Merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge harcaması 2023 yılında 98 milyar 737 milyon TL oldu
Merkezi yönetim bütçesi verileri kullanılarak yapılan hesaplamalara göre; 2023 yılında Ar-Ge faaliyetleri için gerçekleştirilen harcama 98 milyar 737 milyon TL oldu. Bu sonuca göre, 2023 yılında merkezi yönetim bütçesinden yapılan Ar-Ge harcamalarının merkezi yönetim bütçesi içerisindeki oranı %1,38 oldu. Merkezi yönetim bütçesinden yapılan Ar-Ge harcamalarının 26 trilyon 276 milyar 307 milyon TL olan Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içerisindeki oranı ise %0,38 oldu.
Bütçe başlangıç ödenekleri esas alınarak hesaplanan tahmini sonuçlara göre; 2024 yılı merkezi yönetim bütçesinden Ar-Ge faaliyetleri için 174 milyar 627 milyon TL tahsis edildi.
En fazla fonlama genel bilgi gelişimi için üniversitelere yapıldı
Ar-Ge için merkezi yönetim bütçesinden yapılan harcamalar sosyo-ekonomik hedeflere göre sınıflandırıldığında 2023 yılında en fazla Ar-Ge fonlaması %70,8 ile genel bilgi gelişimi için üniversitelere yapıldı. Bu sosyo-ekonomik hedefi; sırasıyla %5,8 ile endüstriyel üretim ve teknoloji, %5,5 ile genel bilgi gelişimi (diğer kaynaklardan finanse edilen), %4,5 ile savunma ve %3,9 ile tarım takip etti.
Bütçe başlangıç ödenekleri esas alınarak yapılan hesaplamalara göre, 2024 yılında Ar-Ge için en fazla ödeneğin %73,2 ile genel bilgi gelişimi için üniversitelere ayrılacağı tahmin edildi. Genel bilgi gelişimi (diğer kaynaklardan finanse edilen) %5,1 ile sosyo-ekonomik hedefler arasında ikinci sırada yer aldı. Savunma ile endüstriyel üretim ve teknoloji %4,9 ile bu hedefleri izledi.
Bütçeden uluslararası Ar-Ge programlarına 2023 yılında 2,2 milyar TL ayrıldı
Merkezi yönetim bütçesinden uluslararası Ar-Ge programlarına 2023 yılında 2,2 milyar TL ayrıldı. Uluslararası Ar-Ge programlarının alt kategorilerine göre, Avrupa çapında yürütülen Ar-Ge programları için gönderilen kamu fonu 1,3 milyar TL ile ilk sırada yer aldı. Bunu sırasıyla 592 milyon TL ile uluslararası Ar-Ge faaliyeti yürüten kuruluşlara ait fonlar ve 303 milyon TL ile ikili veya çok taraflı uluslararası Ar-Ge programları takip etti.
Bütçe başlangıç ödeneğine göre uluslararası Ar-Ge programlarına 2024 yılında 2,7 milyar TL tahsis edildi. İlk sırayı 1,6 milyar TL ile Avrupa çapında yürütülen Ar-Ge programları alırken bunu 722 milyon TL ile uluslararası Ar- Ge faaliyeti yürüten kuruluşlara ait fonlar ve 357 milyon TL ile ikili veya çok taraflı uluslararası Ar-Ge programları izledi.
Organize sanayi bölgeleri, sanayi sektörünün kalbi ve ekonominin can damarı olarak hizmet veriyor. Günümüzde, teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, bu bölgelerde dijital ikiz teknolojilerinin kullanımı da artıyor. Dijital ikiz uygulamaları, sanayi bölgelerinin daha verimli ve sürdürülebilir hale gelmesine katkı sağlıyor. SAMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya geleceğin sanayisinde dijital ikiz uygulamalarının rolüyle ilgili olarak değerlendirmede bulundu.
TÜİK Nüfus Tahminlerine göre 2040 yılında Türkiye nüfusunun 100 milyonu geçmesi bekleniyor. Artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için sanayinin kesintisiz bir şekilde üretime devam etmesi gerekiyor. Sanayide üretim süreçlerinin kesilmemesi için organize sanayi bölgelerinin (OSB) akıllı ve dirençli bir hale getirilmesi gerekiyor. Bunun da yolu ulaşımdan güvenliğe, enerji verimliliğinden çevreye duyarlı sistemlere kadar birçok faktörü içinde barındıran ve bir OSB’nin verimli ve sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için tüm süreçlerin yönetilmesine imkan tanıyan dijital ikiz teknolojilerinden geçiyor.
Dijital ikiz teknolojileriyle OSB’lerde her şey kontrol altında
Dijital ikiz; büyük veri, yapay zeka, IOT, 5G ve AR/VR teknolojileri kullanılarak bir şehrin ya da belirlenen bir alanın sanal bir modelinin oluşturulması olarak tanımlanıyor. Dijital ikiz fiziksel alanı sanal bir model olarak sunarken, model gerçek zamanlı veriler ile sürekli kalıyor. Bu teknoloji özellikle OSB’ler gibi büyük alanların kontrolünün tek bir noktadan yapılmasını sağlıyor.
Enerji Verimliliği: Akıllı enerji yönetim sistemleri sayesinde OSB’lerde enerji tüketimi optimize edilirken, enerji maliyetleri düşürülüyor ve çevresel etkiler minimuma indiriliyor. Bu sistemler, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonunu kolaylaştırarak karbon ayak izini azaltıyor.
Güvenlik ve İzleme: Akıllı güvenlik kameraları ve izleme sistemleri, OSB’lerde güvenliği artırarak olası tehlikelerin önüne geçiyor. Bu sistemler, suç oranlarını düşürüyor ve acil durumlarda hızlı müdahaleyi sağlıyor. Ayrıca, akıllı yangın algılama sistemleri sayesinde yangın riskleri en aza indiriliyor.
Veri Analitiği ve Yönetimi: IoT cihazları ve sensörler aracılığıyla elde edilen veriler, OSB’lerde operasyonel verimliliği artırmak için analiz ediliyor. Bu sayede üretim süreçleri optimize ediliyor ve maliyetler düşürülüyor. Veri analitiği, aynı zamanda bakım süreçlerinin proaktif bir şekilde yönetilmesini sağlayarak arızaların önüne geçmeye yardımcı oluyor.
Atık Yönetimi: Akıllı atık yönetim sistemleri ile atıkların etkin bir şekilde toplanması ve geri dönüştürülmesi sağlanıyor. Bu, çevresel sürdürülebilirliği artırıyor ve atık yönetim maliyetlerini azaltıyor. Akıllı konteynerler ve sensörler sayesinde atıkların doluluk oranları takip edilerek toplama süreçleri optimize ediliyor.
