Dijital Strateji Danışmanlık lideri Webtures, çalışanlarının yaklaşık %80’inin ChatGPT ve benzeri teknolojileri kullanarak, yaklaşık 5 katına kadar verimlilik artışı elde ettiğini açıkladı.
Webtures CEO’su Kaan Gülten, “Çalışanlarımızın çoğu, Webtures’ın izniyle bu hizmetleri kullanıyor,” dedi. Gülten, çalışanların bu hizmetlere hangi bilgileri girebileceği konusunda belirli kılavuzlar ve ilkelerin olduğunu belirtti. Gülten, gizli bilgileri yazmadıklarını vurguladı.
Webtures’ın hangi AI hizmetlerini ve hangi amaçlarla kullandığı hakkında ayrıntılı bilgi verilmese de, Webtures çalışanlarının bu alanda gelişmiş AI hizmetlerini yoğun bir şekilde test ettiği ve uyguladığı biliniyor.
Webtures’in hizmetleri çerçevesinde AI’nin nasıl kullanıldığına dair altı anahtar noktaya dikkat çekildi:
Kodlama: Yazılım geliştirme süreçlerinde, AI araçlarının kullanımı ile birlikte önemli verimlilik kazanımları görülüyor.
Müşteri Etkileşimi: Webtures, müşterilerine daha kişiselleştirilmiş hizmetler sunmak için yaratıcı AI’yi kullanıyor.
Yaratıcı İçerik Üretimi: AI, Webtures’un pazarlama ve içerik oluşturma süreçlerini düzene sokmasına ve hedef kitle segmentlerini geliştirmesine yardımcı oluyor.
İçerik Sentezi: Yaratıcı AI, farklı veri noktalarını ve hizmetleri yeni ve etkili yollarla birleştirme yeteneği sağlıyor.
Veri Analizi ve İşlemesi: Yaratıcı AI’nin veri toplama ve analiz yeteneği, daha etkili stratejiler geliştirmeye yardımcı oluyor.
Dijital Pazarlama Stratejileri: Yaratıcı AI, pazar eğilimlerini tahmin etme ve buna göre dijital pazarlama stratejileri geliştirme konusunda Webtures’a avantaj sağlıyor.
Kaan Gülten ayrıca, liderlerin yaratıcı AI’yi güvenli, akıllı ve etkili bir şekilde nasıl benimseyebileceğini anlamak için bir çerçeve önerdi. Bu çerçeve, IT altyapısı ve veri yönetiminden, doğru AI modelini seçmeye, kullanıcı deneyimini iyileştirmeye ve değişim yönetimine kadar geniş bir yelpazede stratejik adımlar içeriyor:
- IT Altyapısı ve Altyapı: “AI araçlarınızı ve verilerinizi nerede tutacağınızı düşünmelisiniz – bulutta mı yoksa kendi altyapınızda mı?”
- Veri: “Yapılandırılmış veya yapılandırılmamış veri mi kullanacaksınız? Kendi verinizi mi, özgün verinizi mi, üçüncü taraf veriyi mi, yoksa bunların bir kombinasyonunu mu kullanacaksınız? Verilerinizi nasıl düzenleyeceksiniz ve hangi güvenlik önlemlerinin alınması gerektiği üzerinde düşünmelisiniz?”
- Doğru AI Modelini Seçme: “Hangi AI araçlarını kullanacağınıza ve neden karar verme, sürecin önemli bir parçasıdır.”
- UI ve UX: “Kullanıcı deneyiminin basit ve etkili olması önemlidir. Herkesin kullanabileceği bir ara yüz oluşturmanız gerekiyor, yaş farkı gözetmeksizin.”
- Değişim Yönetimi: “AI’yi kullananların desteklendiğini, sorularının yanıtlandığını ve iş görevlerinin AI tarafından nasıl değiştirildiğini anlamak ve yönetmek gerekiyor.”
Bu, Webtures gibi büyük şirketlerin yapay zekanın iş süreçlerine etkisini daha iyi anlamasına yardımcı olabilir. Yaratıcı AI’ın iş dünyasındaki önemi arttıkça, Webtures bu alanda liderlik yapmaya devam ediyor.
Hızla dijitalleşen lojistik sektöründe, lojistik teknolojileri 100 milyar doların üzerinde yeni yatırım çekecek
Lojistik firmaları gelecek birkaç yıl içinde büyük dönüşümlere sahne olacak ve hızla dijitalleşen lojistik sektöründe lojistik teknolojilerinin birkaç yıl içerisinde 100 milyar doların üzerinde yeni yatırım çekmesi bekleniyor.
2020-2022 yıllarındaki gelişmelere göz attığımızda, DHL, J.H. Robinson, Maersk, UPS, FedEx gibi birçok klasik lojistik ve kargo şirketinin, lojistik teknolojilerine milyarlarca dolarlık dev yatırımlar yaptığı gözleniyor. Birçoğu bu nedenle, bünyesinde risk sermayesi şirketleri kurmuş durumda. Hatta WalMart, Ikea gibi önde gelen global perakendeciler, Shell, BP, Saudi Aramco gibi enerji devleri de bu ligde “startup avcısı” olarak göze çarpıyor ve inovasyonun kaynağı olan startuplar yoğun mercek altında bulunuyor. Bu şirketler kurdukları Venture Capital (VC) fonlarıyla, konvansiyonel işlerinin geleceğine değer yaratacak ve yaptıkları işi yarınlara taşıyacak teknoloji şirketlerine yatırım yapıyorlar. Türkiye dahil 11 ülkede faaliyet gösteren ve hızla büyüyen Türk lojistik teknolojisi startup’ı Tırport ve Avrupa’daki rakipleri Sennder, OnTruck, Forto, Shippeo, InstaFreight ve BAE kökenli rakibi TruKKer ile birlikte lojistik teknolojileri pazarını büyütmeye devam ediyorlar.
“Tırport’la 2022’ye Bakış” raporunda, lojistik teknolojilerinin dünyada 7 alanda kendini gösterdiği kaydedilirken, bu alanların Mobilite, Görünürlük ve Dijital Filo Yönetimi, Gömülü Lojistik Teknolojileri, Robotik, Depo Otomasyonları, Tedarik Zinciri ve Akıllı Teslimat Teknolojileri, Veri Analitiği ve Otonom Sürüş Teknolojileri olduğu açıklanıyor.
Yeni teknolojilerde “hızlı adaptasyon ve uyum” ön plana çıkıyor
Yeni teknolojileri en hızlı şekilde adapte ederek yaygınlaştıran ve iş gücünü bu teknolojiye uyum sağlayacak şekilde geliştirebilenlerin, sektöründe rekabet avantajına sahip olacağını ifade eden Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:
“Gelişen teknolojilerin sağladığı imkanlar ile kara-deniz-hava-demiryollarını entegre eden intermodal çözümler ön plana çıkmaya başladı. Son 10 yıl içinde ve özellikle pandemi döneminde dünya genelinde intermodal çözümlere olan talep 10 kattan fazla arttı. Bilindiği gibi Covid-19’da Çin’den 12 haftada Avrupa’ya gidemeyen konteynerler, üretilen pilot intermodal çözümlerle 2 haftada Avrupa’ya ulaşabildi. Benzer bir mantıkta, yaşanan tedarik zinciri kriziyle birlikte, Hazar Denizi üzerinden konteyner hareketi son 2 yıl içinde 12 kat arttı. Özetle, yapay zeka destekli çözümler ve hızla gelişen Tırport, Convoy, Sennder, Cogoport, Flexport benzeri dijital platformlar, rezervasyon, optimizasyon gücü ve erişilebilirliği çok geliştirdi. Yerli ve global yatırımcıların gündeminde yer alan Tırport, lojistiğin uçtan uca dijital olarak yönetilmesine imkan sağlamaktadır.” dedi.
Pandemi, lojistik sektöründeki dijitalleşmeye hız kattı
Pandeminin lojistik sektöründeki dijitalleşmeye hız kattığını anlatarak konuşmasını sürdüren Tırport Başkanı Dr Akın Arslan, şunları kaydetti:
“Pandeminin, lojistik alanındaki güncel inovasyon, uçtan uca operasyon yönetimi, gerçek zamanlı konum-tabanlı nakliye raporlaması vb dönüşümlerin daha hızlı gerçekleşmesini sağladığını ve sektördeki dijitalleşme çalışmalarını birkaç yıl ileri taşıdığını söyleyebiliriz. Kamyonla birlikte yükün uçtan uca canlı izlenebilirliği, sürücülerin performansı, veri analitiği, yük-kamyon eşleştirmelerinde artırılmış zeka uygulamaları, parsiyel yük optimizasyonu, robotik, IoT, Bulut ve API’larda gözlenen dinamik büyümenin lojistik sektörü için bir yeni normale işaret ettiği aşikar. Bildiğimiz ve alışık olduğumuz lojistik yönetimi, kökten değişmeye başladı. Tırport gibi müşterilerine gerçek-zamanlı, konum-tabanlı, akıllı lojistik çözümler üretebilen ve tüm intermodal çözümleri aynı platform içinde destekleyebilen dijital teknolojiler ön plana çıkmaya devam ediyor. Yükün fabrika veya depodan çıkışından tüm teslimat ve gümrük geçiş süreçlerine anlık olarak izlenmesine olanak veren Tırport benzeri dijital ağlar ve platformlar farkı yaratırken, her geçen gün hız, maliyet ve optimizasyon için daha çok tercih ediliyorlar. Türkiye gibi bireysel kamyon sahipliğinin %80’lerin üzerinde olan nakliye sektörü de, bu teknolojiler sayesinde doğru yükle hızlı bir şekilde buluşacak; aynı zamanda ödeme, resmi evrakların iletilmesi, onaylatılması gibi konulardaki belirsizliklerle boğuşmayacak ve kapasite kullanımlarını artırırken, refahlarını yükselteceklerdir.” diye konuştu.
Ege İhracatçı Birlikleri gençleri sektöre hazırlıyor
Türkiye’nin yıllık 254 milyar dolarlık hacme ulaşan ihracatını eğitimli kadrolarla daha yukarı taşımak için uzun yıllardır yoğun efor harcayan Ege İhracatçı Birlikleri, İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu ile işbirliğine yeni bir halka ekledi.
İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu ile Ege İhracatçı Birlikleri arasında imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde 2023-2024 öğretim yılında Ticaret Bakanlığı tarafından verilen İhracata Yönelik Devlet Destekleri ile Dahilde İleme Rejimi konularını içeren dersler müfredata eklendi.
İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Derman Küçükaltan, Kavram Meslek Yüksekokulu’nun faaliyetleriyle ilgili sunum yaparak, “Sektörlere nitelikli ara eleman yetiştiren bir kurumuz. Gençlerimizi sektörlerin beklentisine uygun ve uygulamaya yönelik yetiştiriyoruz. EİB ile işbirliğimiz teorik birikimin realiteye dönüşmesi adına çok önemli. EİB ile devlet destekleri dersini üç saat olarak ikinci yarıyıl zorunlu olmak üzere dahil ettik. Sektörler piyasayı bizden çok daha iyi biliyor, uygulamanın içindeler. Dış ticaret ve lojistik programımızda EİB’nin çok değerli katkıları olacak.” dedi.
Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreter Yardımcısı İ. Cumhur İşbırakmaz, “İşgücünün niteliğinin üretimin, ihracatın beklediği işgücü ile örtüşmesi, dış ticaret firmalarının kalifiye personel ihtiyacına cevap verecek hale gelmesi bizim nihai hedefimiz. Bunun için gerek Bakanlıklarımız, gerek üniversitelerimiz ile yakın temas halindeyiz. Gençlerimizin staj süreçlerine, mezun olacak öğrencilerin istihdamına destek olurken, başarılı öğrencilerimize burs imkanı sunuyoruz. Bu noktada İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu’nda okuyan gençlerimizin mesleki beceri edinebilmesi için Birliğimizde ve EİB’e üye ihracatçı firmalarda da staj yapmalarına olanak sağlıyoruz.” dedi.
İşbırakmaz, “Geçtiğimiz dönemde pilot okul olarak belirlenen İzmir Dış Ticaret Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde dış ticaretle ilgili konuların yanısıra, İngilizce dil eğitimi ve ikinci dil olarak Çince eğitimin müfredata girmesine destek olmuştuk. İhracatçılarımızın beklentilerinin doğrultusunda müfredatların şekillenmesinde çok yol kat ettik. Şimdi de İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu ile işbirliğimize yeni bir halka ekleyerek müfredata devlet yardımları ile ilgili yeni başlıklar dahil ettik. İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu ile Birliğimiz arasında imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde 2023-2024 öğretim yılında Ticaret Bakanlığımız tarafından verilen İhracata Yönelik Devlet Destekleri ile Dahilde İşleme Rejimi konularını içeren dersleri müfredata ekledik.” diye konuştu.
Cumhur İşbırakmaz, “Bu derslerde, şirketlerin ihracata hazırlanması ve uluslararası pazarlarda rekabet avantajı kazandırılması, tasarım ve kurumsal kapasitelerinin güçlendirilmesi, ürünlerinin yurt dışında tanıtımı, pazarlanması, tutundurulması , markalaşması ve ihracatımızın sürdürülebilir artışına katkı sağlayan devlet desteklerinin mevzuatı, şirketlerin bu desteklere nasıl başvuracağı, doğru evrakın hazırlanması gibi konular bizzat sekreteryanın ilgili şubelerinde yer alan uzmanlar tarafından öğrencilere anlatılacaktır. İhracatçıların devlet desteklerinden azami seviyede yararlanmaları için uzun yıllardır büyük mesai harcıyoruz. 2022 yılında 21 bin 424 dosyayı sonuçlandırarak 563 milyon liralık devlet desteğine aracılık yaptık.” dedi.
Toplam ihracatın yaklaşık olarak yüzde 40’ının Dahilde İşleme Rejimi kapsamında gerçekleştirileceğini açıklayan İşbırakmaz sözlerine şöyle devam etti:
“Dünya piyasa fiyatlarından hammadde temin etmek suretiyle ihracatçılara dünya piyasalarında rekabet gücü kazandırmayı, ihraç pazarlarımızı geliştirmeyi, ihraç ürünlerimizi çeşitlendirmeyi, sürdürülebilir ihracat artışı sağlamayı amaçlayan Dahilde işleme rejimi hakkında mevzuat bilgisi, Dahilde İşleme İzin belgesi alım işlemlerinden kapatma işlemelerine kadar tüm süreçler uygulamalı örnekleri ile anlatılacaktır. Tüm sektörden şirketlerin ihtiyaç duyduğu Devlet destekleri ve Dahilde İşleme Rejimi uygulamaları hakkında teorik ve pratik bilgiye sahip eleman ihtiyacının karşılanmasını hedefliyoruz.”
Cumhur İşbırakmaz, “Birçok sektörde mesleki eğitimin üniversite programlarına dâhil edilmesi ve mesleki yeterlilikle ilgili çalışmalarımız var. Mesleki eğitimi güçlendirerek, işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını hızlı bir şekilde yetiştirmenin katma değerli ihracatımızı artıracağını biliyoruz. İlerleyen dönemde bu önemli iş birliğimizi daha üst noktalara taşıyacağımızı ümit ediyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı.