Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri

Satınalma Gücü Paritesi, 2023 SGP’ye göre kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla endeks değeri 72 oldu
Satınalma gücü paritesi (SGP) ayrıntılı olarak tanımlanmış standart bir mal ve hizmet sepetinin farklı ülkelerdeki fiyat oranı olarak tanımlanmaktadır. Böylece ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıkları giderilmekte ve uluslararası anlamda gerçek fiyat ve hacim karşılaştırmaları yapılabilmektedir.
Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından açıklanan SGP’ye göre kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) endeksi 2023 yılı sonuçlarına göre 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesi ortalaması 100 iken, bu değer Türkiye için 72 oldu ve AB ortalamasının %28 altında kaldı.
Karşılaştırmalarda, 27 AB üyesi ülke, 3 Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkesi (İsviçre, İzlanda ve Norveç), 6 aday ülke (Türkiye, Kuzey Makedonya, Karadağ, Sırbistan, Arnavutluk ve Bosna-Hersek) kapsandı.
Karşılaştırmalarda yer alan 36 ülke arasında SGP’ye göre kişi başına GSYH endeksi en yüksek ülke 237 ile Lüksemburg, en düşük ülkeler ise 36 ile Arnavutluk ve Bosna-Hersek oldu. Kişi başına GSYH endeksinde Lüksemburg AB ortalamasının %137 üzerinde, Arnavutluk ve Bosna-Hersek ise %64 altında değere sahip oldu. Türkiye’nin 2023 yılı kişi başına fiili bireysel tüketim düzeyi 84 oldu

Ücretli Çalışan İstatistikleri, Ekim 2024 Ücretli çalışan sayısı yıllık %2,5 arttı
Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2024 Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %2,5 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 15 milyon 448 bin 458 kişi iken, 2024 yılı Ekim ayında 15 milyon 837 bin 471 kişi oldu.
Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2024 Ekim ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe %1,1 azaldı, inşaat sektöründe %6,3 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe %3,9 arttı.

Ücretli çalışan sayısı aylık aynı kaldı
Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2024 Ekim ayında bir önceki aya göre aynı kaldı.
Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2024 Ekim ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe %0,3 azaldı, inşaat sektöründe %0,6 arttı ve ticaret-hizmet sektöründe %0,1 arttı.

Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık %46,91 arttı, aylık %8,88 arttı
Tarım-ÜFE’de (2020=100), 2024 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %8,88 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %37,55 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %46,91 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %48,83 artış gerçekleşti.
Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %9,35 artış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %1,59 artış ve balık ve diğer balıkçılık ürünleri; su ürünleri; balıkçılık için destekleyici hizmetlerde %1,70 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre, tek yıllık (uzun ömürlü olmayan) bitkisel ürünlerde %19,49 artış, çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerde %4,91 artış ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %2,93 artış gerçekleşti.
Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup %263,86 artış ile turunçgiller, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup %43,95 artış ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular oldu.

Hizmet Üretim Endeksi, Ekim 2024 Hizmet üretim endeksi yıllık %2,0 azaldı
Hizmet üretim endeksi (2021=100) 2024 yılı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %2,0 azaldı. Aynı ayda ulaştırma ve depolama hizmetleri %4,6 azaldı, konaklama ve yiyecek hizmetleri %4,0 arttı, bilgi ve iletişim hizmetleri %3,2 azaldı, gayrimenkul hizmetleri %5,2 arttı, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler %9,5 azaldı, idari ve destek hizmetleri ise %2,8 arttı.
Hizmet üretim endeksi aylık %0,2 arttı
Hizmet üretim endeksi (2021=100) 2024 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre %0,2 arttı. Aynı ayda ulaştırma ve depolama hizmetleri %0,1 arttı, konaklama ve yiyecek hizmetleri %1,1 arttı, bilgi ve iletişim hizmetleri %2,5 azaldı, gayrimenkul hizmetleri %2,8 azaldı, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler %1,8 arttı, idari ve destek hizmetleri ise %1,3 arttı.

Türkiye Teknoloji Sektörü Ücret ve Yan Haklar Trend Raporu: Teknoloji sektörü sinyal veriyor, rekabet avantajı azalıyor
Melon ve Endeavor Türkiye ortaklığında yürütülen 2024’ün son yarısına ait “Türkiye Teknoloji Sektörü Ücret ve Yan Haklar Trend Raporu” yayınlandı. Türkiye teknoloji sektörüne dair birçok özel analizin yer aldığı araştırmanın sonuçlarına göre özellikle yurt dışı merkezli olup Türkiye’de mühendislik ekipleri çalıştıran organizasyonlarda rekabet avantajının zayıfladığı görüldü.
Teknoloji şirketleri için strateji, liderlik ve insan ve kültür konularında danışmanlık veren Melon ile dünya çapındaki etkin girişimcileri destekleyen girişimci ağı Endeavor Türkiye iş birliğiyle hazırlanan “Türkiye Teknoloji Sektörü Ücret ve Yan Haklar Araştırma Raporu Kasım 2024” yayınlandı. Türkiye teknoloji sektörüne dair birçok özel analizin yer aldığı araştırmada şirketlerin geleceğe yönelik stratejilerini güçlendirecek önemli verilere ulaşıldı.
Araştırma için Türkiye’de faaliyet gösteren her boyuttan 100 teknoloji şirketinden veriler alındı. 2024 yılının son yarısını da kapsayan yıl değerlendirmesine göre, araştırmaya katılan şirketlerin 5’te 1’i ücret ödemelerinde dövizi baz alırken, deneyimli çalışanlar ile deneyimsiz çalışanlar arasındaki ücret farkının da giderek azaldığı görüldü.
Stratejik pozisyonlarda ücret artış oranları yüzde 100’ü aştı
Aynı araştırmanın haziran ayında yayınlanan 2024 Ara Dönem Ücret ve Yan Haklar Raporu’na göre, şirketlerin yüzde 49’u ücret artışı planlarken, yüzde 18’inin artış yapmayı düşünmediği, yüzde 33’ünün ise kararsız olduğu belirlenmişti. Yeni bulgular, şirketlerin yüzde 67’sinin artış yapmayı tercih ettiğini gösteriyor. 2025 yılında şirketlerin yüzde 85’i çalışan ücretlerine artış yapacağını ancak oranları konusunda net bir karar veremediklerini dile getiriyor. Bu durum, dövizle ödeme yapan şirketlerde de yüzde 75 ile aynı oranda seyrediyor. Yazılım sektöründe son bir yılda raporlanan rollerin yüzde 25’inde ücret artış oranları yüzde 100’ü aşarken, Teknoloji Direktörü, Full-stack Yazılım Direktörü ve Siber Güvenlik Müdürü gibi stratejik pozisyonlar bu artış trendinin en net görüldüğü roller arasında yer alıyor.
Şirketlerin yüzde 52’si çalışanlarına hisse senedi opsiyonu sunuyor
Çalışanlarına tamamlayıcı sağlık sigortası ya da özel sağlık sigortası sağlayan teknoloji şirketlerinin oranının yüzde 82 gibi yüksek bir oranda seyrettiği görülüyor. Şirketlerin yüzde 94’ü çalışanlarına yemek desteği sağlıyor. Haziran 2024 itibariyle medyan yemek ücreti 225 TL iken, ekim ayında yüzde 21’lik bir artışla 272 TL’ye yükseldi. İyi performansı, prim ödemesi ile ödüllendiren şirket oranı ise yüzde 93. Araştırma sonuçlarına göre, şirketlerin yüzde 43’ü prim ödemelerini yıllık, yüzde 15’i üç aylık, yüzde 12’si ise aylık bazda gerçekleştiriyor. Katılımcı şirketlerin yüzde 52 ise hisse senedi opsiyonunu tüm çalışanlarına sunuyor.

Yurt dışı merkezli şirketler mühendislik ekiplerini küçültüyor
Araştırma sonuçlarına göre özellikle yurt dışı merkezli olup Türkiye’de mühendislik ekipleri çalıştıran organizasyonlarla gerçekleştirilen görüşmelerde, rekabet avantajının zayıfladığına dair net mesajlar alındı. Yetenekli mühendis havuzuna sahip olmasına rağmen, Türkiye’de maliyet avantajını kaybeden birçok firmanın, mühendislik ekiplerini küçültme veya Türkiye’den alım yapmayı sınırlandırma kararı aldığı görüldü. Bu durum, teknoloji sektöründeki yetenek yönetimi ve istihdam stratejileri açısından önemli sinyaller veriyor.
Yapay zeka, iş gücü üzerinde verimliliği artırıyor; rutin işleri otomatikleştiriyor
Verimliliği artırmak için son dönemde sıklıkla başvurulan yapay zeka teknolojileri, iş süreçlerinde önemli değişimlere yol açıyor. Yapay zekanın iş süreçlerine entegrasyonu konusunda yüzde 92’lik bir katılım oranı bulunuyor. Şirketlerin yüzde 52’si yapay zeka alanında çalışanlarına herhangi bir eğitim veya farkındalık programı sunmuyor. Katılımcı şirketlerin yüzde 69’u yapay zekanın iş gücü üzerinde verimliliği artırmak ve rutin işleri otomatikleştirmek gibi bir faydasını görürken, yüzde 61’i bu etkilerin Veri Analizi ve Raporlama süreçlerinde yoğunlaştığını belirtiyor. Yapay zekayı en fazla kullanan ekipler arasında ilk sırayı IT (%85) ve ikinci sırayı Pazarlama (%80) alıyor.
“Araştırmamız, şirket ücret yönetiminde karşılaştığı sıkışıklıkları ortaya koyuyor”
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Melon Kurucusu Sure Köse Ulutaş, “Bu yılki raporumuz, ekonomik dalgalanmaların iş gücü piyasasına etkilerinden, en güncel performans yönetimi yaklaşımlarına kadar geniş bir yelpazede önemli bulguları ele alıyor. Araştırmamız, şirketlerin ücret yönetiminde karşılaştığı sıkışıklıkları açık bir şekilde ortaya koyuyor. Raporumuzda ayrıca, sektörün geleceğini şekillendirecek önemli analizlere yer verdik” dedi.

Doğanlar Mobilya Grubu’nun İlk Sürdürülebilirlik Raporu: Geleceğin Mobilyasını Şekillendiriyor!

Mobilya sektörünün öncülerinden Doğanlar Mobilya Grubu, ilk sürdürülebilirlik raporunu yayımladı. Bu kapsamlı rapor, şirketin çevresel, sosyal ve yönetişim performansını şeffaf bir şekilde paydaşlarına sunuyor. Sürdürülebilirlik konusunda sektördeki farkındalığı artırırken, diğer şirketler için de bir yol haritası niteliğinde olan rapor, Doğanlar Mobilya Grubu’nun hem çevreye ve topluma olan duyarlılığını gösteriyor hem de sektörün daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru evrilmesine katkı sağlıyor.

Çevreye Duyarlı Üretim ve Sosyal Sorumlulukla Geleceğin Mobilyası

Doğanlar Mobilya Grubu, hayata geçirdiği sürdürülebilirlik stratejisiyle uzun vadeli büyüme hedefleriyle uyumlu olarak çevresel ve sosyal etkilerini yönetmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda, yenilenebilir enerjiye yatırım yaparak, geri dönüştürülmüş malzeme kullanarak ve sürdürülebilir ormancılık uygulamalarını benimseyerek sektörde fark yaratıyor. Çalışanların gelişimine ve toplumsal cinsiyet eşitliğine verdiği önemle de dikkat çekiyor.

Doğanlar Mobilya Grubu, sadece çevreye değil, aynı zamanda topluma da duyarlı bir yaklaşım benimsiyor. Sürdürülebilir yaşam alanları yaratmak amacıyla inovatif ürünler geliştiren şirket, Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veriyor. Estetik ve fonksiyonelliği bir araya getiren tasarımlarıyla tüketici memnuniyetini en üst düzeye çıkartırken, sektörde yeni trendler belirliyor.

Sürdürülebilirlik yolculuğunda, şirket yöneticilerinin vizyonu ve kararlılığı büyük önem taşıyor. Doğanlar Mobilya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Doğan bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu: “Doğanlar Mobilya Grubu olarak, sürdürülebilir bir gelecek için kararlı adımlar atıyoruz. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığımız yatırımların yanı sıra, çalışanlarımızın gelişimi ve toplumsal sorumluluk projelerine de önem veriyoruz. Sürdürülebilirlik ilkelerini tüm iş süreçlerimize entegre ederek hem çevreye hem de topluma duyarlı bir şirket olma vizyonumuzla ilerliyoruz.”

Paydaşların görüş ve beklentilerinin dikkate alındığı kapsamlı bir önceliklendirme analizi ile şekillenen Sürdürülebilirlik Raporu, Doğanlar Mobilya Grubu’nun sürdürülebilirlik yolculuğunda attığı önemli adımları ve geleceğe yönelik hedeflerini ortaya koyuyor.

Bu doğrultuda değer zinciri boyunca sürdürülebilirlik yaklaşımı birbirini takip eden dört aşamada ele alınıyor: Sorumlu Tedarik Süreçleri, Doğayla Uyumlu Operasyonlar, Sürdürülebilir Yaşam Alanları ve Paydaşlarla Ortak Değer.

Sorumlu Tedarik Süreçleri

Doğanlar Mobilya Grubu, tedarikçileriyle iş birliği içinde sürdürülebilirlik kültürünü güçlendirmeye devam ediyor. Şirket, 2027 yılına kadar tüm tedarikçi portföyünün %50’sini ve kritik tedarikçilerin %30’unu ÇSY denetiminden geçirmeyi hedefliyor. Ayrıca, tedarikçilere yönelik sürdürülebilirlik eğitimleri düzenleyerek sektörde farkındalık yaratmayı amaçlıyor. 2028 yılına kadar kurulacak Tedarikçi Akademisi ile bu çabalar sistematik hale getirilecek. Biyoçeşitlilik projelerine de önem veren şirket, her yıl en az bir biyoçeşitlilik projesi hayata geçirecek.

Doğayla Uyumlu Operasyonlar

Doğanlar Mobilya Grubu, üretim süreçlerinde çevresel etkileri en aza indirmeye yönelik kapsamlı çalışmalar yürütüyor. Şirket, 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyor. Bu hedefe ulaşmak için 2030 yılına kadar lojistik filosunun yarısını sıfır emisyonlu araçlarla yenileyecek ve operasyonlarda %100 yenilenebilir enerji kullanacak. Yenilenebilir enerji projelerine 4 milyon ABD Doları yatırım yaparak bu alanda önemli bir adım atan şirket, aynı zamanda atık yönetimi konusunda da önemli hedefler belirledi.

Sürdürülebilir Yaşam Alanları

Doğanlar Mobilya, sürdürülebilir yaşam alanları yaratmak için ürün tasarımı ve üretim süreçlerinde yenilikçi yaklaşımlar benimsiyor. Şirket, 2027 yılına kadar tüm yatak ürün gamında %30 sürdürülebilir ham madde kullanımı hedefliyor. Döngüsel tasarım ilkesini benimseyen şirket, 2025 yılında Döngüsel Tasarım Kılavuzu hazırlayacak ve bu kılavuzu tüm tasarım süreçlerinde kullanacak. Ayrıca, her yıl yeni ürünlerin %5’ini geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlayarak döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak.

Paydaşlarla Ortak Değer

Doğanlar Mobilya, çalışan memnuniyetini artırmak ve kadınların iş hayatındaki yerini güçlendirmek için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Şirket, çalışan devir oranını düşürmek, çalışan memnuniyetini artırmak ve kadın yönetici oranını yükseltmek gibi hedeflere odaklanıyor. Müşteri memnuniyetini de önceliklendiren şirket, pazarlama kampanyalarının %25’ini sürdürülebilirlik odaklı kampanyalardan oluşturacak.

Sürdürülebilirlik stratejisinin merkezinde, çalışanların ve paydaşların katılımı yer alıyor. Doğanlar Mobilya Grubu CEO’su Mustafa Karamemiş, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için yapılan çalışmaları şu sözlerle değerlendirdi: “Biz Doğanlar Mobilya Grubu olarak, yenilik ve sürdürülebilirlik odaklı bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Doğa ve insana olan saygımızın bir göstergesi olarak, tüm üretim süreçlerimizde çevreye duyarlılığı benimsiyoruz. 2023 yılında gerçekleştirdiğimiz 9.524 kWp kapasiteli yenilenebilir enerji yatırımlarıyla, karbon ayak izimizi azaltırken aynı zamanda 3.500 metre PET şişeden üretilen kumaş ve 12 ton geri dönüştürülmüş elyaf kullanarak döngüsel ekonomiye katkı sağladık. Ar-Ge çalışmalarımızda 68,6 milyon TL yatırım yaparak, 61 kişilik uzman ekibimizle sektörde fark yaratacak inovatif ürünler geliştiriyoruz. Şirketimizde kadın çalışan oranı %47’ye ulaşırken, yönetim kurulundaki kadın oranı ise %43’e yükseldi. Bu sayılar, sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmada ne kadar kararlı olduğumuzu gösteriyor.”

Kayseri’de 2023 yılında kişi başına Gayrisafi Yurt İçi Hasıla 258 bin 312 TL oldu. İl Bazında Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, 2023 Gayrisafi Yurt İçi Hasıladan 2023 yılında en yüksek payı %30,4 ile İstanbul aldı
İl düzeyinde cari fiyatlarla Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) hesaplamalarına göre; 2023 yılında İstanbul 8 trilyon 60 milyar 358 milyon TL ile en yüksek GSYH’ye ulaştı ve toplam GSYH’den %30,4 pay aldı. İstanbul’u, 2 trilyon 538 milyar 686 milyon TL ve %9,6 pay ile Ankara, 1 trilyon 614 milyar 161 milyon TL ve %6,1 pay ile İzmir izledi. İl düzeyinde GSYH hesaplarında son üç sırada 22 milyar 13 milyon TL ile Tunceli, 19 milyar 407 milyon TL ile Ardahan ve 13 milyar 214 milyon TL ile Bayburt yer aldı.
GSYH’den en yüksek payı alan ilk beş il, 2023 yılında toplam GSYH’nin %54,02’sini oluşturdu.
Kocaeli, kişi başına GSYH’de 2023 yılında 516 bin 460 TL ile ilk sırada yer aldı
Kişi başına GSYH’de 2023 yılında, Kocaeli 516 bin 460 TL ile ilk sırada yer aldı. Kocaeli’yi, 510 bin 733 TL ile İstanbul ve 438 bin 242 TL ile Ankara izledi. İl düzeyinde kişi başına GSYH hesaplamalarında, 116 bin 767 TL ile Şanlıurfa, 110 bin 553 TL ile Ağrı ve 108 bin 21 TL ile Van son üç sırada yer aldı.
Kişi başına GSYH, 2023 yılında on üç ilde Türkiye ortalamasının üzerinde gerçekleşti.
İstanbul, “tarım, ormancılık, balıkçılık” ve “diğer hizmet faaliyetleri” hariç, tüm faaliyetlerde en yüksek payı aldı
GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2023 yılında cari fiyatlarla GSYH’den en yüksek payı alan İstanbul; tarım, ormancılık, balıkçılık ile diğer hizmet faaliyetleri dışındaki faaliyetlerde de ilk sırada yer aldı. İstanbul’un bilgi ve iletişim faaliyetleri toplamından aldığı pay %64,8, finans ve sigorta faaliyetleri toplamından aldığı pay %62,5, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri toplamından aldığı pay %45,9, hizmetler sektörü toplamından aldığı pay %40,4, inşaat sektörü toplamından aldığı pay %28,9 olarak gerçekleşti. Konya %6,2 pay ile tarım, ormancılık, balıkçılık sektöründe 81 il içinde ilk sırada yer alırken, Ankara %45,4 pay ile diğer hizmet faaliyetlerinde ilk sırada yer aldı.
İstanbul’un toplam GSYH’si içinde en yüksek payı %35,7 ile hizmetler sektörü aldı
İstanbul, 2023 yılında hizmetler sektörü toplamından %40,4 pay alırken, ilin toplam GSYH’si içinde hizmetler sektörünün payı %35,7 olarak gerçekleşti. İstanbul’un toplam GSYH’si içinde sanayi sektörü %17,2 pay ile ikinci sırada iken mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri %7,8 pay ile üçüncü sırada yer aldı.
Zincirlenmiş hacim endeksiyle GSYH, 44 ilde, bir önceki yıla göre Türkiye ortalamasının üzerinde büyüdü
Yıllık GSYH,  zincirlenmiş hacim endeksiyle 2023 yılında bir önceki yıla göre %5,1 artarken, 44 ilde Türkiye ortalamasının üzerinde artış gerçekleşti. Bir önceki yıla göre 2023 yılında en yüksek artış gösteren ilk üç il sırasıyla %18,9 değişim oranı ile Şırnak, %18,2 ile Siirt ve %15,8 ile Samsun oldu. Bir önceki yıla göre en yüksek azalış gösteren üç il ise sırasıyla %6,9 ile Zonguldak, %10,4 ile Bayburt ve %16,0 değişim oranı ile Artvin oldu.
İstanbul %1,65 ile, 2023 yılı Türkiye GSYH büyümesine (%5,1) en fazla katkı sağlayan il oldu
Yıllık GSYH’nin, zincirlenmiş hacim endeksiyle bir önceki yıla göre %5,1 artışına en fazla katkı veren il %1,65 ile İstanbul oldu. İstanbul’u %0,96 ile Ankara ve %0,27 ile Kocaeli izledi. Yıllık GSYH büyümesine 2023 yılında negatif yönlü katkı veren illerin başında %0,03 ile sırasıyla Zonguldak, Artvin ve Gaziantep yer aldı.