Trafik ve Ulaşım: Akıllı trafik yönetim sistemleri, OSB’lerde trafik akışını optimize ederek ulaşım sürelerini kısaltıyor ve lojistik operasyonlarını iyileştiriyor. Bu sistemler, aynı zamanda çevresel kirliliği azaltarak daha temiz bir hava sağlıyor. Otomatik yönlendirme ve park sistemleri ile de ulaşım süreçleri daha verimli hale getiriliyor.
Finans Uygulamaları İçgörüleri Raporu
Yeni Finans uygulamaları içgörüleri raporu, kriptoya gösterilen ilginin yenilendiğini gösteriyor; teknolojideki ilerlemelerin, artan kullanıcı harcamalarının ve etkileşiminin sektör büyümesini nasıl sağlayacağını ayrıntılarıyla açıklıyor.
Lider ölçümleme ve analitik şirketi Adjust merakla beklenen Finans uygulamaları içgörüleri raporunu yayımladı. Endüstrideki teknolojik gelişmeler, artan kullanıcı harcamaları ve etkileşimleri, stratejik pazar genişlemeleri ile finans uygulamaları 2024’ün ikinci yarısında büyümeye hazır.
2024’ün ilk çeyreğinde finans uygulamalarının uygulama içi geliri yıllık bazda %119 arttı; bu da özellikle etkili kullanıcı etkileşimi ve para kazanma stratejilerinin gözle görülür şekilde meyve verdiği Avrupa ve LATAM gibi bölgelerdeki güçlü büyüme gidişatını ortaya koydu.
Rapor ayrıca, küresel kripto uygulama yüklemelerinin 2022’den 2023’e kadar yıllık %196 artmasıyla kripto para ticareti ve yönetimine olan ilginin yeniden arttığını da gösteriyor.
Adjust’da Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) Satış Direktörü Başak Zerman;
“Son yıllardaki çalkantılı ekonomik koşullara rağmen, 2024’ün kalanı ve sonrasındaki görünüm umut verici. Adjust verileri, uygulama kurulumları ve uygulama-içi ciro için stabil bir büyümeye işaret ediyor.
Finans uygulaması pazarlamacıları, geleneksel attribution seçeneklerinin yanı sıra incrementality ve medya karması modellemesi (MMM) gibi yeni nesil ölçüm yaklaşımlarından yararlanarak büyüme için yeni yolların kilidini açabilir. Kişiselleştirmeye odaklanarak güvenli ve kullanıcı dostu deneyimlere vurgu yapmak, kullanıcıları tutmak, kullanıcı ömür boyu değerini artırmak ve başarıyı sürekli kılmak için kritik bir öneme sahip olacaktır.” açıklamalarını yaptı.
Adjust’ın en popüler 3000 uygulamasına ve takip edilen tüm uygulamaların toplam veri setine dayalı olarak geliştirilen Finans uygulamaları içgörüleri raporu finans uygulaması pazarlamacılarına ve geliştiricilerine önemli bilgiler sağlıyor:
İnşaat sektörü, hızlı gelişen teknolojiler ve artan çevresel hassasiyetler doğrultusunda iklimlendirme sektöründen bir dizi yenilikçi çözüm ve yetkinlikler bekliyor. İklimlendirme sektörü temsilcileri olarak, inşaat profesyonellerinin beklentileri doğrultusunda doğru teklif yönetimi, maliyet optimizasyonu, akıllı ve yeşil çözümler sunarak sektöre katkıda bulunduklarını belirten İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, sektörel paydaşlar arasındaki etkileşimin ve bilgi paylaşımının artırılmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.
İnşaat sektörü, iklimlendirme sektöründen güçlü bir iş birliği ve kapsamlı bir destek beklentisi içinde. Bu iş birliğinin temelinde ise her iki sektörün de uzmanlıklarını birleştirerek daha verimli, sürdürülebilir ve konforlu yaşam alanları oluşturma hedefi yatıyor. İnşaat projelerinin başarılı bir şekilde tamamlanabilmesi için iklimlendirme sektörünün sunduğu çözümlerin kritik önem taşıdığını söyleyen İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, iklimlendirme endüstrisinin, inşaat sektörünün çok katmanlı beklentilerini karşılayabilecek geniş bir hizmet ağına sahip olduğunu belirtti.
Doğru teklif, sözleşme yönetimi ve maliyet kontrolü öncelikli beklentiler arasında
İnşaat projelerinde maliyet ve zaman yönetiminin kritik derecede önemli olduğunu hatırlatan Mehmet Şanal; “İklimlendirme sektörü temsilcilerinin hazırladığı şeffaf, detaylı ve gerçekçi maliyet tahminleriyle oluşturduğu teklifler, inşaat projelerinin bütçe aşımına uğramadan tamamlanmasını sağlıyor. Ayrıca esnek teklif yapıları ile değişen proje ihtiyaçlarına hızlı yanıt verebilme kabiliyeti de inşaat sektörü için büyük bir avantaj sunuyor. Aynı şekilde iklimlendirme sektörü, inşaat projelerindeki sözleşmeleri başarıyla yönetebilme yeteneği ile öne çıkıyor. Proje süresini, bütçesini ve kalite standartlarını koruma adına etkili sözleşme yönetimi hayati öneme sahip. Proje süresince yaşanabilecek olası değişiklikler ve karşılaşılan sorunlara hızlı ve etkili çözümler sunulması, projelerin sorunsuz bir şekilde tamamlanmasına katkıda bulunuyor” dedi.
Çevre dostu ve akıllı sistemler inşaat sektörüne katma değer sunuyor
İnşaat sektörünün en önemli gündem maddeleri arasında akıllı binalar olduğuna dikkat çeken Şanal; “Günümüzde inşaat projeleri, akıllı bina teknolojileri ile daha işlevsel ve sürdürülebilir hale geliyor. İklimlendirme sektörü, akıllı bina sistemleri ile entegre çalışan yenilikçi çözümler sunarak enerji verimliliğini ve kullanıcı konforunu artırıyor. İklimlendirme ve inşaat sektörünün yakın iş birliğinde olması, yapılara yeşil bina sertifikası kazandırabilmek adına da önem taşıyor. Düşük karbon salınımı, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve çevresel etkileri minimize eden teknolojik ürünlerimizle inşaat profesyonellerinin çözüm ortağı oluyoruz. Elbette sağlıklı yaşam alanları oluşturmak için akıllı ve yeşil yapılar kadar iç hava kalitesi de önemli. İklimlendirme sektörü, gelişmiş hava filtreleme sistemleri ve hava değişim çözümleri ile iç mekânlarda yüksek hava kalitesini sağlayarak inşaat sektörünün bu konudaki beklentilerine de çözüm sunuyor. Üstelik bunu yaparken enerji verimli klima sistemleri ile enerji tasarrufu sağlıyor ve işletme maliyetlerini düşürüyor. Yüksek enerji verimliliği sağlayan bu sistemler hem kullanıcı konforunu artırıyor hem de çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor” diye konuştu.
