Türkiye’den 144 ülkeye baharat ihraç edildi
Dünya sofralarında pişen binlerce çeşit yemeğin baharatları Egeli ihracatçılar tarafından gönderiliyor. 2022 yılının ilk yarısında Türkiye 105,7 milyon dolarlık baharat ihraç ederken bu ihracatın 67 milyon dolarlık büyük kısmını Ege İhracatçı Birlikleri üyesi ihracatçılar gerçekleştirdi.
Lezzet tutkunlarının yemeklerde baharat kullanımı dünya genelinde her geçen gün artarken, Ege Bölgesi’nden yapılan baharat ihracatı 2022 yılının ocak-haziran döneminde, bir önceki yılın aynı zaman aralığına göre yüzde 3’lük artışla 64,8 milyon dolardan 67 milyon 58 bin dolara yükseldi.
2022 yılında kekikten çörekotuna, defneden sumağa, kimyondan anasona, ıhlamurdan ada çayına onlarca tür baharatı dünyanın dört bir tarafına ihraç eden Ege İhracatçı Birlikleri üyeleri dünya mutfaklarında pişen yemekleri lezzetlendirmeye devat etti.
Türkiye’nin 2022 yılının ilk yarısındaki baharat ihracatının 105 milyon 778 bin dolar olduğu bilgisini veren Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nurettin Tarakçıoğlu, bu ihracatı yüzde 64’lük büyük diliminin Ege İhracatçı Birlikleri üyesi ihracatçılar tarafından yapıldığını dile getirdi.
Baharat sektöründe 1 milyar dolar ihracat hedefliyoruz
Türk gıda ürünlerinin ABD pazarında bilinirliğini ve ihracatını artırmak için Ege İhracatçı Birlikleri tarafından 4 yıldır TURQUALITY Projesi yürütüldüğünü anlatan Tarakçıoğlu, “Bu projenin en önemli ayaklarından birisi Türk baharatlarının tanıtımıydı. ABD’de baharat kullanımı daha yaygın olduğu batı bölgelerinde tanıtımlarımızı yoğunlaştırdık. Amacımız çevreye duyarlı, üretimlerimizde izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik şartlarını yerine getirerek üretim yapmak, üreticilerimizi bu yönde bilgilendirecek projeleri hayata geçirmek. İzlenebilirlik ve sürdürülebilirlik esaslı üretilen Türk baharatlarının ihracatını düzenli olarak artırmak. Günümüzde yıllık 200-250 milyon dolar aralığında olan baharat ihracatımızı 1 milyar dolar seviyesine taşımak” şeklinde konuştu.
Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altındaki baharat ihracatçıları Ege Mobilya Kâğıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği ve Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar İhracatçıları Birliği bünyesinde bulunuyor.
Avrupalı 250 baharatçı Bodrum’da buluşacak
EİB çatısı altındaki iki ihracatçı birliği olarak 5-8 Ekim 2022 tarihlerinde Bodrum’da Avrupa Baharat Birliği Genel Kurulu’na evsahipliği yapacaklarını aktaran Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, “Avrupa Baharat Birliği’nin Genel Kurulu’na 12 yıl aranın ardından ev sahipliği yapmış olacağız. Avrupa’da baharat sektörüne yön veren 250 iş insanını Türkiye’de ağırlayacağız. Bu organizasyonda kurulacak iş ilişkilerinin ihracat rakamlarımızın artışına katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.
Türkiye’nin baharat ihracatında lider ürünlerin kekik ve defne olduğunun altını çizen Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı: “Kekik ihracatından 31 milyon dolar, defne yaprağı ihracatından 24,5 milyon dolar döviz elde ederken, 5,1 milyon dolarlık adaçayı, 4,8 milyon dolarlık kimyon, 3,5 milyon dolarlık biberiye, 2,5 milyon dolarlık sumak, 2,3 milyon dolarlık meyan kökü, 1,5 milyon dolarlık anason, 1,1 milyon dolarlık çörekotu ihraç ettik.”
2022 yılının ocak-haziran döneminde Türkiye’den 144 ülkeye baharat ihraç edilirken, ilk üç ülke Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve Çin oldu. ABD’ye yapılan baharat ihracatı 13 milyon 370 bin dolar olurken, Almanya, Türkiye’den 11 milyon 634 bin dolarlık baharat talep etti. Çin’e yapılan baharat ihracatımız ise; 10 milyon 122 bin dolar olarak kayıtlara geçti.
