Ekonomi-teknoloji, magazin-yaşam, kültür-sanat haberleri, TUİK verileri

Yapı İzin İstatistikleri, IV. Çeyrek: Ekim-Aralık, 2024 Yapı ruhsatı verilen binaların yüzölçümü %16,5 azaldı

Kayseri’de 2024 yılı IV. çeyreğinde yapı ruhsatı verilen daire sayısı 5 bin 923, yapı izin belgesi verilen daire sayısı 4 bin 170 oldu.

Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2024 yılı IV. çeyreğinde belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı %16,7, daire sayısı %17,4 ve yüzölçüm %16,5 azaldı.

Toplam yüzölçümün %54,2’si konut alanı olarak gerçekleşti

Belediyeler tarafından 2024 yılı IV. çeyreğinde yapı ruhsatı verilen binaların toplam yüzölçümü 52,4 milyon m² iken; bunun 28,4 milyon m²’si konut, 12,1 milyon m²’si konut dışı ve 11,9 milyon m²’si ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

En yüksek yüzölçüm payı %69,9 ile iki ve daha fazla daireli binaların oldu

Belediyeler tarafından 2024 yılı IV. çeyreğinde yapı ruhsatı verilen binaların kullanma amacına göre en yüksek yüzölçüm payına 36,6 milyon m² ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 4 milyon m² ile sanayi binaları ve depolar izledi.

Yapı kullanma izin belgesi verilen binaların yüzölçümü %13,3 arttı

Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, 2024 yılı IV. çeyreğinde belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen bina sayısı %10,5, daire sayısı %16,9 ve yüzölçüm %13,3 arttı.

Toplam yüzölçümün %55,5’i konut alanı olarak gerçekleşti

Belediyeler tarafından 2024 yılı IV. çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen binaların toplam yüzölçümü 42,4 milyon m² iken; bunun 23,5 milyon m²’si konut, 9,6 milyon m²’si konut dışı ve 9,2 milyon m²’si ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti.

Yapı kullanma izin belgesine göre konut, konut dışı ve ortak alanların yüzölçümü payları, IV. Çeyrek, 2022-2024

En yüksek yüzölçüm payı %71,3 ile iki ve daha fazla daireli binaların oldu

Belediyeler tarafından 2024 yılı IV. çeyreğinde yapı kullanma izin belgesi verilen binaların kullanma amacına göre en yüksek yüzölçüm payına 30,2 milyon m² ile iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 2,9 milyon m² ile sanayi binaları ve depolar izledi.

KUVVETLİ KAR YAĞIŞI ÖNLEMLERİ DEVREDE

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün kuvvetli kar yağışı uyarısının ardından, ulaşımda aksaklık yaşanmaması için gerekli önlemlerin alındığını açıkladı. Bakan Uraloğlu, “Tedarik sürecinde aksama yaşanmaması gereken araçlar hariç olmak üzere ağır taşıtların bugün saat 13.00 ile pazar günü saat 13.00 arasında İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu ve Ankara illerini kapsayacak şekilde D100 ve D750 Devlet Yolları ile TEM ve Kuzey Marmara Otoyollarında seyirlerine izin verilmeyecek.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre Bolu ve Karabük’ün batısı ile İstanbul’da bugün öğle saatlerinden itibaren etkili olması beklenen kar yağışının, pazar günü öğle saatlerine kadar devam edeceğini bildirdi.

Ağır Taşıtlara Geçici Kısıtlama

Trafik akışında olumsuzlukların yaşanmaması için bazı tedbirler alındığını vurgulayan Bakan Uraloğlu, şu açıklamalarda bulundu:

“Tedarik sürecinde aksama yaşanmaması gereken araçlar hariç olmak üzere, kamyon, çekici ve tanker cinsi ağır taşıtların 21 Şubat Cuma günü saat 13.00 itibarıyla 23 Şubat Pazar günü saat 13.00’e kadar İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu ve Ankara illerini kapsayacak şekilde D100 ve D750 Devlet Yolları ile TEM ve Kuzey Marmara Otoyollarında seyirlerine izin verilmeyecektir.”

Karayolları ekipleri 7/24 sahada

Kuvvetli kar yağışına karşı Karayolları Genel Müdürlüğü ekiplerinin tüm kritik noktalarda sahada olacağını belirten Bakan Uraloğlu, yol güvenliğini sağlamak için gerekli tüm tedbirlerin alındığını ifade etti. Uraloğlu, “Kar yağışının ulaşımı olumsuz etkilememesi için ekiplerimiz 7/24 sahada olacak. Tuzlama ve kar küreme çalışmaları aralıksız sürdürülecek.” dedi.

İşgücü Girdi Endeksleri, IV. Çeyrek: Ekim-Aralık, 2024

İstihdam endeksi yıllık %2,6 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2,6 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %0,8 azaldı, inşaat sektöründe %5,7 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %4,0 arttı.

Çalışılan saat endeksi yıllık %0,3 azaldı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında çalışılan saat endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %0,3 azaldı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %3,8 azaldı, inşaat sektöründe %0,3 arttı ve ticaret-hizmet sektörlerinde %1,7 arttı.

Brüt ücret-maaş endeksi yıllık %72,7 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında brüt ücret-maaş endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %72,7 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %70,4, inşaat sektöründe %69,2 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %74,6 arttı.

Fabrikaları Çıraklık Sistemi Kurtaracak

Türkiye sanayisi, ara eleman ve yetişmiş personel eksikliğiyle boğuşurken, çıraklık eğitimi yeniden sahneye çıkıyor. PilenPak Ambalaj San ve Tic. AŞ’de Proje, Yardımcı İşletmeler ve Enerji Müdürü Burak Yaka, sektörün kanayan yarasına parmak basarak, çıraklık sisteminin geri dönüşünün fabrikalara can suyu olabileceğini vurguladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2023’te sanayi sektöründe istihdam edilenlerin yalnızca %15’i nitelikli ara eleman statüsünde. Öte yandan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) raporları, firmaların %30’unun ara eleman eksikliği nedeniyle kapasite kaybı yaşadığını ortaya koyuyor. Burak Yaka, bu rakamları yorumlarken, “Ara eleman açığı, sanayimizin büyüme hızını baltalıyor. 2024’te bu oran -37#41-e ulaşırsa, üretimde ciddi bir daralma kaçınılmaz” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın pilot projesiyle, 20 ilde başlatılan çıraklık eğitiminde ilk veriler umut vadediyor. 2024’ün son çeyreğinde, çıraklık programına katılan fabrikalarda iş gücü verimliliğinin %20 arttığı raporlandı. Yaka, bu veriyi analiz ederek, “Teorik eğitimi sahada deneyimle birleştiren bu model, uzun vadede verimliliği %50’ye kadar artırabilir. PilenPak olarak biz de bu sisteme yatırım yapıyoruz” diye konuştu.