ZF’ten Geleceğin Taşımacılığını Şekillendiren Ticari Araç Yenilikleri
ZF’nin Ticari Araç Çözümleri bölümü (CVS), karbondan arındırılmış mobiliteye geçişi desteklemek için yeni bir hibrit şanzıman geliştirerek ticari araç teknolojisinde öncü çözümler sunmaya devam ediyor. Sektör lideri TraXon ailesinin bir parçası olan TraXon 2 Hibrit, ticari araç operatörlerinin karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltmalarını sağlarken içten yanmalı bir motorun sağladığı avantajlarını da koruyor.
Binek otomobiller için hibrit teknolojiler geliştirme konusunda kapsamlı deneyimi olan ZF, bu teknolojileri ticari araçlar için uygulanabilir çözümlere uyarlayabilecek Ar-Ge gücüne sahip. ZF’nin farklı mobilite uygulamaları genelinde teknolojik ilerlemeler sunma kabiliyeti, CVS bölümünün ticari araç endüstrisi için temel teknolojiler geliştirmesini ve üretmesini sağladı.
ZF Yönetim Kurulu Üyesi ve Ticari Araç Çözümleri Bölümünden sorumlu Dr. Peter Laier, “TraXon 2 Hybrit’in geliştirilmesi sürecinde, farklı bölümlerimizin bir araya gelerek oluşturduğu sinerji, ticari araçların karbon emisyonunu etkin bir şekilde azaltmak için müşteri ihtiyaçlarını hızlı ve esnek bir şekilde karşılamamızı ve uygulanabilir teknolojiler yaratmamızı sağlıyor. Bunu yaparken, sadece sektörün değişen ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyoruz, aynı zamanda ZF’yi çok esnek bir portföy ve çok esnek bir üretimle dönüşümün hızını belirleyen güçlü ve güvenilir bir ortak olarak konumlandırıyoruz” dedi.
ZF’nin en önemli avantajlarından biri de ticari araç üreticilerinin ve filo operatörlerinin kapsamlı ihtiyaçlarını ve uygulamalarını karşılayan geniş ürün portföyüdür. Yenilikçi araç hareket kontrol sistemi cubiX’ten yeni nesil elektrikli tahriklerin tam bir yelpazesinin piyasaya sürülmesine kadar ZF, farklı mobilite uygulamaları için Ticari Araçlar bölümünde de inovasyonu geliştirme ve endüstriyelleştirme kabiliyetine sahip. Bu, ZF’nin üreticilere daha akıllı, daha güvenli ve daha sürdürülebilir araçlar geliştirmeleri için cazip çözümler sunmasını sağlıyor.
Bu güç, geniş ürün portföyüyle birleşince CVS bölümü 2023 yılında güçlü sonuçlar elde ederek %20 organik büyümeye ulaştı ve %15 büyüyen pazarın önemli ölçüde üzerinde performans gösterdi.
Sıfır emisyona doğru
ZF, yeni nesil elektrikli aktarma organlarıyla, elektrik bataryalı veya yakıt hücreli araçlar için farklı ve teknolojiye açık çözümler sunarak çok çeşitli ticari araç uygulamalarını elektriklendiriyor. Merkezi tahrikler, CeTrax 2 ve CeTrax 2 dual ile elektrikli aksları AxTrax 2, AxTrax 2 dual ve AxTrax 2 LF’yi içeren E-Mobility Kit’i, üreticilerin sıfır emisyonlu elektrikli araçlar üretmek için ihtiyaç duyduğu çözümü sağlıyor.
ZF’nin içten yanmalı motor (ICE) ile çalışan bir kamyon-treyler kombinasyonunu etkili bir şekilde hibrite dönüştüren en yeni konsepti AxTrax 2, bir treylere bile entegre edilebiliyor. Bu sayede AxTrax 2’ye sahip bir treyler elektrikli aracın menzili de uzatılabiliyor. Düzenleyici onayı bekleyen konsept, yakıt emisyonlarını %16’ya kadar azaltabiliyorken, plug-in versiyonunda bu oran %40’a kadar ulaşabiliyor.
Şirket ayrıca ZF Global Teknoloji Günü’nde yenilikçi Frenleme ve e-Sürüş Sinerji Programını sundu. Sistem, elektrikli tahrik ile EBS fren kontrolü arasındaki bağlantıyı optimize ediyor. Ek frenleme enerjisi geri kazanım için kullanılıyor, aracın menzilini artırıyor ve ayrıca daha yumuşak kalkış yetenekleri sağlıyor.
Enerji kaynaklarının verimli kullanımı, erken yaşlarda tasarruf bilincine erişilmesi hedefi ile “Enerji Okuryazarlığı” Projesini okullara taşıyan CK Enerji, 2023-2024 Eğitim-Öğretim yılında, İstanbul Avrupa Yakası, Antalya ve Sivas’ta toplam 96 ilkokulda, 17 bin 278 öğrenciye ulaştı.
Kıt enerji kaynakları hakkında farkındalık oluşturmak, verimli ve bilinçli enerji tüketim alışkanlıkları kazandırmak hedefiyle CK Enerji tarafından 2018 yılında başlatılan “Enerji Okuryazarlığı” Projesi, 2023-2024 eğitim-öğretim yılında 17 binden fazla çocukla buluştu. CK Enerji perakende şirketlerinin İstanbul Avrupa Yakası, Antalya ve Sivas’ta Milli Eğitim İl Müdürlükleri ile yaptıkları protokoller kapsamında 96 ilkokulda 3. ve 4. sınıf öğrencilerine, “elektrik nedir, nasıl üretilir, güvenli elektrik kullanımı, enerji verimliliği, evde ve okulda enerji tasarrufu” gibi konularda verilmeye başlanan Enerji Okuryazarlığı eğitimleri başarı ile tamamlandı.
PROJE BİRÇOK AŞAMADAN OLUŞUYOR
CK Enerji, 2018 yılında hayata geçirdiği “Enerji Okuryazarlığı” Projesi kapsamında o tarihten bu yana enerjinin verimli ve bilinçli kullanılması hedefiyle, birçok aşamadan oluşan adımlar atıldı. Tüketicilerin elektrik faturasındaki kalemleri tek tek görmesine olanak sağlayan ‘şeffaf fatura’, elektrikli ev aletlerinin ne kadar elektrik tükettiğini gösteren ‘tüketim hesaplama butonu’, bilinçli elektrik kullanımını desteklemek üzere de ‘tüketici kitapçığı” gibi çalışmalar gerçekleştirildi. Bu arada çocukların erken çağda Enerji Okuryazarlığı edinmesi için 2018-2019 eğitim-öğretim yılından itibaren; İstanbul Avrupa Yakası, Antalya ve Sivas illerinde il milli eğitim müdürlükleri ile birlikte belirlenen okullarda Enerji Okuryazarlığı eğitimleri verilmeye başlandı.
2023-2024 EĞİTİM ÖĞRETİM YILINDA 96 OKULDA EĞİTİM VERİLDİ
2023-2024 eğitim-öğretim yılında da devam eden çalışmalar kapsamında İstanbul Avrupa Yakası’nda 4 eğitmen eşliğinde 25 ilçede 50 okul ziyaret edildi. Bu çalışmalar sonucunda söz konusu okullarda 5 bin 71 öğrenciye ulaşıldı. Antalya’da 4 eğitmen eşliğinde 5 ilçede 20 okula ziyaret gerçekleşti. Bu ziyaretlerde de 7 bin 158 öğrenciye Enerji Okuryazarlığı eğitimleri verildi. Sivas’ta ise, 2 eğitmen eşliğinde Sivas il merkezinde 26 okulda 5 bin 49 öğrenciye ulaştı. Böylece bu eğitim döneminde toplam 96 ilkokulda, 17 binin üzerindeki öğrenci Enerji Okuryazarlığı eğitimi almış oldu.
HAYDARPAŞA’DA TARİH GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Haydarpaşa Garı’nda devam restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyerek, Arkeolojik ve Endüstriyel Miras Parkı Projesi’nde gelinen son nokta hakkında açıklamalarda bulundu. Restorasyon çalışmalarının iki etap halinde sürdüğünü belirten Uraloğlu, birinci etapta hasarın en çok olduğu tarihi garın çatı restorasyonuna başlandığını ve 3 yıl içinde aslına uygun şekilde tamamlandığını anımsatarak, “Çalışmalarımızı en kısa zamanda bitirerek Haydarpaşa Garı’mızı bu yıl içinde tamamen hazır hale getireceğiz.” ifadelerini kullandı. Haydarpaşa Garı sahasında 475 bin metrekarelik alanda Arkeolojik ve Endüstriyel Miras Parkı Projesi’ni de hayata geçirdiklerini belirterek, projenin dünyada bir ilk olduğunu duyurdu. Uraloğlu, İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından yürütülen arkeolojik kazıların ise yüzde 90 oranında tamamlandığını bildirdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Haydarpaşa Garı’ndaki restorasyon çalışmalarını ve tasarım konseptiyle Türkiye ve dünyada bir ilk olacak “Arkeolojik ve Endüstriyel Miras Parkı Projesi”ndeki son çalışmaları yerinde inceledi.
Haydarpaşa Gar Binasının, Sultan 2. Abdülhamid’in emriyle 116 yıl önce açıldığını anımsatan Bakan Uraloğlu, “30 Mayıs 1906’da yapımına başlanarak yaklaşık iki yıl gibi bir sürede inşa edilip 19 Mayıs 1908 ‘de tamamlandı. O günden itibaren de İstanbul’un en muhteşem sembol yapılarından birine dönüştü. Ama maalesef 28 Kasım 2010’da çıkan yangından dolayı Haydarpaşa Garı’mızın çatısı çökmüş, dördüncü katı tamamen kullanılmaz hale gelerek yapı büyük zarar görmüştü. Bu üzücü olayın sonrasında ise hızla Devlet Demiryolu Genel Müdürlüğümüz eliyle tarihi dokuya da zarar vermemek adına titizlikle yürüttüğümüz restorasyon çalışmalarına başladık.” diye konuştu.
Restorasyon Çalışmaları 2 Etap Halinde Sürüyor
Restorasyon çalışmalarını iki etap halinde sürdürdüklerini kaydeden Bakan Uraloğlu, Birinci etapta hasarın en çok olduğu tarihi garın çatı restorasyonuna başladıklarını ve 3 yıl içinde aslına uygun şekilde tamamladıklarını söyledi. Bakan Uraloğlu, “İki kuleden oluşan çatı binası için 11 adet çelik çatı makasını orijinaline uygun olarak yeniden imal ederek eski haline kavuşturduk. Zarar gören eski çelik makaslarla, tuğla duvarlar ve çatı ahşap malzemeleri de onararak koruma altına aldık. Çatı ahşaplarını yeniledik, ahşap üzerine arduvaz taşları ile özgün formuna uygun çatı kaplamaları yaptık. Kulelerin onarımlarını da gerçekleştirdik. Şimdi müthiş ve benzersiz mimari formuna uygun restorasyon çalışmaları tamamlanan çatı katı, mekanik ve elektrik tesisatı ardından yükseltilmiş döşemenin de yapılmasıyla yeni görünümüne kavuşacak.” dedi.
“Çalışmalarımızı En Kısa Zamanda Bitirerek Haydarpaşa Garı’mızı Bu Yıl İçinde Tamamen Hazır Hale Getireceğiz”
Zeminde yapılan tespit çalışmaları sonucu zemin iyileştirme çalışmalarını tamamladıklarını ve olası bir büyük depreme yönelik yapısal güçlendirme imalatlarını gerçekleştirdiklerinin altını çizen Bakan Uraloğlu, Tarihi Haydarpaşa Garı’nın simgesi olan ve yangında motoru ve diğer mekanizmaları zarar gören saatin bakımının yapılarak yerine takıldığını söyledi. Uraloğlu, “Zemin kattaki yolcu bekleme salonunun bezemelerini, vitray camlarını ve çerçevelerini, özgün döşeme kaplamalarını, duvar kaplamalarını, altın varaklı aplikleri, ahşap kapı, pencere, panjur işlerini de bitirdik. Dış cephenin onarımı içinde hassas bir çalışma yürütüyoruz. Korumaya yönelik konservasyon yani sanatsal temizlik devam ediyor. Sadece gar binası restorasyonu için özel açılan taş ocağından temin edilen kumtaşı olarak da bilinen Lefke taşı ile taş imalatlarını özgün bir teknik ile gerçekleştiriyoruz. Gar binasının Kadıköy deniz, Kadıköy kısa ve Kadıköy kule dış cephe imalatları ve aydınlatma çalışmalarını da tamamladık. Haydarpaşa Garı projesi kapsamında ve parselinde bulunan 5. Plan Nolu yapı inşa çalışmaları altyapı ve üstyapı olarak devam ediyor. Binanın beton imalatlarını, şap imalatlarını ve ahşap doğrama imalatlarını tamamladık. İnşallah tüm çalışmalarımızı en kısa zamanda bitirerek Haydarpaşa Garı’mızı bu yıl içinde tamamen hazır hale getireceğiz.” şeklinde konuştu.
İzmir ve Nanjing’in kardeş şehir olmasını arzu ediyoruz
Çin pazarındaki konumunu güçlendirmeye yönelik uzun yıllardır yoğun mesai harcayan Ege İhracatçı Birlikleri, Çin ile yeni iş birliklerinin kapısını araladı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Çin Nanjing Belediye Başkanı Chen Zhichang ile bir araya geldi.
Türkiye ile artan ticari iş birliği
Nanjing Belediye Başkanı Chen Zhichang, Nanjing’in özellikle son dönemde Türkiye ile ticari anlamda iş birliği ivmesini artırdığını önemle vurgulayarak ; “Geçtiğimiz yıl, Nanging’in Türkiye ile dış ticaret hacmi yıllık %16,4 artışla 836 milyon ABD dolarına ulaştı. Bu hacmi, yıllık %10 artışla 724 milyon ABD doları tutarındaki ihracat ve yıllık %87,2 artışla 112 milyon ABD doları tutarındaki ithalat oluşturmakta. Bu da iki taraf arasındaki büyüyen ticari ilişkilerin en önemli göstergesi.”dedi.
İlişkilerimizin gelişmesinde bu ziyareti önemsiyoruz
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Nanjing Belediye Başkanı ve Beraberindeki heyeti ilimizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. İkili ticari ve siyasi ilişkilerimizin gelişmesinde bu ziyareti önemsiyoruz.” diye konuştu.
İzmir’de Çin Konsolosluğu’nun yeniden açılması bizi çok memnun edecektir
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Nanjing, Çin’deki ikinci en büyük ticaret merkezidir. İzmir ile Nanjing arasındaki ilişkilerin gelişmesi ve işbirliği olanaklarının değerlendirilmesi adına önemli bir adım atıyoruz. İzmir’de Çin Konsolosluğu’nun yeniden açılması bizi çok memnun edecektir. İzmir ve Nanjing arasında karşılıklı iş birliği ve yatırımların artması, hem ekonomik hem de kültürel anlamda olumlu sonuçlar doğuracaktır. Eğitim ve araştırma alanında ortak projeler yürütülerek bilgi ve deneyim paylaşımı artırılabilir, akademik iş birlikleri geliştirilebilir. Bu toplantının, İzmir ile Nanjing arasındaki ilişkilerin daha da derinleşmesine ve yeni iş birliği olanaklarının keşfedilmesine vesile olmasını temenni ediyorum.” dedi.
Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz yaptığı sunumda EİB organizasyon yapısı, Çin-Türkiye dış ticaret rakamları ve EİB’in 2019 yılından beri Çin özelinde yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi.
İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Direktörü Hülya Ulusoy ise İZKA organizasyon yapısı ve İZKA’nın İzmir ili özelindeki inovasyon ve girişimcilik, yeşil ve mavi büyüme projeleri, yatırım projeleri konularında sunum gerçekleştirdi.
Konuşma ve sunumların ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi tarafından Nanjing Belediye Belediye Başkanı Chen Zhichang ve heyetin diğer temsilcilerine hediyeler takdim edildi.
Nanjing Belediye Belediye Başkanı Chen Zhichang, Ege İhracatçı Birlikleri Çin anı defterine ziyarete ilişkin memnuniyetini ve ikili ilişkilerin güçlenmesi dileklerini de yazdı.
Great Place To Work® genç yetenekleri kazanan Türkiye’nin en iyi işverenlerini açıkladı
İş yeri kültürü ve çalışan deneyimi konusunda küresel otorite Great Place To Work®, genç çalışanların çalışan deneyimini yansıtan “Best Workplaces for Millennials 2024 Listesi’ni açıkladı. Araştırma sonuçları Genç profesyonellerin, iş-yaşam dengesine, esnekliğe, psikolojik sağlık desteğine, adil terfi sistemlerine, anlamlı iş ilişkilerine, inovasyona ve gelişime önem verdiğini gösteriyor.
Great Place To Work® Türkiye, Best Workplaces for Millennials™ 2024 Listesi’ni açıkladı. Listede, genç kuşak çalışanlar tarafından en iyi işveren olarak değerlendirilen 74 organizasyon yer aldı. listenin belirlenmesi aşamasında 600’ün üzerinde organizasyondan genç kuşak çalışanın katıldığı Trust Index™ çalışan deneyimi anketi verileri değerlendirildi.
Great Place To Work® Türkiye tarafından gerçekleştirilen değerlendirme sürecinde ayrıca hem 26-34 yaş aralığındaki çalışanlara özgü eğilimler hem de yaştan bağımsız olarak ortak deneyimler, diğer kuşaklardan çalışanların deneyimleriyle karşılaştırıldı. Analizde şirket büyüklüğü, çalışanlarının demografisi ve sektör normları gibi önemli faktörler de göz önünde bulunduruldu.
Haziran ayının son haftası yayınlanan listenin ardından araştırmaya ilişkin genel raporunu da yayınlayan Great Place To Work®, bu yıl raporunu daha kapsamlı hale getirmek için yeni bir araştırma verisi de kullandı. Daha önceki yıllardan farklı olarak, Trust Index™ verileri yanı sıra ağırlıklı ortalamayı gösteren korelasyon değerlerini de kullanarak kıyaslamalar yapıldı. 60 sorudan oluşan Trust Index™ çalışan deneyimi anketinin en önemli sorusu olan “Genel olarak buranın harika bir iş yeri olduğunu söyleyebilirim” temel alınarak diğer 59 soru üzerinden bir korelasyon çalışması yapıldı. Böylece Y ve Z kuşağı için bu yılın en çok önemsenen başlıkları belirlendi. İşveren ve çalışan bakış açılarından değişimleri gözlemlemek amacıyla Gallup ve Deloitte’un 2024 Y ve Z Kuşağı Araştırmalarının sonuçları da raporda yer alıyor. Bu yıl ayrıca Great Place To Work® ile iş birliği kapsamında gençlere yönelik iş bulma platformu Youthall da raporlama sürecine aktif olarak dahil oldu ve genç kuşak üzerinden kendi analizlerini paylaştı ve kapsamlı bir analiz yapılmasına katkıda bulundu.
Eyüp Toprak: “Gençleri anlamak ve beklentilerini karşılamak büyük fark yaratıyor..”
Liste şirketlerinin çalışanlarına standart şirketlere kıyasla çok daha olumlu bir iş deneyimi sunduğunu belirten Great Place To Work® Türkiye CEO’su Eyüp Toprak, “Bu durum, Trust Index™ anketinden elde edilen çarpıcı verilerle açıkça görülüyor. Çalışanların değerlendirmesine göre listede yer alan şirketler yeni ve daha iyi yöntemler denemeyi teşvik etmede %80 oranında çok daha olumlu bir deneyim sunuyorlar. Haksızlığa uğradıklarında adil bir değerlendirme alacaklarından emin olan çalışanların olumlu yanıt oranı ise %76. Ayrıca %83 oranında çalışma ortamının iyi olduğuna inanıyorlar. %70 oranında olumlu yanıt ile de duygusal ve psikolojik olarak sağlıklı bir iş yeri ortamı deneyimi yaşıyorlar. Etkin liderliğin öneminin bir kanıtı niteliğinde olan anket ifadelerine baktığımızda ise genç kuşak çalışanlar, yöneticilerinin kendilerini düzenli olarak bilgilendirdiğini söylüyorlar ve yöneticilerine her türlü soruyu sorabildiklerini ve net cevaplar alabildiklerini belirtiyorlar. Şirket içinde iş veya bölüm değiştirirken iyi karşılandıklarını ve uyum sağlamaları için destek gördüklerini ifade ediyorlar. Ayrıca yöneticilerinin kendilerine insan olarak değer verdiklerini ve sadece iş gücü olarak görmediklerini düşünüyorlar.
Yaz Ayında Döner Tüketirken Dikkat! Çeşitli Baharatlarla Bozuk Etin Tadı Değiştiriliyor Baharatla Kamufle Edilen Dönerde Büyük Tehlike
Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden döner, doğru marine edilip pişirilmediğinde sağlığımızı tehdit edebiliyor. Özellikle yaz aylarında çeşitli baharatlar eklenerek bozuk dönerin kamufle edildiğini söyleyen Dönerci Maydanoz Ali Kurucusu Ali Sarar, döner tüketirken dikkat edilecekleri anlattı.
Akla gelmeyecek hilelerin yapıldığı yeme içme sektöründe en fazla suistimal dönerde yapıldığı görülüyor. Döneri güvenle yemek için et seçiminden pişirme tekniğine kadar birçok konuya dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Dönerci Maydanoz Ali Kurucusu Ali Sarar, özellikle yaz ayında çeşitli hilelerin yapıldığını söyledi.
Etin bekletilip bekletilmediğinin anlaşılmasının çok zor olduğunu söyleyen Ali Sarar, “Öncelikle etin rengi, parlaklığı ve kokmaması kalitesini anlamak için öncelikli kriterdir. Burada çok fazla baharat yoğunluğuna da dikkat etmek gerekiyor. Çeşitli baharatlar eklenerek etin gerçek tadı gizlenebiliyor. Çok fazla baharat konulan ve yan gıdaların çok fazla eklenmesi şüphe uyandırmalı. Etin kendine has tadına varmanız gerekiyor. Bir de çok fazla müşterisi olmayan yerlerde etler uzun süre beklemiş oluyor. Bu yüzden yoğunluğu yüksek işletmelerden döneri tüketmeniz gerekiyor” dedi.
Lezzetli bir döner için etin kaliteli ve taze olması gerektiğine vurgu yapan Sarar, genellikle dana eti tercih edildiğini ancak kuzu etinin de kullanılabileceğini belirtti. Sarar, sözlerine şöyle devam etti: “Diğer bir önemli konu, etin marine edilip uygun koşullarda muhafaza edilmesi. İyi dinlenmiş bir et uygun pişirme teknikleri ile dönerin lezzetini 2 katına çıkarır. İyi pişmiş ve zararlı organizmalardan korunmuş et, yanmamış, 70 derece ve üzerinde pişmiş ettir. Yanlış pişirme tekniği ile etin tüm özelliklerin kaybolmasına neden olur. Ayrıca etin ateşle direkt temas etmemesi çok önemlidir. Ateşte en fazla 10-15 saniye tutmak gerekir. Daha az pişirme süresi de etin çiğ kalmasına neden olur.”
MAKFED’in Türkiye’deki makine imalatçılarını tek portalda buluşturan‘Firma Arama Portalı’ projesinin dijital mimarı sanayiplatformu.com oldu
sanayiplatformu.com ve MAKFED güçlerini makine imalatçıları için birleştirdi
Türkiye’nin sınırları olmayan dijital OSB’si sanayiplatformu.com, makine imalatı sektörünü tek çatı altında buluşturan Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) ile önemli bir iş birliğine imza attı. MAKFED’in ‘Firma Arama Portalı’ projesi kapsamında dijital çözüm ortağı olan sanayiplatformu.com, kendi bilişim alt yapısı üzerinden federasyon bünyesinde bulunan derneklere üye tüm firmaların tek bir portal üzerinde yer almasını sağlıyor. Yaklaşık 3 bin üye firmayı tek bir dijital alanda buluşturan bu portal, makine imalatı sektörünün tüm paydaşları için verimli bir kaynak olmaya aday.
Makine imalatı sektörünün paydaşlarını dijitalde bir araya getiren yerli ve milli buluşma alanı sanayiplatformu.com, Türkiye Makine Federasyonu’nun (MAKFED) ‘Firma Arama Portalı’ projesinin dijital partneri oldu. sanayiplatformu.com’un bulut bilişim alt yapısının kullanıldığı portal sayesinde MAKFED çatısı altında bulunan 35 derneğin üyesi olan 3 bin firma, iş birliği içinde olduğu diğer firmalara rahatlıkla ulaşabilecek ve yeni ticari ortaklıklar kurabilecek.
MAKFED’in bu proje için sanayiplatformu.com’u seçmesinin çok önemli olduğunu dile getiren sanayiplatformu.com Kurucusu Lale Yumrukçal; “Makine imalatı, imalatçı ile tedarikçiyi buluşturma misyonu ile hareket eden platformumuzun ana sektörü konumunda. Dolayısıyla şu an Türkiye makine imalatı sektöründe faaliyet gösteren firmaların pek çoğu sanayiplatformu.com üyesi. Platformumuzun sektördeki bu güçlü varlığı sayesinde MAKFED ile bir araya gelme fırsatımız oldu. Yapılan ikili görüşmeler sonucunda MAKFED, makfed.org çatısı altında hizmet verecek olan ‘Firma Arama Portalı’ projesini hayata geçirmek için platformumuzu seçti. Bu noktada sanayiplatformu.com olarak, hali hazırda mevcut alt yapımız ve dijital network alanındaki uzmanlığımız ile MAKFED için güvenilir bir çözüm ortağı olduk” dedi.
Güvenilir teknolojik alt yapısı ile Firma Arama Portalı’nın ihtiyaçlarına çözüm olacak
sanayiplatformu.com’un en önemli paydaşlarının makine imalatçıları olduğunun altını çizen Yumrukçal, MAKFED portalına dijital çözüm ortaklığı yapan platformun sektöre kazandırdığı ayrıcalıkları şu sözlerle anlattı: “Makine imalatçıları, üretimleri esnasında kullandıkları alüminyum, bakır, bronz gibi demir dışı metaller ya da demir çelik ürünleri, genel ya da teknik hırdavat ürünleri ya da pek çok fason işçilik hizmetini alabilecekleri firmaları sanayiplatformu.com üzerinden bulabiliyor. En önemlisi de bağlantı sağlayabiliyor, talep ve teklif yönetimi ile tedarikçi havuzlarını genişletebiliyorlar. Makine imalatçıları bizim sistemimizi; görünürlük ve bilinirlik artışının yanı sıra yeni makinelerini ve inovatif işlerini sergilemek amacıyla kullanabiliyor. Ayrıca diğer üç ana sektördeki ihtiyaçlarını karşılamak üzere satın almacı statüsünde aktif olarak yer alabiliyorlar. Sistem üzerinden çıktıkları talep formu ile bir anda pek çok farklı tedarikçiden teklif alıp değerlendirme imkânı buluyor, böylece hızlı ve verimli bir satın alma süreci sağlıyorlar. Yakın dönemde sistemi yurt dışına açtığımızda ise firmalar, yurt dışındaki makine talepleriyle de buluşacak ve iş hacimlerini artırma fırsatı bulacaklar. Makine imalatı sektörüne yüksek katma değer sağlayan bir platform olarak şimdi de sektörün çatı örgütü MAKFED’in portal ihtiyacını uzmanlığımız ve güvenilir teknolojik alt yapımız kapsamında karşılamak bizim için gurur verici.”
“Hedefimiz, Türkiye makine imalatı sektörünü bu portalda bir araya getirmek”
MAKFED için oluşturulan ‘Firma Arama Portalı’nın öne çıkan özellikleri hakkında bilgi veren Lale Yumrukçal; “sanayiplatformu.com’un bulut bilişim alt yapısının kullanıldığı portalda, akıllı filtreleme özelliği ve çok gelişmiş bir arama motoru yer alıyor. Akıllı filtreleme ile NACE kodu, ürün kategorisi, dernek adı ve il kriterlerine göre filtreleme yapılabiliyor. Aynı zamanda arama motorundan ürün, dernek, firma ile arama yapmak da mümkün. Yani portal üzerinden Türkiye makine imalatçılarına ulaşmak isteyen herkes bu kriterler ile arama sağladığında odaklı şekilde ilgili firmalara ve bu firmaların iletişim bilgilerine ulaşabilecek. Buradaki temel hedefimiz, Türkiye makine imalatı sektörünü bu portalda bir araya getirmek” şeklinde konuştu.
Dijital Gen 3D LED Hologramları ile Reklam Dünyasına Yenilik Getiriyor
Yenilikçi yazılım çözümleriyle tanınan Dijital Gen, 3D LED Hologram teknolojisiyle sektörlere yenilik getiriyor. Reklam ve pazarlama dünyasında çığır açan bu teknoloji, markaların ve işletmelerin ürün ve hizmetlerini benzersiz bir şekilde sergilemelerine olanak tanıyor.
3D LED Hologramlar: Geleceğin Görüntü Teknolojisi
3D LED Hologramlar, lazer teknolojisi kullanarak üç boyutlu görüntüler oluşturan ve bu görüntüleri 170 derecelik geniş bir açıyla yansıtan yüksek teknoloji ürünleridir. Bu hologramlar, görsel içeriği dinamik ve etkileyici bir şekilde sunarak izleyiciler üzerinde derin bir etki bırakır. Hologramların en büyük özelliği, izleyiciye sanki gerçek bir objeye bakıyormuş hissi vermesidir.
Hologramlar Nasıl Çalışır?
Dijital Gen’in 3D LED Hologramları, LED fanlar kullanarak görselleri ve videoları üç boyutlu bir şekilde yansıtır. Bu fanlar, özel LED ışıkları sayesinde düşük maliyetli ve uzun ömürlüdür. Holografik görüntülerin oluşturulmasında kullanılan bu teknoloji, özellikle reklam ve tanıtım sektöründe büyük ilgi görmektedir. Markalar, bu teknoloji sayesinde kendilerini rakiplerinden ayırarak hedef kitlelerine ve müşterilerine unutulmaz deneyimler sunabilirler.
Kullanım Alanları ve Faydaları
3D LED Hologramlar, geniş bir kullanım alanına sahiptir. Fuarlar, etkinlikler, açılışlar, hastaneler, otoparklar, kafeler, otomotiv ve emlak sektörleri gibi birçok farklı alanda kullanılabilir. Bu teknoloji, ürünlerin ve hizmetlerin dikkat çekici bir şekilde tanıtılmasını sağlar ve markaların hedef kitlelerine doğrudan ulaşmasına yardımcı olur. Ayrıca, eğlence mekanlarında ve mağazalarda da kullanılarak müşteri deneyimini zenginleştirir.
Markalar ve Şirketler İçin İdeal Çözüm
Dijital Gen’in 3D LED Hologramları, markalar ve şirketler için etkili bir pazarlama aracıdır. Bu teknoloji, ürünlerin ve hizmetlerin üç boyutlu olarak sergilenmesini sağlayarak müşterilere unutulmaz bir görsel deneyim sunar. Telekom, sigorta, perakende, emlak, eğlence, eğitim, üretim, otomotiv, turizm, sağlık, bankacılık ve mağazacılık gibi birçok sektörde kullanılabilir. Markalar, ürünlerini ve hizmetlerini bu benzersiz teknoloji ile tanıtarak rakiplerinden sıyrılabilir ve müşteri sadakatini artırabilirler.
Kolay Kurulum ve Taşınabilirlik
Dijital Gen’in 3D LED Hologramları, kolay taşınabilir ve hızlı kurulum özellikleri ile de dikkat çeker. “Easy Touch” kurulum modeli sayesinde hologramlar, dakikalar içinde kullanıma hazır hale gelir. Ayrıca, Wi-Fi bağlantısı ve mobil uygulama yönetimi ile kullanıcılar, hologramları kolayca kontrol edebilir ve içeriklerini yönetebilirler.
Great Place To Work® genç yetenekleri kazanan Türkiye’nin en iyi işverenlerini açıkladı
İş yeri kültürü ve çalışan deneyimi konusunda küresel otorite Great Place To Work®, genç çalışanların çalışan deneyimini yansıtan “Best Workplaces for Millennials 2024 Listesi’ni açıkladı.Araştırma sonuçları Genç profesyonellerin, iş-yaşam dengesine, esnekliğe, psikolojik sağlık desteğine, adil terfi sistemlerine, anlamlı iş ilişkilerine, inovasyona ve gelişime önem verdiğini gösteriyor.
Great Place To Work® Türkiye, Best Workplaces for Millennials™ 2024 Listesi’ni açıkladı. Listede, genç kuşak çalışanlar tarafından en iyi işveren olarak değerlendirilen 74 organizasyon yer aldı. listenin belirlenmesi aşamasında 600’ün üzerinde organizasyondan genç kuşak çalışanın katıldığı Trust Index™ çalışan deneyimi anketi verileri değerlendirildi.
Great Place To Work® Türkiye tarafından gerçekleştirilen değerlendirme sürecinde ayrıca hem 26-34 yaş aralığındaki çalışanlara özgü eğilimler hem de yaştan bağımsız olarak ortak deneyimler, diğer kuşaklardan çalışanların deneyimleriyle karşılaştırıldı. Analizde şirket büyüklüğü, çalışanlarının demografisi ve sektör normları gibi önemli faktörler de göz önünde bulunduruldu.
Haziran ayının son haftası yayınlanan listenin ardından araştırmaya ilişkin genel raporunu da yayınlayan Great Place To Work®, bu yıl raporunu daha kapsamlı hale getirmek için yeni bir araştırma verisi de kullandı. Daha önceki yıllardan farklı olarak, Trust Index™ verileri yanı sıra ağırlıklı ortalamayı gösteren korelasyon değerlerini de kullanarak kıyaslamalar yapıldı. 60 sorudan oluşan Trust Index™ çalışan deneyimi anketinin en önemli sorusu olan “Genel olarak buranın harika bir iş yeri olduğunu söyleyebilirim” temel alınarak diğer 59 soru üzerinden bir korelasyon çalışması yapıldı. Böylece Y ve Z kuşağı için bu yılın en çok önemsenen başlıkları belirlendi. İşveren ve çalışan bakış açılarından değişimleri gözlemlemek amacıyla Gallup ve Deloitte’un 2024 Y ve Z Kuşağı Araştırmalarının sonuçları da raporda yer alıyor. Bu yıl ayrıca Great Place To Work® ile iş birliği kapsamında gençlere yönelik iş bulma platformu Youthall da raporlama sürecine aktif olarak dahil oldu ve genç kuşak üzerinden kendi analizlerini paylaştı ve kapsamlı bir analiz yapılmasına katkıda bulundu.
Eyüp Toprak: “Gençleri anlamak ve beklentilerini karşılamak büyük fark yaratıyor..”
Liste şirketlerinin çalışanlarına standart şirketlere kıyasla çok daha olumlu bir iş deneyimi sunduğunu belirten Great Place To Work® Türkiye CEO’su Eyüp Toprak, “ Bu durum, Trust Index™ anketinden elde edilen çarpıcı verilerle açıkça görülüyor. Çalışanların değerlendirmesine göre listede yer alan şirketler yeni ve daha iyi yöntemler denemeyi teşvik etmede %80 oranında çok daha olumlu bir deneyim sunuyorlar. Haksızlığa uğradıklarında adil bir değerlendirme alacaklarından emin olan çalışanların olumlu yanıt oranı ise %76. Ayrıca %83 oranında çalışma ortamının iyi olduğuna inanıyorlar. %70 oranında olumlu yanıt ile de duygusal ve psikolojik olarak sağlıklı bir iş yeri ortamı deneyimi yaşıyorlar. Etkin liderliğin öneminin bir kanıtı niteliğinde olan anket ifadelerine baktığımızda ise genç kuşak çalışanlar, yöneticilerinin kendilerini düzenli olarak bilgilendirdiğini söylüyorlar ve yöneticilerine her türlü soruyu sorabildiklerini ve net cevaplar alabildiklerini belirtiyorlar. Şirket içinde iş veya bölüm değiştirirken iyi karşılandıklarını ve uyum sağlamaları için destek gördüklerini ifade ediyorlar. Ayrıca yöneticilerinin kendilerine insan olarak değer verdiklerini ve sadece iş gücü olarak görmediklerini düşünüyorlar.
Eyüp Toprak: “İşte anlam arayan Y ve Z kuşağı çalışanlarının kariyer beklentileri daha yüksek
genç kuşak çalışanların diğer yaş gruplarından çok daha endişeli olduğunu söylemek yanlış olmaz – diye belirten Toprak, “Y ve Z kuşağı çalışanları, yaşam maliyetleri, iş olanakları, sağlığı koruma, işsizlik ve iklim değişimi gibi konularda endişe duyuyorlar ve iş yerinde beklentileri de bu yönde hızla değişiyor. Genç kuşak çalışanlar için esneklik vazgeçilmez bir unsur. Gençlerin büyük çoğunluğu geleneksel ofis koşulları yerine, kendi çalışma saatlerini belirleyebilecekleri ve farklı çalışma modellerinin mevcut olduğu iş modellerini tercih ediyor. Yeni beceriler edinme ve kariyerlerinde ilerleme olanaklarının sunulması da gençlerin iş tercihlerinde kritik bir etken. Sürekli öğrenme ve gelişim fırsatlarına önem veren gençler, şirket seçerken eğitim programları, mentorluk olanakları ve kariyer gelişim planlarını göz önünde bulunduruyor. Çalıştıkları şirketin değerleri ve kültürü ile uyum içinde olmayı önemli bir kriter olarak değerlendirirken şirketin toplumsal sorumluluk projeleri, çevresel sürdürülebilirlik politikaları ve etik değerleri de iş yeri tercihlerinde belirleyici oluyor. Yüksek yaşam maliyetleri ve finansal güvence ihtiyacı, maaş beklentilerini artırıyor. Elbette gençleri anlamak ve bu beklentilerini karşılamak büyük fark yaratıyor.” dedi.
Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi, Haziran 2024 Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %50,09 arttı, aylık %1,38 arttı
Yİ-ÜFE (2003=100) 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %1,38 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %19,49 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %50,09 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %47,97 artış gösterdi.
Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde yıllık %52,80 arttı
Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %72,33 artış, imalatta %52,80 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %10,78 artış ve su temininde %78,43 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %46,89 artış, dayanıklı tüketim mallarında %63,36 artış, dayanıksız tüketim mallarında %64,13 artış, enerjide %30,41 artış ve sermaye mallarında %53,68 artış olarak gerçekleşti.
Yİ-ÜFE imalat ürünlerinde aylık %1,18 arttı
Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %2,67 artış, imalatta %1,18 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %2,72 artış ve su temininde %4,20 artış olarak gerçekleşti.
Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %0,71 artış, dayanıklı tüketim mallarında %1,57 artış, dayanıksız tüketim mallarında %1,95 artış, enerjide %2,22 artış ve sermaye mallarında %1,53 artış olarak gerçekleşti.
TÜFE’deki (2003=100) değişim 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %1,64, bir önceki yılın Aralık ayına göre %24,73, bir önceki yılın aynı ayına göre %71,60 ve on iki aylık ortalamalara göre %65,07 olarak gerçekleşti.
Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup %47,84 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %107,11 ile eğitim oldu.
Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre en çok azalan ana grup %-0,58 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %3,79 ile konut oldu (ana harcama gruplarına göre endeksler, ağırlıklar ve değişim oranları Ek Tablo-1’dedir).
Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2024 yılı Haziran ayı itibarıyla, 35 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 5 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 103 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.
Özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) yıllık %70,40, aylık %1,90 oldu
İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre %1,90, bir önceki yılın Aralık ayına göre %25,39, bir önceki yılın aynı ayına göre %70,40 ve on iki aylık ortalamalara göre %68,25 olarak gerçekleşti.