Türkiye hazır giyimde rekora koşuyor
Dünya hazır giyim ve konfeksiyon sektöründeki Türkiye’nin payı her geçen dönemde artıyor. Haziranda Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektörü tüm zamanların en yüksek haziran ayı ihracat rakamına ulaştı. Orvada’nın kurucusu Pınar Mercanoğlu, Türkiye’nin ihracat hedefleri doğrultusunda beklenen performansı yakalayabilmesi için Ortadoğu ve Afrika ülkelerine olan ihracatı artırması gerektiğinin altını çizerek, Orta Doğu ve Afrika ülkeleri ile görüşme halinde olduklarını söyledi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon sektöründeki ihracatı, Haziran 2021’de 1 milyar 802 milyon dolarlık ihracat yapan hazır giyim ve konfeksiyon sektörü de bu yılın aynı döneminde yüzde 9,5 artışla 1 milyar 972 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Söz konusu değer sonucunda tüm zamanların en yüksek haziran ayı ihracat rakamı elde edildi.
Aslan payı İstanbul’dan
Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, Ocak-Haziran 2022’de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14,5 artışla 10 milyar 795,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Böylelikle tüm zamanların en yüksek ocak-haziran ihracatına ulaşılmış oldu. Sektörün geçen ay gerçekleştirdiği ihracatın 1,4 milyar dolarlık kısmı İstanbul’dan yapıldı. İstanbul’u, 162 milyon dolarla Bursa, 138 milyon dolarla Denizli takip etti. Sektörün bu yılın ilk 6 ayında gerçekleştirdiği 10,8 milyar dolarlık ihracatın 7,4 milyar doları İstanbul’dan, 920 milyon doları Bursa’dan ve 773 milyon doları İzmir’den gerçekleştirildi.
“Orta Doğu ve Afrika ülkeleri ihracatta el değmemiş vaha gibi”
Hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren online mağaza Orvada’nın kurucusu Pınar Mercanoğlu, sektör hakkında verdiği değerlendirmede, hazır giyim sektörünün altın çağını yaşadığını belirterek “Sektör, Ocak-Haziran döneminde ise Almanya’ya 1,9 milyar dolar, İspanya’ya 1,3 milyar dolar ve Birleşik Krallık’a 1 milyar 47 milyon dolar ihracat yaptı. Sektörümüzde geçen ay en fazla ihracat hala AB ülkelerine yapılsa da AB’ye üye olmayan Avrupa ülkelerinde yükseliş hâkim. İhracat sıralamasında üçüncü sırada yer alan Orta Doğu ve Afrika ülkelerini ise tabiri caizse ihracat için el değmemiş vaha gibi olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı
Orvada, Afrika ve Ortadoğu pazarına giriyor
Türkiye’nin ihracat hedefleri doğrultusunda beklenen performansı yakalayabilmesi için Ortadoğu ve Afrika ülkelerine olan ihracatı artırması gerektiğinin altını çizen Mercanoğlu, “Orvada olarak biz de Ortadoğu ve Afrika ülkeleri ile görüşme halindeyiz. Gerekli çalışmalarımız olumlu sonuçlanırsa marka olarak Ortadoğu ve Afrika pazarına dâhil oluyoruz. Orta vadede ise pazarda söz sahibi markalar arasına girmeyi hedefliyoruz.” dedi.
“Tesettür giyimde pazar payımızı artırıyoruz”
Yeni kurulmasına rağmen sektörde hızlı adımlarla ilerlediklerini belirten Pınar Mercanoğlu, “Özellikle tesettür giyimde pazar payımızı artırıyoruz. Yurtiçi ve yurt dışı hedeflerimiz doğrultusunda çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu.
Maden Sektörü başarılı mühendisler ile katma değer yaratacak
Türkiye’ye 2021 yılında 6,1 milyar dolar ihracat kazandıran, iç pazarla birlikte 40 milyar dolarlık değer oluşturan maden sektörü, gençlere destek olmaya devam ediyor.
Ege Maden İhracatçıları Birliği, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği, Denizli İhracatçılar Birliği’nin 2020 yılında hayata geçirdiği “Cevherimiz Sensin” projesi bu yıl da maden mühendisliği, jeoloji mühendisliği ve cevher hazırlama mühendisliğini seçen ve gerekli koşulları sağlayan öğrencilere asgari ücret oranlarında burs verecek.
Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Sektörümüzün iyi yetişmiş nitelikli mühendis ihtiyacını karşılamak amacıyla Maden Sektör Kurulu (EMİB, İMİB, BAİB ve DKİB) olarak YÖK ile imzaladığımız protokol çerçevesinde 2020-2021 yılında maden mühendisliği, jeoloji mühendisliği ve cevher hazırlama mühendisliği seçen ve belirli bir sıralamada olan öğrencilere burs vermeye başladık. 3 mühendislik branşında 137 başarılı gence 1 milyon 407 bin TL’lik burs sağladık. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) iş birliği ile; üniversitede madencilikle ilgili bölümleri seçen ve 2022 YKS Sınavı başarı sıralamasında ilk 100 bine giren öğrencilere asgari ücret oranlarında burs desteği sunuyoruz. Gençlerimiz mezun olduktan sonra hemen istihdam edilerek, üretim tesislerinde çalışarak saha deneyimini kazanıp sektörümüzü daha da ileri taşıyacaklar.” dedi.
Sürdürülebilir madenciliğin önemine değinen Alimoğlu, “Yeni bir madencilik anlayışının gelişmesi için donanımlı, mühendislik becerilerine sahip, nitelikli insan kaynağının oluşması son derece önemli. Sektörümüzdeki AR-GE çalışmaları da yine bu mühendislik becerileriyle yükseliyor. Aramıza yeni katılan bu öğrencilerimizin, gençlerimizin sektörlerimiz adına en donanımlı şekilde bölümlerinden mezun olmalarını sağlayıp fabrikalarımızda, kendi açacakları fabrikalarda ya da işletmelerde Türk madencilik sektörünün çıtasını yükseltmelerini umut ediyoruz. Sektörümüzün nitelikli insan kaynağı, orta vadedeki 15 milyar dolarlık maden ihracatı hedefine ulaşmamızı da ciddi ölçüde hızlandıracaktır.” dedi.
Proje detayları
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) ve Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği’nden (DKİB) oluşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) iş birliğinde gerçekleştirilen burs projesi şartlarına göre; 2022 YKS sınavı başarı sıralamasında ilk 65.000’de yer alan ve İstanbul ile Ankara’da bulunan üniversitelerin Maden Mühendisliği, Jeoloji Mühendisliği, Jeofizik Mühendisliği veya Cevher Hazırlama Mühendisliği bölümlerinden birini kazanan öğrencilere yabancı dil hazırlık sınıflarındaki eğitimleri de dahil olmak üzere öğrenim süreleri boyunca her yıl 9 ay süresince burs veriliyor. İlk 50.000’de yer alan öğrencilere asgari ücret (aylık 5.500 TL), 50.001-65.000 arasında yer alan öğrencilere asgari ücretin yarısı (aylık 2.750 TL) tutarında destek sağlanıyor.
Ayrıca Anadolu’daki üniversitelerin de tercih edilmesini teşvik etmek üzere, ilk 100.000’e giren ve İstanbul ile Ankara dışındaki üniversitelerin Maden Mühendisliği, Jeoloji Mühendisliği, Jeofizik Mühendisliği veya Cevher Hazırlama Mühendisliği bölümlerinden birini kazanan öğrencilere de tam asgari ücret (aylık 5.500 TL) tutarında burs veriliyor.
Sektörde 5 yıl çalışma taahhüdü
Öğrencilerin bu burstan yararlanmaları için YKS tercihlerinin ilk 5’inden en az birisinin Maden Mühendisliği, Jeoloji Mühendisliği, Jeofizik Mühendisliği veya Cevher Hazırlama Mühendisliği olması ve bu tercihlerden birisine yerleşmiş olunması gerekiyor.
Öğrencinin öğrenim hayatı boyunca burstan yararlanabilmesi için her yarıyılda 4 üzerinden en az 2,5 veya 100 üzerinden en az 65 genel ve dönem not ortalamasına sahip olmak şart koşuluyor. Ayrıca öğrencinin mezuniyeti sonrasında ilgili sektörde en az 5 yıl çalışma taahhüdünde bulunması gerekiyor.
Deri mühendisleri sektör bursuyla okuyacak
Deri Sektörü, sektörün daha nitelikli deri mühendislerine sahip olması için 2021/22 Eğitim yılında da Deri Mühendisliğini tercih edecek başarılı gençlere asgari ücrete varan miktarda burs vermeye hazırlanıyor.
Deri sektörünün her yıl en az 25 deri mühendisine ihtiyaç duyduğunu açıklayan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Erkan Zandar, “Bu yüzden sektör olarak başarılı gençlere deri mühendisliğini tercih ettikleri takdirde burs verme kararı aldık. Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (EDMİB) ve İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) olarak deri mühendisliğinin algısını üst seviyelere çıkarmak ve öğrencilerin bu bölümleri daha çok tercih etmelerini sağlamak için Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ile 2019 yılında protokol imzalamıştık. Projeye başladığımızın ilk senesi 2019 yılında 12 öğrenci burs hakkı kazandı. Önümüzdeki dönemde daha yüksek rakamlara ulaşmalıyız.” dedi.
Zandar, sektörde ciddi bir mühendis açığı olduğunu bu yüzden bölümden mezun nitelikli mühendislerin iş bulmakta sorun yaşamayacağını vurguladı.
“Burs projemiz kapsamında üniversite giriş sınavında ilk 20 bine giren gençlerimize asgari ücret, 20 bin-60 bin arasında yer alan gençlerimize asgari ücretin %70’i, 60 bin-100 bin arasına girenlere ise asgari ücretin %50’si tutarında burs olanağı sağlayacağız. Türkiye’de deri mühendisliği eğitimi veren tek bölüm Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Deri Mühendisliği Bölümü’nde yer alıyor. Projemizin hem sektörümüzün yetişmiş eleman ihtiyacının karşılayacağına hem de projemizin sektörümüzün gerçek potansiyelini ortaya çıkaracağına eminiz. Öğrencilerimiz bu protokolle akademi-sektör işbirliği neticesinde mezun olunca sektörde direk iş bulma garantisine sahip.”
Erkan Zandar, “2021 yılında yüzde 29 artışla gerçekleştirdiğimiz 1,7 milyar dolarlık ihracatımızı orta vadede 3 milyar dolara nitelikli insan kaynağıyla çıkarabiliriz. Yönetim Kurulumuz ile deri sektörünün emek yoğun sektörlerinden biri olması sebebiyle nitelikli iş gücünün istihdamı ve sektörün beşeri sermayesini artırma motivasyonuyla projemize büyük önem veriyoruz. Bu yıl projenin tanıtımına yoğun bir mesai harcadık. İzmir, Aydın, Uşak ve Manisa illerinde şehir içi billboardlar kiralandı ve projenin tanıtımı gerçekleştirildi.” diye konuştu.
ODE YALITIM PAZARLAMA DİREKTÖRÜ OZAN TURAN: “ENERJİ VERİMLİLİĞİ SEFERBERLİĞİ BAŞLATMALIYIZ”
Türkiye’yi etkisi altına alan kavurucu sıcaklar yalnızca açık alanlarda değil ev ve ofislerde durmayı da zorlaştırıyor. Klima, vantilatör gibi soğutma sistemlerinin sağladığı serinliği uzun süre muhafaza etmenin ve bu sistemlerin yol açtığı elektrik maliyetini azaltmanın yolu ise yalıtımdan geçiyor. Türkiye’deki konutların yüzde 80’inde yalıtım olmadığını veya yetersiz yalıtım uygulaması yapıldığını söyleyen ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü Ozan Turan, “İklim değişikliğinin etkilerini her geçen gün daha fazla hissettiğimiz bu süreçte kışın ısıtma, yazın soğutma işlemleri sırasında kullanılan enerji tüketimi her geçen gün artıyor. Ülkemizde yalnızca bina yalıtımı ile güncel fiyatlarla yıllık 15 milyar dolar enerji tasarrufu sağlayabiliriz. Artık hiç vakit kaybetmeden enerji verimliliği seferberliği başlatmalıyız” dedi.