Biletix, Spotify ve Shazam İş Birliğiyle Müzikseverlere Yepyeni Bir Deneyim Sunuyor.

Spotify ve Shazam ile gerçekleştirdiği ortaklıkla dikkat çeken Biletix, Ticketmaster’ın global gücüyle müzikseverleri sevdikleri sanatçılarla buluşturuyor.

Biletix, Spotify ve Shazam ile hayata geçirdiği bu yenilikçi iş birliğiyle müzikseverlerin favori sanatçılarını keşfetmelerini ve konserlerine ulaşmalarını her zamankinden daha kolay hale getiriyor. Sanatseverler artık, sevdikleri sanatçıların güncel etkinlik bilgilerine doğrudan ulaşırken, sanatçılar da hayranlarıyla canlı etkinliklerde buluşmayı kolaylaştıran yeni araçlara sahip oluyor.

Spotify İş Birliği: 2024 yılında Türkiye’de 15 binden fazla müziksever, Spotify üzerinden dinledikleri sanatçılara ait 50 binin üzerinde konser bileti satın aldı.

Spotify’ın 200’den fazla ülkede 615 milyon müziksevere erişim sağlayan platformu, sanatçılara daha geniş bir kitleye ulaşma imkanı tanıyor. Bu iş birliğiyle müzikseverler, Spotify sanatçı sayfalarında güncel konser bilgilerini görebiliyor ve tek bir tıklamayla bilet satın alabiliyor. Ayrıca, Spotify’ın etkinliklerle ilgili düzenli olarak gönderdiği kişiselleştirilmiş e-postalar sayesinde kullanıcılar, favori müzisyenlerinin yanı sıra playlistlerinde yer alan alternatif birçok müzisyenin konserine de ulaşma şansı yakalıyorlar.

Sanatçılar ise, Spotify for Artists aracılığıyla konser verecekleri şehirlerdeki dinleyici ve takipçi sayılarını görebiliyor, böylece hayranlarına daha etkili bir şekilde ulaşabiliyor.

Duman, Melike Şahin, Mabel Matiz, Kenan Doğulu, Hande Yener, Emre Fel, Mert Demir, Emir Can İğrek ve Maximum Gençlik Festivali, 2024’te Spotify üzerinden en çok bilet satışı gerçekleştirilen etkinlikler arasında yer aldı.

Shazam Entegrasyonu: Müziğin Büyüsünü Canlı Performanslarla Buluşturuyor.

Shazam entegrasyonu ise, sanatçıların etkinliklerini doğrudan uygulamaya bağlama fırsatı sunarak müzikseverlerle etkileşimi yepyeni bir boyuta taşıyor. Artık bir şarkıyı Shazam’layan kullanıcılar, favori sanatçılarının nerede sahne alacağını kolayca öğrenebiliyor. Biletix’in bu yenilikçi entegrasyonu, müzikseverlerin katılımını çevrimdışı dünyaya taşıyarak canlı etkinlik deneyimini zenginleştiriyor ve sanatçıların hayranlarıyla bağlantı kurması için güçlü bir araç sunuyor.

YERLİ VE MİLLİ LOKOMOTİF İÇİN 3 YENİ FABRİKA

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye Raylı Sistem Araçları AŞ (TÜRASAŞ) bünyesinde raylı sistem araçlarının geliştirilmesi ve mevcut üretim kapasitelerinin artırılması amacıyla 3 yeni fabrika kuracaklarını belirterek, “Eskişehir’de Milli Elektrikli Lokomotif İmalat ve Elektrik Sistemleri Fabrikası, Sakarya’da Milli Elektrikli Tren Seti İmalat ve Test Fabrikası, Sivas’ta ise Milli Raylı Sistem Araçları Parça İmalat Fabrikasının temelini 2025 yılında atacağız.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2025-2027 yılı yatırım programı kapsamında Türkiye Raylı Sistem Araçları AŞ (TÜRASAŞ) bünyesinde yerli ve milli lokomotif ve tren setleri üretim projelerinin geliştirilmesine ağırlık vereceklerini bildirdi. Bakan Uraloğlu, “Raylı sistem araçlarımız ile ilgili planlamalarımızı hazırlarken tasarım, proje ve üretim faaliyetlerinde teknik bilgi ve altyapıyı da geliştirerek yerlilik ve milliliği ön planda tutuyoruz. Bu sayede demiryollarında dışa bağımlılığı azaltmayı amaçlıyoruz” dedi.

Eskişehir, Sakarya ve Sivas’ta 3 Yeni Fabrika Kurulacak

Türkiye’nin raylı sistemler imalat sektöründe 100 yılı aşan tecrübe ve bilgi birikimiyle en büyük temsilcisinin TÜRASAŞ olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Türkiye’nin üreten gücü olmak için kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerli ve milli imkanlarla geliştirdiğimiz Milli Yük Vagonu, Milli Elektrikli Tren setimiz ile çalışmaları devam eden Eskişehir-5000 Elektrikli Anahat Lokomotifi ve Milli Elektrikli Hızlı Trenimiz gibi projelerimizle demiryollarında modern ve yerli araçlarımızı çoğaltıyoruz. Bu atılımların kalıcı olması ise en büyük hedefimiz. 2025-2027 yılı yatırım programı kapsamında TÜRASAŞ bünyesinde raylı sistem araçlarının geliştirilmesi ve mevcut üretim kapasitesinin artırılması için 3 yeni fabrika kuracağız. Eskişehir’de Milli Elektrikli Lokomotif İmalat ve Elektrik Sistemleri Fabrikası, Sakarya’da Milli Elektrikli Tren Seti İmalat ve Test Fabrikası, Sivas’ta ise Milli Raylı Sistem Araçları Parça İmalat Fabrikasının temelini 2025 yılında atacağız.” ifadelerini kullandı.

TÜRASAŞ Güneş Enerjisi Santrali Kurulacak

TÜRASAŞ bünyesinde yerli ve milli raylı sistem araç üretimlerinin hızla devam ettiğini kaydeden Bakan Uraloğlu, “Üretim sırasında enerji verimliliğine ve ülkemizin enerji yoğunluğunu azaltma politikasına uygun şekilde çalışmaya dikkat ediyoruz. Bu kapsamda Sivas Bölge Müdürlüğümüzde bulunan fabrikalarımızın çatılarına güneş enerji santrali kurmak için bir proje hazırladık. Bu sayede fabrika çatılarına kurulan güneş enerji santralleri ile kendi elektriğini üreten, çevreye duyarlı ve rekabetçi üretim için büyük bir adım atacağız.” şeklinde konuştu.

vivo’nun ZEISS iş birliğiyle geliştirdiği V40’ın kamera stilleri
vivo ve ZEISS iş birliği ile geliştirilen V40 kamerasının sunduğu portre fotoğrafçılığı özellikleri, kullanıcıların hikâyelerini çarpıcı kalitede anlatan çekimler yapmalarını sağlıyor. İşte V40’ın kamerası ile gelen çeşitli ZEISS stilleri…
vivo’nun ZEISS ile güçlerini birleştirerek portre fotoğrafçılığına yepyeni bir boyut getiren V40 akıllı telefonunun kamerası, fotoğrafseverlere benzersiz deneyimler sunuyor. ZEISS Optics’in olağanüstü görüntü kalitesini sunan bu telefon sayesinde kullanıcılar 50 MP ZEISS OIS Ana Kamera[1] ile her ayrıntıyı yakalayabiliyor. V40 ayrıca f/2.0 diyafram açıklığına, otomatik odaklama takibine ve 50 MP ZEISS Ultra Geniş Açılı Kameraya[2] sahip. Ultra geniş 119° açısı[3] ve güçlü otomatik odaklama özelliği ile çarpıcı manzaralar veya grup portreleri çekmek için ideal olan bu cihaz herkesin fotoğrafa sığmasını sağlıyor. Ön tarafta, 50 MP ZEISS Grup Selfie Kamerası[4], kullanıcıların ayrıntılı ve renkli selfie’ler çekmesine yardımcı olan akıllı otomatik odaklama ile donatıldı.

SGK, dolandırıcılıkların önüne geçmek için düğmeye basıyor
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK), sağlık sektöründe yaşanan dolandırıcılıklar ve kötü niyetli uygulamaların önüne geçilmesini hedefleyen, Ankara’da 33 özel hastanede parmak izi ile kimlik doğrulama hizmeti projesi, 2 Ocak’ta başlıyor. Bir ay sürecek pilot uygulamanın başlayacağı hastanelerde KEC ve parmak izi ile hasta kabulü yapılacak. KEC kullanılmayan durumlarda SGK provizyon ve ödeme yapmayacak. Pilot uygulamaya katılmaya hak kazanan dört firmadan biri olan biOnay’ın Kurucu Ortağı Ümit Yaşar Usta, uygulamada biOnay’ın hem cihaz üreticisi hem hizmet sağlayıcısı olarak yer aldığını belirterek, bugüne dek pek çok kurumda elde ettikleri tecrübeleri sağlık sektörüne taşımak için hazır olduklarını söyledi.
SGK, ilk olarak ağustos ayında duyurduğu ve sonrasında önce 15 Kasım’a, ardından 2 Ocak’a ertelediği projenin pilot uygulaması 2 Ocak’ta başlıyor. Pilot uygulamada Kimlik Doğrulama Hizmet Sağlayıcı olarak yer alacak olan dört firmanın ikisi aynı zamanda KEC üreticisi.
“Binlerce KEC ile 5 milyondan fazla parmak izi doğrulama işlemi gerçekleştirmiş tek firmayız”
biOnay olarak pilot uygulamada hem cihaz üreticisi hem hizmet sağlayıcısı olarak yer alacaklarını söyleyen biOnay’ın Kurucu Ortağı Ümit Yaşar Usta, “SGK’da ne yazık ki yıllardır dolandırıcılık yaşanıyor. Bunun son örneği yeni doğan çetesiyle de gözler önüne serildi. Diğer örneklerde ise sahte kimliğe dayalı provizyon işlemi yapılması, başkasının adına muayene olunması veya kötü niyetli sağlık kuruluşlarının fazladan hasta göstererek haksız yere SGK’dan fazla ödeme alması gibi durumlar mevcut. Ancak artık çipli kimlik kartı kullanımıyla parmak izi doğrulaması yapılarak olası sahteciliğin önüne geçmek mümkün. Bugüne kadar binlerce KEC ile 5 milyondan fazla parmak izi doğrulama işlemi gerçekleştirmiş tek firmayız. 2022 yılından bu yana Ziraat Bankası, Halkbank, İşbank gibi bankaların yanı sıra Türkiye genelinde 973 tapu ve kadastro müdürlüğünde, yaklaşık 300 noterde, bazı sınav merkezleri, belediyeler, ziyaretçi kabul noktaları ve evlendirme dairelerinde cihazlarımız kullanılıyor” dedi.

Gökhan Arıksoy’dan gençlere tavsiye: “Fark yaratan işlerde uzmanlaşın”

Kocaeli Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Kulübü tarafından düzenlenen 18. KALE Zirvesi, 11 Aralık Çarşamba günü gerçekleştirildi. Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Gökhan Arıksoy, bu yıl “Yankı” mottosuyla düzenlenen zirvenin konukları arasında yer aldı. Yankı mottosunun, sadece fiziksel bir sesin geri dönüşü değil, aynı zamanda her söz ve hareketin çevrede nasıl bir iz bıraktığını anlamaya olanak tanıdığı vurgulandı. Etkinlikte, bu değişim sürecinde başarılı yankılar yaratmayı hedefleyen konuşmalar yapıldı.

Meraklı olun ve yeni şeyler öğrenmeye her zaman açık olun

Gençlere yaptığı konuşmasında akıllı robot yazılımlar ve geleceğin iş piyasası hakkında değerlendirmede bulunan Gökhan Arıksoy, şunları söyledi:

“Akıllı robot yazılımlar işimizi çalıyor, masallarıyla aklınızı karıştırmalarına izin vermeyin. Bugün insanlar tarafından gerçekleştirilen monoton, rutin ve kural temelli işler, robot yazılımlar tarafından gerçekleştiriliyor. Gençlere tavsiyem; katma değeri yüksek, fark yaratacağınız işlerde uzmanlaşın ve derinlemesine bilgi sahibi olun. Bununla birlikte meraklı olun, çok okuyun ve yeni şeyler öğrenmeye her zaman açık olun.”

Tüm şirketler, birer teknoloji şirketine dönüşüyor

Teknoloji alanındaki gelişmelerin şirketleri dönüştürdüğünü anlatan Gökhan Arıksoy, “Geçmişte şirketler kimya, ilaç, bankacılık gibi alanlarda faaliyet gösterirken, günümüzde tüm şirketler birer teknoloji şirketine dönüşüyor.” dedi. Son 20 yılda dijitalleşme, bulut bilişim, büyük veri ve iş analitiklerinin yanı sıra mobil teknolojilerin dünyayı dönüştürmeye devam ettiğinin altını çizen Arıksoy, ayrıca yapay zeka, arttırılmış gerçeklik ve blok zincirinin de yakın dönemde bu trendlere eklendiğini belirtti.

Zorlu kış koşullarında yalıtımın rolü
Kış aylarının gelmesiyle birlikte, ısınma maliyetleri ve enerji tüketimi hızla artıyor. Evlerimizde, işyerlerimizde ve diğer binalarda, kışın soğuk hava koşullarıyla birlikte artan ısı kaybı, enerji faturalarının yükselmesine neden oluyor. ODE Yalıtım’ın sunduğu ileri teknolojili yalıtım çözümleri, bu sorunu çözmeye yardımcı olarak enerji verimliliğini artırıyor ve ısınma maliyetlerini önemli ölçüde düşürüyor.
Soğuk kış günlerinde, binalarda ısınma ihtiyacı hızla artarken, ısınma ihtiyacı en büyük enerji kaybı kaynaklarından birini oluşturuyor. Yalıtımsız binalarda sıcak hava hızla dışarıya kaçarken, soğuk hava ise içeri giriyor. Bu doğal süreç, ısınma için daha fazla enerji harcanmasına ve dolayısıyla yüksek ısınma faturalarına yol açıyor. Isı yalıtımı, bu sorunu ortadan kaldırmanın ve kış aylarında enerji tüketimini azaltmanın en etkili yollarından biri. Dış cepheler, çatılar ve zeminler gibi binaların tüm ısı kaybı noktalarına uygulanacak doğru yalıtım çözümleri, sıcak havayı içeride tutarak, soğuk havanın girmesini engelliyor. Bu sayede, ısınma için kullanılan enerji miktarı azalarak, enerji faturalarında ciddi bir düşüş yaşanmasını sağlıyor.
Kaliteli ısı yalıtımı, enerji tasarrufu sağlamanın yanı sıra çevre dostu bir çözüm de sunuyor. Enerji verimliliği artırıldıkça, karbon salınımı azalıyor; bu durum daha sürdürülebilir ve çevreye duyarlı yapılar inşa edilmesini sağlıyor.

AKMİB, 33 FİRMAYI ABD’NİN ÖZEL ETİKET PAZARINA TAŞIDI

Maliyetlerde yaşanan artışlara karşın kurun yatay seviyede seyretmesinin ihracat pazarlarında rekabetçiliği zayıflattığını vurgulayan Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AKMİB) Başkanı Saadettin Çağan kasım ayında yüzde 25’in üzerinde bir kayıpla 400 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. Başkan Saadettin Çağan, yılın 11 ayı itibarı ile AKMİB’in ihracatının yüzde 6,2 oranında artışla 4 milyar 532 milyon dolar olarak kayıtlara geçtiğini açıkladı.

Yeni yıl ile birlikte girdi maliyetlerinde yaşanacak artışlar nedeniyle kur ve maliyet arasındaki makasın daha da açılarak ihracatta düşüş eğilimini hızlandırmasından endişe ettiklerini dile getiren Başkan Çağan, “İhracat ailesi olarak uluslararası pazarlardaki kazanımlarımızı korumak ve yeni pazarlarda ürünlerimizi potansiyel alıcılarla buluşturmak için yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Hükümetimizden bu zorlu süreçte uygun finansmana erişimden uluslararası pazarlardaki organizasyonlara varıncaya kadar daha fazla destek bekliyoruz.” dedi.

“ABD’nin Şikago kentinde düzenlenen PLMA’s 2024- Fuarı’na Türkiye milli katılımını gerçekleştirdik”
AKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Saadettin Çağan, ABD’nin Şikago kentinde düzenlenen PLMA’s 2024- Private Label Trade Show Fuarı’nda Türkiye milli katılım organizasyonunu başarıyla gerçekleştirdiklerini, 33 firmanın yeni ticaret bağlantıları sağladığını belirtti.
17-19 Kasım tarihleri arasında Donald Stephens Convention Center’de düzenlenen fuara katılan Türkiye kafilesine liderlik eden Başkan Saadettin Çağan, ABD ve Kanada’da büyüyen özel etiket pazarına yönelik yenilikçi ürün ve hizmetleri tanıttıklarını söyledi. Başkan Saadettin Çağan, fuarı ziyaret eden Şikago Başkonsolosu Tahir Bora Atatanır ve Şikago Ticaret Ataşesi Ahmet Samet Tekoğlu ile verimli istişarelerde bulunduklarını kaydetti.

Endüstriyel Haberleşme ile Akıllı Fabrikalara Geçiş

Üretim sektöründe dijital dönüşüm gittikçe hız kazanıyor. Yapay zekâ, büyük veri analitiği ve bulut bilişim gibi ileri teknolojilerin üretim süreçlerine entegrasyonu, verimlilik ve esneklik açısından büyük avantajlar sunuyor. CLPA’nın (CC-Link Partner Association) geliştirdiği CC-Link IE TSN teknolojisi, bu dönüşümün anahtarı olarak BT ve OT sistemlerini bir araya getiriyor. Böylece üreticiler, ağ verimliliğinin artmasını desteklerken maliyetleri düşürebiliyor ve daha esnek bir üretim altyapısı kurabiliyor.

Üretim sektörü, birbirine entegre sistemler ve gelişmiş teknolojilerin sağladığı verimlilik, üretkenlik ve inovasyonla akıllı fabrikalara doğru büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Yapay zekâ, büyük veri analitiği, bulut bilişim ve artırılmış gerçeklik gibi ileri teknolojilerin etkin kullanımı üretim süreçlerini daha esnek, verimli ve şeffaf hale getiriyor. Tam da bu noktada CLPA’nın sunduğu CC-Link IE TSN, endüstriyel haberleşme teknolojilerinin kritik rol oynadığı bu dönüşümün öncüsü olarak öne çıkıyor.

CC-Link IE TSN’nin açık endüstriyel ethernet ağ teknolojileri arasında önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden CLPA Türkiye Müdürü Önder Şenol; “Endüstriyel otomasyon sağlayıcıları, CC-Link IE TSN ile rekabetçi ürünler geliştirebiliyor. Bu teknoloji, aynı ağ üzerinde farklı açık ağların ve bilgi teknolojisi sistem bilgilerinin iletişimini mümkün kılarken, gerçek zamanlı kontrol performansı sağlıyor. Böylece yapılandırma özgürlüğü ve kablolama maliyetlerini de önemli ölçüde düşürüyor. Veriye dayalı öngörü özelliğiyle şirketlere dijital dönüşüm stratejileri kapsamında bu öngörüleri kullanabilme avantajı sağlıyor” dedi.

