Ekonomi-teknoloji, kültür-sanat, magazin-yaşam haberleri

Zamansız kadınların öyküleri bu kitapta

Kadınların yaşamlarına odaklanan Mükerrem Yılmaz’ın öykü kitabı Zamansız Kadınlar okurlarıyla buluştu. A7 Kitap tarafından yayımlanan eser, kadınların hayatın sıradanlığı içinde taşıdıkları hüzünlerini, hayal kırıklıklarını, mücadelelerini, mutluluklarını ve umutlarını etkileyici bir dille anlatıyor.

Kadınların yaşam mücadelelerine ve duygusal yolculuklarına dokunan Zamansız Kadınlar, A7 Kitap’tan yayımlandı. Mükerrem Yılmaz’ın öykü kitabı hayatın sıradan görünen ama derin anlamlar taşıyan yanlarını gözler önüne sererken, okurlarını hem düşündürmeye hem de duygusal bir yolculuğa davet ediyor.

Yazar Mükerrem Yılmaz öykülerinde “Musluktan akan şu su gibi aktı ömrüm. Üç metrekarelik mutfağa yirmi üç yıl ve üç çocuk sığdırdım. 22, 18, 10 yaşında üç çocuk büyütüp kariyerimde zirve yaptım.” cümleleriyle sıradan gibi görünen ama derin mücadelelerle dolu hayatlara dokunuyor. Yılmaz, hayatı roman olmayan kadınların, fark edilmeyen yaşamlarının ardındaki hüzünlerini, hayal kırıklıklarını, mücadelelerini, mutluluklarını ve umutlarını incelikli bir dille sayfalara taşıyor.

Karakterleri hepimiz biliyoruz

Mükerrem Yılmaz’ın hikayelerinde 1990’lardan günümüze İstanbul’un orta sınıf mahallelerinde yaşayan kadınları görüyoruz çoğu kez. Kitapta; komşumuz, yan bankta oturan biri ya da günlük hayatta tanıdık gelen karakterler üzerinden kadınların yaşamlarını aktarılırken “25 kuruşluk poşet” gibi yakın tarihin gündelik sorunlarına ve Batı Karadeniz’deki sel felaketine kadar toplumsal bellekte iz bırakan olayların izdüşümlerine de tanıklık ediliyor.

Yılmaz kitabında, varoluş ve kimlik arayışı temasını yoğun olarak işlerken, toplumsal normlara, ailevi kalıplara ve bireysel sınırlamalara karşı çıkan kadınların öyküleriyle okuyucularına bir pencere açıyor. Bu öykülerde kadınların zamansız varlıklar olarak tarihsel, kültürel ve toplumsal bağlamda nasıl bir yer edindikleri güçlü bir edebi dille işleniyor.

Zamansız Kadınlar, aynı zamanda kadınların zaman ve mekân sınırlarını aşarak toplumsal dönüşümün birer simgesi haline geldikleri öykülerden oluşuyor. Yılmaz, bu öykülerde kadınların toplumsal rollere, ekonomik zorluklara ve bireysel sınırlarına karşı verdikleri mücadeleleri hem içsel hem de toplumsal bir sorgulama çerçevesinde ele alıyor.

Zihninizde iz bırakacak bir yolculuk

Kadın kimliğini ve toplumsal yapıların birey üzerindeki etkisini derinlemesine sorgulamak isteyenler için Zamansız Kadınlar, yalnızca bir hikâye değil, aynı zamanda güçlü bir içsel yolculuk sunuyor. Akıcı dili ve edebi zenginliğiyle, okuru ilk sayfasından itibaren etkisi altına alan bu eser, bireysel özgürlük ile toplumsal sınırlar arasındaki gerilimi çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.

Eğer edebi derinliği olan, aynı zamanda sürükleyici bir kitap arıyorsanız, Zamansız Kadınlar sizi düşündürmeye ve ilham vermeye hazır. Bu eser, yalnızca bir okuma deneyimi değil; aynı zamanda kalbinizde ve zihninizde iz bırakacak bir yolculuk.

İnşaat Maliyet Endeksi, Ekim 2024 İnşaat maliyet endeksi yıllık %37,94 arttı, aylık %1,48 arttı
İnşaat maliyet endeksi, 2024 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre %1,48 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre %37,94 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %1,73 arttı, işçilik endeksi %0,98 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %30,67 arttı, işçilik endeksi %55,62 arttı.
Bina inşaatı maliyet endeksi yıllık %39,06 arttı, aylık %1,33 arttı
Bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre %1,33 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre %39,06 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %1,52 arttı, işçilik endeksi %0,96 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %32,29 arttı, işçilik endeksi %54,69 arttı.

Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi yıllık %34,43 arttı, aylık %1,96 arttı
Bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksi, bir önceki aya göre %1,96 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre %34,43 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %2,38 arttı, işçilik endeksi %1,04 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %25,85 arttı, işçilik endeksi %59,04 arttı.

Ticaret Satış Hacim Endeksi, Ekim 2024  Ticaret satış hacmi yıllık %7,2 arttı, perakende satış hacmi yıllık %15,0 arttı
Ticaret satış hacmi (2021=100) 2024 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %7,2 arttı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi %9,2 arttı, toptan ticaret satış hacmi %3,8 arttı, perakende ticaret satış hacmi ise %15,0 arttı.

Ticaret satış hacmi aylık %1,9 azaldı, perakende satış hacmi aylık %0,2 arttı
Ticaret satış hacmi (2021=100) 2024 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre %1,9 azaldı. Aynı ayda motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı için satış hacmi %1,4 arttı, toptan ticaret satış hacmi %3,4 azaldı, perakende ticaret satış hacmi ise %0,2 arttı.

Grand Pasha’da Müzik ve Eğlencenin Zirvesi

Yeni yıl heyecanını, unutulmaz anılarla süslemek isteyenler için Grand Pasha Girne Hotel, eşsiz bir programla misafirlerini karşılıyor. 2 gün konaklama, zengin kahvaltı keyfi ve açık büfe akşam yemeği ile yılbaşı gecenizi şenlendirecek olan Grand Pasha Girne, enfes lezzetlerin yanı sıra ünlü sanatçı Gerçek Yalgın’ın unutulmaz şarkılarıyla gecenize eşlik edecek. Ayrıca balo sonunda ise sahnelerin sevilen ismi Candaş Gümüş, enerjisi ile geceyi zirveye taşıyacak.

Yeni yıla şık bir atmosferde karşılamak isteyenler için Grand Pasha Girne, özel programlarıyla 2025 yılına yepyeni bir başlangıç yapmanıza olanak tanıyor.

2 gece konaklama, zengin kahvaltı menüsü ve açık büfe akşam yemeği ile benzersiz bir tatil deneyimi sunan Grand Pasha Girne, Teras Ocakbaşı’nda canlı müzik ve eğlenceli programı ile 2025’in ilk anlarını sevdiklerinizle karşılamanızı sağlıyor. Ünlü sanatçı Gerçek Yalgın’ın büyüleyici sesi ve unutulmaz şarkılarıyla ziyafetin eşlikçisi oluyor. Aynı zamanda balo salonunda ise sevilen sanatçı Candaş Gümüş, eğlenceyi doruklara çıkarıyor.

Karadağ’daki bankaları Türkiye’de geliştirilen sahtekarlık tespit ve önleme çözümü koruyacak
Karadağ’ın önde gelen üç bankası, ASEE Türkiye mühendislerinin ülkemizde geliştirdiği InACT® Anti-Fraud Hub çözümünü kullanmaya başladı. Dolandırıcılıkla mücadele için geliştirilen InACT® Anti-Fraud Hub, modern bankacılık dünyasında giderek artan dolandırıcılık tehditlerine karşı kapsamlı koruma sağlayan yenilikçi bir çözüm olarak öne çıkıyor. Ayrıca bankalar, bu çözümü Hizmet Olarak Yazılım (SaaS) iş modeli kapsamında da kullanabiliyor.
Bankacılık ve finans başta olmak üzere tüm sektörlere yönelik yazılım ve sistem entegrasyonu çözümleri sunan bilişim şirketi ASEE Türkiye’nin Türk mühendisleri tarafından geliştirilen InACT® Anti-Fraud Hub çözümünün Dış Sahtekarlık Tespit ve Önleme bileşeni, Balkan ülkesi Karadağ’ın önde gelen bankaları tarafından kullanılmaya başlandı.
Dolandırıcılıkla mücadele için geliştirilen InACT® Anti-Fraud Hub, modern bankacılık dünyasında giderek artan tehditlere karşı kapsamlı koruma sağlayan yenilikçi bir çözüm olarak öne çıkıyor. Karadağ’daki Universal Capital Bank ve NLB Banka’da çözüm hayata geçirilirken Prva Banka’da ise test aşamasına alındı.
InACT® Anti-Fraud Hub sayesinde Prva Banka CG, NLB Banka ve Universal Capital Bank’ta ASEE açık bankacılık uygulamasından gelen işlemler izlenip dolandırıcılık faaliyetleri önlenecek. Üstelik tüm bu bankalar, InACT® çözümünü Hizmet Olarak Yazılım (SaaS) iş modeli kapsamında da kullanabilecekler.
 Makine öğrenmesi ve büyük veriden güç alıyor
InACT® Dış Sahtekarlık Tespit ve Önleme, InACT® İç Suistimal Tespit ve Önleme ve InACT® Sahte Başvuru Tespit ve Önleme Çözümü olmak üzere 3 temel bileşenden oluşan InACT® Anti-Fraud Hub, makine öğrenmesi ve büyük veri teknolojilerinden güç alıyor. Bankalar bu sayede çok kanallı işlem dolandırıcılıklarını, suistimal girişimlerini, operasyonel hataları ve düzenleyici kontrollerini izleyen ve önleyen 360⁰ dolandırıcılık önleme çözümünden faydalanabiliyorlar. Kullanıcı dostu arayüzü, analistlerin senaryoları kolayca tanımlamasını ve yönetmesini mümkün kılarken gelişmiş kontrol paneli, vaka yönetimi, dinamik uyarı atama ve iş akışı yönetimi gibi özelliklerle operasyonel süreçleri kolaylaştırıyor. Ayrıca, sistemin esnek ve ölçeklenebilir yapısı, çok çeşitli veri tabanları ve teknolojilerle uyumlu bir şekilde çalışabiliyor.

“DEPOLAMADA 35 GİGAVATSAATLİK KAPASİTENİN YATIRIM BEDELİ 10 MİLYAR DOLAR!”

Enerji depolamada hızla büyüyen Türkiye’de yatırımcılar bir yandan EPDK’nın hazırladığı ve Resmi Gazete’de yayınlanacak nihai Depolama Taslağı’nı beklerken bir yandan 2025 ve 2026 projeksiyonları hakkındaki çalışmalarını hızlandırıyor.

Enerji sektörünü 25 Aralık’ta Ankara’da düzenlenecek ‘Geleceğin Enerjisi ve Depolama Kongresi’nde “Bölgenin Batarya Üssü: Türkiye” mottosuyla bir araya getirecek olan Enerji Depolama Endüstrileri Derneği (EDEDER) adına konuşan Başkan Can Tokcan, depolama alanında verilen 35 GW’a yakın önlisansın 10 milyar doları aşkın bir yatırım değeri bulunduğunu, bu önlisansların ne kadar büyük bir bölümü hayata geçirilebilirse ülkemiz ekonomisi adına o kadar büyük değer yaratılacağını vurguladı. Küresel ölçekte ise 2035 yılına toplamda 2 TWh’lik kurulum hedefleniyor. Bunun yatırım bedeli ise 400 milyar dolar.

“2025’in ilk çeyreğinde yatırımların hızlanmaya başladığını, 2026 ilk çeyrekte de ilk büyük ölçekli depolamalı projelerinin devreye alındığını görürüz” diyen Tokcan, Türkiye’nin ‘enerjide bölgesel hub olma ‘çabasının depolama alanında başarılabileceğine inandıklarının da altını çizdi.

Tarım ve gıda sektöründeki kadın girişimciler EWA Programı’yla destekleniyor
Gıda ve tarım teknolojilerinde kadın liderler için düzenlenen ve Avrupa Birliği’nin bu alandaki en büyük fonu olan EIT Food tarafından desteklenen EWA Programı, Foodback işbirliğiyle tamamlandı. Bu yıl beşinci yaşı kutlanan programın kazanan girişimlerine, 15 bin avroluk büyük ödül verildi.
Impact Hub İstanbul’un gıda ve tarım girişimcilik platformu Foodback yürütücülüğünde, Türkiye’de tarım ve gıda sektöründe kapsayıcılık ile çeşitliliği teşvik etmek, kadın liderli erken aşama girişimleri çoğaltmak ve girişimcilere iş fikirlerini geliştirmeye yönlendirecek gerekli bilgi, güven ve desteği sağlamak amacıyla hayata geçirilen EWA (Empowering Women in Agrifood) – Gıda ve Tarımda Değişim Yaratan Kadın Girişimci Programı tamamlandı.
Bu sene beşincisi düzenlenen programa beş yılda binin üzerinde başvuru yapıldı. Başvuruları EIT Food kriterleri etrafında değerlendiren EWA ekibi, programa katılma hakkı kazanan 10 girişimi belirledi.

Türkiye lastik sektörüne yön verecek yeni dernek, TOBFED çatısı altında faaliyet gösterecek

Türkiye’nin lastik sektöründe uzun zamandır beklenen adım atıldı. Türkiye Araç Satış Sonrası Hizmetler Federasyonu (TOBFED)çatısı altında faaliyet gösterecek olan Tüm Otomotiv Lastikçileri Derneği (TOLDER), sektörde kalite standartlarını yükseltmek, yenilikçi çözümler geliştirmek ve sektör temsilcilerini bir araya getirmek amacıyla kuruluşunu resmen tamamladı. TOLDER, sektöre yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor.

Türkiye Araç Satış Sonrası Hizmetler Federasyonu(TOBFED), ülkemiz açısından son derece önem arz eden otomotiv bakım ve satış sonrası hizmetler sektörünün tek federasyonu ve en yetkin temsilcisi. 300 bin KOBİ ve 1,5 milyon çalışana sahip olan sektörün, resmî kurumlar tarafından tanınan ve iş birliği yapılan tek organizasyonu olarak Türkiye genelinde 12dernek ve 81 il temsilciliği ile geniş bir ağa sahip olan TOBFED, lastik sektörünün kaldıraç gücü olan Tüm Otomotiv Lastikçileri Derneği’ni (TOLDER) de çatısı altına ekledi.

Hedefimiz sektörde küresel liderlik

Türkiye lastik sektörünün gelişimini desteklemek ve sektördeki işletmelerin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kurulan ve TOBFED çatısı altında faaliyet gösteren TOLDER, lastik satış ve servis kanallarındaki tüm işletmeleri, lastik üreticilerini ve ilgili sektör temsilcilerini aynı çatı altında buluşturarak sektörde kalite standartlarını yükseltmeyi, yenilikçi çözümler geliştirmeyi ve etkili bir temsil gücü oluşturmayı amaçlıyor.

TOLDER, sektörel dönüşümü hızlandırarak Türkiye’yi uluslararası lastik piyasasında daha güçlü bir konuma taşımayı vizyon ediniyor. Dernek, lastik servislerinden üreticilere kadar tüm sektör oyuncularını tek çatı altında toplarken, Türkiye lastik sektörünü daha güçlü ve rekabetçi bir konuma taşımayı hedefliyor.

Üyelerine teknik ve hukuki destek sağlayan ve eğitim programları düzenleyen TOLDER, aynı zamanda, çevre dostu uygulamaların benimsenmesini ve sürdürülebilir bir gelecek için geri dönüşüm projelerinin gerçekleştirilmesini destekliyor.

Angora Yününün İpeksi Dokunuşu Doğal Yün ve Lüks Dokunun Buluşması

Yılların deneyimi ve yenilikçi yaklaşımıyla örgü tutkunlarının tercihi haline gelen Etrofil İplik, doğanın en değerli yünlerinden biri olan angorayı, yumuşaklığı, ipeksi dokusu ve lüks yapısıyla örgü dünyasına kazandırdı. Pembeden maviye ekrudan lilaya kadar geniş bir renk skalası sunan Etrofil İplik’in Angora Lux koleksiyonu, angora yününün zarafetini ve üstün kalitesini bir araya getirerek örgülerinizde fark yaratmak için tasarlandı.

Etrofil İplik’in örgü tutkunlarının beğenisine sunduğu Angora Lux koleksiyonu, örgü dünyasına estetik bir soluk getiriyor. Yumuşaklığı ve lüks dokusuyla her dokunuşta kendini hissettiren bu özel koleksiyon, el emeği ürünlerini birer sanat eserine dönüştürüyor.

Liflerinin incelikle işlenmiş özel dokusu ile fark yaratan Etrofil İplik’in Angora Lux koleksiyonu, yumuşak ve pürüzsüz yapısıyla el emeği örgüleri mükemmel kılıyor. Her bir ilmekte zarafeti hissettiren Angora Lux, örülen ürünlerin detaylarını net bir şekilde ortaya çıkarıyor. Doğanın verdiği tüm hisleri hissetmenizi sağlayan Angora Lux koleksiyonu, renklerde soldurma yapmadan ilk günkü halinde uzun yıllar saklamanızı sağlıyor.

DÜŞÜK KODLU PLATFORM “PAPERWORK BMP” İLE SÜREÇ VE DOKÜMAN YÖNETİMİ BİR ARADA

Entegre Low-Code BPM platformu PaperWork BPM, yazılım geliştirme süreçlerini basitleştirmek isteyen işletmeler için güçlü bir araç sunuyor. Süreç ve doküman yönetiminin tek bir çatı altında olduğu bu düşük kodlu platform ile işletmelerin verimliliği en üst seviyeye taşınırken geliştirme süresi kısalıyor, maliyetler düşüyor, dahası çeviklik artıyor.

PaperWork BPM, entegre yapay zeka, iş akışı, iş zekası ve doküman yönetimi özellikleri sayesinde tüm iş süreçlerinizi ve belgelerinizi tek bir yerden yönetmenizi sağlar. Bu bütünleşik yapısı sayesinde klasik Low Code platformlarından ayrılır. Platform üzerinde yapılan değişiklikler hızlıca uygulamaya alınabilir ve karmaşık süreçler kolayca uyarlanabilir. PaperWork Analytic iş zekası modülü, işletmelere süreç performansını anlık olarak izleme ve ihtiyaç duyulduğunda hızlı operasyonel kararlar alma fırsatı sunar. Bu esnek yapı, PaperWork BPM’i rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerden biri olarak öne çıkıyor. Gerek süreçlerin entegre yönetimi gerekse dokümanları tek bir platform üzerinden yönetme avantajı, PaperWork BPM’in dijital dönüşümde farkını ortaya koyuyor.

Platformun sunduğu çeviklik, maliyet tasarrufu, güçlü entegrasyon, kullanıcı dostu arayüz ve güvenlik özellikleri, işletmelerin dijital dönüşüm süreçlerini destekliyor.

İşte PaperWork Low Code Platformunun avantajları:

Artan Çeviklik ve Hızlı Geliştirme

PaperWork Low Code Platformu, işletmelerin yeni uygulamaları hızla geliştirmesini ve dağıtmasını sağlar. Bu platform, görsel geliştirme araçları ve önceden oluşturulmuş bileşenler kullanarak uygulama geliştirme sürecini hızlandırır. Bu sayede, işletmeler değişen piyasa taleplerine daha hızlı yanıt verebilir ve pazara giriş sürelerini kısaltabilir.

Maliyet Tasarrufu

Düşük kod platformları, özel programlama kaynaklarına olan ihtiyacı en aza indirerek geliştirme maliyetlerini düşürür. PaperWork, minimal el kodlaması gerektiren yapısıyla, daha az sayıda geliştirici ile daha kısa sürede uygulama geliştirilmesini mümkün kılar. Bu da işletmelerin bütçelerini daha verimli kullanmalarına olanak tanır.

Güçlü Entegrasyon ve Ölçeklenebilirlik

PaperWork Low Code Platformu, büyük sistemlerle ve bulut hizmetleriyle sorunsuz bir şekilde entegre olabilir. Bu entegrasyon yetenekleri, işletmelerin mevcut altyapılarını kullanarak yeni uygulamalar geliştirmesini ve bu uygulamaları ölçeklendirmesini kolaylaştırır. Ayrıca, PaperWork platformu, yüksek kullanıcı tabanlarını yönetmek için gerekli performansı sağlar.

Kullanıcı Dostu Arayüz ve Kolay Kullanım

PaperWork, sürükle ve bırak oluşturucu ve önceden hazırlanmış şablonlar ile sınırlı teknik bilgiye sahip kullanıcılar için bile erişilebilirlik sağlar. Bu sayede, teknik olmayan ekip üyeleri bile uygulama geliştirme sürecine katılabilir ve iş birliği yapabilir. Platform, kullanıcı dostu arayüzü sayesinde karmaşık iş süreçlerini basit hale getirir.

Güvenlik ve Gerçek Zamanlı Analizler

PaperWork Low Code Platformu, katmanlı güvenlik özellikleri ve gerçek zamanlı analiz yetenekleri ile işletmelerin güvenli ve verimli bir şekilde uygulama geliştirmesini sağlar. Güvenlik önlemleri, verilerin korunmasını ve iş süreçlerinin kesintisiz devam etmesini sağlar. Gerçek zamanlı analizler ise, işletmelerin anlık olarak performans takibi yapmalarına olanak tanır.

Armis’ten Prime Duo Modeline Özel Kampanya

Yenilikçi ve inovatif ürünleriyle doğa ve kullanıcı dostu olan Armis Yatak, kampanyalı ürünleriyle her bütçeye hitap ediyor. Armis’in çevre dostu tasarımı ve üstün uyku konforunu bir araya getiren Armis Prime Duo modeli, şimdi sadece armisyatak.com’a özel bir kampanya ile kullanıcılarla buluşuyor. Kampanya kapsamında çift kişilik Prime Duo yatak alanlara 2 adet yastık ve 1 adet alez hediye ediliyor.

Doğadan ilham alan ve ekolojik dengeyi koruma misyonunu benimseyen Armis Yatak, Prime Duo yatak modeliyle hem konfor hem de çevre dostu bir deneyim sunuyor.

Kaliteli bir uyku için ihtiyaç duyulan her şeyi bir araya getiren Armis, Prime Duo modeliyle paket yay sistemiyle vücut ağırlığını dengeli bir şekilde dağıtarak omurga sağlığını destekliyor. Çıkarılabilir ve yıkanabilir pedi ile üst düzey temizlik ve hijyen sunan Prime Duo, uzun ömürlüve dayanıklı yapısıyla uzun yıllar güvenle kullanmanızı sağlıyor.

Kadın sağlığına dair merak edilenler Önce Sen İyi Ol podcast serisinde konuşulacak
Dijital sağlık hizmeti sağlayıcısı DoktorTakvimi, bağımsız dijital medya ve teknoloji şirketi Aposto iş birliğiyle kadın sağlığına dair merak edilenlerin konuşulacağı “Önce Sen İyi Ol” isimli podcast serisine başlıyor. DoktorTakvimi’nin Twentify ile yürüttüğü Kadın Sağlığı Araştırması’ndan yola çıkarak her kadının beden ve ruh sağlığına karşı yapabileceklerinin konuşulacağı podcast serisi, kadınların sağlık kontrolü alışkanlıklarını ve karşılaştıkları bariyerleri anlaşılır kılmayı hedefliyor.
Sisteminde 200 binden fazla hekim ve uzman profili bulunan, hastalar ve sağlık araştırması yapan kullanıcılar ile sağlık profesyonellerini bir araya getiren DoktorTakvimi, geçtiğimiz aylarda araştırma şirketi Twentify iş birliğiyle Kadın Sağlığı Araştırması’nı paylaşmıştı. Bu araştırma, kadınların sağlık kontrolü alışkanlıklarını ve karşılaştıkları bariyerleri ortaya koymuştu. Şimdi ise DoktorTakvimi, bu önemli araştırmanın bulgularından hareketle Aposto iş birliğiyle “Önce Sen İyi Ol” podcast serisini başlatıyor.
Kadınların beden ve ruh sağlıklarına yönelik yapabileceklerinin konuşulacağı bu dört bölümlük seride, farklı branşlardan DoktorTakvimi uzmanları konuk olacak. Her bölümde kadınların ruh ve beden sağlığına dair doğru bilinen yanlışlar Kadın Sağlığı Araştırması’nın çıktılarıyla beraber ele alınacak ve kadın sağlığı konusunda farkındalık oluşturulacak.
Aposto editörlerinden Sabah Otrav’ın moderasyonunda hazırlanan “Önce Sen İyi Ol” podcast serisi, 12 Aralık Pazartesi günü ilk bölümüyle Aposto Altı Otuz podcast kanallarında (Spotify, Apple) yayına başlayacak ve 2025 Ocak sonuna kadar belirli aralıklarla dinleyicilerle buluşacak. Podcast serisiyle ilgili duyurular, Aposto Gündem ve Aposto sosyal medya hesaplarından takip edilebilecek.
İlk bölümün konusu cinsel sağlık
“Bir Arkadaşım İçin Soruyorum: Cinsel sağlık ve menstrüasyon” başlığıyla gerçekleşecek serinin ilk bölümünde DoktorTakvimi uzmanlarından Kadın Sağlığı ve Doğum Uzmanı Dr. Esra Saygılı konuk olacak. İkinci bölüm DoktorTakvimi uzmanlarından Psikiyatr Dr. Dilek Yeşilbaş’ın katılımıyla “Bir içimi döksem rahatlayacağım: Ruh sağlığı” başlığıyla; üçüncü bölüm DoktorTakvimi uzmanlarından Diyetisyen Cansu Köstak’ın katılımıyla “Ne yersen osun: Sağlıklı beslenme” başlığıyla; dördüncü bölüm ise DoktorTakvimi uzmanlarından Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler’in katılımıyla “Bedenin kimyası: Hormonlar” konu başlığıyla yayınlanacak.
Kadınlara herkesten ‘Önce Sen İyi Ol’ diyoruz”
“Önce Sen İyi Ol” podcast serisine başlama amaçlarını anlatan DoktorTakvimi’nin Türkiye Ülke Müdürü Hakan Türkoğlu, şunları söyledi: “Kadın sağlığı, yalnızca bedensel değil, aynı zamanda ruhsal, zihinsel ve duygusal dengeyi de etkileyen çok yönlü bir konu. Ancak DoktorTakvimi’nin araştırması, kadınların genellikle kendi sağlıklarına öncelik vermediklerini gösteriyor. Kadınlar, aile hayatlarında ve özel ilişkilerinde destekleyici bir rol üstlenirken kendi ruh ve beden sağlıklarını ihmal ediyor. Biz de bu seride, kadınlara herkesten “Önce Sen İyi Ol” diyoruz. Kadınların kendi ihtiyaçlarını önceliklendirerek daha güçlü, mutlu ve dengeli bir yaşam sürebileceklerini anlatıyor, bu alanda bilinçlenmenin önce kadınlara ardından aile ve topluma katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

Ciro Endeksleri, Ekim 2024  Toplam ciro yıllık %41,2 arttı
Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2021=100), 2024 yılı Ekim ayında yıllık %41,2 arttı.
Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2024 yılı Ekim ayında yıllık sanayi sektörü ciro endeksi %29,5 arttı, inşaat ciro endeksi %63,7 arttı, ticaret ciro endeksi %42,3 arttı, hizmet ciro endeksi %51,7 arttı.
Toplam ciro aylık %1,3 arttı
Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörleri toplamında ciro endeksi (2021=100), 2024 yılı Ekim ayında aylık %1,3 arttı.
Toplam cironun alt detaylarına bakıldığında; 2024 yılı Ekim ayında aylık sanayi sektörü ciro endeksi %1,1 arttı, inşaat ciro endeksi %0,1 azaldı, ticaret ciro endeksi %0,9 arttı, hizmet ciro endeksi %3,6 arttı.

CEM ADRIAN: “HAYATIMDAKİ EN BÜYÜK DEĞER ÖZGÜRLÜK”

Müzik kariyerindeki 20. yılını kutlayan Cem Adrian’ın, uzun yıllar süren sessizliğini bozarak yıllar sonra verdiği ilk ve 20. yılına özel tek röportajla Milliyet Sanat’ın Aralık 2024 sayısında! Suzan Somalı Sönmez’in gerçekleştirdiği söyleşide, basına karşı mesafeli duruşunu açıklarken “Ben radyoculuktan geliyorum ve çok ünlü hayatı gördüm. Bu insanların kaçmak zorunda oluşları beni çok etkiliyordu. Yani sürekli etraflarında birilerinin olması vs.” diyen Adrian ekliyor: “Hayatımdaki en büyük değerin özgürlük olduğunu düşünüyorum. Kendi alışverişimi kendim yapabilme, dışarı çıkma, gezme tozma, istediğim insanla görüşebilme ve istediğim yerde kalma özgürlüğü. Bir şeyden çok korkuyordum; eğer çok ünlü olursam kısıtlanacağım, yanımda sürekli biri olacak.” Röportajın tamamı, Milliyet Sanat’ın Aralık 2024 sayısında!

Müzik kariyerinin 20. yılını, 80 şarkısını 92 sanatçının seslendirdiği “Mücevher” albümüyle kutlayan Cem Adrian, uzun yıllar süren sessizliğini, Türkiye’nin 52 yıllık sanat hafızası Milliyet Sanat için bozarak verdiği röportajda geçen 20 yılı ve gelecek planlarını anlatıyor.

“Konser yapmak beni mutlu ediyor”

Türkiye’nin açık ara en çok konser veren sanatçısı olan Cem Adrian, konserleri çok sevdiğini söylüyor: “Galiba, ruhumda sabit durmak yok. Seyahat meselesini seviyorum mesela, bir de alıştım. Bazen diyoruz ki menajerimle, 10 gün ara verelim. İnanın, üçüncü gece ne yapacağımı bilemiyorum. Bilgisayarımı açmadan, notlarıma bir şeyler yazıp, kafamda bir proje üretmeden durmam mümkün değil! Ne yapmak seni rahatlatır derseniz, konser yapmak beni mutlu ediyor.”

“Sanat, zekâyı geliştiren bir şey”

“Sanat, temelinde zekâyı geliştiren bir şey. Bir karakteriniz oluşuyor, zekânız gelişiyor, bir bakış açınız, bir vizyonunuz oluşuyor. Sanatı çekersek geriye, ne kalacak bizi kurtaracak? Eğer sanat olmazsa hayatımızda hangi vizyon ile hareket edeceğiz bundan sonra?” diyen üretken sanatçı, müzik dışında fotoğrafa da ilgi duyduğunu anlatıyor. “Çok seviyorum fotoğraf çekmeyi. Bunun dışında bütün video klipler, görseller, gördüğünüz bütün albüm kapaklarındaki fontlara kadar, tasarımlarına, renklerine kadar her şeyi ben yapıyorum,” diyen Adrian üç eserinin Contemporary İstanbul’da sergilendiğini de ekliyor.

“Yüksek oktav ses meselesinden çok uzaklaştım”

Benzersiz bir ses sahip olan Cem Adrian, sesinin geçmişte üstünde büyük bir baskı yarattığına da değiniyor: “O dönemde, ana akım medyanın ilgilendiği buydu. Bir sansasyon lazımdı. Sesimin yedi oktav olması çok dikkat çekti. Bununla ilgili yazıldı, çizildi elbette fakat ben o ka­dar büyük bir baskı altına girdim ki bir süre sonra ken­dimi göstereceğim diye çırpınmaktan konserden bir ay önce sesi kısılan bir tip oldum. Son yıllarda neredeyse tüm yıl konsere çıkıyorum ve hiçbir şey olmuyor artık sesime. Evet, sesim benim için gerçekten bir armağan ama asıl vurgulamak istediğim kendimle alakalı ifade biçimini ser­gileyebileceğim dildi. Yüksek oktav ses meselesinden çok uzaklaştım. Konserlerde sesimi müziğin bir parçası olarak kullanıyorum.”

Kış aylarında göz dostu cihazlar kullanmak daha da önemli
Araştırmalar, mavi ışığa ve parlamaya uzun süre maruz kalmanın önemli rahatsızlıklara, göz yorgunluğuna ve hatta uzun süreli görme sorunlarına neden olabileceğini gösteriyor. Günlerin kısalması ve havaların soğuması nedeniyle kapalı mekânlarda daha fazla kalmak da ekran başında geçirilen süreyi hızla artırıyor. Bu nedenle özellikle kış mevsiminde göz dostu cihazları kullanmak daha da önem kazanıyor. Sağlığa öncelik veren teknoloji şirketi TCL de göz bakımınız için cihaz satın alırken tercih yapmanızı kolaylaştıracak bir rehber yayımladı.
Kış aylarında birçoğumuz kapalı mekânlarda uzun saatler geçiriyoruz. İster işe yetişmek ister kitap okumak ya da favori dizilerimizi izlemek olsun, ekranda geçirilen sürenin genellikle bir bedeli var: Kuru, yorgun gözler ve arkadan aydınlatmalı ekranlara uzun süre maruz kalmaktan kaynaklanan genel rahatsızlıklar.
Dijital cihazların günlük yaşamın merkezinde yer aldığı günümüz dünyasında, sağlığa öncelik veren teknolojileri seçmek her zamankinden daha önemli. TCL’in NXTPAPER cihazları, görüşünüzü korumak ve dijital deneyiminizi geliştirmek için tasarlanmış özelliklerle son teknoloji yenilikleri bir araya getirmesi ile dikkatleri üzerine çekiyor.

BNP Paribas Cardif Türkiye’nin “Hayatım Yolunda” sigortasında yaşamsal tüm riskler tek bir çatı altında!

BNP Paribas Cardif Türkiye, yenilikçi ve kapsamlı sigorta çözümü “Hayatım Yolunda” ile sektörde fark yaratıyor. Yaşamsal riskler, hastalıklar ve kaza gibi hepimizin her an karşılaşabileceği konuları kapsayacak şekilde tasarlanan “Hayatım Yolunda” sigortası, ek asistans hizmetleri ile de dikkat çekiyor.

Değişen dünyanın sigortacısı BNP Paribas Cardif Türkiye, kapsamlı teminatlarıyla standart hayat sigortalarından ayrışan yenilikçi sigorta çözümü “Hayatım Yolunda” ile sektörde fark yaratıyor. Yaşamsal riskler, hastalıklar ve kaza gibi hepimizin her an karşılaşabileceği konuları kapsayacak şekilde tasarlanan “Hayatım Yolunda” sigortası, ek asistans hizmetleri ile de sigortalılara ekstra faydalar sağlıyor.

Kaza sonucu vefatlarda iki kat tazminat desteği

“Hayatım Yolunda”nın çok kapsamlı ve aranılan nitelikte teminatlar sunan bir sigorta çözümü olduğunu vurgulayan BNP Paribas Cardif Türkiye Banka Sigortacılığı ve Acente Sigortacılığı Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sertsöz, “Sahip olduğu standart hayat sigortası teminatlarına ek olarak, sigortalının kaza sonucu vefatı durumunda varislerine, hem ‘kaza sonucu yaşam kaybı teminatı’ hem de ‘normal yaşam kaybı teminatı’ sunan bu çözümümüz, böylelikle iki kat tazminat ödemesi ile destek sağlayabiliyor. Diğer taraftan kanser, kalp krizi, inme gibi tehlikeli hastalıklar sigorta çözümünün kapsamında yer alıyor. Üstelik tehlikeli hastalıklar teminatının kullanılması ve tazminat ödemesi yapılması durumunda, poliçe diğer teminatlar için yürürlükte kalmaya devam ediyor” dedi.

EGİAD ve Ak Yatırım İş Birliğinde “Yurt İçi ve Yurt Dışı Piyasalara Bakış”

2024 yılının sonuna gelirken EGİAD İş Dünyası yurt içi, yurt dışı piyasalardaki son durumu aktarmak üzere Ak Yatırım Araştırma Bölümü temsilcileri ile Dernek Merkezi’nde “Yurt İçi ve Yurt Dışı Piyasalara Bakış” başlıklı bir seminer düzenledi. EGİAD Yönetim Kurulu Üyesi Arda Ürper’in başkanlık ettiği toplantıya, Ak Yatırım Araştırma Bölüm Başkanı Hakan Aygün, Araştırma Uluslararası Piyasalar Müdürü Uraz Çay ve Pazarlama Müdürü Toygar Bozkurt konuşmacı olarak katıldı.

2026’da Çift Haneli Enflasyon Rakamlarıyla Yaşayacağız

EGİAD Yönetim Kurulu Üyesi Arda Ürper, açılış konuşmasında küresel ve ulusal ekonomiye dair güncel veriler ışığında ekonomik görünümü değerlendirdi. IMF ve OECD gibi uluslararası kuruluşların 2024 ve 2025 yıllarına ilişkin büyüme ve enflasyon beklentilerinin yanı sıra Türkiye ekonomisine yönelik öngörüler de toplantının odak noktaları arasında yer aldı. Ürper, küresel ekonomi ve Türkiye’nin mevcut durumunu değerlendirerek, ekonomik belirsizliklerin devam ettiği bir dönemde dayanışmanın ve bilgi paylaşımının önemine vurgu yaparak, “Küresel ekonomi karmaşık bir döngüden geçmeye devam ediyor. Uluslararası Para Fonu IMF’nin geçtiğimiz ay yayınlanan son Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisi 2024 yılı için yüzde 3,2 olarak korunurken, 2025 yılı için yüzde 3,3’ten yüzde 3,2’ye düşürüldü. Dolayısıyla küresel ekonomik büyümenin istikrarlı, ancak zayıf kalacağı öngörülüyor. Dünya’da Covid Pandemi’si sonrası küresel enflasyonla mücadelenin büyük ölçüde kazanıldığını söylenebilir, ancak bazı ülkelerde fiyat baskıları halen devam ediyor. Bu ülkelerin başında da maalesef ülkemiz geliyor. Türkiye ekonomisi 2024’te zorlu ekonomik şartlara sahipti. IMF’nin raporunda, Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3, gelecek yıl ise yüzde 2,7 büyümesinin beklendiği ifade ediliyor. Bir başka uluslararası kuruluş olan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD ise, Türkiye için 2024 büyüme tahmini yükseltti ve Eylül’de açıkladığı tahmini yüzde 3,2’den yüzde 3,5’e olarak belirledi. Ancak OECD, Türkiye ekonomisi için 2025 büyüme tahminini yüzde 3,1’den yüzde 2,6’ya düşürdü. Kuruluş, Türkiye için 2026 büyüme beklentisini yüzde 4 olarak açıkladı. Ülkemizin enflasyon rakamları da, bu hafta içinde TÜİK tarafından açıklandı ve yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 47,09, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 29,47 olarak kayıtlara geçti. OECD, ülkemizde tüketici fiyatlarının 2024’te yıllık ortalama yüzde 58,3, 2025’te yüzde 30,7 ve 2026’da ise yüzde 17,2 artacağı tahmininde bulunuyor. Dolayısı ile ülkemizde enflasyon düşüşe geçse de 2026 yılında dahi çift haneli enflasyon rakamlarıyla yaşamaya devam edeceğimiz görülüyor.” diye konuştu.

Mumbai’de Türk Mobilyasına Büyük İlgi

Hindistan’ın hızla büyüyen mobilya pazarı, Türk mobilya ihracatçılarının globalleşme hedefleri için bir sıçrama tahtası olabilir. Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri ihracatçıları Birliği tarafından 02-07 Aralık 2024 tarihinde Mumbai’de mobilya sektörüne yönelik gerçekleştirilen Hindistan Sektörel Ticaret Heyeti, Türkiye-Hindistan arasındaki ticari ilişkilerin yeni bir seviyeye taşınmasına öncülük ediyor.

Hindistan Keşfedilmeyi Bekleyen Dev Pazar

Ticaret heyetinin Mumbai’de organize edilmesini stratejik bir adım olarak değerlendiren Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle, “Hindistan önemli bir ithalatçı ama Türkiye’nin payı 1,5 milyar dolar ithalat içerisinde 16,5 milyon dolar ihracatla çok düşük kalıyor. Hindistan 1,4 milyarlık nüfusuyla, dünya mobilya pazarında hızla yükselen bir güç. Beş yıl önce 5 milyar dolar olan mobilya sektör büyüklüğünün şuan 24 milyar dolara ulaşması ve 2029’da 50 milyar doları aşması bekleniyor. Türkiye’nin bu büyük pazardaki payının henüz çok düşük olması, firmalarımız için büyük fırsatlar barındırıyor. Şu anda pazara girmek için çok uygun bir zaman. Hindistan pazarı, Türk mobilya sektörümüz için keşfedilmeyi bekleyen büyük bir potansiyel. Ticaret heyetinin merkezi olarak seçilen Mumbai, Hindistan’ın ticaret ve iş dünyasının kalbi konumunda. Mumbai Ticaret Heyetimiz, firmalarımız için önemli bir adım oldu. Şimdi, hedefimiz bu temasları kalıcı iş ortaklıklarına dönüştürmek.” dedi.

TÜRKSAT 6A, 42 DERECE DOĞU YÖRÜNGESİNE GİDİYOR

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın geçici yörüngesindeki testlerinin başarı ile tamamlandığını bildirdi. Bakan Uraloğlu, “Türksat 6A daimi yörüngesine yıl sonuna kadar ulaşmış olacak, 2025 yılının ilk çeyreğinde hizmete alacağız.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’nın 50 derece Doğu test yörüngesine 20 Temmuz’da ulaştığını anımsattı. 35 bin 786 kilometrede sabitlenen uydunun 8 ayrı sistemde yüzlerce teste tabi tutulduğunu belirten Uraloğlu, “Uydumuz üzerinde Güç Alt Sistemi Testleri, Uydu Yönetim Alt Sistemi Testleri, Yörünge Yönelim ve Kontrol Alt Sistemi Testleri, Kimyasal İtki Alt Sistemi Testleri, Elektrikli İtki Alt Sistemi Testleri, Isıl Kontrol Alt Sistemi Testleri, Telemetri, Telekomut ve Mesafe Ölçüm Alt Sistemi Testleri ile Faydalı Yük Alt Sistem Testleri uyguladık. Uydumuz bütün testleri başarıyla geçti.” ifadelerini kullandı.

Deneysel Tepki Tekeri Ekipmanı Yörüngede İlk Kez Denendi

Uraloğlu, Türksat 6A’nın 50 derece Doğu yörüngesinde belirli aralıklarla Kuzey-Güney ve Doğu-Batı manevraları gerçekleştirdiğini ifade etti. Uraloğlu, Doğu manevrasının yerli ve milli teknolojiyle üretilen elektrikli itki alt sistemi ateşlemesi ile başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğinin de altını çizdi.

Yörünge testleri sırasında uyduda yer alan Yörünge Yönelim Kontrol Sistemi, Uydu Yönetim Sistemi, Güç Sistemi, Isıl Kontrol Sistemi gibi alt sistemlerin ve deneysel ekipmanların işlevselliğinin de denendiğini kaydeden Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Yapılan testler sonucunda alt sistemlerin bir arada sorunsuz bir şekilde çalıştığını gördük. Tübitak Uzay tarafından tasarlanmış ve üretilmiş olan Deneysel Tepki Tekeri ekipmanı yörüngede ilk kez denenerek başarılı bir şekilde sürüldü. Aynı zamanda Deneysel Güneş Algılayıcı ekipmanının da başarılı bir şekilde işlevini yerine getirdiği görüldü. Ağustos ayı içerisinde de Ctech tarafından üretilen TTM alt sistemine yönelik testler gerçekleştirildi. Testler sırasında Ctech tarafından tasarlanmış ve üretilmiş olan Telekomut alıcı ve Telemetri/İşaret Sinyali Verici ekipmanlar da başarılı bir şekilde çalışarak testleri başarıyla tamamladı.”

2025 Yılının İlk Çeyreğinde Hizmete Girecek

Faydalı Yük Alt Sistem Testleri’ni de tamamladıklarını ifade eden Bakan Uraloğlu, uyduda kullanılan alt sistemlerin yanı sıra uydu yer istasyonu ve yazılımların da milli imkanlarla üretildiğini vurguladı. “Şu anda uydunun bütün fonksiyonları normal ve süreç planlandığı şekilde ilerliyor. 42 derece Doğu yörüngesine yolculuğu için hazırlıklara başladık. 2025 yılının ilk çeyreğinde de hizmete alarak ülkemizi uzay yarışında bir adım daha ileriye taşıyacağız.” dedi.

“Savunma Sanayimizin Yerli ve Milli Ürünlerine Hizmet Verecek”

Türksat 6A’nın hizmete girmesi sonrasında Türkiye’nin önemli kazanımlarının olacağını ifade eden Uraloğlu, şunları kaydetti:

“Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranı ile üretilen uydumuzun her parçası uzay deneyimi elde etmiş olacak. Üretilen bu parçaların hepsi uzayda başarıyla hizmet verebildiği için tüm dünyaya ihracının önü de açılacak. Haberleşme uydusu üreten tüm ülkeler, bu ürünleri bizden alabilecek. Sadece haberleşme uydusu üreten bir ülke olmakla kalmayacağız, tüm uydu parçalarını ihraç da edeceğiz. İlk yerli ve milli haberleşme uydumuz özellikle savunma sanayimizin yerli ve milli ürünlerine hizmet verecek.”

Bir Uydu ile 250 Milyon Dolar İhracat Geliri

Uraloğlu, sadece bir haberleşme uydusu üreterek Türkiye’nin 250 milyon dolar ihracat geliri elde edebileceğinin altını çizdi. Uraloğlu, “Ayrıca Türksat 6A’nın, uydu sektöründe yetişmiş insan kaynağı oluşturma konusunda da önemli katkısı olacak. Teknoloji ve tecrübe kazanımı sayesinde ülkemiz uydu ve bileşenlerinin tasarım ve üretiminde önemli bir pazar payına sahip olacak.” açıklamasında bulundu.

IC Enterra Yenilenebilir Enerji’ye İtalya’dan Leonardo da Vinci Ödülü

Türkiye-İtalya arasındaki ikili ticari ilişkilere yatırımlarıyla katkı sunan IC Enterra Yenilenebilir Enerji, “Leonardo Da Vinci Ödülü’nün sahibi oldu. İtalya Ticaret ve Sanayi Odası Derneği’nin “İkili Ticari İlişkilerde Yatırımcı Ödülleri” töreninde IC Enterra adına ödülü alan IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen, “Son yıllarda yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarımız grubumuzun stratejik vizyonunun merkezinde yer almaktadır” dedi.

IC Holding’in enerji sektöründeki çeyrek asrı aşan tecrübesi ile “yenilenebilir enerji” alanında faaliyet gösteren IC Enterra Yenilenebilir Enerji, Türkiye-İtalya arasındaki ikili ticari ilişkilere yatırımlarıyla yaptığı katkı nedeniyle, İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği tarafından “Leonardo Da Vinci Ödülüne” layık görüldü.

İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği’nin “İkili Ticari İlişkilerde Yatırımcı Ödülleri Töreni”, İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Giorgio Marrapodi ve İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Stefano Kaslowski himayesinde İstanbul’da Venedik Sarayı’nda gerçekleştirildi. Törende IC Enterra Yenilenebilir Enerji’nin ödülü, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Giorgio Marrapodi ile İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Stefano Kaslowski tarafından IC Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çeçen’e takdim edildi.

“İKİ ÜLKE KÜLTÜREL, EKONOMİK VE STRATEJİK HEDEFLERDE ORTAK VİZYONA SAHİP”

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay törende yaptığı konuşmada, “İtalya ve Türkiye, ticaret açısından sıkı ve verimli bir iş birliği içindedir ve bu, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin güçlenmesinde kritik bir rol oynamaktadır” değerlendirmesinde bulundu. İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Marrapodi ise konuşmasında “İtalya ve Türkiye arasındaki ilişkiler, güçlü bir dostluk temelinde her yıl daha da güçleniyor ve bunun için siyasi ve kurumsal düzeyde büyük bir çaba sarf ediliyor” ifadesini kullandı.

İtalya ve Türkiye’nin kültürel, ekonomik ve stratejik hedeflerde ortak bir vizyona sahip olduğunu kaydeden İtalya Ticaret ve Sanayi Odası Derneği Başkanı Stefano Kaslowski de, “İki ülke arasındaki ticaret hacmi 29 milyar doları aştı ve hala büyük bir büyüme potansiyeline sahip. Bu potansiyel, her iki ülkenin sunduğu yenilikçi fırsatlar sayesinde daha da genişleyebilir” diye konuştu.

214 MİLYON 661 BİN 965 YOLCU HAVAYOLUNU KULLANDI

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, kasım ayında 16 milyon 328 bin 863 yolcunun hava yolu ile seyahat ettiğini bildirdi.  Bakan Uraloğlu, “Ocak-Kasım döneminde havalimanlarımızın hizmet verdiği yolcu sayısı 214 milyon 661 bin 965’e ulaşırken taşınan yük ve kargo miktarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,5 artarak 4 milyon 560 bin 816 ton olarak gerçekleşti.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğünün hava yolu uçak, yolcu ve yük verilerini değerlendirdi. Bakan Uraloğlu, kasım ayında 69 bin 652’si iç hatlar, 59 bin 167’si dış hatlar olmak üzere üst geçişlerle birlikte toplam 171 bin 55 uçak trafiğine ulaşıldığını bildirdi. Uraloğlu, “Uçak trafiği 2023 yılının kasım ayı ile kıyaslandığında, iç hatta 12,2; dış hatta yüzde 10 ve üst geçişler de dâhil toplam uçak trafiğinde yüzde 9,5 artış meydana geldi.” açıklamasında bulundu.

Yolcu Sayısı Yüzde 10,8 Arttı

Söz konusu aydaki yolcu verilerini de değerlendiren Uraloğlu, “Yolcu sayısı iç hatta 7 milyon 444 bin 305, dış hatta ise 8 milyon 876 bin 361 olarak gerçekleşti. Transit yolcular ile birlikte toplam yolcu sayısı 16 milyon 328 bin 863 kişiye hizmet verildi. Yolcu sayımız 2023 yılının aynı ayına göre yüzde 10,8 artış yaşamış oldu. Havalimanlarımızda taşınan yük miktarı ise kasımda iç hatlarda 93 bin 395 ton, dış hatlarda 305 bin 78 ton olmak üzere 398 bin 473 tona ulaştı.” diye konuştu.

11 Ayda 214 Milyon 661 Bin 965 Yolcu

Ocak-Kasım dönemini de değerlendiren Bakan Uraloğlu, iniş-kalkış yapan uçak sayısının iç hatlarda 835 bin 436, dış hatlarda ise 809 bin 41 olduğunu belirterek açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Üst geçişler ile birlikte toplam 2 milyon 121 bin 108 uçak trafiğine ulaştık. Hizmet verilen uçak trafiği 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 5,5 artış gösterdi. 11 aylık dönemde 88 milyon 208 bin 186, dış hatlarda ise 126 milyon 224 bin 96 yolcuya hizmet verirken direkt transit yolcular ile birlikte toplam 214 milyon 661 bin 965 yolcu havalimanlarımızı kullandı. Geçen yılın aynı dönemine göre toplam yolcu trafiğinde ise yüzde 7,5 artış oldu.”

Uraloğlu, söz konusu dönemde havalimanlarında taşınan yük ve kargo miktarının ise iç hatlarda 852 bin 705 ton, dış hatlarda ise 3 milyon 708 bin 111 ton olmak üzere, 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 11,5 artışla 4 milyon 560 bin 816’ya ulaştığını bildirdi.

E-Defter geçişinde mali mühürsüz başvuru dönemi başladı

2024 yılının sonlarına yaklaştığımız bugünlerde, işletmeler, mali müşavirler ve yazılım firmaları E-Defter yoğunluğu ve heyecanıyla meşgul. 2025 itibariyle bilanço usulüne göre defter tutan tüm mükellefler için zorunlu hale gelecek olan e-Defter süreci, şimdiden gündemin üst sıralarında yer alıyor. Kolaysoft Teknoloji AŞ Satış Yöneticisi Sıla Gül Ottan, e-Defter’e geçişte ilk adımlar hakkında bilgi verdi.

E-Defter başvurularında mali mühür şartı kalktı

Kolaysoft Teknoloji’den Sıla Gül Ottan, e-Defter sistemine geçiş yapmak isteyen firmaların belirli hazırlıkları tamamlaması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Normalde, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) e-Defter sayfası üzerinden başvuru prosedürleri takip edilir ve mali mühür temin edilirdi. Mali müşavirler, defterleri oluşturup gönderecekleri yazılımların güncellemelerini tamamlarken, defterlerin saklanması için bir entegratör firma ile anlaşma sağlanırdı. Bu yöntem hala geçerliliğini koruyor. Ancak GİB, 2025 yılındaki yoğun geçiş dönemini öngörerek, süreci kolaylaştıracak yenilikler getirdi. Yeni bir düzenleme ile mali mühürsüz e-Defter başvurularının yolu açıldı. Artık firmalar, İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden mali mühür olmadan e-Defter başvurularını tamamlayabilecek. Üstelik bu yenilikle birlikte firmalar, mali müşavirlerine veya entegratör firmalarına muvafakatname vererek, e-Defter gönderim süreçlerini de mali mühür olmaksızın yönetebilecek.”

Spor ve İstihdam Olanakları ile Engelli Kadınların ve Kız Çocuklarının Güçlenmesi Projesi Açılış Etkinliği Gerçekleşti

EYDK ve ETKIYAP Konsorsiyumu olarak, UNESCO’nun Fit for Life Programı ile uyumlu olarak tasarlanan Birleşik Krallık İkili İş Birliği Programı desteğiyle hayata geçirilen Spor ve İstihdam Olanakları ile Engelli Kadınların ve Kız Çocuklarının Güçlenmesi Projesinin Açılış Etkinliği 9 Aralık 2024’te çoğunluğu engelli bireylerden oluşan 200’den fazla katılımcı ile Gaziantep’te gerçekleşti.

Proje, engelli kadın ve kız çocuklarının daha güçlü, daha bağımsız hayat sürmelerini sağlamayı, sporun gücünden yararlanarak fiziksel ve zihinsel olarak gelişmelerini ve istihdam edilebilirliklerini arttırılması için gerekli verileri toplamayı hedefliyor.

CESUR HİKAYELERİN USTA ANLATICISI ATIF YILMAZ’DAN ALTI FİLMLİK BİR SEÇKİ MUBI’DE!

Sinemamızın öncü yönetmenlerinden Atıf Yılmaz’ın 1980’lerde tutku, isyan ve aidiyete dair çarpıcı hikayeler anlattığı altı filminden oluşan “Atıf Yılmaz’ın 80’leri: Düşler, Arzular, Günahlar” seçkisi, 9 Aralık’ta, usta yönetmenin doğum gününde, MUBI’de gösterime girdi. Tavizsiz ve cesur bir yaklaşımla kadınların yaşamlarına ve mücadelelerine odaklanan Yılmaz’ın bu filmleri baskı, aşk, kendini keşfetme ve toplumsal normlara başkaldırı temalarını sonsuz bir incelikle ele alıyor.

Türkiye’nin toplumsal ve kültürel değişimlerini yansıtan filmleriyle yaşadığı dönemin nabzını tutan duayen sinemacı Atıf Yılmaz verdiği bir röportajda sinemasını “Ben o dönemde daha çok Türk insanının veya Türk kadınının kimlik arayışı üzerine filmler yaptım. Yani ana teması oydu. Bu temanın, Türkiye hareket halinde bir toplum olduğu için hala geçerliliğini koruduğunu düşünüyorum. Bu beni bağlayan bir iş ve bu ilgimin ne kadar süreceğini de bilemiyorum.” sözleriyle anlatıyor.

ALEKSANDR PUŞKIN’İN ŞİİRİNDEN DOĞAN BİR MASAL: YAŞLI BALIKÇI ile ALTIN BALIK DİNOZOR ÇOCUK’TAN ÇIKTI!

Dinozor Çocuk’un yeni kitabı Yaşlı Balıkçı ile Altın Balık, Rusya’nın gelmiş geçmiş en ünlü şairi Aleksandr Puşkin’in masal-şiirini okurlarla buluşturuyor! Fakir bir balıkçının, altın bir balığın sunduğu dilek dileme haklarıyla başlayan macerasını anlatan Yaşlı Balıkçı ile Altın Balık, hem çocuklar hem de büyükler için anlamlı mesajlar taşıyor. Açgözlülüğün ve doyumsuzluğun kötü sonuçları olabileceğine dair önemli dersler içeren masal, sadelik içinde mutluluğu bulmanın önemini anlatıyor.

Masallarla tanışması, dadısından masal dinlediği günlere dayanan büyük şair Aleksandr Puşkin’in yazdığı Yaşlı Balıkçı ile Altın Balık masalı, Ayrıntı Yayınları’nın çocuk kitapları markası Dinozor Çocuk logosuyla okurlarla buluşuyor. Rusçadan dilimize Kanşaubiy Miziev ve Emirhan Oğuz’un çevirdiği kitabın resimleri ise Esma Orhan’ın imzasını taşıyor.

Rus edebiyatının kurucusu kabul edilen büyük şair Aleksandr Puşkin’in Yaşlı Balıkçı ile Altın Balık masalı, klasik masallarda sıkça karşımıza çıkan“ iyi ile kötü” arasındaki evrensel çelişki ve çatışmayı güçlü biçimde işleyen bir masal şiir.

Her şey olağanüstü güçlere sahip bir Altın Balığın Yaşlı Balıkçının serpme ağına takılması ile başlar. Balığın özgürlüğüne kavuşması için vaat ettiği, o sihirli “Dile benden ne dilersen!” cümlesinin sürüklediği bir seyir içinde hikâye gelişir. Bir yanda merhamet sahibi, iyi huylu, iyi yürekli Yaşlı Balıkçı ve benzersiz sihirli yeteneklere sahip Altın Balık, diğer yanda balıkçının kötücül duygularla dolu, aç gözlü, küstah ve doyumsuz karısı… Yerine getirilmesi imkânsız görülen istekleri Yaşlı Balıkçıya olan “can borcu” nedeniyle üstlenmek zorunda kalan Altın Balık ne zamana kadar kendisini yükümlü hissedecektir? Bardağı taşıran son damla doyumsuz yaşlı kadının hangi arsız isteği olacaktır?

Commencis, AWS tarafından Türkiye’de Yılın Danışmanlık Partneri seçildi
Dijital dönüşüm alanında lider teknoloji şirketi Commencis, dünyanın en büyük bulut bilişim platformu Amazon Web Services (AWS) tarafından Türkiye’de ‘Yılın Danışmanlık Partneri’ seçildi.
AWS, dijital dönüşüm alanında lider teknoloji şirketi Commencis’i Türkiye’de ‘Yılın Danışmanlık Partneri’ olarak seçtiğini duyurdu.
Commencis ayrıca, tüketici ürünleri sektörüne yönelik modern endüstri çözümleri ve danışmanlık hizmetleri sunma konusundaki uzmanlığı vurgulayan EMEA bölgesi ‘Tüketici Ürünleri Endüstrisi Yılın Partneri” kategorisinde de finalist olarak yer aldı.
Amazon Web Services, her yıl müşterilerin inovatif kararlar almasına yönelik çözüm ve hizmetler sunarken AWS ürünlerini kullanan, kendi bölgesinde lider teknoloji ve danışmanlık şirketlerini duyuruyor.
Yılın danışmanlık partnerleri, teknik uzmanlık, sertifika sayısı, müşteri başarısı gibi çeşitli faktörlere göre seçiliyor. AWS üzerinde yenilikçi çözümler geliştiren ve müşterilerinin iş hedeflerine ulaşmalarında önemli rol oynayan partnerler, bu bölgesel ödülü almaya hak kazanıyor.

Türkiye’de işe alım piyasasında ılımlı beklentiler devam ediyor
ManpowerGroup’un İstihdama Genel Bakış Araştırması’na göre, Türkiye’deki işverenler önümüzdeki çeyrekte yüzde 12 puanlık Net İstihdam Görünümü (NEO) ile ılımlı istihdam beklentilerini koruyor.
ManpowerGroup, 2025 yılının ilk çeyreğine ilişkin işe alım beklentilerini ölçmek için 42 ülkede 40 bin 413 işverenle İstihdama Genel Bakış araştırmasını gerçekleştirdi. Araştırma, Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından da açıklandığı üzere, toparlanan ancak yetersiz kalan küresel ekonomik büyüme ortamında gerçekleşti. ABD ve Asya Pasifik bölgesi için ekonomik beklentiler güçlenirken, bu bölgelerdeki kazanımlar Avrupa ve gelişmekte olan piyasalardaki düşüşlerle dengelendi. Bu eğilimler ankete de yansıdı ve sağlam küresel istihdam görünümüne rağmen, özellikle Avrupa’daki bazı ülkeler istihdam beklentilerinin düştüğünü bildirdi.
Küresel istihdam görünümü, mevsimsellikten arındırılmış Net İstihdam Görünümünün (NEO) bir önceki çeyreğe göre değişmeyerek 25’te kalması ve geçen yılın aynı dönemine göre sadece 1 puanlık bir düşüşü yansıtmasıyla istikrarını koruyor. Bu rakamlar, işverenlerin önümüzdeki çeyrekte istikrarlı işe alım seviyelerini koruyacağına işaret ediyor.
Aynı eğilim küresel bölgelerde de görülüyor. ABD’nin liderliğindeki Kuzey Amerika, 32 NEO puan ile en yüksek istihdam görünümüne sahip. Asya Pasifik bölgesi, geçen çeyreğe göre değişmeyen 27 NEO puanı ile Kuzey Amerika’yı takip ediyor. Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’da (EMEA) istihdam görünümü geçen çeyreğe göre 2 puanlık bir düşüşle 19 NEO puanına geriledi. Güney ve Orta Amerika’da ise istihdam görünümü geçen çeyreğe göre 23 NEO ile sabit kaldı. Genel olarak, küresel istihdam görünümü temkinli ve belirsiz bir ortamı yansıtmaya devam ediyor. İşletmeler bu ortamda yollarını bulmaya çalışırken işe alımlarını hızlandırmıyor.

AHBİB BAŞKANI VEYSEL MEMİŞ: KASIM AYINDA 182,7 MİLYON DOLAR İHRACAT GERÇEKLEŞTİRDİK

Akdeniz Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AHBİB) Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Memiş, kasım ayında 182,7 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini açıkladı. Yılın 11’inci ayında en yüksek değerleri Irak, Suriye ve Mısır pazarlarında elde ettiklerini belirten Başkan Veysel Memiş, uzak pazarlarda daha etkin olmaya yönelik hedef ülkelerden ABD’de  17-19 Kasım tarihleri arasında düzenlenen PLMA’s 2024- Private Label Trade Show Fuarı’nda tanıtımlar yaptıklarını belirtti. ABD’nin sektör özelindeki yıllık ithalat hacminin 37 milyar dolar olduğuna dikkati çeken Başkan Veysel Memiş, Şikago’da gerçekleştirilen PLMA’s 2024’te özel etiket pazarında faaliyet gösteren ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Kanada ve Meksika firmaları ile yeni ticaret bağlantıları sağladıklarını duyurdu.

Türk gıda ürünlerinin kalitesini ve lezzetini dünya mutfakları ile daha fazla buluşturmak için molasız çalıştıklarını kaydeden Başkan Veysel Memiş, Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Genel Sekreterliği’nin milli katılım organizasyonunu üstlendiği PLMA’s 2024 Fuarı’nda hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünü AHBİB Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Yıldızgörer’in temsil ettiğini, AHBİB üyelerinin Şikago Başkonsolosu Tahir Bora Atatanır ve Şikago Ticaret Ataşesi Ahmet Samet Tekoğlu ile özel etiket pazarına yönelik verimli istişarelerde bulunduğunu ifade etti.

“Sektörümüz özelinde ABD’nin yıllık ithalat hacmi 37 milyar dolar”
Bu yıl 60 ülkeden 1.800 firmanın stant açtığı fuarda, büyük süpermarketler, toplu satış mağazaları, marketler, çevrimiçi perakendeciler, toptancılar, indirim marketleri ve askeri borsalardan alıcılar katıldığını belirten Başkan Veysel Memiş, “Türkiye’nin uzak pazarlar stratejisinde hedef ülkeler arasında bulunan ABD, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamullerinde yıllık 37 milyar dolar ithalat gerçekleştiriyor. Büyük süpermarket zincirleri, distribütörler ve e-ticaret platformlarından alıcılarla doğrudan bağlantı kurma imkânı veren PLMA’s 2024 Fuarı, bu büyük potansiyeli değerlendirme fırsatları sunuyor. ABD’ye yönelik ihracat potansiyelimizin yüksek olduğu ürünler listesinde tatlı bisküvi ve gofretler, gıda müstahzarları, yer fıstığı ve diğer kabuklu yemişler, sıra çikolata ve kakao içeren diğer gıda müstahzarları, şekerli ve çikolatalı mamuller, hayvan yemi, bitkisel yağlar, makarna, sert kabuklu meyveler ile bakliyat bulunuyor. Dolayısıyla, rekabetçi olduğumuz ürün gruplarında ihracat performansımızı artırmaya yönelik yeni ticaret köprüleri kurmak için çalışmalar yaptık.” dedi.

SPOR İYİLEŞTİRİYOR, BİRLEŞTİRİYOR
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, açılış konuşmasında şunları söyledi: “Engellinin önündeki engelleri kaldırabilirsek bu bir kalkınma projesi olur. Engelsiz bir şehir için, engelli dostu bir şehir için yola çıktık. Engellilerin eğitimde önlerindeki engelleri kaldırmamız, bu şehri eğitim şehri yapmamız gerekiyordu. Spor iyileştiriyor, birleştiriyor. Dünyada bu işi hep erkekler yaptı ama arkaya baktığında hep bir kadın gücü var.”
BU PROJE TOPLUMA YAPILAN SOSYAL BİR YATIRIMDIR
Etki Yatırımı Danışma Kurulu Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Müderrisgil, açılış konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Engelli kadınlarımızın istihdama ve spora katılımını desteklemek, yalnızca bireyler için değil, toplum ve sürdürülebilir kalkınma için de hayati bir adım. UNESCO Fit for Life Programı çerçevesinde EYDK ve ETKİYAP konsorsiyumu koordinasyonu ile gerçekleştirilecek bu proje, topluma yapılan sosyal bir yatırımdır. 2024 Mayıs ayından bu yana projeyi başlatmak ve hayata geçirmek için ulusal ve uluslararası paydaşlarımızla yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bir etki yatırımı modeli olarak yapılandırılacak projenin ön fizibilite çalışması için kaynak sağlayan Birleşik Krallık Büyükelçiliğine ve projeyi hayata geçirmek üzere ilk günden itibaren destek veren Gaziantep Büyükşehir Belediyesine teşekkür ederiz.”

Pfizer Türkiye Ticari Liderliğine Aytaç Yeğin atandı
Pfizer’e 2011’de İş Geliştirme Departmanı Proje Yöneticisi olarak katılan ve 2024’ün başından beri Pfizer Türkiye Nadir Hastalıklar Kategori Lideri olarak görev yapan Aytaç Yeğin, Pfizer Türkiye Ticari Lideri olarak atandı.
2007 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan, 2011 yılında ise Koç Üniversitesi’nde MBA yüksek lisansını tamamlayan Aytaç Yeğin, kariyerine 2011’de Pfizer Türkiye İş Geliştirme Departmanı Proje Yöneticisi olarak başladı. Mart 2013-2015 tarihleri arasında Hastane Kategorisinde Ürün Müdürü, Mart 2015-2017 tarihleri arasında Nöropatik Ağrı alanında sırasıyla Ürün Müdürü ve Portföy Lideri ve 2017-2020 yılları arasında Yerleşik Ürünler grubunda sırasıyla Pazarlama Müdürü ve Pazarlama Direktörü  olarak görev yapan Yeğin, Upjohn iş biriminin Pfizer’den ayrılmasıyla birlikte 2020-2023 yılları arasında Pazarlama Direktörlüğü görevine Viatris’te devam etti. Ağustos 2023’te yeniden Pfizer Türkiye bünyesine katılan Yeğin, Hastane & Covid Kategori Lideri, ardından Nadir Hastalıklar Kategori Lideri olarak görev yapmaktaydı. Aytaç Yeğin, 1 Aralık 2024 itibarıyla Pfizer Türkiye Ticari Lideri olarak yeni görevine başladı.

“Bilim Gençlerle Kazanacak” Projesinin Üçüncü Dönemi Başlıyor
Gençlere Kariyer Yolculuklarında Farklı Bilim Alanları ile İlham Vermeyi Amaçlayan “Bilim Gençlerle Kazanacak” Projesinin Üçüncü Dönemi Başlıyor
Bilim Kahramanları Derneği’nin öncülüğünde, Pfizer’in katkıları ile gerçekleşen “Bilim Gençlerle Kazanacak” sosyal sorumluluk projesinin üçüncü dönemi başlıyor. Proje, bilim ve araştırmaya merak duyan gençleri bilim insanlarıyla bir araya getiriyor.
Projenin üçüncü dönemi kapsamında, online ve yüz yüze yapılacak bilim etkinlikleri ile, 14-18 yaş aralığındaki lise öğrencileri farklı bilim ve mühendislik alanlarında çalışan bilim insanlarıyla bir araya gelecekler. Projenin etkinlik duyuruları Bilim Kahramanları Derneği ve Pfizer Türkiye sosyal medya hesaplarından paylaşılacak. Tüm lise öğrencilerinin katılımına açık olan ücretsiz etkinlikler sonrasında gençlere dijital katılım belgesi verilecek.
Bilim Gençlerle Kazanacak projesi gençlere, farklı dallarda çalışan bilim insanlarıyla bir araya gelerek onların çalışmalarını yakından tanıma, bilimsel süreçleri yakından inceleme, bilimsel sorularla hipotez oluşturma, hipotezi test etme ve evdeki malzemelerle deney hazırlama gibi süreçleri tecrübe etmelerini sağlamak amaçlarıyla 2021 Aralık ayında hayata geçti. İlk döneminden bu yana gençlere yönelik hem online hem de yüz yüze bilim etkinliklerine imza atan proje şimdiye dek farklı şehirlerden yaklaşık 1500 lise öğrencisini, 35 bilim insanıyla, 65 bilim etkinliğinde bir araya getirdi.
Projenin üçüncü dönemi gençlere ilham vermeye devam ediyor
Yeni dönemde de öğrenciler; yenilenebilir enerjiden fiziğe, genetikten çevre bilimine, psikolojiden deniz biyolojisine uzanan pek çok farklı bilim dalını keşfetme fırsatı bulacaklar. Eğitimlerin yanı sıra bilim atölyelerine katılacak olan lise öğrencileri, uygulamalı deneyler eşliğinde öğretici deneyimler yaşayacak, eleştirel düşünme ve problem çözme becerileri geliştirirken bilimsel kavramları daha derin bir şekilde anlama şansını yakalayacaklar.
Bilim insanlarının katkılarıyla gerçekleşecek etkinlikler sayesinde, öğrenciler farklı bilim dallarının araştırma problemlerini keşfetme, güncel çalışma alanları hakkında farkındalık kazanma ve daha önce duymadıkları bilim alanlarını tanıma ve bilime olan ilgilerini artırma fırsatı bulacaklar. Bilim insanlarıyla birebir temas kurarak, laboratuvar ortamlarında yapılan çalışmaları yakından izleme, bilimsel süreçleri öğrenme, araştırma soruları üzerinden hipotez oluşturma ve test etme gibi aşamaları tecrübe edecekler.
Bilimin toplumsal yaşamın odağında yer aldığı bir dünya umudu ile çalıştıklarını belirten Bilim Kahramanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddıka Semahat Demir proje ile ilgili şu bilgileri verdi: “Bilim Kahramanları Derneği olarak kuruluşumuzdan bu yana geleceği şekillendirme gücüne sahip gençlerin bilimle buluşmasına ve dünyayı olduğundan daha iyi hale getirmek için emek vermesine ilham olma amacıyla çalışıyoruz. Bilim, bilimsel düşünce ve bilimsel farkındalığın toplumun her kesiminde yayılması ve teşvik edilmesi için çalışmalar yapmak, çocuk ve gençlerin erken yaşta bilimle buluşmalarını sağlamak için dernek olarak birçok iş birliktelikleri gerçekleştiriyoruz. Gençleri bilim insanları ile bir araya getirme gayesiyle hayata geçirilen Bilim Gençlerle Kazanacak projemiz de bunlardan biri. “Her çocuk mucit doğar” diyerek çıktığımız yolculukta gezegenimizin sürdürülebilirliği için de tüm programlarımızda geleceğin bilim insanları olan çocuk ve gençlerin 21. yüzyılın becerilerini kazanmalarını önemsiyoruz. 2021 yılından bu yana iş birliği içerisinde olduğumuz çok değerli paydaşımız Pfizer Türkiye ile başlattığımız projemizde, bilim ve araştırmaya merak duyan gençleri bilim insanlarıyla bir araya getiriyoruz. Projemizin üçüncü döneminde daha da fazla gence ilham olmayı umuyoruz.”
Dünyada 175 yıldır, Türkiye’de ise 67 yıldır bilim kazanacak anlayışıyla, bilimi ve global kaynaklarını insanların yaşamlarında olumlu etki yaratma ve hastaların hayatını değiştiren çığır açan yenilikler üretme amacıyla çalıştıklarını belirten Pfizer Türkiye Ülke Başkanı Metin Hullu proje ile ilgili şunları söyledi: “Genç nesillerin bilim odaklı çalışmalara katılımı ile bilimin ve sağlığın daha güçlü adımlarla ilerleyeceğini ve toplumsal etki yaratacağını biliyoruz. Günümüzün hızla değişen dünyasında, bilimsel okuryazarlık ve yenilikçilik, küresel sorunların çözülmesinde ve ilerlemenin sağlanmasında hayati bir rol oynuyor. Pfizer olarak, genç zihinlerde bilime olan tutkuyu teşvik etmenin önemini fark ederek ve her zaman “Bilim Kazanacak” diyerek, bilimsel farkındalığı ve bilimsel düşünme becerisini toplumun her kesimine yaymak için yola çıkan Bilim Kahramanları Derneği ile bu yıl projemizin üçüncü dönemini gerçekleştireceğimiz için mutlu ve heyecanlıyız. Projenin her geçen yıl daha fazla gence ve bilim insanına dokunarak büyümesini, geleceğimize ilham olmasını temenni ediyoruz.”
“Bilim Gençlerle Kazanacak” projesinin üçüncü dönem bilim etkinliklerinin Aralık ayında başlaması planlanıyor.

BYCHEM, Plast Eurasia Fuarı’nda Yeni Ürünlerini Tanıttı

BYCHEM, 4-7 Aralık 2024 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşen Plast Eurasia Fuarı’nda yeni ve inovatif termoplastik poliüretan (TPU), polyester polioller, fitalat içermeyen plastifiyanlar (DOTP, DOA, TOTM) ve reaktif poliüretan hotmelt (HMPUR) ürünlerini tanıttı.

80 yılı aşkın deneyime sahip ve 120 ülkeye yayılan küresel operasyonlarıyla petrokimya sektörünün lideri BAYEGAN’ın iştiraki BYCHEM, 2019 yılından bu yana plastifiyan üretim faaliyetlerini gerçekleştirmenin yanı sıra ürün portföyünü genişletirken yenilikçi, doğa temelli çözümler geliştirme misyonunu da sürdürüyor.

BYCHEM’in BYFLEXX markası altında sunduğu TPU ürün yelpazesinde BYMELT ve BYVENT markaları altında termoplastik yapıştırıcılar, BYBIOFLEX biyo TPU çözümleri ve BYFOAM hafifletilmiş TPU (E-TPU) çözümleri dikkat çekiyor. Fuarda ayrıca, BYESTER markası altında polyester poliol ürün gamını ve BYFLEXX markası altında fitalat içermeyen plastifiyan çözümleri de (DOTP, DOA, TOTM) kullanıcılarına tanıtılacak. Bununla birlikte, yapıştırıcı sektöründe özel bir uzmanlık gerektiren reaktif poliüretan hotmelt (HMPUR) ürün gamı da fuarda yerini aldı.

Orta Doğu, Avrupa ve Türkiye’de önde gelen DOTP üreticilerinden biri olan BYCHEM, yeni girişimiyle yerel ve ihracat pazarlarını hedefliyor. Gebze’deki GEBKİM Organize Sanayi Bölgesi’nde 35.000 metrekarelik alan üzerine kurulu tesisinde, Ar-Ge ve inovasyonu çalışmalarının odağına alarak uluslararası kabul görmüş yönetim ve kalite sistemlerini benimsiyor, global ve sektöre özel standartlara uygun olarak faaliyet gösteriyor.

BYCHEM Ar-Ge Bölümü, endüstri-akademi iş birliğini güçlendirmeyi amaçlayan disiplinler arası bir yaklaşımla yeşil teknolojilere ve doğa temelli çözümlere odaklanıyor. BYCHEM Ar-Ge faaliyetlerinde, müşteri taleplerine yönelik özelleştirilmiş çözümler geliştirmeyi ve formül ayarlamaları yapmayı hedefliyor.

Sürdürülebilirlik yaklaşımını “Çevreye saygı” ve “İnsan sağlığına ve güvenliğine saygı” temel ilkelerine dayandıran BYCHEM, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere güçlü lojistik ağını ve çeşitli nakliye yöntemlerini kullanıyor.

2025 tehdit tahminleri: Daha büyük, daha cesur saldırılara hazır olun
Tehdit aktörleri onlarca yıldır var olan birçok “klasik” taktiğe güvenmeye devam ederken, önümüzdeki yıl için tehdit tahminleri büyük ölçüde siber suçluların daha büyük, daha cesur ve kendi bakış açılarına göre daha iyi saldırıları benimsemelerine odaklanıyor. Hizmet olarak Siber Suç (CaaS) gruplarının daha uzman hale gelmesinden hem dijital hem de fiziksel tehditleri birleştiren sofistike taktikler kullanan düşmanlara kadar, siber suçlular daha hedefli ve zararlı saldırılar gerçekleştirmek için çıtayı yükseltiyor.
Fortinet’in 2025 tehdit tahminleri raporunda FortiGuard Labs ekibi, siber suçluların kullanmaya devam ettiği denenmiş ve doğru saldırıları ve bunların nasıl geliştiğini inceliyor, bu yıl ve sonrasında izlenecek yeni tehdit trendlerini paylaşıyor ve dünya çapındaki kuruluşların değişen tehdit ortamı karşısında dayanıklılıklarını nasıl artırabileceklerine dair tavsiyeler sunuyor.
2025’te ve sonrasında dikkat edilmesi gereken yeni tehditler
Siber suçlar geliştikçe, 2025 ve sonrasında bazı benzersiz trendlerin ortaya çıkacağını tahmin ediyoruz. İşte beklenenlere kısa bir bakış:

  • Daha Fazla Saldırı Zinciri Uzmanlığı Ortaya Çıkıyor: Son yıllarda siber suçlular, siber ölüm zincirinin keşif ve silahlanma aşamalarında “önleyici tedbirler ve önleyici stratejilere” daha fazla zaman harcıyorlar. Sonuç olarak, tehdit aktörleri hedefli saldırıları hızlı ve daha kesin bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Geçmişte, birçok CaaS sağlayıcısının her işin ustası olarak hizmet verdiğini ve alıcılara kimlik avı kitlerinden faydalı yüklere kadar bir saldırı gerçekleştirmek için gereken her şeyi sunduğunu gözlemledik. Bununla birlikte, CaaS gruplarının giderek uzmanlaşmayı benimsemesi ve birçok grubun saldırı zincirinin yalnızca bir bölümüne odaklanan çözümler sunmaya odaklanması bekleniyor.
  • Siber Saldırı Olasılığının Bulutları “Dağıtması”: Uç cihazlar gibi hedefler tehdit aktörlerinin dikkatini çekmeye devam edecek olsa da, savunucuların önümüzdeki birkaç yıl boyunca çok dikkat etmesi gereken saldırı yüzeyinin başka bir kısmı daha var: bulut ortamları. Bulut yeni olmasa da siber suçluların ilgisini giderek daha fazla çekiyor. Çoğu kurumun birden fazla bulut sağlayıcısına güvendiği göz önüne alındığında, saldırganlar tarafından buluta özgü güvenlik açıklarından daha fazla yararlanıldığını gözlemlememiz şaşırtıcı değil ve bu eğilimin gelecekte artacağı tahmin ediliyor.
  • Otomatik Bilgisayar Korsanlığı Araçları Dark Web Pazarına Doğru Yol Alıyor: Kimlik avı kitleri, Hizmet olarak Fidye Yazılımı, Hizmet olarak DDoS ve daha fazlası gibi sonsuz sayıda saldırı vektörü ve ilişkili kod artık CaaS pazarında mevcut.
  • Playbook’lar Gerçek Hayat Tehditlerini İçerecek Şekilde Büyüyor: Siber suçlular oyun kitaplarını sürekli olarak geliştiriyor ve saldırılar daha agresif ve yıkıcı hale geliyor. Düşmanların, siber saldırıları fiziksel, gerçek yaşam tehditleriyle birleştirmek için taktikler geliştirecekleri tahmin ediliyor. Bazı siber suç gruplarının bazen bir şirketin yöneticilerini ve çalışanlarını fiziksel olarak tehdit ettiği görülüyor ve bunun birçok playbook’un düzenli bir parçası haline geleceği tahmin ediliyor. Ayrıca uyuşturucu kaçakçılığı, insan veya mal kaçakçılığı gibi sınır aşan suçların da siber suç grupları ve sınır aşan suç örgütlerinin birlikte çalışmasıyla daha sofistike oyun kitaplarının düzenli bir bileşeni haline geleceğini tahmin ediyoruz.
  • Saldırı Karşıtı Çerçeveler Genişleyecek: Saldırganlar stratejilerini sürekli olarak geliştirdikçe, siber güvenlik topluluğu da buna karşılık olarak aynı şeyi yapabilir. Küresel işbirliklerini sürdürmek, kamu-özel sektör ortaklıkları oluşturmak ve tehditlerle mücadele için çerçeveler geliştirmek, kolektif direncimizi arttırmak için hayati önem taşıyor. Fortinet’in kurucu üyesi olduğu Dünya Ekonomik Forumu Siber Suç Atlası girişimi gibi birçok çaba halihazırda devam ediyor ve siber suçları anlamlı bir şekilde engellemek için daha fazla işbirlikçi girişimin ortaya çıkacağı tahmin ediliyor.

Gelişen tehdit ortamına karşı kolektif dayanıklılığı artırmak
Siber suçlular kurumlara sızmak için her zaman yeni yollar buluyor ve bulacak da. Yine de siber güvenlik camiasının, düşmanların bir sonraki hamlelerini daha iyi tahmin etmek ve faaliyetlerini anlamlı bir şekilde kesintiye uğratmak için işbirliği yapması için çok sayıda fırsat var.
Endüstri genelindeki çabaların ve kamu-özel sektör ortaklıklarının değeri ölçülemeyecek kadar büyük ve önümüzdeki yıllarda bu işbirliklerine katılan kuruluşların sayısının artacağı tahmin ediliyor. Ayrıca, kurumların, siber güvenliğin sadece güvenlik ve BT ekiplerinin sorumluluğu olmadığını, herkesin işi olduğunu unutmaması gerekiyor. Örneğin, kurum genelinde güvenlik farkındalığı ve eğitimi uygulamak, risk yönetiminin hayati bir bileşeni. Ve son olarak, hükümetlerden güvendiğimiz güvenlik ürünlerini üreten satıcılara kadar diğer kurumların da sağlam siber güvenlik uygulamalarını teşvik etme ve bunlara uyma sorumluluğu bulunuyor.
Hiçbir kurum ya da güvenlik ekibi siber suçları tek başına engelleyemez. Birlikte çalışarak ve sektör genelinde istihbarat paylaşarak düşmanlara karşı savaşmak ve toplumun genelini etkili bir şekilde korumak için kolektif olarak davranmak en sağlam çözüm olarak öne çıkıyor.

TÜRKİYE’DE SADECE MUBI’DE: JACQUES AUDIARD’IN  ÖDÜLLÜ SIRADIŞI SUÇ MÜZİKALİ  EMILIA PÉREZ, YAYINDA!

Sıradışı mizanseni, oyunculuk performansları, coşkulu müzikleri ve nefes kesici koreografileriyle yılın en unutulmaz sinema deneyimlerinden birini vadeden Jacques Audiard imzalı EMILIA PÉREZ, MUBI’de görücüye çıkıyor. Fransa’yı Oscar yarışında temsil edecek olan filmin Zoe Saldaña, Karla Sofía Gascón, Selena Gomez ve Adriana Paz’dan oluşan olağanüstü oyuncu kadrosu Cannes’da En İyi Kadın Oyuncu ödülünü paylaşmış ve film aynı zamanda Jüri Ödülü’nü kazanarak festivalde büyük ses getirmişti. Meksika’da bir uyuşturucu kartelinin hikayesini, farklı türler ve temalar arasında ustalıkla gezinerek anlatan bu baş döndürücü suç müzikali, şimdi MUBI’de gösterimde.

Dünya festivallerinde büyük ses getiren, şimdiden yılın en çok konuşulan filmleri arasına giren EMILIA PÉREZ, müzikal, polisiye, dram ve gerilim türlerini başarıyla harmanlayarak, seyirciyi benzersiz bir duygusal yolculuğa çıkarıyor. Kendini gerçekleştirmeye dair güçlü bir hikaye anlatan film, çarpıcı oyunculukları, sürprizlerle dolu senaryosu ve hiç düşmeyen temposuyla ekranı kasıp kavuran bir fırtına gibi.

Sürekli çalışsa da hiç takdir görmeyen avukat Rita, dev bir uyuşturucu kartelinin lideri için özel bir göreve atanır. Rita, Manitas’ın her zaman olmayı hayal ettiği kadına, Emilia Pérez’e dönüşmesine yardım edecektir. Ancak Emilia yeni hayatına nihayet kavuştuğunda, geçmiş yakasını bırakmaz.

ÜNLÜ ŞARKICI HİLAL ALTIN, “ARABESK MÜZİĞİN TAÇSIZ KRALI”NI ERZURUM’DA ANDI

Ünlü şarkıcı Hilal Altın, Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen anma etkinliğinde Türk müziğinin sevilen seslerinden birisi olan babası Hüseyin Altın’ın unutulmaz parçalarını seslendirdi. Hilal Altın, babasına memleketi Erzurum’da gösterilen vefadan dolayı teşekkür ederek, “Onun eserleri hala dillerde ve gönüllerde” dedi.

Arabesk müziğin taçsız kralı olarak anılan Hüseyin Altın, memleketi Erzurum’da anıldı. Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen anma etkinliğinde, Hüseyin Altın’ın kızı şarkıcı Hilal Altın da sahne aldı. Modacı Bülent Uçmak’ın tasarladığı kostümlerle sahne alan Hilal Altın, babası Hüseyin Altın’ın “Neden Saçların Beyazlamış Arkadaş”, “Dargınım” ve “Hasret Akşamları” gibi unutulmaz parçalarını seslendirdi.

“İSİMİNİ DAİMA YAŞATACAĞIZ”

Türk arabesk ve halk müziğinin unutulmaz ismi Hüseyin Altın’ın ismini daima yaşatacaklarını belirten Hilal Altın, “Onun eserleri hala dillerde ve gönüllerde. Babam ile gurur duyuyorum ve ismini yaşatmak için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.

Erzurum Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Ergün Engin de Türk müziğinin değerli bir ismi olan Hüseyin Altın’ı anmaktan ve onun eserlerini dinlemekten her zaman keyif duyduklarını belirterek, “Onun parçaları hepimizin yaşamlarına ufakta olsa dokunmuştur. Mekanı cennet olsun” ifadelerini kullandı.

90’LAR NOSTALJİSİNE ELEŞTİREL BİR BAKIŞGETİREN  YİNE YENİ YENİDEN 90’LAR PODCAST’İNİN KİTABI, AYRINTI’DAN ÇIKTI!

İlker Hepkaner ve Sezgin İnceel’in beraber hazırlayıp sundukları aynı isimli çok sevilen podcast’in devamı niteliğindeki Yine Yeni Yeniden 90’lar kitabı, Ayrıntı Yayınları’nın Beyaz Kitaplar dizisinden çıktı! Dünyanın dört bir yanında 90’lara duyulan nostaljiden yola çıkan Hepkaner ve İnceel, herkesin çok severek hatırladığı 90’lar Türk pop müziğini eleştirel bir bakışla mercek altına alıyor. Dönemi, feminist ve queer perspektiflerle yeniden yorumlayan ikili, kadınların ve LGBTİ+ bireylerin tarih yazımında eksik bırakılmış hikâyelerini ortaya koymayı amaçlıyor. Yine Yeni Yeniden 90’lar, pop müzik eserleri ve sanatçıları üzerinden çok katmanlı bir tarih okuması sunuyor.

Günümüzde güçlü bir nostaljiyle hatırlanan 90’lar aslında nasıl bir dönemdi? Özel radyo ve televizyonların açılmasıyla patlayan Türkçe pop, dönemin siyasal ve kültürel aktörleriyle nasıl bir ilişki içindeydi? 90’lar hatırlanırken hangi sanatçılar öne çıkıyor, hangi görüşler gölgede kalıyor? Türkçe pop müziğin bu en şaşaalı döneminde kadın ve LGBTİ+ sanatçıların yeri neydi? Dönemin medyası kadınlara ve LGBTİ+’lara nasıl yaklaştı; onlar medyayla nasıl bir mücadele sürdürdü?90’ların kültürel tarihini yazarken kadın ve LGBTİ+’ların yerini yeni bir bakış açısıyla değerlendirmek Türkiye’deki hafıza pratikleri ve hak mücadelelerine ne gibi katkılarda bulunabilir?

2019’danberi podcast dünyasında bu sorulara cevap arayan Yine Yeni Yeniden 90’lar Türkçe pop müziğin hayatımızdaki yerini yeniden düşünme serüvenine bu kitapla devam ediyor. 90’lar Türkçe pop müziğini kültürel çalışmalar ve müzik pedagojisi disiplinlerinin yöntemleriyle mercek altına alan İlker Hepkaner ve Sezgin İnceel, bu kitapla podcast’te anlattıklarını yeni bir arşiv taraması ışığında geliştirerek hem dinleyicilerine hem de popüler müzikle ilgilenenlere sunuyor. Yine Yeni Yeniden 90’lar’ı okuduktan sonra 90’lar nostaljinizi yeniden gözden geçireceksiniz.  

Minik Şefler Grand Pasha Girne Otel’de Buluşuyor

Kuzey Kıbrıs’ın incisi Girne’nin merkezinde konuklarına birebir hizmet veren Grand Pasha Girne Otel, çocuklara unutulmaz bir deneyim sunacak özel bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Otel, 7 Aralık Cumartesi günü saat 11.00-14.00 arasında gerçekleştirilecek Ginger Cookie Workshop ile minik şefleri mutfakta yaratıcılıklarını keşfetmeye davet ediyor.

Kuzey Kıbrıs’ın en prestijli otelleri arasında yerini alan Grand Pasha Girne Otel, minik şeflerin hayal gücünü geliştirecek ve mutfak sevgisini pekiştirecek bir etkinlik organize ediyor. Ginger Cookie Workshop ile çocuklar, birbirinden lezzetli zencefilli kurabiyeler yapmayı öğrenirken keyifli vakit geçirecek ve yaratıcılıklarını konuşturacaklar. Etkinlik, yalnızca çocukların değil, ailelerin de birlikte vakit geçirerek keyifli anılar biriktirmesini amaçlıyor.

ENGELLERİ KALDIRAN TREN

Turistik Tuz Ekspresi bu kez engelleri kaldırmak için sefere çıktı. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında düzenlenen uğurlama törenine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş katıldı. Bakan Uraloğlu, “Turistik Tuz Ekspresi Engelleri Kaldırmak İçin Sefere Çıkıyor projesi, engelleri aşma ve birlikte yaşama bilincini güçlendirme çabasıdır.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Tuz Ekspresi Engelleri Kaldırmak İçin Sefere Çıkıyor Projesi” kapsamında Ankara Garı’nda düzenlenen törene katıldı. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde farkındalık oluşturmak için düzenlenen özel seferin uğurlama törenine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş da katıldı.

Engelsiz Dünyanın Kapıları Aralandı

Törende konuşan Bakan Uraloğlu, farklı engel türlerine sahip 101 engelli vatandaşa unutulmaz bir yolculuk sunmak amacıyla bir araya geldiklerini vurguladı. Uraloğlu, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızla iş birliği ve Çankırı Valiliğimizin koordinasyonunda hayata geçirdiğimiz Turistik Tuz Ekspresi Engelleri Kaldırmak İçin Sefere Çıkıyor projesi vesilesiyle engelsiz bir dünyanın kapılarını biraz daha aralıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Proje, Birlikte Yaşama Bilincini Güçlendirme Çabasıdır”

3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün önemine vurgu yapan Uraloğlu, “Bugün engelli kardeşlerimizin hayatlarına dokunmak, onların da topluma eşit katılımlarını sağlamak adına önemli bir gün. Turistik Tuz Ekspresi Engelleri Kaldırmak İçin Sefere Çıkıyor projesi, sadece bir seyahat etkinliği olmaktan ziyade aslında bir engelleri aşma ve birlikte yaşama bilincini güçlendirme çabasıdır. Bu özel tren, sadece raylar üzerinde yolculuk etmeyecek aynı zamanda kalpten kalbe köprüler kurarak engelli vatandaşlarımızla daha fazla empati kurmamızı sağlayacaktır.” dedi.

Tarihi Ankara Tren Garı’ndan hareket eden Turistik Tuz Ekspresi’nin özel yolcularını yaklaşık 3 saatlik yolculuğun ardından Çankırı’ya ulaştıracağını belirten Uraloğlu, “Otobüslerle ve rehberler eşliğinde 5 bin yıllık geçmişe sahip Yer Altı Tuz Şehri başta olmak üzere Çankırı ilinin tarihi ve turistik mekânlarını ziyaret edecekler.” açıklamasında bulundu.

“Dünya Engeliler Günü Daha Duyarlı Olmamızı Sağlayacak Bir Fırsat”

Engelli bireylerin, toplumun ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Uraloğlu, “Bu noktada bugün idrak ettiğimiz Dünya Engeliler Günü, toplum olarak engelli vatandaşlarımızın karşılaştıkları zorluklara karşı daha duyarlı olmamızı sağlayacak bir fırsat olarak görülmelidir. Engelli vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştırmak, toplumla bütünleşmelerini ve geleceğe umutla bakabilmelerini sağlamak adına hepimiz hassasiyet göstermeliyiz.” dedi.

Uraloğlu, 2002 yılından bu yana Cumhurbaşkanı liderliğinde her alanda fırsat eşitliğini ön planda tutan AK Parti hükümetlerinin engelli vatandaşların yaşamlarını kolaylaştırmaya, umut ve özlemlerini gerçekleştirmeye gayret ettiğinin de altını çizdi.

7,4 Milyon Engelli Yolcu Ücretsiz Seyahat Etti

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak engelli ve hareket kabiliyeti kısıtlı vatandaşların önündeki engelleri kaldırmak, hayata katılımlarını teşvik etmek için önemli çalışmalar yaptıklarını aktaran Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti:

“2021-2025 yıllarını kapsayan 5 yıllık Erişilebilir Ulaşım Stratejisi ve Eylem Planımız ile herkes için erişilebilir eşit koşullarda, kesintisiz, güvenli ve bağımsız şekilde bir ulaşım sistemi oluşturulmasını amaçladık. Devletimizin engelli vatandaşlarımıza sunduğu ücretsiz seyahat hakkı kapsamında 2017-2024 yılları arasında YHT ve ana hat trenlerinde 7,4 milyon engelli yolcumuzu ücretsiz seyahat hakkından yararlandırdık.”

E-Defter geçişinde mali mühürsüz başvuru dönemi başladı

2024 yılının sonlarına yaklaştığımız bugünlerde, işletmeler, mali müşavirler ve yazılım firmaları E-Defter yoğunluğu ve heyecanıyla meşgul. 2025 itibariyle bilanço usulüne göre defter tutan tüm mükellefler için zorunlu hale gelecek olan e-Defter süreci, şimdiden gündemin üst sıralarında yer alıyor. Kolaysoft Teknoloji AŞ Satış Yöneticisi Sıla Gül Ottan, e-Defter’e geçişte ilk adımlar hakkında bilgi verdi.

E-Defter başvurularında mali mühür şartı kalktı

Kolaysoft Teknoloji’den Sıla Gül Ottan, e-Defter sistemine geçiş yapmak isteyen firmaların belirli hazırlıkları tamamlaması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“Normalde, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) e-Defter sayfası üzerinden başvuru prosedürleri takip edilir ve mali mühür temin edilirdi. Mali müşavirler, defterleri oluşturup gönderecekleri yazılımların güncellemelerini tamamlarken, defterlerin saklanması için bir entegratör firma ile anlaşma sağlanırdı. Bu yöntem hala geçerliliğini koruyor. Ancak GİB, 2025 yılındaki yoğun geçiş dönemini öngörerek, süreci kolaylaştıracak yenilikler getirdi. Yeni bir düzenleme ile mali mühürsüz e-Defter başvurularının yolu açıldı. Artık firmalar, İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden mali mühür olmadan e-Defter başvurularını tamamlayabilecek. Üstelik bu yenilikle birlikte firmalar, mali müşavirlerine veya entegratör firmalarına muvafakatname vererek, e-Defter gönderim süreçlerini de mali mühür olmaksızın yönetebilecek.”

Kolaysoft’tan hızlı ve güvenli e-dönüşüm çözümleri

Kolaysoft Teknoloji’nin yenilikleri hızla sistemlerine entegre ettiğini belirten Sıla Gül Ottan, şu bilgileri paylaştı:

“Başvuru süreçlerini en basit hale getirerek, kullanıcılarımızın hem mali mühürlü, hem de mali mühürsüz başvurularını kendi platformlarımız üzerinden kolayca tamamlamalarını sağlıyoruz. İlk defter gönderimini de Kolaysoft platformları üzerinden yapabiliyorlar. Kolay Defter modülümüz sayesinde, binlerce mali müşavir ve firma, defterlerini hızlı ve güvenli bir şekilde GİB’e iletti ve iletmeye devam ediyorlar. E-Defter gönderimi kadar, saklama süreçlerinde de entegratör firmamızın sunduğu hizmetlerle, GİB standartlarına tam uyum sağlıyoruz. E-Defter’e geçiş zorunluluğu getirilmiş olsa da, biz mükelleflerimize e-Dönüşüm süreçlerini uçtan uca yönetmelerini öneriyoruz. E-Fatura ve e-Defter’e eş zamanlı geçiş yapmak, iş süreçlerinizi daha verimli hale getirecektir. Yoğun bir dönemin bizleri beklediği bu süreçte, işletmelere hazırlıklarını tamamlamaları için erkenden harekete geçmelerini tavsiye ediyoruz. Kolaysoft olarak, yeni müşterilerimizin başvurularını hızla tamamlayarak, dijital dönüşüm yolculuklarına rehberlik etmeyi sürdürüyoruz.” diye konuştu.

GEBKİM LCAMP Projesi ile TİSK Ortak Yarınlar Ödülü’nü kazandı

Türkiye ekonomisine değer katan örnek kimya ekosistemi GEBKİM Kimya İhtisas OSB, TİSK’in kurumsal sosyal sorumluluk alanında geliştirilen projeleri ödüllendirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla düzenlediği Ortak Yarınlar Ödül Töreni’nde LCAMP Projesi ile ödüle layık görüldü. Öğrenici Merkezli İleri Üretim Platformu LCAMP, proje paydaşları ile geliştirilen güçlü iş birliği ve yenilikçi hedefleri ile dikkat çekiyor. GEBKİM Kimya İhtisas OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, düzenlenen törende GEBKİM’in ödülünü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın elinden aldı.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından sosyal sorumluluk projelerinin ödüllendirildiği “Ortak Yarınlar Ödül Töreni” düzenlendi. Törene; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, Yönetim Kurulu Üyeleri, sendika temsilcileri ile ödül kazanan proje sahipleri katıldı. Bu yıl kamudan özel sektöre, sivil toplum kuruluşlarından eğitim kurumlarına kadar yaklaşık 100 kurumdan 300’e yakın projenin başvurduğu prestijli ödül töreninde, jüri ve halk oylaması sonucunda 8 farklı kategoride 26 projeye ödül verildi.

Kimya sektörünün geleceğini şekillendiren projeleri ile fark yaratan GEBKİM Kimya İhtisas OSB, proje ortakları arasında yer aldığı Avrupa Birliği projesi LCAMP ile “Birlikte Mümkün” Kategorisinde ödüle layık görüldü. GEBKİM Kimya İhtisas OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, Ankara’da düzenlenen ödül töreninde GEBKİM’in ödülünü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın elinden aldı.

TİSK Ortak Yarınlar Ödül Töreni’nin “Birlikte Mümkün” kategorisinde; ülkeye, topluma, çalışana yönelik yenilikçi bir çözüm üreten ve farklı paydaşlar ile iş birliği içerisinde hayata geçiren projeler ödül almaya hak kazandı.

LCAMP ile Öğrenme Fabrikası kurulacak

Avrupa’da ileri üretim teknolojileri alanında sürdürülebilir bir platform kurmayı hedefleyen, İspanyol TKNIKA liderliğinde hazırlanan LCAMP (Öğrenici Merkezli İleri Üretim Platformu) Projesi, Avrupa ülkelerinin yanı sıra Kanada’nın da dahil olduğu, 10 ülkeden 20 ortaklı bir konsorsiyum tarafından yürütülüyor ve 65 partnerin desteği ile güç kazanıyor. LCAMP, Avrupa Komisyonu tarafından ERASMUS+ kapsamında desteklenirken GEBKİM Kimya İhtisas OSB ve GEBKİM MTAL, projenin Türkiye ayağında kimya sanayini temsil ediyor.

Uzun soluklu bir proje olarak 2022’de başlayan ve 4 yıl sürecek olan LCAMP, mesleki eğitim ve öğretimde yenilikçi bir vizyonla iş birliğini teşvik ederek Öğrenme Fabrikası (LF) gibi yeni öğrenme yaklaşımlarının öncül uygulayıcısı olacak. Proje boyunca hayata geçirilecek uluslararası iş birliği çalışmaları sonucunda bölgesel olarak faaliyet gösteren mesleki eğitim kurumlarının dijitalleşme ve yeşil dönüşümlerine öncülük edecek.

GEBKİM Kimya İhtisas OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, ekonominin temel yapı taşlarından olan nitelikli insan gücünün çağın gerektirdiği bilgi ve yetkinliklerle donatılmasının büyük önem taşıdığını belirterek, Avrupa Birliği tarafından desteklenen LCAMP Projesi’nin yenilikçi uygulamalarla bu dönüşüme katkı sağlamayı hedeflediğini söyledi.

Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü, GEBKİM OSB ve GEBKİM MTAL’nin güçlü bir sinerji ve iş birliği oluşturarak projenim Türkiye ayağını yürüttüğünü dile getiren Vefa İbrahim Aracı, “Mesleki eğitimde yepyeni bir anlayış ve vizyon ortaya koyan Öğrenici Merkezli İleri Üretim Platformu LCAMP Projesi ile TİSK Ortak Yarınlar Ödül Töreni’nde ödüle layık görülmekten dolayı mutluyuz. LCAMP, sürekli gelişimi ve öğrenmeyi desteklemenin yanında Öğrenme Fabrikası gibi uygulamaları ile kimya sanayinin geleceğinde rol alacak yetkin iş gücünün yetişmesine çok değerli katkılar yapacak. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, topluma fayda sağlayan kurumsal sosyal sorumluluk projelerini teşvik eden ve kapsayıcılığı ile öne çıkan Ortak Yarınlar Ödülleri ile önemli bir misyon üstleniyor. Bizleri ödüle layık gördükleri için TİSK’e, tüm jüri üyelerine ve projemize oy veren vatandaşlarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz. GEBKİM OSB olarak son üç yılda üç farklı projemizle toplam yedi ödül kazanmaktan dolayı gururluyuz. İlerleyen dönemde de kimya sanayimize ve ülkemize değer katacak çalışmaları hayata geçirmek amacıyla çalışmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

Armis’ten Prime Duo Modeline Özel Kampanya

Yenilikçi ve inovatif ürünleriyle doğa ve kullanıcı dostu olan Armis Yatak, kampanyalı ürünleriyle her bütçeye hitap ediyor. Armis’in çevre dostu tasarımı ve üstün uyku konforunu bir araya getiren Armis Prime Duo modeli, şimdi sadece armisyatak.com’a özel bir kampanya ile kullanıcılarla buluşuyor. Kampanya kapsamında çift kişilik Prime Duo yatak alanlara 2 adet yastık ve 1 adet alez hediye ediliyor.

Doğadan ilham alan ve ekolojik dengeyi koruma misyonunu benimseyen Armis Yatak, Prime Duo yatak modeliyle hem konfor hem de çevre dostu bir deneyim sunuyor.

Kaliteli bir uyku için ihtiyaç duyulan her şeyi bir araya getiren Armis, Prime Duo modeliyle paket yay sistemiyle vücut ağırlığını dengeli bir şekilde dağıtarak omurga sağlığını destekliyor. Çıkarılabilir ve yıkanabilir pedi ile üst düzey temizlik ve hijyen sunan Prime Duo, uzun ömürlüve dayanıklı yapısıyla uzun yıllar güvenle kullanmanızı sağlıyor.

Odine bir kez daha ‘alanında en iyi 20 tedarikçi’ arasına girdi

Ulusal ve uluslararası şirketlere 2000 yılından bu yana yazılım çözümleri ve mühendislik hizmetleri sunan Odine, bir kez daha telekom sektörünün en etkili yayın kuruluşlarından biri olan Londra merkezli Capacity Media’nın yayınladığı 20 Top Telco Vendors Power List’de yerini aldı. Bu yıl da Capacity Media’nın “2024- 20 Top Telco Vendors” listesine giren tek Türk şirketi olan Odine böylece, alanında en iyi 20 tedarikçi arasındaki yerini korudu.

Odine CEO’su Alper Tunga Burak, telekomünikasyon sektörüne sunulan yenilikçi çözümler ve Ar-Ge odaklı yatırımlar sayesinde 20 Top Telco Vendors Power List’de bir kez daha yer almanın Odine’e küresel pazarlarda duyulan güvenin önemli bir göstergesi olduğunu vurguladı. Burak, “Top Telco Vendors listesinde bir kez daha yer almak, sektöre sağladığımız katkıların uluslararası alanda takdir edildiğinin somut bir göstergesidir. Türk mühendisliğinin gücünü global ölçekte temsil etmekten büyük onur duyuyoruz. Bu başarı, ekibimizin kararlılığı, Ar-Ge yatırımlarımız ve iş ortaklarımızla kurduğumuz güçlü işbirliklerinin bir sonucudur” diye konuştu.

Odine’in, uluslararası pazarlarda etkisini artırma hedefi doğrultusunda Asya Pasifik, Orta Doğu ve Afrika bölgelerindeki varlığını güçlendirmeye devam ettiğini ifade eden Burak, şu bilgileri verdi: “İzmir Urla’daki yeni Ar-Ge merkezimiz ve İstanbul’da genişleyen mühendislik ekibimizle sürdürülebilir teknolojiler geliştirme konusunda önemli çalışmalar yürütüyoruz. Son dönemde gerçekleştirdiğimiz stratejik atamalar ve uluslararası iş birlikleriyle büyüme stratejimizi Ar-Ge yatırımlarıyla destekliyor, sektörün geleceğini şekillendirmeye devam ediyoruz.”

Mobilya ihracatı karlılık alarmı veriyor, sektör rekabetçilik için destek bekliyor

Türkiye mobilya, kâğıt ve orman ürünleri sektörünün kasım ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,2 düşüş gösterirken, AKAMİB’in ihracatı ise yüzde 5 azaldı. Karlılıktaki düşüşün giderek derinleştiğini vurgulayan AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, firmaların artan maliyetler ve yoğun fiyat baskısı nedeniyle rekabet gücünü kaybettiğine dikkat çekti. Kılıçer, sürdürülebilir ihracat için ekonomi yönetiminden destek beklediklerinin altını çizdi

Türkiye mobilya, kâğıt ve orman ürünleri sektörünün kasım ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,2 azalış göstererek 671 milyon 664 bin dolar oldu. Akdeniz Mobilya, Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği (AKAMİB) ise kasım ayında yüzde 5’lik azalışla 81 milyon 261 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Bu yılın 11 aylık döneminde Türkiye geneli sektör ihracatı yüzde 1,6 azalışla 7 milyar 187 milyon 802 bin dolar olurken, AKAMİB de bu dönemde yüzde 0,5 artış ile 812 milyon 592 bin dolar ihracat geliri elde etti.

Komşu ülkelerle iş birliği güçlendi

Sektörün Türkiye geneli kasım ayı ihracatında en başarılı ilk beş pazarı Irak, Birleşik Krallık, ABD, Libya ve Almanya oldu. İlk 10 pazar içerisindeki Romanya’ya yüzde 25, Birleşik Krallık’a yüzde 19’luk ihracat artışları göze çarptı.

AKAMİB’in kasım ayı ihracatında da Irak ilk sırada yer aldı. Irak’ı sırasıyla; Almanya, Romanya, Suriye ve Libya takip etti. İlk 10 pazar içerisindeki KKTC’ye yüzde 117, Suriye’ye ise yüzde 17’lik ihracat artışı sağlandı.

“Rekabet gücünü yeniden kazanmak için destek bekliyoruz”

Sektörün kasım ayı ihracatını değerlendiren AKAMİB Başkanı Onur Kılıçer, karlılıktaki düşüşün giderek derinleştiğini vurgulayarak şu açıklamalarda bulundu:

“Bugünkü tabloyu geçen seneden okumuş ve uyarılarda bulunmuştuk. Firmalarımız, artan üretim maliyetleri ve yoğun fiyat baskısı karşısında rekabet gücünü büyük ölçüde yitirdi. Yılsonu istediğimiz büyümeyi gösteremeyeceğiz gibi, 2025 yılını da tehlikeye atmamak adına bir dizi tedbiri hayata geçirmemiz lazım. İhracatçılarımız, her şeye rağmen büyük bir özveri ve azimle faaliyetlerini sürdürmekte. Ancak, bu çabanın sürdürülebilir olması için ekonomi yönetiminden ve ilgili kurumlarımızdan acilen destekleyici adımlar bekliyoruz. Enflasyon ile kur arasındaki makasın makul bir seviyede olması, finansmana erişimin kolaylaştırılması, yeni teşvik mekanizmalarının devreye alınması gibi önlemler sektörümüz için kritik önem taşıyor.”

İnsan Kaynakları’ndan İnsan ve Kültür’e Geçiş

KOSGEB İzmir Müdürlüğü tarafından Avrupa İşletmeler Ağı EBIC-EGE Projesi kapsamında, Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) ve Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) iş birliğiyle 4 Aralık 2024 tarihinde gerçekleşen “İK Kavramının Dönüşümü: İnsan Kaynakları’ndan İnsan ve Kültür’e Geçiş” başlıklı çalıştay, Ege Bölgesi iş dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Originnovation moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlik, Design Thinking (Tasarım Odaklı Düşünme) yöntemiyle, organizasyonlarda insan ve kültür odaklı bir dönüşüm için çözüm önerileri geliştirdi.

İş Dünyasının Dirençli İK Yapısını Tasarlamak

Çalıştayda, üye şirket yöneticileri ve üye şirketlerinin İK yöneticileri, geleceğin iş dünyasında başarılı olmalarına yardımcı olacak en son İK trendleri, değişen İK dinamikleri, yetenek yönetiminin geleceği ve İK’da dijitalleşme konularında deneyim ve bilgi paylaşımında bulundular. “Ege Bölgesinin Dirençli İK Yönetimini Nasıl Tasarlayabiliriz?” sorusuna birlikte cevap arama fırsatı bulunan etkinlikte, çoklu kriz ortamlarında organizasyonların daha esnek, dirençli ve çevik yapılar oluşturması gerektiğine vurgu yapıldı. Tasarım Odaklı Düşünme yönteminin ele alındığı etkinlikte, insan kaynağı departmanlarının, insan ve kültür departmanlarına evrildiği günümüzde stratejik bir liderlik rolü üstlenmesi gerektiği belirtildi.

KOSGEB İl Müdürü Levent Arslan, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu’nun katılım gösterdiği ve açılış konuşmalarıyla başlayan toplantıda EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, çalışanların artık yalnızca birer iş gücü değil, aynı zamanda anlam ve aidiyet arayışında bireyler olduğunu hatırlatarak, “Özellikle Z kuşağı, iş yerlerinden değer odaklı bir yaklaşım ve esneklik bekliyor. Ekonomik olarak, çalışan bağlılığının düşük olması şirketlere ciddi maliyetler doğuruyor. Teknolojik gelişmeler ise yapay zekâ ve otomasyonun iş süreçlerini dönüştürmesiyle, insan dokunuşunun daha fazla önem kazandığı bir çalışma ortamını zorunlu kılıyor. Geleneksel insan kaynakları yaklaşımları, bireyleri standart süreçlere uydurmaya çalışırken, bu yeni dönemde bireysel farklılıkları ve kültürel katkıları göz ardı etmek, artık sürdürülebilir değil.” dedi.

“İnsan ve Kültür” anlayışına geçiş için şirketlerin stratejik adımlar atması gerektiğine dikkat çeken Yelkenbiçer, “Öncelikle, liderlik anlayışının dönüştürülmesi şart. Liderler, yalnızca yöneten değil, aynı zamanda ilham veren ve destekleyen bir rol üstlenmelidir. Organizasyonel yapı, hiyerarşiden ziyade iş birliğine dayalı bir modelle yeniden tasarlanmalıdır. Çalışan deneyimini artırmak adına esnek çalışma modelleri, kişiselleştirilmiş kariyer gelişim programları ve anlamlı geri bildirim kültürü hayata geçirilmelidir.” diye konuştu.

EGİAD olarak genç istihdamını ve “Ev Genci” olarak da ifade edilen NEET Gençler sorununa çözüm üretilmesini önceliklendirdiklerini belirten Yelkenbiçer “EGİAD olarak hazırladığımız NEET Gençler Araştırma Raporu’nda politika önerilerinden birisini iş dünyasında gençlerin ihtiyaçlarına odaklanılması ve yeni yaklaşımlar geliştirilmesi oluşturuyor. Bu öneriyi hayata geçirebilmek için, İzmir’deki öncü sektörlerin insan kaynakları yöneticilerine yönelik eğitim programları düzenlenmesi projesi de raporumuzda yer alıyor. Düzenlediğimiz bu etkinlikle NEET Gençler Araştırma Raporumuzdaki önerileri de hayata geçirmeye başlamış bulunuyoruz.” dedi.

Emre Erdemoğlu, GQ Men of the Year’da “Yılın En İyi Tasarımcısı” Seçildi!

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin EİB Moda Tasarım Yarışması’nda keşfedilen, sonrasında Türk moda dünyasının uluslararası alandaki parlayan yıldızı olan ünlü tasarımcı Emre Erdemoğlu, bu yıl GQ Men of the Year ödül töreninde “Yılın En İyi Tasarımcısı” ödülünü kazandı. Ödül töreni, İstanbul’un en prestijli mekanlarından biri olan Four Seasons Bosphorus’ta, moda ve sanat dünyasından seçkin isimlerin katılımıyla gerçekleştirildi.

Moskova Moda Haftası’ndan GQ Sahnesine

Emre Erdemoğlu, bu başarısının öncesinde Moskova Fashion Week’de düzenlediği koleksiyon defilesiyle uluslararası platformda büyük yankı uyandırdı. Erdemoğlu’nun yenilikçi tasarımları, hem global moda sahnesinde hem de Türkiye’deki ünlü isimler tarafından büyük bir beğeniyle takip ediliyor.

Türkiye’nin Yıldızı Tercih Ediyor

Emre Erdemoğlu, Türkiye’de futbolcular, oyuncular ve sanatçıların vazgeçilmez moda markası haline gelmiştir. Kendi imzasını taşıyan tasarımları, zarif ve modern dokusuyla fark yaratıyor.

GQ Men Of The Year 2024 ödül töreninde; Aktör Halit Ergenç, Burak Berkay Akgül, Kalben, Tansel Öngel, Yağmur Atacan Emre Erdemoğlu özel tasarımlarını giyinen isimler arasındaydı. 

Genç ve yetenekli tasarımcıları moda endüstrisine kazandırmak için Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından 20 yıldır düzenlenen EİB Moda Tasarım Yarışması, yüzlerce başarılı moda tasarımcısını sektöre kazandırırken, Ticaret Bakanlığı desteğiyle onlarca tasarımcının yurtdışında moda tasarım eğitimi almasına aracılık etti. 

Fotolu: ‘Yılın Moda Tasarımcısı’ ödülünü Emre Erdemoğlu, Hemington Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Boz’dan aldı.

ZTE ve nubia’nın Online Mağazası ZTEshop Açıldı

Teknoloji tutkunlarının yakından takip ettiği nubia ve ZTE ürünleri, zteshop.com.tr adresinde Türkiye ile artık bir arada. Dünya genelinde büyük ilgi gören cep telefonu markası nubia’nın yenilikçi akıllı telefon, tablet ve yeni nesil teknoloji ürünlerinin satılacağı bu yeni online mağaza, akıllı telefonlardan tabletlere, tamamlayıcı aksesuarlardan ZTEnin son kullanıcı tarafında kesintisiz bağlantı çözümlerine kadar geniş bir ürün yelpazesiyle teknoloji tutkunlarının tüm ihtiyaçlarına cevap verecek.

Mobil Teknolojilerde Yeni Dönem

ZTEshop Türkiye, yalnızca bir alışveriş deneyimi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda kullanıcıları mobil teknolojinin geleceğiyle buluşturuyor. Gelişmiş donanımları ve yenilikçi yazılım özellikleriyle donatılmış nubia ürünleri, her yaştan kullanıcıya hitap eden çözümleriyle dikkat çekiyor. Güçlü performans, estetik tasarım ve uzun ömürlü batarya gibi temel özelliklerin yanı sıra oyun tutkunlarından profesyonel fotoğrafçılara kadar herkes için özelleştirilmiş cihazlar sunuyor.

ZTEshop’un açılışıyla ilgili bir açıklama yapan Netaş Mobil Cihazlar İş Birimi Lideri Mustafa İlgün, “ZTE ve nubia markalarının yenilikçi ürünlerini Türkiye pazarına sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz. ZTEshop Türkiye, sadece bir online mağaza değil, kullanıcılarımızın yaşamlarını daha konforlu ve verimli hale getirecek teknolojilere açılan bir kapı olacak. Türkiye’deki kullanıcılarımızı mobil teknolojinin geleceğiyle buluşturmayı ve hayatlarını kolaylaştıracak çözümler sunmayı amaçlıyoruz. ZTE ve nubia, her segmentteki kullanıcıya hitap eden ürünleriyle fark yaratmaya devam edecek” dedi.

Öne Çıkan Ürünler

  • Z60 Ultra: 16 GB RAM ve 512 GB depolama kapasitesiyle performans sınırlarını zorlayan bu cihaz, Snapdragon 8 Gen 3 işlemcisi ve UDC kamerası, önkayıt ve yapay zeka destekli fotoğrafçılık özellikleriyle teknoloji meraklılarının hayallerini gerçeğe dönüştürüyor.
  • Flip 5G: Katlanabilir tasarımıyla mobil dünyada yeni bir standart belirleyen Flip 5G, 6.9 inç 120Hz dahili ekranı ve 33 W hızlı şarj desteğiyle kullanıcıların günlük ihtiyaçlarına mükemmel bir çözüm sunuyor.
  • Neo 5G: 4500 mAh pil kapasitesi ve 22.5 W hızlı şarj desteğiyle oyun tutkunları için özel olarak tasarlanmış bu telefon, ekran kaydı ve oyun hızlandırma gibi profesyonel oyun özellikleri sunuyor. Çift SIM ve 5G’yi herkes için ulaşılabilir kılarak ultra hızlı bağlantı imkanı sağlıyor.
  • V50 Design: Şıklık ve gücü bir araya getiren 6.6 inç ekranı, 5000 mAh pili ve 22.5 W hızlı şarj desteğiyle hem tarz hem de performans arayan kullanıcılar için ideal bir seçenek olarak öne çıkıyor.
  • V50 Vita: Ultra ince tasarımı ve düz kenar detaylarıyla modern bir görünüm sunan bu cihaz, yan parmak izi okuyucu ve 50 MP ultra net üçlü kamera kurulumu özellikleriyle dikkat çekiyor.

Özel Kampanyalar ve fırsatlar

ZTEshop Türkiye, açılışa özel kampanyalar ve fırsatlarla kullanıcılarını karşılıyor. Ücretsiz kargo seçenekleri ve seçili ürünlerde sınırlı süreyle geçerli olan ekstra avantajlar, alışveriş deneyimini en üst seviyeye taşıyor.

Teknolojinin dönüştürücü gücünü keşfetmek ve ZTE ile nubia’nın sunduğu yenilikçi dünyaya adım atmak isteyen kullanıcılar ZTEshop’a https://panel.basinlistem.com/[email protected]&MailID=42003761&url=https%3a%2f%2fzteshop.com.tr%2f adresinden ulaşabilirler. ZTEshop Türkiye, mobil teknolojide yeni bir çağın kapılarını aralıyor ve kullanıcıları bu benzersiz deneyime davet ediyor.

Castrol Sanayi Buluşmaları 17 İlde 3 Bin Kişinin Katılımıyla Tamamlandı

Madeni yağ pazarının lider markalarından Castrol, geleneksel hale gelen ve ustalarla bir araya gelerek iş birliklerini güçlendirdikleri Sanayi Buluşmaları’nı gerçekleştirdi. Toplamda 17 ilde gerçekleştirilen ve yoğun bir ilgiyle karşılanan Castrol Sanayi Buluşmaları’na 3 bin kişi katıldı. Türkiye’nin farklı illerindeki oto sanayilerde özel olarak hazırlanan deneyim alanlarında sanayi sektöründeki profesyoneller, iş ortakları ve uzmanlar Castrol’ün son yenilikleriyle buluştu. Uzmanlar tarafından en güncel ve doğru bilgiler katılımcılara aktarılırken, deneyim alanlarının yanı sıra oyun alanları ve Formula 1 simülatörü gibi birçok aktiviteyle ziyaretçiler keyifli anlar yaşadı.

Castrol’ün 7 Ekim’de başlattığı Sanayi Buluşmaları, 14 Kasım’da tamamlandı ve bu etkinlikler Ankara, Antalya, Bursa, Çorum, Düzce, Erzurum, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Mardin, Muğla, Sakarya, Tekirdağ, Trabzon ve Van’da gerçekleştirildi. Castrol Sanayi Buluşmaları’nda sektörün profesyonellerine madeni yağ sektöründeki son gelişmeler aktarıldı ve Castrol’ün 125 yıllık deneyimiyle üretilen yağlarının sunduğu avantajlar anlatıldı. 

“Castrol Sanayi Buluşmaları’nda markamızın yeniliklerinizi ustalarla paylaştık”

Castrol Sanayi Buluşmaları’nda Türkiye’nin birçok farklı noktasındaki ustalarla bir araya gelmenin önemini belirten Castrol Türkiye Pazarlama Direktörü Onur Dede, “Büyük bir motivasyonla gerçekleştirdiğimiz Castrol Sanayi Buluşmaları sayesinde bir kez daha paydaşlarımızla bir araya geldik. Onlarla yakın ilişkide olmanın, ürünlerimiz hakkında bilgiyi birinci ağızdan sunmanın ve birlikte vakit geçirmenin çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Ustalarımızla bir araya gelerek markamızın yeniliklerini paylaştık. Geleneksel hale gelen bu buluşmalarda Castrol’ün sürekli olarak geliştirmeye devam ettiği ürünler hakkında bilgileri ve sektördeki son gelişmeleri aktarıyoruz. Türkiye’nin farklı lokasyonlarında gerçekleştirilen bu buluşmalar, sadece Castrol’ün ürün ve hizmetlerini tanıtmamızı sağlamıyor. Aynı zamanda müşterilerimizin iş süreçlerine gerçek anlamda katma değer sağlayan çözümler geliştirmemize de olanak tanıyor” dedi.

Mobil ölçümleme stratejiniz geleceğe hazır mı?

Yeni nesil ilişkilendirme ve analitiği yönlendiren yapay zeka destekli çözümleri şimdi keşfedin.

Adjust’ın yayınladığı Mobil Ölçümlemenin Geleceği başucu kitabı artımlılık, pazarlama karması modelleme (MMM) ve tahmine dayalı LTV (pLTV) gibi sıcak konuları ele alıyor; yapay zeka (AI) tarafından desteklenen ve mobil ölçümleme üzerinde dönüştürücü bir etkiye sahip olacak üç yeni nesil çözümü derinlemesine inceliyor.

Pazarlama profesyonellerinin %48’i yapay zekanın önümüzdeki 12 ay içinde ölçümleme ve ilişkilendirme üzerinde ciddi bir etkiye sahip olmasını beklerken, şimdi geleceğin teknolojilerini benimsemenin zamanı geldi.

Peki ne değişti? “Gizlilik çağının” gelişi, mobil pazarlama mekaniğindeki bu değişimin habercisi. Bir zamanlar cihaz kimliğine dayalı ölçümlemeye güvenilirken, Apple’ın SKAdNetwork (SKAN), onun halefi olan AdAttributionKit ve Google’ın (yakında Android’de kullanıma sunulacak) Özel Korumalı Alanı gibi gizlilikle uyumlu ölçüm çerçeveleri tarafından üretilen toplu, tamamen anonimleştirilmiş ve gecikmeli verilerde güvenle gezinmek artık önemli hale geliyor.

Başak Zerman, Adjust Ortadoğu Türkiye ve Afrika (META) Satış DirektörüGizlilik çerçeveleri, mobil büyüme pazarlamacılarının rolünü temelden değiştirerek işleri her zamankinden daha karmaşık hale getirdi. Bu zorluklar karşısında, giderek karmaşıklaşan bu ortamı basitleştirmeye yardımcı olabilecek doğru ortağı seçmek inanılmaz derecede önemli. Adjust olarak biz bu zorlukları, yeni nesil çözümler geliştirmek ve iş ortaklarımızı desteklemek için değerli fırsatlar olarak benimsedik.”

Bu değişen ortamda uygulamanızın büyümesini geleceğe hazır hale getirmek için Adjust’ın yayınladığı Mobil ölçümlemenin geleceği başucu kitabı ile keşfe hazır olun.

Bu e-kitabın içinde neler olduğuna bakış;

Bu e-kitapta, mobil ölçümlemenin geleceğinin temelinde yer alan yeni nesil teknolojilerden üçünün derinlemesine incelenmesine erişebilirsiniz: artımlılık, pazarlama karması modelleme (MMM) ve tahmine dayalı LTV (pLTV).

Ayrıca gizlilik çağının bağlamını ve bunun cihaza özgü verilerin kullanılabilirliği üzerindeki etkisinin, bu yeni yapay zeka destekli yaklaşımları benimsememize nasıl yol açtığını da yer alıyor.

Sektörün nereye gittiğini ve nasıl önde kalabileceğinizi bilmek istiyorsanız bu e-kitap tam size göre!

İşte kitap’dan bazı başlıklar;

  • Gizlilik çağı uygulama pazarlamacılarını ve geliştiricilerini nasıl etkiliyor?
  • Sürdürülebilir uygulama büyümesi için üç yenilikçi çözüm: artımlılık, pazarlama karması modelleme (MMM) ve tahmine dayalı LTV (pLTV).
  • Daha bulanık bir veri havuzundan hızla daha fazla içgörü elde etmek için yapay zeka ve makine öğreniminden nasıl yararlanılıyor.

Müşteri kazanımını teşvik etmek için kanal çeşitlendirmesi stratejik bir zorunluluktur ve tüm detayları bu kitap’da.

Yeni nesil ilişkilendirme ve analitiklere girerken mobil uygulama pazarlamanızı başarıya hazırlamak için mobil ölçümlemenin geleceği başucu kitabını indirin.

Anadolu Isuzu, Çanakkale Belediyesi’ne Citiport Teslimatını Gerçekleştirdi

Anadolu Isuzu, 5 adet yüksek teknolojiye sahip Citiport modelini, Çanakkale Belediyesine teslim etti. Düzenlenen teslimat törenine; Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Başkan Yardımcıları Zeynep Özleyiş Çetin ve Emrah Eroğlu, Anadolu Isuzu Otobüs Satış Müdürü Murat Küçük ve pek çok sayıda davetli katıldı.

Türkiye’nin ticari araç markası Anadolu Isuzu, belediyelerin şehir içi toplu taşıma hizmetlerinde kullanılmak üzere otobüs teslimatlarına devam ediyor. Şehir içi ulaşımda rahatlık, konfor ve güvenli ulaşım olanakları sunan Citiport otobüsler Çanakkale Belediyesi’ne geniş katılımlı bir teslimat töreni ile teslim edildi.

Teslimat törenine, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Başkan Yardımcısı Zeynep Özleyiş Çetin, Başkan Yardımcısı Emrah Eroğlu, Ulaşım Hizmetleri Müdürü Pınar Karabacak, Meclis Üyeleri, Çanakkale CHP İl Başkanı Levent Gürbüz, CHP Merkez İlçe Başkanı İbrahim Can Ergun, Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürü Sevil Yıldırım Yüce, Anadolu Isuzu Yurtiçi Otobüs Satış Müdürü Murat Küçük, Bayi Kanalı Yöneticisi Emin Günışık, Otobüs Bölge Satış Sorumlusu Ozan Şimşek ve Citiport otobüslerin satışını yapan Isuzu yetkili satıcısı Örnek Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Öztepe’nin yanı sıra pek çok Sivil Toplum Kuruluşu da katıldı.

“Citiport, Konfor ve Güvenlik Sunuyor”

Törende konuşan Anadolu Isuzu Yurt İçi Otobüs Satış Müdürü Murat Küçük, Citiport modelinin işletmelere sağladığı maliyet avantajları ile öne çıktığını belirterek “Citiport, konfor ve ergonomi özellikleriyle ödüllü bir model. Anadolu Isuzu fabrikasında üretilen ve dünyanın birçok ülkesinde tercih edilen Isuzu otobüslerimiz, Çanakkale halkına rahatlık, konfor ve güvenli yolculuk imkânı sağlayacağını düşünüyoruz. 107 kişilik yolcu kapasitesine sahip bu araçlarımızın Çanakkale Belediyesi tarafından tercih edilmesinden dolayı mutluyuz” dedi.

“Jeep Link” ile Teknoloji ve Bağlantı Özellikleri Bir Arada

Jeep®, bağlantılı araç uygulaması “Jeep Link” ile kullanıcılarının otomobilleriyle olan deneyimlerini ayrıcalıklı bir boyuta taşıyor.

Renegade, Compass ve Avenger’da kullanıma sunulan Jeep Link hayat kurtaran güvenlik özelliklerinin yanı sıra birçok avantaj ve kolaylık da sunuyor.

Jeep Link ile mobil uygulama üzerinden araç kapı kilit durumu ile el freni durumu uzaktan görülebiliyor, yakıt ve batarya seviyesi anlık olarak takip edilebiliyor.

Jeep® kullanıcıları ayrıca, Jeep Link’in Sürüş Performansı Analizi ve Oyunlaştırma Modülü ile kullanım verilerini takip ederek sürüş deneyimlerini geliştirebiliyorlar.

Jeep®, kapsamlı bağlantılı araç uygulaması Jeep Link’i kullanıcılarla buluşturuyor. Jeep Renegade, Compass ve Avenger’da kullanıma sunulan “Jeep Link”, acil durumlarda hayat kurtaran güvenlik özelliklerinin yanı sıra günlük hayatta da kullanıcılarına kolaylık sunuyor.

Jeep Link, verilere kolayca ulaştırıyor, katma değerli fonksiyonları ile araç ve kullanıcıyı birbirine bağlıyor

Jeep Link ile kullanıcılar, mobil cihazları üzerinden araçları ile ilgili birçok bilgiye güvenli ve kolay bir şekilde erişebiliyor. Renegade, Compass ve Avenger sahipleri mobil uygulama üzerinden araçlarının kapı ve el freni durumunu uzaktan görebiliyor ve anlık olarak takip edebiliyor. Jeep Link aracılığıyla gönderilen canlı bildirimler sayesinde kullanıcılar araçları ile ilgili gelişmelerden anında haberdar olabiliyor. Link aracılığıyla Jeep® sahipleri gerçek zamanlı araç durumu takibi ile yakıt/batarya seviyesi, lastik basıncı, akü durumu ve gösterge paneli uyarılarını anında görebiliyorlar. Kullanıcılar aynı zamanda Jeep Link’in Sürüş Performansı Analizi ve Oyunlaştırma Modülü ile kullanım verilerini takip ederek sürüş deneyimlerini geliştirebiliyorlar.

İzocam’dan inşaat sektörünü güçlendirecek yatırım hamlesi: His Yalıtım’ı bünyesine kattı!
Türkiye’nin öncü yalıtım firması İzocam, sektörde çığır açan bir hamle ile Kayseri’de faaliyet gösteren His Yalıtım’ı bünyesine kattı. Bu yatırımı ile yalıtım sektöründe son yıllarda gerçekleştirilmiş en büyük satın almaya imza atan İzocam, Türkiye’nin enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik hedeflerine de destek olmayı amaçlıyor.

Türkiye’nin öncü yalıtım firması İzocam, sektörde çığır açan bir hamle ile Kayseri’de faaliyet gösteren His Yalıtım’ı bünyesine kattı. Bu dev yatırımı ile inşaat ve yalıtım sektörlerinin yanı sıra ülke ekonomisine de önemli katkılar sunmaya hazırlanan İzocam, yeni üretim tesisiyle birlikte ülkemizin yerli üretim gücünü artırarak enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik alanlarında Türkiye’nin hedeflerine destek olmayı amaçlıyor.

İzocam, Kayseri’de 220 bin m² alan üzerinde kurulu bulunan ve halihazırda yıllık 80 bin ton üretim kapasitesine sahip olan yeni üretim tesisi ile yalıtım sektöründeki üretim gücünü de büyük oranda arttırdı! Bu yatırım hamlesi ile Türkiye’nin en büyük mineral yün üreticisi konumuna da gelen İzocam, ülke ekonomisine çok daha fazla katma değer sağlamaya hazırlanıyor.

Enerji verimliliği ve sürdürülebilir gelecek için öncü bir adım

İzocam’ın yeni yatırımı, enerji verimliliğini artırmaya yönelik çözümlerle Türkiye’nin sürdürülebilirlik hedeflerine de katkı sağlayacak. Çevresel açıdan sürdürülebilir üretim süreçleri” ve “yüksek kaliteli ürün” stratejisiyle hareket eden İzocam, %80’e kadar geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı ile doğaya dost ürünler sunarak yeşil ekonomiye de katkıda bulunacak.

İhracatta rekabet gücü ve bölgesel kalkınmaya destek

Kayseri’deki yeni tesis, özellikle ülkemizin doğu, kuzey ve güneydoğusundaki komşu ülkelere ihracat potansiyelini artırarak Türkiye’ye rekabet avantajı sunacak. Tesisin coğrafi konumu, birçok pazara daha uygun maliyetlerle ulaşmayı sağlarken, aynı zamanda bölgesel kalkınmaya ve istihdama daha fazla katkıda bulunacak.

Savcı: “Yalıtım sektöründe son yıllarda gerçekleştirilmiş en büyük satın alma”

Düzenledikleri basın toplantısında, stratejik bir hamle ile gerçekleştirdikleri Kayseri Tesisi yatırımlarının yalıtım sektöründe son yıllarda gerçekleştirilmiş en büyük satın alma olduğunu vurgulayan İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “İzocam olarak, bu yatırım ile üretim kapasitemizi önemli ölçüde artırarak sektördeki öncü konumumuzu pekiştirmiş bulunmaktayız. Attığımız bu adımlar, İzocam’ın istikrarlı yükselişine ivme katmakla kalmayıp, yalıtım sektörü ve Türkiye ekonomisi için de oldukça değerli bir katkı sunacaktır. Üretim kapasitemizi güçlendirerek, çevre dostu üretim süreçleriyle ülkemizin enerji tasarrufu hedeflerine daha fazla katkıda bulunmaktan mutluluk duymaktayız.

Ülkemizin enerji verimliliği, sürdürülebilir üretim ve ekonomik kalkınma hedeflerine doğrudan katkı sağlayan bu yatırımımızın son kullanıcılara en önemli katkısı ise daha geniş bir kitlenin kaliteli ürün ve hizmet almasının yolunu açacak olmasıdır” dedi.

Fiat Topolino, Autonis Tasarım Ödülü’nün Sahibi Oldu

Fiat Topolino, Alman “auto motor und sport” dergisinin düzenlediği Autonis Ödülleri’nin Minicars* kategorisinde “En İyi Yeni Tasarım 2024” ödülüne layık görüldü.

Dergi okurlarının yüzde 37,1’inin favorisi olan Topolino, erişilebilir ve çevre dostu şehir ulaşımını teşvik ediyor.

Fiat Topolino, Autonis Ödülleri’nin Minicars kategorisinde “En İyi Yeni Tasarım 2024” ödülüne layık görülerek uluslararası otomotiv tasarım dünyasında prestijli bir başarı elde etti. Almanya’nın önde gelen otomotiv dergilerinden “auto motor und sport”un okuyucu oylarının yüzde 37,1’ini alan Topolino, dergi okuyucularının favorisi oldu.

Tamamen elektrikli Topolino şehrin dar sokaklarında kolayca hareket edecek şekilde tasarlandı. Kentsel mobiliteye sürdürülebilir ve ulaşılabilir bir yaklaşım getiren ve Türkiye’de B1 ehliyetiyle 16 yaşından itibaren kullanılabilen Topolino, 45 km/s’lik güvenli maksimum hızı sayesinde şehir içinde ideal bir çözüm sunuyor. Ev tipi prizler ile 4 saatin altında tümüyle şarj edilebilen 5,4 kWh bataryaya sahip olan model, karbon ayak izinin azalmasına katkıda bulunarak şehrin yaşam kalitesini yükseltmeye de yardımcı oluyor.

İtalyancada “minik fare” anlamına gelen ‘Topolino’nun adı, 1936-1955 yılları arasında popüler bir model olan Fiat 500 Topolino’ya saygı duruşu niteliğinde. Kompakt boyutları, ekonomikliği ve İtalyan güzelliğiyle tanınan orijinal Topolino, dünyanın her yanında hayran kitlesi edinmişti.

Yeni Topolino ise çok sevilen bu modeli yeniden canlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda modern elektrikli araç teknolojilerini, yenilikçi tasarımla birleştirerek yeni nesil kullanıcılar için sürdürülebilir mobilitenin sembolü haline getiriyor.

PayBull ve PayCore Önemli Bir İş Birliğine İmza Attı
Türkiye’nin yenilikçi finansal teknoloji şirketi PayBull ile ödeme sistemlerinin lider teknoloji şirketi PayCore, önemli bir iş birliğine imza attı. İş birliği kapsamında PayBull, ön ödemeli kartlarıyla PayCore’un  processing hizmetlerini kullanarak müşterilerine gelişmiş ve güvenli ödeme deneyimleri sunmayı hedefliyor.
Ödeme sistemlerinin lider teknoloji şirketi PayCore, fintek ekosisteminin yenilikçi şirketi PayBull ile iş birliğine imza attı. Gerçekleşen iş birliğiyle PayBull, ön ödemeli kart kullanıcılarına PayCore’un gelişmiş prossesing altyapısıyla gerçek fayda sağlayacak çözümler sunarak sektörde güçlü bir konum elde etmeyi hedefliyor.
Türkiye pazarında kartlı ödemeler alanında lisanslama ve processing yöntemleriyle kredi kartıyla yapılan her üç ödemeden biri ve POS’lardan kabul edilen her iki işlemden biri, PayCore çözümleri üzerinden geçiyor. PayCore, 300’den fazla uzman çalışanıyla uçtan uca her türlü teknoloji ve donanımı sunuyor.
“Müşterilerimizin processing alanındaki tüm ihtiyaçlarını karşılayacağız”
PayCore Genel Müdürü Mustafa Bezeklioğlu, PayBull ile gerçekleştirdikleri iş birliği hakkında şunları söyledi: “PayBull ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliğinden dolayı büyük mutluluk duyuyoruz. PayCore olarak, PayBull’un kart şemalarıyla yapacağı anlaşmalar doğrultusunda faaliyet göstereceği ön ödemeli kartlara ait uygulamayı sağlayacak ve tüm operasyonu PayBull adına yürüteceğiz. PayBull’un ön ödemeli kart ürünlerinin tüm yaşam döngüsünün kolay ve esnek olarak yönetilmesini sağlayacağız. Güçlü altyapımız ve gelişmiş teknolojilerimizle müşterilerimizin processing alanındaki tüm ihtiyaçlarını hızlı bir şekilde karşılamaya, sektörde fark yaratmaya devam edeceğiz.”

BYD Türkiye’nin Bayi Yönetimi Direktörü Öncü Karaoğlan Oldu

Dünyanın lider elektrikli araç üreticisi BYD, Türkiye yapılanmasını güçlendirmeye devam ediyor. BYD Türkiye, ürün yelpazesini ve bayi ağını genişletirken sektörün deneyimli profesyonellerinden birini daha kadrosuna kattı. Öncü Karaoğlan, BYD Türkiye’de Bayi Yönetimi Direktörü olarak göreve başladı.

1981 yılında İzmir’de doğan Öncü Karaoğlan, eğitim hayatına İzmir Özel Türk Koleji’nde başladıktan sonra 2003 yılında Celal Bayar Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun oldu. Otomotiv sektörüne 2005 yılında Hyundai Assan ile adım atan Karaoğlan, kariyeri boyunca birçok önemli pozisyonda ve şirkette görev aldı.

19 yıllık sektör deneyimine sahip Karaoğlan, profesyonel kariyerinde Satış ve Satış Sonrası Bölge Müdürlüğü, İş Geliştirme Müdürlüğü ve Filo Satış, Bayi Ağı Yönetimi ve İş Geliştirme gibi önemli görevlerde bulundu. Son olarak 2021 yılından itibaren Hyundai Assan’da Genel Müdür Yardımcılığı görevini sırasıyla Satış ve Pazarlama alanlarında başarıyla yürüttü.

Aralık ayı itibarıyla BYD Türkiye ekibine katılan Karaoğlan, uzmanlık birikimiyle BYD Türkiye’nin tüm satış ve saha operasyonlarının yönetilmesi ve bayi yapılanmasına yönelik hedeflerine katkılar sağlayacak. Bu önemli atama, BYD Türkiye’nin operasyonlarını güçlendirme vizyonunun bir parçası olarak dikkat çekiyor.

TÜBİSAD Plus’ın yeni bölümünde scale-up’ların globalleşme yolculuğuna farklı bir yaklaşım konuşuldu

TÜBİSAD’ın yüksek teknoloji dünyasının nabzını tuttuğu YouTube serisi TÜBİSAD Plus’ın yeni bölümü yayınlandı. Serinin 45’inci bölümünde ikinci kez “Scale-up’ların globalleşme yolculuğuna farklı bir yaklaşım” konusu işlendi. TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak ve Sistem Global Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Karslıoğlu’nun yer aldığı bölümde yurt dışına açılmak isteyen şirketlerin neler yapması gerektiği konuşuldu.

TÜBİSAD Plus’ın yeni bölümünde Türkiye’nin en büyük yerli danışmanlık firması Sistem Global Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Karslıoğlu, TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak’ın sorularını yanıtladı.

Sohbet esnasında TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Tombalak, Sistem Global Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Karslıoğlu’na; “Sistem Global Danışmanlık şirketi yurt dışına açıldı, dolayısıyla o alanı biliyorsunuz. Türk şirketleri kendi alanında ülkemizde lider olabiliyor ancak ikinci sıçramayı yani yurt dışına açılamıyor, bu vizyon olmuyor. Hep dediğimiz gibi ülkenin geleceği de teknoloji ihracatından geçiyor. Peki bu şirketlerin ne yapması gerekiyor? Sizin bu adımlardaki kritik kararlarınız neydi?” sorusunu yöneltti.

Hüseyin Karslıoğlu, “Birincisi, yurt dışına gidip o ekosistemi yerinde görmelisiniz. Fiziken orada bulunarak pazarın dinamiklerini anlamalısınız, uluslararası pazarlarda yer almak şirketlere ciddi anlamda büyük bir perspektif kazandırıyor. İkincisi, bireysel ve küçük ölçekli adımların yerine daha cesur ve stratejik hamleler yapmalısınız. Yüzde bir bile olsa ortak olun, birileriyle iş birliği yapın. Kendi şirketiniz olsun ya da yatırım yaparak büyümeyi hedefleyin. Tersine satın alma stratejilerini de değerlendirin. Üçüncüsü, sabırlı olun. Global pazarlarda başarı elde etmek zaman ve sabır gerektiriyor. Özellikle Batı ve Asya pazarlarında rekabet meşakkatli ancak uzun vadede kazançlı çıkacaksınız,” dedi.

Türk firmalarının özgüven konusunda dengeli bir yaklaşım benimsemeleri gerektiğini belirten Karslıoğlu, şu sözleri ekledi: “Özgüven ya çok yüksek oluyor ve bu durum öğrenmeyi engelliyor ya da hiç olmuyor. Özgüven seviyesini yüzde 51’de tutmak, başarı için kritik. Türk insanı ve firmaları global pazarda önemli işler başarabilecek potansiyele sahip. Bu kapsamda yeter ki adım atın, çivi çakın ve başarısızlık korkusunu bir kenara bırakın,” diyerek cesaretin önemine işaret etti.

“İki şeye yatırım yapacağız: Bilişim sektörüne ve kaslı KOBİ’ye”
Sektörün büyümesinin ülkenin meselesi olması gerektiğini belirten Mehmet Ali Tombalak, son olarak Hüseyin Karslıoğlu’na ülkeye mesajını sordu. Karslıoğlu, “Eğer torunlarımızı bu ülkede sevmek istiyorsak, öncelikle bilişim sektörüne yatırım yapmalıyız. Teknoloji ve dijitalleşme, ülke kalkınmasında belirleyici kritik bir rolde. Bu nedenle kaslı büyüyen KOBİ’lere, yani scale-uplara yatırım yapmalıyız. Girişimleri hor görmeden, büyümeye çalışan KOBİ’lere destek vererek ilerlemeliyiz.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin global rekabet gücünü artırabilmesi için firmalar arası iş birliklerinin ve birleşmelerin kritik olduğunu belirten Karslıoğlu, “Bu iş birleşmeden olmaz. Birleşmek ve birlikte hareket etmek, sektörün ve ülkenin geleceğini şekillendirecek en önemli adımlardır,” dedi. Son olarak, Karslıoğlu, mesajını tek bir kelimeyle özetledi:

2025 tehdit tahminleri: Daha büyük, daha cesur saldırılara hazır olun
Tehdit aktörleri onlarca yıldır var olan birçok “klasik” taktiğe güvenmeye devam ederken, önümüzdeki yıl için tehdit tahminleri büyük ölçüde siber suçluların daha büyük, daha cesur ve kendi bakış açılarına göre daha iyi saldırıları benimsemelerine odaklanıyor. Hizmet olarak Siber Suç (CaaS) gruplarının daha uzman hale gelmesinden hem dijital hem de fiziksel tehditleri birleştiren sofistike taktikler kullanan düşmanlara kadar, siber suçlular daha hedefli ve zararlı saldırılar gerçekleştirmek için çıtayı yükseltiyor.
Fortinet’in 2025 tehdit tahminleri raporunda FortiGuard Labs ekibi, siber suçluların kullanmaya devam ettiği denenmiş ve doğru saldırıları ve bunların nasıl geliştiğini inceliyor, bu yıl ve sonrasında izlenecek yeni tehdit trendlerini paylaşıyor ve dünya çapındaki kuruluşların değişen tehdit ortamı karşısında dayanıklılıklarını nasıl artırabileceklerine dair tavsiyeler sunuyor.
2025’te ve sonrasında dikkat edilmesi gereken yeni tehditler
Siber suçlar geliştikçe, 2025 ve sonrasında bazı benzersiz trendlerin ortaya çıkacağını tahmin ediyoruz. İşte beklenenlere kısa bir bakış:

  • Daha Fazla Saldırı Zinciri Uzmanlığı Ortaya Çıkıyor: Son yıllarda siber suçlular, siber ölüm zincirinin keşif ve silahlanma aşamalarında “önleyici tedbirler ve önleyici stratejilere” daha fazla zaman harcıyorlar. Sonuç olarak, tehdit aktörleri hedefli saldırıları hızlı ve daha kesin bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Geçmişte, birçok CaaS sağlayıcısının her işin ustası olarak hizmet verdiğini ve alıcılara kimlik avı kitlerinden faydalı yüklere kadar bir saldırı gerçekleştirmek için gereken her şeyi sunduğunu gözlemledik. Bununla birlikte, CaaS gruplarının giderek uzmanlaşmayı benimsemesi ve birçok grubun saldırı zincirinin yalnızca bir bölümüne odaklanan çözümler sunmaya odaklanması bekleniyor.
  • Siber Saldırı Olasılığının Bulutları “Dağıtması”: Uç cihazlar gibi hedefler tehdit aktörlerinin dikkatini çekmeye devam edecek olsa da, savunucuların önümüzdeki birkaç yıl boyunca çok dikkat etmesi gereken saldırı yüzeyinin başka bir kısmı daha var: bulut ortamları. Bulut yeni olmasa da siber suçluların ilgisini giderek daha fazla çekiyor. Çoğu kurumun birden fazla bulut sağlayıcısına güvendiği göz önüne alındığında, saldırganlar tarafından buluta özgü güvenlik açıklarından daha fazla yararlanıldığını gözlemlememiz şaşırtıcı değil ve bu eğilimin gelecekte artacağı tahmin ediliyor.
  • Otomatik Bilgisayar Korsanlığı Araçları Dark Web Pazarına Doğru Yol Alıyor: Kimlik avı kitleri, Hizmet olarak Fidye Yazılımı, Hizmet olarak DDoS ve daha fazlası gibi sonsuz sayıda saldırı vektörü ve ilişkili kod artık CaaS pazarında mevcut.
  • Playbook’lar Gerçek Hayat Tehditlerini İçerecek Şekilde Büyüyor: Siber suçlular oyun kitaplarını sürekli olarak geliştiriyor ve saldırılar daha agresif ve yıkıcı hale geliyor. Düşmanların, siber saldırıları fiziksel, gerçek yaşam tehditleriyle birleştirmek için taktikler geliştirecekleri tahmin ediliyor. Bazı siber suç gruplarının bazen bir şirketin yöneticilerini ve çalışanlarını fiziksel olarak tehdit ettiği görülüyor ve bunun birçok playbook’un düzenli bir parçası haline geleceği tahmin ediliyor. Ayrıca uyuşturucu kaçakçılığı, insan veya mal kaçakçılığı gibi sınır aşan suçların da siber suç grupları ve sınır aşan suç örgütlerinin birlikte çalışmasıyla daha sofistike oyun kitaplarının düzenli bir bileşeni haline geleceğini tahmin ediyoruz.
  • Saldırı Karşıtı Çerçeveler Genişleyecek: Saldırganlar stratejilerini sürekli olarak geliştirdikçe, siber güvenlik topluluğu da buna karşılık olarak aynı şeyi yapabilir. Küresel işbirliklerini sürdürmek, kamu-özel sektör ortaklıkları oluşturmak ve tehditlerle mücadele için çerçeveler geliştirmek, kolektif direncimizi arttırmak için hayati önem taşıyor. Fortinet’in kurucu üyesi olduğu Dünya Ekonomik Forumu Siber Suç Atlası girişimi gibi birçok çaba halihazırda devam ediyor ve siber suçları anlamlı bir şekilde engellemek için daha fazla işbirlikçi girişimin ortaya çıkacağı tahmin ediliyor.

Gelişen tehdit ortamına karşı kolektif dayanıklılığı artırmak
Siber suçlular kurumlara sızmak için her zaman yeni yollar buluyor ve bulacak da. Yine de siber güvenlik camiasının, düşmanların bir sonraki hamlelerini daha iyi tahmin etmek ve faaliyetlerini anlamlı bir şekilde kesintiye uğratmak için işbirliği yapması için çok sayıda fırsat var.
Endüstri genelindeki çabaların ve kamu-özel sektör ortaklıklarının değeri ölçülemeyecek kadar büyük ve önümüzdeki yıllarda bu işbirliklerine katılan kuruluşların sayısının artacağı tahmin ediliyor. Ayrıca, kurumların, siber güvenliğin sadece güvenlik ve BT ekiplerinin sorumluluğu olmadığını, herkesin işi olduğunu unutmaması gerekiyor. Örneğin, kurum genelinde güvenlik farkındalığı ve eğitimi uygulamak, risk yönetiminin hayati bir bileşeni. Ve son olarak, hükümetlerden güvendiğimiz güvenlik ürünlerini üreten satıcılara kadar diğer kurumların da sağlam siber güvenlik uygulamalarını teşvik etme ve bunlara uyma sorumluluğu bulunuyor.
Hiçbir kurum ya da güvenlik ekibi siber suçları tek başına engelleyemez. Birlikte çalışarak ve sektör genelinde istihbarat paylaşarak düşmanlara karşı savaşmak ve toplumun genelini etkili bir şekilde korumak için kolektif olarak davranmak en sağlam çözüm olarak öne çıkıyor.

Türki Cumhuriyetlere yeni ihracat hedefi 10 milyar dolar  

Türk ürünlerinin Türk Cumhuriyetleri ve Orta Asya pazarında daha fazla tüketilmesine aracılık eden Türkmenistan İhraç Ürünleri Fuarı’nda, Türk ihraç ürünleri yerini aldı. Türk lezzetleri yoğun ilgiyle karşılaştı.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin stantları fuarda en çok ziyaretçi çeken stantlar oldu. 

4-6 Aralık 2024 tarihlerinde Türkmenistan/Aşkabat’ta düzenlenen 11. Türkmenistan Türk İhraç Ürünleri Fuarı’nın açılışını Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer BOLAT, Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan AĞAR ve Türkmenistan Bakanlar Kurulu Ticaret Başkan Yardımcısı Nokerguli Atagulyyev yaparken, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık ve Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı M. Kadri Gündeş katılımcılar arasında yer aldı.

Ertan; “Türk Cumhuriyetlerine ihracatta yeni hedef 10 milyar dolar”

Güçlü bağlarla bağlı olduğumuz Türkmenistan’a Türkiye’nin 2024 yılının 11 aylık döneminde 788 milyon dolar ihracat yaptığı bilgisini veren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, Türkmenistan İhraç Ürünleri Fuarı’nda kurulacak bağlantılarla Türkmenistan’a ihracatta 1 milyar doları aşmayı hedeflediklerini kaydetti. Ertan, “Türki Cumhuriyetlere 11 aylık dönemde 7 milyar 245 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu ihracat rakamını da 2025 yılında 10 milyar doların üzerine taşımak için çalışacağız” diye konuştu.

Ergün Holding’in Yeni CIO’su Mehmet Abacı Oldu

Mehmet Abacı, 2 Aralık 2024 itibarıyla Ergün Holding’in CIO’su (Teknoloji ve Bilgi İşlemden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı) olarak görevine başladı.

Abacı, Ergün Holding’e katılmadan önce; İş Bankası ve iştiraklerinde teknoloji alanında üst düzey pozisyonlarda yönetici olarak görev yaptı. Dijital transformasyon, mobil uygulamaların geliştirilmesi ve yapay zeka alanında bir çok projeye başarıyla liderlik etti. Mehmet Abacı ayrıca, Jourma GmbH ve GullsEye Lojistik Teknolojileri şirketlerinde Yönetim Kurulu Üyeliği de yaptı.

Bankacılık, sigorta, teknoloji, fintech, yazılım ve lojistik sektörlerinde 30 yılı aşkın derin bir deneyime sahip olan Abacı, ODTÜ Metalürji Mühendisliği Bölümü’nden lisans derecesine sahiptir.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri, Kayseri OSB, 2024’te 30 Kilometre Yolun Asfaltını Yeniledi

İHRACATÇI FİRMALAR YEŞİL MUTABAKATA UYUM İLE BÜYÜYECEK T.C. Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) …