EkonomiSanayi-Teknoloji

Ekonomi, teknoloji haberleri (Şirket-firma)(19.07.2020)

Organik sektörü hibrit fuarla dünyaya açılacak

Shoedex2020 ile Türkiye’nin ilk sanal fuarına imza atan Ege İhracatçı Birlikleri organik sektöründe de dijital dönüşümü Ege’den başlatmaya hazırlanıyor.

Organik sektörü bu yıl ve önümüzdeki sene hem fiziksel hem de online ziyaretçiyi bir arada ağırlayacak hibrit fuarın görüşmelerine başladı. Aynı zamanda İZFAŞ ve dünyanın en büyük organik fuarı Biofach’ın iş birliği de gündemde.

12-15 Şubat’ta düzenlenen Biofach-Nürnberg Fuarı’nda katılımcı olarak yer alan firmalar, Organik Ürünler Kurulu, organik ürün ihracatı yapan üyeler, İZFAŞ ve Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği temsilcilerinin katılımlarıyla 2020 ve 2021 yıllarında yapılması planlanan Ekoloji Fuarları’yla ilgili atılacak adımlar konuşuldu.

Türkiye’nin gıdaya hakim bir ülke olduğunu söyleyen Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, EİB’in ekolojik üretimin en önemli temsilcilerinden biri olduğunu, Türkiye’nin organik ürün ihracatının yüzde 75’ini gerçekleştirdiğini anlattı.

“Kendi bayrağımızı dalgalandırabileceğimiz bir şeyler yaparak, organik sektörümüzü Ar-Ge’den inovasyona geçirmeliyiz. Katma değer inovasyonla olur. İnovasyon ekip işidir. Bunun için hibrit fuar çalışmalarına odaklandık. Ekim ayında organik sektöründe dijital fuar planlıyoruz. Sadece gıda değil tekstili de dahil etmek istiyoruz. Hammaddesi pamuk olduğu için stratejik bir ürün. Hem bölge hem sektörler için tekstil sektörü lokomotif bir sektör. Organikte beraber çalışmakta fayda var. Sektörlerin entegrasyonuyla geniş kitlesel bir hareket olacak. Ticaret odası, borsa, ihracatçılar birliği ve diğer birlikler herkes bu projede elini taşın altına koyacak.”

Siparişler Uzak Doğu’dan Türkiye’ye kaydı

Celep, uluslararası markaların Türkiye’den organik pamuk ve pamuk ipliği ürünlerini her yıl artırarak alma planları olduğunu bazı büyük markaların siparişlerinin Uzak Doğu’dan Türkiye’ye kaydığını da sözlerine ekledi.

“Türkiye’den daha fazla pamuk ve pamuk ipliği almak istiyorlar. Dünya çapındaki en büyük İspanyol giyim markası önümüzdeki 5 sene içinde organik ya da better cotton alma hedefi koydu. 50-100 bin ton civarında. Türkiye’de üretim yapan konfeksiyon ve iplik firmalarının, büyük markaların fuara katılımının teşvik edilmesi gerek. Pazarı ne kadar geliştirirsek o kadar geniş bir alana yayılırız ve katma değer zincirini büyütebiliriz. Organiğin ana felsefesi; üreticiye doğru ürün ürettirmeyi adapte ettirmek. Bunun bölge ve coğrafyamızda sürdürülebilir hale gelmesi lazım. Katma değerli organik üretim devletimizin desteğiyle, ihracatçıların dokunuşuyla daha yukarı taşınacaktır. Hem gastronomiyi oluşturmak hem gastronomi turizmini hem de tekstili harekete geçirmek istiyoruz. Bu girişimimiz domino etkisi yaratacak.”

Organikte 35 yıllık tecrübe

Son 15 yılda yüzde 500 büyüyen küresel ekoloji pazarında Türkiye’nin konumunu güçlendirmek istediklerini vurgulayan Ege İhracatçı Birlikleri Organik Ürünler Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, hedefin 1 milyar euro olduğunu söyledi.

“Türkiye’de 35 yıllık organik üretimde 250’nün üzerinde ürün çeşitliliğine ulaşıldı. Ege İhracatçı Birlikleri 23 yıldır dünyanın en büyük organik ürünler fuarı Biofach Nürnberg’e Türkiye Milli Katılım Organizasyonu’nu düzenliyor. Gıda konusunda organikte çok yol kat ettik. Gıda haricinde de çok tecrübemiz var. Türkiye yıllardır bu işi yapıyor. Pamukla yola çıktık. Bizim sektörümüz ne kadar genişlerse bölgedeki gücümüz o kadar artacaktır. Dolayısıyla rahatlıkla söz sahibi olacağımız bir alan. Tüm çalışma arkadaşlarımızla organiği daha ileri taşımalıyız. Coğrafyamızın bu ürünleri üretebilecek hem üretici vizyonu hem toprağı hem de suyu var. Dijital dönüşümde sağlam bir altyapıyla ülke ekonomisine ve tüm sektörlere ciddi bir ekonomik getiri oluşturacağımızı düşünüyorum. Konfeksiyon ve tekstille konsolide edersek İzmir imajını daha çok öne çıkarırız. Fuarcılığı stratejik olarak değerlendirerek, 2020’nin son çeyreğini çok iyi değerlendirmeliyiz. Katkı sağlayacak her türlü organizasyonda aktif olmalıyız. Yıllardır ekolojiye desteğimizi sürdürüyoruz. Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği’yle beraber faaliyetlerimiz devam ediyor.”

Türkiye Organik Ağı 20 Temmuz itibariyle kuruluyor

Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği Başkanı Prof. Dr. Uygun Aksoy ise organik hareketin daha aktif ve bütünleşik olarak bir arada olmasını desteklediklerini açıkladı.

“İZFAŞ’a Ekoloji Fuarı’nda bilimsel ve teknik olarak destek veriyoruz. Organik sektörünün geliştirebileceği her platformu destekliyoruz. Yıllardır ekolojiye ivme kazandırmaya çalışıyoruz. Ülkemizde GDO’lu tohumlar kullanılmıyor ve Türkiye’nin ilk organik pamuğu Ege’de başladı. Hem gıdada hem tekstilde bir adım öndeyiz. Türkiye’de organik sektöründe faaliyet gösteren dernekler bir ağ oluşturmak için girişim başlattık. 20 Temmuz itibariyle Organik Ağı’nın kuruluşunu yapacağız. Fuarlara firmaların ve sektör paydaşlarının desteği çok önemli. Sektörün dinamiklerini canlı tutmak lazım. Ekolojiyi hep birlikte yaşatacağız. Herkesin katkı vermesi gerekiyor. Organik üreticilerin, sertifikalı üreticilerin katılmaları önemli. Katılım maliyeti düşük olursa canlılık olabilir. Kümelenme çalışmalarına ağırlık verilmeli.”

Maksimum teşvik minimum ekonomik maliyet

İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, 1 Eylül sonrasında pandemi kuralları çerçevesinde kapalı alanlarda fuarların yapılabileceğini, 2021 Nisan-Mayıs gibi Türkiye’nin tek sertifikalı organik ürün fuarı olan Ekoloji Fuarı’nın 11’inci defa kapılarını açmaya hazırlandığını söyledi.

“Şemsiye kuruluşlarımızdan gelen önerilerle organik sektöründe fiziksel fuarın yanına bu sene Ekim ayında online internet üzerinden takip edilecek birleşmiş bir hibrit fuar tasarlıyoruz. Tüm katılımcılarımızı, firmalarımızı İZFAŞ’ın altyapısıyla oluşturacağımız online B2B’lerin gerçekleşeceği, stantların 360 derece tanıtımının yapılacağı, ziyaretçilerin fuar alanını üç boyutlu gezebileceği bir dijital platformda buluşturacağız. Hem fiziksel hem dijital gerçekleşecek hibrit fuarın organik markalaşmada İzmir’e çağ atlatacağını düşünüyoruz. Bu süreçte İzmir Ticaret Odası, İzmir Ticaret Borsası, İhracatçı Birlikleri gibi sektörün çatı kuruluşları bir araya gelerek organik üretimin pazarda buluşabilmesi için bu girişimin parçası olacaklar. Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde dijital fuarcılığa yönelik katılımcılara destek mevcut. Bizim mottomuz maksimum teşvikten yararlanıp firmalara minimum ekonomik maliyeti yansıtmak. Tüm teşviklerden yararlanmayı istiyoruz. Aynı zamanda gıdadan kozmetiğe tekstile kadar birçok sektörü içinde barındıran dünya organik sektörünün en büyük buluşmalarından biri olan Biofach ile de iş birliği gündemimizde. Global bir ortaklık olacak. Biofach Fuarı’nın Şubat ayı gibi gerçekleşeceğini öngörüyoruz.”

İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz TÜRKİYE’NİN GURURUNA TÜRK TEKSTİLİ YAKIŞIR

Türkiye’nin gururuna Türk tekstili yakışır. Biz de Türk tekstilcileri olarak yerli ve milli otomobilimizi tüm tekstil aksamlarıyla donatmaya hazırız. Tekstil ve hammaddeleri sektörü olarak ülkemize katma değer yaratacak her adımın destekçisi olmaya devam edeceğiz.

Ülkemizi dünya arenasında temsil edecek yerli otomobilimiz için ilk adımı atan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’a, tüm paydaşlara ve çalışmalarını hız kesmeden sürdüren mühendislerimize bize bu gururu yaşattıkları için şükranlarımızı sunuyoruz.

Türk çelik ihracatçısı mağduriyetinin giderilmesini istiyor

ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi, Başkan Donald Trump’ın 2018’de Türkiye’den ithal edilen çeliğin ek gümrük vergisi oranını yüzde 25’ten yüzde 50’ye yükseltme kararının anayasaya aykırı olduğuna karar verdi.

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan’a göre Trump, Ağustos 2018’de Türkiye’den ithal edilen çelik ve alüminyum için gümrük vergilerini iki katına çıkarmasıyla dünyada korumacılığı meşrulaştıran adımlardan birisini attı.

“Trump’ın kararı Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarına da aykırıydı. Böylece uluslararası arenadaki bütün anti-korumacılık söylemleri yerle bir oldu. Trump’ın bu haksız ve keyfihamlesinin üzerine Türkiye de ABD’nin bu eyleminin engellenmesi hususunda DTÖ’ye bildirimde bulundu. ABD, daha sonraMayıs 2019’da Türkiye’den ithal edilen çelik ürünlerinde uyguladığı ilave vergileri yüzde 50’den yüzde 25’e düşürdü. Ancak hem ABD’li ithalatçılar, hemde Türk ihracatçılar bu konudaki mağduriyetlerinin giderilmesi için mahkemeye başvurdu. Mahkeme kararında, Türkiye’den ithal edilen çelik ürünleri üzerindeki gümrük tarifesi oranının iki katına çıkarılma kararının usul bakımından eksik olduğu ve anayasanın eşit koruma garantisini ihlal edildiği belirtildi. İki yıl boyunca küresel ölçekte verdiğimiz mücadele sonucu Türkiye’nin lehine sonuç çıktı.Türk çelik ihracatçılarımızın bu konuyu sahiplenmesi ve diğer ülkelerle eşit şartlarda rekabet ortamının oluşması neticesinde iyiye doğru bir gidişin başladığını görüyoruz. Bu iyiye gidişin yerini bundan daha olumlu gelişmelere bırakıp, ikili ticaretin önündeki tüm engellerin kaldırılması beklentimizdir. “

Ertan, “ABD ile ikili ticaretin önüne konulan engeller, ticaret savaşları kümelenmesi ve korumacılık önlemleri iç piyasayı olumsuz yönde çok etki ediyor ve uluslararası ticareti sekteye uğratıp daha çok bölgesel ve dar bir alanda yapılmasına sebep oluyor. Asıl kaybedense iki ülkenin üreticileri, sanayicileri, ithalatçıları ,ihracatçıları ve nihai tüketicileridir. Sadece Türk firmalarını değil aynı zamanda Türk çelik ürünlerini kullanan ABD firmalarını da etkiliyor. Biz ekonomik savaştan değil, küresel ticarette adil ve sürdürülebilir bir sistemden yanayız. Korumacılık önlemleri adı altında yapılan bu hak ihlaline tepkisiz kalmamız düşünülemezdi. 2017’de ABD’ye 1 milyar 115 milyon dolar, 2018’de 896 milyon dolar, 2019’da ise 271 milyon dolar çelik ihracatı gerçekleştirdik. 2017’den 2019’a kadar olan dönemde çelik ihracatımız değer bazında yüzde 75’lik kayba uğradı. Bu süre zarfında ciddi bir mağduriyet oluştu. 2020 yılının ilk 6 aylık döneminde ise çelik ihracatımız 214 milyon dolar olarak gerçekleşti. Hem ithalatçılar hem ihracatçılar olarak bu mağduriyetin giderilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.”dedi.

Ergonomi ve hijyen bir araya gelir mi?

