Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri

TOUGHBOOK Secure ile askeri cihaz yapılandırmasında yeni ufuklara açılın
Birçok dayanıklı cihaz üreticisi standart, herkese uyan çözümler sunmaktadır. Ancak, savunma sektörünün kendine özgü gereksinimleri, bunların amaca uygun olmadığı anlamına gelir. Panasonic’in TOUGHBOOK serisi, sağlam ve güvenilir cihazlardaki uzmanlığımızı müşterilerimizin ihtiyaçlarıyla buluşturuyor.
Savunma sektöründe başarı için, yapılan yatırımların karşılığında hem bütün gereksinimleri karşılayan hem de en dayanıklı özelleştirilmiş yazılım ve donanıma sahip olabilmek çok kritik.
Mevcut çözümlerimizden biri olan, roda computer’ın uzmanlığı ile desteklenen ve askeri araçlarda kullanım için tasarlanmış olan TOUGHBOOK 40 TACTICAL, savunma sektörünün ihtiyaçlarını karşılamak için kendimizi adamışlığımızın yalnızca bir örneği.
Bunun yanı sıra, Panasonic’in TOUGHBOOK Secure paketi, cihaz filosunun tüm yaşam döngüsü boyunca varlıkları ve verileri korurken savunmada bilgi işlem yeteneklerini geliştirmek için tasarlanmış bir dizi özel hizmet sunuyor.
Güvenli cihaz yapılandırmasının önemi
Müşterilere özgün gereksinimleri, cihazların nasıl, nerede ve kim tarafından kullanılacağını doğru anlamak ve bunları güvenilir bir yazılım ve donanım alt yapısı ile karşılayabilmek çok önemlidir. TOUGHBOOK cihazları, üretim esnasında ihtiyaca yönelik ticari kullanıma hazır modifikasyonlar ile donatılabilir. Böylece, hem cihazın ve verilerin güvenlik duruşu artırılabilir hem de operasyonel kullanım esnasında sahadaki gizliliği geliştirilebilir.
Müşteriye özel modifikasyonlarımız konsept ve dağıtım öncesi danışmanlık evresinde başlıyor. Müşterilerimiz ile yakından çalışarak cihazın kullanım alanlarını, boyut ve entegrasyon gibi gereksinimlerini, güvenlik, performans ve bağlantı ihtiyaçlarını dinliyor ve önerilerde bulunuyoruz. TOUGHBOOK cihazlarının modüler olması, kullanıcıların kendilerine uyacak yapılandırmayı, mesela parmak izi ve kart okuyucularıyla kimlik doğrulama özelliği ekleme ihtiyacını, hızla seçebilmesi ve yürürlüğe geçirebilmesi anlamına geliyor.
Savunma sektöründeki müşterilerimiz, TOUGHBOOK cihazlarının dayanıklılığından şüphe duymadan kullanabilir. Bütün askeri düzeyde çalışmak için tasarlanan cihazlarımız en zorlu darbe, düşüş, titreşim, kum, toz, yağmur, rakım ve şiddetli hava koşulları ile daha fazlasına dayanacak şekilde MIL-STD-810H sertifikasyonuna uygun tasarlanıyor.
Hiçbir TOUGHBOOK Secure cihazı bir diğerine benzemiyor. Askeri ve savunma ekipleri için her parametre en küçük detayına kadar özelleştirilebiliyor. Örneğin, gizlilik gereken operasyonlar için LCD ekranların ışıklandırmaları üzerinde daha çok kontrol sağlanabiliyor, yansıma, ışık sızması ve ekran parlamasına karşı esnek bir çözüm sağlanabiliyor.

ODE Yalıtım, İsveç pazarında stratejik genişleme hamlesini gerçekleştiriyor
Türkiye’nin önde gelen enerji verimliliği ve yalıtım çözümleri sağlayıcısı ODE Yalıtım, Avrupa’daki varlığını güçlendirme hedefleri doğrultusunda İsveç pazarına resmi olarak adım attı.
Dünya genelinde 6 kıtada faaliyet göstererek 80’in üzerinde ülkeye yüksek kaliteli hizmetler sunan ODE Yalıtım, başarılı genişleme stratejilerini İsveç pazarında da uygulamaya devam ediyor. Özellikle inovatif çevre dostu teknolojileri ve endüstriye kazandırdığı mükemmeliyetçi yaklaşımıyla sektörde öne çıkan ODE Yalıtım, İsveç pazarına giriş yaparak küresel arenada daha da güçlenmeyi hedefliyor. Sürdürülebilirlik odaklı ürünleri ve yenilikçi çözümleriyle İsveç’in inşaat sektöründe önemli bir oyuncu olmayı amaçlıyor.
“Dünya çapında tanınan kaliteli yalıtım çözümlerimizde artık İsveç’teyiz
ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan konuyla ilgili şunları söyledi: “Dünya çapındaki üstün kaliteli yalıtım çözümlerimizle artık İsveç’teyiz! Türkiye’nin lider enerji verimliliği ve yalıtım çözümleri sağlayıcısı olarak, 6 kıtada 80’e yakın ülkeye hizmet veriyoruz. Yılların getirdiği tecrübe ve yenilikçi yaklaşımımızla küresel pazarlarda önemli bir yer edinmenin gururunu yaşıyoruz. İsveç pazarına adım atarak, Avrupa’daki büyüme hedeflerimize bir adım daha yaklaşmış bulunuyoruz. Ürün portföyümüzdeki çeşitlilik ve teknolojik üstünlüğümüzle, İsveç’in sürdürülebilir enerji ve çevre dostu çözümlere olan talebini karşılamayı hedefliyoruz. Global arenada güçlü bir oyuncu olma vizyonu ile çalışıyor, Türkiye ekonomisine sağladığımız katkıyı artırarak devam ediyoruz. Ülkemizin teknoloji ve inovasyon kapasitesini yurtdışında da başarıyla temsil etmekten dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz. ODE Yalıtım olarak kalite, güvenilirlik ve sürdürülebilirlik ilkelerini esas alarak, dünya genelindeki müşterilerimize en iyi hizmeti sunmaya devam edeceğiz. Yeni başarılı projeler ve iş birlikleriyle Türkiye’den dünyaya açılan bir köprü olma misyonumuzu sürdüreceğiz”

Katılım Emeklilik’te üst düzey atama

30 yıla yaklaşan deneyimiyle finans sektöründe değişim ve dijital dönüşüm projelerine liderlik yapan İlker Arabacı, Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı olarak Katılım Emeklilik ailesine katıldı.

Katılım esaslı BES ve sigortacılık sektörünün öncü şirketi olarak 10’uncu kuruluş yıldönümünü kutlayan Katılım Emeklilik, yönetim ekibini önemli atamalarla güçlendirmeye devam ediyor. Son olarak yaklaşık 30 yıllık deneyimiyle finans sektöründe değişim ve dijital dönüşüm projelerine liderlik yapan İlker Arabacı, şirketin Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı olarak görevlendirildi.

Fındıkta hasat vakti geldi 

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, hasadı yaklaşan fındık ve çiftçilerimizin beklentisini yaptığı görüntülü basın açıklamasıyla değerlendirdi.

“Fındıkta hasat zamanı geldi. Karadeniz Bölgesi’nde üretici, sanayici, tüccar, ihracatçı, esnaf, manav tüm Karadeniz insanı fındık alım fiyatının açıklanmasını bekliyor” diyen Bayraktar açıklamasını şöyle sürdürdü; 

“Sıcaklık, kahverengi kokarca ve mantar hastalıkları nedeniyle rekoltede düşüş bekliyoruz”

“Küresel iklim değişikliği nedeniyle yaşadığımız kuraklık ve hava sıcaklıklarındaki ani değişimler, diğer tarım ürünlerinde olduğu gibi fındığı da olumsuz etkiledi. Muhtelif yerlerde güneş yanığı görülüyor.

Kahverengi kokarca gibi istilacı türlerin yanı sıra mantar hastalıklarının neden olduğu zararlar da fındıkta verimi etkiledi. Fındıkta dökülmeler var.

İstilacı türler ve mantar hastalıkları ile mücadelede belirli bir seviyeye gelinse de aşırı sıcaklarla birlikte bu yıl fındık rekoltesinde düşüş bekleniyor. Bu yıl bu kayıplarla birlikte fındık üretiminin 700 bin tonun altında gerçeklemesini bekliyoruz.”

Türk fındığı artık bir “Dünya Ürünü”

“Dünya fındık üretiminin yüzde 64’ünü ülkemiz gerçekleştiriyor. En yakın üretici ülke olan İtalya ile aramızda 7,7 kat üretim farkı var. Biz fındığı üretmezsek dünya çikolata sektörü durma noktasına gelir. Çünkü çikolatada başka ürünler denenebilir ama fındığın özellikle de Türk fındığının verdiği tat ve aroma yakalanamaz.

Ülkemizin en çok fındık ihraç ettiği iki ülke Almanya ve İtalya’dır. Fındığı ülkemizden ithal eden bu iki ülke, işleyip tüm dünyaya pazarlıyor. Ülkemizin kazandığı gelirin kat kat fazlasını kazanıyorlar. Fakat bu ülkelerde fındığın kaç lira olduğu ya da olacağı konuşulmuyor, üretilen katma değerli ürünlerin tüm dünyaya daha fazla nasıl satılabileceği konuşuluyor.

Ülkemiz fındık üretiminin yüzde 80-85’ini ihraç ediyor. Üretim ile ihracat arasındaki ilişkiye baktığımızda birbirine paralel seyrettiği görülüyor. Çok ürettiğimiz yıl çok, az ürettiğimiz yıl ise az ihracat gerçekleştiriyoruz ama bu ihracat oranını hep koruyoruz. Bu ihracatın üzerine ortalama 110 bin ton iç piyasa tüketimini de koyduğumuzda hemen hemen ürettiğimiz kadar fındığı tükettiğimiz görülüyor. Elimizde stok olarak fındık kalmıyor. Bu durum Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) stok istatistiklerinden de net şekilde görülüyor.”

“Üreticiler, artan maliyetler nedeniyle tatmin edici bir taban fiyat açıklanmasını bekliyor”

“Bilindiği gibi tarımsal üretimin en önemli gider kalemleri, mazot, gübre, ilaç ve işçilik ücretleridir. Son bir yılda mazot fiyatlarında yüzde 109, gübre fiyatlarında yüzde 37, tarım ilacı fiyatlarında yüzde 67 artışlar oldu.

Fındık üretiminde en önemli maliyet unsuru olan işçilik ücretleri, sadece son bir yılda 2,5 kat arttı. Üreticilerimiz, artan maliyetler nedeniyle tatmin edici bir taban fiyat açıklanmasını bekliyor.

Toprak Mahsulleri Ofisi fındık alım fiyatını belirlerken artan girdi maliyetleri, enflasyon oranı ve üreticilerimizin kârını da göz önüne almalıdır. Ziraat Odalarımızın bölgede açıkladığı fiyat beklentilerini karşılamalıdır.”

“Toprak Mahsulleri Ofisi en kısa sürede fiyat ve alım politikasını açıklamalıdır”

“Toprak Mahsulleri Ofisi 2024 fındık alım fiyatını ve alım politikasını zaman kaybetmeden açıklamalıdır. Hasat öncesi fındık alım fiyatının açıklanması üreticilerimiz ve tüm paydaşlar için olduğu kadar ülkemiz içinde önemlidir. Fiyat ne kadar erken açıklanırsa üreticisinden ihracatçısına, sanayicisinden manavına kadar tüm kesimler geleceğe yönelik ekonomik planlarını o kadar sağlıklı yapabilecektir.

Bazı zamanlarda serbest piyasada oluşan fiyatlar Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açıklamış olduğu fiyatın gerisinde kaldı. Kararlı bir alım politikası oluşturulamazsa faturayı üreticilerimiz öder.

Pek çok fındık üreticisinin fiyat yükselecek diye, fındığını 5-6 ay bekletme gibi bir lüksü yoktur. Fındıktan elde ettiği gelirle geçinmeye çalışan yüzbinlerce üreticimiz var. Bu sebepten Toprak Mahsulleri Ofisi alımlarda hızlı davranmalı, kota uygulamamalı, tüm ürünü alacağını beyan etmeli ve ürün bedellerini en geç bir hafta içerisinde üreticilerimizin hesabına aktarmalıdır.” 

“Fındıkta alan bazlı destek 10 yıldır değişmiyor”

“Fındıkta üretim maliyetlerini düşürmek ve üreticilerin gelir seviyelerini korumak adına fındık üreticilerine; 2009 yılından bu yana fındık üreticilerimize alan bazlı gelir desteği veriliyor. 2009 ile 2012 yılları arası dekara 150 lira, 2013 yılında dekara 160 lira, 2014 yılında yükseltilerek dekara 170 lira olarak ödendi.

Aradan geçen 10 yıllık süre içerisinde ödenen destek miktarı artırılmadı ve 2023 yılında yine dekara 170 lira olarak açıklandı.

