Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri (30.07.2022)

E-ticaretin büyümesi fiziksel mağazaları bitirecek

Ticaretin dijitale kayması e-ticarette rekor büyümelerle sonuçlanıyor. Orvada’nın kurucusu Pınar Mercanoğlu, yüzde 100’e yakın büyümenin gerçekleştiği e-ticarette tüketici arzının artmasıyla 10 yıl içinde fiziksel mağazaların yarısının kapanacağını söyledi.

Pandemi ile ivme kazanan e-ticaret, rekor seviyelerde seyrediyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve VISA’nın kartlı harcamalar analizine göre, 2022 ilk çeyreği ile bir önceki yılın aynı dönemi kıyaslandığında e-ticaret yüzde 90, banka kartı harcamaları da yüzde 118 büyüdü.

10 yıl içinde şu anki fiziksel mağazaların yüzde 50’si kapanacaktır

Orvada’nın kurucusu Pınar Mercanoğlu, e-ticaret eğiliminin kalıcılığına işaret ederek, “Geçen yılın aynı dönemine kıyasla e-ticaretteki büyüme hızının yüzde 72’den yüzde 90’a çıktı. Verilere göre 2020 ve 2021 yılları kıyaslandığında ise kartlarla yapılan harcama tutarları, banka kartlarında yüzde 62, kredi kartlarında ise yüzde 47 büyüme gerçekleşti. Fiziksel mağazalardaki elle dokunup deneyerek alma güdüsü artık dijital dünyaya kaydı. Gerek fırsat ürünleri ve daha fazla çeşit seçeneği ile tüketiciler, online mağazalara yöneliyorlar. Pasta payı o kadar arttı ki Türkiye’de büyük marka diye tabir ettiğimiz sektör devleri satışlarını online mağazaya çevirdiler. 10 yıl içinde şu anki fiziksel mağazaların yüzde 50 oranında kapanacağını söyledi” dedi.

E-ticaretin yükselişi sürecek

Arzın her geçen yıl arttığı için talebi karşılamak için her geçen sene daha fazla markanın e-ticarete yöneldiğini belirten Mercanoğlu, “Bu fikir bize Orvada’nın kuruluş hikâyesini oluşturdu. Markamız daha bir yılını doldurmadan beklentimizin üzerinde büyüdü. Biz de büyümemizi müşterilerimize daha cazip indirimlerle kutluyoruz. Ayrıca altyapımıza yaptığımız yatırımla gerek yurt içi gerekse yurtdışı hedeflerimizi gerçekleştirerek sektörde dikkat çeken markalar arasına gireceğiz” ifadelerini kullandı.

Bilim Gençlerle Kazanacak Projesi ilk yüz yüze bilim etkinliğini gerçekleştirecekBilim Kahramanları Derneği ile bilim kazanacak anlayışıyla çalışan biyofarma şirketi Pfizer Türkiye’nin ortak projesi Bilim Gençlerle Kazanacak çevrimiçi atölyelerden sonra ağustos ayında ilk kez yüz yüze bilim etkinliği gerçekleştirecek.  Şimdiye dek 14-18 yaş aralığındaki lise öğrencilerinin bilim insanlarıyla çevrimiçi atölyelerde bir araya geldiği etkinlikler bu defa ilk kez yüz yüze, 7 Ağustos Pazar günü saat 14.00’te Yeditepe Üniversitesi Teknoloji Üssü’nde, Bilim İnsanı Dilek Turan’ın liderliğinde “İyi Üretim Uygulamaları Merkezinde Temiz Odaları ve Sistemleri Tanıyalım” başlığı altında gerçekleşecek. Ayrıca Yeditepe Üniversitesi Hücre ve Gen Terapi Mükemmeliyet Merkezi Laboratuvarı da kapılarını ilk kez Bilim Gençlerle Kazanacak Projesi katılımcılarına açacak.Bu bilim etkinliği kapsamında öğrenciler, laboratuvarı gezme, iyi üretim gerekliliklerini öğrenme, temiz odaları keşfetme, hücresel ürünlerin üretim sürecini simülasyon ortamında gözlemleme şansı elde edecek. Tamamen ücretsiz olan bilim etkinliğinin sonunda tüm katılımcılara dijital sertifika da verilecek.Yeditepe Üniversitesi Teknoloji Üssü’nde gerçekleşecek etkinliğin katılım formu:https://linktr.ee/bilimkahramanlariBilim Etkinlikleri ile ilgili sorular için: [email protected]
Roche 2022 yılının ilk yarısına ait başarılı finansal sonuçlarını açıkladı

Roche’un, İlaç ve Diagnostik bölümlerinin gerçekleştirdiği çalışmalarla 2022 yılının ilk 6 ayındaki grup satışları geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 5’lik artışla 32,3 milyar İsviçre Frangı düzeyinde gerçekleşti. Roche, İlaç Bölümü’nde yüzde 3 ve Diagnostik Bölümü’nde yüzde 11’lik büyüme kaydedildiği bilgisini paylaştı. Dünyanın önde gelen biyoteknoloji şirketlerinden ve kişiye özel tanı ve tedavinin öncü firmalarından Roche, 2022 yılının ilk yarı dönemine ait finansal sonuçlarını açıkladı. Sağlık hizmetleri sektöründe gerçekleştirdiği faaliyetlerle önceki yıllarda elde ettiği finansal başarılarını 2022 yılının ilk yarısında da ortaya koyan Roche’un grup satışları yüzde 5 oranında artışla 32,3 milyar İsviçre Frangı seviyesinde gerçekleşti. Verilere göre, İlaç Bölümü piyasaya sürülen yeni tedavilere gösterilen yoğun talep ile birlikte yüzde 3 artış göstererek, yaklaşık 22,3 milyar İsviçre Frangına ulaştı. Diagnostik Bölümü’nün satışları ise yüzde 11 oranında artarak, 9,9 milyar İsviçre Frangı olarak gerçekleşti. “Yıl boyunca büyümeyi sürdürmeyi hedefliyoruz”2022 yılı yarı dönem finansal sonuçlarını değerlendiren Roche Grup CEO’su Severin Schwan, “Tanı alanındaki temel faaliyetlerimize ve hemofili, kanser, nörolojik bozuklukları tedavi etmeye yönelik ilaçlarımıza yönelik devam eden güçlü talep ile yılın ilk yarısında başarılı sonuçlar elde ettik. Portföyümüzün yenilenmeye devam etmesi ile de beklendiği üzere etkisi azalan biyobenzerlere rağmen büyümeyi sürdürüyoruz. Mevcut değerlendirmelerimiz ışığında, bu yıl sonu için de beklentimiz benzer sonuçları elde etmek yönünde” ifadelerini kullandı. Roche, COVID-19 varyantları ile mücadeleye destek olmaya devam ediyor Pandemi süresince COVID-19 ve varyantları ile mücadeleye küresel çapta destek olan Roche, önümüzdeki süreçte COVID-19 tanı ve tedavi grubu satışlarının yaklaşık olarak 2 milyar İsviçre Frangı düzeyinde azalarak yaklaşık 5 milyar İsviçre Frangına düşeceğini; bu yıl biyobenzerlerden kaynaklanan satış kayıplarının ise yaklaşık 2,5 milyar İsviçre Frangı olmasını bekliyor. Beklenen bu değişimlere karşın grup satışlarının ise yüksek tek haneli aralıkta büyüyeceği öngörülüyor.Tedavi çözümlerine devam eden güçlü talep ile küresel büyüme devam ediyorRoche İlaç Bölümü’ne ait finansal veriler, önceki yılın ilk 6 ayına kıyasla yüzde 3’lük bir büyüme ile 22,3 milyar İsviçre Frangına ulaşırken; şirketin hemofili, multipl skleroz, kanser ve spinal musküler atrofi gibi hastalıklara yönelik tedavilere olan güçlü talep bu büyümede önemli bir paya sahip oldu. Tanı alanında tüm bölgeleri kapsayan ve devam eden güçlü büyümeAçıklanan yarı dönem finansal raporuna göre Roche Diagnostik Bölümü’nün büyümesi yüzde 11 oranında belirlenirken, satışları 9,9 milyar İsviçre Frangı düzeyine ulaştı. Bölümün temel iş alanında tüm bölgeleri kapsamak üzere yüzde 6 oranında güçlü bir büyüme kaydedilirken, Roche’un COVID-19 testleri, geçtiğimiz yılın ilk altı ayında 2,5 milyar İsviçre Frangı düzeyinde satış hacmi kaydederken bu yılın aynı döneminde 3,1 milyar İsviçre Frangı satış sağladı. Şirket, yılın üçüncü çeyreğinde COVID-19 testlerine olan talebin düşüş göstereceğini öngörüyor. 2022 yılı öngörüleriRoche’un 2022 yılının ikinci yarısında da satışlarının istikrarlı olarak düşük tek hanelerle büyümeye devam edeceği tahmin edilirken hisse başına temel kazancın, 2021 hisse geri alımının artan etkisi de dahil olmak üzere, düşük ila orta tek haneli aralıkta (sabit döviz kurlarında) büyümesi hedefleniyor. Şirket İsviçre Frangı cinsinden temettüsünü artırmayı da umuyor.

TCL, sporun gücünü “Inspire Greatness” vizyonuyla bir araya getiriyor FIBA Uluslararası Basketbol Federasyonu Küresel OrtağıDünyanın önde gelen tüketici elektroniği markalarından TCL, Uluslararası Basketbol Federasyonu FIBA ile yaptığı iş birliği kapsamında, FIBA’nın en önemli Avrupa mücadelesi olan FIBA EuroBasket 2022’de oyunculara ve taraftarlara ilgi çekici ve unutulmaz deneyimler sunmaya ve yenilikler yapmaya devam ediyor. TCL, sporun gücünün oyuncularda, taraftarlarda ve daha geniş kitlelerde yarattığı birleştirici ruhu “Inspire Greatness” vizyonuyla bir araya getiriyor.  TCL yenilikçi ve yaratıcı ürünleriyle kullanıcıları harekete geçmeye, yaratmaya ve kendilerini geliştirmeye teşvik eden bir vizyon takip ediyor.  Bu iş birliği, şirketin erişilebilir ekosistem ürünleriyle hedeflediği kullanıcılara ilham verme tutkusunu da yansıtıyor. Dört yıllık iş birliği, ilk olarak 2018’de imzalanmış olup 31 Aralık 2023’e kadar sürecek küresel ortaklık anlaşmasını kapsıyor. Yeni ve genişletilmiş anlaşma, TCL’e FIBA’nın tüm müsabakalarında geçerli olmak üzere önemli ticari haklar sağlıyor. Kapsam dahilinde erkekler ve kadınlar Olimpiyat Eleme Turnuvaları, FIBA Kıta Kupaları, FIBA Gençler Dünya Kupaları, FIBA Kadınlar Basketbol Dünya Kupası 2022 ve FIBA’nın en önemli etkinliği olan 2023’teki FIBA Basketbol Dünya Kupası bulunuyor. Bu etkinlikler için sağlanan özel haklar içerisinde sahada birinci sınıf marka görünürlüğüne ek olarak “TCL Maçın Oyuncusu” adı altında yapılan karşılaşmanın en iyi oyuncusunu sunma rolü de yer alıyor. Bu haklar, TCL’in Avrupa ve dünyada böylesine önemli bir sportif organizasyonda üstlendiği rolü devam ettirmesini de sağlıyor.

ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI KARAİSMAİLOĞLU: 5G İHALESİNİ 2023 YILINDA YAPACAĞIZ
-5G’Yİ 3 BABAYİĞİT OPERATÖRÜMÜZÜN ÇALIŞMALARI İLE ÜLKEMİZİN DÖRT BİR YANINA YAYACAĞIZ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 5G ihalesinin 2023 yılında yapılacağını bildirdi ve “Dünyanın transit merkezi İstanbul Havalimanı’nda başlattığımız 5G kıvılcımını 3 babayiğit operatörümüzün çalışmaları ve vizyonuyla ülkemizin dört bir yanına yayacağız” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Havalimanı’nda 5G ile ilgili gelinen süreci kamuoyu ile paylaştı. Bakanlık olarak, bütün sektörlerde olduğu gibi haberleşme alanlarındaki gelişimleri de yakından takip ettiklerini belirten Karaismailoğlu, “Türkiye’yi çağın ötesindeki yeniliklerle buluşturmak için büyük bir çaba gösteriyoruz. Ulaştırma da olduğu gibi ülkemizin haberleşme altyapısını da devlet aklıyla planlıyor, akademik, bilimsel zeminde değerlendiriyor ve kamu-özel sektör iş birlikleriyle hayata geçiriyoruz. 20 yıldır neyin sözünü verdiysek yerine getirmenin özgüveniyle çalışmalarımıza, başkalarının hayalini bile kuramadığı yatırımlarla devam ediyoruz. Haberleşme sektöründeki, 5G de tabi bunlardan biri. Bilgi ve iletişim teknolojileri, son yıllarda baş döndürücü bir hızla gelişiyor ve tüm dünya çapında etkisini giderek artırıyor. Bu hızlı gelişim ile birlikte klasik çalışma, düşünme, eğlenme yöntemleri değişiyor, yaşam yeni şekilleriyle elektronik ortama taşınıyor” diye konuştu.
HEDEFİMİZ, DÜNYAYLA REKABET EDECEK HIZI MİLLETİMİZE SUNMAK
“Hedefimiz, dünyayla rekabet edecek hızı milletimize sunmak” ifadelerini kullanan Karaismailoğlu, 5G’nin bağlantılı araçlar, arttırılmış gerçeklik ve gelişmiş video ve oyun gibi yeni kullanım durumlarını mümkün kılarak hem profesyonel hem de kişisel yaşamları tamamen yeniden şekillendireceğini söyledi. Özellikle mobil telefonların, insanoğlunun en sık kullandığı teknolojilerden biri olduğu için, mobil teknolojilerin de olanca hızıyla geliştiğini kaydeden Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti;
“Henüz 4G, 4,5G teknolojileri insan hayatına yeni girmişken, bir anda 5G teknolojilerinin içinde bulduk kendimizi. Hatta şimdiden 6G’yi konuşuyoruz. Gelecekte hedeflenen veri akışında 5G’nin dahi hız ve güvenlik hedeflerini karşılayamayacağını düşünüyoruz. Bu bakımdan, elektronik haberleşme şebekelerimizde yerli ve milli donanım ve yazılımların kullanılması, sadece cari açığın azaltılması değil, aynı zamanda günümüzde ülkelerin savunma ve güvenlik politikaları açısından da önemlidir. Dünyada 2020-2025 yılları arasında mobil şebekelere 1,1 trilyon dolar yatırım yapılacağı ve bunun yaklaşık yüzde 80’inin 5G teknolojisine yönelik olacağı ön görülüyor. Bu durum hem iç pazar hem de dış pazar açısından büyük bir potansiyelin olduğunu gösteriyor. İşte böyle bir ortamda bilgiyi üretmeyen, ürettiği bilgiyi ürüne dönüştüremeyen ve bunu dünyaya pazarlayamayan ülkelerin gelişmeleri, kalkınmaları da zor gözüküyor. İşte bu yüzden: dijital dönüşümün kilit noktasını oluşturan 5G teknolojisini yerli ve milli imkanlarla üretmek durumunda olduğumuzu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ülkemiz takip eden değil, takip edilen olacak. Devlet olarak açtığımız bu yolda tüm iş dünyamız, üniversitelerimiz, gençlerimiz bizimle yürüyerek Türkiye’yi layık olduğu geleceğe taşıyacak Türkiye 5. nesil mobil teknolojiyi ifade eden 5G teknolojisinde önemli ve ciddi atılım stratejilerine sahip olarak yoluna devam edecektir.”
5G’nin dünyada son 2 yıldır kullanılmaya başlandığını ve ilk olarak 4G altyapısı üzerindeki geliştirmelerle sunulan ve sonrasında standartları belirlenen beşinci nesil iletişim altyapısı olduğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, 5G teknolojisinin iletişim sektöründe getireceği yenilikleri şöyle sıraladı; “Elektronik haberleşme sektörünü şu anki ses, veri ve görüntü iletiminden ileri bir boyuta taşıyacak 5G teknolojisinin makineler arası iletişim, yapay zeka, artırılmış gerçeklik, medikal, makine öğrenmesi, robotik gibi pek çok alanda yenilikler getirmesi beklenmektedir. 5G’deki düşük gecikme süreleri ile robotik, akıllı araçlar ve akıllı ulaşım sistemleri gibi gecikmeye duyarlı yenilikçi hizmetlerin sunulması kolaylaşacaktır. 5G, otomotiv, sanayi, enerji, sağlık, tarım, medya ve eğlence gibi birçok alanda dijital dönüşümü hızlandırarak yenilikçi uygulamaların geliştirilmesi ve kullanılmasında etken olacaktır. Pandeminin ilk zamanlarını hatırlayın. Milyonlarca kişi evden çalışmaya ve okumaya geçerken, hızlı, güvenilir internet temel bir ihtiyaç haline geldi. Milyonlarca vatandaşımız evden çalıştığı dönemde Türkiye’deki mevcut altyapı tıkır tıkır işledi. Bankacılık faaliyetleri için artık bankalara gidip saatlerce beklemiyoruz. Devlet kurumlarıyla olan işlerimizi e-Devlet üzerinden çözüyoruz. Kısaca hayatımızı internet ile kolaylaştırıyoruz. Elbette bu gelişmeleri bilgi toplumu olma yolunda önemli adımlar olarak görüyoruz.”
SİBER SALDIRILARLA ELE GEÇİRİLMEYE ÇALIŞILAN HASSAS VERİLER ÜLKELERİN DNA’SIDIR
Türkiye’nin 2023, 2053, 2071 hedeflerine ulaşması için yüksek teknolojiye ve katma değerli ürünlere ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Karaismailoğlu, 5G’nin de bunlardan biri olduğunu söyledi. Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Ülkemizde 5G ve ötesi yeni nesil iletişim teknolojilerinin etkileyeceği dikey sektörlerde dijital dönüşümün etkin ve hızlı bir şekilde sağlanmasını hedefliyoruz. Bu dönüşüm esnasında geliştirilecek katma değeri yüksek yerli üretim teknoloji ve uygulamaların ülkemizin ekonomik büyümesine katkı sağlayacağının bilincindeyiz. Bilgi teknolojileri sektörümüzün geleceğini şu 3 başlık altında ele alıyoruz; yerli üretim, yüksek teknoloji ve küresel marka. Kritik bir sektör olarak tanımladığımız bilişim sektörünü bu üç fazda başarıya ulaştırarak, yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi ürün ve hizmetler sunarak, özgün ve yenilikçi üretimle küresel değer zincirlerindeki payımızı arttırmayı hedefliyoruz. Ayrıca 5G’yi sadece bir iletişim teknolojisi olarak değil, ülkemizin milli güvenliği açısından da öncelikli konular arasında görüyoruz.  5G’de daha yüksek yerlilik oranlarına erişmek için çalışıyoruz. Ülkemizin siber güvenliğine, yani mahremiyetine sahip çıkıyoruz. Biz büyüyen, gelişen, küresel rekabette liderliğe oynayan bir ülkeyiz. Göz önündeyiz, dostumuz da var düşmanımız da. Ve günümüzde siber saldırılarla ele geçirilmeye çalışılan hassas veriler ülkelerin de milletlerin de bir nevi DNA’sıdır. Türkiye’nin teknolojiyi sadece tüketen değil, asıl olarak tasarlayan, geliştiren, üreten ve dünyaya pazarlayan bir ülke haline gelmesini hedefliyoruz.” Dedi.
1000’DEN FAZLA SAHADA ULAK BAZ İSTASYONU DEVREYE ALINMIŞTIR
Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi’ni, kısa adıyla HTK’yı kurulduğunu anımsatan Karaismailoğlu, “O günden bugüne sürekli gelişen Haberleşme Teknolojileri Kümelenmesi bugün 160’tan fazla firmayı ve 8 binden fazla çalışanı bünyesinde barındıran büyük bir organizasyon haline gelerek yerli üretim ekosistemi için önemli bir konuma sahip oldu. HTK üyesi firmalarımız ve üç mobil işletmeci tarafından, 5G’ye giden yolda donanım ve yazılım ihtiyaçlarına yerli ve millî imkânlar ile cevap verebilmek amacıyla ‘Uçtan Uca Yerli ve Millî 5G Haberleşme Şebekesi Projesi’ni geliştirdik. Uçtan Uca Yerli ve Millî 5G Haberleşme Şebekesi Projesi ile 5G baz istasyonları, 5G çekirdek şebeke, 5G şebeke yönetim ve operasyonel yazılımları ve 5G sanallaştırma platformu gibi 5G teknolojisine özel kritik şebeke donanım ve yazılımları geliştiriyoruz. Projede geliştirilen prototip ürünler işletmecilerce test edilmekte, mevcut ticari 4.5G mobil şebekelere bağlanabilen yerli ve milli 5G baz istasyonları üzerinden çeşitli demo gösterimleri yaptık. Bakanlığımız ve Savunma Sanayi Başkanlığımızın birlikte başlattığı ULAK Projesiyle de 4,5G baz istasyonu geliştirildi. Projede geliştirilen ilk yerli/milli 4,5G ULAK baz istasyonu Bakanlığımızın evrensel hizmet projeleri kapsamında 750’den fazla sahada kullanılmaktadır. Ticari şebekelerimizde 1000’den fazla sahada ULAK baz istasyonu devreye alındı. Türkiye’de üretimi, teknolojik araştırma ve geliştirme faaliyetlerini, yerli ve yabancı yatırımları teşvik ediyor. Ekonomimizin sürdürülebilir büyümesini destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
AVRUPA’NIN BİRİNCİSİ İSTANBUL HAVALİMANI 5G’Lİ HAVALİMANI OLDU
Haberleşme alanında çok önemli aşamaların geride bırakıldığına dikkati çeken Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 5G teknolojisinin dönüşümünün büyük bir organizasyon olarak düşünülmesi gerektiğini aktardı. “Halkımızın 5g teknolojisine kavuşmasına az kaldı” diyen Karaismailoğlu, “Bugün başka bir gururu da aynı anda yaşıyoruz. Rekorlardan rekorlara koşan, Hani o yapamazlar, kimse uçmaz, açsalar bile başarılı olamayacaklar dedikleri İstanbul Havalimanı…İstanbul Havalimanı ekonomik değeri olmayan, yaşamın ve yeşilin olmadığı 75 milyon metre alanda devletten 1 kuruş çıkmadan 10 milyar euro yatırım yaptırılarak işletme süresi içinde 25 milyar euro devlete verilecek kira garantisi ile finansal olarak da dünyanın en başarılı projelerinden biri oldu. Burada bir ilki daha gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. İstanbul Havalimanı’nın almadığı ödül, kırmadığı rekor kalmadı. İstanbul Havalimanı’nda günde ortalama 1400 uçak, günde ortalama 230 bin yolcu İstanbul Havalimanı’nı kullanıyor. 8 Temmuz’da 1422 uçuş ile tüm zamanların rekorunu kırmıştır. Rekorlara, dünya çapında birinciliklere doymayan İstanbul Havalimanı Avrupa’nın ‘en yoğun’ ve ‘en iyi’ havalimanı oldu. Avrupa’nın birincisi İstanbul Havalimanı bugün 5G’li havalimanı oluyor. İstanbul Havalimanı’nda belirlenen bölgelerde 5G kapsaması ve altyapısı operatörlerimizce sağlanmış abonelere 5G sinyali verilmesi için gerekli ön hazırlıklar tamamlandı. Operatörlerin 5G uygulamaları ve uygulama alanlarındaki gecikme, hız gibi avantajları gözlemleyebileceğimiz çalışmalar da hazırlandı. Bugün burada yerli teknoloji şirketlerimizin kurduğu stantlarda Türkiye’nin 5G yolculuğunda geldiği aşamayı göreceğiz” şeklinde konuştu.
BİZİM GÖSTERDİĞİMİZ KARARLILIĞI OPERATÖRLERİMİZİN DE GÖSTERMESİ GEREKİYOR
Türkiye’de mobil elektronik haberleşme teknolojilerine yönelik olarak mobil şebeke işletmecilerinin yazılım ve donanım yatırımlarının 2021 yılında yaklaşık 3,2 milyar TL olarak gerçekleştiğini dile getiren Karaismailoğlu, “Bugüne kadar çoğunluğu ithal edilen donanım ve yazılımları artık kendi imkanlarımızla üreterek ülkemizin ekonomisine, kalkınmasına, istihdamına ve güvenliğine hizmet ediyoruz. Halihazırda ülkemizde 5G destekli cihazların oranı düşük seviyelerde olup 5G’yi yazılımsal ve donanımsal destekleyen cep telefonların artması ile vatandaşlarımız da 5G hizmetlerinden faydalanabilir hale gelecektir. 5G teknolojilerinin artık önümüzdeki yılların vazgeçilmezi olduğu su götürmez bir gerçektir. Evet, şu ana kadar çok önemli mesafeler kat edildi, ancak artık bu yolu daha büyük adımlarla kat edeceğiz. 5G teknolojisine geçiş süresini hızlandırmak ve daha geniş coğrafyalarda yaygınlaştırmak için yatırımlarımızı arttıracağız. Biz Bakanlık ve ilgili kuruluşlarımızla gerekli olan her türlü desteği bugüne kadar sağladık, bundan sonrada sağlamaya devam edeceğiz. Bizim gösterdiğimiz kararlılığı operatörlerimizin de göstermesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
5G VE ÖTESİ TEKNOLOJİLERE YÖNELİK KRİTİK BİLEŞENLERİN MİLLİLEŞTİRİLMESİ TEMEL ÖNCELİĞİMİZ
“Bakanlığımız, 4.5G ihalesinde belirlediğimiz ‘yerlilik yükümlülükleri’ ile sektöre yönelik önemli bir vizyon çizmiştir” diyen Ulaştırma Karaismailoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü;
“4.5G’nin ilk yatırım döneminde yüzde 1 olan yerlilik oranının, 2020-2021 yatırım dönemi itibariye yüzde 33’leri geçtiğini görüyoruz. Ancak, bu oranı yeterli bulmuyoruz, öncelikle yüzde 45’lik yerlilik hedefinin işletmecilerce yerine getirilmesini bekliyoruz. 5G ve ötesi teknolojilere yönelik kritik bileşenlerin millîleştirilmesi de temel önceliğimizdir. 5G’ye giden yolda yerli ve milli üretim ekosistemini desteklemeye ve korumaya yönelik önemli adımları attık. Bundan sonra da sektör paydaşlarımızın görüşlerini de alarak en uygun çözümleri geliştirmeye devam edeceğiz. Orta yaş ve üstü kuşaklar, Türkiye’nin elektronik haberleşme alanında nerelerden geçerek buraya geldiğini gayet iyi biliyor. Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün hacmi 2003 yılında 20 milyar TL seviyesinde iken 2021 sonu itibarıyla 189 milyar TL seviyesine çıktı. Bilişim alanında, 2022’nin ilk çeyreğinde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21 büyüdük. Fiber hat uzunluğumuzu, 88 binden 478 bin kilometreye ulaştırdık. Sabit geniş hat abone sayımızı son 20 yılda 20 binden 18,5 milyona ulaştırdık. Sabit altyapılarda fiber abone sayımızı 154 binden, 5 milyona çıkardık. Mobil abone sayımız 87,5 milyona ulaştı. Genişbant abone sayımız da 89 milyon oldu. M2M abone sayımız 8 milyona ulaştı. Sektörde bu büyük gelişmeler olurken, on yıl önce dakikası 8,6 kuruş olan ortalama tarife ücretini, 1,5 kuruşa indirdik. 2022 yılı birinci çeyrekte internet kullanım miktarını bir önceki yılın aynı dönemine göre, sabitte yüzde 25, mobilde de yüzde 35 oranında arttırdık.”
6G ÇALIŞMALARIMIZA DA ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE HIZ KAZANDIRACAĞIZ
Yakın bir tarihte Türkiye’nin en yüksek verimli ve güçlü uydusu olan TÜRKSAT 5B’nin hizmete alındığını kaydeden Karaismailoğlu, “TÜRKSAT 5B; Ortadoğu’nun tamamı, Basra Körfezi, Kızıldeniz, Akdeniz, Kuzey ve Doğu Afrika, Güney Afrika ve yakın komşu ülkelerini de içine alacak geniş bir kapsama alanına sahip. Yeni uydumuz üzerinden yüksek hızda geniş bant internet hizmeti de sağlayacağız. Son 20 yılda ülkemizin ulaşım ve haberleşme altyapısına 183 milyar doların üzerinde yatırım yaptık. Yatırımlarımızla millî gerimize, 520 milyar dolardan fazla katkı sunduk. 2053 yılına kadar da 198 milyar dolarlık ulaşım ve haberleşme yatırımları yapmayı hedefliyoruz. Bu süreçte 68 milyar dolarlık haberleşme yatırımlarımızı da planladık. Yaptığımız yatırımlar ile haberleşme sektör büyüklüğümüzü 266 milyar liradan 1,5 trilyon liraya yükseltmeyi hedefliyoruz. Kısa vadede mobil genişbant abone yoğunluğunu yüzde 100’e çıkararak her eve 100 megabit saniye internet hizmeti ulaştıracağız. 5G altyapımızı tamamlayarak tüm milletimizin hizmetine sunacağız. 6G çalışmalarımıza da önümüzdeki dönemde hız kazandıracağız. Ülkemizi dijital yollarla öreceğiz. Fiber ağ uzunluğumuzu 478 bin kilometreden 1 milyon kilometreye çıkararak, genişleyen uydu filomuz ve uluslararası işbirlikleri ile global ölçekte hizmet verebilen dünyanın en büyük 10 uydu operatörü arasına gireceğiz. Bugünden 2053 yılına kadar gerçekleştireceğimiz toplam 198 milyar dolarlık ulaştırma ve haberleşme yatırımıyla üretime 2 trilyon dolar, milli gelire de 1 trilyon dolar katkı sağlayacağız. Bakanlık olarak, ülke menfaatlerimizi gözeterek hem ulaşım hem de iletişim sektörlerinin gelişmesi için gereken her türlü çalışmanın gereğini yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
 3 BABAYİĞİT OPERATÖRÜMÜZÜNDE ÇALIŞMALARI İLE ÜLKEMİZİN DÖRT BİR YANINA YAYACAĞIZ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, ulaşımda olduğu gibi Türkiye’nin haberleşme altyapısını da devlet aklıyla planlandığını, akademik, bilimsel zeminde değerlendirildiğini ve kamu-özel sektör iş birlikleriyle hayata geçirildiğini belirterek, “Bunlar Cumhurbaşkanı’mızın liderliğindeki hükümetlerimizin hazırladığı politika ve stratejiler çerçevesinde hazırlanıyor. Tüm çalışmalarımızı yerli ve milli olma şuuruyla hayata geçiriyoruz. 5G’nin etkileyeceği tüm sektörlerle kapsamlı bir çalışmayı hızlı yürütüp, ülkemizi geleceğin teknolojisine bir an önce hazır hâle getireceğiz. 2023 yılında yapacağımız 5G ihalesinden sonraki süreçte de bu ürünlerin geliştirilmesi ve hem iç piyasamızda hem de dış piyasalarda kullanılması için önümüzdeki süreyi de en verimli biçimde kullanacağız. Bugün burada 5G teknolojisiyle neler yapılabileceğimizin önemli örneklerini hep beraber deneyimleme fırsatı bulacağımız, dünyanın transit merkezi İstanbul Havalimanı’nda başlattığımız 5G kıvılcımını 3 babayiğit operatörümüzünde çalışmaları ve vizyonuyla ülkemizin dört bir yanına yayacağız. Ülkemizde, 2023 yılı itibariyle bu teknolojiyi yaygınlaştırmak üzere, 5.nesil mobil teknolojiyi ifade eden 5G teknolojisinde önemli ve ciddi atılım yaparak yoluna devam edecektir. İstanbul Havalimanı’nda GSM operatörlerimiz tarafından standlarında kurulmuş 5G’nİn farklı özelliklerini deneyimleme imkanına sahip olacağız. Havalimanı’nda kurulu olan 5G servisini, telefonu 5G destekli olan ve 5G’ye abone olmuş abonelerine kullandırmaya başlayacağız. 5G destekli terminali olan abonelerimiz, İstanbul Havalimanı’nda 5G’den yararlanabilecekler” diyerek sözlerini tamamladı.

Lexus Tasarım Ödülleri’nde 2023 Başvuruları Başladı

Premium otomobil üreticisi Lexus, yeni yetenekleri destekleyerek tasarım yoluyla daha iyi yarınlar yaratmayı hedefleyen Lexus Tasarım Ödülleri için 2023 başvurularını almaya başladı.

İlk kez 2013 yılında başlatılan ödül; etkileyici kariyerlerin ortaya çıkması, keşfedilmesi ve desteklenmesi adına kısa zamanda global bir platform haline geldi. Uluslararası kapsamda gerçekleştirilen Lexus Tasarım Ödülleri, yaratıcı yeteneklere odaklanarak onların kendilerini göstermeleri adına bir fırsat sağlıyor.

Lexus, ödül için başvuruları 16 Ekim 2022 tarihine kadar kabul edecek ve yarışmanın sonunda dört kazanan belirlenecek. Bu dört kazanan ise endüstride dünyaca tanınmış isimler tarafından mentörlük alacak ve prototip tasarımlarını birlikte geliştirecekler.

Başvuru yapanlardan özgün eserlerini, “İhtiyaçları Önceden Bilmek,” ”Yenilikçilik” ve “Cazibe” olmak üzere Lexus markasının üç ana prensibiyle birleştirmesi bekleniyor. Tasarımların toplumlara yönelik küresel zorlukları öngörmesi, sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmanın yaratıcı yollarını ortaya koyması ve herkesin mutluluğunu artırması hedefleniyor. Lexus, insanlık adına daha parlak bir geleceğin gelişini hızlandırmayı amaçlıyor ve tasarım yoluyla bunun uygulanabilir çözümlerini özgün bir biçimde aramaya devam ediyor.

Başvurular arasında uluslararası kabul görmüş tasarım uzmanlarından oluşan bir değerlendirme komitesi, değerlendirme kriterlerine göre başvurular arasından dört kazanan seçecek. Ardından kazananlar çeşitli tasarım disiplinlerinde önde gelen isimler tarafından yönlendirilecek. Her kazanana 3 milyon Japon Yeni’ne kadar çıkan bir araştırma ve geliştirme bütçesi sağlanacak. Ödül kazananları, prototip geliştirilmesinin yanı sıra kişisel yaratıcılığının geliştirmesi için de danışmanlık alacak.

2023’ün ilkbahar aylarında kazanan dört kişi, çalışmalarını jüri üyelerine ve mentörlere sunacak. Kazananlar, çalışmalarını sunduktan sonra jüri üyeleri ile bire bir çalışarak eşsiz bir fırsata sahip olacaklar ve kariyerleri için önemli tavsiyeler alacaklar. Mentörler ve jüri üyeleri ise önümüzdeki sonbahar aylarında açıklanacak.

NOOR TECHNOLOGIES UV-C STERİLİZASYONUNUN PATENTİNİ ALDI

Noor Technologies, sterilizasyon işlemleri için geliştirilen bir teknoloji olan ultraviyole (UV) ışık yayan LED’lerin geleceği üzerine çalışmalarına İtalya, Fransa ve Türkiye’de devam ediyor. Bilimsel çalışmalarını İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa ve dünyanın en iyi 3 tasarım üniversitesinden biri olan Polimi Design Milano iş birliğinde yürüten Noor Technologies, UV-C teknolojisinden yararlanarak ortamlardaki zararlı mikroorganizmaların ve kötü kokuların ortadan kaldırılması biliminin patentini aldı.

UV-C Lambaları En Etkili Sterilizasyon Yöntemlerinden Biri

Ultraviyole ışınlamanın (özellikle UV-C) en etkili antiviral stratejilerden biri olarak araştırmacıların dikkatini çekmesinin üzerine, UV-C radyasyonu yayan derin UV LED’lerin bakteriyel, viral ve protozoal patojenlerin yapılarını nötralize etmede etkili olduğu yapılan araştırmalar sonucunda kanıtlanmıştı. UV ışığının bakteriler, mantarlar, mayalar ve virüsler dahil olmak üzere çok çeşitli zararlı mikroorganizmaları yok edebildiği araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştı. Noor Technologies, uluslararası üniversitelerle iş birliği içerisinde yaptığı çalışmalarda, patojenleri inaktive etmek için çeşitli dalga boylarındaki UV-C LED sistemlerini inceleyerek olumlu sonuçlar elde etti. Bu çalışmalar, 255 nm, 265 nm, 269 nm, 275 nm, 280 nm’de veya nispeten dar bant genişliklerinde (toplam nominal genişlik, maksimumun yarısında, FWHM, 10-12 nm) yayılan antiseptik UV-C LED ışınımının etkinliğini gösterdi. Çalışmalar, özellikle 265nm ve 280nm dalga boylarında mükemmel sonuçlar elde etti. Noor Technologies, araştırma süreçlerinin ardından bu sistemin patentini almıştı.

Bakteriyel ve viral organizmaların genetik (nükleik asit) ve protein (amino asit) bölgelerini hedeflemek için kombine iki dalga boylu bir sistem kullanmanın önemi yapılan araştırmalar sonucunda belgelendirildi. Bu verilere dayanarak, 265nm ve 280nm’lik iki farklı dalga boyuna sahip bir UV-C ışık kaynağı ile birlikte kullanılmasının, antiseptik kapasitesini artırdığı ve şimdiye kadarki en etkili kombinasyon olduğu bilimsel veriler ile kanıtlandı ve bu bir Noor Technologies buluşu olarak kayıtlara geçti.

Sterilizasyonda UV LED’lerin kullanılmasının ana avantajlarından birinin, patojenlerin etkisizleştirilmesini optimize etmek için farklı dalga boylarını birleştirmenin mümkün olması olduğunu açıklayan Noor Technologies, ayrıca bu yöntemin daha düşük enerji tüketimi ve daha yüksek verimlilik sunduğunu belirtiyor. UV-C ışınları mikropların genetik materyalini (DNA/RNA) parçalayabiliyor. Ayrıca viral inaktivasyonu söz konusu olduğunda UV-C teknolojisi, daha geniş virüs inaktivasyonunu daha yönetilebilir maliyetler ve pratiklik gibi sayısız fayda ile birlikte sunuyor. Günümüzde UV-C ışığı su dezenfeksiyonu, gıda sterilizasyonu ve yüzey dekontaminasyonu gibi birçok farklı uygulamada da kullanılıyor.

Sterilizasyon ve Raporlama Tek Cihazda

Noor Technologies patentli bilimini kendi bünyesinde geliştirdiği mobil uygulama ile taçlandırarak, cihaz kullanıcılarına ortamdaki hava kalitesini ölçme ve raporlama fırsatı da sunuyor. Temelinde fotokatalitik filtreler bulunan UV-C sterilizasyon cihazları zararlı mikroorganizmaları nötralize ederek iç havanın kalitesini arttırıyor. Fotokatalitik filtre ile aynı zamanda ortamda bulunan kötü kokuları da yok eden cihazlar, desteklendiği ön, hepa, aktif karbon filtresi sayesinde toz ve alerjen maddelerin ortamdan temizlenmesini de sağlıyor. Cihaz kullanıcıları, Google Play ve IOS AppStore’dan kolaylıkla indirebileceği mobil uygulama tarafından aktarılan kolay grafikler sayesinde ortamın hava kalitesini takip edebiliyorlar. Evler, ofisler, okullar ve mağazalar gibi günlük aktivitelerin gerçekleştirildiği tüm kapalı mekanlarda kullanılmak üzere tasarlanan Noor teknolojileri, her alana ve her ihtiyaca yanıt verebilecek nitelikte üretiliyor.

BİLİŞİM ALANINDA ENFLASYONLA MÜCADELE HAMLESİ “ÇÖZÜM AMAÇLI YENİ POLİTİKALAR ÜRETTİK’’

Dünyada ve ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon karşısında varlığını ve karlılığını korumak için kolları sıvayan şirketlerin sayısı her geçen gün artıyor. Türkiye’nin bilişim alanında öncü kurumlarından DOF Robotics’in CEO’su Bakit Baydaliev, enflasyon karşısında çözüm amaçlı ürettikleri yeni politikaları anlattı. Artan enflasyon oranları ile birlikte 1-2 ay olan tedarik süreçlerinin 8-9 aylık bir süreye uzadığını belirten Baydaliev, “Şirketin karlılığını koruyucu politikalar izlemeye çalışıyoruz Hem aktif hem pasif aksiyonlar ile karlılığımızı korumaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Ticaret gerilimleri, Ukrayna-Rusya Savaşı ve yaşanan iklim kriziyle enflasyon rakamları pek çok ülkede yılların en yüksek seviyesine ulaştı. Artan enflasyon oranları nedeniyle şirketler mevcut karlılığını korumak ve mümkünse arttırmak adına birçok politikayı uygulamaya koymaya başladı.Tamamen yerli imkânlarla yazılımlarını ve tasarımlarını geliştirenDOF Robotics’in CEO’su Bakit Baydaliev, enflasyon karşısında attıkları adımlara değindi.

“1-2 AY OLAN TEDARİK SÜRECİMİZ 8-9 AYA UZADI”

“Fiyatların hızlı arttığı bir dönemde ürün ve malzeme alımlarını hızlandırmaya ve sabit fiyatlı uzun dönemli alım anlaşmaları sağlamaya çalışıyoruz’’ diyen Baydaliev, “Mevcut enflasyon ortamının yönetilmesi, özellikle ürün arzının ve TYZ sisteminin bozulmasıyla daha da karmaşık bir hale geldi. İleride oluşabilecek fiyat artışları sebebiyle 1-2 ay olan tedarik sürecimiz 8-9 aya kadar uzadı. Mevcut satış fiyatlarımızın revizyonu, distribütör yüzdelerinin ve indirim oranlarımızın gözden geçirilmesi, iyileştirebilecek maliyet kalemleri üzerinde çalışmalar ve toplu alımlarda indirimler gibi şirketin karlılığını koruyucu politikalar izlemeye çalışıyoruz’’ ifadelerini kullandı.

“TEDARİKÇİLER İLE ALIM FİYATLARIMIZI SABİTLEYEREK UZUN DÖNEMLİ TOPLU ALIM ANLAŞMALARI YAPMA POLİTİKALARI BELİRLEDİK”

Baydaliev, kur artışları, yaşanan belirsizlikler ve içinde bulunduğumuz enflasyonist ortamda şirketin karlılığını korumak ve mümkünse arttırmak adına yeni politikaları uygulamaya çalıştıklarını belirtti.

Uygulanan politikalarla ilgili ana maddeleri sıralayan Baydaliev, “Tedarikçiler ile alım fiyatlarımızı sabitleyerek uzun dönemli toplu alım anlaşmaları yapmak, maliyet düşürücü ve verimlilik arttırıcı kalemleri üzerinde iyileştirici çalışmalarda bulunmak, satış fiyatlarının, indirimlerin ve özel distribütör fiyatlarının gözden geçirilmesi gibi politikalar belirledik. Bu doğrultuda uzun vadede şirketimiz, çalışanlarımız ve iş ortaklarımız adına fayda sağlayıp sürdürülebilir bir sistem yaratmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

‘’HEM AKTİF HEM PASİF AKSİYONLAR İLE KARLILIĞIMIZI KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ’’

‘’Uzun dönemli alım anlaşmaları ile sadece fiyatları sabitleyerek maliyetlerimizi kontrol edebilmek değil, aynı zamanda stoklu çalışmaya, ve bozulan TYZ’yi öngörülebilir kılmayı amaçlıyoruz. Böylece müşterilerimizin termin sürelerine maksimum düzeyde uymaya çalışıyoruz’’ diyen Baydaliev, “Aksi halde çip krizi ile beraber ortaya çıkan uzun terminler ticaretimizi son derecede olumsuz etkilemektedir. Buna ek toplu alımlar sürekli artan fiyatlarda indirimler sağlıyor, ve yine termini uzun ürünleri stoğumuzda tutmayı öngörüyoruz. Artan malzeme, enerji ve işçilik maliyetlerimizi daha yüksek fiyat, veya daha az indirim politikası ile telafi ediyoruz. Bu şekilde hem aktif hem pasif aksiyonlar ile karlılığımızı korumaya çalışıyoruz’’ diyerek sözlerini sonlandırdı.

Turizm İstatistikleri, II. Çeyrek: Nisan-Haziran 2022
Hizmet Üretici Fiyat Endeksi, Haziran 2022
Dış Ticaret İstatistikleri, Haziran 2022

Yazar - Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlginizi Çekebilir

Ekonomi-teknoloji, spor, eğitim, magazin-yaşam haberleri, TUİK verileri

Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri Araştırması, 2023 Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) harcaması 2023 yılında 377 milyar 542 milyon TL’ye yükseldi …