TÜİK’in 2023 verilerine göre, Türkiye’de 15-24 yaş arası gençlerde işsizlik oranı %22 seviyesinde. Burak Yaka, bu tabloyu değerlendirirken, “Gençlerimiz iş ararken, sanayi eleman bulamıyor. Çıraklık, bu paradoksu çözecek bir köprü. Fabrikalarımızda çıraklara kapılarımızı açarak, hem onların meslek sahibi olmasını sağlıyor hem de kendi üretim süreçlerimizi güçlendiriyoruz” dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2025 sonuna kadar 100 bin gencin çıraklık programına katılmasını hedefliyor. Yaka, bu hedefi destekleyerek, “Eğer bu rakam gerçekleşirse, sanayi sektöründe yıllık 10 milyar TL’lik ek katma değer yaratabiliriz. Bu, Türkiye ekonomisi için de kritik bir sıçrama demek” yorumunda bulundu.

PilenPak Ambalaj, Manisa’daki tesislerinde şu an 50 çırağı eğitiyor. Yaka, “Bu gençler, 6 ay içinde temel beceriler kazandı ve üretim hattında aktif rol alıyor. Çıraklık, firmalar için maliyet değil, yatırımdır” diyerek, diğer sanayi kuruluşlarını da bu modele katılmaya çağırdı.

İşgücü girdi endeksleri yıllık değişim oranları (%), IV. Çeyrek 2024 İstihdam endeksi çeyreklik %0,3 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında istihdam endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %0,3 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %0,6 azaldı, inşaat sektöründe %0,9 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %0,7 arttı.

Çalışılan saat endeksi çeyreklik %1,3 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında çalışılan saat endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %1,3 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %0,2 arttı, inşaat sektöründe %0,7 azaldı, ticaret-hizmet sektörlerinde 2,3 arttı.

Brüt ücret-maaş endeksi çeyreklik %11,7 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında brüt ücret-maaş endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %11,7 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %12,6, inşaat sektöründe %6,5 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %11,8 arttı.

Saatlik işgücü maliyeti endeksi yıllık %75,6 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik işgücü maliyeti endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %75,6 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %80,9, inşaat sektöründe %69,8 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %73.6 arttı.

Saatlik kazanç endeksi yıllık %73,1 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %73,1 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %77,2, inşaat sektöründe %68,7 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %71,7 arttı.

Saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi yıllık %88,5 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %88,5 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %99,9, inşaat sektöründe %74,8, ticaret-hizmet sektörlerinde %83,8 arttı.

Saatlik işgücü maliyeti endeksi çeyreklik %10,3 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik işgücü maliyeti endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %10,3 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %12,5, inşaat sektöründe %7,5 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %9,2 arttı.

Saatlik kazanç endeksi çeyreklik %10,3 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %10,3 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %12,4, inşaat sektöründe %7,2 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %9,3 arttı.

Saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi çeyreklik %10,0 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi, 2024 yılı IV. çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre %10,0 arttı. Alt sektörler incelendiğinde, endeks; sanayi sektöründe %12,8, inşaat sektöründe %8,9 ve ticaret-hizmet sektörlerinde %8,3 arttı.

TCL, 8 yıl süreyle Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nın Sponsoru Oldu

Global teknoloji şirketi TCL Uluslararası Olimpiyat Komitesi (UOK) ile 2032’ye kadar sürecek Olimpiyat sponsorluğunu duyurdu. İş birliği kapsamında TCL, Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nın Ev Görüntüleme Sistemleri ve Ev Aletleri kategorisinde Resmi Global Partneri olacak. 8 yıllık bu anlaşma ile TCL, 2026 Milano-Cortina ve 2030 Fransız Alpleri Kış Olimpiyatları ile 2028 Los Angeles ve 2032 Brisbane Yaz Olimpiyatları süresince heyecan ve teknolojiyi buluşturacak, Olimpiyat ruhunu dünya genelindeki milyonlarca kullanıcısına ulaştıracak.

İş birliğine ilişkin yapılan açıklamaya göre TCL, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin en üst seyive sponsorluk programı TOP Partnerleri (The Olympic Partner) arasında yer alacak ve Olimpiyat ruhunu sporseverlere ulaştırmak üzere özel haklara sahip olacak.

Yurt Dışında Kontrol Edilen Girişim İstatistikleri, 2023

Türkiye’de yerleşik girişimler tarafından yurt dışında kontrol edilen girişimlerin elde ettiği ciro 2023 yılında 85 milyar 801 milyon dolar oldu

Yurt dışında kontrol edilen girişim istatistiklerine göre, Türkiye’de yerleşik girişimlerin yurt dışında kontrol ettiği girişim sayısı 2022 yılında 2 535 ve 2023 yılında 2 566 oldu. Bu girişimler 2022 yılında 87 milyar 688 milyon dolar, 2023 yılında ise 85 milyar 801 milyon dolar ciro elde etti.

Yurt dışında kontrol edilen girişimlerde en yüksek ciro ticaret faaliyetinde oluştu

Yurt dışında kontrol edilen girişimlerin 2023 yılında faaliyete göre oluşan ciro toplamında ilk sırada ticaret; sonra sırasıyla sanayi, hizmet ve inşaat faaliyetleri yer aldı. Yurt dışında ticaret faaliyeti gösteren girişimler toplam 32 milyar 984 milyon dolar ciro elde etti. Ciro toplamında ikinci sırada yer alan sanayi faaliyetinde 31 milyar 111 milyon dolar, üçüncü sıradaki hizmet faaliyetinde 12 milyar 689 milyon dolar ve son sıradaki inşaat faaliyetinde ise 9 milyar 16 milyon dolar ciro elde edildi.

Yurt dışında kontrol edilen girişimlerin 900’ü hizmet, 840’ı ticaret, 523’ü sanayi ve 303’ü ise inşaat sektöründe faaliyet gösterdi.

Yurt dışında kontrol edilen girişimlerin en etkin olduğu coğrafya Avrupa oldu

Avrupa (AB27+EFTA) ülkeleri 2023 yılında girişim sayısında %38; ciroda %32 pay ile birinci sırada yer aldı. Diğer Avrupa ülkeleri ise %19,8 pay ile girişim sayısında, %27,1 pay ile de ciroda ikinci sırada yer aldı. Yakın ve Orta Doğu ülkeleri cirodan aldığı %12,7 pay ile üçüncü sırada yer aldı. Girişim sayısında üçüncü sırayı payı %13,5 olan Diğer Asya ülkeleri aldı. Çalışanlar sayısında %29,5 ile en büyük paya sahip olan Diğer Avrupa ülkeleri, personel maliyetinde %29,3 pay ile ikinci sırada yer aldı. Personel maliyetinde en büyük payı %31,8 ile Avrupa (AB27+EFTA) ülkeleri aldı.

Yurt dışında kontrol edilen girişim sayısının en yüksek olduğu ülke Almanya, en yüksek cironun elde edildiği ülke Birleşik Krallık oldu

Yurt dışında kontrol edilen girişim sayısının en yüksek olduğu ülke 2023 yılında 242 girişim ile Almanya oldu. Almanya’da kontrol edilen girişimlerin 2023 yılında elde ettiği ciro 3 milyar 396 milyon dolar iken bu girişimlerde çalışanlar sayısı 6 330 ve personel maliyeti 390 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Birleşik Krallık 2023 yılında 9 milyar 993 milyon dolar ile yurt dışı girişimlerden sağlanan cironun en yüksek olduğu ülke oldu. Birleşik Krallık’ta kontrol edilen girişimlerin sayısı 131 olup bu girişimlerde çalışanlar sayısı 8 388, personel maliyeti ise 586 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Rusya, yurt dışında kontrol edilen girişim sayısı açısından 141, elde edilen ciro açısından da 6 milyar 953 milyon dolar ile ikinci sırada yer aldı. Ciroda 5 milyar 657 milyon dolar ile üçüncü sırayı alan Romanya’da kontrol edilen girişim sayısı 91 olarak gerçekleşti.

BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİNDE ÜLKEMİZ İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM ATILDI

TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı Revizyonu ile binaların enerji ihtiyacı azalacak. Resmi Gazete’de 20.02.2025 tarihinde yayımlanan tebliğ ile TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı 01 Nisan 2025 tarihi itibarıyla zorunlu standart olarak yürürlüğe girecek. Eski standart, ülkemizde binaların sadece ısıtma amaçlı enerji tüketimlerine yönelik sınırlamalar getiriyordu. Bu durum dolayısıyla sıcak iklim bölgelerinde enerji verimliliği için esaslı bir iyileştirme talebi oluşmuyordu. Yeni standart ile binaların sadece ısıtma ihtiyacına göre tasarlanması dönemi sona eriyor. Artık binalar ısıtma ve soğutma ihtiyacına göre tasarlanacak. Söz konusu revizyon ile tüketicilerin ısıtma ve soğutma giderlerinin düşmesinin yanı sıra inşa edilecek daha az enerji harcayan çevre dostu yapılar sayesinde ülke ekonomisinin de kazanacağını belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Ülkemizin iklim koşullarına daha gerçekçi bir yaklaşım getiren revize standart ile yeni binalarda metrekare başına yıllık enerji tüketimi ortalama 120-150 kWh/m2 yıldan 70-90 kWh/m2 yıl seviyelerine düşecek” dedi.

Isı yalıtımında en temel standart olan TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın başkanlığında Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından kurulan ve İZODER’in de dahil olduğu ilgili STK’lar ile akademisyenlerden oluşan revizyon komitesinin çalışmaları sonucunda hazırlanmış ve 21 Ekim 2024 tarihinde TSE tarafından yayımlanmıştı. Resmi Gazete’de 20.02.2025 tarihinde yayımlanan tebliğ ile TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı 01 Nisan 2025 tarihi itibarıyla zorunlu standart olarak yürürlüğe girecek.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre yeni standarda uygun inşa edilecek yapılarda, konfor şartları değişmeden enerji faturalarının yüzde 25 azalması sağlanacak. Böylece her yıl yeni inşa edilecek binalarda yıllık 2,5 teravatsaat enerji ile Atatürk Barajı’nın 3 ayda ürettiği enerji kadar tasarruf sağlanmış olacak. Ayrıca bu binalar sayesinde doğaya yılda 600 milyon ton eşdeğerinde karbondioksit salınımının da önüne geçilecek.

Isı yalıtım sektöründe yeni bir dönemin startının verildiğini belirten İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, “İZODER olarak TSE tarafından T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın başkanlığında oluşturulan TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı revizyon komitesinde aktif olarak yer aldık. Revizyon komitesinin büyük bir özveriyle üzerinde çalıştığı Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı TS 825, iyileştirilmiş hali ile yayımlandı. Sektör olarak ülkemize sağlayacağı katkılar dolayısıyla memnuniyetle karşıladığımız revize standart önemli iyileşmelere işaret ediyor. Enerji verimliliğinde gelişmiş ülkelere yaklaşmaya dair kritik bir adım olan revize standardın ülkemizin enerji ithalat rakamlarını düşürme ve sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyeceğine inanıyoruz.” dedi.

TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardındaki Yenilikler

TS 825’te yapılan revizyon sayesinde artık Antalya gibi sıcak iklim bölgelerinde binaların sadece ısıtma enerjisi ihtiyacına göre tasarlanması yerine ısıtma ve soğutma ihtiyacı dikkate alınarak yalıtım projelerinin yapılabileceğine dikkat çeken İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, açıklamalarına şu sözlerle devam etti: “TS 825 standardında ülkemiz 4 mevsimi yaşayan bir coğrafyada olmasına rağmen sadece ısıtma için tüketilen net enerji miktarına yönelik sınırlamalar getiriyordu. Örneğin; Antalya’daki bir konut ısıtma ihtiyacı dikkate alınarak ısı yalıtım projesi hazırlanıyordu. Revizyonla standarda soğutma ihtiyacının hesaplanmasına yönelik ilaveler yapıldı ve ülkemizde soğutma ihtiyacının da ısıtma ihtiyacı ile birlikte tasarım aşamasında dikkate alınmasına olanak sağlandı.”

Yeni TS 825 Enerji Verimli ve Çevre Dostu Yapılaşmaya Katkı Sağlayacak

Hem ısıtma hem de soğutma için harcanan enerjinin hesaplandığı yeni bir metodoloji ile düzenlenen revize TS 825’te Bakanlık tarafından enerji limitlerinin yeniden belirlendiğini ve tavsiye edilen U değerlerinin iyileştirildiğini dile getiren Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Gelişmiş ülkelerin çoğunda binaların ısıtma ve soğutmaya yönelik yıllık enerji tüketimi 30-50 kWh/m2 yıl olacak şekilde yalıtımlı olarak tasarlanıyor ve inşa ediliyor. Sınırlı enerji kaynaklarımıza rağmen ülkemizdeki ortalama enerji tüketiminin 120-150 kWh/m2 yıl olması kabul edilemez. Çevreye duyarlı ve enerji verimli yapılaşma için U (Isıl geçirgenlik) değerlerimizin ve enerji limitlerimizin iyileştirilmesi çok acil bir başlıktı. Bu bağlamda da revize TS 825 standardının getirdiği yeni enerji limitleri ve U değerleri önümüze pozitif bir tablo koyuyor. Net ısıtma ve soğutma enerjisi ihtiyacının toplamına yönelik olarak tanımlanmış enerji limitleri revize standartta 70-90 kWh/m2 yıla çekilmiş olacak. Enerji limitlerimizi bu seviyelerin de altına yani gelişmiş ülkeler ortalamasına düşürmeye ihtiyacımız olsa da söz konusu veriler oldukça anlamlı bir azalışa işaret ediyor. Yeni TS 825 standardının uygulanması ile daha nitelikli ve daha kalın yalıtım malzemeleri ile kaplamalı çift cam veya üçlü cam kullanımının artmasını bekliyoruz.”

Revize Standardın Uygulanmasında İZODER’in Hesap Programı Yol Gösterici Olacak

TS 825 Standardı revizyonunun binaların enerji verimliliğinde kilit rol oynayacağını söyleyen İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Standardın hayata geçmesini sağlayan en önemli araçlardan biri olan İZODER TS 825 hesap programını da hızlıca yürürlüğe sokmayı hedefliyoruz. İZODER TS 825 Hesap Programı; tasarımcıların ısı yalıtım malzemesi seçimi ile uygulama detaylarının belirlenmesine yön verecek olup ayrıca projeye dair yapı ruhsatlarının alınabilmesi için hazırlanması gereken ısı yalıtım projesinin oluşturulmasını da sağlayacak” diye konuştu.

İZODER olarak ülkemizin enerji verimliliğini sağlama yolunda önemli bir adım niteliğinde olan TS 825 standardının son şeklini alması ve yayımlanması için 2019 yılından bu yana yürüttükleri özverili çalışmaların sonucunu görmekten dolayı mutlu olduklarını ifade eden Eruslu, sözlerini şöyle bitirdi: “Söz konusu revizyonun gerçekleştirilmesinde başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere emeği geçen tüm bakanlık çalışanları ve komite üyelerine teşekkür ediyor, ülkemiz için hayırlı olmasını diliyoruz. Ayrıca süreçte desteklerini esirgemeyen Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ve süreci yürüten Türk Standartları Enstitüsü’ne de teşekkür ediyoruz. Şimdi bizleri daha yoğun bir dönem bekliyor. Revize standardın tanıtılması, getirdiği yenilikler hakkında gerekli bilgilendirmelerin yapılması ve ilgili sektör paydaşları tarafından doğru kullanımı için çok sayıda eğitim ve tanıtım faaliyeti yürüteceğiz. Standardın hazırlanmasında harcanan emek ve enerjinin daha fazlasını yeniliklerin hayata geçmesi için göstereceğiz.”

TÜBİSAD Plus, Scale-Up Gelişim Programı girişimlerini ağırlıyor
TÜBİSAD’ın yüksek teknoloji dünyasının nabzını tuttuğu YouTube serisi TÜBİSAD Plus’ın yeni bölümü yayınlandı.

Serinin 56’ncı bölümünün konuğu, TÜBİSAD Scale-Up Gelişim Programı’nın yedi girişiminden biri olan Destek Bilgisayar’ın Genel Müdürü Oğuz Tamer Tunçel oldu.

TÜBİSAD Plus’ın 56’ncı bölümünde TÜBİSAD Scale-UP Gelişim Programı Koordinatörü Özlem Atan ve Destek Bilgisayar Genel Müdürü Oğuz Tamer Tunçel bir araya geldi.

1996 yılında kurulan ve uzun yıllardır bilişim sektöründe faaliyet gösteren Destek Bilgisayar’ın Genel Müdürü Oğuz Tamer Tunçel, Scale-Up Gelişim Programı’nda yer almalarının sebebini şöyle anlattı: “Önümüzdeki süreçte biraz daha katma değerli yönetilebilir hizmetler ve bulut hizmetleri ki özellikle kamunun da buluta geçmesiyle alakalı olarak verilmesi zorunlu olan birtakım hizmetlerin sağlanması konusunda uzmanlıklarımızı geliştirmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla Scale-Up projesinde bizi ilgilendiren iki konudan bir tanesi yeni ürünlerin çeşitlendirilmesi ve bu konuda alabileceğimiz tavsiyeler oldu. Bir diğeri de çok kalabalık bir ekibiz; Türkiye’nin her yerinde 650 kişiyiz. Dolayısıyla verimlilik bizim için çok kritik konu. Saha hizmetleriyle alakalı yaptığınız her işte zaman ve insan çok önemli. Bu nedenle burada verimliliği öne çıkartacak bilgileri almak için de bulunuyoruz.”

TÜBİSAD Plus nedir?
TÜBİSAD’ın yüksek teknoloji dünyasının nabzını önemli konular ve konuklarla tuttuğu düzenli YouTube yayını olan TÜBİSAD Plus’ta, yapay zekâ, bulut bilişim, hiperotomasyon, sürdürülebilirlik, siber güvenlik, metaverse, 5G, büyük veri, kuantum ve daha pek çok yeni nesil teknoloji, tüm boyutlarıyla masaya yatırılıyor. Bilişim teknolojileri dünyasına dair en güncel tartışmalar, sektörün eğitimden sağlığa, çevreden iş yapış biçimlerine kadar farklı alanlarda yarattığı değişimler TÜBİSAD Plus’ın her bölümünde farklı konukların katılımıyla değerlendiriliyor.

2025 Yılında TKYD Anadolu Seminerleri’nin İlk Durağı İzmir
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), kurumsal yönetim anlayışını yurt çapına yaymak amacıyla sürdürdüğü Anadolu Seminerlerine 2025 yılında da devam ediyor. “Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve Kurumsal Yönetim Uygulamaları” Paneli Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi, Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER), Aon Türkiye, Hedef Filo Partner Kuruluş işbirliği ve Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) ev sahipliğinde 26 – 27 Şubat’ta İzmir’de düzenlenecek.

Kurumsal yönetim anlayışının Türkiye’de tanınması ve gelişmesi amacıyla faaliyetlerini sürdüren Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), Anadolu’da kurumsal yönetimi anlatmaya 2025 yılında da devam ediyor. TKYD 26 – 27 Şubat’ta İzmirli aile şirketleriyle EGİAD Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Merkezi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde buluşacak.

26 Şubat’ta EGİAD Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Merkezi’nde “Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve Kurumsal Yönetim Uygulamaları” Paneli’nin açılış konuşmalarını TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı ve TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Fatma Olten’ yapacak ve TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, Aon Türkiye Eş-CEO’su Selda Oknas Tanbay, İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi & TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi & EGİAD Danışma Kurulu Başkanı Perihan İnci veÇağdaş Cam A.Ş. CEO’su Serdar Pirinç konuşmacı olarak yer alacak.

Panelin moderatörlüğünü Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Genel Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz gerçekleştirirken; panel öncesinde İstanbul Ekonomi Araştırma Yönetici Ortağı ve TKYD Ekonomi Danışmanı Can Selçuki, “Türkiye’nin Politik ve Ekonomik Gündemi” ile ilgili konuşma gerçekleştirecek.

“Etkin Sivil Toplum İçin Kurumsal Yönetim” Semineri’nde ise; TKYD Genel Sekreteri, Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Güray Karacar ve TKYD Yönetim Kurulu Üyesi, İnci Holding Genel Sekreteri Filiz Morova İneler konuşmacı olarak yer alacak.

27 Şubat’ta İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde gerçekleşecek “Yeni Nesil İş Dünyası: Kurumsal Yönetim ve Genç Yöneticilerin Potansiyel Rolü” Paneli’nde ise; TKYD Genel Sekreteri, Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Güray Karacar, ITA Legal&Advisory Ortağı, İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi Av. Aydın Buğra İlter konuşmacı olarak yer alırken, İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. C. Coşkun Küçüközmen de panelin moderatörlüğünü gerçekleştirecek.

Genç Müzisyen Laçin Akyol’un Ölümünün Ardından Yaya Güvenliği İçin İmza Kampanyası Başlatıldı

18 yaşındaki keman sanatçısı Laçin Akyol’un, yaya geçidinde kendisine çarpan bir otomobil nedeniyle hayatını kaybetmesinin ardından, kendisi de müzisyen olan Volkan Işılay Change.org’da bir imza kampanyası başlattı. Yaya geçitlerindeki ihmallere karşı ağır yaptırımlar uygulanmasını talep eden kampanyayı bugüne dek 10 bine yakın kişi imzaladı.
Türkiye’de yaya geçitlerinde yaşanan trafik ihlallerinin önlenmesi için obua sanatçısı Volkan Işılay tarafından Change.org’da başlatılan kampanya, yaya güvenliğine dair köklü düzenlemeler talep ediyor. Kampanyaya bugüne dek 10 bine yakın kişi imzalarıyla destek verdi.

18 yaşındaki keman sanatçısı Laçin Akyol’un yaya geçidinde kendisine çarpan bir otomobil nedeniyle hayatını kaybetmesinin ardından harekete geçen Işılay, kendisi de ihallere çok sık tanıklık ettiğini söylüyor. Işılay, bir yaya geçidinde yol verdiği sırada sağ şeritten gelen motosikletin yayayı ezmek üzereyken son anda durduğu anı, “Yaya, şans eseri kurtuldu ama her seferinde şansımız olmayacak” sözleriyle aktardı. Başka bir olayda ise, yaşlı bir vatandaşa yol verirken arkadan gelen aracın ani frenle durmasını, “Bu manzaralar, 21. yüzyılda kabul edilemez!” diyerek eleştirdi.

Çözüm önerileri

Volkan Işılay, başlattığı kampanyada, yaya geçitlerinde alınması gereken önlemleri aşağıdaki şekilde sıralıyor.

  • Yaya geçitlerine kameralı hız kontrol sistemleri kurulması ve ihlallerin anlık tespiti.

  • Yaya geçidinde hız sınırının 30 km/s’ye düşürülmesi; okul yakınındaki geçitlerde cezaların iki kat artırılması.

  • Yol veren araçları sollayarak geçen sürücülere ağır para cezası + araç bağlama yaptırımı.

  • Fosforlu tabelalar ve belirgin çizgilerle yaya geçitlerinin görünürlüğünün artırılması.

  • Yaya olsun veya olmasın, yaya geçidi bölgesinde hız sınırı ihlaline otomatik ceza uygulanması.

  • Volkan Işılay: “Eğitim Yetmez, Caydırıcılık Şart!”

Kampanyayı başlatan Volkan Işılay, konuya dair yaptığı açıklamada şunları vurguladı:
“Kısa vadede “eğitim” veya “farkındalık sağlama” vb. bir yaklaşımla bu krizin çözüleceğine inanmıyorum. Uzun vadede eğitim elbette önemli ancak krizin çözülmesi için kısa vadede “caydırıcı olmak” bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu ulusal bir sorundur.

Kamuoyundan Yansıyan Tepkiler

Kampanyaya ilk 24 saatte binlerce imza atılırken, destekçilerden biri “Yaya olarak korkuyoruz, geçerken el kol hareketleri ile önlem almaya çalışıyoruz, en önemlisi sürücü olduğumda yaya geçişinde yol verirken inşallah yanımdan bir araba geçmez ya da yanımdaki yayayı fark eder diye düşünür olduk. Lütfen sık kontrol yapılsın ve cezalar artsın” yorumunu paylaştı. Bir başka imzacı ise “Bu cezalar hayata geçerse, sürücüler artık dikkat eder” diyerek taleplere destek verdi.

Kampanya: Change.org/YayaGecidi adresinde

Ne olmuştu?
18 yaşındaki ödüllü keman sanatçısı Laçin Akyol, Mersin’de Adnan Menderes Bulvarı’nda 25 Ocak 2025 tarihinde yolun karşısına geçmeye çalışırken bir otomobilin çarpması sonucu ağır yaralandı. Yoğun bakımdaki müdahalelere rağmen, tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşti ve 6 Şubat 2025 tarihinde hayatını kaybetti. Laçin Akyol, İsviçre’de müzik eğitimi almış, uluslararası yarışmalarda önemli başarılar elde etmiş ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hediye keman gönderdiği genç bir yetenekti.

Volkan Işılay kimdir?

Sanat hayatına çocuk yaşta İstanbul Şehir Tiyatroları Çocuk Eğitim Birimi’nde oyunculukla başlayan Volkan Işılay, 2004 yılında eğitim programını tamamladıktan sonra “Mavi Kolye” ve “Ruhun Duymaz” gibi televizyon dizilerinde çocuk oyuncu olarak rol almıştır. Oyunculuk deneyiminin ardından müziğe yönelmiş; 2005 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın Yarı Zamanlı Obua Programı’na kabul edilmiştir. Ayrıca, Bahçeşehir Üniversitesi Caz Sertifika Programı kapsamında alto saksofon ve caz müziği eğitimi almış; Bahçeşehir Üniversitesi İleri Oyunculuk Programı’nı tamamlamıştır. İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda müzisyen ve oyuncu olarak görev alan Işılay, müzik çalışmalarını çeşitli orkestralar ve müzik gruplarıyla sürdürmektedir.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi ve TCL 2032’ye Dek Sürecek Uzun Soluklu Global Ortaklığını Duyurdu

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), global teknoloji şirketi TCL ile 2032’ye kadar sürecek Global Olimpiyat Ortaklığı’nı duyurdu. İş birliği kapsamında TCL, Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’nın Ev Görüntüleme Sistemleri ve Ev Aletleri kategorisinde Resmi Global Ortağı olacak.

TCL ürünleri, Olimpiyat Oyunları’ndaki dijital ekranlardan Olimpiyat Köyü’ndeki ev aletlerine kadar, izleyiciler ve sporcular için yeni deneyimler sunacak. TCL ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi arasında varılan bu yeni iş birliği kapsamında geliştirilecek ortak pazarlama kampanyalarıyla kurumlar, Olimpiyat Oyunları’nın heyecanını dünya çapında milyarlarca hayrana ulaştırmak için birlikte çalışacak. TCL, iş birliğinin bir diğer adımı olarak Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin yürüttüğü yapay zeka çalışmalarını da destekleyecek, sporcu ve izleyicilerin saha içi ve saha dışındaki deneyiminin iyileştirilmesinde önemli rol alacak. TCL ayrıca sporcuların yarışmalarının hemen ardından dünyanın dört bir yanındaki yakınlarıyla bağlantı kurmasını sağlayan Olimpiyat Oyunları’ndaki “Athlete Moments” girişimini de destekleyecek.

Bu anlaşma sayesinde Uluslararası Olimpiyat Komitesi, elde ettiği gelirlerle dünya genelindeki spor organizasyonlarına, her bir ulusal Olimpiyat komitesine ve onların sporcularına, ayrıca Olimpiyat Oyunları ve Gençlik Olimpiyat Oyunları’nı düzenleyen komitelere 2032’ye kadar finansal destek sağlayacak.

Çin’in başkenti Pekin’deki 2008 ve 2022 olimpiyatlarının Water Cube ve Ice Cube isimleriyle bilinen ikonik mekânında gerçekleşen duyuru töreninde konuşan IOC Başkanı Thomas Bach, “Uluslararası Olimpiyat Komitesi olarak, televizyon ve tüketici elektroniği endüstrilerinde dünya lideri olan TCL ile yeni ortaklığını duyurmaktan heyecan duyuyoruz. TCL, dünya çapında sporu destekleme konusunda uzun bir geçmişe sahip ve şimdi “Büyüklüğe ilham verme” vizyonunu dünyanın en büyük ve en ilham verici spor sahnesi Olimpiyat Oyunları ile daha yükseklere çıkarıyor.”

TCL Kurucusu ve Başkanı Li Dongsheng, “Global Olimpiyat ve Paralimpik Ortağı olmaktan onur duyuyoruz. Öncü global teknoloji markası olarak TCL, Olimpiyat ruhuyla örtüşen “Büyüklüğe İlham Verme” vizyonuyla hareket etmeye her zaman özen gösteriyor. Olimpiyat Oyunları, dünya çapında milyarlarca insana ilham veriyor ve bu ortaklıkla, TCL’nin yenilikçi yaklaşımı Olimpiyat Oyunları’na güç katarak global bir izleyici kitlesine olağanüstü deneyimler sunacak. TCL, kurumsal sosyal sorumluluk bilinciyle Olimpiyatların sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemeye ve daha iyi bir gelecek yaratmak için çalışmaya devam edecek.” dedi.

TCL, onlarca yıldır hayata geçirdiği birçok ortaklıkla dünya çapında sporu destekliyor. TCL, akıllı görüntüleme sistemleri, klimalar, buzdolapları, çamaşır makineleri, akıllı kapı kilitleri, ses sistemleri, projektörler ve TCL RayNeo akıllı gözlükler de dahil olmak üzere geniş bir ürün yelpazesiyle Olimpiyatlarda kapsamlı bir deneyim sunacak.

1981 yılında kurulan TCL, “Gelişmiş Teknolojiyle Sürdürülebilir ve Bağlantılı Bir Gelecek İnşa Etme” hedefiyle akıllı ve sağlıklı bir yaşam tarzını güçlendirmeyi amaçlamakta ve yeni nesil akıllı deneyimin yaygınlaşması için çalışmaktadır. Dünya genelinde 46 AR-GE merkezi ve 38 üretim üssü ile TCL, 160’tan fazla ülke ve bölgede faaliyet göstermekte ve global rekabet gücüne sahip bir teknoloji markası olarak konumunu sağlamlaştırmaktadır.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi Gelirler ve Ticari Ortaklıklar Komisyonu Başkanı Jiří Kejval, “TCL, sektöründe global bir lider ve dünyanın en hızlı büyüyen markalarından biri. The Olympic Partner (TOP) Programı, dünya çapındaki lider markalara ve pazarlamacılara Olimpiyat Oyunları’nın küresel erişimi ve değerleri üzerine kurulu, benzersiz bir pazarlama platformu sunmaya devam ediyor. Bugünkü duyuru da bu durumun bir göstergesidir; TCL’yi TOP Ortakları ailesine katıyoruz,” dedi.

Redington Türkiye ve İstinye Üniversitesi’nden Teknoloji Odaklı İş birliği

İstinye Üniversitesi ve Redington Türkiye, teknoloji alanında önemli bir iş birliği protokolüne imza attı. Bu kapsamda Redington Türkiye, İstinye Üniversitesi’nde markalı dersler, sektörel projeler ve teknoloji odaklı ortak çalışmalar hayata geçirerek öğrencilerin sektörle doğrudan etkileşime geçmelerini ve yenilikçi projeler geliştirmesini desteklemeyi amaçlıyor.

İstinye Üniversitesi ve Redington Türkiye, teknoloji alanında güçlü bir iş birliği protokolüne imza attı. Protokol, İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ve Redington Türkiye Satış Direktörü Bora İncir tarafından imzalandı. Bu stratejik ortaklık siber güvenlik, yapay zekâ, büyük veri ve bulut bilişim gibi kritik alanlarda akademi ile sektör arasındaki etkileşimi güçlendirmeyi amaçlıyor. İş birliği kapsamında, öğrencilerin sektörel deneyim kazanmasını sağlayacak markalı dersler, akademik projeler ve ortak araştırmalar hayata geçirilerek teknoloji alanında yetkin insan kaynağı yetiştirilmesine katkı sunulacak.

Redington Türkiye, teknoloji sektörü ve akademi arasında köprü kuruyor.

İmzalanan protokol çerçevesinde, İstinye Üniversitesi akademik müfredatına Redington markalı bir ders dahil edilecek. Bu ders ile öğrenciler, siber güvenlik, yapay zekâ ve veri analizi gibi kritik alanlarda sektörel bilgi ve deneyim kazanma fırsatı elde edecekler. Ayrıca, ilerleyen süreçte iş birliği kapsamı genişletilerek sektörel projeler, atölye çalışmaları, seminerler ve Ar-Ge projeleri de hayata geçirilmesi planlanıyor.

İş birliğinin yalnızca akademik ve sektörel projelerle sınırlı kalmayacağını belirten İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş, ortak çalışmalarla sürdürülebilir bir etki yaratmanın gerekliliğini ifade etti: “Çağımız bilgi ve iş birliği çağı. Üniversiteler ile özel sektör arasındaki ortak çalışmalar, yalnızca eğitim değil, aynı zamanda topluma katkı açısından da kritik öneme sahip. Redington Türkiye ile olan iş birliğimiz, bu anlamda öğrencilerimiz ve akademisyenlerimiz için büyük bir fırsat sunarken, toplumsal sorumluluk projelerine de katkı sağlayacaktır.”

Bora İncir: “Küresel bilgi birikimimizi ve inovasyon gücümüzü gençlerle buluşturuyoruz.”

Teknoloji dünyası hızla gelişirken, akademi ve sektör arasındaki iş birliklerinin büyük önem taşıdığını belirten Redington Türkiye Satış Direktörü Bora İncir, “İstinye Üniversitesi ile gerçekleştirdiğimiz bu stratejik ortaklık, genç yetenekleri geleceğin dijital dönüşümüne hazırlamak adına kritik bir adım. Siber güvenlik, yapay zekâ, büyük veri ve bulut bilişim gibi alanlarda sağlayacağımız eğitim ve projelerle, öğrencilerin sadece teorik bilgiyle değil, aynı zamanda sektörel deneyimle de donanmasını hedefliyoruz. Redington Türkiye olarak, küresel bilgi birikimimizi ve inovasyon gücümüzü gençlerle buluşturmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.

Bu stratejik iş birliği, İstinye Üniversitesi öğrencilerine Redington Türkiye’nin küresel ağı, sektörel uzmanlığı ve ileri teknolojiye dayalı projeleriyle buluşma fırsatı sunarken, akademi ve iş dünyası arasındaki etkileşimi de güçlendirecek. Yapay zekâ, büyük veri, siber güvenlik ve dijital dönüşüm gibi alanlarda geliştirilecek ortak projeler, öğrencilerin teorik bilgilerini pratiğe dönüştürmelerini sağlayacak ve kariyer yollarını şekillendirmelerine destek olacak.

Kazanmanın Tutkusu Misliyle Misli’de

Marka kimliğini “Misliyle Misli’de” sloganı ve “bir tutku markası” odağında yeniden şekillendiren Misli, yeni reklam filmi ve yeni jingle’ı ile çıktığı yeni yolunda bahiseverlere tutkulu, hızlı ve çok özellikli bir deneyim sunmayı hedefliyor.

2009’dan beri milyonlarca yasal bahis oyuncusunu yeniliklerle ve ilklere tanıştıran ve gün geçtikçe büyüyen Misli, yeni yıla yeni bir solukla girdi. Yeni reklam kampanyası ve marka kimliği ile bahisseverlerin karşısına çıkan Misli, “Misliyle Misli’de” sloganıyla bahisseverlere daha fazlasını sunmayı amaçlıyor.

Ali Rıza Bilal, Güney Kutbu’na uzanan ilham veren hikayesini destekçileri ile paylaştı

Güney Kutbu’na tek başına 1000 kilometre yürüyerek ulaşan ilk Türk olan Ali Rıza Bilal, bu zorlu yolculuğunun ilham verici hikayesini destekçileriyle paylaştı. Bilal, “Bugün burada bu deneyimi paylaşırken bir kez daha anlıyorum ki, cesaret ve azimle aşılmayacak engel, ulaşılamayacak hedef yok” dedi.

2024 Kasım ayında, Türk bayrağını kutup noktasında dalgalandırma hedefiyle Antarktika’ya yola çıkan Ali Rıza Bilal, Messner Rotası üzerinden 22 Kasım’da başladığı zorlu solo ekspedisyonda, -40°C’lik buz çölünde 51 gün süren mücadele sonucunda hedefine başarıyla ulaştı. Yaklaşık 1000 kilometrelik mesafeyi kayakla kat eden Bilal, tüm yiyecek ve ekipmanlarını 100 kiloluk bir kızakta taşıyarak olağanüstü bir dayanıklılık ve kararlılık sergiledi. Bu solo ekspedisyonun sonunda, tarihi bir başarıya imza atan Bilal, Güney Kutbu’na tek başına ulaşarak Türk bayrağını gururla dalgalandıran ilk Türk oldu.

İmkânsız görünen bir hedefin azim ve kararlılıkla nasıl gerçeğe dönüştüğünü paylaştı

Tek başına Güney Kutbu’na ulaşan ve Türk bayrağını dalgalandıran ilk Türk olan Ali Rıza Bilal, 15 Şubat’ta İstanbul’da gerçekleşen etkinlikte Antarktika’daki unutulmaz yolculuğunu ve bu eşsiz deneyimi katılımcılarla paylaştı. Etkinliğe katılanlar, Ali Rıza Bilal’in yaşadığı bu sıra dışı deneyimi ilk ağızdan dinleme fırsatı yakaladı ve Bilal’e yolculuğuyla ilgili sorular yöneltti.

Etkinlik boyunca Bilal, -40°C’lik dondurucu soğukta, 1000 kilometrelik mesafeyi kayakla aşarken yaşadığı fiziksel ve psikolojik mücadeleleri, bu süreçte edindiği tecrübeleri ve içsel dönüşümünü detaylarıyla anlattı. Sosyal medya takipçileri, basın mensupları ve macera tutkunlarının yoğun ilgi gösterdiği etkinlik, katılımcılara ilham dolu bir deneyim sundu.

Bilal, ekstrem hava koşullarında hayatta kalabilmek için ihtiyaç duyduğu teknik ekipmanları, beslenme düzenini ve zihinsel dayanıklılığını nasıl koruduğunu da katılımcılarla paylaştı. Her gün ortalama 10 saat boyunca kayak yaparak ilerlediğini, tüm yiyecek ve ekipmanlarını 100 kiloluk bir kızakta taşıdığını anlatan Bilal, en büyük motivasyon kaynağının kendisine inanan ve destekleyen insanlardan aldığı güç olduğunu dile getirdi.

Ali Rıza Bilal: “Başarı, yalnızca bir sonuç değil, yolculuğun kendisidir.”

Kutup noktasına vardığında, asıl büyünün oraya ulaşmak değil, o noktaya varmak için geçirilen her an, aşılan her zorluk ve insanın kendisiyle yüzleşmesi olduğunu fark etti. Başarının yalnızca bir sonuç değil, sürecin kendisi olduğunu vurgulayan Ali Rıza Bilal, duygularını şu sözlerle dile getirdi: “Bu yolculuk, yalnızca Güney Kutbu’na ulaşmakla ilgili değildi. Asıl mesele, sınırları aşmak, insanın kendi limitlerini zorlamak ve imkânsız gibi görüneni başarmaktı. Antarktika’da her adımda zorluklarla yüzleştim ama inancım ve kararlılığım sayesinde devam ettim. Bugün burada, bu deneyimi paylaşırken bir kez daha görüyorum ki, cesaret ve azimle her hedefe ulaşmak mümkün. Bu sürecin her anında yanımda olan, bu başarıda emeği geçen tüm sponsorlarımıza ve destekçilerime; kilometrelerce uzaktan bile bana duyduğu inançla gücüme güç katan sevgili eşim Göksu’ya teşekkür ederim.”

Şasi teknolojisinin öncüsü ZF, 5 milyon yeni araca elektronik fren kontrolü teknolojisi sağlayacak.

ZF, tek kaynaktan şasi bileşenleri, modülleri ve sistemlerinde dünyanın lider tedarikçisi olma konumunu güçlendiriyor.

Küresel bir OEM üretici ile yapılan anlaşma kapsamında sözleşme süresince yaklaşık 5 milyon hafif ticari araç ZF’nin Elektro-Mekanik Frenleme teknolojisi ile donatılacak.

Şasi teknolojilerinde endüstri öncüsü ZF, mekanik bağlantı gerektirmeyen elektronik fren kontrol sistemlerinin yanı sıra en ileri teknolojili direksiyon sistemlerine de öncülük ediyor.

Otomotiv teknolojileri lideri ZF, küresel bir üreticiyle imzaladığı önemli bir anlaşma ile dünyanın önde gelen şasi bileşenleri tedarikçisi olma konumunu güçlendirdi. Yapılan anlaşma, şirketin müşterileri için değer yaratan ve “by-wire” elektronik fren kontrolü çözümleriyle Yazılım Tanımlı Araçları mümkün kılan yeni Şasi Çözümleri Bölümü’nün önemini vurguluyor. Tüm şasi bileşenleri için tek kaynak olan ZF, tek bir araç sınıfında en yeni teknoloji direksiyon ile by-wire elektronik fren kontrolü teknolojisinin hacimli üretimine yönelik bir anlaşmaya imza attı.

Arka frenlerde Elektro-Mekanik Frenleme ve by-wire teknolojisini içeren proje, ZF’nin Entegre Fren Kontrolü (IBC) ve geleneksel ön kaliperleri de içerecek ve üreticiye daha fazla esneklik sunan by-wire ve hidrolikten oluşan “hibrit” bir fren sistemi sunacak. Anlaşma ayrıca, ZF’nin Elektrikli Döner Bilyeli Direksiyon Dişlisi ile önemli bir direksiyon teknolojisi sunmasını da içeriyor. Geleneksel frenleme sistemleri ve yenilikçi direksiyon teknolojileriyle entegre edilen bu yeni nesil frenleme teknolojisi, ZF’nin müşterilerine eksiksiz şasi çözümleri sunma konusunda sektörde sahip olduğu liderlik konumunu daha da sağlamlaştırıyor.

ZF Yönetim Kurulu Üyesi ve Şasi Çözümleri Bölümü Başkanı Peter Holdmann, “ZF’nin Şasi segmentindeki teknoloji liderliğinin müşterilerimiz için somut değer sağladığını görmekten hepimiz gurur duyuyoruz.

Direksiyon, fren, amortisörler ve aktüatörlerin yanı sıra ilgili yazılım işlerimizi tek bir bölümde birleştirerek, dünyanın en kapsamlı Şasi Çözümleri ürün ve sistem yelpazesini oluşturmayı hedefliyoruz.” diyor ve şöyle devam ediyor: “Bu birleşik uzmanlık merkezi, bize mükemmel performans ve güvenliği sunabilmemiz için en gelişmiş mühendislik, yenilikçi tasarım ve en ileri teknolojileri bir araya getiren kapsamlı çözümler geliştirme olanağı veriyor.”

Yazılım tanımlı araçlara giden yol

ZF, “by-wire” elektronik fren teknolojisinin önemli bir bileşeni olan Elektro-Mekanik Frenleme (EMB) ile sürüş konforu kadar güvenliği de merkeze alan birçok yeni işlev ve özelliklerin önünü açacak olan yazılım tanımlı aracın temelini atıyor. Elektronik fren kontrolü teknolojisi by-wire ile geliştirilen yeni özellikler arasında, aracın çarpışma durumunda otonom olarak fren yapabilmesi ve yönünü değiştirebilmesi de bulunuyor.

“Yaptığımız bu büyük anlaşma, stratejimizin doğru ve başarılı olduğunu gösteriyor.” diyen Holdmann sözlerini şöyle sürdürüyor: “Araçların dikey, enine ve boyuna dinamiklerde hareket kontrolüne yönelik çözümler içeren donanım ve yazılımdan oluşan kapsamlı bir ürün portföyü ile müşterilerimize tek bir kaynaktan sistem sağlıyoruz. Böylece yazılım tanımlı araçların dönüşümünde aktif olarak rol alıyoruz.”

Gelişmiş direksiyon ile birleştirilmiş hibrit frenleme

ZF tarafından sunulan Elektro-Mekanik Frenleme (EMB) sistemi, fren sıvısının artık gerekli olmadığı kuru fren sisteminin merkezinde yer alıyor. Bu sistemde fren basıncı, hidrolik sistem içerisindeki sıvı tarafından değil, elektrik motorları tarafından üretiliyor. Pedaldan elektrik motoruna iletilen fren sinyalleri de tamamen elektriksel olarak iletiliyor, bu nedenle “kuru elektronik fren kontrolü” terimi kullanılıyor.

Elektro-Mekanik Frenleme, binek araç ve hafif ticari segmentleri için tam otomatik sürüş dahil otomatik acil frenleme, tam enerji geri kazanımı ve ek yedekleme seçenekleri için üstün fren performansı sağlayan, vakumsuz, tamamen entegre bir elektro-hidrolik sistem olan Entegre Fren Kontrolü (IBC) ile sorunsuz bir şekilde çalışıyor.

“Hibrit” sistem, arka aksta elektrikli, ön aksta hidrolik bir sistemden oluşuyor ve ZF’nin dünyadaki en yaygın Colette tipi kaliperle uyumlu olarak çalışıyor. Binek ve hafif ticari araçlar için tek ve çift pistonlu tasarımlarda mevcut olan ürün, maliyet ve CO2 verimliliğinin yanı sıra elektrikli ve hibrit araçlar da dahil olmak üzere tüm aktarma organları için yüksek performans sunuyor.

Elektrikli Döner Bilyalı Direksiyon Dişlisi RCB EPS, mevcut hidrolik uygulamaların yerini almak üzere tasarlanmış 48V elektrikle çalışan bir dişli. ADAS özelliklerinin yanı sıra gelişmiş direksiyon hissi ve performansı sağlayan RCB EPS, Seviye 2/2+’ya kadar ADAS özelliklerini destekliyor ve daha yüksek AD seviyelerine uyarlanabiliyor. Ayrıca, ürün, araç montaj maliyetlerini azaltırken CO2 emisyonlarını da düşüren entegre bir ünite olarak katkı sağlıyor.

ZF: Şasi Çözümlerinde lider

Fren sistemlerinin geliştirilmesi ve üretiminde 50 yılı aşan deneyime sahip olan, bununla birlikte üç milyardan fazla fren bileşeni üreten ZF, dünyanın en büyük tedarikçileri arasında yer alıyor.

Ocak 2024’te “Aktif Güvenlik Teknolojisi” ve “Binek Araç Şasi Teknolojisi” bölümlerinin birleşmesinin ardından yazılım tabanlı araçlar için tamamen elektronik kontrollü direksiyon, frenleme ve sönümleme sistemlerinden oluşan en kapsamlı portföyü sunan bölüm, modern şasi sistemlerinin geliştirilmesi ve endüstrileşmesinde öncü bir rol üstlenen, sektörün gerçek bir güç merkezi haline geldi.

Vaillant Group Türkiye, Yetkili Satıcıları ile Dubai’de Buluştu

Vaillant Türkiye, ısı pompası satışlarında başarı gösteren yetkili satıcılarını Dubai’de özel bir seyahatle ödüllendirdi. İş ortakları, sürdürülebilir büyüme ve sektörün geleceği üzerine verimli paylaşımlarda bulundu.

Vaillant Türkiye, ısı pompası satışlarında üstün performans sergileyen yetkili satıcılarını Dubai’de özel bir organizasyonla ödüllendirdi. Şubat ayında gerçekleştirilen seyahate, Türkiye genelinde başarılı olan yaklaşık 40 yetkili satıcı ve Vaillant Group Türkiye yönetim ekibinden temsilciler katıldı.

Vaillant Group Türkiye satıştan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erol Kayaoğlu, konu ile ilgili şunları söyledi: ” Bu özel etkinliği, iş ortaklarımızla iş birliğimizi daha da güçlendirmek ve geleceğe yönelik sürdürülebilir büyüme stratejilerimizi paylaşmak amacıyla düzenledik. Yetkili satıcılarımız, sektör trendleri ve ısı pompası pazarındaki gelişmeler üzerine verimli görüşmeler gerçekleştirerek deneyimlerini paylaştı.”

Açıklamasında ısı pompası pazarının, sürdürülebilir enerji çözümlerine yönelik artan taleple birlikte önemli bir ivme yakaladığına da dikkat çeken Kayaoğlu, “Yetkili satıcılarımızın bu alandaki başarısı, Vaillant Group Türkiye’nin pazardaki öncü konumunu güçlendirmeye devam ediyor. Bu organizasyonlar, iş ortaklarımızla olan bağlarımızı kuvvetlendirmenin yanı sıra ortak hedeflerimize daha güçlü adımlarla ilerlememizi sağlıyor” dedi.

Vaillant, yenilikçi ve çevre dostu çözümleriyle ısı pompası sektöründe büyümeye devam ederken, iş ortaklarıyla birlikte sürdürülebilir başarılarını daha ileriye taşımayı hedefliyor.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri

E-DEVLET 16 YAŞINDA Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, e-Devlet Kapısı’nın 22 hizmetle başlayan yolculuğuna 16’ncı …