Güncel ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilen E.C.A. Dalia batarya ile tanışın

Dalia ile daha hijyenik bir ortam yaratın

Dünyada ve Türkiye’de muadili bulunmayan ürün gruplarıyla yapı  sektörünü şekillendiren E.C.A., ergonomik tasarımı sayesinde  kullanım rahatlığı ve hijyen sunan Dalia bataryayı kullanıcılara sunuyor. Özel formuyla el yıkama esnasında elin lavabo kenarlarına değmesini engelleyen Dalia ile E.C.A., banyoları bir kez daha yeni nesil çözümlerle buluşturuyor.

Çevre ve gelecek hassasiyetiyle geliştirdiği teknolojilerini sektöre kazandırarak tüketicilerinin her zaman yanında olan E.C.A., 20 yıl garantili ürünü Dalia batarya  ile ergonomik tasarımı, hijyen standartlarını ve üstün kaliteyi çağdaş çizgilerle buluşturuyor

Suyun akış dinamiği ergonomiyle değişiyor

Eğimli gövdesi ve çıkış ucundaki açılı perlatörü ile Dalia, ileri tasarım anlayışının tüm avantajlarını banyolara taşıyor. El yıkanırken elin lavabo kenarlarına değmemesini sağlayan batarya, banyolardaki hijyen arayışını ergonomik yapısıyla çözümlüyor. Hibrit tasarımındaki yuvarlak hat ve çıkış ucundaki köşeli hatlar ile karma bir forma sahip olan seri, farklı vitrifiye tasarımlarına uyum sağlayarak yaşam alanlarını özgünleştiriyor.

Hibrit tasarımı ve ergonomisiyle öne çıkan Dalia, 20 yıl garantisiyle tüm E.C.A. satış noktalarından temin edilebiliyor.

TOYOTA COROLLA “YENİ GR SPORT” VERSİYONU İLE ŞİMDİ ÇOK DAHA SPORTİF

Toyota Corolla’nın “Sedan, Hatchback ve Touring Sports” versiyonlarının başarısının ardından yeni GR SPORT versiyonun da ürün gamına katılmasıyla birlikte lokomotif modelin çekiciliği en üst seviyeye ulaştı. İç ve dış tasarımdaki sportif detayları, jantları, koltuk tasarımlarıyla dikkat çeken Corolla GR SPORT’un ürün gamına katılmasıyla birlikte Toyota’nın tüm karoserlerinde güçlü bir GR SPORT ürün ailesi oluşturuldu.

Toyota’nın performans odaklı GR modellerinden esinlenerek üretilen ve TOYOTA GAZOO Racing yarış takımının temasını yansıtan GR SPORT versiyonu, zarif ve dikkat çekici Corolla Sedan’a daha genç ve daha dinamik bir görüntü katıyor.

Corolla Sedan aynı zamanda Toyota’nın Doğu Avrupa pazarında sunacağı ilk GR SPORT modeli olmasıyla da dikkat çekiyor. Corolla Sedan’ın tasarımına daha fazla çekicilik katan bu versiyon, daha genç müşterileri hedefliyor. GR SPORT’ta ön panjur, ayna kapakları, orta sütun ve yan eşiklerde kullanılan piyano siyahı renkler aracın sportif görünüşünün altını çiziyor. Aynı zamanda ön tamponun köşelerinde kullanılan C şekilli siyah çerçeveler de aracın yola oturan geniş duruşunu vurguluyor. Özel olarak tasarlanan siyah alaşım jantlarda ise, her bir koldaki parlak metal renkle kontrast elde edildi ve GR logosu jant göbeği kapaklarında kullanıldı. GR SPORT versiyonunda 17 inç standart ve 18 inç opsiyon olarak iki farklı 10 kollu tasarım yer alıyor.

Corolla Sedan’ın dinamik karakteri, araca şık bir şekilde entegre edilen bagaj spoyleri ile ileriye taşınıyor. Arkada plakalığın üstünde siyah detay ve GR SPORT logosu da aracın farklı bir versiyon olduğunu vurguluyor. Sekiz renk seçeneği olan GR SPORT’ta Dinamik Gri lansman rengi olarak öne çıkıyor. Corolla Sedan’da bir ilk olarak bi-tone seçeneği sunuluyor ve böylece tüm gövde renkleri, siyah tavan ile kombine edilebiliyor.

Aracın dinamik duruşu, kabinde siyah tavan, direksiyonda kullanılan şık dikişli deri kaplama, eşiklerdeki GR logolu fırçalı alüminyum gibi detaylarla devam ediyor. Ayrıca spor ön koltuklar, entegre kafalıklarıyla birlikte hem sportifliği ileriye taşıyor hem de konfor sağlıyor. Siyah kumaş ve yüksek kaliteli sentetik deriyle kaplanan koltuklarda, kontrast yaratmak adına beyaz ve kırmızı dikişler kullanıldı ve TOYOTA GAZOO Racing yarış takımına gönderme yapıldı. Aynı renk teması arka koltuklara da uygulandı.

Corolla Sedan GR SPORT müşterileri, opsiyon olarak bi-tone gövde renginin yanı sıra kabin ambiyans aydınlatma sistemini ve LED dış ışıklandırmayı da tercih edebiliyorlar.

Yeni model ülkelerdeki pazar şartlarına göre 1.8 litre hibrit ve 1.6 litre benzinli motorlarla satışa sunulacak. Bu modelin üretimi kasım ayında başlayacak ve 2021’nin Ocak ayından itibaren Avrupa’daki showroomlardaki yerini alacak.

KolayPeyk ile iş kanunları kapsamındaki kayıt ve belgeler cepte

İş kanunları kapsamındaki kayıt ve belgeleri resmi evrak olarak dijitalleştiren KolayPeyk, turizm, perakende, inşaat, lojistik sektörleri başta olmak üzere işletmelerin işlerini kolaylaştırmaya ve değer katmaya katmaya devam ediyor. KolayPeyk platformu sayesinde, işletmeler yasal dayanaklara uygun bir şekilde tebliğ ve tebellüğlerini personellerine yapıyor. Çalışanlar da, firmasından kendilerine gönderilecek olan tüm bildirimleri, rahatça evlerinden cep telefonlarıyla “zaman damgalı” olarak onaylıyor ve istedikleri dönemlerde de bordro gibi tüm bildirimlerini arşivden yeniden görüntüleyerek, ulaşabiliyorlar. Kolaysoft Teknoloji AŞ firmasının KolayPeyk ürünü ile, içinde bulunduğumuz salgın günlerinde de, personele yapılacak duyuru, yazışma, bildirimler ve bu bildirimlere cevap alınması gibi konularda yaşanabilecek olası sorunların da önüne geçilmiş olunuyor.

Pandemide, dünyaya çözüm olarak sunulan bir ürün oldu

İş dünyası için yenilikçi bir yazılım çözümü olan KolayPeyk platformu hakkında bilgiler veren Kezban Boztürk, şunları kaydetti:

“ KolayPeyk ürünümüz, IASP (Uluslararası Teknoparklar Birliği)’nden onay alan Türk yazılımı olarak global platformdaki yerini aldı. IASP’nin bünyesinde, 74 ülkede 150 bini yakın ar-ge firması bulunuyor. IASP tarafından, global iş dünyasına örnek bir Türk yazılım ürünü olarak gösterilmenin haklı gururunu yaşıyoruz. KolayPeyk ürümüze, ülkemizin yanı sıra, Avrupa ülkelerinden son dönemlerde yoğun bir ilgi gerçekleşiyor. İçinde bulunduğumuz pandemi nedeniyle, dünya genelinde evden çalışmanın yaygınlaştığı günümüzde, firmalar çalışanlarına iletecekleri tüm evraklarını (bordro, ücret hesap pusulası, izin, KVKK, iş güvenliği vb), KolayPeyk platformu üzerinden yasal, geçerli ve güvenli olarak, dijital ortamda yapmaktadırlar” dedi.

KolayPeyk, işverenlerin yükümlülüklerini kanuni açıdan ispatlamalarını sağlarken, ayrıca %90’nın üzerinde işverenin aleyhine sonuçlanan davaların da önüne geçilmesine imkan sağlıyor. Firmalar, çalışanlarına yaptıkları yazılı bildirimleri KolayPeyk ürünü üzerinden yaptıklarında, mevzuatta öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmiş olmaktadırlar ve zaman damgalı olarak gönderilen tüm belgeler, resmi evrak niteliği taşımaktadır.

 

Davut Güleç

Gazeteci, televizyoncu, Uzman polis-adliye muhabiri, Spor yazarı, TEMA’cı, Kızılay’cı, Dağcı, Trekkingci, Alp disiplini kayak milli hakemi, Herkes İçin Spor Federasyonu Kayseri il temsilcisi, Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü Basın sözcüsü, Kayseri Spor Adamları Derneği yönetim kurulu üyesi, Kent Güvenlik konseyi üyesi, Halkla İlişkiler Tanıtım, Adalet, Kamu Yönetimi mezunu ----- Davut Güleç Kimdir ? -----

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu