ROUTES WORLD 2023 FUAR AÇILIŞI…
Bakan Uraloğlu, fuara havalimanı işletmecileri, hava yolu şirketleri ve ülkelerin tanıtım ajanslarının katılımının Türk turizmi için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, “İstanbul kültür ve inanç turizmi açısından dünyanın önde gelen şehirlerinden birisidir. Türkiye coğrafi konumu ve zengin tarihi mirasıyla dünya turizminde özel bir yere sahip. Ülkemiz turkuaz mavisi denizleri, dağları ve birçok doğal güzelliğiyle ayrıcalıklı. Kültürel zenginliğinin yanı sıra coğrafi konumu ile de dünyanın sayılı turizm ülkeleri arasında yer almaktadır. Hedefimiz, dört mevsimi yaşayan ülkemizin mevcut turizm potansiyelini ve imkânlarını her geçen gün daha geliştirmek, turizm faaliyetlerinde çeşitliği teşvik etmektir. Özellikle bizlere ev sahipliği yapan İstanbul kadim tarihi özellikle kültür ve inanç turizmi açısından dünyanın en önemli, en zengin ve emsali bulunmayan şehirlerinden bir tanesidir. Bu etkinliğin İstanbul’un tarihini, kültürünü, gizli cevherlerini ve turistlerin odak noktası olma potansiyelini daha da güçlendireceğine inanıyorum” dedi.
TÜRKİYE, TURİZMDE HAKETTİĞİ BULACAKTIR
Türkiye markasının ve Türkiye turizminin uluslararası arenada, hakettiği ve hedeflediği yeri bulmasına yardımcı olması açısından Routes World 2023 etkinliğinin bu yıl İstanbul’da gerçekleşmesini çok değerli bulduğunu dile getiren Bakan Uraloğlu, “Tarih boyunca Türkiye hem coğrafi hem de kültürel olarak kıtaların, medeniyetlerin ve kadim ulaşım koridorlarının kesişme noktasında yer almıştır. Asya ve Avrupa arasındaki doğu-batı koridorunda doğal bir köprü olduğu gibi Kafkas ülkeleri ve Rusya’dan Afrika’ya uzanan kuzey güney koridorlarının da tam ortasında bulunmaktadır. Tarihi İpek Yolu’nun devamı olarak büyük öneme sahip olan Orta Koridor hattının kilit ve Avrupa’nın başlangıç noktası olarak çok etkili bir konumdadır. Dünyanın en önemli petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip Arap Yarımadası, Orta Doğu ve Hazar Havzasının da merkezi olmasıyla uluslararası enerji koridorunun da tam ortasında bulunmaktadır” diye konuştu.
KALKINMA YOLU, ZENGEZUR VE ORTA KORİDOR ÇOK ÖNEMLİ PROJELER
Bakan Uraloğlu, Türkiye’nin ulaşım ve iletişim stratejilerini küresel ve bölgesel şartlar göz önünde bulundurarak sürekli güncellediklerini belirtti. Özellikle son dönemde gündeme alınan projelerle ilgili bilgi veren Bakan Uraloğlu, “Zengezur Koridoru ve Kalkınma Yolu gibi projelerin Orta Koridor’a önemli bir katkı sağlayacak. Tarihte her zaman önemini sürdürmüş olan Türk Boğazlarının kontrolünü elinde tutan ülke olarak Akdeniz Havzası ve Karadeniz Havzasındaki ülkelerin deniz ulaşımı ve uluslararası ticaret faaliyetleri açısından da anahtar konumdadır. Tüm bunların yanında 4 saatlik uçuş süresiyle, yaklaşık 1,5 milyar insanın yaşadığı ve 10 trilyon dolar ticaret hacmi bulunan 67 ülkeye de ulaşabilmektedir. Konumumuzun getirdiği bu gerçeklerden hareketle ulaşım ve iletişim stratejilerimizi küresel ve bölgesel şartlar ışığında yeniden tanımlamak ve bu stratejileri her daim güncel tutmak Türkiye için vazgeçilmezdir. Bu noktada Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ulaşım ve iletişim alanında gerçekleştirilen yatırımlarla çehresi aydınlanan Türkiye’nin gelecek vizyonunu, dünyanın nabzını tutarak, teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek ve daima entegrasyonu merkeze koyarak şekillendiriyoruz. Çünkü biliyoruz ki ulaştırma ağına yapılan yatırımlar, sadece ulusal değil uluslararası düzeyde hizmet verir. Bu farkındalığa sahip bir ülke olarak, son zamanlarda gündemimize aldığımız çok önemli projeler de mevcut. Örneğin, Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan demiryolu ve kara yolu ulaşımı sağlayacak Zengezur Koridoru! Bu bağlantının hayata geçmesinin tüm Orta Koridor ülkeleri açısından önemli bir adım olacağına inanıyorum” dedi.
TÜRKİYE İÇİN HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Bu proje özellikle Kafkasya’daki normalleşme için de hayati önem taşıdığını söyleyen Bakan Uraloğlu, “Bu koridor kapsamında hayata geçecek Kars-Nahcivan Demiryolu Projesi, tüm Avrupa’yı Nahçıvan üzerinden İran, Azerbaycan, Türkmenistan, Orta ve Güney Asya’ya bağlayacak. Yine bir diğer önemli projemizde Basra’dan Türkiye sınırına uzanan kara ve demiryolu ulaştırma koridoru inşasına yönelik ‘Kalkınma Yolu’ Kalkınma Yolu Projesi özellikle Çin ve Hindistan gibi büyük ülkelerden Basra Körfezi üzerindeki FAW Limanına gelen ham madde ve mallar için bir dağıtım merkezi olarak çok önemli bir rol oynayacak. Basra Körfezinde elleçlenen bir ürün buradan yüklendiğinde Türkiye üzerinden Marmaray sayesinde tek bir aktarma yapmadan Avrupa’ya ulaşacak. Üstelik ilerde Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde hayata geçirilecek demiryolu bağlantısı ile İstanbul Boğazı üzerinde Marmaray’a alternatif ikinci bir demiryolu hattımız daha olacak. Kalkınma yolu projesi hiç şüphesiz uluslararası güney-kuzey koridorları arasındaki Uzak Doğu, Güney Asya ve Orta Doğu’yu Avrupa’ya bağlayacak en iyi, kısa ve uygun ücretli yol olacak. Orta Koridora yeni bir soluk getirecek Kalkınma Yolu Projesiyle bölgemiz yeni İpek Yolu haline dönüşecek. Sizlerin de iyi bildiği üzere ulaşım seyahati mümkün kılar ve ulaşım ağlarının gelişimi turizm faaliyetlerini canlandırır” dedi.
HAVAYOLU ULUSLARARASI TURİZM FALİYETLERİNİN GELİŞMESİNDE ÖNEMLİ DİNAMODUR
Ulaşım olanaklarının gelişmiş olmasının turizm faaliyetlerinin gelişmesi açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Uraloğlu, “Havayolu ulaşımı ise özellikle uluslararası turizm faaliyetlerinin gelişmesinin en önemli dinamosudur. Bu noktada bizler burada sadece havacılık sektörünün geleceği için değil ülkelerimizin turizm faaliyetlerinin gelişimi ve ekonomik ve sosyo-kültürel geleceği için de bir araya gelmiş bulunuyoruz. Çünkü, bugün havayolu ulaşımı; mesafeleri kısaltmasının yanında kültürel birliktelik ve toplumlar arasında kurduğu dostluk köprüleriyle dünyamızın sosyal ve ekonomik refahının seyrinde stratejik önem taşımaktadır. Bu noktada Türkiye 20 yıl öncesine kadar sadece Asya ve Avrupa arasında bir karayolu bağlantısı olarak tanımlanan ve dış politikası Avrupa Birliği’ne katılmaya odaklı bir ülkeydi. Bugün, Avrupa Birliği bizim için yine önemli. Ama Asya ülkeleri, Afrika ülkeleri ve okyanus ötesi Amerika ülkeleri ile ilişkilerimiz ne kadar önemliyse o kadar önemli… Dış politikamızın ufukları artık çok daha geniş. Uluslararası politikamızda daha az bürokrasi dönemini başlattık. Onun yerine daha fazla ilişki, daha fazla müzakere, daha fazla ortak değerleri ortaya çıkarmaya yöneldik. Bilindiği gibi ülkemiz, coğrafi bakımdan üç kıtanın ortasındaki kilit konumuyla, gelişmiş pazarlarla gelişmekte olan pazarlar arasındaki uçuş rotaları üzerinde yer almaktadır” diye konuştu.
TÜRKİYE COGRAFİ ÜSTÜNLÜĞE SAHİP
67 ülkeye, en fazla 4 saat uçuş mesafesinde olmak gibi coğrafi üstünlüğe sahip bir ülke olduklarının altını çizen Bakan Uraloğlu, “Bunları dikkate alarak 2003 yılından itibaren yürüttüğümüz hava ulaşım politikaları ve faaliyetleriyle, dünyada en hızlı gelişim gösteren ülkelerden biri haline geldik. 2003-2023 yılları arasında 16,7 milyar dolar havacılık yatırımı gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bu sayede; 2003 yılında 2 merkezle 26 noktaya yapılan iç hat uçuşlarımızı, bugün 7 merkezden 57 noktaya gerçekleştiriyoruz. 2003 yılında 50 ülke ile 60 noktaya uçuş gerçekleştiriliyorken bugün 130 ülkede 343 noktaya ulaştık. Hava Ulaştırma Anlaşmamız bulunan ülke sayısını da 81’den 173’e yükselttik. Kısaca, ‘Dünyada ulaşamayacağımız yer kalmayacak’ dedik ve çok şükür bu hedefimizi büyük oranda gerçekleştirdik. Gökyüzünde kurduğumuz köprülerle havacılık alanında Avrasya Bölgesi’nde lider, küresel bir havacılık merkezi olduk. 2018 yılında hizmete açtığımız İstanbul Havalimanı ile birlikte bugün ülkemiz ve İstanbul, dünyanın en büyük küresel transit merkezlerinden biri haline gelmiş durumdadır. Hatta İstanbul Havalimanı küresel bir aktarma merkezi olmanın ötesinde, doğrudan destinasyon olma ve özellikle düşük maliyetli olması nedeniyle havayolu şirketlerini cezbetmektedir. Buradaki slotların serbestliği ve bolluğu havalimanımıza başta Türk Hava Yolları olmak üzere birçok hava yolunun gelmesine imkan sağlıyor. Bu noktada yeni hava yolu şirketleriyle tanışmak için Routes World büyük bir önem arz ediyor” dedi.
THY TÜRKİYE’NİN GÖKLERDEKİ BAYRAK TAŞIYICISI
Küresel planda iddialı havayolu şirketlerine faaliyet merkezi olarak hizmet edecek İstanbul Havalimanı gibi bir üsse sahip olmanın önemli bir unsur olduğunu kaydeden Bakan Uraloğlu, “Bu bağlamda Türkiye’nin göklerdeki bayrak taşıyıcısı ve yükselen değeri Türk Hava Yolları’nın daha da güçlenebilmesi için İstanbul Havalimanı çok büyük bir şans olmuştur. Tüm etapları tamamlandığında 150 havayolu şirketine ve 350’nin üzerinde destinasyona uçuş imkânı sağlayacak İstanbul Havalimanımız ile birlikte dünyanın 1 numaralı havayolu şirketi olma yolunda da emin adımlarla yürümektedir. Önümüzdeki 20 yılda, dünya genelinde hava trafiğinin iki katın üzerinde, hizmet verilen yolcu sayısının ise yıllık ortalama yüzde 4,4 oranında artması beklenmektedir. Öte yandan yükselen küreselleşme ve özelleşme hareketleriyle dünya sivil havacılığında rekabet çok hızlı bir şekilde artmaktadır. Süreç, hava ulaşımının tek bir pazar haline gelmesi yönünde ilerlemektedir. Bu pazardan daha fazla pay alabilmek adına, orta ve uzun vadedeki hedeflerimizi hepimiz gözden geçirmeliyiz. Yer kürenin birbirine uzak coğrafyalarında yer alan ülkelerimiz arasında yapacağımız iş birlikleri ile uzakları yakın, ülkelerimizi komşu kapısı haline getireceğiz. Turizm faaliyetlerimiz ve ticaretimiz artacak, sosyal ve kültürel ilişkilerimiz hızlanacak. Ülkelerimiz arasında yeni bir dönemi başlatacağız. Biz Türkiye olarak tüm dünyayı sarmak istiyoruz, Türkiye’nin parlak geleceğine sizleri de ortak etmek, sizlerle güçlü ortaklıklar kurmak istiyoruz” diye konuştu.
Sofralık zeytin ihracatı 100 bin tonu aştı
Türk zeytincilik sektörü; 735 bin tonluk rekolteyle dünya birincisi olarak girdiği 2022/23 sezonunda sofralık zeytinde 184 milyon 510 bin dolarlık ihracat performansı ortaya koydu. Türkiye, 2021/22 sezonunda 172 milyon 531 bin dolarlık sofralık zeytin ihraç etmişti. Sofralık zeytin ihracatından elde edilen döviz miktarı yüzde 7 gelişim gösterdi.
Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre; siyah zeytin ihracatı 75 bin 295 ton karşılığı 137 milyon 705 bin dolar olurken, yeşil zeytin ihracatı 25 bin 76 ton karşılığı 46 milyon 805 bin dolar olarak kayıtlara geçti. Türkiye’nin sofralık zeytin ihraç ettiği ülke sayısı 117 oldu.
Türkiye’nin zeytincilik sektörüne son 20 yılda yaptığı yatırımların karşılığını almaya başladığını aktaran Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, 2022/23 sezonundaki sofralık zeytin ihracatında elde edilen 184 milyon 510 bin dolarlık tutarın Cumhuriyet tarihinin rekoru olarak kayıtlarda yerini aldığını dile getirdi.
“Sofralık zeytin ihracatımızın yüzde 90’dan fazla ambalajlı olarak yapılıyor” diyen Başkan Er, “Birim fiyatımız geçen sezona göre döviz bazında yüzde 17 artış gösterdi. Önümüzdeki yıllarda daha katma değerli ürün ihraç etme çabası içinde olacağız. Dökme ve varilli zeytinyağı ve prina ihracatına sezon ortasında getirilen yasaklamaya rağmen son 1 yıllık dönemde 948 milyon dolarlık ihracat seviyesine ulaştık. Yasaklar olmasaydı sektörün 1 milyar dolarlık hedefini aşacaktık” şeklinde konuştu.
Siyah zeytinde Almanya, yeşil zeytinde Irak ihracat lideri oldu
Türkiye’nin sofralık siyah zeytin ihracatında Almanya 33,4 milyon dolarlık tutarla lider ülke olurken, geleneksel ihraç pazarlarımızdan Romanya’ya 24,3 milyon dolarlık siyah zeytin ihraç edildi. Irak, Türkiye’den 23,4 milyon dolarlık siyah zeytin talebiyle üçüncü ülke olurken, Bulgaristan’a 9,6 milyon dolarlık, ABD’ye 7,8 milyon dolarlık siyah zeytin ihraç edildi.
Yeşil zeytin ihracatında Irak 9,1 milyon dolarlık ihracatla zirvede yer alırken, Almanya 8,7 milyon dolarlık taleple zirve ortağı oldu. ABD’ye 3,2 milyon dolarlık yeşil zeytin ihraç edilirken, İsrail 2,4 milyon dolar ve Romanya 2,1 milyon dolarlık yeşil zeytin talebiyle sıralandı.
Gençlere Kariyer Yolculuklarında Farklı Bilim Alanları ile İlham Vermeyi Amaçlayan “Bilim Gençlerle Kazanacak” Projesinin İkinci Dönemi Başlıyor
Yenilikçi bir biyofarma şirketi olarak; 174 yıldan fazla süredir dünyada, 66 yıldır da ülkemizde hastalığın değil, bilimin kazandığı ve dünyanın her neresinde olursa olsun, tüm hastaların hayatlarını iyileştiren çığır açan yeniliklere erişim sağladığı bir gelecek hayaliyle çalışan Pfizer Türkiye Ülke Başkanı Metin Hullu proje ile ilgili şu bilgileri verdi: “Toplumumuzun sağlığına yönelik ihtiyaçları anlayıp, paydaşlarımıza değer katan yenilikçi bir ilaç şirketi olarak kamu, sağlık ekosistemi, sivil toplum kuruluşları ile iş birlikleri kuruyoruz. Pfizer’de bizler bilimi ve global kaynaklarımızı, insanlara yaşamlarını uzatan ve anlamlı biçimde iyileştiren tedaviler sunmak için kullanıyoruz ve her zaman ”Bilim Kazanacak” diyoruz. Geçtiğimiz yıl, bu anlayışla bilimsel farkındalığı ve bilimsel düşünme becerisini toplumun her kesimine yaymak için yola çıkan Bilim Kahramanları Derneği ile bir araya gelmiş ve ülkemiz gençlerinin geleceğine katkıda bulunmak için “Bilim Gençlerle Kazanacak” kurumsal sosyal sorumluluk projemizi hayata geçirmiştik. Bu yıl da projemize devam ettiğimiz için büyük bir mutluluk ve heyecan duyuyoruz. Bilim Kahramanları Derneği ile önümüzdeki yıllarda daha da fazla gence ulaşarak bilim konusunda ilham olmayı umuyoruz.”
Bilim Gençlerle Kazanacak projesinin ikinci dönem ilk bilim etkinliği 18 Ekim ve 31 Ekim 2023 tarihlerinde 14-18 yaş aralığındaki lise öğrencilerin katılımı ve farklı bilim ve mühendislik alanlarında çalışan bilim insanlarının katkılarıyla online olarak gerçekleşecek.UTİB, TECHXTILE START-UP CHALLLENGE İLE GİRİŞİMCİLERE IŞIK TUTUYOR
Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği, sektörün vizyonuna yön vermek ve girişimcilere yol göstermek amacıyla hayata geçirdiği TechXtile Start-Up Challenge programının daha geniş kitlelere ulaştırılması hedefiyle çalışmalarını hızlandırdı.
Türkiye’nin en önemli girişimcilik programlarından biri olan TechXtile Start-Up Challenge kapsamında, Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi ile çevrimiçi seminer gerçekleştirildi. Etkinliğe, UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, Techxtile Start-Up Challenge Program Koordinatörü Ufuk Batum, Techxtile Start-Up Challenge 2020 Finalisti-İltema Kurucu Ortağı Ayhan Prepol, Bursa Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilek Kut ve Öğretim Üyesi Prof. Dr. Binnaz Kaplangiray ile çok sayıda davetli katıldı. Seminer, geleceğin tekstil sektörünün nasıl şekilleneceği konusunda genç girişimcilere ilham kaynağı olurken, sektörün liderleri ile gelecek neslin girişimcileri arasında önemli bir iletişim köprüsü kuruldu.
‘GİRİŞİMCİLERE DESTEK, SEKTÖR GELECEĞİNİN TEMİNATI’
UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, girişimcilerin ruhlarına olan hayranlığını dile getirerek “Yeni neslin girişimci ruhu beni son derece etkiliyor. Tekstil sektöründe vizyonumuzu şekillendiren TechXtile programımıza paralel olarak başlattığımız Athleisure Challenge Tasarım Yarışmamız, kısa sürede büyük bir başarı elde etti. Bu yarışma sayesinde, tekstil mühendisleri ve tasarımcıları arkadaşlarımız, kendi dinamiklerini belirleyerek şirketleşme yolunda önemli adımlar attılar. Gençlerimizin ne kadar girişken bir ruha sahip olduğunu bir kez daha gördüm. TechXtile Start-Up Challenge, tekstil sektörüne ilham vermek isteyen herkese kucak açan bir program. Bu platform, sektörün liderlerinin deneyimleriyle katılımcıları geliştirip desteklediği bir program olarak ön plana çıkıyor. Yarışma, fikirlerinizi geliştirmenizin ötesinde, ihtiyaç duyduğunuz network ve bilgi birikimine de sahip olmanızı sağlıyor. Ülkemizde ve küresel pazarlarda tekstil, büyük bir öneme sahip. Bu nedenle, ekosistemimizin daha da büyümesi ve gelişmesi için girişimcilerin katkısına ihtiyacımız var. Girişimcilere verilen destek, sektörümüzün geleceği için kritik bir rol oynuyor.” diye konuştu.
‘AMACIMIZ; TEKSTİLİN HER ALANINA DOKUNABİLMEK’
Program Koordinatörü Ufuk Batum ise, TechXtile’ın her alana ulaşması için gayret gösterdiklerini belirterek, “TechXtile, dünya genelinde tekstil dikeyinde yapılan en iddialı programların başında geliyor ve ciddi işbirlikleri almaya devam ediyor. Amacımız, daha fazla kuruma dokunarak etki alanımızı genişletmek.” ifadelerini kullandı. Girişimci adaylara seslenen TechXtile Start-Up Challenge 2020 Finalisti ve İltema Kurucu Ortağı Ayhan Prepol ise, “Girişimciliğin yaşla ilgili sınırlaması yoktur. Bu, inatçılık gerektiren bir tutum gerektirir. Eğer bir fikrinizin olduğuna inanıyor ve olumlu sonuçlar bekliyorsanız, bu hedefinizi gerçekleştirmek için kararlılıkla ilerlemelisiniz. Bir fikri gerçek bir ürüne dönüştürmek, kolay bir süreç olmayabilir ancak TechXtile, sektör içindeki çeşitli ağlara ulaşmanıza büyük imkan sağlıyor. Girişimcilik, sabır ve kararlılık gerektiren bir yolculuktur. Ancak hedefinize ulaştığınızda bu çaba ve azim, büyük bir ödül sunar.” şeklinde konuştu.
BYD Modellerine 2 Haftada 12 Binin Üzerinde Talep Geldi
Türkiye otomotiv sektörüne giriş yaptığını iki hafta önce düzenlediği büyük bir lansmanla duyuran BYD, ilk günden itibaren çok yoğun bir ilgi ve taleple karşılaştı. Elektrikli araçlarda dünya lideri BYD, yalnızca iki haftalık süre içerisinde, Türkiye’de Kasım ayında ve 2024 yılının ilk çeyreğinde satışa sunulacak modellerine sahip olmak isteyenlerden 12 bin adedin üzerinde talep aldı.
İlk model BYD ATTO 3 Kasım ayında Türkiye’de
BYD, Kasım ayından başlayarak C SUV segmenti modeli tam elektrikli BYD ATTO 3’ü Türkiye’deki kullanıcılarla buluşturacak. Bununla birlikte 2024 yılının ilk çeyreğinden itibaren de tasarım ödüllü D segmenti sedan BYD SEAL ve E segmenti sedan BYD HAN modelleri satışa sunulacak. BYD 2024 yılı içerisinde de; farklı ihtiyaç ve beğenilere hitap eden modellerini sunarak müşteri beklentilerine cevap verecek.
Geçtiğimiz yıl 1.86 milyon adet yeni enerji aracının satışını gerçekleştiren BYD, çok kısa zamanda dünyanın 1 numaralı yeni enerji araç üreticisi oldu. Marka geçtiğimiz günlerde 5 milyon adetlik yeni enerji araç satış rakamına ulaşarak, bunu dünyada gerçekleştiren ilk üretici unvanına ulaşarak adından söz ettirmeye devam etti.
Lexus 2023 Japonya Mobilite Fuarı’nda Elektrifikasyonun Sınırlarını Zorlayacak
Premium otomobil üreticisi Lexus, 2023 Japonya Mobilite Fuarı’nda elektrifikasyonun sınırlarını zorlayarak yeniliklerini sergileyecek. Tokyo’da 26 Ekim-5 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek fuarda, Lexus yeni nesil konseptlerini ve gelişmiş teknolojilerini ilk kez göstermeye hazırlanıyor.
2035 yılında bir elektrikli araç markasına dönüşecek olan Lexus, “Elektriklendirilmiş Deneyimin Sınırlarını Zorlamak” adını verdiği temayla Japonya’da bir dizi yeni nesil elektrikli konsept modelin örtüsünü kaldıracak.
Lexus’un özel olarak hazırlanan fuar standı, markanın karbon nötr topluma ulaşma konusundaki tutkusunu da yansıtacak. Bu hedef kapsamında fuar alanındaki stand, geleneksel Japon estetiğini sürdürülebilir, doğa dostu ve fonksiyonel malzemelerle kombine edilecek şekilde bambu malzemelerden yapıldı.
Bununla birlikte “Lexus Electrified” sanal gerçeklik simülatörü de herkes için özel olarak geliştirilmiş fütüristik sürüş deneyimini yansıtacak şekilde ziyaretçilerle buluşturulacak. Bu yeni sürüş deneyimi, elektrifikasyonu ve yapay zeka teknolojilerini bir araya getirerek yeni nesil sürüş keyfinin nasıl olacağını yansıtacak.
Škoda Kamiq, Üçlü Fırsat Avantajıyla Sunuluyor
Škoda, Ekim ayı boyunca avantajlı kampanyalarla yeni otomobil satın almak isteyenlere fırsatlar sunuyor. Markanın giriş seviyesi SUV modeli Kamiq’e, Ekim ayı boyunca 200 bin TL için 12 ay yüzde 0 faiz fırsatıyla ulaşılabilecek. 1 milyon 119 bin 900 TL’den başlayan fiyat etiketlerine sahip Kamiq, 1.0 litre 100 PS benzinli ve 1.5 litre 150 PS benzinli motor seçenekleriyle tercih edilebiliyor. Kompakt boyutları, farklı tasarımı ve zengin donanımlarıyla dikkat çeken Kamiq, hem konfor hem de yüksek performans sağlayan DSG çift kavramalı otomatik şanzımanla donatıldı.
Škoda’nın Ekim fırsatları Kamiq modeliyle de sınırlı değil. Kamiq modelinin yanı sıra markanın farklı kullanıcılara hitap eden geniş ürün gamına ait modellerde de fırsatlar bulunuyor. Markanın popüler modellerinden biri olan Fabia, 889 bin 900 TL’den sunulurken 200 bin TL için 12 ay/yüzde 0.99 faizden yararlanmak mümkün. Aynı şekilde 1 milyon 74 bin 900 TL’den sunulan dinamik hatchback modeli Scala ve C SUV modeli Karoq da, yüzde 0.99 faiz oranına sahip kredilerle tercih edilebiliyor.
Markanın en çok satan modellerinden Octavia ve amiral gemisi sedan modeli Superb ise, Ekim ayı boyunca Skoda Showroomlarında 200 bin TL için 12 ay/yüzde 1.99 faiz fırsatına otomobil satın almak isteyenleri bekliyor.
- Intel® Xeon® W-2400 CPU içinde 24 adede kadar çekirdek, NVIDIA RTX™ 6000 Ada Nesli grafik desteği ve 256 GB’a kadar DDR5 bellek ile gelişmiş VFX, 3D modelleme ve işleme ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde donatıldı.
- Yenilikçi mühendislik, optimum termal performans sağlayarak iş istasyonunun üretkenlikten ödün vermeden yoğun iş yüklerinin üstesinden gelmesine olanak tanıyor.
- Birinci sınıf bileşenlerle üretilen ve güvenilirlik ve dayanıklılık açısından titizlikle test edilen Z4 Rack G5, kritik görevler için kesintisiz performans sağlıyor.
- HP Anyware seçeneği ile ekipler, Z4 Rack’in gücüne herhangi bir cihazdan erişebiliyor; değişken ağ bağlantıları altında bile hızlı yanıt verme ve görüntü kalitesi sunuyor.
- Profesyonel uygulamalar için sertifikalı ve HP Wolf Security for Business ile işletim sisteminin her köşesi koruma altında.
HP, SIGGRAPH etkinliğinde dünyanın en güçlü 1U raf tipi iş istasyonu olan yeni HP Z4 Rack G5’i duyurdu. Z4 Rack G5, kompakt 1U form faktörü tasarımı ve en talepkar müşterilerin ihtiyaçlarına göre uyarlanmış performansıyla profesyonellerin uzaktan çalışma yöntemlerinde devrim yaratacak şekilde tasarlanıp üretildi. Veri bilimciler, içerik oluşturucular ve mühendisler uzaktan çalışma beklentisine uyum sağlarken, HP Z4 Rack G5 her yerden yüksek kaliteli, yüksek performanslı bilgi işlem yetenekleri sağlayarak gereken esnekliği sunuyor.
Ayrıca, Z by HP müşterilerinin (içerik oluşturucular, mühendisler ve veri bilimcileri) iş akışları gelişip arttıkça, grafik performansı başarıları için önemli hale geldi. Bu nedenle HP, kendi platformlarında yeni Ada Nesli GPU’ları (NVIDIA RTX 5000, NVIDIA RTX 4500 ve NVIDIA RTX 4000) desteklendiğini duyurdu. HP şu anda NVIDIA RTX 6000’i de destekliyor. NVIDIA RTX Ada Nesli GPU’lar, işleme, veri bilimi ve mühendislik simülasyonu için hata düzeltme koduna (ECC) sahip çok miktarda grafik belleği sunuyor. Dördüncü nesil Tensor Çekirdekleri, daha hızlı üretken yapay zeka içeriği oluşturmak için önceki nesil NVIDIA Ampere mimarisinin 5 katına kadar model eğitim performansı ve 5 katına kadar çıkarım performansı sağlıyor. Z by HP Kıdemli Başkan Yardımcısı Jim Nottingham “HP mühendisliği, yapay zeka modeli oluşturma, veri bilimi çözümleri ve makine öğrenimi için mümkün olan en yüksek performanslı iş istasyonlarını sağlıyor. İş akışları değişip geliştikçe HP de günümüzün yaratıcılarının, mühendislerinin ve veri bilimcilerinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gelişiyor,” diyerek şöyle ekliyor: “Dünyanın en sürdürülebilir bilgisayar portföyüyle sorunsuz iş akışları, gelişmiş maliyet öngörülebilirliği ve sürdürülebilirlikte pazar liderliği sunmaya devam ediyoruz; ayrıca yapay zeka platformlarından daha geniş bir şekilde yararlanmak için NVIDIA Ada Generation GPU mimarisi aracılığıyla NVIDIA ile işbirliğimizi genişletiyoruz.” HP, benzersiz üretkenlik için kusursuz bir deneyimle profesyonellerin çalışma biçiminde devrim yaratıyor ve veri bilimi, içerik oluşturma, mühendislik, tasarım ve sanallaştırma gibi sektörler için ideal bir çözüm haline getiriyor.OCAK- EYLÜL DÖNEMİ YÜK VE KONTEYNER İSTATİSTİKLERİ AÇIKLANDI…
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ocak- eylül döneminde limanlarda elleçlenen yük miktarının 391 milyon 801 bin 393 ton, konteyner miktarının ise 9 milyon 369 bin 438 TEU olduğunu açıkladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ocak-eylül dönemine ilişkin denizcilik istatistikleri ile ilgili değerlendirmede bulundu. Deniz ticaretinden daha fazla pay almak için çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini belirten Uraloğlu, “Bu yılın eylül ayında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı 42 milyon 459 bin 19 ton olarak gerçekleşti. Ocak -Eylül döneminde limanlarımızda elleçlenen yük miktarı ise toplam 391 milyon 801 bin 393 tona ulaştı. Eylül’de limanlarda gerçekleştirilen ihracat amaçlı yükleme miktarı 12 milyon 47 bin 178 ton olurken, ithalat amaçlı boşaltma miktarı ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2,2 artarak 19 milyon 977 bin 793 tona çıktı. Eylül ayında dış ticaret taşımaları ise 32 milyon 24 bin 971 tona yükseldi” ifadelerini kullandı.
EN FAZLA YÜK ELLEÇLEME KOCAELİ BÖLGE LİMAN BAŞKANLIĞINDA GERÇEKLEŞTİ
Eylül ayında limanlarda deniz yolu ile yapılan transit yük taşımalarının, 5 milyon 129 bin 357 ton olarak gerçekleştiğini kaydeden Uraloğlu, “Eylül’de kabotajda taşınan yük miktarı 5 milyon 304 bin 691 ton ile yüzde 3,4 artış gösterdi. En fazla yük elleçlemesi 6 milyon 838 bin 105 ton yük ile Kocaeli Bölge Liman Başkanlığı idari sınırlarında faaliyet gösteren liman tesislerinde gerçekleşti. Kocaeli Bölge Liman Başkanlığı idari sınırlarında elleçlenen yüklerin; yüzde 84,1’ini dış ticaret yükleri, yüzde 13,3’ünü kabotaj yükleri ve yüzde 2,6’sını transit yükler oluşturdu. Kocaeli Bölge Liman Başkanlığı’nı 6 milyon 674 bin 548 ton ile Aliağa Bölge Liman Başkanlığı ve 5 milyon 385 bin 760 ton ile İskenderun Bölge Liman Başkanlığı takip etti” dedi.
PORTLAND ÇİMENTO İHRACAT, HAM PETROL İSE ELLEÇLENEN İTHALAT YÜKLERİ İÇERİSİNDE İLK SIRAYI ALDI
Eylül ayında bir önceki aya göre en fazla artış gösteren yük cinsinin 399 bin 205 tonluk artış ile briketlenmemiş taşkömürü olduğunu belirten Uraloğlu, “Limanlarımızda 2 milyon 527 bin 325 ton briketlenmemiş taşkömürü yük elleçlemesi gerçekleşti. Bu yük cinsini sırasıyla; 293 bin 809 ton artış ile slab ve 141 bin 867 ton artış ile fuel oil yük cinsleri takip etti. Eylül ayında portland çimento yük cinsi, limanlarımızda elleçlenen ihracat yükleri içerisinde 861 bin 920 ton ile ilk sırayı aldı. Portland çimento yük cinsini sırasıyla, 402 bin 360 ton ile buğday ve mahlut, 392 bin 534 ton ile fuel oil yük cinsleri takip etti. Ham petrol yük cinsi, limanlarımızda elleçlenen ithalat yükleri içerisinde 3 milyon 8 bin 473 ton ile ilk sırayı aldı. Bunu sırasıyla, 2 milyon 504 bin 39 ton ile briketlenmemiş taşkömürü ve 1 milyon 439 bin 777 ton ile motorin yük cinsleri takip etti” açıklamalarında bulundu.
DIŞ TİCARETE KONU OLAN YÜKLERİN YÜZDE 7,7’Sİ TÜRK BAYRAKLI GEMİLER İLE TAŞINDI
Eylül ayında deniz yolu ile yapılan ihracatta en fazla yük elleçlemesinin 1 milyon 335 bin 371 ton ile İtalya’ya yapılan taşımalarda gerçekleştiğini aktaran Uraloğlu, “Bunu Amerika ve İsrail’e yapılan taşımalar takip etti. İthalatta en fazla yük elleçlemesi ise 7 milyon 494 bin 686 ton ile Rusya’dan yapılan taşımalarda gerçekleşti. Eylül ayında limanlarımızda elleçlenen dış ticarete konu 32 milyon 24 bin 971 ton yükün yüzde 7,7’si Türk bayraklı gemilerle taşındı. Eylül ayında Türk bayraklı gemiler ile taşınan yük miktarı 2 milyon 459 bin 999 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,7 arttı. Yabancı bayraklı gemiler ile taşınan yük miktarı ise 29 milyon 564 bin 972 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,5 oranında azaldı” dedi.
LİMANLARDA ELLEÇLENEN KONTEYNER MİKTARI YÜZDE 12,3 ARTTI
Eylül’de limanlarda elleçlenen konteyner miktarının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,3 artarak, 1 milyon 63 bin 943 TEU’ya ulaştığını kaydeden Bakan Uraloğlu, “Ocak-eylül döneminde limanlarımızda elleçlenen konteyner miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0,2 artarak 9 milyon 369 bin 438 TEU’ ya çıktı. Eylül’de elleçlenen dış ticarete konu konteyner miktarı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,1 artarak 837 bin 217 TEU oldu. Limanlarımızda gerçekleştirilen ihracat amaçlı konteyner yüklemeleri bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,7 artarak 429 bin 386 TEU, ithalat amaçlı konteyner boşaltmaları da yüzde 10,5 artarak 407 bin 831 TEU olarak gerçekleşti. Elleçlenen transit konteyner miktarı yüzde 31,4 artarak 167 bin 594 TEU’ya ulaştı. Kabotajda elleçlenen konteyner miktarı da bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 0,1 artarak 59 bin 133 TEU olarak gerçekleşti” ifadelerini kullandı.
DIŞ TİCARETTE TAŞINAN KONTEYNERLERİN YÜZDE 10,9’U TÜRK BAYRAKLI GEMİLER İLE GERÇEKLEŞTİ
Ambarlı Bölge Liman Başkanlığı idari sınırlarında faaliyet gösteren liman tesislerinde toplam 249 bin 35 TEU konteyner elleçlemesi gerçekleştiğini belirten Uraloğlu, “Ambarlı Bölge Liman Başkanlığımızı, Kocaeli ve Mersin Bölge Liman Başkanlıkları takip etti. Yunanistan, eylül ayında 113 bin 684 TEU ile en fazla konteyner elleçlemesi yapılan ülke oldu. Yunanistan’ı Mısır ve İsrail’e yapılan taşımalar izledi. Limanlarımızda deniz yolu ile yapılan en fazla ihracat amaçlı konteyner yüklemesini 48 bin 309 TEU ile Mısır’a giden konteynerler oluşturdu. Mısır’ı, Yunanistan ve İtalya takip etti. Deniz yolu ile yapılan en fazla ithalat amaçlı konteyner boşaltmasını Yunanistan’dan gelen konteynerler oluşturdu. Eylül ayında limanlarımızda elleçlenen dış ticarete konu 837 bin 217 TEU konteynerin yüzde 10,9’u Türk bayraklı gemilerle taşındı. Eylül ayında Türk bayraklı gemilerde elleçlenen dış ticarete konu konteyner miktarı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,5 artışla 90 bin 916 TEU, yabancı bayraklı gemilerde elleçlenen dış ticarete konu konteyner miktarı ise bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9 artışla 746 bin 300 TEU oldu” dedi.
TÜRKİYE HIZLANIYOR…İSTANBUL HAVALİMANI YİNE ZİRVEDE!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyet Teşkilatı’nın (EUROCONTROL) raporuna göre, İstanbul Havalimanı’nın 2-8 Ekim tarihleri arasında günlük ortalama 1435 uçuşla Avrupa’nın en yoğun havalimanı olduğunu açıkladı.
Bakan Uraloğlu, EUROCONTROL’ün 2-8 Ekim 2023 dönemine ait Avrupa Havacılık Genel Bakış Raporu’nu değerlendirdi. Türkiye’nin havacılık anlamında çağ atladığını belirten Uraloğlu, “İstanbul Havalimanımız günlük ortalama 1435 uçuş ile Avrupa’daki en yoğun havalimanı oldu. Antalya Havalimanımız ise günlük ortalama 883 uçuş ile Avrupa’daki en yoğun 9’uncu havalimanı olmuştur. İstanbul Havalimanı yüzde 16 ve Antalya Havalimanı yüzde 6 büyüme ile 2019 yılı performanslarının üzerine çıkmayı başarmışlardır. Tüm ulaşım modlarında olduğu gibi havacılık sektöründe de ‘Ulaşınca Başlar’ mottosu ile çalışıyor, havalimanlarımızı kullanan yolculara üst düzey havacılık hizmeti sunuyoruz” dedi.
EUROCONTROL tarafından yayımlanan rapora göre; İstanbul Havalimanı’nı günlük ortalama 1419 uçuşla Amsterdam, 1335 uçuşla Paris, 1332 uçuşla Frankfurt, 1318 uçuşla Londra, 1125 uçuşla Madrid, 974 uçuşla Münih, 949 uçuşla Barselona, 883 uçuşla Antalya ve 842 uçuşla Roma havalimanları takip etti.
Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) 2022 yılında 14 trilyon 864 milyar 295 milyon 809 bin TL oldu
Mali olmayan şirketlerin 2022 yılı katma değer içindeki payı %59,3 oldu
Mali olmayan şirketler, toplam ekonomide yaratılan katma değere en fazla katkıyı yapan sektör oldu. Mali olmayan şirketlerin toplam katma değer içindeki payı 2022 yılında %59,3 olarak gerçekleşti. Bu sektörü sırasıyla hanehalkı ve hanehalkına hizmet veren kar amacı olmayan kuruluşlar (HHKOK) ile genel devlet takip etti.
Toplam gayrisafi tasarrufun Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’ya (GSYH) oranı 2022 yılında %30 oldu
Toplam gayrisafi tasarrufun GSYH’ ya oranı 2022 yılında toplam ekonomi için %30 oldu. Bu oran mali olmayan şirketler için %16,3 hanehalkı için %6,7 mali şirketler için %4,3 ve genel devlet için %2,7 oldu.
Gayrisafi hanehalkı tasarruf oranı 2022 yılı için %10,5 oldu
Hanehalkı tasarrufunun harcanabilir gelire oranı olarak tanımlanan tasarruf oranı, 2021 yılında %11,5 iken 2022 yılında
%10,5 oldu.
Net borç verme/net borç alma işleminin GSYH’ye oranı toplam ekonomi için 2022 yılında %-5 oldu
Toplam ekonomi 2021 yılında GSYH’nin %0,8’i ile net borç alan konumunda iken 2022 yılında da %5 ile net borç alan pozisyonunda oldu.
Ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı, Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,1; Ocak-Ağustos döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %3,0 arttı.
Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yoğurt üretimi %10,1, inek peyniri üretimi %9,1 ve ayran üretimi %5,5 artarken; tereyağı üretimi %10,3 ve içme sütü üretimi %7,9 azaldı. Ocak-Ağustos döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre, inek peyniri üretimi %9,4, ayran üretimi %7,2 ve yoğurt üretimi %3,4 artarken; tereyağı üretimi %11,7 ve içme sütü üretimi %2,2 azaldı.
Bir önceki ay 835 bin 878 ton olan ticari süt işletmelerince toplanan inek sütü miktarı Ağustos ayında %1,4 azalarak 823 bin 967 ton oldu.
Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre tavuk yumurtası üretimi %4,5 artarken; tavuk eti üretimi %5,9, kesilen tavuk sayısı %7,7 ve hindi eti üretimi %29,1 azaldı. Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre tavuk yumurtası üretimi %4,2 artarken; tavuk eti üretimi %4,6, kesilen tavuk sayısı %7,5 ve hindi eti üretimi %11,9 azaldı.
Kuru incirimiz 109 ülkenin ağzını tatlandırdı
Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya birincisi olduğu, tüm semavi dinlerde kutsal meyve olarak tanımlanan cennet meyvesi kuru incirde 2022/23 sezonu ihracatta tarihi bir başarıyla sonuçlandı.
Türkiye 2022/23 sezonunda 73 bin 388 ton kuru incir ihraç ederken miktar bazında tarihinin en yüksek kuru incir ihracat rakamına ulaştı.
Kuru incir ihracatçıları 2022/23 sezonunda 109 ülkeye kuru incir ihraç ederek Türkiye’ye 260 milyon dolar döviz kazandırmayı başardı.
Kuru incir ihracatındaki döviz getiri performansının, 2018 yılındaki 278 milyon dolarlık kuru incir ihracatından sonra en çok döviz kazandığımız ikinci sezon olarak tarihteki yerini aldığını dile getiren Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, başarılı bir sezonu geride bıraktıklarını, 2023/24 sezonuna da umutlu bir giriş yaptıklarını kaydetti.
Kuru incirin Cumhuriyet öncesi yıllardan beri Türkiye’nin en önemli ihraç ürünlerinden biri olduğuna işaret eden Başkan Işık, “Türk üreticisi ve ihracatçısının yüzyılı aşan başarı hikayesi güçlü bir şekilde devam ediyor. Kuru incirde doğa koşullarından dolayı oluşabilen mikotoksinlerin önlenmesi için kuru incirleri tek tek kontrol ederek ihraç partilerini hazırlıyoruz. Kuru İncir Kurulu çalışmalarımız kapsamında, Kalite ve Gıda Güvenliğini arttırmaya yönelik Birliğimizce yaptırılan Ekşilik Böceği Çekici Yem Tuzağı, İlek Filesi, Kurutma Kereveti ve Hasat Filelerini Tarım ve Orman Bakanlığımız koordinasyonunda kuru incir üreticilerimize ücretsiz dağıtıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı gıdalar listesinde yer alan kuru incirimizin hak ettiği değeri bulması için kuru incir üretim ve ihracat zincirinde olan üretici, çengelci, tüccar ve ihracatçı özverili bir şekilde çalışarak 2023/24 sezonunda 75 bin ton kuru incir ihraç ederek 300 milyon dolar dövizi ülkemize kazandırmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Kuru incir ihracatında ABD lider
Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre; Amerika Birleşik Devletleri 2021/22 sezonunda 35 milyon 324 bin dolar olan kuru incir ithalatını 2022/23 sezonunda yüzde 22’lik artışla 43 milyon 102 bin dolara taşıdı ve Türkiye’nin kuru incir ihracatındaki liderliğini sürdürdü.
Türkiye’nin ABD’ye kuru incir ihracatın 10 yıl önce 11 milyon dolar seviyesinde olduğunu hatırlatan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, geçen süreçte ABD pazarında katıldıkları gıda fuarları, sürdürdükleri TURQUALITY ve URGE Projeleriyle kuru incir ihracatında 4 katlık bir artış başarısı gösterdiklerini, ABD’nin Türkiye’nin kuru incir ihracatında dördüncü sıradan birinci sıraya yükseldiğini aktardı.
Türkiye’nin kuru incir ihracatında geleneksel pazarlarından Fransa 30 milyon dolarlık incir talebiyle ikinci ülke olurken, Almanya 29 milyon dolarlık ihracatla listeye üçüncü sıradan giriş yaptı.
Çin Halk Cumhuriyeti’ne kuru incir ihracatı yüzde 136’lık artışla 4,3 milyon dolardan 10,2 milyon dolara çıkarken, Suudi Arabistan’a yüzde 1811’lik artışla 114 bin dolardan 2,2 milyon dolara tırmandı.
İlk gemiyle 15 milyon dolarlık kuru incir ihraç edildi
Kuru incirde, 2023/24 sezonu 6 Ekim 2023 tarihinde başladı. İlk gemiye 3 bin 27 ton kuru incir yüklenirken, döviz karşılığı 15 milyon 410 bin dolar oldu. İlk ihraç edilen kuru incirlerin 3,6 milyon dolarlık kısmı Fransa’ya giderken, Almanya’ya 2,5 milyon dolarlık, İtalya’ya 2 milyon dolarlık kuru incir yola çıktı.