlikle sürdürülebilir değildir.” dedi.
Lojistik sektöründe vadeler uzadı, kamyon sahiplerinin bu süreci fonlaması imkansız
Yollarda ticari yük taşıması yapan 550 bine yakın 16 ton ve yukarısı tonaja sahip kamyon/TIR var. Bunların yaklaşık %85’i şahıslara ait kamyonlar. Büyük lojistik firmaları tarafından günlük yapılan kontratlı FTL taşımların neredeyse %80’ı, spot pazarlardan günlük olarak tedarik edilen, tek-yön yük verilen kamyon/Tır’lardan oluşuyor.
Lojistik sektöründe vadelerin uzadığını ve kamyon sahiplerinin bu süreci fonlamasının imkansız olduğunu anlatan Tırport kurucu ortağı Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Mal sahibi ve üreticiler, bir zamanlar nakliyede 15-30 gün vade ile çalışırken, baskılanan kur ve yüksek faiz nedeniyle vadeler 45-60 güne uzadı. Çeşitli bahanelerle, 7-15 gün geç ödemeler devreye girince, vadeler 2,5 aya kadar sarkabiliyor. Taşımaların ise çoğu, bireysel kamyonlarla yapılıyor ve kamyon sahiplerinin bu süreçleri kendilerinin fonlaması imkansız. Onlara yük veren lojistik firmaları bir şekilde kamyoncuları fonlamak, navlun ödemelerini önden yapmak zorunda kalıyor. Günde 1 milyon TL navlun ödemesi yapan, 60 gün vade ile çalışan ortalama bir lojistik firması, 75 milyon TL işletme sermayesi kullanamazsa operasyonunu çeviremiyor. Bu operasyon için 8 milyon TL üzeri faiz maliyeti ile karşı karşıya kalıyor. Çünkü kamyoncuya ödemeyi peşin yapsa da, faturaya dönüştürmesi asgari 7-10 gün, çek alabilmesi 3-4 haftayı buluyor. Banka ve faktoring firmalarında yeterli kredibiliteleri ve hazır teminatları olmayan firmalar, aylık %6’nın üzerinde finansman maliyetleri ile karşı karşıyadır. 2025’e girerken doğrudan zararına çalışan yüzlerce lojistik firması var. Birçok firma, ekonomik krizi, nakit akış gücünü kullanıp borçla takla artırarak sorunlu süreci geçirmeye çalışıyorlar. 2025, lojistikçiler için çok zor bir yıl olacak.” diye konuştu.
Kuru kayısıda sezonun ilk çeyreğinde ihracat yüzde 12 arttı
Türkiye kuru kayısı ihracatında 2024/25 sezonun ilk çeyreğinde başarılı bir grafik ortaya koydu. 1 Ağustos 2024 tarihinde başlayan 2024/25 sezonunun ilk çeyreğinde Türkiye’nin kuru kayısı ihracatı 25 bin 461 ton olurken, kuru kayısı ihracatından elde edilen döviz tutarı yüzde 12’lik artışla 112,8 milyon dolardan 125,5 milyon dolara ulaştı.
2024/25 sezonuna girerken Malatya İli kuru kayısı rekoltesinin 107 bin ton olarak öngörüldüğünü, 7 bin tonda stokla sezona girdiklerini dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, sezonun ilk çeyreğinde, 2024/25 sezonu için ortaya koydukları 100 bin ton ihracat hedefiyle uyumlu bir dönem geçirdiklerini kaydetti.
Dünya Sağlık Örgütü’nün kuru kayısıya sağlıklı gıdalar listesinde yer verdiğini hatırlatan Işık, “Kuru kayısı antioksidan zengini bir meyve, kolesterolü düşürürken, kasları besliyor, bağırsak dostu ve sindirim sistemini destekliyor. Bu yıl hava koşulları kuru kayısı üretimini artırdı. Kuru kayısımızın katma değerli bir şekilde dönüşmesi için fuarlara, TURQUALITY ve UR-GE Projelerine, sektörel ticaret heyetleri ve alım heyetlerine ağırlık vereceğiz. Ticaret Bakanlığımızın Uzak Ülkeler Stratejisiyle uyumlu olarak Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Avustralya, Çin, Japonya, Brezilya, Güney Kore gibi uzak pazarlara yoğunlaşacağız. Üreticilerimiz, Tüccarlarımız, İhracatçılarımız, Tarım ve Orman Bakanlığımız, Araştırma Enstitülerimiz, Ticaret Bakanlığımız ve Üniversitelerimizle Türk kayısımızın hak ettiği değere ulaşması için koordineli bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
G20 Dönem Başkanlığı’nı yürüten Brezilya’da düzenlenen 2024 W20 Zirvesi, kadınların katılımı ile ülkelerin ekonomik güçlenmesi için önerilerin gündeme getirildiği başarılı bir zirve gerçekleştirdi. 18-19 Kasım’da yine Rio de Janeiro’da gerçekleşecek G20 Liderler Zirvesi öncesinde, önde gelen sivil toplum örgütleriyle KAGİDER, KADEM ve TİKAD’dan oluşan W20 Türkiye Delegasyonu, bu yıl da Türkiye’yi başarıyla temsil etti.
W20 Türkiye Delegasyonu Başkanlığı’nı bu yıl W20 Kurucu Başkanı ve KAGİDER Onur Kurulu Üyesi Gülden Türktan üstlenirken; delegasyona KAGİDER Genel Sekreteri Yeşim Seviğ eş başkan olarak katıldı. KADEM’den Nursem Keskin Aksay, Semanur Sönmez Yaman ve Nurbanu Küçük ile TİKAD’ı temsilen Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, Türkiye’nin güçlü temsilcileri olarak zirvede yer aldı.
2024 W20 Zirvesi, 5 ana konu oy birliği ile zirve bildirgesine taşındı.
1.Bakım Ekonomisi: Kadının iş gücüne katılımını artırmak için devletlerin bakım hizmetlerini politika düzeyinde desteklemesi gerektiği vurgulandı.
2.Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddetle Mücadele: Kadına yönelik şiddetle mücadelenin ulusal ve uluslararası işbirliğiyle güçlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
3.İklim Adaleti: Kadınların iklim krizinde söz sahibi olmaları gerektiği ve iklim değişikliğinden en çok etkilenen topluluklar arasında yer aldıkları dile getirildi.
4.Kadın Girişimciler İçin Sermaye ve Finansman Erişimi: Kadın girişimcilerin finansman ve sermayeye erişimlerinde karşılaştıkları zorluklara çözüm önerileri sunuldu.
5.STEM Alanlarında Kadınların Desteklenmesi: Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik alanlarında kadınların daha fazla temsil edilmesini teşvik edecek politikaların önemi vurgulandı.
Bu başlıklar altında hazırlanan 2024 W20 Bildirgesi, Brezilya hükümet yetkililerine teslim edilmesinin ardından Her bir G20 ülkesine sunulmak üzerine yola çıkıldı.
W20 Kurucu Başkanı ve 2024 Türkiye Delegasyonu Başkanı Gülden Türktan, zirvenin ardından yaptığı açıklamada, “Kadınların ekonomiye katılımının, ülkelerin ekonomik kalkınmasına yol açacağı konusunu ve kritik 5 ana başlığı 2024 W20 Zirvesi’nin sonuç bildirgesine taşıdık. Türkiye olarak bu hedefleri küresel ölçekte başlatmış olmaktan ve bugün önerilen 5 ana başlıktan 4 ana başlığı 2015 yılında sonuç bildirgesinde yer vermiş olmaktan onur duyuyoruz” dedi.
Evidea, Denizli’deki İlk Mağazasını Horizon Garden AVM’de Açtı!
Ev yaşam sektörünün vazgeçilmez markası Evidea, Denizli’deki ilk mağazasını Horizon Garden AVM’nin zemin katında 8 Kasım’da büyük bir coşkuyla açtı! Denizlililere ev dekorasyonunda yeni bir soluk getiren Evidea, açılışa özel sunduğu fırsatlarla da şehri şimdiden heyecanlandırdı.
Evidea, evini güzelleştirmek ve hayatını kolaylaştırmak isteyen herkese hitap edebilmek için şimdi Denizli’de! Uygun fiyatlarla kaliteli, herkesin beğenebileceği ve kurulumu zahmetsizce yapabileceğiniz ürünler sunan Evidea, müşterilerine mükemmel bir alışveriş deneyimi vaat ediyor. Trendlere yön veren, yeni fikirler sunan ve her daim gelişen bir marka olarak, hem e-ticaret platformunda hem de mağazalarıyla büyüme rotasında ilerleyen Evidea, Denizli’deki ilk mağazasını Horizon Garden AVM’nin zemin katında 8 Kasım’da büyük bir coşkuyla açtı!
Ev yaşam ürünleri alanında hizmet veren Evidea, güçlü online kimliği ve perakende mağaza zinciriyle tüketiciler için, ev dekorasyonunu ve alışverişini çok daha keyifli hale getiriyor. Evidea, yenilikçi ve ilham verici çözümler sunma misyonuyla, Denizli Horizon Garden AVM’de yeni mağazasının kapılarını açtı. 8-17 Kasım tarihleri arasında geçerli açılışa özel kampanya ile Denizli halkını karşılayan Evidea, her 1.000 TL’lik alışverişte 200 TL indirim fırsatı sunuyor. Denizlililer, Evidea’nın geniş ürün yelpazesi, estetik ve fonksiyonel ürünleriyle evlerini güzelleştirirken bu avantajlı fırsattan faydalanabilecekler. Ev dekorasyonundan günlük ihtiyaçlara kadar pek çok ürünü bir arada bulabileceğiniz bu yeni mağaza, tüm dekorasyon meraklılarının uğrak noktası olacak!
Evidea Marka Müdürü Pelin Ünal, Denizli’de ilk mağazalarını açmanın kendileri için heyecan verici bir adım olduğunu belirtti: “Denizli, bizim için heyecan verici bir yolculuk oldu. Buradaki yoğun talep ve ev dekorasyonuna olan ilgi bizi motive eden unsurlar arasında yer alıyor. Denizlililere daha yakın olmanın mutluluğunu yaşıyoruz ve Horizon Garden AVM’deki yeni mağazamızda ziyaretçilerimizi en iyi şekilde ağırlamayı hedefliyoruz.” diyerek heyecanını paylaştı.
CK ENERJİ BOĞAZİÇİ ELEKTRİK, “GAYRİMENKULUN ENERJİSİ RAPORU- 2024 YILI 9 AYLIK SONUÇLARINI” AÇIKLADI
Avrupa Yakası’nda, 2018’den bu yana 3,7 milyon taşınma hareketi yaşandı
CK Enerji Boğaziçi Elektrik’in “Gayrimenkulün Enerjisi Raporu’na göre bu yılın ilk 9 ayında İstanbul Avrupa Yakası’nda toplam taşınma hareketlerinde geçen yılın aynı dönemine göre düşüş gözlendi. Yeni konuta taşınmalar yüzde 14 gerilerken asıl hareket yüzde 6’lık artışla ikinci elde yaşandı. 2018 yılından bu yana Avrupa Yakası’nda taşınma hareketi toplam 3,7 milyonu aştı.
Dünyanın mega kentleri arasında yer alan İstanbul’un Avrupa Yakası’nda teknolojiye yaptığı yatırımlarla müşterilerini anlık olarak izleyen ve taleplerine hızla yanıt veren CK Enerji Boğaziçi Elektrik, abonelerinin başvuru ve ikamet bilgilerini baz alarak hazırladığı “Gayrimenkulün Enerjisi Raporu-2024 İlk 9 Ay” sonuçlarını açıklandı. 2018 yılından bu yana düzenli olarak yayınlanan ve Avrupa Yakası’ndaki taşınma, kentsel dönüşüm, elektrik tüketimi gibi birçok güncel veriyi içeren rapora göre, yılın ilk 9 ayında bölgedeki taşınma hareketi yüzde 0,75 gibi düşük bir oranda gerileyerek hemen hemen aynı seviyelerde kaldı.
İlk 9 ayda yeni konuta taşınma oranları geçen yıla göre yüzde 14 gerilerken, ikinci el gayrimenkulde yüzde 6’lık bir artış gündeme geldi.
“BÜYÜK TAŞINMA HAREKETİNE EN İYİ ŞEKİLDE YANIT VERMEK BİZİM İÇİN BAŞARI”
Gayrimenkulün Enerjisi Raporu’nun ilk 9 aylık sonuçlarını değerlendiren CK Enerji Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü Ali Erman Aytac, “Çalışma arkadaşlarımız tarafından özenle hazırlanan bu veriler, sadece gayrimenkul sektörünün değil, aynı zamanda enerji talebinin de nasıl şekillendiğine dair önemli ipuçları sunması açısından büyük önem taşıyor. Teknolojiye yaptığımız yatırımlar sayesinde, tüketici taleplerine daha hızlı çözüm üretiyor, yüksek tüketici memnuniyeti hedefi ile faaliyet gösteriyoruz. İstanbul, çok dinamik bir şehir. Taşınma hareketi de bu dinamizmin en güzel göstergelerinden biri. Gayrimenkulün Enerjisi Raporu, bölgenin enerji dinamiklerini ve tüketici davranışlarını daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor, gelecekteki planlamalarımızda bizim için önemli bir rehber oluşturuyor. 2018 yılından, Eylül 2024’e kadar Avrupa Yakası’nda 3,7 milyondan fazla taşınma hareketi görüyoruz. 10 milyondan fazla vatandaşımızı yaşadığı bölgemizdeki bu büyük hareketi en iyi şekilde yöneterek tüketicilerimizin ihtiyaçlarına en hızlı şekilde yanıt vermek bizim için çok önemli bir başarı” dedi.
İLK 9 AYDA TAŞINMALARIN YÜZDE 71’İ İKİNCİ EL GAYRİMENKULDE OLDU
Gayrimenkulün Enerjisi Raporu’nun 2024 yılı ilk 9 ay sonuçlarına göre, İstanbul’un Avrupa Yakası’nda taşınma hareketi geçen yılın aynı dönemine göre az da olsa hareketlendi. İlk 9 ayda yeni konuta geçişlerin oranı bir önceki yıla göre yüzde 14 gerileyerek 112 bin 840’tan, 96 bin 836’ya düştü. Aynı dönemde taşınmaların yüzdü 71’i ise ikinci el gayrimenkulde yaşandı. İkinci elde taşınma sayısı 2023 yılının ilk 9 ayında 227 bin 334 iken bu yıl aynı dönemde yüzde 6’lık artışla 240 bin 779’a çıktı.
2018 yılı da dâhil Eylül 2024’e kadar İstanbul Avrupa Yakası’nda 3,7 milyondan fazla taşınma hareketi yaşandı. Bu dönemde 983 bin 978 yeni gayrimenkulün kapısını ilk kez açılırken, ikinci el gayrimenkulde taşınma sayısı 2 milyon 681 bini buldu. Bu süre içinde en büyük hareket 2019 yılında yaşandı. 2019’da Avrupa Yakası’nda toplam taşınmaların sayısı 753 bin 323 ile zirve noktayı gördü.