Ekonomi-teknoloji haberleri, TUİK verileri (16.04.2023)
Deri ihracatçıları döviz kuru 24-25 TL olmalı
İhracatını ayakkabı sektörünün sürüklediği Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği, pandemi döneminde yaptığı dijital yatırımların meyvelerini 2022 yılında topladı.
Pandemi döneminde insanların evinden çıkamadığı dönemde dünyanın ilk sanal ayakkabı fuarı Shoodex Fuarı’nı iki kez düzenleyen Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği, 2022 yılında ihracatını yüzde 12,39’luk artışla 170 milyon dolardan 190 milyon dolara taşıdı. EDDMİB’in ihracatı 2023 yılının ilk çeyreğinde de yüzde 9’luk artışla 53 milyon dolardan 58 milyon dolara ilerledi. Yıllık ihracatta 200 milyon dolara koşan Egeli dericiler, 2026 yılı için 300 milyon dolar ihracat hedefi belirledi.
Ayakkabı ihracatı ilk kez 100 milyon doları aştı
Ege İhracatçı Birlikleri’nde yapılan 2022 yılı olağan mali genel kurul toplantısında konuşan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, birliğin ihracatını domine eden ayakkabı sektörünün ihracatını yüzde 29’luk artışla 87 milyon dolardan 112,7 milyon dolara çıkardığını ve tarihinde ilk kez 100 milyon dolar barajını aştığını dile getirdi.
Deri sektörünün diğer alt sektörleri hakkında da bilgi veren Zandar, “Saraciye sektörümüzün ihracatını yüzde 23’lük artışla 21 milyon dolardan 26 milyon dolara çıktı. Deri konfeksiyon ihracatımız yüzde 3’lük düşüşle 28 milyon dolar olurken, deri postlar ihracatımız 25 milyon dolar olarak gerçekleşti” şeklinde konuştu.
İhracatın zirvesinde Almanya, Hollanda ve İngiltere var
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin en çok ihracat yaptığı ülkenin 26,6 milyon dolarlık tutarla Almanya olduğunu aktaran Başkan Zandar sözlerini şöyle sürdürdü; “Hollanda’da ihracatımız 2020 yılında 8,6 milyon dolar iken, 2021 yılında 14,7 milyon dolara, 2022 yılında da 18,3 milyon dolara çıktı. Hollanda’ya ihracatımız son iki yılda yüzde 112’lik artış kaydetti ve en çok ihracat yaptığımız ikinci ülke konumuna geldi. Son iki yılda ihracatımızda yüzde 102’lik yükseliş hızı yakaladığımız İngiltere’ye ihracatımız 7,5 milyon dolardan 15,2 milyon dolara çıktı ve üçüncü büyük pazarımız oldu. Bu ülkeleri; 14,2 milyon dolarla ABD, 12,8 milyon dolarla Fransa, 12,4 milyon dolarla İtalya, 9,5 milyon dolarla Rusya Federasyonu, 9,2 milyon dolarla Romanya, 8,3 milyon dolarla İspanya ve 6,3 milyon dolarla Polonya izledi.”
Pandemi sonrası fuarlar ve ticaret heyetlerine yoğunlaştık
2022 yılında pazarlama faaliyetleri kapsamında Expo Riva Schuh Fuarı’na iki kez Türkiye Milli Katılım Organizasyonu ve Kazakistan’a Sektörel Ticaret Heyeti yaptıklarını anlatan Başkan Zandar, “2023 yılında da fuarlar ve sektörler ticaret heyetlerine yoğun bir mesai harcıyoruz. 2022 yılı ocak ayında 20 firmayla, haziran ayında 32 firmayla gittiğimiz Expo Riva Schuh Fuarı’na 2023 yılı ocak ayında 41 firma ile Türkiye Milli Katılım Organizasyonu yaptık. 17-20 Haziran 2023 tarihlerinde Expo Riva Schuh Fuarı’na bir milli katılım organizasyonu daha yapacağız. Bu sefer 47 firma ile gideceğiz ve bin 300 metrekarelik stand alanında ithalatçıları ağırlayacağız. Kazakistan’a 2023 yılında da 30-31 Temmuz – 1 Ağustos 2023 tarihlerinde sektörel ticaret heyeti gerçekleştireceğiz. Bu organizasyonlarda deri konfeksiyon firmalarımızdan daha fazla katılım bekliyoruz. Bu yıl Suudi Arabistan ile Türkiye arasındaki siyasi ilişkilerin iyi seyrinin ticarete olumlu yansıyacağı inancıyla sektörel ticaret heyeti planlıyoruz. Bu yıl 17-20 Ekim 2023 tarihlerinde Moskova’da Obuv Mir Kozhi Fuarı’na ilk kez Milli Katılım Organizasyonumuz olacak. Fuar, ticaret heyeti, alım heyeti organizasyonlarımızla görev süremizin sonu olan 2026 yılında ihracatımızı 300 milyon dolara çıkarmayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.
Döviz kuru 24-25 TL olmalı
İhracatçılar olarak düşük kur-düşük faiz politikası nedeniyle fiyat tutturmakta güçlük yaşadıklarını da dile getiren Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, “Garda Fuarı bunun sinyallerini vermişti. Herkes fiyat tutturamamaktan mustarip. Şu ana kadar endişe ettiğimiz kadar olmadı, ihracatta şu anda bir gerileme yok. Ege Bölgesi özellikle yazlık malda iyi çalışan bir bölge kışlık ürünlerle ilgili fiyat konusunda baskı görmüş çok firma var, kura yönelik bir projeksiyon yapılıp, temennimiz 24-25 TL’lere çıkması seçim sonrası bu rakamlara ulaştığı taktirde ihracatımız olumlu yönde devam edecek. Aksi takdirde büyük sıkıntılar ortaya çıkacak”
Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Genel Kurulu’nda 2023 yılı bütçesi 6 milyon 725 bin TL olarak kabul edilirken, 2023 yılı iş programı da karara bağlandı.
Balıkçılıkta av yasağı yarın başlıyor…
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 15 Nisan’da başlayacak av yasağına ilişkin yaptığı açıklamada “15 Nisan’dan sonra tüm denizlerde trol ve gırgır ağları ile avcılık yapan balıkçılar balık avlayamayacak. Av yasakları balık popülasyonunu ve denizlerimizi korumak için alınan bir önlemdir” dedi.
Av yasağının 1 Eylül 2023’e kadar devam edeceğini ve su ürünleri üretiminde sürdürülebilirlik için yasaklara uyulması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti:
“Sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması için tüm balıkçılarımızın av yasaklarına uymaları gerekiyor. Yasak avcılık faaliyetlerinin de İl/İlçe Müdürlüklerimize ya da Jandarmaya bildirilmesi önem taşıyor.
Av yasağı süresince balıkçı tezgâhlarında daha çok kültür balıkları olan çipura, levrek ve alabalığın yanı sıra ithal edilen balıkları ve av sezonunda avlanıp uygun koşullarda saklanan balık türlerini bulmak mümkün olacak.
Av yasağının başlamasıyla birlikte, balıkçılar karasuların bitişiğindeki uluslararası sularda ve su ürünleri avcılık tebliği ile getirilen düzenlemelere uyulması şartıyla uzatma ağlarıyla avcılık yapabilecek.
Av yasaklarına uyulması sektör için büyük önem taşıyor. Tezgâhlardaki balık çeşitlerinin ve miktarlarının azalmaması için yoğun baskı altında yapılan avcılıkta yasaklar büyük rol oynuyor.
Balık alırken boy yasağına aykırı olarak avlanmış küçük balık satışına, av yasağı süresince yasak olan türlerin satışına ve balık satış yerlerinde asgari hijyen şartlarına uyulup uyulmadığına dikkat edilerek balık alınmalıdır. Vatandaşların bu yöndeki tavır ve tutumları balıkçılık sektörü için büyük önem arz ediyor.”
“Avcılık üretimi düşüyor, yetiştiricilik artıyor”
Su ürünleri üretim rakamlarına göre avcılıkta düşüş, yetiştiricilikte ise büyüme görüldüğünü ifade eden TZOB Genel Başkanı Bayraktar, “2002 yılında 566 bin 682 ton ile su ürünleri üretiminin yüzde 90,3’ü avcılıkla karşılanırken bu rakam 2012 yılında 432 bin 442 ton ile yüzde 67,1’e, 2020 yılında ise 328 bin 165 ton ile yüzde 41,1’e geriledi. 2002 yılında 61 bin 165 ton ile su ürünleri üretiminin yüzde 9,7’sini yetiştiricilik karşılarken bu rakam 2012 yılında 212 bin 410 ton ile yüzde 32,9’a, 2020 yılında ise 471 bin 686 ton ile yüzde 58,9’a yükseldi.
20 yıl önce ülkemizin balık ihtiyacının neredeyse tamamı avcılık üzerinden karşılanıyordu. Günümüzde ise yetiştiricilik sayesinde geçmiş yıllara göre avcılığa bağımlılık azaldı.
2021 yılında yılı su ürünleri üretimimiz yüzde 1,8 oranında artarak, 799 bin 851 tona yükseldi. Su ürünleri üretimimizin 32,8’ini avcılık yoluyla elde edilen deniz balıkları, yüzde 4,1’ini avcılık yoluyla elde edilen diğer deniz ürünleri, yüzde 4,1’ini avcılık yoluyla elde edilen iç su ürünleri ve yüzde 59’unu yetiştiricilik ürünleri oluşturuyor.
Bölgeler bazında baktığımızda, 2021 yılı su ürünleri avcılığında ilk sırayı yüzde 50,5’lik pay ile Doğu Karadeniz Bölgesi aldı. Doğu Karadeniz Bölgesi’ni yüzde 26,9 ile Batı Karadeniz, yüzde 12,5 ile Ege, yüzde 5 ile Akdeniz ve yüzde 4,8 ile Marmara Bölgesi izledi.
Avlanan balık türlerinde ilk sırada yüzde 57,8’lik pay ile hamsi geliyor. Hamsiyi sırasıyla çaça, istavrit ve sardalya izliyor. Denizlerden balıklar dışında avlanan iki önemli tür, ülkemizde tüketilmeyen, yurt dışına ihraç edilen beyaz kum midyesi ve deniz salyangozudur.
Kişi başına su ürünleri tüketimimiz gelişmiş ülkelere oranla oldukça düşük kalıyor. Dünyada kişi başına su ürünleri tüketimi yaklaşık 20 kilogramdır. Kişi başına balık tüketimi 6,7 kilogram olan ülkemizde su ürünleri tüketiminin artırılmasına yönelik tedbirlerin alınmasına ihtiyaç vardır” diye konuştu.
“Su ürünleri üretiminde sürdürülebilirlik ana politika olmalı”
Türkiye’de denizlerden avcılıkla yapılan üretimin kıyı balıkçılığına dayandığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Mevcut balıkçı teknelerinin fazla olması da av baskısı yaratıyor. Ülkemizde yeterli altyapı oluşturulamadığı için açık deniz balıkçılığı yapılamıyor. Bu nedenle de av baskısı kıyı sularımızda yoğun olarak görülüyor.
Ülkemizde uzun süreli açık deniz balıkçılığı yapabilecek, avladığı su ürünlerini işleyip, depolayabilecek bir filo kapasitesi bulunmuyor. Uluslararası sularda avcılığın yapılabilmesi için gerekli girişimlerin ve bu yönde yatırımların yapılması su ürünleri sektörümüz için büyük önem taşıyor.
Sürdürülebilir avcılığın sağlanması sektörün geleceği için önemlidir. Bu amaçla stokları koruyucu ve geliştirici yönde araştırmaların yapılmasına ve koruma kontrol çalışmalarının artırılmasına öncelik verilmelidir.
Sağlıklı beslenme açısından da büyük önem taşıyan su ürünlerini sofralarımıza taşıyan balıkçılarımızın av yasaklarına titizlikle uyması büyük önem taşıyor.
Su ürünleri avcılığı yapan tüm balıkçılarımızın da sürdürülebilir avcılığın sağlanabilmesi için uygulanan balık boyu, zaman, derinlik, mesafe ve av araçları ile ilgili düzenlemelere ve yasaklara titizlikle uymaları, kendi geleceklerini tehlikeye atmamaları gerekiyor.
Su ürünleri üretiminde sürdürülebilirlik ana politika olmalı ve bu politika çerçevesinde gerekli stratejiler, eylem planları ve hedefler belirlenmelidir.”
DIŞ TİCARET İSTİHBARAT UZMANI TÜRKİYE’NİN İHRACATINI DEĞERLENDİRDİ
HİT Global Kurucusu İbrahim Çevikoğlu, ihracatı değerlendirirken doğru bakış açısı ne olmalı sorusunun cevabını verdi.
Son yıllarda Türkiye’nin gündem maddelerinde başı çeken ihracata; sanayicinin, üreticinin ve ekonomi çevrelerinin ilgisi giderek büyüyor. HİT Global Kurucusu İbrahim Çevikoğlu, bu bağlamda ihracatı değerlendirirken doğru bakış açısı ne olmalı sorusunun cevabını verdi.
Türkiye’nin özellikle 2018 yılından bu yana yaşamış olduğu döviz kurundaki hızlı artışın ardından, Türk firmaların ciddi oranda ihracata yöneldiğini ve deyim yerindeyse 5 yıldır ülke genelinde ihracat seferberliği yaşandığını dile getiren HİT Global Kurucusu İbrahim Çevikoğlu, “İhracat ülkemiz için çok önemli ve bizim için elbette gurur kaynağı ancak ihracata odaklanırken Türkiye’nin ihracatının yaklaşık yüzde altmışının ithalata dayalı olduğu gerçeğini de ıskalamamak lazım. İhraç etmek için ithal ettiğimiz yarı mamül, hammadde ithalatımız çok fazla olduğu için adımlarımızı dikkatli ve planlı olarak atılmalı. Bu anlamda mevcut ithalat yapılan tedarik zincirinin daha iyi alternatifleriyle iyileştirilmesi, ihracattaki kârlılıktan daha önce gelen bir konu olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
İHRACAT KADAR İTHALAT DA ÖNEMLİ
İthalatta mevcut tedarik zincirini değiştirmenin riskleri olsa da sadece satarken değil, alırken de maliyet, kalite ve hız gibi konulardan kazanabilmek için düzenli olarak alternatif tedarik zinciri arayışına önem verilmesi gerektiğini söyleyen Çevikoğlu, şu şekilde konuştu:
“Bir şirket ithal ettiği veya ithalatçıdan aldığı plastik ham madde ile priz üretiyor ama buradaki ham maddeyi mevcut ithalat yaptığı ülke yerine Kore’den bir alternatifiyle değiştirdiğinde belki daha düşük bir fiyata ve daha kaliteli olarak satın alma yapacak. Bu açıdan mevcut ithalatının alternatifini için her zaman araştırma içersiinde olunmalıdır. Tabi ki ithalatta alternatif tedarik bulmak riskli bir konudur. Çünkü ihracatçı aldığı malın üzerine işlem yapıp sattığı için üreteceği ürünün kalite riskini almak istemez. Ama Türkiye’nin geçtiğimiz yılın rakamlarını vermek gerekirse 354 milyar dolarlık bir ithalatı ve 254 milyar dolarlık da bir ihracatı bulunuyor. Yani 110 milyar dolarlık bir dış ticaret açığımız var. Bunun önemli bir kısmı aslında enerji ama yarı mamul tarafında da yani ham madde alırken de alternatif tedarik kanalları düşünmek çok önemli bir konu. O yüzden ben olaya sadece ihracat olarak bakmıyorum, ihracat arttı. İthalatı da beraberinde düşünmek lazım. O yüzden aslında konumuz Türkiye’nin dış ticareti.”
Bu bağlamda ihracat ve ithalatın yanı sıra bir kavramın daha değerlendirmeye alınması gerektiğini söyleyen Çevikoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biraz karmaşık ve zor gibi görünse bile dünyanın en gelişmiş dış ticaret modeli transit ticarettir. Yani satıcı ülkenin, bir ürünü bir ülkede ürettirip alıcı ülkeye direk satış yapması işlemi. Örnek veriyorum; Çin’deki ürettirilen bir ürünü Türkiye’ye uğramadan Amerika’ya bir Türk firmanın satması ve bunu toptan olarak yapabilmesi. Ülkemizdeki işgücü uygunluğu, lojistik avantaj ve son dönemde enerji maliyetlerini düşürecek kaynakların devreye alınmasıyla birlikte bundan birkaç yıl sonra ülkemizin tüm dünya için ayrı bir üretim üssü haline dönüşeceğini öngörüyorum. Tabi bu noktada bizden aldığı ürünü kendi ülkesi dışındaki ülkere transit ticaret yapmak üzere birçok ülkenin gelecekte ciddi taleplerin olacağını da bugünden söylemek mümkün. Bu bağlamda Türkiye’nin dış ticaret algısını ve geleceğini etkileyek bir konu olan transit ticaret ülkemizin uzun vadeli model hedeflerinden olmalıdır.”
Bayram Öncesi 2. El Otomobil İhalesinde 39 Milyon TL’lik Satış
İkinci el otomotiv pazarında Türkiye genelinde 360 derece hizmet veren 2plan, 2023 yılının 10’uncu “İkinci El Otomobil” ihalesini gerçekleştirdi. 2plan’ın bu yıl hizmete açılan “Terminal” konseptinde, hem fiziki hem de online olarak yoğun bir katılım ile gerçekleştirilen ihaleye 62 araç katıldı. İkinci el araçların satışa çıktığı ve kıyasıya bir rekabet yaşanan ihale sonucunda 2017-2022 model yılı aralığında 49 araç toplamda 39 milyon TL karşılığında yeni sahiplerinin oldu.
2plan İcra Kurulu Başkanı Orhan Ülgür, hizmetlerinden biri olan ihale sistemini çok önemsediklerini belirterek “2022 yılının Aralık ayında hizmete açtığımız 2plan Terminal bu sistem için çok ideal bir konsept. Burada düzenlediğimiz ihaleler; merkezi konumu, uygun bir ortam olması ve verilen hizmetler itibariyle yoğun talep görüyor. 10’uncu ihalemizi de bayram öncesi ikinci el araçlara artan talep üzerine düzenledik. Hem fiziki hem online olarak gerçekleştirdiğimiz ihalemize yoğun bir talep ve katılım oldu. İhaleye çıkardığımız araçların yüzde 80’i de satıldı. 2plan olarak bundan sonra ihalelerimizi daha da artırmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.
Fransız Lüks Markası DS Şimdi de Bursa’da
Otomobilde Fransız lüksünü temsil eden seçkin marka DS, Türkiye’deki altıncı showroomunu Bursa’da hizmete açtı. Türkiye’de Koluman Holding iştiraki Koluman Monde Motorlu Araçlar Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından temsil edilen markanın İstanbul’da iki, Ankara, İzmir ve Antalya’da da showroomları bulunuyor. Bu showroomların ardından, Bursa’da 2 bin metrekarelik bir alanda açılan showroom fiziksel özelliklerinin yanında, dijital aktiviteleriyle de müşterilerine en üst düzeyde lüksü sunuyor.
“DS Automobiles Bursa” adıyla ve 15 kişilik ekibiyle hizmet vermeye başlayan markanın Türkiye’deki yatırımları 2023 ve 2024 yıllarında farklı şehirlerde de devam edecek. Markanın “lüks” stratejisine paralel olarak Bursa’da açılan altıncı showroomunda; DS markasının en yeni modelleri beğenilere sunulurken, hibrit versiyonuyla birlikte zarif, güçlü ve sofistike bir hat çizgisine sahip olan DS 9 ile DS 4 de modelleri de ürün gamı içindeki yerini alıyor.
Erciş “Bursa DS için çok önemli”
Koluman Monde Motorlu Araçlar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. K. Altuğ Erciş, tüm tedariklerin Bursa üzerine yapıldığını belirterek “Konsantrasyonumuzu Bursa’ya yoğunlaştırdık. Gerek İstanbul’a gerekse de Ege Bölgesi’ne yakınlığından dolayı Bursa bizim için çok önemli bir konumda. Bölge lüks otomobil tercih etme potansiyeli yüksek olan bir lokasyon. Yeni showroomumuz gücümüze güç katacaktır” dedi.
DS markasının Türkiye’de hızla büyüdüğüne ve premium segmentte ciddi bir oyuncu olarak yerini aldığına da işaret eden Erciş “Markamız müşterilerimiz tarafından yoğun olarak tavsiye ediliyor. Bunun nedenlerinin başında da lüks çizgisinin yanında modellerimizle segmentimizde fiyat-fayda seviyesinin en yüksek olduğu markalardan biri olmamız” diye konuştu.
“DS’in yükselişi sürecek”
DS modellerinin en cok 30-35 yaş üzeri kadın ve erkeklerin eşit olarak ilgi gösterdiği bir marka.olduğunu da kaydeden Erciş, Bursa showroomuyla birlikte yıl sonunda geçen yıldan daha fazla satış adedine ulaşacaklarını söyledi. Erciş markanın lüks segmentte Avrupa’da büyüyen 3 markadan biri olduğunu da belirterek “DS, Türkiye’de de yükselişini sürdürecek ve yeni modellerimizle birlikte bu yıl DS’in yılı olacaktır. DS önümüzdeki yıllarda da her yıl katlanarak artan satış adedine ulaşacaktır” dedi.
Premium Pazar büyüyor
Koluman Monde Motorlu Araçlar A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. K. Altuğ Erciş, Türkiye premium pazarının 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 10’un üzerinde artış gösterdiğini de sözlerine ekleyerek şunları söyledi;
“Global ölçekte baktığımızda da premium segmentin tedarik ve çip krizi gibi sorunlarla daha iyi başa çıktığını söyleyebiliriz. Bu noktada premium segment müşterilerinin de ilgisini son dönemde artmıştır. Çünkü parasını korumak isteyen müşteriler lüks otomobil dahil olmak üzere bu tür unsurları değerlendirme yolunu seçebiliyorlar. Bununla birlikte yeni teknolojilerin ve yeniliklerin ilk olarak premium segmentte sunulması, son dönemde segmentin kârlılık oranını da ileriye taşıdı.”
UMSMİB’İN 2022 YILI GENEL KURUL TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
UMSMİB BAŞKANI ÖZKAN KAMİLOĞLU:“SEKTÖRÜMÜZÜN GÜCÜNE GÜÇ KATACAK TÜM ADIMLARI ATIYORUZ”
Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (UMSMİB) 2022 yılı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi.
Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) bünyesinde faaliyet gösteren Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (UMSMİB), 2022 yılı Genel Kurul Toplantısı UİB Mavi Salon’da birlik üyelerinin katılımıyla gerçekleşti.
Divan Başkanlığı’nı Mehmet Levent Kutluözen’in yaptığı Genel Kurul’da konuşan UMSMİB Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Kamiloğlu, sözlerine 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli olarak gerçekleşen ve 11 ilimizi etkisi altına alan depremlerde Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyerek başladı.
Tarımdan sanayiye geçişte köprü vazifesi üstlenen sektörlerinin, ihracata dönük üretimi ve net döviz girdisi yüksekliği ile de ülke ekonomisi açısından önemine vurgu yapan Özkan Kamiloğlu, “Gıdanın insan yaşamındaki önemi ve önceliği, salgın, savaş ve çeşitli kriz dönemlerinde daha belirgin bir şekilde hissediliyor. Pandemi döneminde tüm dünyada birçok sektörde kriz yaşanırken, gıda sektörü yoğun bir talep artışıyla karşılaştı. Gıdaya olan talep sektörümüz ihracatına da olumlu yansıdı. Mevcut pazarlardaki talep artışlarının yanı sıra bir zamanlar girmekte zorlandığımız pazarlar ve ulaşmakta sıkıntı çektiğimiz müşteriler de rotasını Türkiye’ye çevirdiler. Türkiye’den gıda talebi artarken, ihracatımız da yükselerek, bir önceki yıl elde ettiğimiz rakamları aşmamızı sağladı. Özellikle coğrafik konumu, hedef pazarlara olan yakınlığı ve lojistik avantajları nedeniyle ülkemiz rakipleri karşısında bir adım öne çıktı” şeklinde konuştu.
“SEKTÖRÜMÜZDE DÜNYANIN SAYILI ÜLKELERİNDENİZ”
Sektörlerinin yapılan yatırımlarla son derece modern üretim tesislerine sahip olması, Türk insanının girişimci gücü ve kaliteli üretim anlayışı ile bugüne kadar uluslararası pazarlarda sağlamış olduğu müşteri memnuniyeti sayesinde Türkiye’nin dünya çapında sayılı ülkeleri arasında yer aldığını anlatan Kamiloğlu, şunları söyledi:
“Ancak KKM uygulaması sonucu döviz kurunun bir bakıma sabitlenmiş olması ihracatımız üzerinde negatif bir baskı oluşturmaya başlamış ve 2023 yılının ilk 3 ayında MSM ihracatımız ortalama %30 oranında gerilemiştir. Bu düşüşte düşük döviz kuru ve üretim maliyetlerinin yükselişinin yanısıra domates salçası ve dondurulmuş patatesler gibi temel ihraç ürünlerimizin ihracatına getirilen kota uygulamaları büyük ölçüde etkili olmuştur. Sabit döviz kuru ve bazı ürünlerde getirilen ihracat kısıtlamalarının devam ettirilmesi halinde ihracatımızın durma noktasına gelmesi kaçınılmazdır. 2022 yılında ve devamında 2023 yılında ekonomik açıdan yaşanan gerek enerji maliyetlerindeki artış, gerekse ABD ve Avrupa’da bankacılık sektöründe yaşanan olumsuz gelişmeler ile karşı karşıya olduğumuz bu dönemde, sektörümüz açısından devlet destekleri büyük önem arz etmektedir. İhracattaki artış trendini önümüzdeki dönemde devam ettirebilmemiz için tarımın vergilendirilmesi ve desteklenmesi konusunda hassas çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.”
“2022 YILINDA HEDEFİN ÜSTÜNE ÇIKTIK”
Meyve ve Sebze Mamulleri sektör temsilcileri olarak, 2022 yılında bir önceki yıla oranla, yüzde 24,6 artışla 2 milyar 526 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiklerini aktaran Başkan Kamiloğlu, aynı dönemde birliklerinin ihracatının 260 milyon dolarlık hedefin çok üstüne çıkılarak ve 2021 yılına göre yüzde 36,7 artışla 318,6 milyon dolara yükseldiğini vurguladı. Özkan Kamiloğlu, “Geçtiğimiz yıl en fazla ihracat yaptığımız ülkeler sıralamasında da önemli değişiklikler oldu. 2021 yılına göre yüzde 1582 gibi yüksek bir artışla 70,2 milyon dolar ihracat yaptığımız Rusya Federasyonu, uzun yıllar en büyük pazarımız olan Almanya’yı geride bırakarak ilk sırayı aldı. Yaşanan savaş ve uygulanan ambargo nedeniyle talebin Türkiye’ye yönelmesi bu artışta önemli rol oynadı. Bu ülkeyi yüzde 18 pay ile Almanya takip ederken, üçüncü büyük pazarımız Irak da ihracattan yüzde 9 pay aldı. En önemli ilk üç ihraç pazarımızı ise Birleşik Devletler, Belçika, Hollanda, Birleşik Krallık, Yunanistan, Bulgaristan ve Çin takip etti. Avrupa Birliği Ülkeleri her zaman olduğu gibi ihracatımızda en önemli paya sahip. Birliğimizden yapılan ihracatta ön plana çıkan ürünlerimiz arasında; Patates Konserveleri Dondurulmuş, Sebze Meyve Bitki Parçaları Konserveleri Sirkeli, Gazlı Sular-Maden Suları ve Gazozlar, Dondurulmuş Sebzeler, Bira, Turunçgil Konserveleri Alkollü Alkolsüz Tatlandırılmış, Dondurulmuş Meyveler, Domates Salçası, Karışık Haldeki Meyve ve Sebze Suları, Sular Buz ve Kar, Diğer Sebze Konserveleri ve Dondurulmamış Fasulye ve Bezelye Konserveleri yer alıyor” dedi.
“FARKLI PAZARLARLA TEMASLARIMIZ SÜRÜYOR”
Uludağ Meyve Sebze Mamulleri İhracatçı Birliği olarak, 2022 yılında ihracatı arttırmak amaçlı çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini ifade eden, Başkan Kamiloğlu, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Bu kapsamda, Çeşitli temas ve incelemelerde bulunmak üzere Bursa’ya gelen Özbekistan’ın Fergana Vilayeti Valisi Hayrullo Bozarov ve beraberindeki heyet 16 Şubat 2022 tarihinde UİB’de ağırlandı. Vali Hayrullo Bozarov ve beraberindeki heyetle yapılan görüşmelerde Bursa’nın yaş meyve sebze ile meyve sebze mamulleri üretimi ve ihracatı konusunda bilgi verildi, yatırım ve iş birliği imkânları ele alındı. Uludağ Meyve ve Sebze Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak, ülkemizin mamul gıda ihracatına katkıda bulunmak için çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. İhracat başarısında katkısı olan siz değerli üyelerimize bizlere verdiğiniz destek için şükranlarımı sunarım. Önümüzdeki yıllarda hep birlikte çalışıp sektörümüzde standartları artırarak, başarılı konumumuzu sürdüreceğimize inanıyorum.”
Škoda Octavia Combi 25 Yılını Doldurdu
Škoda’nın pratikliği, şık tasarımı ve kullanışlılığıyla ön plana çıkan ilk modern Octavia Combi’nin örtüsü 25 yıl önce 1998 yılında Cenevre Otomobil Fuarı’nda kaldırılmıştı. Geçtiğimiz 25 yıl içerisinde bu station wagon büyük bir başarı elde eden efsanevi bir modele dönüştü. Şu anda Türkiye’de de dördüncü nesliyle satışa sunulan Octavia Combi, Škoda’nın geleneksel pratikliğini yeni teknolojiler, asistan sistemleri, verimli motorlar ve ileri teknolojilerle birleştiriyor.
1998 yılında modern ilk nesil Octavia Combi tanıtılırken onu 2004 yılında ikinci nesil Octavia Combi izledi. 2013 yılında ise üçüncü nesil Octavia Combi gösterildi ve station wagon ürün gamı, 4×4 outdoor versiyonu Octavia Scout ile daha da büyüdü. 2019 yılına gelindiğinde ise dördüncü nesil Octavia Combi sahneye çıktı. Yeni Octavia mild hibrit e-TEC teknolojisine sahip motor seçeneğinin yanı sıra plug-in hibrit versiyona ve sportif Octavia Combi RS iV versiyonuna da sahip. 25 yılında bu yana 2.8 milyondan daha fazla kullanıcı, Octavia Combi tercih ederek modelin başarısını kanıtladı.
Yeni Octavia Combi, Türkiye’de 150 PS güce sahip Combi Scout 1.5 TSI ACT e-TEC ve Combi Scout 1.5 TSI ACT e-TEC versiyonlarının yanı sıra 200 PS güç üreten Combi RS 2.0 TDI modeliyle tercih edilebiliyor.
1998 yılında modern Octavia nesli başlamadan önce ise, klasik Octavia Combi ilk defa 1960 yılında gösterilmiş ve kısa zamanda büyük beğeni toplamıştı. Hem binek aracın konforunu hem de ticari araçların hacim avantajlarını bir araya getiren klasik Octavia Combi, 4065 mm uzunluğu, 1600 mm genişliği ve 1430 mm yüksekliğe sahipti. 690 litrelik bagaj hacmine sahip otomobilde, arka koltuklar katlandığında hacim 1050 litreye çıkıyordu.
Lexus ES Sedan 3 Milyondan Fazla Satış Adedine Ulaştı
Premium otomobil üreticisi Lexus’un en popüler sedan modeli ES, 3 milyon adetlik satışı aşarak büyük bir başarıya imza attı. İlk olarak Amerika’da 33 yıl önce satılmaya başlanan ES, 5 yıl önce de Avrupa’da satışa sunulmuş ve kısa zamanda büyük bir beğeni toplamıştı.
ES 3 milyon adedi aşan başarısıyla, global olarak 3.6 milyon adetten fazla satan RX SUV modelinin ardından Lexus’un en çok satan ikinci modeli olarak dikkat çekiyor. ES, geçtiğimiz yıl da, RX’in 178 bin adetlik satışının ardından 167 bin adetle en çok tercih edilen ikinci model oldu. 2019-2022 arasında yıllık 100 bin adetten fazla satış performansı ortaya koyan ES, yedi kez bu başarıyı tekrarladı.
Avrupa’da da Lexus satışlarında 4 bin 895 adetle RX, NX ve UX modellerinin ardından dördüncü sırada yer alan ES, burada Lexus’un en çok satan sedan modeli oldu. 1989 yılında ilk kez tanıtıldığında kısa zamanda E premium segmentin ana oyuncusu olarak konumlandı ve hem perakende hem de filo müşterilerinin ilgisini çekti. ES, lüks ve geniş kabini, sınıfının öncüsü konforu, sıra dışı sessizliği ve rafine sürüşüyle övgü toplamayı başardı.
GA-K platformu üzerine yapılan mevcut ES, sedan tasarımının sınırlarını zorlayarak çekici bir zarifliğe imza attı. Uzun aks aralığı ve geniş iz açıklığıyla birlikte, alçak kaputu ve coupe tarzı tavan çizgisiyle şıklığı ve sportifliği bir araya getiriyor.
Lexus ES, Türkiye’de de ES 300h kendi kendini şarj eden hibrit güç ünitesiyle sunuluyor. 2487 cc’lik benzinli motoru elektrikli motorla kombine eden ES 300h, toplam olarak 218 HP güce sahip.
Hayrettin Uçak, Azerbaycanlı milletvekillerini ağırladı
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki güçlü bağlara yeni bir halka eklendi. Azerbaycan Parlamentosu Sağlık Komisyonu Başkanı ve Azerbaycan-Türkiye Parlamentolar Arası İlişkiler Çalışma Grubu Başkanı Ahliman Amiraslanov’un aralarında bulunduğu Azeri milletvekillerinden oluşan heyet İzmir’i ziyaret etti.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, Azeri Parlamenterlere tam gün mihmandarlık etti. Uçak, iki ülke arasında 2022 yılında 3 milyar doları aşan dış ticaret hacimini 5 yıllık vadede 5 milyar doların üzerine çıkarmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Azerbaycan milletvekillerinden oluşan heyet İzmir’de ilk ziyaretini İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’e yaptı. Heyet daha sonra Azerbaycan Türkleri Federasyonu, Bornova Yeşilova Ehlibeyt Camii, Ege Bölgesi Kars Iğdır Dernekleri Federasyonu ziyaretlerinde bulunurken iftar yemeği ile İzmir programları son buldu.
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’i ziyarette, Azerbaycan Heyeti’nde Azerbaycan Parlamentosu Sağlık Komisyonu Başkanı, Azerbaycan-Türkiye Parlamentolar Arası İlişkiler Çalışma Grubu Başkanı Ahliman Amiraslanov, Yeni Azerbaycan Partisi (YAP) Milletvekilleri Anar İskenderov, Malahat İbrahimgizi, YAP Teftiş Komisyonu Üyesi Azer Badamov, YAP Binagadi İlçe Teşkilatı Başkanı Vüsar İsmayilov, Ak Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı ve Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak yer aldı.
Türk halkına teşekkür
Ziyarette konuşan Azerbaycan Parlamentosu Sağlık Komisyonu Başkanı, Azerbaycan-Türkiye Parlamentolar Arası İlişkiler Çalışma Grubu Başkanı Ahliman Amiraslanov Türkiye’nin 44 gün süren Azerbaycan-Ermenistan savaşının ilk gününden itibaren Azerbaycan’ın yanında olduğunu vurguladı. Amiraslanov, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk dakikalardan itibaren bize desteğini dile getirdi. Bu nedenle kardeş ülkemizin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türkiye halkına teşekkür ediyorum” dedi
Üzüntünüzü üzüntümüz, sevincinizi sevincimiz biliyoruz
6 Şubat Kahramanmaraş depremleri nedeniyle Türk halkına başsağlığı dileklerini sunan Amiraslanov “Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de büyük afetlere yol açan bir depremden çok üzüntü duyduk. İlk dakikalardan itibaren Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve devletimiz kardeş ülkemizin yanında yer aldı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı her zaman Türkiye ve Azerbaycan’ın tek devlet ve tek millet olduğunu söylüyor. Azerbaycan ve Türkiye kardeşliği günümüzde hızla gelişmektedir. Dünyada bu şekilde iş birliği yapan başka ülkeler bulmak imkansızdır. Türkiye’nin sevincini kendi sevincimiz, üzüntüsünü kendi sevincimiz gibi biliyoruz” diye konuştu.
Vali Köşger; “Türkiye ve Azerbaycan tarih boyunca birbirinin yanında oldu”
İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’de Türkiye ile Azerbaycan’ın kardeş ülkeler olduğunu belirterek, “Türkiye ve Azerbaycan tarih boyunca zor ve güzel günlerinde birbirinin yanında oldu. Bu birlikteliğin gelecekte de devam edeceğine eminim” şeklinde konuştu.
Türkiye ile gurur duyuyoruz
Azerbaycan Türkleri Federasyonu ziyaretinde konuşan Amiraslanov, 44 gün süren Vatanseverlik Savaşı sırasında kardeş ülkenin Cumhurbaşkanı ve halkının Azerbaycan’ın yanında olduğunu belirterek, “Azerbaycan’da herkes bunu biliyor ve bununla gurur duyuyor. Türkiye son 20 yılda büyük başarılar elde etti. Her alanda güzel projeleri hayata geçirdi. Türkiye’nin başarılarından gurur duyuyoruz. Türkiye’nin ve Türkiye’nin böylesine güçlü bir lideriyle gurur duyuyoruz” dedi.
Uçak; “Depremdeki yardımlar için müteşekkiriz”
Azeri Parlamenterlere İzmir Programında mihmandarlık yapan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Sebze ve Meyve İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak da Azerbaycan heyetini İzmir’de görmekten çok mutlu olduğunu belirterek, İzmir ile Azerbaycan arasında kurulan köprünün bir parçası olmaktan onur duyduğunu söyledi.
Kahramanmaraş depremlerinde yardıma ilk koşan ülkelerden birinin Azerbaycan olduğunu hatırlatan Uçak, “Azeri arama kurtarma ekipleri hayatlarını tehlikeye atarak gece-gündüz çalışarak çok sayıda vatandaşımızın enkaz altından sağ çıkarılmasını sağladılar. Azeri kardeşlerimize depremdeki yardımları nedeniyle müteşekkiriz” diye konuştu.
Türkiye-Azerbaycan arasında dış ticarette hedefimiz 5 milyar dolar
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki dostane ilişkilerin dış ticaret rakamlarına da olumlu yansıdığını aktaran Uçak sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye’nin Azerbaycan’a ihracatı 2022 yılında yüzde 10’luk artışla 2 milyar 26 milyon dolardan 2 milyar 221 milyon dolara çıktı. Azerbaycan’dan yaptığımız ithalatta yüzde 11’lik artışla 751 milyon dolardan 836 milyon dolara ilerledi. İki ülke arasında dış ticaret hacmi ilk kez 3 milyar doları aştı. İki ülke arasında dostluk ve yakınlığın desteğiyle önümüzdeki 5 yıllık vadede Türkiye ile Azerbaycan arasındaki dış ticaretimizin 5 milyar doları aşacağına inanıyorum. İki ülke ilişkilerinin daha da gelişmesi için İzmir’de güzel temaslarda bulunan Azerbaycanlı Parlamenterlere teşekkür ediyorum.”
Heyet daha sonra Bornova Yeşilova Ehlibeyt Camii, Ege Bölgesi Kars Ardahan Iğdır Dernekleri Federasyonu’nu ziyaret etti. Burada da ilişkilerin daha da güçlenmesi adına önemli mesajların verilmesinin ardından, heyet İzmir’deki ziyaretlerini İftar yemeğinin ardından tamamladı.
ESÜHİB ormanı büyüyor
Dünya’nın protein ihtiyacını karşılayarak, 2022 yılında 4 milyar 66 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandıran su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörü, 2026 yılı için 5 milyar dolar ihracat hedefi belirledi.
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (ESÜHİB) Başkanı Bedri Girit, 2000’li yılların başından itibaren ihracatın yıldız sektörlerinden biri olduklarını, 22 yıldır her yıl ihracatlarını artırarak 2022 yılı sonunda 4 milyar 66 milyon dolara ulaştıklarını, 2023 yılı için ortaya koydukları 3,5 milyar dolarlık ihracat hedefini bir yıl öncesinden 566 milyon dolar geçmeyi başardıklarını, 2026 yılı için 5 milyar dolar ihracat hedeflediklerini aktardı.
Ege İhracatçı Birlikleri’nde yapılan ESÜHİB 2022 yılı mali genel kurul toplantısında konuşan Girit, “4 milyar 66 milyon dolar ihracatımıza su ürünleri sektörü 1 milyar 637 milyon dolarlık ihracatla en büyük katkıyı sağladı. Su ürünleri sektörünü 1 milyar 492 milyon dolarlık ihracatla kanatlı eti ve yumurta sektörü takip etti. Kanatlı eti 1 milyar 95 milyon dolar ihracat yaparken, yumurta ihracatımız 397 milyon dolar; süt ve süt ürünleri sektörümüz ise; 505 milyon dolar ihracat performansı gösterdi. Bal sektörü Türkiye’ye 45 milyon dolar kazandırırken, diğer ürünlerin ihracatından 383 milyon dolar döviz elde edildi. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği olarak da 1,6 milyar dolar ihracatla sektörümüzün toplam ihracatından yüzde 39 pay aldık ve en çok ihracat yapan birlik olmayı sürdürdük” şeklinde konuştu.
Ege’nin 2026 hedefi 2 milyar dolar
Dünya mutfaklarının 3 öğün protein ihtiyacını gidermek için çalıştıklarının altını çizen Başkan Girit, “2026 yılı için sektörümüz Türkiye geneli ihracat hedefi 5 milyar dolar iken, Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliğimiz olarak bu hedefe 2 milyar dolar katkı sağlamak istiyoruz. Bu amaçla sektörlerimizi tanıtmak için su ürünleri, kanatlı etleri ve bal sektöründe tanıtım filmlerimizi tamamladık. Yurtdışı fuar, ticaret heyetleri, sektörel toplantılar vb.) gösterimini sağlıyoruz. Süt ve süt ürünleri sektöründe de tanıtım filmi için çalışmalara başladık. Yurtdışına Türk balıklarını tanıtmak için sosyal medyada yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Uzakdoğu ve ABD pazarlarında TURQUALITY projeleri sürdürüyoruz. Uluslararası ve ulusal sektörel kuruluşlarda ülkemizi temsil ediyoruz. Önümüzdeki 3 yılda da yoğun bir şekilde fuar, ticaret heyeti, alım heyeti, URGE projelerine devam edeceğiz.”
Yeni URGE Projesi geliyor
Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle; ihracatçı firmaların kümelenerek yetkinliklerinin artırıldığı, ortak hareket etme kültürü kazandıran, hedef pazarlara yönelik ticaret heyeti organizasyonları yapmaya olanak sağlayan Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi Projelerini (URGE) Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği gündemine aldı.
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, Dünyanın her noktasına ulaşım sağlayacak kapasitedeki su ürünleri ve hayvansal mamuller sektörlerindeki Türk Firmalarının hedef pazarlara tanıtılması amacıyla bir UR-GE Projesi için çalışmalara başladıklarını da genel kurul katılımcılarıyla paylaştı.
ESÜHİB ormanı büyüyor
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin sürdürülebilirlik eksenli sürdürdüğü çalışmaları da paylaşan Başkan Girit, son 3 yılda İzmir ve Afyon’da 2 koruluk oluşturduklarını, ihracatın yıldızı olan firmalar adına binlerce fidanı toprakla buluşturduklarını, 2022 yılında da ihracatın yıldızı olan firmalar için bin fidanı toprakla buluşturacaklarını kaydetti.
Koruluk oluşturma yanında, su ürünleri sektörü özelinde karbon ayak izi konusunda sektörün karbon salınımını azaltmak konusunda farkındalık yaratmak için Ege Üniversitesi ile iş birliği gerçekleştirdiklerini de aktaran Girit, “Kanatlı, süt ve bal sektöründe de sürdürülebilirlik mottosu içerisinde karbon ayak izi ölçüm çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Konak İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü organizasyonunda yürütülen “Atıksız Körfez Dönüşen Gelecek Projesi”ne de destek sağladık” şeklinde konuştu.
Depremin yaralarını sarmak için seferber olduk
Türkiye’yi yasa boğan 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında depremin derin yaralarını sarmak için Türkiye’deki her kurum gibi harekete geçtiklerini de belirten Girit, Birlik olarak 500 bin TL’lik ayni yardımda bulunduklarını, üyelerinin ise tüm olanaklarıyla deprem bölgesine yardım seferberliğine girdiğini, önümüzdeki süreçte de yardımlarının devam edeceğini sözlerine ekledi.
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Mali Genel Kurulu’nda birliğin 2023 yılı bütçesi 48 milyon TL olurken, 2023 yılı iş programı da kararlaştırıldı.
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin 2022 yılında gerçekleştirdiği 1,6 milyar dolarlık ihracatın 1,35 Milyar dolarlık büyük dilimini gerçekleştiren 25 firma için oluşturulan korulukta dikilen fidanların sertifikaları genel kurul toplantısı sonrasında firma temsilcilerine takdim edildi.
ESÜHİB Koruluğunun oluşturulmasına büyük destek veren Bolvadin Belediye Başkanı Fatih Kayacan ve Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Denetim Kurulu Üyesi Haluk Taktak’a EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ve ESÜHİB Başkanı Bedri Girit teşekkür plaketleri verdi.
Bolvadin Belediye Başkanı Fatih Kayacan, ESÜHİB Yönetim Kurulu’nun koruluk için Bolvadin’i seçmesinden dolayı teşekkür ederken, Bolvadin’in tarihi ve doğal güzelliklerini simgeleyen bir plaketi ESÜHİB Başkanı Bedri Girit’e takdim etti ve ESÜHİB üyelerini Bolvadin’e davet etti.
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin Bolvadin’deki koruluğunda; Su ürünleri sektöründe Türkiye’nin ihracat yıldızları; “KLC GIDA ÜRÜNLERİ İTH.İHR.VE TİC.A.Ş., GÜMÜŞDOĞA SU ÜRÜNLERİ ÜRETİM İHRACAT VE İTHALAT ANONİM ŞİRKETİ, AGROMEY DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, NOORDZEE SU ÜRÜN.İHR.SAN.VE TİC.A.Ş., SÜRSAN SU ÜRÜNLERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, ILKNAK SU UR.SAN.VE TIC.A.S., ÖZSU BALIK ÜRETİM ANONİM ŞİRKETİ, KOPUZMAR SU ÜRÜNLERİ SAN.VE DIŞ TİC.A.Ş., TUMAY SEAFOOD EXPORT İMPORT DIŞ TİCARET SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, YAŞAR DIŞ TİC.A.Ş.” için 360 fidan dikti.
Türkiye’nin 2022 yılında gerçekleştirdiği 1 milyar 492 milyon dolarlık kanatlı eti ihracatına büyük katkı sağlayan “GEDİK TAVUKÇULUK VE TARIM ÜRÜNLERİ TİCARET SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ, ABALIOĞLU LEZİTA GIDA SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ, KESKİNOĞLU TAVUKÇULUK VE DAMIZLIK İŞLETMELERİ SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, RDM İÇ VE DIŞ TİCARET MÜMESSİLLİK LİMİTED ŞİRKETİ ve DÜNYA FOOD İHRACAT İTHALAT SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ” kanatlı sektöründen ESÜHİB koruluğunda yer alan firmalar oldular.
Yumurta ihraç ederek Türkiye’ye en çok döviz kazandıran, “OYTUN PAZARLAMA YUMURTA SANAYİ DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ, GÜRES TAVUKÇULUK ÜRETİM PAZARLAMA VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, EKTAV TAVUKÇULUK YEM SANAYİ HAYVANCILIK TARIM ÜRÜNLERİ GIDA LOJİSTİK İÇ VE DIŞ TİCARET LTD.ŞTİ., PLURİTON HAYVANCILIK GIDA SANAYİ İTHALAT İHRACAT VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ve KESKİNOĞLU TAVUKÇULUK VE DAMIZLIK İŞLETMELERİ SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ” ESÜHİB Koruluğuna 160 fidanla katıldılar.
Süt ve Süt Ürünleri Sektöründe; “YAŞAR DIŞ TİC.A.Ş., MİLK ACADEMY GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ, MURATBEY GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, GÜRSÜT BESİCİLİK GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, BALIKESİR ONUR SÜT VE PETROL ÜRÜNLERİ İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ” firmaları 2022 yılı ihracat performanslarıyla, EİB Koruluğunda 160 fidanla yer alma hakkı kazandılar.
Türkiye’nin ihracatında niş sektörlerden biri olan bal sektörünü temsilen; “MANAVLAR GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, EGE NKM GIDA SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, DOĞA ARI ÜRÜNLERİ GIDA SANAYİ VE TİCARET LTD.ŞTİ., HASAN UZUN ÜNAL TOPTAN GIDA ÜRÜNLERİ TİCARETİ ve TURTAŞ İTHALAT VE İHRACAT ANONİM ŞİRKETİ” EİB Koruluğu’nun 160 fidanla büyümesine yaptıkları ihracatla katkı sağladılar.
Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi, Mart 2023
Tarım-ÜFE’de (2015=100), 2023 yılı Mart ayında bir önceki aya göre %1,79, bir önceki yılın Aralık ayına göre %20,51, bir önceki yılın aynı ayına göre %106,77 ve on iki aylık ortalamalara göre %142,37 artış gerçekleşti.
Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %1,64 artış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %3,96 artış ve balık ve diğer balıkçılık ürünlerinde %6,72 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre tek yıllık bitkisel ürünlerde %3,51 azalış, çok yıllık bitkisel ürünlerde %4,57 artış ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %7,22 artış gerçekleşti.
Yıllık Tarım-ÜFE’ye göre 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi
Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, %21,55 ile lifli bitkiler ve %68,88 ile tahıllar (pirinç hariç), baklagiller ve yağlı tohumlar oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, %174,94 ile turunçgiller ve %173,85 ile yağlı meyveler oldu.
Aylık Tarım-ÜFE’ye göre 5 alt grup daha düşük, 6 alt grup daha yüksek değişim gösterdi
Bir önceki aya göre azalışın yüksek olduğu alt gruplar sırasıyla, %28,66 ile diğer ağaç ve çalı meyveleri ile sert kabuklu meyveler ve %7,40 ile sebze ve kavun-karpuz, kök ve yumrular oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise %11,49 ile canlı kümes hayvanları ve yumurtalar ve %10,81 ile koyun ve keçi, canlı; bunların işlenmemiş süt ve yapağıları oldu.
Mart 2023’te, endekste kapsanan 81 maddeden, 31 maddenin ortalama fiyatında azalış, 45 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti.