Ekonomi-teknoloji, magazin-yaşam haberleri (18.06.2022)

Babalar En Çok Hangi Hediyeleri İster, Neleri İstemez?

Babalar Günü dolayısıyla yapılan araştırmada, erkeklerin en çok istediği hediyenin teknolojik ürünler olduğu belirlendi. En çok istenmeyen hediyeler ise biblo ve kravat.

Sevgililer Günü, Anneler Günü, Babalar günü gibi özel günlerde yaşanılan tatlı heyecanın yanı sıra yoğun olarak “Acaba ne hediye alsam beğenilir” sorusunun neden olduğu stres de yaşanır.

Türkiye’nin ilk para iadeli alışveriş sitesi Avantajix.com, bu stresi yaşayanlara rehber olacak bir anket çalışması yaparak, bine yakın evli erkek üyesine, “Babalar Günü’nde size ne alınmasını istersiniz/istemezsiniz” sorularını yöneltti.

ON ERKEKTEN İKİSİ “HATIRLAMASI YETER, HEDİYE İSTEMEM” DİYOR

Erkeklerin yüzde 35’i hediye olarak cep telefonu, akıllı saat/bileklik, kulaklık, tablet, bilgisayar gibi teknolojik ürünleri hayal ederken, yüzde 25’i parfüm, kozmetik ürün ve aksesuar beklentisi içinde. Kitap, gömlek, tişört, küçük tamiratlarda kullanılacak aletleri hediye olarak bekleyenlerin toplamı ise yüzde 20’yi buluyor. Her on erkekten ikisi ise “hatırlaması yeter, hediye istemem” diyor.

Erkeklerin istemedikleri hediyelerin başında biblo ve kravat geliyor. Her on erkekten altısı bu iki hediyeyi almayı istemediklerini ifade ederken, kişisel gelişim kitabı, süveter, çorap gibi hediyeler de erkeklerin Babalar Günü’nde tercih etmediği ürünler arasında yer alıyor.

ONLİNE PİYASALARIN BEKLENTİSİ 2,5 MİLYAR TL

Avantajix.com’un Dijital Pazarlama Direktörü Sevda Köseibiş, 19 Haziran Pazar günü kutlanacak Babalar Günü için online platformlardan yaklaşık 2,5 milyar TL’lik hediye alışverişi yapılmasını beklediklerini bildirdi.

Fiyatların yüksekliği ve maddi sıkıntılardan dolayı hediye alışverişlerinin adet olarak düşeceğinin altını çizen Köseibiş, “Buna rağmen TL bazında satış hacminde yüzde 100-125 artış bekliyoruz. Şu ana kadar Avantajix üzerinden satın alımlarda ortalama sepet tutarının 350 TL’ye yükseldiğini görüyoruz. Geçen yıllarda sepet ortalaması 100-150 TL aralığındaydı.

Hediye alışverişleri dijital mağazalarda yoğunlaşmış durumda. En uygun fiyatlı ürüne ulaşmak için fiyat kıyaslama sitelerini kullananların sayısı artıyor. Hediye kupon kodu dağıtan, Avantajix gibi alışverişlerde nakit para hediye eden sitelere de yoğun ilgi var” diye konuştu.

İSTİHDAMDA VERİMLİLİK ÇALIŞTAYI DÜZENLENDİ

Mükemmellik kültürünü yaşam biçimine dönüştürerek ülkemizin rekabet gücünün ve refah düzeyinin yükseltilmesine katkıda bulunan, Ülkemizde sürdürülebilir iş ve yaşam kalitesine yön gösteren, dönüşüme liderlik eden bir sivil toplum kuruluşu olan KalDer Kayseri Şubesi bünyesindeki tamamı farklı kuruluşların İnsan Kaynakları Yöneticilerinden oluşan ve gönüllülük esası ile çalışan  İnsan Kaynakları Uzmanlık Grubu (İKUG),  Kayseri ve ülke genelinde  istihdam sorunlarını değerlendirmek,  çalışma hayatı ve iş barışına yönelik önerilerde bulunmak ve  şirketlerin rekabet gücünün arttırılması için çalışmalar yürütmektedir.

Bu kapsamda; 15 Haziran 2022 tarihinde Kayseri Sanayi Odasında  düzenlenen “İstihdamda Verimlilik Çalıştayı” ile Kayseri yerelinde işgücü taleplerinin doğru belirlenmesi, işgücü niteliklerinin ortaya çıkarılması, çalışma hayatının geliştirilmesi ve İstihdamda kalıcılığın sağlanmasına katkı sağlamak hedeflenmiştir.

Kayseri yerelinde istihdam ve istihdamın geliştirilmesi alanında görev ve sorumluluk üstlenen devlet kuruluşların, çalışma yaşamına öğrenci hazırlayan  okulların ve üniversitelerin, Belediyelerin, iş arayanların, yeni işe girmiş çalışanların ve  şirketlerin temsilcilerinin fikir ve önerilerinin birleştirilmesi  ışığında şekillenen bu çalıştay çıktısı raporlandırılarak ilgili tüm paydaşlarla paylaşılması hedeflenmiştir.

KalDer Kayseri Şubesi organizasyonunda Kayseri Sanayi Odasında gerçekleşen İstihdamda Verimlilik Çalıştayı öncelikle KalDer Kayseri Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Erkut Korkmaz’ın açılış konuşması ile başladı. KalDer süreçleri ve İnsan Kaynakları Uzmanlık Grubu hakkında bilgi veren Korkmaz, Haziran 2019 yılında kurulan İnsan Kaynakları Uzmanlık Grubu’nun yaptığı iyi uygulama örneklerini paylaşarak istihdamı ve istihdamda verimliliği artırmak için yapılan projelerden bahsetti. Tamamı farklı kuruluşların profesyonel yöneticilerinden oluşan İKUG üyelerinin gönüllü faaliyetlerinin üyeler arasında ve şehrimizde takdirle karşılandığını da belirten Korkmaz, çalıştayın sonuçlarının da ilgili paydaşlarla paylaşılıp karşılıklı projelendirilmesi için değerlendirileceğini belirtti. Yapılan çalıştayda, Kayseri’de nitelikli elemana ulaşmanın zorlukları ve istihdam sorunları, bu sorunların çözümüne yönelik fikirler değerlendirildi. Önceliklendirilen sorunlara yönelik  çözüm stratejileri belirlenerek projeler oluşturuldu. Çalıştay sonrası hazırlanan raporun gerekli mercilere iletilmesi ile Kayseri Yerelinde İş Gücü Problemlerine kalıcı çözümler üretmenin hedeflendiği çalıştaya İŞKUR, Kariyer Merkezi, Halk Eğitim Merkezi, üniversiteler ve Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı liseler öğretim üyeleri, öğretmenler, öğrenciler, işveren ve işveren temsilcilerinin katıldığı geniş kapsamlı bir çalışmaya katılımcılar da  büyük ilgi gösterdi.

Türk girişimcinin başarı hikayesi evsizlere ilham oldu

ABD’nin New York kentinde günlerce sokaklarda ve evsizler barınağında yaşayan Hakkı Akdeniz’in başarı hikayesi evsizlere ilham kaynağı oldu.

ABD’nin New York kentinde bir süre sokaklarda ve evsizler barınağında yaşayan Hakkı Akdeniz şimdi New York’un ünlü pizza zinciri Champion Pizza’nın patronu. Akdeniz, hayat hikayesinde evsizlikten patronluğa yükselse de zorluklarla dolu geçmişini unutmadı. Şimdi hayattaki motivasyonlarından biri, umudu kırılanların umutlarını tekrar diriltmek ve onlara ilham kaynağı olmak. Geçtiğimiz günlerde Rutgers TEDx’te mikrofon ondaydı. Kendisini dinlemeye gelen kalabalığa hitap ettiği konuşma, bu motivasyonunu yansıtıyordu.

Hayattaki amacının para olmadığını belirten Akdeniz, ABD’ye ilk geldiği dönem 96 gün boyunca kaldığı evsizler barınağı Bowery Mission’u zaman zaman ziyaret ettiğini belirtti. Evsizler için yardım organizasyonları da düzenleyen Akdeniz, bu organizasyonlar sırasında şahit olduğu bazı hikayeleri anlattı. Psikolojik sorunlarla mücadele etmeye çalışan ve sokakta yaşayan Eddie adında eski bir askerden bahseden Akdeniz şunları söyledi:

Ona bir iş teklifinde bulundum. Şaşırdı ve emin olup olmadığımı sordu. Duş alamadığı için çok kötü koktuğunu söyledi. Onu çok iyi anlayabiliyordum, çünkü geçmişte ben de onun gibi sokakta ve barınakta yaşamış, duş alamamıştım. Onun nasıl bir acı içinde olduğunu hissedebiliyordum. Eddie’yi berbere götürüp tıraş ettirdim. Spor salonunda duş almasını sağladım. Üzerine güzel elbiseler aldım. 1.80 metre boyundaki Eddie o gün bir model gibi olmuştu. Onu pizza dükkanıma tekrar götürdüm. Müdür onun birkaç saat önce gördüğü adam olduğunu anlayamadı. Evsiz bir kişiden normal bir kişiye dönüşmesi sadece birkaç saat sürdü. Eddie benim restoranlarımda dört yıl çalıştı.

Evsizlerin hayatına dokunuyor

Akdeniz, küçük kızı öldükten sonra alkol sorunları yaşayan Alex’in hayatına da dokundu. Onunla tanıştığında çok kötü öksürdüğünü anımsayan Akdeniz, “Onu doktora götürdüm. Ertesi gün Eddie gibi Alex’i de pizza restoranımda işe aldım. İki yıl boyunca bizimle çalıştı. Alex’in şu an yeni bir sevgilisi var. Yeni bir hayatı var. Film şirketinde iş buldu ve kendi bildiği işini yapıyor şu anda, çok mutlu” şeklinde konuştu.

Herkes ikinci şansı hak eder

Herkesin hayatta “ikinci şansı” hak ettiğini belirten Akdeniz, “Sokakta o insanlarla konuşup hikayelerini dinlemelisiniz. Onlara içten yaklaşırsanız mutlaka yaşadıkları her şeyi anlatırlar. Genellikle konuşmayı pek sevmiyorlar. Çünkü çok utangaçlar. Her zaman onların yanından geçiyor ancak selam dahi vermiyoruz. Eğer evsizlere sahip çıkarsak sokakta daha az evsiz olacaktır. Ve size söz veriyorum, onları işe alırsanız sizin için daha çok çalışacaklar. Çünkü çok mücadele ediyorlar ve geri dönmek istemiyorlar” ifadelerini kullandı.

Şu an Champion Pizza’nın yanı sıra Hakki’s markası ile 700’den fazla süpermarkette dondurulmuş pizza satan Akdeniz, başarının sırrının kibar ve mütevazı olmakta yattığını belirterek, “Çünkü nezaket bedava ve bu kavram başarının da anahtarı. Nezaket, evrensel bir dildir” dedi.

Geri Dönüştürülmüş Plastik Atıklar Ağrı’da Çocuklara Oyun Parkı Oldu  

OMO’nun “İyilik için Kirlenmek Güzeldir” projesiyle plastik atıkları oyun parkına dönüştürmek ve bir parka erişimi olmayan çocuklarla buluşturmak amacıyla hayata geçirdiği projenin ilk parkı Ağrı’nın Uzunyazı Köyü’nde açıldı. 196 kilo geri dönüştürülmüş plastikten üretilen “İyilik için Kirlenmek Güzeldir Parkı” nın açılış töreni Eleşkirt İlçe Milli Eğitim Müdürü Burhan Kurt’un da katılımıyla gerçekleştirildi.

“İyilik İçin Kirlenmek Güzeldir” diyerek geri dönüşüm yapılan bir dünya hayaline destek veren OMO, plastiklerin atığa değil çocuklar için oyun parkına dönüşmesi amacıyla Nisan ayında “Değişim Sensiz Olmaz” çağrısında bulundu. Bu çağrıyla marka Üsküdar, Ümraniye ve Beykoz Belediyelerinde bulunan ilk ve orta okulların önüne yerleştirdiği İyilik için Kirlenmek Güzeldir Geri Dönüşüm Kutuları’yla herkesi atıklarını ayrıştırmaya davet etti. İki aylık süreçte toplanan 196 kilo geri dönüştürülebilen plastik atıkla hayata geçirilen ilk İyilik için Kirlenmek Güzeldir Parkı Ağrı’nın Uzunyazı Köyü’nde çocuklarla buluşturuldu.

Eleşkirt İlçe Milli Eğitim Müdürü Burhan Kurt açılış töreninde yaptığı konuşmada “Çocuklar gülünce dünya güzelleşir. Çocukların gülmesine vesile olduğunuz için bütün öğrencilerimiz adına şükranlarımı sunuyorum. Bu çalışma için evinizden çıktığınız andan buraya vardığınız ana kadar geçirdiğiniz her anı çok kıymetli buluyorum” dedi.

İstanbul’daki Çocuklar Plastik Biriktirdi, Ağrı’daki Çocuklar İse Mutluluk

Unilever Türkiye Çamaşır Bakım Pazarlama Direktörü Duygu Dal, “İyilik için Kirlenmek Güzeldir, gezegenimizin karşı karşıya olduğu sorunların farkında olan ve değişimi başlatmak isteyen çocuklardan ilham aldı. Yaptığımız araştırma çocuklarla ele ele vererek harekete geçmemiz gerektiğini çok net bir şekilde gösterdi. Çünkü çocukların yaşları büyüdükçe çevrelerindeki insanların doğayı umursamadığını düşündüğünü ve değişime olan inançlarının da bu yüzden her geçen gün azaldığını gözlemledik. Onlara “Değişimi hep birlikte başlatabiliriz” mesajını vermek ve bunu somut olarak da göstermek istedik. Böylece iyilik hareketimizi başlattık. “Plastikler atığa değil, çocuklar için oyun parkına dönüşsün” dediğimiz İyilik için Kirlenmek Güzeldir hareketimizin iyilik aşamasına ulaştık. Projeye başladığımız Nisan ayından beri hayalini kurduğumuz an, çocuklarla buluştuğumuz bu andı. Bugün Ağrı’nın Uzunyazı Köyü’yle buluşmak ve çocuklarla bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduk. “Değişim Sensiz Olmaz” çağrımıza katılan herkese teşekkür ediyorum. Onlara neye destek verdiklerini parkımıza kavuşarak iki ayda somut bir şekilde gösterebilmekten de gurur duyuyorum. Bu parkımız, açık alanda geçirilen zamanın çocukların zihinsel ve fiziksel sağlığı açısından yarattığı değere yıllardır dikkat çeken “Kirlenmek güzeldir” hikâyemize çok güzel yeni bir sayfa oldu. Çocukların eğlenerek, keşfederek, kirlenerek öğreneceği bir alan inşa etmek bizi çok heyecanlandırıyor. Bugün burada gördüğümüz şey İstanbul’daki çocukların plastik Ağrı’dakilerin de mutluluk biriktirdiği. Hedefimiz, çağrımıza gelecek desteklerle daha birçok oyun parkını birçok ilimizle buluşturmak ve burada çocukların yüzünde gördüğümüz gülümsemeyi daha fazla çocukta görmek” dedi.

Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr. Yankı Yazgan, “Çocukların, kendileri için çok değerli bir bilgi ve gelişim kaynağı olan ve yeni keşiflere imkan veren doğayla çok güçlü bir bağı var. Bu yüzden gezegenin ve ekosistemlerin korunmaması çocukların bu konuda kaygı duymasına sebep oluyor. Burada en temel endişe kaynağı ‘yetişkinlerin dünyayı, doğayı ve çevrelerindeki insanları önemsemediğini’ düşünmeleri. Anne-babalar harekete geçmeleri noktasında çocuklarına destek vermek istemekle onlara fazla sorumluluk yüklememek ve hayatlarına daha fazla stres katmamak arasında kalıyor, sonuçta çocuklarını iklim krizi gibi korkutucu gerçeklerden uzak tutma yolunu arıyorlar. Ancak ebeveynler her ne kadar çocuklarının endişelenmemesi için korumacı bir tavır takınsa da, çocuklar bunu ‘önemsememek’ olarak algılıyor. Ebeveynleri başta olmak üzere başka insanların eylemsizliği, çocukların değişime inançlarını zayıflatıyor. Bu konular hakkında konuşamayacaklarını düşünüyorlar, akranları tarafından susturulmaktan veya dışlanmaktan çekiniyorlar. Tüm bunlar genel olarak esenliklerini olumsuz etkiliyor. Bu karmaşık duyguların üstesinden gelmeleri için yapılacak en önemli şey ise çocuklarla bu konuları konuşmak ve doğayı ve gezegenimizi önemsediğimizi gerçek ve fark yaratan adımlarla onlara göstermek.” dedi.

“İÇERİK DEĞERİNİZLE YER ALIYORSANIZ KALICI OLURSUNUZ”

Serhat Orpan’la Creator Talks programına konuk olan Brandistanbul PR Kurucu Ajans Başkanı, Marka ve İletişim Uzmanı Hatice Kumalar, markaların iletişim çalışmalarında dikkat etmesi gerektiği noktalara, başarıya ulaşmada çalışanlarla iletişimin önemine ve kişisel yaşamına dair birçok konuya değindi. Markaların oluşturdukları içeriklerle kalıcı olabileceklerini belirten Hatice Kumalar, “Reklamda bir mecrayı satın alırsınız ve para verdiğiniz sürece orada yer alırsınız. Ama içerik değerinizle orada yer alıyorsanız orada hep kalıcı olursunuz.” dedi.

Brandistanbul PR Kurucu Ajans Başkanı, Marka ve İletişim Uzmanı Hatice Kumalar, teknoloji sektörünün yakından tanıdığı Dijital Pazarlama Uzmanı Serhat Orpan’ın Creator Talks programında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

“İÇERİK DEĞERİNİZLE KALICI OLURSUNUZ”

Markaların para-reklam döngüsüyle sürekli kalıcı olamayacağına dikkat çeken Kumalar, markaların oluşturdukları içeriklerle kalıcı olabileceğini belirtti. Kumalar, “Halkla ilişkilerde imaja, itibara ve ortaya konulan konunun derinlik kazandırılmasına önem veriyoruz. Reklamda bir mecrayı satın alırsınız ve para verdiğiniz sürece orada yer alırsınız. Ama içerik değerinizle orada yer alıyorsanız orada hep kalıcı olursunuz.” şeklinde konuştu.

“HEPİMİZ KENDİ PR’IMIZI YAPMAK ZORUNDAYIZ”

Günümüzdeki en büyük sorunların başında veri dezenformasyonunun geldiğini belirterek bu dezenformasyonun fazlalığına karşı en büyük silahın herkesin kendi PR çalışmasını yapması olduğunu söyleyen Hatice Kumalar, “Bu kadar veriye, bu kadar dezenformasyona maruz kaldığımız şu dönemde kendimizi doğru ifade etmek, anlaşılır olmak, kitlemize dokunmak, bağ kurmak ve bunu güçlü tutmak çok önemli.” ifadelerini kullandı.

“HAYATTA BİR İZİNİZ OLMASI GEREKİYOR”

Şu anda ihtiyacımız olan en önemli şeyin umutlu olabilmek için motivasyon ve yaşam amacımızı sorgulamak olduğunu belirten Kumalar, “Niye insan daha iyisi olabilecekken sıradan olmayı seçer? Bunu kabullenemiyorum. Niye kendimi keşfetmekten yolsun kalmayı kabulleneyim? Sağlıklıysak hayatta her şey mümkün. Hayatta bir iziniz olması gerekiyor. Herkesin kendini keşfetmesi, kendi yeteneğini keşfetmesi gerekiyor.” açıklamasında bulundu.

“ÇALIŞANLARINIZ VARSA SİZ VARSINIZ”

“Yaptığınız işte imzanız olması gerekiyor.” diyerek başarıya ulaşmada doğru ekibin önemini vurgulayan Hatice Kumalar, şu ifadeleri kullandı:

“Her zaman ulaşabileceğim, proaktif bir şekilde içerik üretebilen, yüksek enerjili bir ekiple çalışmak isterim. Dolayısıyla bu amaç doğrultusunda bir ekibe sahip olarak bu yönde bir hizmet ortaya koyduğumu düşünüyorum. Ekip arkadaşlarım gerçekten benim arkadaşlarım. Onların hem ekip lideriyken aynı zamanda onların ailelerinden biriyim. Birbirimize saygılı olmak zorundayız. Ben bir çalışanıma kendini kötü hissettiremem. Şu anki ekibimi gerçekten çok seviyorum.

Bu dönemde kurumların hedef kitlesiyle daha çok iletişime girmesi gerekiyor. Çalışanlarınız sizin aslında birinci hedef kitlenizdir. Artık şunu görüyorum. İyi niyetliyseniz ve ortada bir kriz varsa onu da bu sayede çözebiliyorsunuz. Çünkü günün sonunda çalışanlarınız varsa siz varsınız.

“TÜRKİYE’DE KURUMSALLAŞMADA İSTEDİĞİMİZ NOKTADA DEĞİLİZ”

Türkiye’de kurumsallaşmada istediğimiz noktada değiliz. Kurum kültürü noktasına çok odaklanılmıyor. Uzun vadede çalışan sadakati, aidiyet gibi konulara önem veriliyormuş gibi gözükürken günün sonunda sonuç istiyoruz.

“BİR KURUM NE KADAR İTİBARLIYSA O KADAR DEĞERLİDİR”

Bir kurum ne kadar itibarlıysa o kadar değerlidir ve bu durum tüm çalışanlara da sirayet eder. Bu dönemde iletişimcilerin hatırlatır olması gerekiyor. Herkes çok pesimist. Bizim artık kurumların ürün ve hizmetlerini anlatmaktan ziyade hizmet verdiğimiz kurumlara bulunduğunuz topluma karşı da sorumluluklarını bir iletişimci olarak anlatmamız gerekiyor. Bir alanı sahiplenin. Çocukları, kadınları, hayvanları, çevreyi… Duyarlı olduğunuz bir alan olmalı. Burada sürdürülebilir projeler yapın. Kendi ekosisteminizi kurarak orayı nasıl daha iyi hale getirebiliriz bunlara odaklanmamız gerekiyor.”

Maden sektörü 4 yılda ihracatını ikiye katlamayı hedefliyor

Muğlalı maden ihracatçıları 2022 yılının Ocak-Mayıs döneminde Türkiye’nin ihracatına yüzde 44’lük artışla 53 milyon dolar katkı sağladı. Muğla’nın maden ihracatı 2021 yılının ilk beş aylık döneminde 37 milyon dolar olmuştu.

Muğla’nın ihracatında madencilik sektörünün en güçlü ikinci sektör konumunda olduğunu vurgulayan Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, EMİB’ten 2021 yılında ihracat yapan bin 200 üyelerinin 125’inin Muğlalı olduğunu kaydetti.

Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak, 2022-26 döneminde İzmir dışında ilk Yönetim Kurulu Toplantılarını Muğla’da yaptıklarını dile getiren Alimoğlu, üye buluşmalarında da ilk toplantıyı Muğlalı maden ihracatçılarıyla gerçekleştirdiklerini aktardı.

22 Nisan 2022 tarihinde yapılan genel kurulda üyelerinin teveccühüyle Ege Maden İhracatçıları Birliği’nde göreve geldiklerini anlatan Alimoğlu, “Muğlalı meslektaşlarımız Kaymin Mermerden Halilullah Kaya, Dumanlar Mermerden Zeynep Duman ve Kar Madencilikten Emre Karaöz Muğlalı maden ihracatçılarımızı temsilen ekibimizde yer aldı. Muğlalı firmalarımız Ege Maden İhracatçıları Birliğimiz üzerinden 2021 yılında 133 milyon dolar ihracata imza attı. Bu ihracatın 87 milyon doları doğal taş oldu” şeklinde konuştu.

4 yıl sonunda 12 milyar dolar ihracat hedefliyoruz

Madencilik sektörü olarak 2021 yılında Türkiye ihracatına 6 milyar dolar katkı sağladıkları bilgisini veren Alimoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; “Madencilik sektörümüzün ihracatının 2,2 milyar dolarını doğal taş sektörümüz gerçekleştirdi. Görev süremizin sonunda hedefimiz Maden ihracatımızı 12 milyar dolara çıkarmak için sizlerle birlikte projeler geliştireceğiz. Bu süreçte üyelerimizin önerileri bizim için her zaman öncelikli ve yol gösterici olacak.”

Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin Muğla’daki “Üye Buluşması”na Muğla Menteşe Kaymakamı Mehmet Eriş, Muğla Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Muzaffer Akgül, MAPEG, Doğaltaş Daire Başkanı Mustafa Yıldız, TÜMMER Başkanı Hanifi Şimşek, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Ercan, Muğla Mermerciler Derneği Başkanı Mustafa Ercan, Muğlalı maden ihracatçı firmaları yetkilileri katıldı.

Next Game Startup Oyun Girişimciliği Yarışması Kayıtları 27 Haziran’da Kapanıyor!

Oyun sektörüne adım atmak isteyen genç girişimcilerin sektöre katılmalarını ve başarılı girişimler kurmalarını sağlamak için Next Game Startup bu sene de tüm hızıyla devam ediyor. Digi Game Startup Studio’nun desteğiyle beraber 10’dan fazla stüdyo şirketleşerek toplamda 9 Milyon TL değerleme ile yatırım aldılar. Bu sene de 3.sü düzenlenen yarışmada İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZFAŞ destekleriyle, Türkiye’de büyüyen oyun pazarındaki ekiplere büyük fırsatlar sunmak üzere yeniden kayıtlarını başlattı. Geliştiriciler nextgamestartup.com adresi üzerinden 27 Haziran 2022 tarihine kadar oyun demolarını gönderip formu doldurarak kayıt yapabilirler.

Next Game Startup 2022 Yılında Oyun Geliştiricilerine Yol Göstermeye Devam Ediyor

Türkiye’de oyun sektörüne giriş yapmak isteyen geliştiricilerin tek ihtiyacı olan geliştirdikleri projenin oynanabilir bir demoya sahip olması. Kayıtlar kapandıktan sonraki 3 aylık süreçte Digi Game Startup Studio’nun sağladığı mentor destekleriyle katılımcılar, sadece oyun geliştirme alanında değil; iş modeli oluşturma, inovasyon ve girişimciliği oyun sektörüyle birleştirme, şirketleşme ve yatırım alma sürecine adım atma gibi birçok konuda eğitim alarak kendilerini geliştirme fırsatı bulacaklar. Oyun geliştiricileri bilgisayar, mobil ve konsol platformlarına geliştirdikleri projeler ile yarışmaya katılabilir ve yarışma süresince seminer ve atölyeler gibi etkinliklerin yanı sıra sürekli alabilecekleri mentor destekleri ile projelerini bir üst seviyeye taşıyabilirler.

Bu yıl da Eylül ayında 91. İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında Kültürpark’ta gerçekleştirilmesi planlanan finallere İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği yapacak. 9-11 Eylül tarihleri arasında yapılacak olan festivalde geliştiriciler sadece oyun severlerle değil aynı zamanda değerli jüri üyeleri, mentorlar ve diğer oyun geliştiricileri ile bir araya gelerek projelerini tüm Türkiye’ye tanıtma şansı bulacaklar. 11 Eylül’de gerçekleşecek olan finalin yanı sıra bağımsız oyun geliştiricilere ayrılan oyun stantları ile de oyunlarının reklamını ilk adımlarından itibaren yapabilecekler.

Geçtiğimiz Yıllarda Next Game Startup

Genç ve yetenekli oyun geliştiricilerini desteklemek amacıyla düzenlenen Next Game Startup geçtiğimiz 2 yıl boyunca yoğun ilgi gördü. Hem mobil hem de PC platformuna oyun geliştiren ekipleri yatırımcılarla buluşturan yarışmada finale kalan ekiplerden 9 tanesi, bilgisayar oyunları ile Steam festivallerine katılarak oyunlarının resmi yayınlarını başlattılar.

Finale kalan tek mobil oyun ise yarışmayı kazanmasının ardından başarılı NFT projeleriyle sektörde yer alıyor. 2020’de dereceye giren stüdyolar ise yarışmadan sonra aldıkları 1,25 Milyon TL yatırım ödülü ile oyunlarını mobil ve PC platformunda yayınlamak üzere ekiplerini genişleterek Digi Game Startup Studio ile beraber yollarına devam etmektedir. Ayrıca yarışmanın sona ermesinin ardından başarılı olan stüdyolar toplam 9 Milyon TL değerinde değerleme ile yatırım alarak büyük bir başarıya imza attı.

Next Game Startup 2022 Takvimi

Yarışmada katılımcıların başvuruları, alanında uzman isimlerden oluşan teknik jürinin yapacağı değerlendirmelerinin ardından önce ön elemeyi, ardından çeyrek ve yarı final etaplarını geçecekler. Yarışmada başvurular ise şubat ayı itibariyle başladı ve 27 Haziran’a kadar devam edecek. Online olarak başlayan yarışma süresince Discord sunucusu üzerinden yapılacak eğitim seminerleri ve danışmanlık seanslarına katılan ekipler, sektörün önde gelen profesyonellerinden mentorluk desteği alarak süreç boyunca pek çok alanda kendilerini geliştirme fırsatı da bulacak.

Yarışmanın jüri üyeleri, ödül havuzu, eğitim programları, workshop konukları gibi detaylar da çok yakında duyurulacak. Detaylı bilgi için nextgamestartup.com’u ziyaret edebilirsiniz.

2plan İkinci Ele Örnek Olacak Marka Uygulama Merkezi’ni Açtı

Türkiye’de güçlü yetkili satıcı ağı ile ikinci el sektöründe faaliyet gösteren 2plan, kurumsal ikinci el ve marka standartlarını daha ileriye taşımak adına Antalya’da toplam 15 bin metrekarelik tesis içerisinde yer alan 2plan Marka Uygulama Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi.

2plan’ın kurumsal kimlik ve işletim standartları çerçevesinde tüm detaylar dikkate alınarak 2.5 ay gibi kısa sürede yapılandırılan 2plan Marka Uygulama Merkezi, Türkiye genelindeki 20 yetkili satıcısının katılımıyla gerçekleştirilen bayi toplantısıyla açıldı. 2plan Marka Uygulama Merkezi, Türkiye genelinde faaliyet gösterecek farklı ölçeklerdeki yeni yatırımcılara marka standartları ile ilgili örnek teşkil edecek ve aynı zaman eğitim/uygulama merkezi olarak kullanılacak.

“Tüm bayilerde yüksek 2plan standardını deneyimletiyoruz”

Merkezin açılışında konuşan ve hacmi hızla büyüyen ikinci el sektöründe yeni tesis ile yüksek standartları her zaman koruyacaklarının altını çizen 2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, “Ülkemizde uzun yıllardır hızlı bir gelişim gösteren ikinci el alanı, özellikle son dönemde araç fiyatlarındaki artış ve sıfır kilometre araç tedarik kanallarında yaşanmakta olan sorunlar nedeniyle hacmini hızla büyütüyor. Bu noktada pazardaki belirsizliklerin yanı sıra artan araç fiyatları ve yüksek araç teknolojileri göz önüne alındığında, tüketiciler açısından araçları güvenilir, kurumsal ve profesyonel muhataplardan satın alabilmek daha önemli bir hale geliyor. 2plan olarak bu alanda Türkiye genelinde kurmakta olduğumuz güçlü yapıyı desteklemek ve geliştirmek amacıyla Antalya ilinde 2plan Marka Uygulama Merkezi’ni hayata geçirerek, sektörde önemli bir ihtiyacı gidermeyi hedefledik. Örnek hizmet noktası olarak yapılandırdığımız bu tesisimizde, tüm yetkili satıcılarımıza hedeflediğimiz marka standartlarımızı deneyimleme imkanı sunarken, ayrıca ekiplerinin gelişimini desteklemeye yönelik olarak sistematik eğitim programları da organize edeceğiz. Amacımız, müşterilerimiz Türkiye genelinde hangi 2plan yetkili satıcısına giderlerse gitsinler, yüksek kalite standartlarındaki 2plan kurumsal güvencesini ikinci elde her hizmet noktamızda eksiksiz yaşayabilmelerini sağlamak.” dedi.

2plan’dan eksiksiz bir ikinci el tesisi

Tesis, 2plan markası altında satışa sunulacak araçların detaylı olarak incelendikleri ekspertiz alanlar ile geçmiş kullanım sürelerinde olası yıpranmalarının etkilerinin giderilmesine yönelik boya, kaporta ve mekanik olarak gerekli tüm hizmetlerin sunulduğu atölyelere sahip. Tesis içindeki 2plan Marka Uygulama Merkezi ise, Türkiye genelindeki 2plan ekipleri için uygulamalı bir deneyim merkezi olarak ayrı bir misyon üstlendi.

Bununla birlikte 2plan Marka Uygulama Merkezi, bir stüdyo ve görsel veri bankası olarak da kullanılacak. 2plan, burada pazarlama ekipleri ve iş ortağı profesyonel ajanslarla çalışmalarını sürdürerek, pazarlama ve iletişim içerikleri üretecek. Böylece başta internet ve sosyal medya kanalları olmak üzere tüketicilere ikinci el alanındaki tüm güncel bilgilendirmeler ulaştırılacak.

MASALSI YUNAN ADALARI YOLCULUĞU MEDYA ZİRVESİYLE BAŞLADI

Bodrum’dan Yunan adalarına turlar düzenleyecek olan Selectum Blu Cruises, Bodrum Cruise Port’ta “Blue Saphire” isimli gemisinde medya ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerini ağırladı. Dünya mutfaklarından sunumların, dans ve müzik gösterilerinin yer aldığı tur öncesi etkinlik Bodrum’a damga vurdu. Bahama bayraklı 201 metrelik gemi, Mikanos, Rodos, Santorini, Kos adalarına 30 Ekim’e sefer düzenleyecek.

Selectum Blu Cruises’in Bahama bayraklı 201 metre boyunda ve 382 kabinli Blue Saphire isimli gemisi tur başlangıç yeri Bordum Cruise Port’ta basın mensupları ve cemiyet hayatının önde gelenleri için gemi içerisinde bir kokteyl ve akşam yemeği düzenlendi. Brandİstanbul PR Hatice Kumalar’ın davetiyle gerçekleşen etkinlikte müzik dinletileri ve geminin animasyon grubunun sahnelediği renkli dans gösterileri beğeni topladı.

Duayen gazeteci Güneri Cıvaoğlu, gazeteci ve köşe yazarı Sermet Severöz, gazeteci ve sunucu Aslı Şafak, gazeteci ve sunucu Bahar Feyzan, sunucu ve program yapımcısı Murat Güloğlu ile TV dünyasının önemli isimlerinin, ekonomi ve magazin gazetecilerinin, influencerların, cemiyet hayatının ve yerel basınının katıldığı etkinlik Bodrum’a damga vurdu.

Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’ne,  global markalardan iş birliği teklifi geliyor

Dijital baskı sektörünün lideri Lidya Grup, 31 Mayıs – 3 Haziran 2022 tarihleri arasında Almanya Messe Berlin’de düzenlenen FESPA Global Print Expo 2022’ye katıldı. Geniş format, dijital baskı, tekstil baskı gibi küresel baskı alanında Avrupa’nın önde gelen fuarına, pandeminin etkisinin azalmasıyla dünya genelinden çok yoğun bir katılım gerçekleşti. Fuara katılan global markalar; endüstriyel baskı, tekstil baskı, ambalaj, dekor, grafik gibi alanlardaki en son yenilikleri, yeni makineleri ve sarf malzemeleri, binlerce ziyaretçiye sergilediler. Fuarda, Lidya Grup’un temsil ettiği Epson, Efi, Kongsberg global markalarının standları vardı. Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz ve Lidya Grup Geniş Format ve Bayiler Müdürü Mehmet Döner, markaların üst düzey yöneticileri ile bir araya geldiler ve müşterilerini de üç global markanın stantlarında ağırladılar.

Türkiye, baskıda büyük bir pazardır

Global markaların ülkemiz pazarına verdiği öneme değinen Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, şunları söyledi:

Dünyada baskı sektörü 800 milyar dolar civarında ve ülkemizde ise yaklaşık 9 milyar dolarlık bir baskı pazarı bulunuyor. Pandemiden sonra yoğun katılımın olduğu FESPA Fuarında, temsil ettiğimiz global markaların yöneticileri ile bir araya geldik. Karşılıklı her iki taraf için olumlu ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Ülkemiz reklam ve ambalaj başta olmak üzere baskı sektöründe ciddi bir pazara sahiptir ve bu durum global markaları heyecanlandırıyor ve Türkiye pazarına her zaman pozitif bakıyorlar. Lidya Grup’un bilgi birikimi ve tecrübesini, organizasyon ve finansal gücünü, iş sürecine katkısını bilen global markalar ile yaptığımız görüşmelerde yeni çalışmalar ve yeni projeler hakkında görüş alışverişinde bulunduk.” dedi.

Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü, yüksek ilgi gördü ve takdir topladı

Mayıs ayında kapılarını açan Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’nün ülkemizin yanı sıra yurtdışında da ses getirdiğinin altını çizen Lidya Grup Başkanı Bekir Öz, şunları kaydetti: “Lidya Grup olarak, sektörümüzde bir ilke daha imza atarak, Türkiye’de ve EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) bölgesinde ilk ve tek olan Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’nü 17 Mayıs tarihinde Başakşehir’de açarak ülkemize kazandırdık. Temsil ettiğimiz Xerox, Epson, Efi, Sutec, Kongsberg markalarının, tek çatı altında, yıl boyunca yerinde incelenerek, uygulama sonuçlarının alınabileceği Merkezimizin, fuar sırasında yurtdışında da ses getirdiğini gördük. Epson, Efi, Kongsberg markalarının yöneticileri ile yaptığımız toplantılarda, ilk olarak Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’müzü sordular. Ülkemizde ve coğrafyamızda ilk ve tek olan böylesine kapsamlı bir merkezi şirketimize ve ülkemize kazandırmış olmanın haklı gururunu bir kez daha yaşamış olduk. Hiç tahmin etmediğimiz, aklımıza gelmeyen kişilerden ve kurumlardan, deneyim merkezinin takip edildiğini ve takdir edildiğini gözlemledik. Görüşmeler sırasında, temsil ettiğimiz markalardan, dijital deneyim ve eğitim üssümüzün, EMEA bölgesi merkezi olarak kullanılması noktasında iş birliği talepleri geldi. Önümüzdeki günlerde, bu konudaki iş birliği taleplerini değerlendirerek, planlarını yapıyor olacağız.” diye konuştu.

Dijital baskı sektöründeki son teknoloji ve yeni ürünler tanıtıldı

FESPA’da yenilikçi teknolojilerin sergilendiğini anlatan Lidya Grup Geniş Format ve Bayiler Müdürü Mehmet Döner, konuşmasına şöyle devam etti: “Fuarda, temsil ettiğimiz Epson, Efi ve Kongsberg global markalarının stantları vardı. 3 stantta da, yenilikçi teknolojiler sergileniyordu. Örnek verirsem, performasının çok yukarıda olduğunu düşündüğümüz, fiyat-performans olarak bizleri ve sektörü heyecanlandıran Efi 30H hibrit makinesini sergilendi. Yine, Efi’nin yenilikçi teknolojiler arasında, makinelere ekledikleri kamera sistemi ve otomatik kalibrasyon sistemi vardı. Kamera sistemi sektörümüz için çok yenilikçi bir teknolojidir. Nitekim, makinelerinin üzerindeki kafaların nozzle tıkanıyor olduğunda, bu durum baskı üzerinde belli oluyordu. Bunun önüne geçmek için Efi makineye bir kamera sistemi ekleyip, nozzle tıkanıkları anında görüp, aksaklığı başka bir kanaldan giderecek müthiş bir sistem tasarlamıştır. Bu yenilikçi teknoloji kısaca, reklam sektörünün yaşamış olduğu tüm firenin önüne geçecek bir teknolojidir. Efi’nin bundan sonraki yeni modellerinin tamamında kamera sisteminin olacağı kaydedildi. Epson standında, Epson, bu fuarda ilk kez V7000 Uv makinesini (10 renk, beyaz, gri, kırmızı rengi olan) sergiledi. Bunun yanında R5010 ve R5010L model, reçine mürekkep kullanan makineleri fuarda ilk kez tanıttı. Aslında bu iki ürün de Epson için şu ana kadar ilk kez ürettikleri ve pazarda çok farklı alanları kapsayabilecek teknolojiler anlamına geliyor. V7000 modeli ile UV makine üreticileri ile rekabet edebilir hale gelmektedir. Bunun yanında reçine mürekkep teknolojisi ile birlikte bu alanda pazarı domine edebilecek ve rakiplerine göre hem maliyet hem de işletim kolaylığı sağlayacak iki müthiş ürün ortaya çıkarmıştır. Aynı zamanda, yaptığımız görüşmelerde, Lidya Grup Dijital Deneyim ve Eğitim Üssü’müze yoğun ilgi vardı. Hem ülkemizdeki müşterilerimiz ve yatırımcılar, hem bölgemizdeki yatırımcılar, dijital baskı sektöründeki son teknoloji cihazlardan oluşan Merkezimizde, fikirlerini ve uygulamalarını geliştirerek, doğru yatırımları yapmaya devam edeceklerdir.” şeklinde konuştu. 

BEYKOZ SOKAKLARI ÇOCUKLARLA ŞENLENDİ

Yetim ve öksüz çocuklar için “Sokağıma Şenlik Geldi” etkinliği düzenleyen Yetim Vakfı, bu kez çocukları Beykoz’da buluşturdu. Çeşitli etkinliklerle gönüllerince eğlenen çocuklara program sonunda hediyeler verildi. Çeşitli etkinliklerle gönüllerince eğlenen çocuklara program sonunda hediyeler verildi.

Suffe Derneği kurban bağışlarını Somali’deki ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak

Suffe İlim İrfan ve İnsani Yardım Derneği, bu yıl hayırseverler tarafından yapılacak kurban bağışlarını son otuz yıldır iç savaş ve yoksulluk mücadelesi veren Somali’deki ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak.

Son iki yıldır Kurban Bayramı organizasyonlarını Somali’de gerçekleştiren dernek bu yıl da bağışçılarının kurban hisselerini Somali halkına dağıtacak. Derneğin kurban bayramıyla ilgili sloganı ise “Kurbanda Hisseniz Kardeşlikte Payınız Olsun” olarak belirlendi.

Dernekten yapılan açıklamaya göre, “Suffe İlim İrfan ve İnsani Yardım Derneği olarak 1991 yılından bu yana iç savaş, kıtlık, kuraklık ve yoksullukla mücadele eden Afrika ülkesi Somali halkına bağışçılarımızın kurban emanetlerini ulaştıracağız. Bu yıl kurbanlık kesimimiz Somali’de gerçekleştireceğiz. Yaklaşık 2 bin hisse dağıtacağız. 2022 Kurban Bayramı Organizasyonu kapsamında iç savaş mağduru, çadır kentlerde, kamplarda yaşayan insanlara sadece kurban emanetlerini değil, Anadolu insanının merhametini, Türk Halkı’nın kadirşinaslığını taşıyor olacağız” denildi.

Suffe İlim İrfan Ve İnsani Yardım Derneği, Somali’nin yanı sıra Nijerya, Çad, Uganda, Kamerun, Bangladeş ve Suriye başta olmak üzere birçok ülkede yardım faaliyetleri sürdürüyor. Ülkelerde gıda, su kuyusu, kurban, cami ve mescid gibi alanlarda yardım çalışmaları gerçekleştiriyor.

MANZARASI KADAR LEZZETLERİ DE HAYRAN BIRAKTI

Blue Saphire’in büyüleyici manzarası kadar yemekleri de hayranlık yarattı. Gerek servis kalitesi gerekse unutulmaz lezzetleri yüksek beğeni toplarken özellikle şef imzalı menüler ise organizasyonun gözdelerinden oldu. Şef Bülent Yıldız, etkinlik boyunca katılımcılardan tebrik topladı.

TÜRKİYE’NİN İLK KRUVAZİYERİ

Türk yerli sermayesinin ilk cruise gemisi olma özelliği ile bu yıl Bodrum’dan turlarına başlayacak olan Blue Saphire 2, 3 ve 4 günlük turları ile Yunan adalarına seyahat etmek isteyen misafirlerine rüya gibi bir tatil sunuyor.

30 Ekim’e kadar 43 sefer düzenleyecek olan Selectum Blu Cruises, Bodrum’dan Mikanos, Rodos, Santorini, Kos adalarına turlar düzenleyecek. 750 yolcu kapasiteli Blu Saphire, Türk, İtalyan, Asya mutfağının lezzetlerini, 24 saati kapsayan etkinliklerini, açık ve kapalı havuzlarını, diskosunu, spor salonunu, spa merkezini misafirlerinin hizmetine sunuyor.

‘’DAHA ÇOK GEMİ İLE SERVİS VERECEĞİMİZİN İNANCINDAYIZ’’

Selectum Blu Cruises Genel Müdürü Ahmet Yazıcı, gemi ve turlara ilişkin şöyle konuştu: “Bodrum’dan ilk cruise seyahatimizi başlatıyoruz. 3 ve 4 gecelik programlarımızla misafirlerimize hizmet vereceğiz. Türkiye’nin ilk kruvaziyeri ile Bodrum’u seçme nedenimiz, Bodrum ve Muğla bölgesindeki tatil ve turistik alanın çok geniş olması. Yunanistan’ın en ünlü adaları Mikanos, Rodos, Santorini, Kos’a gidiyoruz. Adalarda kalış sürelerimiz çok uzun. Konseptimiz tam pansiyon şeklinde. Sabah, öğle, akşam yemeklerimiz, beş çaylarımız, gece yarısı ikramlarımız fiyatların içinde. Hayırlısı ile ilk seferimize Bodrum’dan başlıyoruz. Tüm sezon Bodrum’dan devam etmeyi planlıyoruz. 119 avrodan başlayan fiyatlarla servis veriyoruz. Bu seneki fiyatlarımız gerçekten çok cazip. Şuanda yoğun bir talep başladı. Satışlarımızı hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu şekilde giderse seneye daha çok gemi ile servis vereceğimiz inancındayız.”

BAŞKALARININ YAPTIKLARI HİZMETLERİN ÜZERİNE KONUP, ALGI OPERASYONLARIYLA SİYASİ RANT DEVŞİRMİYORUZ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kazlıçeşme-Sirkeci Kentsel Ulaşım ve Rekreasyon Odaklı Dönüşüm Projesi’nin İstanbul’a nefes aldıracağına dikkati çekti ve yüzde 43 ilerleme kaydedilen projenin 2023’ün ilk çeyreğinde tamamlanarak vatandaşların hizmetine sunulacağını söyledi. Projenin hizmete girmesiyle birlikte; 2023-2053 yılları arasında toplam 785 milyon 77 bin euro kazanç sağlanacağının altını çizen Karaismailoğlu, “Hesaplanabilir tasarruf ve kazancın ötesinde İstanbulluların rahat güvenli ve konforlu yolculuğun yanında nefes alabilecekleri, yeşil alanlar oluşturuyor, kültür mirasımıza sahip çıkıyoruz. Bunun toplumsal kazancı hesap edilemez. Bizler halka hizmeti, Hak’ka hizmet olarak görüyoruz. Başkalarının yaptıkları hizmetlerin üzerine konup, algı operasyonlarıyla siyasi rant devşirmiyoruz” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kazlıçeşme-Sirkeci Kentsel Ulaşım ve Rekreasyon Odaklı Dönüşüm Projesi şantiyesinde açıklama yaptı. Konuşmasına üniversite sınavına girenlere başarılar dileyerek başlayan Karaismailoğlu, “İstanbul’a ne yaparsak yapalım yine de az kalır. Şunu özellikle ifade etmek istiyorum ki, bugün burada İstanbul’umuz için tarihi bir projenin gelişmesine tanıklık ediyoruz. Kazlıçeme-Sirkeci Kentsel Ulaşım ve Rekreasyon Odaklı Dönüşüm Projemiz, sadece bir raylı sistem işi değil, aynı zamanda yaya odaklı yeni nesil bir ulaşım projesidir. İstanbul’a önemli bir eser daha kazandırmanın gurur ve mutluluğunu birlikte yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE, SON 20 YILDA YAPTIĞI BÜYÜK ALTYAPI ATILIMI SAYESİNDE DÜNYADA EN ÜST LİGE ÇIKTI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, Türkiye’deki ulaşım ve haberleşme sistemlerini bir bütün olarak değerlendirdiklerini aktaran Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti;
“Kara, hava, deniz ve demiryollarını, birbirini tamamlayan, etkileyen ve bütünleyen sistemler olarak görüyoruz. Başkalarının ne dediğine kulak asmadan, polemiğe girmeden, eser siyasetimizden ödün vermeden milletimiz için çalışmalarımızı var gücümüzle sürdürüyoruz. Hükümetlerimiz döneminde; ülkemizin ulaşım ve haberleşmesi için 1 trilyon 600 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. Bu miktarın, 328 milyar lirasını demiryollarına ayırdık. Türkiye, son 20 yılda yaptığı büyük altyapı atılımı sayesinde dünyada en üst lige çıktı. Altyapının sağladığı doğrudan, dolaylı ve tetikleyici ekonomik etkilerle en büyük 10 ekonomi arasında Türkiye yerini alacak. Son 20 yılda, bin 432 kilometre hızlı tren hattı inşa ettik. Sinyalli hat uzunluğumuzu yüzde 183, elektrikli hat uzunluğumuzu da yüzde 188 arttırdık. Konvansiyonel hat uzunluğumuzu da 11 bin 590 kilometreye ulaştırdık. Bu şekilde toplam demiryolu ağımızı 13 bin 22 kilometreye çıkardık.”
Nisan ayında Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’nı paylaştıklarını anımsatan Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, Türkiye’nin 2053 yılına kadar tüm ulaşım sistemlerine yönelik hedeflerini belirlediğini söyledi. “Buna göre, demiryollarında toplan hat uzunluğunu 28 bin kilometrenin üzerine çıkaracağız” diyen Karaismailoğlu, yolcu taşımacılığının payını da yüzde 1’den yüzde 6’ya yükseltileceğini kaydetti. Yük taşımacılığında ise yüzde 5’ten yüzde 22’ye ulaşılacağını dile getiren Karaismailoğlu, hızlı tren bağlantısına sahip şehir sayısının 8’den 52’ye yükseltileceğini ifade etti. Karaismailoğlu, demiryolu işletmeciliğinde enerji ihtiyacının yüzde 35’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanacağının altını çizdi.
İSTANBUL’UN RAYLI SİSTEM AĞININ %50’SİNDEN FAZLASINI BAKANLIĞIMIZ KAZANDIRACAK
Şehirlerarası hatlardaki bu denli başarıların yanında kent için raylı sistemlerde de ciddi yatırımlara imza attıklarına vurgu yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu;
“Türkiye genelinde 12 ilimizde toplam 811 kilometre şehir içi raylı sistem hattı işletmede. Bu hattın 312 kilometresi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız tarafından inşa edildi. Ülke genelinde bakanlığımızca İstanbul, Ankara, Bursa, Kocaeli, Gaziantep, Kayseri de yapımı devam eden 14 ayrı projemizin toplam uzunluğu 185 kilometredir. İstanbul’da inşa edilerek hizmete sunduğumuz Marmaray ve Levent Hisarüstü metro hattı uzunluğu 80 kilometreyi bulmaktadır. Kıtaları denizin altından birleştiren Marmaray’la her gün 600 bin İstanbullu seyahat ediyor. Dünya kenti İstanbul’da yapımı devam eden 7 ayrı hattın da toplam uzunluğu ise 103,3 kilometre. Kazlıçeşme-Sirkeci Raylı Sistem ve Yaya Odaklı yeni nesil ulaşım projesinin yanı sıra İstanbul’daki diğer 6 projemizde de hızla gelişim kaydediyoruz. Bunlar; Pendik-Tavşantepe-Sabiha Gökçen Havalimanı Metro hattı, Bakırköy (İDO)-Bahçelievler-Bağcılar Kirazlı Metro hattı, Başakşehir-Çam Sakura-Kayaşehir Metro hattı, Gayrettepe-Kağıthane-İstanbul Havalimanı Metro hattı, Altunizade-Çamlıca Bosna Bulvarı Metro hattı ve Küçükçekmece Halkalı-Başakşehir-Arnavutköy İstanbul Havalimanı Metro hattı projeleridir. İstanbul’da şuan çalışan raylı sistem ağının uzunluğu 263 kilometredir. Projelerimizin tamamlanmasıyla bu uzunluk, 366 kilometreye çıkacak. Gururla ifade etmekteyiz ki; Mega şehir İstanbul’un raylı sistem ağının yüzde 50’sinden fazlasını bakanlığımız kazandırmış olacaktır.”
İSTANBUL’UMUZUN ORTASINDA BİR ULAŞIM, DİNLENME VE SOSYAL ALAN TESİS EDİYORUZ
Kazlıçeşme-Sirkeci Raylı Sistem ve Yaya Odaklı yeni nesil ulaşım projesi hakkında da bilgi veren Karaismailoğlu, “Bugün yerinde incelemediğimiz Yeni Nesil Ulaşım Projesi Marmaray ile entegredir ve 8 durağı vardır. Bu kapsamda; mevcut haliyle, Sirkeci-Kazlıçeşme arasında atıl şeklide duran 8,3 kilometrelik hat üzerinde iyileştirme ve yeni düzenlemeler yapıyoruz. Bu yeni konseptte, güzergah hem demiryolu ve hem de yürüyüş kulvarı olacak. Yani, çevreci bir demiryolu hattından bahsediyoruz. Proje Kapsamında; 7,3 kilometrelik yaya yolu, 6,3 kilometrelik bisiklet yolu, 10 bin 120 metrekarelik meydan ve rekreasyon alanı, 74 bin metrekare yeni yeşil alan, 6 bin metrekare kapalı sosyal ve kültürel mekan, 9 adet yaya altgeçidi, 3 adet yaya üst geçidi, 1 adet karayolu üst geçidi, 12 adet karayolu altgeçidi ve 2 adet de taşınacak yaya üst geçidi yer alıyor. Kazlıçeşme-Sirkeci Raylı Sistem ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Projemiz ile İstanbul halkına hızlı, rahat, çevreci ve hibrit bir ulaşım imkanının yanında; bisiklet ve scooter kullanım alanları ile birlikte, spor ve gezinti alanları da var. Ne mutlu bize ki; sosyo kültürel olarak yeni nesil içeriklerle, ekolojik ve ekonomik bir ulaşım hattını daha inşa ediyor, milletimize kazandırıyoruz. 20 Eylül 2021 tarihinde Sirkeci Garı’nda lansmanını yaptığımız proje çalışmalarında bugüne kadar 42 bin 570 metre rayın, 410 adet katener direğinin ve 24 kilometrelik enerji telinin demontajını tamamladık. Yeni sistemin kurulması için hazırlıkları bitirdik. Yüzde 43 oranında ilerleme kaydettiğimiz projenin tamamlanmasıyla birlikte, 215 bin metrekarelik çalışma alanında, demiryolu hattının bir yönü trenler tarafından kullanılacak. Diğer yönü de yaya yürüme, dinlenme ve rekreasyon alanlarından oluşacaktır. Böylece, daha önce sadece demiryolu için kullanılan alanın yüzde 57’sinin yaya kullanımına açık yeşil alan olmasını sağlıyoruz. Dünyanın gözbebeği İstanbul’umuzun ortasında bir ulaşım, dinlenme ve sosyal alan tesis ediyoruz. Bu proje ile hattı kullananlarla birlikte, güzergah üzerinde ikamet eden tüm vatandaşlarımızın da yaşam konforunu artırıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
ATA YADİGARI TESCİLLİ DURAKLARIMIZI ASLINA UYGUN OLARAK RESTORE EDİYORUZ
Aynı zamanda, kültürel ve tarihi mirasa da sahip çıktıklarının altını çizen Karaismailoğlu, proje kapsamındaki ata yadigarı tescilli durakların da aslına uygun olarak restore edildiğini söyledi. “Bu süreçte elbette ki sanat tarihçilerimiz, mimarlar, restoratörler ve arkeologlardan oluşan kurul kararlarına uygun hareket ediyoruz” diyen Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Hesaplanabilir tasarruf ve kazancın ötesinde İstanbulluların rahat güvenli ve konforlu yolculuğun yanında nefes alabilecekleri, yeşil alanlar oluşturuyor, kültür mirasımıza sahip çıkıyoruz. Bunun toplumsal kazancı hesap edilemez. Bizler halka hizmeti, Hak’ka hizmet olarak görüyoruz. Başkalarının yaptıkları hizmetlerin üzerine konup, algı operasyonlarıyla siyasi rant devşirmiyoruz. Görev alanlarımıza giren işlerden imtina edip, yükü başkalarına atmıyoruz. Mega kentte toplu taşımayı ihmal edip halka çile çektirmiyoruz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, vatandaşlarımızın ulaşım ihtiyaçlarını karşılarken, aynı zamanda, şehrin en değerli alanlarını yeniden düzenleyerek milletimize kazandırıyoruz. Bu anlamda; Haliç Yat Limanı, yakında başlayacağımız Yenikapı Kurvaziyer Limanı ve Kazlıçeşme-Sirkeci Raylı Sistemi ve Yaya Odaklı Yeni Nesil Ulaşım projelerimiz örnek çalışmalarımızdır” şeklinde konuştu.
785 MİLYON 77 BİN EURO KAZANÇ SAĞLAYACAĞIZ
Kazlıçeme-Sirkeci Kentsel Ulaşım ve Rekreasyon Odaklı Dönüşüm Projesi’ni Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümü 2023’ün ilk çeyreğinde tamamlanarak, vatandaşların hizmetine sunulacağını belirten Karaismailoğlu, “Projemizin hizmete girmesiyle birlikte; 2023-2053 yılları arasında sağlayacağı ekonomik kazancı da ifade etmek istiyorum. Karayolu bakım ve işletmesi açısından; 425 milyon 562 bin Euro, kaza azalmaları açısından; 116 milyon 971 bin euro ve zamandan 242 milyon 544 bin euro olmak üzere toplamda; 785 milyon 77 bin euro kazanç sağlayacağız” diye konuştu.
İSTANBUL’U NASIL YÖNETTİKLERİ ORTADA
Millet olarak İstanbul sevdasının 1071’de başladığını, 1453’te hizmet aşkına dönüştüğünü kaydeden Karaismailoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı;
“Hükümetlerimizin İstanbul’daki hizmet süreci, artarak da devam ediyor. İstanbul için ne yapsak, İstanbullular için ne hizmet götürsek, yeridir, yerindedir. Bizler, hizmeti ‘Hakka hizmet aşkı’ ile yapıyoruz. İstanbul tarihi kimliğiyle, Türkiye’ye kazandırdıklarıyla, milletimizin gönlünde kurduğu taht ile her zaman en iyisini hak ediyor. Maalesef İstanbul’u nasıl yönettikleri ortada. Bozulan otobüsler, bitirilemeyen metro hatları, üzerine harfiyat dökülen metrolar, bozuk yollar, bitirilemeyen iptal edilen projeler, bakanlığımızın yaptığı hizmetleri sahiplenme, bu zihniyetin en iyi yaptığı şey karşı çıkmak. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne; Marmaray’a, Avrasya Tüneli’ne, İstanbul Havalimanı’na, Osmangazi Köprüsü’ne ‘istemeyiz’ dediler. İzmir Otoyolu’na, Kuzey Marmara Otoyolu’na ve tabii 1915 Çanakkale Köprüsü’ne karşı çıktılar. Bu gayri ciddi ve kısa vadeli zihniyetleri dikkate almadık. Almayacağız da. Yolumuza devam ettik. Neticede bu eserler halkımızın günlük yaşantısına hız getirdi, tasarruf getirdi, konfor getirdi. Artık İstanbullular; felç olan ulaşımı görmek istemiyor. İstanbul Büyükşehir belediyesinin sorumluluğunda olan ve 2019 öncesi ihalesi yapılmış 100 kilometre uzunluğundaki metro hatlarının da bir an önce bitirilmesini İstanbullular bekliyor ama maalesef İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde böyle bir çalışma ve heyecanı görmemekteyiz. İstanbullular, Fatih ve Zeytinburnu arasında Kazlıçeşme- Sirkeci projesi gibi yeni ve yaşanabilir projeleri yakından takip ediyor. İstanbullular, yapılanları yakinen görüyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, İstanbul’u yeni, ekonomik, ekolojik ve çevreci yatırımlara kavuşturuyoruz. İstanbul için, Türkiye için, bölgemiz için, canla başla çalışıyoruz, çalışmaya da devam ediyoruz. Tüm Türkiye de olduğu gibi Halkının ihtiyaçlarına cevap veren, hızlı, emniyetli ve konforlu bir ulaşım sistemine sahip bir dünya şehrini inşa ediyoruz.”
FİLYOS-ÇATALAĞZI YOLU TRAFİĞİ RAHATLATACAK, MESAFEYİ KISALTACAK
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Filyos-Çatalağzı Yolu’nun Zonguldak-Amasya-Kurucaşile-Cide Yol Projesi’nin önemli bir parçası olduğunu belirterek, Filyos Limanı güzergahında trafiği önemli ölçüde rahatlatacak Filyos-Çatalağzı Yolu’nun 2024 yılında hizmete alınmasının hedeflendiğini bildirdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Zonguldak’ta Filyos-Çatalağzı Yolu şantiyesindeki incelemesinin ardından açıklama yaptı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın, Türkiye’nin doğusu-batısı, kuzeyi-güneyi demeden yatırımlara var gücüyle devam ettiğini belirten Karaismailoğlu, “2003 yılında başlattığımız kara, hava, demir, denizyolu ve haberleşme hamleleri sayesinde; Cumhuriyetimizin 100. yılının eşiğindeki ülkemizi, ulaşım ve haberleşmede bölgesinde lider, dünyada da önemli bir kavşak noktası haline getirdik. Bugün de karayolu ulaşımını, bölünmüş yol standardında, çok daha güvenli, hızlı ve konforlu hale getirerek ulaşıma, ticarete ve sosyal hareketliliğe katkı sağlayacak Zonguldak-Amasra-Kurucaşile-Cide Yolu’nun önemli bir bölümü olan Filyos-Çatalağzı Yolu’ndaki çalışmaları yerinde inceliyoruz” dedi.
Son 2 yılda Zonguldak’ta büyük yatırımlar gerçekleştirildiğini aktaran Karaismailoğlu, “Zonguldak-Mithatpaşa Tünelleri’nin yapım şantiyelerini inceledik. Yenilenen ve pisti büyütülen Çaycuma Havalimanı’na indik; çalışmaların sonuçlarını yerinde gördük. Asrın projesi Filyos Limanı’nı 4 Haziran 2021’de Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle hizmete açtık. Ocak ayında Zonguldak-Kilimli Yolu ve Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Tünelleri’ni hizmete sunduk” ifadelerini kullandı.
BİZ YALNIZCA MİLLETİMİZİN DERDİNDE, ONA EN İYİ HİZMETİ SUNMANIN PEŞİNDEYİZ
AK Parti hükümetleri döneminde, ulaştırma ve haberleşme yatırımları için 1 trilyon 600 milyar liranın üzerinde yatırım gerçekleştirildiğini belirten Karaismailoğlu, bu yatırımların içinde yüzde 61’lik oranla büyük payı, karayolları projelerinin aldığını kaydetti. Ülke genelindeki karayolu yatırımlarıyla bölünmüş yol uzunluğunu 4,5 kat artırarak 28 bin 664 kilometreye, otoyol uzunluğunu 2 katına çıkararak 3 bin 633 kilometreye ulaştırdıklarını vurgulayan Karaismailoğlu, tünellerin uzunluğunu da 13 kat artırarak 650 kilometrenin üzerine çıkarıldığını dile getirdi. “Köprü ve viyadüklerimizi de 2,5 kat artırdık. Ülkemizin yalçın kayalarını, derin vadilerini tünel ve viyadüklerle aşıyoruz. Biz yalnızca milletimizin derdinde, ona en iyi hizmeti sunmanın peşindeyiz” diyen Karaismailoğlu, AK Parti’nin, 20 yıldır Türkiye’nin kalkınması, istihdam yaratması, ekonomisinin büyümesi için projeler ürettiğini, eser siyaseti yaptığına işaret etti.
YILLIK 22.4 MİLYAR DOLAR TASARRUF SAĞLADIK
Devlet aklıyla geliştirilen projelerin milletin hizmetine sunulduğunun altını çizen Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti;
“Artık Türkiye bir avuç insan için kalkınanların ülkesi değil, 84 milyonun Türkiye’sidir. Türkiye’ye çağ atlatan projeler seçkinlerin değil, milletindir. Ülke genelindeki yol yatırımlarımızla; yollarımızın işletme performansını artıran kesintisiz trafik akışıyla, seyahat süresinde yıllık 10,5 milyar saat tasarrufu elde ettik. Yol güvenliği ve seyahat süresindeki kısalmalar sayesinde; zamandan 17 milyar 238 milyon dolar, akaryakıttan 908 milyon dolar, bakım onarımdan 636 milyon dolar ve çevre etkilerinden 16 milyon dolar çevre tasarrufu olmak üzere, yıllık toplam 22 milyar 408 milyon dolar tasarruf sağladık. Bütün bunlara ek olarak, emisyon salınımını 5,5 milyon ton azalttık. Son 20 yılda ülkemizde: araç sayısı yüzde 170 ve taşıt hareketliliği de yüzde 142 oranında artarken, yaptığımız yerinde yatırımlar ve hizmete açtığımız yollarımız sayesinde kazalardaki can kayıplarımız yüzde 81 oranında azaldı.”
ZONGULDAK’A 13.6 MİLYAR TL’NİN ÜZERİNDE ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME YATIRIMI YAPTIK
Ülke genelindeki ulaştırma ve haberleşme yatırımlarından Batı Karadeniz’in ‘kara elması’ Zonguldak’ın da hak ettiği payı aldığına, almaya da devam edeceğine dikkati çeken Karaismailoğlu, “Son 20 yılda Zonguldak il genelinde yaptığımız, ulaştırma ve haberleşme yatırımlarının miktarı, 13 milyar 695 milyon liranın üzerindedir. Zonguldak’taki karayolları yatırımları için 9 milyar 870 milyon liralık kaynak ayırdık. Son 20 yılda Zonguldak’taki; karayolu yatırım harcamalarını 21 kat, bitümlü sıcak asfaltlı yol uzunluğunu 12 kat ve bölünmüş yol uzunluğunu da 8 kat artırdık. Zonguldak’ı bölünmüş yollarla Bartın, Bolu ve Düzce’ye bağladık. İl genelinde 14’ü tek tüp ve 5’i de çift tüp olmak üzere toplam uzunlukları 13 bin 100 metreyi aşan 19 tüneli halkımızın hizmetine sunduk. Ayrıca, toplam uzunluğu 5 bin 700 metreye yaklaşan 64 köprüyü tamamladık. 22 Ocak 2022 tarihinde, 6,5 kilometrelik Zonguldak-Kilimli Yolu’nu hizmete açtık. Bu yol hattında yer alan Prof. Dr. Teoman Duralı Tünellerinin toplam uzunluğu bin 883 metredir. Proje ile birlikte Zonguldak ile Kilimli ilçeleri arasındaki güzergah 4,5 kilometre daha kısalttık. Seyahat süresi 30 dakikadan 5 dakikaya indi. Bunun yanında, yine Zonguldak-Amasra-Kurucaşile-Cide Yolu üzerinde yer alan Kilimli-Çatalağzı yolumuzun uzunluğu 5,3 kilometredir. Ayrıca; toplam uzunluğu 34,3 km olan Çaycuma-Bartın Ayrımı-Filyos-Kilimli-Zonguldak Yolu’nun 6,5 kilometresi bitümlü sıcak kaplamalı bölünmüş yol olarak trafiğe açtık. Kalan 27,8 kilometrelik kesimde 3 ayrı ihale kapsamında çalışmalar devam etmektedir” değerlendirmesinde bulundu.
TRAFİK RAHATLAYACAK, MESAFE KISALACAK
Filyos-Çatalağzı Yolu’nun, Zonguldak-Amasya-Kurucaşile-Cide yol projesinin önemli bir parçası olduğunu aktaran Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, bölgede doğu-batı yönünde ulaşım sağlayan Zonguldak – Amasra- Kurucaşile – Cide Yolu’nun aynı zamanda uluslararası ulaşım akslarından Karadeniz Sahil Yolu’nun da önemli bir bölümünü oluşturduğunu söyledi. “Yol projesinde, Zonguldak’ın Hisarönü, Saltukova ilçe ve beldelerinin bağlandığı sahil şeridinde yoğun nüfuslu yerleşim yerleri, sanayi tesisleri, Filyos Serbest Bölgesi yer alıyor” diyen Karaismailoğlu, “Filyos Limanı’nın tamamlanmasıyla özellikle ağır taşıt trafiğinin artacak. Bu nedenle ulaşımın güvenli ve hızlı bir şekilde sağlanması önem arz ediyor. Karayolu projemiz, Türkiye’nin geleceği için önemli bir yatırım. Trafiği rahatlatacak, mesafeyi kısaltacak, böylece ekonomik fayda sağlayacak. Projemizi 2024’te hizmete almayı hedefliyoruz. Filyos-Çatalağzı Yolumuzun uzunluğu 13,8 kilometre. Bitümlü sıcak kaplamalı bölünmüş yol kapsamında; 7 adet çift tüp tünel, 2 aç-kapa tüneli, 2 tek köprü ve 2 farklı seviyeli kavşak yapım işleri yer alıyor” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE, SON 20 YILDA YAPTIĞI BÜYÜK ALTYAPI ATILIMI SAYESİNDE DÜNYADA EN ÜST LİGE ÇIKTI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “Bizler, halkımıza hizmeti, Hakka hizmet aşkıyla yapıyoruz. Hizmet kervanımızda ‘Durmak yok, yola devam’ ilkesi ve kararlılığıyla çalışıyoruz. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Zonguldak’taki ulaşım ve haberleşme yatırımlarımız hız kazanarak devam edecek. Tamamlayıp hizmete açtığımız her yol, tıpkı akarsu gibi, geçtiği yerlerin üretim, istihdam, ticaret, kültür ve turizmine önemli katkılar sağlıyor. Türkiye, son 20 yılda yaptığı büyük altyapı atılımı sayesinde dünyada en üst lige çıktı. Altyapının sağladığı doğrudan, dolaylı ve tetikleyici ekonomik etkilerle en büyük 10 ekonomi arasında yerini alacak” diyerek sözlerini tamamladı.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Akciğer Kanseri Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Türk Kanser Derneği’nden Destek Çağrısı Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman, akciğer kanseri farkındalık ayında akciğer kanseriyle …