ANKARA-NİĞDE OTOYOLU 4 YAŞINDA

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ankara-Niğde Otoyolu’nun 16 Aralık 2020 tarihinde hizmete açıldığını belirterek “Son 4 yılda otoyolumuzu 24 milyon 265 bin araç kullandı. Ankara-Niğde Otoyolu ile zamandan 2,7 milyar lira ve akaryakıttan 1,4 milyar lira olmak üzere yıllık toplam 4,1 milyar lira lira tasarruf ediyoruz.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Ankara-Niğde Otoyolu ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Otoyolun 16 Aralık 2020 tarihinde hizmete açıldığını anımsatan Bakan Uraloğlu, “Ankara-Niğde Otoyolu’muzun 4. yaşını kutluyoruz. Edirne’den başlayarak, İstanbul ve Ankara üzerinden Güneydoğu’ya kadar uzanan TEM Otoyolu’nda kesintisiz ulaşım sağlayan otoyolumuz açıldığı günden beri 24 milyon 265 bin araca hizmet verdi.” ifadelerini kullandı.

Ankara-Niğde Arası Seyahat Süresi Yarıya İndi

Bakan Uraloğlu, otoyolu 275 kilometre ana gövde, 55 kilometre bağlantı yolu olmak üzere toplam 330 kilometre uzunluğunda inşa ettiklerini kaydetti. Uraloğlu, “Otoyolun hizmete açılması ile Ankara-Niğde arası seyahat süresi 4 saat 14 dakikadan 2 saat 22 dakikaya indi. Zamandan 2,7 milyar lira, akaryakıttan 1,4 milyar lira olmak üzere yıllık toplam 4,1 milyar lira tasarruf ediyoruz. 102 bin ton karbon emisyonun da önüne geçiyoruz.” dedi.

“Otoyol Uzunluğumuzu 3 Bin 796 Kilometreye Yükselttik”

Uraloğlu, 2002 yılında 6 bin 101 kilometre uzunluğundaki bölünmüş yol ağıyla sadece 6 ilin birbirine bağlı olduğunu anımsatarak, “Yol ağımızı yaklaşık 5 kat arttırıp 29 bin 701 kilometreye çıkararak 77 ilimizi bölünmüş yollarla birbirine bağladık. Bin 714 kilometre olan otoyol uzunluğumuzu 3 bin 796 kilometreye yükselttik. BSK kaplı yollarımızın uzunluğunu da 8 bin 591 kilometre den 31 bin 669 kilometreye ulaştırdık. Yüksek dağları tünellerle, derin vadileri köprü ve viyadüklerle geçtik.” açıklamasında bulundu.

Süt ve Süt Ürünleri Üretimi, Ekim 2024 Ticari süt işletmelerince 921 bin 187 ton inek sütü toplandı
Ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı, Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %12,4 arttı, Ocak-Ekim döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %10,1 arttı.
Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, inek peyniri üretimi %7,2 arttı, ayran üretimi %15,5 arttı, yoğurt üretimi %8,7 arttı, içme sütü üretimi %6,4 arttı, tereyağı üretimi %30,9 arttı. Ocak-Ekim döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre, inek peyniri üretimi %6,3 arttı, ayran üretimi %13,2 arttı, yoğurt üretimi %7,3 arttı, içme sütü üretimi %4,2 arttı, tereyağı üretimi %13,5 arttı.
Bir önceki ay 903 bin 749 ton olan ticari süt işletmelerince toplanan inek sütü miktarı Ekim ayında %1,9 oranında artarak 921 bin 187 ton oldu.
Bir önceki ay 135 bin 343 ton olan içme sütü üretimi Ekim ayında %7,1 oranında artarak 145 bin 7 ton olarak gerçekleşti.

Kümes Hayvancılığı Üretimi, Ekim 2024
Tavuk eti üretimi 227 bin 675 ton, tavuk yumurtası üretimi 1,88 milyar adet olarak gerçekleşti
Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre, tavuk yumurtası üretimi %2,6 arttı, kesilen tavuk sayısı %9,5 arttı, tavuk eti üretimi %11,6 arttı, hindi eti üretimi %0,2 arttı. Ocak-Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre, tavuk yumurtası üretimi %4,5 arttı, kesilen tavuk sayısı %7,1 arttı, tavuk eti üretimi %6,8 arttı, hindi eti üretimi %15,4 arttı.
Bir önceki ay 214 bin 116 ton olan tavuk eti üretimi Ekim ayında %6,3 oranında artarak 227 bin 675 ton oldu.
Bir önceki ay 1 milyar 828 milyon 30 bin adet olan tavuk yumurtası üretimi Ekim ayında %2,9 oranında artarak 1 milyar 881 milyon 358 bin adet oldu.

Girişimcilik ve İş Demografisi, 2023 Girişimlerin 2023 yılında doğum oranı 15,2 oldu
Girişimlerin 2022 yılındaki doğum oranı %16,1 ve bu girişimlerin istihdamdaki payı %5,5 iken, 2023 yılında doğum oranı %15,2’ye, istihdam payı ise %5,0’a düştü.
Doğan girişimler incelendiğinde, 2023 yılında en yüksek payı %33,5 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektörü aldı. Bu sektörü sırasıyla, %17,9 ile ulaştırma ve depolama ve %10,1 ile imalat sektörleri takip etti.
İllere göre 2023 yılında doğan girişimlerden en yüksek payı %27,3 ile İstanbul aldı
İstanbul’u sırasıyla %7,9 ile Ankara ve %6,6 ile İzmir takip etti.
Girişimlerin 2021 yılında ölüm oranı %11,4 oldu
Girişimlerin 2020 yılındaki ölüm oranı %9,6 iken 2021 yılında %11,4’e yükseldi. Ölen girişimlerin istihdamdaki payı ise 2020 yılında %3,6 iken 2021 yılında  %4,0 olarak gerçekleşti.
Ölen girişimler incelendiğinde, 2021 yılında en yüksek payı %36,0 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektörü aldı. Bu sektörü sırasıyla, %14,2 ile ulaştırma ve depolama ile %11,8 ile inşaat sektörleri takip etti.
İllere göre 2021 yılında ölen girişimlerden en yüksek payı %24,5 ile İstanbul aldı
İstanbul’u sırasıyla %6,7 ile Ankara ve %5,8 ile İzmir takip etti.
Girişimlerden 2022 yılında doğanların %75,5’i 2023 yılında hayatta kaldı
Girişimlerin 2021 yılında bir yıllık hayatta kalma oranı %75,3, iki yıllık hayatta kalma oranı %56,7 olarak gerçekleşti.
Hızlı büyüyen girişimler oranı 2023 yılında %14,7 oldu
Aynı yıl için ceylan girişimler oranı ise %2,5 oldu.
Hızlı büyüyen girişimlerin 2023 yılında %26,6’sı imalat, %19,9’u toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı ve %14,7’si ise inşaat sektöründe faaliyet gösterdi.
Ceylan girişimlerin 2023 yılında %25,7’si imalat, %14,3’ü toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı %12,4’ü ise inşaat sektöründe faaliyet gösterdi.
İmalat sanayinde 2023 yılında doğan girişimlerin %57,7’si düşük teknoloji ürünleri üretti
İmalat sanayinde 2023 yılında doğan girişimlerin %29,1’i orta düşük, %12,2’si orta yüksek, %1,0’ı ise yüksek teknoloji düzeyine sahip ürünleri üreten girişimler oldu.
Kuruluş yılı 2016 ve sonrası olan girişimlerin 2023 yılındaki ciro payı %26,9 oldu
En yüksek ikinci ciro payına ise %14,4 ile 2011-2015 yılları arasında kurulan girişimler sahip oldu.
Kuruluş yılı 2016 ve sonrası olan girişimlerin 2023 yılındaki istihdam payı %34,7 oldu
Girişimlerden 2011-2015 yılları arasında kurulanlar ise %15,8’lik istihdam payına sahip oldu.
Kuruluş yılı 2016 ve sonrası olan girişimlerin 2023 yılındaki ihracat payı %20,1 oldu
Girişimlerden 1990 ve öncesindeki yıllarda kurulanlar ise %16,9’luk ihracat payı ile ikinci en yüksek orana sahip oldu.

Enerji Hesapları, 2022
Yabancı Kontrollü Girişim İstatistikleri, 2022
18.KALE Zirvesi’nde Yankılar: Gökhan Arıksoy’dan dijitalleşme vurgusu Gökhan Arıksoy’dan gençlere tavsiye: “Fark yaratan işlerde uzmanlaşın”

Kocaeli Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Kulübü tarafından düzenlenen 18. KALE Zirvesi, 11 Aralık Çarşamba günü gerçekleştirildi. Uyumsoft Kurumsal Hizmetler Genel Müdürü Gökhan Arıksoy, bu yıl “Yankı” mottosuyla düzenlenen zirvenin konukları arasında yer aldı. Yankı mottosunun, sadece fiziksel bir sesin geri dönüşü değil, aynı zamanda her söz ve hareketin çevrede nasıl bir iz bıraktığını anlamaya olanak tanıdığı vurgulandı. Etkinlikte, bu değişim sürecinde başarılı yankılar yaratmayı hedefleyen konuşmalar yapıldı.

Meraklı olun ve yeni şeyler öğrenmeye her zaman açık olun

Gençlere yaptığı konuşmasında akıllı robot yazılımlar ve geleceğin iş piyasası hakkında değerlendirmede bulunan Gökhan Arıksoy, şunları söyledi:

“Akıllı robot yazılımlar işimizi çalıyor, masallarıyla aklınızı karıştırmalarına izin vermeyin. Bugün insanlar tarafından gerçekleştirilen monoton, rutin ve kural temelli işler, robot yazılımlar tarafından gerçekleştiriliyor. Gençlere tavsiyem; katma değeri yüksek, fark yaratacağınız işlerde uzmanlaşın ve derinlemesine bilgi sahibi olun. Bununla birlikte meraklı olun, çok okuyun ve yeni şeyler öğrenmeye her zaman açık olun.”

Tüm şirketler, birer teknoloji şirketine dönüşüyor

Teknoloji alanındaki gelişmelerin şirketleri dönüştürdüğünü anlatan Gökhan Arıksoy, “Geçmişte şirketler kimya, ilaç, bankacılık gibi alanlarda faaliyet gösterirken, günümüzde tüm şirketler birer teknoloji şirketine dönüşüyor.” dedi. Son 20 yılda dijitalleşme, bulut bilişim, büyük veri ve iş analitiklerinin yanı sıra mobil teknolojilerin dünyayı dönüştürmeye devam ettiğinin altını çizen Arıksoy, ayrıca yapay zeka, arttırılmış gerçeklik ve blok zincirinin de yakın dönemde bu trendlere eklendiğini belirtti.

Gelecek 5 yıl içinde “Karanlık fabrikalar” gündemde

Endüstri 4.0’ın hedeflerinden bahseden Arıksoy, “Endüstri 4.0 ile hedeflenen, üretimin yerinden bağımsız olarak aynı maliyetle yapılabildiği bir sistemin kurulmasıdır” dedi. Endüstri 4.0’ın dört ana bileşeni olarak, bağlantılı ürünler, bağlantılı üretim, bağlantılı tedarikçiler ve bağlantılı çalışanları sıraladı. Akıllı evler, akıllı şehirler ve akıllı fabrikaların hayatımıza girdiğini de söyleyen Arıksoy, önümüzdeki beş yıl içinde “karanlık fabrika” kavramıyla daha fazla tanışılacağını ifade etti.

Uyumsoft’un dijital dönüşümdeki liderliği

Uyumsoft’un bulut tabanlı ve inovatif çözümleriyle müşteri odaklı çalışarak, işletmelerin büyümesine ve sürdürülebilirliğine katkı sağladığını anlatan Gökhan Arıksoy, şunları kaydetti:

“Ülkemizin lider yazılım firmalarından birisi olarak, 28 yıllık deneyimimizle işletmelere, dijital dönüşüm, ticari paketler, mali müşavir yazılımları, kurumsal kaynak planlama çözümleri sunuyoruz. 400’ü aşkın uzman kadromuz ve 350’nin üzerinde iş ortağımız ile 200 binin üzerindeki firmaya hizmet vererek, 45’ten fazla sektörde dijital dönüşümü destekliyoruz. Ürün ailemizde, LioX Kurumsal Kaynak Planlama (LioXERP, LioXHR, LioXCRM) ürün ailesi, Girus bulut tabanlı ticari yazılımlar (GirusTİCARİ, GirusCRM, GirusHR, GirusBORDRO ürün ailesi ve e-Uyum (e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-SMM, e-Defter, e-İrsaliye ve diğer tüm e-Belgeler) uygulamaları dahil 30’u aşkın yazılım ürün ailesi çözümlerimiz bulunuyor.  Yurtiçinde ve 15’in üzerindeki ülkede geleceğin dijital dünyasına yön verecek projelerine imza atarken, global pazarlarda güçlü bir aktör olarak konumlanacağız.” diye konuştu.

BYD, AUTOBEST Tarafından “Dünyanın En İyi Otomobil Şirketi” Seçildi 

Dünyanın önde gelen elektrikli araç üreticisi BYD, Avrupa’nın en itibarlı ve bağımsız otomobil ödülleri organizasyonlarından biri olan AUTOBEST tarafından ‘Dünyanın En İyi Otomobil Şirketi’ (COMPANYBEST 2025) ödülüne layık görüldü.

AUTOBEST jürisi, Avrupa’nın dört bir yanından gelen 31 deneyimli otomotiv gazetecisinden oluşuyor. Milyonlarca tüketiciyi temsil eden jüri üyeleri, BYD’yi bu ödüle oybirliğiyle layık gördü. Dünyanın en hızlı büyüyen otomobil markalarından biri olan BYD, bu başarıyla jüriyi etkilerken, aldığı bu prestijli ödül, şirketin Avrupa’daki yükselen konumunu ve küresel otomotiv sektöründeki yenilikçi yaklaşımını bir kez daha gözler önüne seriyor.

2024 yılında BYD DOLPHIN modelinin AUTOBEST tarafından ‘Avrupa’nın Satın Alınabilecek En İyi Otomobili’ (Best Buy Car of Europe 2024) seçilmesinin ardından gelen bu ödül, BYD’nin küresel otomobil pazarındaki yükselişini bir kez daha teyit ediyor. Ayrıca BYD, 30. yılını kutladığı bu dönemde, 10 milyonuncu yeni enerji aracını üreterek önemli bir başarıya imza atarken, küresel çapta önemli bir kilometre taşını da geride bıraktı.

AUTOBEST’in uluslararası jürisinden bu prestijli ödülü almaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten BYD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Stella Li, “30 yıldır değişimi yönlendiren bir şirket olarak, dünyayı 1 derece soğutma hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Avrupa’da nispeten yeniyiz ancak müşteriler ürünlerimizi deneyimlediklerinde sahip oldukları ileri teknolojilere hayran kalıyorlar. 2025 ve sonrasında çok daha fazla müşteriye ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

“ESENBOĞA HAVALİMANI’NIN KAPASİTESİNİ 30 MİLYON YOLCUYA ÇIKARACAĞIZ”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Esenboğa Havalimanı Kapasite Artırımı 1. Etap çalışmalarında sona geldiklerini bildirerek, “Yolcu kapasitesini 30 milyona çıkartacak 3. pist ile yeni kule binası ve hizmet binalarını 2025 yılının ilk çeyreğinde bitirmeyi planlıyoruz.” dedi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Esenboğa Havalimanı’nda kapasite artırımı kapsamında yürütülen çalışmalara ilişkin açıklamada bulundu. Esenboğa Havalimanı’nın artan yolcu ve uçak trafiğine rahat bir şekilde hizmet verebilmesini sağlamak amacıyla iki etap olarak başlattıkları modernizasyon projesinin ilk etabında sona geldiklerini bildiren Bakan Uraloğlu, “1. Etap çalışmaları kapsamında başlattığımız çalışmalarda yüzde 98 fiziki ilerleme sağladık.” dedi.

3. Pist Yolcu Kapasitesini 30 Milyona Çıkaracak

Esenboğa Havalimanı 1.Etap çalışmaları hakkında bilgi veren Bakan Uraloğlu, “Havalimanımızı çağın ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir hale getirmek ve Başkent Ankara’mızın dünya başkentlerine yakışır bir tesise sahip olması için başlattığımız çalışmalar kapsamında kapasiteyi 30 milyon yolcuya çıkartacak üçüncü pistin inşasında sona geldik. Yeni pistimizi şerit çalışmaları ve düzenleme işlerinden sonra hizmete hazır hale getireceğiz.” dedi.

Hedef 2025’in İlk Çeyreği

Yeni hizmet binalarının inşasını da büyük oranda tamamladıklarını kaydeden Bakan Uraloğlu, “Üçüncü pist, Teknik Blok, ARFF İstasyonu, DHMİ Özel Maksatlı Araç Garaj ve Uçuş Kontrol Hangarı Binası, Isı Merkezi ve Su Deposu, Uçak Atık Su Arıtma Tesisi, Özel Aydınlatma Sistemleri Bakım Binası, Kargo Gelişim Alanları, Kargo Apronu, Bağlantı Taksiyolları, Gümrük Müdürlüğü Binası ve otoparklarını 2025 yılının ilk çeyreğinde bitirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.

Terminal Binası 40 Bin Metrekareye Genişleyecek

Esenboğa Havalimanı’nın kapasitesini geçmiş yıllarda 20 milyon yolcuya çıkardıklarını ancak gelinen noktada bunun yetersiz kaldığını kaydeden Bakan Uraloğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Havacılık alanında yaptığımız yatırımlarla havayolu halkın yolu oldu. Vatandaşlarımız yolculuklarında havayolunu daha sık tercih etmeye başladı. Biz de bir taraftan yeni havalimanları yapmayı sürdürürken bir taraftan da mevcut havalimanlarımızı çağın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde modernize etmeye devam ediyoruz. Esenboğa Havalimanı kapasite artırımı kapsamında başlayacağımız 2. Etap çalışmaları ile terminal binasını 40 bin metrekareye genişleteceğiz. Üçüncü pist ve daha geniş terminal binası ile havalimanımız artan yolcu trafiğine çok daha rahat cevap verebilecek.”

Yeni Yıla Nutella® ile Lezzetli Bir Başlangıç Yapmaya Hazır mısınız?

Nutella®, Mert Vidinli’nin ev sahipliğinde ve Eataly’nin şefi Claudio Chinali eşliğinde, Nutella® uygulaması kullanıcılarına unutulmaz Nutella® Yeni Yıl Lezzetleri Atölyesi deneyimi yaşatacak.

Nutella®, yılbaşı ruhunu mutfağa taşıyan özel etkinliğiyle unutulmaz bir gün yaşatmaya hazırlanıyor. Marka, yeni yıl coşkusunu Nutella® ile yaşamak isteyenleri, Mert Vidinli ve şef Claudio Chinali eşliğinde gerçekleşecek Nutella®’lı Yeni Yıl Lezzetleri Atölyesi’ne davet ediyor. Televizyon ve sosyal medya dünyasının tanınan ismi Mert Vidinli’nin kendi misafirlerini de getireceği etkinlikte, Nutella uygulaması üzerinden bilet almaya hak kazanan 16 kişi, Nutella® ile hazırlanan iki yepyeni yılbaşı tarifiyle keyifli bir deneyim yaşayacak.

Eataly Mutfak’ta düzenlenecek Nutella®’lı Yeni Yıl Lezzetleri Atölyesi’ne katılanlar, şef Claudio Chinali’nin rehberliğinde Nutella®lı yılbaşı cupcake’ler ve cinnamon roll (tarçınlı rulo) tatlılarını öğrenip yaparak, yılbaşı sofralarında sevdikleriyle de paylaşma fırsatı yakalayacaklar. Katılımcılar ayrıca etkinlik sonunda yeni yıla özel tasarlanan Nutella® kazağı, Nutella® için özel üretilen bıçak ve Nutella®’dan oluşan hediye kitinin de sahibi olacak.

Nutella®’lı Yeni Yıl Lezzetleri Atölyesi’ne katılma şansı, yalnızca Nutella® uygulaması kullanıcılarına özel sunulacak. Sınırlı kontenjanla gerçekleşecek olan etkinliğe bilet alabilmek için Nutella uygulamasına üye olmak ve belli dönemlerde açılan bilet hediyesi için 3000 puan biriktirmiş olmak gerekiyor.

Mobil Uygulama Büyümesi için 5.Çeyreği Rekabet Avantajına Dönüştürün

Başak Zerman – Adjust Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) Satış Direktörü

Pazarlama takviminde genellikle Ekim, Kasım ve Aralık aylarını içine alan dördüncü çeyrek (Q4) odak noktası olsa da, Noel sonrası başlayan ve Ocak sonuna kadar süren Q5, mobil pazarlamacılar için altın değerinde bir fırsat olarak kendini kanıtladı.

Daha düşük rekabet, azalan reklam maliyetleri ve artan kullanıcı aktiviteleriyle Q5, tatil sezonunun momentumunu devam ettirmek ve yenilikçi stratejileri keşfetmek için mükemmel bir dönem.

Cihaz aktivasyonları, hediye kartı kullanımları ve Yeni Yıl kararları, uygulama aktivitelerini artırarak kampanyaların ölçeklendirilmesi, indirme sayılarının artırılması ve gelirlerin maksimize edilmesi için ideal bir ortam yaratıyor. Q5’te başarı, bu dönemin kendine özgü dinamiklerini anlamaktan geçiyor. Şimdi, veriye dayalı trendleri, uygulanabilir içgörüleri ve uygulama işinizi bu gizli “çeyrekte” kârlı bir döneme dönüştürmek için stratejileri keşfetmenin tam zamanı.

Q5’te Sağlık ve Fitness ile Oyun Uygulamaları Büyümeye Öncülük Ediyor

Sağlık ve fitness uygulamaları, Ocak 2024’te bir önceki aya göre indirmelerde %38, oturumlarda ise %10 artış göstererek Q5 büyümesine öncülük etti. Bu, kullanıcıların Yeni Yıl kararlarına, özellikle fitness hedeflerine ulaşma ve daha sağlıklı yaşam tarzları benimseme konularına odaklandığını yansıtıyor.

Bununla birlikte, sağlık ve fitness uygulamaları için etkin kurulum başına maliyet (eCPI), Aralık 2023’te 0,75 dolardan Ocak 2024’te 1,16 dolara yükseldi. Bu, sağlık bilincine sahip kullanıcıları kazanma rekabetinin arttığını gösteriyor. Pazarlamacılar, bu momentumu ücretsiz denemeler, fitness meydan okumaları ve alışkanlık takibi teşvikleri sunarak değerlendirebilir. Yeni Yıl hedefleri etrafında mesajlar oluşturmak ve kullanıcıları ilk Ocak sıçramasının ötesinde bağlı tutacak ilgi çekici başlangıç deneyimleri sağlamak, uzun vadeli değer elde etmek için önemli.

Oyun uygulamaları da Q5’te kayda değer bir büyüme gösterdi. İndirmeler %4, oturumlar %8 arttı; bu artış, boş zamanların artması ve eğlenceye yönelik aktivitelerin yoğunlaşmasından kaynaklanıyor. Oyun uygulamaları için eCPI ise Aralık ayındaki 0,72 dolardan Ocak ayında 0,68 dolara düştü ve bu durum, talebin sabit kaldığını ve uygun maliyetli kullanıcı edinme fırsatlarının olduğunu gösteriyor.

Oturumlardaki artış, uygulama içi etkinliklerin, promosyonların ve platformlar arası kampanyaların kullanıcı bağlılığını sürdürmedeki başarısını ortaya koyuyor. Oyun pazarlamacıları için Q5, Yeni Yıl temalı meydan okumalar, özel ödüller veya abonelik teklifleri gibi sezonluk etkinlikler başlatmak için değerli bir fırsat. Ayrıca, bağlı TV (CTV) kampanyalarından ve ikinci ekran alışkanlıklarından faydalanmak erişimi artırabilir.

Kullanıcılara sınırlı süreli teklifler veya yeni içeriklerle yeniden hedefleme yapmak, ilgiyi sürdürürken yatırım getirilerini (ROI) maksimize edebilir.

Q5’te Finans, Eğlence ve Alışveriş Uygulamaları İçin Fırsatlar

Finans uygulamaları, indirmelerde %5 artış gösterirken, eCPI Aralık ayında 1,22 dolardan Ocak ayında 0,87 dolara düştü. Ancak oturumlar %4 azaldı, bu durum tatil sezonu sonrası azalan işlem aktivitelerinden kaynaklanıyor olabilir. Bu farklılık, finans uygulamaları için onboarding süreçlerini güçlendirme ve finansal hedef takibi veya bütçeleme araçları gibi özelliklere odaklanma fırsatı sunuyor.

Düşük kullanıcı edinme maliyetleri, finans pazarlamacılarının uzun vadeli kullanıcı bağlılığı stratejilerine odaklanmasını mümkün kılıyor. Düşük eCPI’yi değerlendirerek maliyeti önemseyen kullanıcıları çekebilir ve kendilerini finansal hedeflere ulaşmada vazgeçilmez bir araç olarak konumlandırabilirler.

Eğlence uygulamaları, indirmelerde %1, oturumlarda ise %2 artış gösterdi. Bu dikeydeki eCPI, Aralık ayında 0,86 dolardan Ocak ayında 0,64 dolara düştü ve Q5’i yeni kullanıcı kazanımı için maliyet açısından etkili bir dönem haline getirdi.

Alışveriş uygulamaları, Q5’te sınırlı büyüme gösterdi; indirmeler %1 artarken oturumlar %1 azaldı. Ancak eCPI, Aralık ayındaki 0,77 dolardan Ocak ayında 0,55 dolara düştü ve bu durum, uygun maliyetli kullanıcı edinimi için değerli bir fırsat yarattı. Pazarlamacılar, kişiselleştirilmiş indirimler, seçilmiş paketler ve özel teklifler sunarak kullanıcıları yeniden kazanabilir.

Tatil Sonrası Kampanyalar: Kullanıcıları yeniden harekete geçirmek için kendine hediye alma eğilimlerini hedefleyen kampanyalar düzenleyin ve hediye kartı kullanımlarını teşvik edin.

Mesajlarda Değişim: Tatil hediyeleşmesinden, kişinin kendini ödüllendirmesine odaklanan bir iletişim dili kullanın.

Kişiselleştirilmiş İndirimler: Kullanıcılara özel indirimler, özenle hazırlanmış paketler ve özel teklifler sunarak ilgiyi yeniden canlandırın.

Sadakat Programları: Uzun vadeli bağlılık ve tekrar satın alımları artırmak için sadakat programları ve kişiselleştirilmiş öneriler geliştirin.

Bu stratejiler, alışveriş uygulamaları için Q5’in potansiyelini en üst düzeye çıkarmaya ve kullanıcı katılımını uzun vadede sürdürmeye yardımcı olacaktır.

Q5’te Başarılı Kampanyalar Nasıl Oluşturulur?

Q5, mobil pazarlamacılar için stratejilerini gözden geçirmek ve genellikle daha düşük reklam maliyetleriyle artan tüketici etkileşiminden en iyi şekilde yararlanmak için eşsiz bir dönem. Kampanyalarınızı optimize etmek ve hedef kitlenize etkili bir şekilde ulaşmak için şu adımları takip edebilirsiniz:

Veriye Dayalı Kişiselleştirme

Yeni Yıl temalı görselleri ve mesajları A/B testleriyle deneyerek en etkili reklamları belirleyin. AI destekli araçlar kullanarak, farklı kitlelere hitap eden, ilgili ve etkili kişiselleştirilmiş kampanyalar tasarlayın.

Kanal Çeşitlendirme

Reklam harcamalarınızı, uygulama özelliklerini taahhüt öncesi etkili bir şekilde gösteren ödüllü veya oynanabilir reklamlar gibi mobil odaklı formatlara yönlendirin. Bunun yanı sıra, CTV (Bağlantılı TV) gibi mobil dışı kanalları keşfederek erişiminizi genişletin ve ikinci ekran izleme alışkanlıklarından yararlanın. Adjust Datascape’i kullanarak bu kanallardan gelen kampanya verilerini tek bir panoda birleştirip net ve uygulanabilir içgörüler elde edin, böylece platformlar arasında performansı optimize edin.

Zamanlama ve Hedefleme

Kampanyalarınızı erken başlatarak Meta, TikTok veya Google Ads gibi reklam platformlarının hedefleme ve teslimat optimizasyonu için yeterli veri toplamasına olanak tanıyın. “Öğrenme aşaması” olarak adlandırılan bu süreç, Q5 başladığında kampanyalarınızın en iyi şekilde performans göstermesini sağlar. Q5 süresince hedef kitlenizi genişletin ve gerçek zamanlı analizlerle yaklaşımınızı iyileştirin.

KPI’lar ve Optimizasyon

Kilit performans göstergelerini (KPI) izlemeye odaklanarak yüksek değerli kullanıcı davranışlarını önceliklendirin. Kampanyalarınızı kullanıcı bağlılığını, dönüşümleri ve uzun vadeli kullanıcı değerini artıran uygulama içi eylemlerle uyumlu hale getirin. Datascape gibi çözümlerle KPI’larınıza derinlemesine inerek en etkili kampanyaları ve kullanıcı segmentlerini belirleyin.

Gerçek Zamanlı Uyarlama

Kampanya performansını günlük olarak ölçerek tüketici davranışındaki değişimleri belirleyin ve stratejiler ile yerleştirmelerde hızlı ayarlamalar yapın. Adjust Automate, kampanyaları güncellemek gibi tekrarlayan görevleri otomatikleştirerek yaratıcı iyileştirmelere odaklanmanıza olanak tanır. Q5 boyunca elde edilen içgörülerle stratejilerinizi geliştirerek büyümeyi Q1 ve sonrasına taşıyabilirsiniz.

Q5’i heyecan verici ve kârlı bir döneme dönüştürün ve Adjust ile uygulama pazarlama stratejinizi yıl boyunca nasıl güçlendirebileceğinizi keşfedin.

Balıkesir, devlet yardımlarını kullanacak ihracatta 3 milyar dolara ulaşacak

Ege İhracatçı Birlikleri, il il gezerek, Ticaret Bakanlığı’nın Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat mevzuatına uyum sağlamaya yönelik hayata geçirdiği “Responsible Destek Programı”nı anlatacak. “Ege İhracatçı Birlikleri İş Dünyası Buluşmaları” adı verilen seri toplantıların ilki 17 Aralık 2024 Salı günü saat 14:00’te Balıkesir Sanayi Odası-Rona Yırcalı Toplantı Salonu’nda yapılacak.

Ege İhracatçı Birlikleri, faaliyet illerine göre 2024 yılının 11 aylık diliminde Türkiye’ye 2 milyar 235 milyon dolarlık döviz kazandıran Balıkesir’in devlet yardımlarından azami yararlanarak 2025 yılında ihracatını 3 milyar dolara taşımasını hedefliyor.

Balıkesir Sanayi Odası-Rona Yırcalı Toplantı Salonunda yapılacak olan “Ege İhracatçı Birlikleri İş Dünyası Buluşmaları”na Ege İhracatçı Birlikleri’nin Balıkesir ve çevresinde yerleşik üyelerinin yanı sıra, iş insanlarının, Balıkesir ve civarında faaliyet gösteren Teknoparklarda yer alan girişimcilerin ve akademisyenlerin katılmaları amaçlanıyor.

Eskinazi: “Türkiye’nin en büyük gücü ihracat”

Türkiye’nin en büyük gücünün üretim ve ihracat olduğunu dile getiren Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Türk ekonomisinin 2024 yılının ilk üç çeyreğinde yüzde 3,2 büyüdüğünü ihracatın bu büyümeye yüzde 2,2’lik katkı sağladığını vurguladı.

Ege İhracatçı Birlikleri olarak 1939 yılından bu yana Türkiye’nin ihracatının gelişmesi için çalıştıklarını anlatan Eskinazi “85 yıllık bilgi birikimimizle bugün sayıları 8 bini aşan üyemiz ihracatçı firmalarla güçlü bağlar kurmak için “Ege İhracatçı Birlikleri İş Dünyası Buluşmaları”nı periyodik olarak düzenliyoruz. Ticaret Bakanlığımızın Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat mevzuatına uyum sağlamaya yönelik hayata geçirdiği “Responsible Destek Programı, diğer devlet yardımları, Ege İhracatçı Birlikleri’nin ihracatçılarımız için yaptığı faaliyetler uzman isimlerce katılımcılara aktarılacak” diye konuştu.

Elektronik Sektörü TESİD ZİRVESİ’nde buluştu

Türk Elektronik Sanayicileri Derneği’nin (TESİD), elektronik sanayinin önde gelen isimlerini bir araya getirerek, sektördeki son gelişmeler ile hedef odaklı stratejileri ele almayı ve iş birliği imkanlarını geliştirmeyi amaçladığı TESİD Zirvesi 11 Aralık’ta gerçekleşti. Zirve kapsamında ayrıca 22. TESİD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri de sahiplerini buldu.

Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD), sektörün geleceğini şekillendirmek amacıyla 11 Aralık’ta İstanbul Cevher Otel’de düzenlediği zirvede önemli oyuncuları bir araya getirdi. Zirve kapsamında gerçekleştirilen “Teknolojide Ufuk Turu ve Hedef Odaklı Strateji” ve “Teknoloji ve Sanat Birlikteliği” başlıklı panellerde, yapay zeka, büyük veri, sanal gerçeklik gibi teknolojilerin sektöre etkileri ve Türkiye’nin bu alandaki rekabet gücünü artırmak için atılması gereken adımlar tartışıldı.

TESİD Yönetim Kurulu Başkanı Yaman Tunaoğlu, elektronik sektörünün büyük bir dönüşüm sürecinde olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin bu alanda önemli bir üretici konumuna geldiğini ancak daha fazla büyüme ve verimlilik için Ar-Ge yatırımlarına, yeni teknolojilere ve iş birliklerine daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirtti.

“Teknolojide Ufuk Turu ve Hedef Odaklı Strateji” panelinde, GE Aerospace Türkiye Genel Müdürü Dr. Aybike Molbay ve Sabancı Üniversitesinden Prof. Dr. Oğuz Babüroğlu, yapay zeka, otonom araçlar ve kuantum bilgisayarlar gibi geleceğin teknolojilerinin sektöre etkilerini ve Türkiye’nin bu alandaki rekabet gücünü artırmak için atılması gereken adımları değerlendirdi.

“Teknoloji ve Sanat Birlikteliği” panelinde ise TESİD Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Sıddık Yarman moderatörlüğünde, İTÜ’den Prof. Dr. Tayfun Akgül ve iş insanı, sanatçı Edi Cavit Yakar, sanatın teknolojiden ilham alması ve teknolojinin sanatı nasıl dönüştürdüğü konusunda ilham verici görüşler paylaştı.

22. TESİD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri’nin Sahipleri Belli Oldu

Zirve kapsamında düzenlenen ödül töreninde, elektronik sanayinde yenilikçiliği ve yaratıcılığı desteklemek amacıyla bu yıl 22.’si düzenlenen TESİD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri sahiplerini buldu. Büyük Firma, KOBİ, Girişimci (Startup) firma ve Doktora Tezi kategorilerinde toplam 17 başarılı proje ödüllendirildi.

Ödül kazananlar: SAVRONİK, EHSİM EMPA, NETAŞ, ARVENTO, ELEKTRA, NETELSAN, MULTİTEK, ONUR, BARFAS, INHEND, ASİS, KAREL, BİYOMOD, DEICO, HAVELSAN ve en başarılı doktora tezi olarak Dr. Umut Fırat.

Bu ödüllerle, Türkiye’nin elektronik sektöründeki inovasyon potansiyeli bir kez daha gözler önüne serildi. TESİD Yönetim Kurulu Başkanı Yaman Tunaoğlu, dijital dönüşüm ve yapay zeka teknolojilerinin kullanımı ile verimlilik artışı ve maliyetlerde düşüş sağlanabileceğinin yanı sıra TESİD Ödülleri’ne başvuran projelerin bu hedef etrafında kümeleştiğini belirtti.

ZF, Alman Sürdürülebilirlik Ödülü’ne layık görüldü

ZF, Alman Sürdürülebilirlik Ödülü’nün sahibi oldu. Ödül, farklı sektörlerde dönüşüm alanlarında en iyileri seçen Alman Sürdürülebilirlik Ödülü Vakfı tarafından veriliyor. Uzman jüri, ödülü öncelikle ZF’nin sürdürülebilir döngüsel ekonomi konusundaki geniş kapsamlı taahhüdünü göz önüne alarak verdi. Araç üreticileri ve küresel yenileme pazarı için güç aktarma modüllerinin yeniden üretiminde uzmanlaşan Bielefeld’deki yeniden üretim tesisi, bu konuda çok önemli bir rol oynuyor.

Geçen yıl “otomotiv endüstrisi” kategorisinde Sürdürülebilirlik Ödülü’nü alan ZF, bu yılki ödülü “kaynakların dönüşümü alanında” kazandı. Jüri, bu alanın sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için özel çabaya, daha fazla inovasyona ve hızla ölçeklendirilebilir çözümlere en çok ihtiyaç duyulan alanlardan biri olduğunu vurguluyor. ZF’de sürdürülebilirlik, çevre yönetimi ve iş güvenliğinden sorumlu Dr. Michael Karrer, “Halihazırda ürünlerimizdeki geri dönüştürülmüş malzeme oranını sürekli artırıyor ve kaynakların korunmasına önemli bir katkıda bulunuyoruz” dedi. Geri dönüşüm yoluyla daha uzun kullanım süreci, temel malzemelerin tasarrufu için önemli bir kaldıraç niteliği taşıyor.

Teknoloji grubu, 1963 yılından bu yana dünya çapında 25 yeniden üretim tesisinde kullanılmış parçaları endüstriyel ölçekte “ikinci bir yaşam” için hazırlıyor. Bu parçalar tesiste tek tek bileşenlerine ayrılarak temizleniyor, test ediliyor, yenileniyor ve tekrar monte ediliyor. Bu sürecede REMAN yani yeniden üretim deniyor.

Apitera Propolisli Çocuk Spreyi, 68. Türkiye Milli Pediatri Kongresi’nde Büyük İlgi Gördü!

Balparmak AR-GE Merkezi ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) iş birliği ile geliştirilen Apitera Propolisli Çocuk Spreyi, bu yıl 68’incisi Antalya’da düzenlenen Milli Pediatri Kongresi’nde 600 doktora tanıtıldı.

Gazi Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Tezer moderatörlüğünde gerçekleşen uydu sempozyumunda Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Alerji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Enis Şekerel ile Balparmak AR-GE Direktörü Dr. Emel Damarlı, Türkiye’nin farklı illerinden gelen 600’ün üzerindeki pediatri uzmanına Apitera Propolisli Çocuk Spreyi’ni anlattı.

Balparmak’ın iyi yaşam markası Apitera ürün ailesinin en yeni üyesi olan ve propolis, bal, elma sirkesi içeren gıda takviyesi Apitera Propolisli Çocuk Spreyi, propolisin bilimsel olarak kanıtlanan antiviral ve antibakteriyel özelliği sayesinde bağışıklık sistemini desteklemeyi hedefliyor.

Bu yıl 20 – 24 Kasım 2024 tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen 68’inci Türkiye Milli Pediatri Kongresi’ne iyi yaşam markası Apitera ile katılan Balparmak, 23 Kasım’da düzenlenen Uydu Sempozyumu’nda “Arı ürünleri ve Çocuk” konulu bir sunum gerçekleştirdi. Çocuk Sağlığı ve Alerjik Hastalıklar alanında uzman olan ve bilimsel araştırmalarını çocukluk çağı alerjik hastalıkları üzerine yürüten Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Alerji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Enis Şekerel ile Balparmak AR-GE Direktörü Dr. Emel Damarlı sözcülüğünde gerçekleşen uydu sempozyumunda, katılımcılara özellikle mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemini desteklediği bilimsel olarak kanıtlanan arı ürünlerinin kullanımına ilişkin bilgi verildi.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

ERHAN MATARACI TÜRKİYE’NİN DEPREM GERÇEĞİNİ HATIRLATTI: DEPREM KONUTLARIYLA YENİ TOPLU MEZARLAR İNŞA ETMEYELİM

Malatya ve Sivas’ta meydana gelen depremlerin ardından Türkiye’de gözler bir kez daha deprem gerçeğine çevrildi. …