
Ekonomi-teknoloji, kültür-sanat, eğitim, magazin-yaşam haberleri, TUİK verileri
TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ YEŞİL GELECEĞE ODAKLANDI
Tekstil ve Hazır Giyim sektöründe yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik adımları Yeşil Üretim ve PEF seminerinde masaya yatırıldı.
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) ve Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB), iklim değişikliği, sürdürülebilirlik ve Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine uyum politikaları doğrultusunda bilgilendirme ve farkındalık çalışmaları kapsamında “Tekstil ve Hazırgiyim Sektöründe Yeşil Üretim ve PEF (Ürün Çevresel Ayak İzi) Semineri” düzenlendi. UIudağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Akademi kapsamında 219 firma temsilcisinin katılımlarıyla çevrimiçi olarak gerçekleştirilen seminerde Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde tekstil ve hazır giyim sektörünü bekleyen yenilikler, sürdürülebilir üretim modelleri ve başarılı uygulama örnekleri ele alındı.‘Yeşil üretim için geç kalmadan harekete geçmeliyiz’
Seminerin açılış konuşması UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin tarafından gerçekleştirildi. Engin, Ürün Çevresel Ayak İzi (PEF) yönteminin amacının tüketicilerin bir ürün, hizmet veya şirketin ne kadar çevre dostu olduğunu anlamalarını kolaylaştırmak olduğunu vurgulayarak yeşil üretime yönelik geç kalınmadan hareket edilmesinin önemine değindi. Engin, “Tekstil sektörü olarak Ar-Ge yatırımlarımıza devam etmeli, hammadde tedarikinden nihai ürüne kadar tüm üretim zincirinde sürdürülebilirliği esas alarak pozisyon almalıyız. En önemli ticaret ortağımız olan Avrupa Birliği’nin son yıllarda teknolojik alanda girişim sermaye yatırımlarının önemli bir bölümü iklim teknolojilerine yapılıyor ve yeşil düzenlemeler kapsamında ticaret partnerlerine kendi çevreci standartlarını benimsemeye zorladığını göz önünde bulundurduğumuzda, bu dönüşüm sürecine hızla adapte olmak sektörümüzün geleceği açısından kritik önemdedir.” ifadelerini kullandı.
Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Tekstil Sektörüne Etkilerine Değinildi
Açılış konuşmasının ardından Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Ticaret Uzmanı Elif Berrak Taşyürek tarafından, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Tekstil sektörüne yönelik AB politikaları ve güncel gelişmelere bir sunum gerçekleştirildi. Taşyürek, AB’nin sürdürülebilirlik politikaları doğrultusunda firmaların yeni düzenlemelere hızla uyum sağlamalarının kritik önem taşıdığını belirtti.
Sektör Deneyimleri Paylaşıldı
Seminer, Bursa Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilek Kut moderatörlüğünde sektör firmalarının iyi uygulama örneklerine yönelik paylaşımlarından oluşan panel ile devam etti. Panele, Haksa İplik San. A.Ş.’den Serdar Sağıroğlu, Korteks Mensucat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den Onur Çelen, Söktaş Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den Sema Ölmez ve Tosunoğlu Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den Ece Tosunoğlu Akçay katıldı. Firma temsilcileri, tekstil ve hazır giyim sektörünün sürdürülebilirlik hedefleri ve uygulamaları kapsamında hammadde temininden üretim süreçlerine, dağıtımdan son kullanıcıya ve ürünün yaşam döngüsünün sonuna kadar tüm aksiyonların çevreye olabilecek etkisini en aza indirmeye yönelik örnek uygulama ve projeleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin incirdeki yeni yıldızı “Siyah orak”, dünya pazarında dengeleri değiştirecek
Kuru incirde sağlığa en yüksek faydayı sağlayan türlerin tespiti ve ekonomiye kazandırılması için yürütülen Ar-Ge projesi kapsamında analiz edilen “Siyah orak” çeşidi kara incirin kansere karşı koruyucu etkileriyle bilinen fenolik bileşikler açısından zengin olduğu belirlendi
TAGEM Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü, Ege Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ortaklığıyla yürütülen çalışma kapsamında K.F.C. Gıda’ya ait deneme bahçesinden alınan ilk sonuçlar, Siyah orak incirinin aflatoksin gibi küf kaynaklı oluşumlara karşı daha dayanıklı olduğu gösterdi
K.F.C. Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep:
“Bunu yeni bir oyuncunun sahaya çıkması gibi değerlendirmek lazım. Hep birlikte, üreticilerimizle hayata geçirmeyi planlıyoruz, entegre bir yapıyı hayata geçiriyoruz.”
Tarımsal işletmelerde 2024 yılında mevsimlik tarım işçilerinin günlük ücretleri bir önceki yıla göre %84,2 artarak 943 TL, sürekli tarım işçilerinin aylık ücretleri ise %95,5 artarak 26 bin 259 TL oldu.
Mevsimlik erkek işçi ücretleri %84,8 artış göstererek bin yedi TL olurken, kadın işçilerin günlük ücretleri ise %85,9 artış göstererek 890 TL oldu.
Sürekli tarım işçilerine ödenen aylık ücret, erkek işçiler için %94,8 oranında artarak 27 bin 788 TL olurken, kadın işçiler için %90,5 artarak 19 bin 328 TL oldu.
SKD Türkiye ve Özyeğin Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilen SustainHUB Academy başlıyor!
9 Nisan 2025’te başlayacak bu prestijli sertifika programı, kurumsal çalışma deneyimi olan ve sürdürülebilirlik alanında uzmanlaşmak isteyen profesyonellere kapsamlı bir eğitim sunacak. Toplamda 80 saatten ve 7 modülden oluşan hibrit formatlı program, teorik bilgiyle uygulamalı eğitimi birleştirerek katılımcılara gerçek bir sürdürülebilirlik deneyimi sunmayı amaçlıyor.
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), iş dünyasının sürdürülebilir dönüşümüne liderlik edecek profesyonelleri yetiştirmek amacıyla Özyeğin Üniversitesi Sürdürülebilirlik Platformu iş birliğiyle SustainHUB Academy platformunu kurdu. İklim Yol Haritası ile 2053 Net Sıfır hedefini açıklayan Türkiye’nin yeşil dönüşüm hedeflerine ulaşmasını desteklemek üzere iş dünyasını ve akademiyi buluşturan SustainHUB Academy, bu dönüşüme liderlik edecek profesyonellerin yetiştirilmesini amaçlıyor. Alanında uzman eğitmenler ile sektör liderlerinin, uygulamalı ve interaktif bir eğitim programı sunacağı SustainHUB Academy’ye, kurumsal çalışma deneyimi olan ve sürdürülebilirlik alanında uzmanlaşmak isteyen profesyoneller katılabilecek.
Uygulamalı ve Etkileşimli Bir Öğrenme Deneyimi
SustainHUB Academy teorik bilgiyi, vaka analizlerini ve uygulamalı deneyimi bir araya getirerek katılımcılara benzersiz bir eğitim fırsatı sunuyor. Katılımcılar, SKD Türkiye üyesi şirketlerin sürdürülebilirlik alanında iyi uygulamalarını inceleme ve somut çıkarımlar yapma imkânına sahip olacak. Özyeğin Üniversitesi akademisyenlerinden alacakları odaklı eğitimlerle teknik bilgi ve sektörel uzmanlık geliştirme şansı yakalayacak. Program, SKD Türkiye’nin geniş iş dünyası ağına erişim ve etkileşim fırsatları sağlayarak, katılımcıları sektöre daha güçlü bir şekilde entegre etmeyi hedefliyor.
İstanbul Rumeli Üniversitesi, AFAD Gönüllüsü Sertifika Dağıtım Törenine Katıldı
Deprem Haftası etkinlikleri kapsamında afet bilincini artırmak, toplumun afetlere karşı hazırlıklı olmasını sağlamak ve gönüllülük çalışmalarının önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen Silivri Destek AFAD Gönüllüsü Sertifika Dağıtım Töreni, Silivri Önder Yılmaz Sahnesi’nde gerçekleştirildi.
Törene, Silivri Kaymakamı Tolga Toğan, Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, İstanbul AFAD İl Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, İBB Afet İşleri Daire Başkanı Ergün Cebeci, İstanbul Demiroğlu Bilim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kerem Özel , İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Çetin ve Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Tanşu, Türk Kızılay Silivri Şube Başkanı Emrah Aydın, Silivri Muhtarlar Derneği Başkanı Serhat Ateş katılım sağladı.
Törende yapılan konuşmalarda, afetlere karşı toplumsal bilincin artırılmasının ve afet yönetiminde gönüllü çalışmaların kritik bir rol oynadığının altı çizildi. Afetlere hazırlıklı olmanın sadece bireysel değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğu vurgulanarak, gönüllülük esasına dayalı çalışmaların, afet anında ve sonrasında yürütülecek müdahaleler açısından büyük önem taşıdığı belirtildi. Bireylerin afet öncesinde alması gereken önlemler, afet sırasında sergilenmesi gereken doğru tutumlar ve afet sonrasında hızlı toparlanma süreçlerinin büyük önem taşıdığı ifade edildi.
İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Çetin ise afetlere hazırlık sürecinde toplumun bilinçlenmesine katkı sağlayacak projelere destek vermeye devam edeceklerini belirtti. Üniversite olarak, öğrencilerin ve akademik personelin afet yönetimi konusunda bilinçlenmesini sağlamak adına çeşitli eğitim ve farkındalık çalışmalarının sürdüreceklerini, gönüllülük faaliyetlerinin teşvik edilerek daha geniş kitlelere yayılması için benzer projeler desteklenmeye devam edeceklerini belirtti.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yürütülen gönüllülük programı kapsamında, toplumun afetlere karşı daha dirençli hale getirilmesi hedeflenirken, gönüllülerin afet anında ve sonrasında üstleneceği görevler hakkında bilgilendirmeler yapıldı.
Tören kapsamında, eğitimlerini başarıyla tamamlayan gönüllülere sertifikaları takdim edildi. İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Çetin gönüllülere sertifikalarını takdim etti. Eğitim programını başarıyla tamamlayan gönüllüler, aldıkları sertifikalar ile afet yönetimi konusunda bilinçli bireyler olarak toplumda aktif rol üstlenmeye hazır olduklarını ifade etti.
BP Petrolleri A.Ş.’nin Petrol Ofisi Grubu ile birleşme işlemleri resmen tamamlandı
28 Şubat 2025 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından tescil edilen birleşme ile BP Petrolleri A.Ş.’nin tüm hak ve yükümlülükleri Petrol Ofisi’ne devredildi.
BP Petrolleri A.Ş.’nin (BP), Petrol Ofisi A.Ş. çatısı altında birleşme işlemi 28 Şubat 2025 tarihinde resmen tamamlandı. Bu kapsamda, DAĞ/471-7/10208 numaralı Petrol Piyasası Dağıtıcı Lisansı sahibi Petrol Ofisi A.Ş., yüzde 100 oranında hissedarı olduğu DAĞ/471-143/10338 numaralı Petrol Piyasası Dağıtıcı Lisansı sahibi BP ile Türk Ticaret Kanunu’nun 155 ve ilgili maddeleri çerçevesinde kolaylaştırılmış birleşme usulüyle birleşti. 1282 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilen tescil işlemi ile birlikte BP, tüzel kişiliğini sona erdirerek tasfiyesiz infisah etti ve tüm hak ve yükümlülükleri külli halefiyet yoluyla Petrol Ofisi A.Ş.’ye devredildi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Petrol Ofisi Grubu CEO’su Mehmet Abbasoğlu, “BP’nin Petrol Ofisi Grubu’na katılması hem bizim hem de sektör için yeni bir dönemin başlangıcı. Ülke genelindeki 9 terminalimizin ikmal ve tedarik gücüyle beslenen 2.700’e yakın istasyonumuzla hem tüketicimize hem de bayilerimize katma değer sağlarken Türkiye’nin enerji güvenliği stratejilerine de fayda yaratacak projelerimizi artırarak sürdüreceğiz. Sektörümüze örnek teşkil eden bu birleşmenin tamamlanmasında emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarımıza, iş ortaklarımıza ve düzenleyici kurumlara teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
İstasyon dönüşümleri sürüyor
BP’nin dağıtıcısı olduğu akaryakıt bayileri, 1 Mart 2025 itibariyle faaliyetlerine Petrol Ofisi dağıtıcı lisansı altında devam ediyor. Bu çerçevede “bp” markası ve “Petrol Ofisi” markası altında hizmet veren istasyonlardan akaryakıt alımı aynı şekilde sürdürülüyor. Hâlihazırda “bp” markası ile faaliyet gösteren perakende akaryakıt istasyonlarının marka dönüşüm süreci 1 Kasım 2026 tarihine kadar tamamlanmış olacak.
IamGenius’ta başvurular başladı
Amgen Türkiye’nin geleceğin bilim insanlarını desteklemek amacıyla üniversite ve lise öğrencilerine yönelik olarak hayata geçirdiği IamGenius Biyoteknolojik Fikirler Yarışması bu yıl 5’inci kez düzenleniyor. Yarışmaya ön başvurular 3 Mart’ta başladı. Bu yıl yalnızca üniversite öğrencilerinin katılabileceği yarışmaya 24 Mart’a kadar başvuruda bulunulabilecek.
Amgen Türkiye, üniversite ve lise öğrencilerinin biyoteknoloji alanında farklı açıdan bakan, yenilikleri arayan fikirlerini bu yıl 5’inci kez ödüllendiriyor. IamGenius Biyoteknolojik Fikirler Yarışması bu yıl, “Kanser Hastaları İçin Umut Veren Fikirler” teması ile düzenleniyor. Dereceye giren öğrencilere Amgen’da staj, proje çalışması ve eğitim semineri gibi fırsatların sunulduğu yarışmaya 3–24 Mart tarihleri arasında başvuruda bulunulabilecek. Yarışmada finale kalan 5 lisans/yüksek lisans öğrencisine ait toplam 5 fikir 13 Mayıs’ta duyurulacak. Kazanan projeler, 27 Mayıs’ta düzenlenecek ödül törenlerinde açıklanacak.
Çocuk Odalarında 2025 Bahar Trendleri: Güvenlik, Ergonomi ve Sürdürülebilirlik Ön Planda
Çilek, çocuk odalarına yenilikçi ve sürdürülebilir dokunuşlar getiren 2025 bahar trendlerini duyurdu. Bu sezon tasarımda güvenlik, ergonomi ve fonksiyonellik ön planda. Soft renkler, yuvarlatılmış köşeler ve güvenlik önlemleri, çocukların rahat hareket edebilmesini sağlarken, modüler ve ergonomik mobilyalar uzun ömürlü kullanım sunuyor. Ahşap dokular ve sade çizgiler, sıcak ve modern bir atmosfer yaratırken, depolama çözümleri içeren tasarımlar alan tasarrufu sağlıyor. Çocukların bağımsızlığını destekleyen yaş gruplarına uygun mobilyalar oyun ve keşfi teşvik eden detaylarıyla dikkat çekiyor. Hem çocukların gelişimine katkı sağlayan hem de estetik açıdan ilham verici olan bu trendler, ebeveynlerin tercihlerinde de büyük rol oynuyor.
EGİAD VE EİB İŞ BİRLİĞİYLE İHRACATA DESTEK
Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) ve Ege İhracatçılar Birliği (EİB) iş birliğiyle düzenlenen “İhracata Yönelik Devlet Teşvikleri Bilgilendirme” toplantısı, 3 Mart 2025 Pazartesi günü EGİAD Dernek Merkezi’nde gerçekleştirildi. Toplantıya EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı ve EİB ile EGİAD üyelerinden oluşan iş dünyası temsilcileri katılım sağladı. Toplantının en önemli çıktısı, EGİAD ve EİB arasında imzalanan Ticaret Köprüsü Protokolü oldu. Bu protokol sayesinde, EGİAD üyeleri yabancı heyetlerle bir araya getirilerek uluslararası ticarette etkin roller almaları sağlanacak ve yeni pazarlar oluşturulacak. Ayrıca bu iş birliği, genç girişimcilerin ihracat yaparken karşılaşabilecekleri engelleri aşmalarına destek olacak.
Protokol kapsamında, EGİAD ve EİB üyelerine yönelik sektörel analizler, pazarlama stratejileri ve uluslararası iş geliştirme konularında eğitimler düzenlenerek genç iş insanlarının yurtdışı pazarlara açılımı desteklenecek.
Hitit 2024’ü 34,2 milyon dolar gelir, yüzde 40 FAVÖK marjı ile kapadı
Vizyonu, akıllı yatırımları ve teknoloji alanında ürünleştirmedeki başarıları ile ülkemizi global havacılık ve seyahat teknolojileri alanında temsil eden Hitit (HTTBT) 30. yılını kutladığı 2024’ü, ciroda yüzde 34’lük büyüme ve yüzde 40’lık FAVÖK ile kapadı.
Hitit teknolojileri ile operasyonlarını sürdüren havayolu şirketlerinin Hitit’e yolcu hacimleri katkısı bir önceki yıla göre %61 artış göstermiş olup, 2024 yıl sonu itibarıyla Hitit çözümleri üzerinden hizmet verilen veya uçuş düzenlenen havalimanı sayısı 160 ülkede 850 havalimanına ulaştı.
Hitit, kendine özel hizmet yapısı ve yenilikçi teknolojileri ile alanında Avrupa ve Afrika’nın ikinci, dünyanın ise en büyük üçüncü şirketi olmanın yanı sıra, havacılık sektöründe önümüzdeki yılların en önemli teknolojik dönüşümü olması beklenen “Havayolu Perakendeciliği” konusunda da dünyada lider durumunda
Bilim Gençlerle Kazanacak Projesi’nin mart etkinlikleri bilim ve teknoloji temelli araştırmalara odaklanıyor
Bilimin rehberliğinde yapılan çalışmalardan ilham alarak gençleri bilimle buluşturmayı, daha iyi bir gelecek için gençlere bilimi sevdirmeyi amaçlayan Bilim Gençlerle Kazanacak Projesi’nin mart ayı etkinlikleri “Dekorasyon için Kullanılan Kolloidal Altın (Au) Kolorimetrik Sensör Olarak Kullanılabilir mi?”, “Atıksulardan Enerji Üretmek Mümkün mü?” ve “Kalıtsal Metabolik Hastalıklar: Laboratuvardan Tanıya Yolculuk” konularına odaklanacak.
Bilim Kahramanları Derneği’nin öncülüğünde, Pfizer Türkiye’nin katkıları ile 6, 11 ve 20 Mart tarihlerinde çevrimiçi olarak gerçekleşecek olan etkinlikler, Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Öçsoy, İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Evren Erşahin ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Basri Gülbakan’ın katılımlarıyla lise öğrencilerine yönelik olarak düzenlenecek. Tüm lise öğrencilerinin katılımına açık olan ücretsiz bilim etkinlikleri sonrasında gençlere dijital katılım belgesi de verilecek.
Gençlerin bilime olan merakını ve ilgisini teşvik etmek amacıyla 2021 yılından bu yana kesintisiz süren proje, gençlere eğitim ve kariyer yolculuklarında çeşitli bilim dalları ve çok sayıda bilim insanı ile ilham vermeyi amaçlıyor. Proje sayesinde 14-18 yaş aralığındaki lise öğrencileri, farklı dallarda çalışan bilim insanlarıyla bir araya gelerek onların çalışmalarını yakından tanıma, farklı bilim dallarını ve bilim dünyasının güncel çalışma alanlarını keşfetme, bilimsel sorularla hipotez oluşturma, hipotezi test etme ve evdeki malzemelerle deney hazırlama gibi süreçleri deneyimleme fırsatı buluyorlar.
Ücretsiz gerçekleşen bilim etkinliklerinin duyurularına Bilim Kahramanları Derneği ve Pfizer Türkiye sosyal medya hesaplarından ulaşılabiliyor. #bilimgençlerlekazanacak
Kadın Gücüyle Geleceğe: Edenred Türkiye’nin Eşitlik Vizyonu
Çalışanlarının %53’ü kadınlardan oluşan Edenred Türkiye, yeni işe alımlarda cinsiyet eşitliği temelli uygulamalarıyla da kadın oranını %60’a çıkardı. Şirket, imzaladığı “Çeşitlilik Bildirgesi” ile tüm çalışanlarına hiçbir şekilde ayrımcılık yapılmayacağına dair verdiği sözü kararlılıkla sürdürüyor.
Edenred Türkiye, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında fırsat ve çeşitlilik odaklı çalışmalarını duyurdu. Çalışanlarının %53’ü kadın olan şirket, yeni işe alımlarda bu oranı %60’a yükseltti. Yönetim kadrosunda ise 44 yöneticiden 22’si kadın. İmzaladığı “Çeşitlilik Bildirgesi” ile çalışanlara hiçbir şekilde ayrımcılık yapılmayacağının da sözünü veren Edenred Türkiye, yaşam kalitesini artıran yan haklardan kapsamlı KSS çalışmalarına, toplumun birçok alanında cinsiyet eşitliğini yaygınlaştırmak için iş dünyasına örnek olacak birçok projeyi hayata geçiriyor.
Kadınların iş ve yaşam dengesini merkezine alan esnek yan haklar
Edenred Türkiye’de; yeni doğum yapan anneler, yasal doğum izninin bitiminden itibaren 2 ay kesintisiz uzaktan çalışma imkanına sahip olurken hem anne hem de babalar çocukları için okulunun ilk ve son günlerinde ebeveyn izni kullanabiliyorlar. Hibrit çalışma modelini kalıcı hale getiren kurum, MEB tarafından belirlenen ara tatiller ve ağustos ayı boyunca diledikleri yerden çalışma imkanı sunuyor.
Toplumsal eşitlik ve dayanışma için “İdeal” çalışmalar
“İdeal İnsan, İdeal Dünya, İdeal Gelişim” felsefesi doğrultusunda düzenlediği “Ideal Day” ve “Ideal Week” etkinlikleriyle yılın belli bir zamanını toplumsal dayanışma ve yardımlaşma çalışmalarına adayan Edenred Türkiye ekibi, bu yıl 8’incisi gerçekleştirilen Ideal Week kapsamında, 986 saat gönüllü çalıştı. Kadın Dostu Markalar Platformu’na ve “Her İlmek Bir Umut” projesine de destek veren kurum, nitelikli iş kadınlarını yeniden işgücüne kazandırmak için kurulan YenidenBiz Derneği ile iş birliği kapsamında, iş hayatına ara vermiş kadınların istihdamı adına aksiyonlar da alıyor.
“Eşitlik bir hedef değil, norm olmalı”
Edenred Türkiye CHRO’su İpek Baylav, şirketin eşitlik odaklı vizyonunu şu sözlerle dile getirdi: “Edenred olarak iş dünyasında eşitliği sağlamanın yalnızca bir hedef değil, bir norm olması gerektiğine inanıyoruz. Bu kapsamda, ‘İdeal İnsan, İdeal Dünya, İdeal Gelişim’ misyonumuz doğrultusunda, çalışma kültürümüzün temeline eşitlik ve çeşitlilik ilkelerini koyuyoruz. Böylece her çalışanın kendini değerli hissettiği, eşit fırsatlara ulaştığı ve birlikte büyüdüğü bir çalışma ortamı sunuyoruz. Bizim için eşitlik yalnızca sayısal oranlardan ibaret değil; eşit işe eşit ücret politikamız, kişisel ve profesyonel eğitim-gelişim fırsatlarımız ve iş-yaşam dengesini destekleyen esnek yan haklarımızla çalışanlarımızın her alanda eşit haklara sahip olmasını önemsiyoruz. Edenred olarak, kadın istihdamını artırmaya ve herkes için adil bir iş dünyası yaratmaya kararlıyız. Çeşitliliğin güç kattığına inanıyor, tüm çalışanlarımızın potansiyelini en iyi şekilde ortaya koyabileceği bir ortam yaratmak için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.” dedi.
Türkiye’nin 60 yıllık köklü ve deneyimli yalıtım markası İzocam, ülkemizde her yıl 1–7 Mart tarihleri arasında düzenlenen Deprem Haftası’nda gerek yeni inşa edilen binalarda gerekse mevcut binalarda depreme karşı mukavemetin güçlü olması için yalıtım uygulamalarının önemine dikkat çekti.
Ülkemizin en büyük sorunlarından birinin, şüphesiz ki deprem gerçeğiyle yüzleşmemiz olduğunu belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, enerji verimliliği sağlamak amacıyla uygulanması gereken yalıtım ürünlerinin, aynı zamanda binaların depreme karşı mukavemetini pekiştirdiğine dikkat çekerek, mevcut binalara yapılacak ısı yalıtımı uygulamalarının ertelenmemesi gerektiğini vurguladı. Bu tür ertelemelerin hem bireysel hem de toplumsal açıdan ciddi ekonomik kayıplara da yol açtığını ifade eden Savcı, “Türkiye, tarihsel olarak büyük depremler yaşamış bir coğrafyada yer almaktadır. Bu sebeple küçük ölçekli sarsıntılar bile toplumumuzda büyük bir kaygıya yol açmaktadır. Yaşadığımız binaların yönetmeliklere uygun olduğu ve depreme karşı güvenli olduğu mutlaka test edilmelidir. Binaların toprak altında kalan duvar ve döşemelerine yapılacak su ve ısı yalıtımıyla birlikte çatı ve cephelere ısı yalıtımı uygulanması hem binalarımızı zamanla oluşabilecek deformasyonlara karşı korumakta hem de enerji verimliliğiyle birlikte çevremize ve topluma fayda sağlamaktadır.
Bu bağlamda, vatandaşlarımıza önemli bir çağrıda bulunmak istiyorum: Binalarımızın modernizasyonunu ertelemeyelim. Binamızın deprem açısından güvenli olduğunu belirten bir rapor varsa, derhal yalıtım konusunda da gerekli iyileştirmeleri yaparak deprem güvenliğimizi pekiştirelim. Deprem riskine karşı alacağımız tüm önlemler sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktur” diye konuştu.
“Isı yalıtımı, binaların taşıyıcı sistemini koruma altına almaktadır”
Doğru şekilde hesaplanan, nitelikli malzeme ve işçilikle uygulanan ısı yalıtımı uygulamalarının, binalarımızın uzun yıllar ilk günkü performansını korumasına büyük katkı sağladığını belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Isı yalıtım ürünleri, özellikle de binaları depremde ayakta tutan taşıyıcı sistemi koruma altına almaktadır. Doğru ve nitelikli yapılan ısı yalıtımı uygulamaları, ısıl farklar karşısında duvarlarda yoğuşmayı ve rutubet oluşumunu engellemektedir. Dolayısıyla hem ülkemizin ekonomik anlamda kalkınması hem de binalarımızda enerji tasarrufu sağlayabilmemiz için vazgeçilmez olan ısı yalıtım uygulamalarının, binalarımızın depreme dayanıklılığında da kritik bir role sahip olduğunu unutmamamız gerekmektedir” dedi.
İzocam olarak, yüksek ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği sağlayan ürünleri ile yalıtım ihtiyacı duyan tüm alanlarda enerji tasarrufu ve konfor sağlarken, binaları depremde ayakta tutan taşıyıcı sistemi de koruma altına aldıklarını vurgulayan Murat Savcı, sözlerine şöyle devam etti:
“Tüm binalarda temel, cephe, komşu duvarlar, çatı ve tesisat detaylarında kullanılan yalıtım ürünlerimiz, bina sağlamlılığına da katkıda bulunmaktadır.
İzocam Foamboard ürünümüz farklı basma mukavemetlerine göre sınıflandırılmış olup, yüzeyi düz veya pürüzlü üretilebilen ekstrüde polistiren levha olup su yalıtımı örtüleriyle birlikte teras çatılarda ve binanın toprak altında kalan duvar ve döşemelerinde kullanılmaktadır. Özellikle toprakta yer alan minerallere ve bitki köklerine karşı dayanıklı olması ve yüksek basma mukavemeti (yük taşıma gücü) nedeni ile tercih edilen İzocam Foamboard, uygulandığı alanlarda yüksek ısı yalıtım performansı sunmaktadır. Ayrıca kolay uygulanması, hafif olması ve bünyesine su almama özellikleri ile bina sakinlerinin ihtiyacı olan konfor şartlarını minimum enerji maliyetleri ile sağlamaktadır.
Isıl konfor için duvarlarda en etkin uygulamalardan biri de mantolama sistemleridir. İzocam’ın Manto Taşyünü R+ ve Manto İzopor Plus markalarında sunduğu ürünleri, sıvalı dış cephe yalıtım sistemleri için TS EN 13500 ve TS EN 13499’a uygun olarak üretilmektedir. Karbon katkılı ekspande polistiren levha olan Manto İzopor Plus, yüksek ısı yalıtımının yanı sıra hafifliği ve kolay uygulama özelliği ile usta dostu ürünlerimiz arasında yer almaktadır. Isı yalıtımının yanı sıra ses yalıtımı ve yangın güvenliği aranan cephelerde ise taşyünü esaslı Manto Taşyünü R+güvenle kullanılmaktadır.
Bu noktada dış cephe mantolama uygulamalarının yapı statiğine etkileri konusunda gerçekleşen, İzocam olarak sponsoru olduğumuz önemli bir araştırmanın sonuçlarından da bahsetmek isterim. Dış cephe ısı yalıtım sistemlerinde gerçekleştirilen dübelleme uygulamasının yapı statiğine etkilerini deneysel olarak ortaya konulmasına yönelik, İZODER ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin iş birliğiyle “Dübelleme Uygulamasının Yapı Statiğine Etkileri” Araştırması gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede Yapı ve Deprem Mühendisliği Laboratuvarı’nda mevcut ve yeni binaları temsil eden 23 farklı senaryo için numuneler hazırlanmış, çalışma sonucunda mantolama sistemlerinde yer alan dübel uygulamasının yapı statiğini etkilemediği belgelenmiştir. Temmuz 2024 tarihli bu önemli sonuç raporu, ısı yalıtımı yaptıracak tüketicilerin mantolama uygulamasını gönül rahatlığıyla yaptırmaları konusunda ciddi bir referans olmuştur.”
Deprem bölgesindeki çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor
Türkiye’nin en büyük yalıtım üreticisi olarak, 6 Şubat Depremi sonrasında yapımına başlanan projelere yönelik üretim ve sevkiyat çalışmalarına devam ettiklerini de açıklayan İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Uzman ekibimizle deprem bölgesinde saha taraması ve projelendirme çalışmalarımız hız kesmeden ilerliyor. Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman, Kilis ve Malatya’da yapımı devam eden projelerde başarılı çalışmalara imza atıyoruz. Deprem sonrası inşaatına başlanan bu bölgedeki binalarda temel, cephe, komşu duvarlar, çatı ve tesisat detaylarında kullanılan yalıtım ürünlerimizle, enerji tasarrufuyla birlikte konfor sağlarken bina sağlamlığına da katkı sunmaktayız” dedi.
LITTLE CAESARS’TAN RAMAZAN’A ÖZEL LEZZET: PİDE DE PİZZA!
Dünyanın en büyük pizza zincirlerinden Little Caesars, geleneksel pideleri modern bir dokunuşla yeniden yorumladığı özel ürünü Pide de Pizza ile iftar sofralarına lezzet katıyor. Her yıl büyük ilgi gören Pide de Pizza, bu yıl da üç farklı çeşidiyle pizzaseverlerle buluşuyor.
Küresel pizza endüstrisinin lider markalarından Little Caesars, köklü lezzet geçmişini yenilikçi sunumlarla harmanladığı Pide de Pizza ile sofralara lezzet taşıyor. Günlük taze hamurla hazırlanan Pide de Pizza, hem geleneksel tatları sevenlere hem de yeni lezzetler keşfetmek isteyenlere hitap ediyor. Peynirli, sucuklu ve pastırmalı karışık seçenekleriyle iftar sofralarına çeşitlilik ve lezzet katan Pide de Pizza, bu Ramazan’da sofraların vazgeçilmezi olacak.
Çelebi Gıda ve Little Caesars Türkiye Pazarlama Direktörü Selin Erkök, Pide de Pizza’nın her yıl gördüğü ilgiden duydukları memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi: “Ramazan, paylaşmanın ve bir arada olmanın en güzel şekilde yaşandığı dönemlerden biri. Little Caesars olarak, bu özel ayda sofralara lezzet katmak bizim için büyük bir mutluluk. Geleneksel pideleri modern bir dokunuşla yeniden yorumladığımız Pide de Pizza’yı bu yıl da iftar sofralarına taşıyoruz. Lezzet tutkunlarının keyifle tüketeceği bu özel ürünü denemeye herkesi davet ediyoruz.”
ÖDÜLLÜ “ÇİĞDEM” FİLMİ 7 MART’TA BEYAZ PERDEDE
Kurtuluş Baştimar’ın senaryosunu yazıp yönettiği, çekimleri Kars’ta tamamlanan “Çiğdem” filmi 7 Mart’ta Türkiye’de vizyona girerek seyircilerle buluşacak.
İsviçre Alpenglow Film Festivali, ABD Uluslararası Bağımsız Film Festivali, Hindistan Bağımsız Film Festivali, Five Continents Uluslararası Film Festivali ve Slovakya Avrupa Film Festivali’nden ödüllerle
dönen ve dünya prömiyerini İskoçya’nın Glasgow kentinde yoğun bir katılımla gerçekleştiren Kurtuluş Baştimar imzalı Çiğdem filmi 7 Mart’ta Türkiye’de vizyona girerek seyircilerle buluşacak.
PSİKANALİZİN DOĞUŞU ve GELİŞİMİ ÜZERİNE ALTI TEMEL DERSTEN OLUŞAN FREUD ve PSİKANALİZ KİTABI, AYRINTI’DAN ÇIKTI!
John Forrester’ın, Sigmund Freud’un psikanaliz teorisi üzerine Cambridge Üniversitesi’nde öğrencilerine verdiği altı temel dersten oluşan Freud ve Psikanaliz: Altı Giriş Dersi, Ayrıntı Yayınları’ndan çıktı. Temel psikanaliz kavramlarını, yöntemlerini, Freud’un biyografisini ve düşüncesinin evrimini mercek altına alarak anlaşılır bir dille aktaran Forrester, psikanalizin modern psikoloji ve kültür üzerindeki etkilerini de gözler önüne seriyor. Freud’dan sonra gelenlerin alandaki etkisine de değinen Freud ve Psikanaliz, yirminci yüzyılı şekillendiren bu alanı ve düşünce biçimini keşfe çıkıyor.
Araştırmalarının çoğunu psikanaliz tarihine ve Sigmund Freud’un yaşamı ve çalışmalarına adayan John Forrester’ın Freud ve Psikanaliz: Altı Giriş Dersi adlı kitabı, Oya Gürbahçe’nin çevirisiyle Ayrıntı Yayınları’nın Lacivert Kitaplar dizisinden çıktı.
Yerel Değerler, Global Vizyon ile Markaları Geleceğe Taşıyor
Turizmin yanı sıra yatırım ve ticaret alanında hızla büyüyen bir merkez haline gelen Bodrum’da markaların doğru konumlandırması da büyük önem arz ediyor. Bu dinamik pazarda fark yaratmanın yolu yerel değerleri global bir vizyonla harmanlamaktan geçtiğini söyleyen May Ajans Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kadir Kılınç, sundukları yaratıcı ve stratejik hizmetlerle markaları bir adım öteye taşıdıklarını belirtti.
Bodrum’un kültürel mirasını, dinamik iş dünyasını ve eşsiz coğrafi avantajlarını pazarlama stratejilerine entegre eden May Ajans, turizm, gayrimenkul, inşaat, denizcilik, perakende ve spor kulüpleri gibi birçok sektörde hizmet sunuyor. Her projeyi, bulunduğu ekosistemi en iyi şekilde değerlendirecek biçimde konumlandıran ajans, markaların uzun vadeli büyümelerine katkı sağlıyor.
Reklamın sadece bir marka tanıtımı olmadığına vurgu yapan May Ajans Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kadir Kılınç, “Markanın hedef kitlesini, rakiplerini ve sektördeki konumunu doğru analiz etmek başarının anahtarıdır. Biz May Ajans olarak, markaların sadece bugününü değil, yarınını da inşa ediyor, onları geleceğe taşıyoruz. Stratejik iş birliklerimizle markalarımıza değer katarken, dijital dünyada da güçlü bir varlık kazanmalarını sağlıyoruz. May Ajans olarak geleneksel pazarlama yöntemlerini yenilikçi dijital çözümlerle birleştirerek markalara branding, sosyal medya yönetimi, prodüksiyon, CGI ve yapay zeka destekli içerik üretimi gibi alanlarda hizmet sunuyoruz. Web tasarımı ve geliştirme çözümleriyle de markaların dijital dünyada güçlü bir şekilde var olmasına katkı sağlıyoruz. Alanında uzman kişilerden oluşan ekibimiz, her projeye özgün bir bakış açısıyla yaklaşıyor ve müşteri ihtiyaçlarını titizlikle analiz ederek markalara en uygun iletişim stratejilerini oluşturuyor” dedi.
TS 825 güncellemesi sürdürülebilir gelecek için önemli bir fırsat sunuyor
Enerji verimliliğini artırmak ve sürdürülebilir bir gelecek sağlamak amacıyla, TS 825 “Binalarda Isı Yalıtım Kuralları” standardı kapsamlı bir güncellemeden geçti. Yeni güncellemeyle binalar sadece ısıtma ihtiyacına göre değil, ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarına göre tasarlanacak. Yeni standartta iklim bölgesi sayısının da altıya çıkarıldığı, enerji limitleri ve U değerlerinin iyileştirildiği görülüyor. Yeni güncellemeyle, Türkiye’nin dört mevsimi yaşayan iklim çeşitliliğine uygun olarak binaların enerji performansının geliştirilmesi hedefleniyor.
1998 yılında yürürlüğe giren TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı, başlangıçta binaların ısıtma, enerji ihtiyacını optimize etmeye odaklanmışken, güncel haliyle hem ısıtma hem de soğutma ihtiyaçlarını kapsayarak daha dengeli ve sürdürülebilir bir enerji yönetimi modeli sunuyor. Yeni standardın hayata geçmesiyle birlikte binaların hem yaz hem de kış aylarında enerji tüketimi verimli hale getirilecek ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dayanıklı yapılar teşvik edilecek. Yeni standart, binaların tasarım aşamasından başlayarak enerjinin verimli kullanımı için zorunlu yalıtım uygulamalarını iyileştirirken, mimar ve mühendislerin yanı sıra tüm sektördeki paydaşlara rehberlik edecek.
DENEYİMLİ EĞİTMEN METE AKOĞUZ’UN YARATICI DRAMA KİTABI, DİNOZOR ÇOCUK’TAN ÇIKTI!
Yaratıcı drama alanında uzman eğitmen Mete Akoğuz’un deneyimlerinden yola çıkarak kaleme aldığı Yaratıcı Drama adlı yeni kitabı, Dinozor Çocuk’tan* çıktı. Özellikle eğitmenler için eşine zor rastlanır nitelikte bir kaynak kitap olan çalışma, ezbercilikten uzak bir öğrenme sağlayan yaratıcı dramanın tarihini, yöntemlerini ve faydalarını bilimsel referanslarla anlatırken tüm yaş grupları için önem taşıyan, disiplinlerarası bir sanat dalı olduğuna vurgu yapıyor. Türkiye’de yaratıcı drama alanının oluşmasına ve gelişmesine öncülük eden eğitimci İnci San’ın kavramsal yaklaşımını odağına alan Yaratıcı Drama kitabının sonunda ise 25 örnek eğitim planı yer alıyor.
Yaratıcı dramanın oluşumundaki en önemli unsur, eğitim ve öğretim yöntemi olarak kullanılabilmesidir. 20. yüzyılın başından itibaren tiyatro ve drama tekniklerinin eğitim ve öğretimin içinde kullanılabileceği düşüncesi, yaratıcı dramanın oluşumunda etkili olmuş ve ülkemizde de on yıllardır eğitim ve öğretimin içinde kullanılan bir yöntem olmuştur.
Sahurun Huzurlu Anlarını Taçlandıran Kahvaltı Seti
Ramazan ayının en özel anlarından biri olan sahur sofraları Bambum’un İkon 57 Parça Kahvaltı Seti ile daha da değerli hale geliyor. Şık bir kahvaltıda ihtiyaç duyacağınız her sunum ürününü bulabileceğiniz Bambum İkon Kahvaltı Seti, sofralara doğallık kazandırırken işlevselliği de öne çıkıyor.
Sahur sofralarına şıklığı ve kullanışlılığı bir araya getiren Bambum İkon 57 Parça Kahvaltı Seti, sahurun huzurlu ve keyifli anlarını taçlandırmak isteyenlere ideal bir seçenek oluyor. İşlevsel tasarımı ve kaliteli yapısıyla sofraların vazgeçilmez tercihlerinden olan Bambum İkon Kahvaltı Seti, sağlıklı sunumlara farkındalık kazandırıyor. Anti-bakteriyel özelliği ile sofralara sağlık taşıyan Bambum kahvaltı seti, bambumstore.com’da satışa sunuluyor.
Goodyear Türkiye’ye Yeni Genel Müdür
25 yıldır Goodyear’da farklı ülkelerde başarılı işlere imza atan Octavian Velcan, Goodyear Türkiye Genel Müdürü olarak atandı.
25 yılı aşkın süredir Goodyear ailesinde görev yapan ve Goodyear bünyesinde EMEA bölgesinde çeşitli liderlik rolleri üstlenmiş olan Velcan, lastik sektöründeki derin bilgi birikimi ve yönetim tecrübesiyle dikkat çekiyor.
Velcan, Goodyear’a ilk olarak Romanya’da Ülke Müdürü olarak katılmış ve burada şirketin başarılı bir şekilde yapılandırılmasını sağlamıştır. Ardından, 2008 yılında MEA (Orta Doğu ve Afrika) Genel Müdürü olarak atanmış ve dört yıl boyunca bu bölgedeki operasyonları yönetmiştir. 2012 yılında Brüksel merkezli olarak OTR iş koluna Genel Müdür olarak liderlik etmeye başlayan Velcan, 2021 yılında Havacılık iş kolunun da sorumluluğunu üstlenmiştir.
Octavian Velcan, “Müşterilerimiz, Türkiye’deki işimizin merkezinde yer alıyor. Goodyear’ın Türkiye’deki 60 yılı aşkın başarılı mirasını temel alarak, iş ortaklıklarımızla işbirliğimizi daha da geliştirmek için sabırsızlanıyorum. Güvenilir bir mobilite ortağı olarak, müşterilerimize özel çözümler ve sürüş topluluğuna ödüllü lastikler sunmaya, Goodyear’ın yenilikçi ürün ve hizmetlerini Türkiye pazarına getirmeye devam edeceğiz. Ekibimizle birlikte müşterilerimiz ve iş ortaklarımız için daha fazla değer yaratmak adına büyük bir kararlılıkla çalışacağız” dedi.
Ertan: “AB, Türk demir çeliğine kotayı kaldırsın”
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, Avrupa Birliği’nin Türk demir çelik ürünlerine uyguladığı kotaların kaldırılmasını istedi.
Finlandiya’nın Başkenti Helsinki’de gerçekleşen Jetco toplantısına Ege İhracatçı Birlikleri’ni temsilen katılan Yalçın Ertan, “Türkiye’nin 2024 yılında Finlandiya’ya ihracatı 463 milyon dolar oldu. Bu ihracatın 60 milyon dolarlık dilimini demir ve demirdışı metaller sektörü yaptı. Bu ihracat rakamımızın daha yüksek seviyelere ulaşması için Avrupa Birliği’nin Türk demir çelik ürünlerine uyguladığı kotaların kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu.
Küresel ERP pazarı, 2028’de 104 milyar dolara ulaşacak
Küresel Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) pazarının, bu yıl 70 milyar doları geçerken, 2028 yılında 104 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Türkiye’deki yazılım pazarının ise 2028 yılına kadar 929 milyon dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Ağırlıklı olarak orta-üst segment ERP yazılımlarının payı bu rakamın yaklaşık %41,9’u olarak düşünülebilir.
İş dünyasında rekabetin kıyasıya olduğu bu süreçte, CEO’ların işletmelerini daha verimli ve etkili bir şekilde yönetebilmesi için ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) sistemleri büyük önem taşıyor. Şirket içindeki farklı departmanların verilerini tek bir merkezi platformda toplayan ERP sistemleri, doğru ve etkin karar alma sürecini yönetiyor. Uyumsoft LioX ERP gibi gelişmiş yazılımlar, işletmelerin doğru yönetilmesine olanak tanıyor ve bu sistemleri doğru kullananlar, hayata geçirdikleri dijital dönüşümle işletmelerini geleceğe taşıyabiliyor. İşletmelerin iş süreçlerini dijitalleştiren LioX ERP, üzerinde çalışılan yapay zeka uygulamalarıyla, süreçleri daha akıllı hale getirecek ve bu sayede süreçlerini hızlandıran işletmeler, etkin ve güncel veriyle doğru kararlar alırken hata oranlarını minimize edecektir.
ERP, işletmeler için bir yazılım değil, stratejik bir yol haritasıdır
ERP sistemi sayesinde CEO’ların şirket ihtiyaçları için doğru adımlar atabileceğini kaydeden Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Gökhan Arıksoy, şunları söyledi:
“İşletmelerin bütün iş süreçlerini bir araya getirerek, kaynakları doğru ve etkin bir şekilde yönetmeye yardımcı olan ERP, hem operasyonel verimliliği artırıyor, hem de maliyetleri şeffaf bir şekilde görmenizi sağlıyor. Bu avantajlardan faydalanabilmek için CEO’nun doğru kararlar alması, sektöre ve işletmenin özel ihtiyaçlarına göre ERP’yi firmaya uyarlamaları gerekmektedir. Çünkü ERP, sadece bir yazılım değil, işletme stratejilerini yönlendiren bir çözüm. CEO’ların bu stratejiyi belirlerken, şirketin hem mevcut hem de gelecekteki ihtiyaçlarını iyi analiz ederek, hedeflerini doğru şekilde belirlemeleri gerekmektedir. ERP’ler, şirketlerin uzun vadeli rekabet avantajını ve sürdürülebilirliğini de göz önünde bulundurarak hayata geçirilmelidir. Uyumsoft LioX ERP gibi gelişmiş yazılımlar, işletmeleri geleceğe taşıyacaktır.” dedi.
Ramazan Ayında Demir Döküm Demlik ile Çayın Tadına Varın
Ramazan ayında iftar ve sahur yemeğinden sonra çay keyfi yaşatacak Taşev Linden demir döküm demlik, hem demir eksikliğinizi giderecek hem de tadına doyamayacağınız bir lezzete dönüşecek. Linden demir döküm ile çayınız uzun süre sıcak kalırken çay sunumlarınız da ayrıcalık kazanacak.
Günümüzün yaygın hastalıklarından olan demir eksikliği, bol demir içeren gıdaların yanı sıra demir döküm malzemeden yapılan yemeklerle vücudun eksikliği gideriliyor.
Ramazan ayında büyük bir sabırsızlıkla beklenen çay saati Taşev Linden demir döküm demlik ile büyük bir keyfe dönüşüyor. Şık ve kaliteli tasarımıyla kullanıcıların gözdesi olan Taşev Linden demir döküm demlik, çayınızın uzun süre sıcak kalmasını sağlıyor. Demir dökümün lezzetiyle çaya ayrı bir tat kazandıran Taşev Linden, sevimli görüntüsüyle sofralara da uyum sağlıyor.
Fortinet, yeni nesil güvenlik duvarları benzersiz bir güvenlik ve verimli ağ performansı sunuyor
Yeni FortiGate G serisi yeni nesil güvenlik duvarları, müşterilerin tehditlerden daha güçlü bir şekilde korunmalarını ve BT altyapılarını geleceğe hazırlamalarını sağlıyor.
Ağ ve güvenliğin yakınsamasını sağlayan küresel siber güvenlik lideri Fortinet® (NASDAQ: FTNT), günümüzün dağıtık kurumlarının gelişen teknoloji ve iş taleplerini karşılamak için tasarlanan en yeni G serisi yeni nesil güvenlik duvarları (NGFW’ler) FortiGate 70G, FortiGate 50G ve FortiGate 30G’yi duyurdu. Fortinet’in tescilli ASIC teknolojisi ve birleşik Fortinet işletim sistemi FortiOS ile güçlendirilen FortiGate G serisi, benzersiz performans ile sektör lideri güvenlik sunuyor. Bu özellikler, gelişmiş ağ desteği ve FortiGuard Yapay Zeka Destekli Güvenlik Hizmetleri ile birleşerek başarılı siber saldırı riskini azaltıyor ve müşterilerin BT altyapısını geleceğe hazır hale getirirken operasyonel maliyetleri ve çevresel etkiyi en aza indiriyor.
Fortinet Ürün ve Çözümlerden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Nirav Shah, “Yaklaşık 25 yıldır kurumsal ağları güçlendirmek için standartları belirliyoruz” dedi. “FortiGate G serisini en son ASIC ve FortiOS inovasyonuyla tamamlayarak, dağıtık kurumlara performans ve sürdürülebilirlik ihtiyaçlarından ödün vermeden ağ ve güvenlik operasyon merkezleri için yapay zeka destekli güvenlik hizmetleri ve GenAI gibi son teknoloji araçlar sunuyoruz. Müşterilerimiz, Fortinet’in önümüzdeki yıllarda da üstün güvenlik etkinliği, daha fazla enerji verimliliği ve eşsiz performans sunarak yeni nesil güvenlik duvarları için standartları yeniden tanımlamaya devam edeceğine güveniyor.”
SGK, tüm vakıf ve özel sağlık kuruluşlarında çipli kimlik kartı ve parmak izi ile elektronik doğrulamayı zorunlu kılıyor
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), sağlık sektöründe yaşanabilecek dolandırıcılıkları ve kötü niyetli uygulamaları önlemek amacıyla elektronik kimlik doğrulama sistemini yaygınlaştırıyor. 2 Nisan 2025 tarihi itibariyle Türkiye genelindeki tüm vakıf ve özel sağlık hizmet sunucularında bu uygulamanın kullanımı zorunlu hale gelecek.
Sağlık sektöründe yaşanan dolandırıcılıklar ve kötü niyetli uygulamaların önüne geçilmesini hedefleyen proje, ilk olarak 2 Ocak tarihinde pilot uygulama olarak başlatılmıştı. Ankara’da 33 hastanede başarıyla gerçekleştirilen pilot uygulama süresince biOnay cihazlarıyla 200 bin adet üzerinde kimlik doğrulama gerçekleştirildi.
SGK’nın “Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı İle Elektronik Kimlik Doğrulama Yöntemi” duyurusuyla 2 Nisan tarihine kadar 1.400’e yakın vakıf ve özel sağlık kuruluşunda devreye alınacak uygulamayla yılda yaklaşık 80 milyon SGK’lı işlemin güvence altına alınması bekleniyor.
biOnay olarak pilot uygulamada cihaz üreticisi ve hizmet sağlayıcısı olarak başarıyla yer aldıklarını söyleyen biOnay’ın Kurucu Ortağı Ümit Yaşar Usta, “2 Ocak’tan bu yana Ankara’daki 33 özel hastanede elektronik kimlik doğrulama yöntemi kullanılıyor ve biOnay cihazlarıyla 200 bin adet üzerinde kimlik doğrulama gerçekleştirildi. Pilot projenin başarıyla tamamlanıp, uygulamanın Türkiye genelindeki tüm vakıf ve özel sağlık hizmet sunucularında kullanılacak olmasından dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. İlerleyen dönemde devlet hastaneleri ve eczaneler başta olmak üzere tüm sağlık kuruluşlarında bu cihazların kullanımının hızla yaygınlaşması bekliyoruz. SGK’nın projeyi tüm kuruluşlarda yaygınlaştırmasıyla, günde 4-5 milyon parmak izi ile kimlik doğrulama işleminin gerçekleşeceğini öngörüyoruz” dedi.
biOnay cihazlarının %100 Türk mühendislerince geliştirildiğini belirten Usta, “Şimdiye kadar binlerce cihazımız ile 6 milyondan fazla parmak izi doğrulama işlemi gerçekleştirmiş tek firmayız. 2022 yılından bu yana Ziraat Bankası, Halkbank, İşbank gibi bankaların yanı sıra Türkiye genelinde 973 tapu ve kadastro müdürlüğünde, yaklaşık 300 noterde, bazı sınav merkezleri, belediyeler, ziyaretçi kabul noktaları ve evlendirme dairelerinde cihazlarımız kullanılıyor” dedi.
Lidya Grup Başkanı Bekir Öz, “İşimize yüreğimizi koyduk, yatırımlara devam ediyoruz”
Dijital baskı sektörünün lideri Lidya Grup, dünya çapındaki global markalarla sektördeki öncülüğünü sürdürüyor. Xerox, Keundo, Duplo, Kongsberg, EFI, Epson, JWEI ve Flora gibi global markaların ülkemiz temsilcisi olan Lidya Grup, dijital baskı makineleri sektöründe baskı alanındaki farklı teknolojileri uçtan uca bir arada sunan sayılı şirketlerden biridir. Yenilikçi çözümler ve üstün teknolojiyle donatılmış ürün yelpazesi, Lidya Grup’u sektördeki diğer oyunculardan ayıran temel faktörlerden biridir. Şirket, Türkiye ve EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) bölgesinde lider konumda bulunarak büyük başarılar elde etmeye devam etmektedir.
Daima büyüme odaklı hareket ediyor
Lidya Grup, büyüme odaklı yaklaşımı ve kararlılığıyla sektördeki liderliğini pekiştirmeye devam ediyor. Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Öz, şirketin büyüme odaklı DNA’sına vurgu yaparak, “Koşullar ne olursa olsun daima büyüme odaklı hareket ediyoruz ve asla geri adım atmıyoruz. Temsil ettiğimiz global markalarımız ile yeni fırsatlara odaklanarak ve tüm gücümüzle çalışarak yılı tamamlayacağız. İşimize yüreğimizi koyduk, 2025 yılında da yatırımlara devam ediyoruz.” dedi.
Şirketin daima büyüyerek sektördeki liderliğini güçlendirdiğini anlatan Bekir Öz, konuşmasına şöyle devam etti:
“Lidya Grup olarak, her yeni yılda yeni fırsatla birlikte yatırımlarımızı artırarak, sadece sektördeki gelişmeleri takip etmekle kalmayıp, bu gelişmelere yön veren bir konumda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Büyüme odaklı yaklaşımımız, şirketimizin tüm departmanlarında ve çalışanlarımızda güçlü bir motivasyon yaratırken, müşteri memnuniyeti ve kaliteyi her zaman ön planda tutan bir çalışma anlayış ile desteklenmektedir.” diye konuştu.
“KEPEZÜSTÜ FARKLI SEVİYELİ KAVŞAĞI’NDA TOPLAM 332 METRE UZUNLUĞUNDA 3 ADET KÖPRÜ YAPACAĞIZ”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Antalya’da Sanayi, Uncalı, Duraliler ve Kepezüstü kavşaklarında çalışmaların başladığını ifade etti. Bakan Uraloğlu, “Toplam uzunluğu 2 bin 617 metre olan 10 köprü ile Antalya’nın ulaşım altyapısında iyileşme sağlayacağız.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Antalya’nın trafiğini rahatlatacak kavşak projelerinde yapım çalışmalarına başladıklarını bildirdi. Antalya Havalimanı ile Antalya’nın batısını birbirine bağlayan güzergahta yer alan Sanayi, Uncalı, Duraliler ve Kepezüstü kavşaklarının yapım ihalesinin 19 Kasım 2024 tarihinde yapıldığını anımsattı.
Devam eden çalışmalar hakkında da bilgi veren Bakan Uraloğlu, Kepezüstü Farklı Seviyeli Kavşağı kapsamında toplam 332 metre uzunluğunda 3 adet köprü yapımı planladıklarını ifade etti. Uraloğlu, “Kepezüstü Köprülü Kavşağı’nda, deplase işlemlerine devam ediliyoruz, bu kısımlarda aynı zamanda servis yolu yapım işlerine de başladık.” dedi.
6 ayda 3 yeni markayı bünyesine kattı
Yatırımların ve iş birlikteliklerinin aralıksız sürdüğünü kaydeden Bekir Öz, konuşmasına şöyle devam etti:
“Lidya ekibi olarak işimizi çok seviyoruz ve çok iyi yapıyoruz. Enerjimiz ve moralimiz her zaman zirvede, hedeflerimiz büyük ve en önemlisi de sermayemiz güçlü. Daima müşterilerimizin yanında yer alarak teknoloji danışmanlığı yapıyor ve proje finansmanı sağlıyoruz. Satış sonrası servis hizmetimizde ülke genelindeki ofislerimiz ve bayimiz ile çözüm odaklı yaklaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz bu günlerde yüksek enflasyon ve ekonomik daralma yaşansa da, bu daralma bir gün bitecek. Daralma bittiğinde, pazardaki en hazır şirketlerden birisi olmayı hedefliyoruz. Lidya’nın sürdürülebilirliği için yatırımlara ve iş birlikteliklerine devam ediyoruz. Geçtiğimiz 6 ay içinde Keundo, JWEI ve Flora ile distribütörlük anlaşmaları imzalayarak, 3 global markayı bünyemize kattık.” diye konuştu.
FortiGate G Serisi: Yapay Zeka Destekli Güvenlik ile Sektör Lideri Performans
Günümüzün kurumları operasyonları ölçeklendirme, genişleyen saldırı yüzeylerini güvence altına alma ve giderek karmaşıklaşan siber tehditleri yönetirken maliyetleri düşürme ve verimliliği koruma baskısı altında. FortiGate G serisi bu talepleri karşılamak için tasarlandı ve şunları sunuyor:
Doğanın Huzurunu İftar Sofralarına Taşıyın
Ramazan ayının bereketini ve birlikteliğini yansıtan sofralar, Bambum’un yüzde 100 bambudan üretilen yemek takımlarıyla daha sağlıklı ve şık hale geliyor. Çevre dostu ve antibakteriyel özelliklere sahip bambu yemek takımları, iftar sofralarına hem doğallık hem de estetik bir dokunuş katıyor.
Tabaktan bardağa kaşıktan çatala kadar her ürünün bambu halini üreten Bambum, yüzde yüz bambudan üretilen yemek takımlarını satışa sundu.
Doğallık ve şıklığın modern tasarımlarla buluştuğu Bambum yemek takımları, dayanıklı yapısıyla uzun yıllar ilk günkü formunu koruyarak unutulmaz anlara eşlik ediyor. Doğal dokusu ve zarif görünümüyle iftar sofralarına estetik bir dokunuş kazandıran Bambum, sıcak ve samimi bir atmosfer yaratıyor. Ramazan sofralarına zarafet katarken sürdürülebilir yapısıyla çevreye duyarlı bir alternatif sunan Bambum, doğanın huzurunu sofralara taşıyor.
Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi, Şubat 2025 Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %25,21 arttı, aylık %2,12 arttı
Yİ-ÜFE (2003=100) 2025 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre %2,12 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %5,24 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %25,21 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %37,55 artış gösterdi.
Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık %24,76 arttı Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %33,24 artış, imalatta %24,76 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %23,95 artış ve su temininde %57,58 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %21,16 artış, dayanıklı tüketim mallarında %34,52 artış, dayanıksız tüketim mallarında %33,52 artış, enerjide %19,18 artış ve sermaye mallarında %24,16 artış olarak gerçekleşti
Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde aylık %2,24 arttı
Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %4,16 artış, imalatta %2,24 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %0,34 azalış ve su temininde %2,90 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %2,15 artış, dayanıklı tüketim mallarında %2,83 artış, dayanıksız tüketim mallarında %2,41 artış, enerjide %0,98 artış ve sermaye mallarında %2,04 artış olarak gerçekleşti.
TÜFE’deki (2003=100) değişim 2025 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre %2,27, bir önceki yılın Aralık ayına göre %7,42, bir önceki yılın aynı ayına göre %39,05 ve on iki aylık ortalamalara göre %53,83 olarak gerçekleşti.
Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup %20,84 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %94,90 ile eğitim oldu.
Balıkesir’in tüm kurumlarını bir araya getiren kutlama: Anadolu ve Balıkesir Çepni Birliği kuruldu!
Anadolu’nun birçok bölgesinde yerleşik olarak yaşamakta olan Oğuz boylarından Çepniler, Balıkesir’in de önemli bir nüfusunu oluşturuyor. Çepni kültürünü yaşatmak ve Çepnilerin sosyo-kültürel faaliyetlerine destek sunmak için geçtiğimiz günlerde kurulan Anadolu ve Balıkesir Çepni Briliği ise kuruluşunu Balıkesir Salih Tozan Kültür Merkezi’nde düzenlenen görkemli bir törenle kutladı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle sahneyi ve kürsüyü de kadınlara emanet eden Anadolu ve Balıkesir Çepni Birliği Derneği, düzenlediği tören sayesinde Balıkesir’in siyasi parti temsilcilerini, onlarca sivil toplum örgütünü, gazetecilerini, birçok meslek örgütünü, onlarca mahalle muhtarını, sanatçıları ve vakıfları bir araya getirdi.
Derneğin 28 Şubat’ta düzenlediği programa Atatürkçü Düşünce Derneği, Balıkesir Tabipler Odası, Balıkesir Diş Hekimleri Odası, Balıkesir Mimar ve Mühendisler Odası, Balıkesir Barosu, Balıkesir Kent Konseyi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Alevi Kültür Derneği, Edremit Çevre Sağlığı ve Doğayı Koruma Derneği, Anadolu Kadın Hareketi Derneği, Balıkesir İş Kadınları Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği, Balıkesir Kadın Platformu, TEMA Vakfı, Edremit Liseliler Derneği, Edremitliler Derneği, Balıkesir Çerkez Derneği, İDA-DER, Edremit Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Kınık Çepni Derneği, Ekmek ve Gül, Balıkesir Sağlık Emekçileri Sendikası, Balıkesir Kadın Muhtarları, Atlas Yardım Derneği, İşçi ve Emekçi Kadınlarımız, CHP Balıkesir İl Kadın Kolları, Edremit Kadın Platformu, Bandırma Kadınlar Derneği, Bandırma Kadın Dayanışma Derneği, Ören Adramytteion Derneği, Balıkesir İYİ Parti Kadın Kolları, Balıkesir Bal Göç Derneği, Çamcı Kültür Merkezi, Kiwi Kitap, Dünyanın Kitabı, Türkiye İşçi Partisi, TMMOB Balıkesir İKK Kadın Çalışma Grubu, Balıkesir Liseliler Derneği, TEMA Burhaniye Şubesi, Bergama Çepni Derneği, Gömeç Pir Sultan Abdal Derneği Kadın Meclisi, Balıkesir Kültür Sanat Derneği, mahalle muhtarları ve Balıkesir eski Milletvekili Mehmet Tüm katıldı.
TCL, MWC 2025’te TCL 60 Serisi, NXTPAPER Tablet ve 5G bağlantılı cihazları içeren insan odaklı teknolojilerini tanıttı
Zengin özelliklere sahip akıllı telefonlar, tabletler ve bağlantılı cihazlarda ekran teknolojisinin öncüsü olan TCL, MWC 2025’te kullanıcı odaklı inovasyon anlayışını bir kez daha gözler önüne serdi. TCL 60 Serisi’nin genişletilmesi, TCL NXTPAPER 11 Plus’ın teknik detayları ve gelişmiş 5G bağlantı çözümlerinin yanı sıra artırılmış gerçeklik ve projeksiyon teknolojilerinin tanıtımı, etkinliğin öne çıkan yenilikleri arasında yer aldı. TCL, son teknoloji ile sürdürülebilirliği birleştirerek kullanıcı deneyimini ve bağlantıyı yeniden şekillendiriyor, kusursuz bir dijital deneyim sunarak değişen tüketici beklentilerine uyum sağlıyor ve ilham verici yeniliklerle geleceği şekillendirmeye devam ediyor.
TCL 60 Serisi: Gelişmiş göz konforu ve bağlantı sunuyor
TCL 60 Serisi, farklı yaşam tarzlarına ve ihtiyaçlara sahip modern kullanıcılar için tasarlandı ve göz konforu, bağlantı ve verimliliğe odaklanıyor. CES 2025’te Kuzey Amerika pazarı için tanıtılan TCL 60 XE NXTPAPER 5G’nin ardından seri, altı yeni akıllı telefonla genişliyor. Bu modeller arasında TCL 60 SE NXTPAPER 5G ve TCL 60 NXTPAPER da yer alıyor. Bu modeller, donanım seviyesinde mavi ışık filtresi ve yansımayı önleyici özelliklere sahip yenilikçi NXTPAPER teknolojisini kullanarak göz konforunu en üst düzeye çıkarıyor, böylece uzun süreli kullanımda göz yorgunluğunu önlemeye yardımcı oluyor.