Üreticilerimiz verilen desteği yıl içerisinde bahçesinde yaptığı kültürel işlemlerde kullanarak, desteği devletin fındık üreticilerinin yanında olduğunun göstergesi ve güvencesi olarak kabul etmektedir. Ancak, bugünün koşullarında artık bu destek yetersiz kalarak anlamını yitirdi.

Ülkemizin yaşadığı ekonomik sıkıntılar karşısında fındık üreticilerimiz devletin kendilerine sahip çıkılmasını, fındık alan bazlı destek miktarının günün şartlarına uygun olarak artırılmasını bekliyor.”

“Türk fındığının geleceği bahçelerin yenilenmesine bağlıdır”

“Fındıkta iklim değişikliğinin etkileri de ayrı bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca hasat tarihlerinde öne kaymalar yaşanıyor.

İklim değişikliğinden kaynaklı hastalık ve zararlılarda yaşanacak değişiklik ve artışlar da verim üzerinde ciddi etkiye sahip oluyor. Ülkemiz bir an önce verimi artırmaya yönelik çözüm odaklı uygulamaları hayata geçirmelidir.

Ekonomik ömrünü tamamlamış bahçelerin sökülerek yerlerine yeni bahçeler oluşturulmalıdır. Çay ürününde uygulanan yenileme tazminatına benzer bir destekleme modeli fındık ürünü için geliştirilerek uygulamaya konulmalıdır.”

Süreli Yayın İstatistikleri, 2023

Elektrikli ve Radyant Isıtıcılarda Bakım, ‘Yüksek Verim ve Sistem Emniyeti’ Sağlıyor

Kış aylarında endüstriyel tesisler ile kafe, restoran ve otel gibi işletmelerde yaz konforu sunan bütçe dostu elektrikli ve radyant ısıtma sistemlerini kışa hazırlamanın şimdi tam zamanı.

Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, elektrikli ve radyant ısıtma sistemlerinde yapılacak bakımın sistem verimi ve emniyeti açısından sağladığı avantajlara dikkat çekti.

Yaz ayları kışa hazırlık için en ideal zaman olarak kabul ediliyor. Soğuklarda hayatımıza konfor sunan bütçe dostu elektrikli ısıtıcıları ve gaz yakıtlı radyant ısıtma sistemlerini de bugünden kışa hazırlamak ve bakımlarını yaptırmak oldukça önemli. Çünkü bakım, konfor şartlarını sağlamaktan beklenmeyen arızaları önlemeye, cihazın kullanım ömrünü uzatmaktan enerji faturalarını kontrol altında tutmaya kadar birçok avantaj sunuyor.

Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, endüstriyel tesisler ile kafe, restoran ve otel gibi işletmelerdeki elektrikli ısıtıcılar ve gaz yakıtlı radyant ısıtma sistemlerinde yapılacak yaz bakımı ile sağlanacak avantajlara dikkat çekti:

“Havalar soğumadan önce elektrikli ve radyant ısıtma sistemlerinin bakımını yaptırmak oldukça önemli. Geleneksel sistemlere göre yüzde 30 ila yüzde 50 enerji tasarrufu sunan elektrikli ve radyant ısıtma sistemlerinin uzun yıllar güvenli ve optimum verimlilikte çalışabilmeleri için kışa girmeden periyodik bakımlarının yaptırılmasını tavsiye ediyoruz. Üstelik bu sistemlerin bakımı da geleneksel sistemlerden çok daha kolay ve ekonomik oluyor.

Cihaz verimini ve ömrünü artırıyor

Çukurova Isı olarak, 81 ili kapsayan geniş servis ağımız ile satış sonrasında da müşterilerimizin yanındayız. Yıllık periyodik bakım çalışmaları kapsamında elektrikli ve radyant ısıtıcıların genel temizliğini yapıp, varsa arıza ve aksaklıkları gideriyoruz. Cihaz temizliği, sistemin verimli ve uzun ömürlü olması açısından büyük önem taşıyor. Çünkü radyant ısıtıcıların bulundukları ortamdaki toz ve diğer kirletici etkenler zamanla cihaz içerisinde kirlenmeye ve mekanik aksamların aşınmasına neden oluyor. Bu durum ise cihazın orijinal ayarlarını bozarak hem ısıtma performansını düşürüyor hem de enerji sarfiyatını artırıyor. Bakım esnasında gerekli kontrolleri, temizlik ve ayarları yaparak cihazın ilk günkü performansına ulaşmasını sağlıyoruz. Bu sayede sistemin enerji tüketimini de azaltıyoruz.

Arızaları erken tespit etme avantajı sunuyor

Aynı zamanda sistemde yaşanabilecek arızaları erkenden tespit edip daha yüksek maliyetli arızaların önüne geçmiş oluyoruz.

Sistem emniyeti sağlanıyor

Ayrıca gaz yakıtlı radyant ısıtma sistemlerinin bakımı sistemin emniyetli bir şekilde çalışması için de büyük önem taşıyor. Bakım kapsamında sistemdeki gaz kaçağı kontrollerini yaparak can ve mal güvenliğini sağlıyoruz. Periyodik bakımlar sayesinde İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSG) açısından oluşabilecek riskler de ortadan kaldırılıyor.” dedi.

EGİFED Olağanüstü Genel Kurul’da TÜGİK’ten Ayrılma Kararı Aldı

EGİFED – Ege Bölgesi Genç İş İnsanları Dernekleri Federasyonu, bünyesinde yer alan AKGİAD, BAGİAD, BANGİAD, DEGİAD, EGİAD, MAGİAD, NAZGİAD derneklerinin yönetim kurulu başkanları ve YK üyelerinden temsilcilerin katılımı ile Olağanüstü Genel Kurulu’nu EGİFED Merkezi’nde gerçekleştirdi. Akhisar, Balıkesir, Bandırma, Denizli, İzmir, Manisa, Nazilli’den genç iş insanlarının katılım gösterdiği etkinlikte, tek gündem maddesi olan TÜGİK’den ayrılma süreci değerlendirilerek, adı son dönemde Türkiye Genç İş İnsanları Konfederasyonu’ndan Türkiye Girişimci İş İnsanları Konfederasyonu’na dönüştürülen konfederasyondan ayrılma kararı onaylandı.

EGİFED Başkanı Aydın Buğra İlter, EGİFED Danışma Kurulu Başkanı Temel Aycan Şen, Akhisar AKGİAD Başkanı Özhan Akarsu, Balıkesir BAGİAD Başkanı Mert Kurşun, Bandırma BANGİAD Başkanı Kürşad İpek, Denizli DEGİAD Başkanı Kemal Sözkesen, EGİAD Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, Manisa MAGİAD Başkanı Serdar Bozyaka, Nazilli NAZGİAD Başkanı Erol Karakuş ve derneklerin yönetim kurulu üyelerinin katılım gösterdiği genel kurul geniş bir katılımla gerçekleşti.

Açılışta konuşan EGİFED Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Buğra İlter, kurumların değerlere ve kurallara göre işlemesi gerektiğine inandıklarını, TÜGİK’in kuruluş amaç ve değerlerinden uzaklaştığını düşündüklerini ifade etti. İlter, TÜGİK’de ünvan değişikliğini içeren genel kurul ve sonrasında gerçekleşen uygulamaların konfederasyonun kuruluş ilke ve değerlerine aykırı olduğu, bu nedenle kurucusu oldukları konfederasyondan ayrılmaktan başka bir seçenek kalmadığını sözlerine ekledi.

EGİFED Danışma Kurulu Başkanı Temel Aycan Şen ise, GİADların ve bağlı bulundukları üst kuruluşların; bölgeye, ülkeye ve uluslararası boyuta taşınan bir kimlik ve pasaport olduğunu, iş dünyası ve toplum için çok önemli misyonlar içerdiğini kaydetti. Bu çatılar altındaki birlikteliklerin her zaman güçlerin birleştirilerek projelerin yayılımının artırılmasına, daha çok ses getirmesine ve daha etkin hale gelmesine fayda sağladığını söyledi. Bu iyi niyetli kurumların ve faaliyetlerinin aynı amaç doğrultusunda güçlenerek devam etmesi temennisini dile getirdi.

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu -----Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

KAYSO ve KTO Meclisinde gündem, ihracat değerlendirmesi, Afetlere Dirençli Kentler, Bursa siyah inciri, Avrupa talebini Türkiye’ye çevirdi, Trabzon havalimanı, Evidea’nın Yeni Tedarik Zinciri, FYZoo’da Okula Dönüş Zamanı!, TUİK verileri

Basın Herkese GerekliDemirören Medya Grubu’na bağlı İzmir’deki yayın organlarının tek tek küçülmeye başlaması üzerine EGİAD …


Notice: ob_end_flush(): failed to send buffer of zlib output compression (0) in /home/swtdavut/public_html/wp-includes/functions.php on line 5427