Avrupa’yı bir süredir kavuran sıcak hava dalgası, Türkiye’de de etkisini göstermeye başladı. Birçok bölgede mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığı yalnızca açık alanda değil ev ve ofis gibi kapalı alanlarda da yaşam kalitesini düşürüyor. Klima, fan, vantilatör gibi soğutma sistemleri ise elektrik faturalarının daha da yükselmesine neden oluyor. Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım şirketi olan ODE Yalıtım’ın Pazarlama Direktörü Ozan Turan, sıcaklardan tasarruflu bir şekilde korunmada ısı ve tesisat yalıtımının önemine dikkat çekti.
Ozan Turan: “Yalıtımsız ortamları soğutmak için daha fazla enerji harcıyoruz”
Isı yalıtımının genellikle soğuk hava ile ilişkilendirildiğini söyleyen Ozan Turan, bu algının kırılması gerektiğine dikkat çekerek, “İklim değişikliğinin etkilerini giderek daha fazla hissettiğimiz bu dönemde kışın dondurucu soğukları, yazın kavurucu sıcakları yaşıyoruz. Dolayısıyla evlerimizi ve ofislerimizi hem ısıtmak hem de soğutmak için daha fazla enerji harcamak durumunda kalıyoruz. İşte bunu önlemenin yolu da yalıtımdan geçiyor. Dış cephe yalıtımı ile binanın, iç cephe yalıtımı ile de ev veya ofis içindeki bölümlerin ısısını muhafaza etmek mümkün. Klima ve diğer soğutma sistemlerinin borularına uygulanan tesisat yalıtımı ise bu ekipmanların daha verimli çalışmasını, bu sayede daha az enerji tüketilmesini sağlıyor. Tüm bunlar da daha az elektrik tüketilerek, uygun sıcaklıkta, konforlu yaşam alanları oluşturmaya olanak tanıyor. Yalıtım aynı zamanda hem ekipmanların hem de binaların ömrünü uzatıyor” dedi.
“Bina yalıtımı ile 15 milyar dolar enerji tasarrufu sağlayabiliriz”
Türkiye genelindeki yaklaşık 22 milyon civarında hanenin yüzde 80’inde yalıtım olmadığına veya çok zayıf yalıtım uygulaması olduğuna dikkat çeken Turan şöyle devam etti; “En etkin enerji tasarrufu araçlarından biri olan ısı yalıtımı uygulamalarıyla enerji tüketimini azaltabilir, sürdürülebilir bir gelecek için fayda sağlayabilir, ülkemizin cari açığını düşürmeye katkı sağlayabiliriz. Ülkemizdeki konutların toplam yıllık enerji maliyeti güncel fiyatlarla 25 milyar dolar civarında. Yalnızca bina yalıtımı ile yıllık 15 milyar dolar tasarruf edebiliriz. Enerji ithalatı faturamızın giderek arttığı bu dönemde artık hiç vakit kaybetmeden enerji verimliliği seferberliği başlatmalıyız” dedi.
“Bina maliyetinin yalnızca yüzde 3’ü”
Yeni binalardaki yalıtım maliyetinin, toplam inşaat maliyetinin yüzde 3’üne denk geldiğini belirten Turan, “Bu maliyet de gerek binanın ömrünü uzatması gerekse enerjide sağladığı tasarruf ile aslında çok kısa sürede karşılanıyor. Dolayısıyla özellikle yeni bir binada oturmayı planlayanların yalıtımın olup olmadığına dikkat etmelerini tavsiye ediyoruz. Sadece yalıtım da yeterli değil doğru yalıtım uygulanmalı. Ayrıca malzemelerin işinde uzman uygulayıcılar tarafından uygulanması da sağlıklı bir yalıtımın öncelikli koşulları arasında yer alıyor” diye konuştu.
Kale Çelik Kapı dinamik çözümleriyle her zaman sizinle…
Kaliteden ödün vermeden ekonomik bir çözüm arayanların tercihi Kale Dinamik Serisi
Dayanıklılığı ve işlevselliğiyle olduğu kadar fonksiyonel ve estetik tasarımlarıyla da dikkat çeken Kale Çelik Kapı, Dinamik Serisi ile siparişe özel üretilen butik kapıların yanı sıra farklı kapı alternatiflerini tüketicileriyle buluşturuyor. Evlerde, ofislerde ve diğer projelerde gönül rahatlığıyla kullanılabilecek bu seride; panel modelinden kaplama seçeneklerine, kapının renginden aksesuarlara kadar her detay tüketicilerin tercihleriyle hem dinamik hem de ekonomik bir biçimde belirleniyor.
Evlerde güvenliğin bir numaralı sağlayıcısı hiç şüphesiz ki çelik kapılar… Ancak bu kapılar aynı zamanda evin dışarıya açılan yüzü ve gelen misafirleri karşılayan en önemli aksesuarı konumunda. Bu anlamda çelik kapıların güvenli olması kadar evlere uyum sağlaması ve dekorasyonu tamamlaması da tüketicinin beklentileri arasında. Günümüzde kişiselleştirilmiş kapılara olan ilgi de hızla artıyor. Kale Çelik Kapı ise hayata geçirdiği Dinamik Serisi ile kaliteden, güvenlikten ve tasarımdan ödün vermeden ekonomik bir çözüm arayanların ilk tercihi oluyor.
Her detaya tüketici karar veriyor
Minimalizmi şıklıkla birleştiren Dinamik serisinde her eve ve her zevke uygun zengin seçenekler bulunuyor. Tüketiciler kapılarını ahşap, doğal ahşap, lake boyama ya da membran kaplama olarak seçebiliyor. Kapılarında bulunmasını istediği aksesuarları kendi zevklerine göre belirleyebiliyor. Kapılarının rengine ise koyu ceviz, iç ceviz, saten beyaz, saten antrasit, bal teak, premium teak, premium ıhlamur ve vizon krem renklerini içine alan geniş renk yelpazesi arasından yine gönüllerince karar verebiliyor. Kale Çelik Kapı’nın zengin tasarımları ve tüketiciye sunduğu seçme özgürlüğü sayesinde kale gibi sağlam evlerin dekorasyonunu da mükemmel bir biçimde tamamlamak oldukça kolaylaşıyor.
Smart Signage Platformu Octopus, APY Ventures Liderliğinde 750 Bin Dolar Yatırım Aldı!
Perakende sektörü için geliştirdiği AI modülü ile ekrana bakan kişileri analiz eden ve sonrasında yapay zeka desteğiyle oluşan içerikleri kişiye göstermesi ile rakiplerinden ayrılan Octopus, 750 bin dolar yatırım aldı.
Geçtiğimiz yıl mart ayında ilk yatırım turunu tamamlayan Octopus kısa süre sonra Londra ofisini açtı ve global ekip arkadaşlarını takıma kattı. Octopus, sadece endüstriyel ekran satmak üzerine kurulmuş olan Digital Signage pazarında; ekran satmaya değil bu ekranların en verimli şekilde kullanılması ve ölçümlenebilir olmasına odaklanıyor.
Kısa süre önce görüntü işleme alanında yerli girişim Cognitiwe ile iş birliğini duyuran Octopus ‘’More than Digital Signage’’ mottosunu ile hayata geçirdiği ürünü canlıya almaya hazırlanıyor. Ekranlarda kimin, hangi görüntüye kaç saniye baktığını analiz ederek ekrana bakan kişiye özel içerikleri saniye içerisinde göstermekte ve dahası; ekranlara bakma sıklığıyla satın alma arasında bir etkileşim kurup markalara satın alma indeksi raporlaması yapabilen Octopus bu kategoride globalde örneği çok az olan bir StartUp olarak öne çıkıyor.
Ekranlar üzerinden ödeme yapılabilmesi ya da bu ekranların lokal reklam ağı olarak kullanılması gibi yenilikçi yaklaşımlara sahip olan Octopus, NFT alanında yaptığı çalışmalar ile de adından sıkça söz ettirdi.
Geçtiğimiz aylarda yapılan İstanbul NFT Summit’te Kalao NFT market ile iş birliğini duyuran Octopus, Fırat Neziroğlu NFT koleksiyonunu ilk case olarak ana sahnede anlattı. NFT eser satın almak isteyen insanların evlerinde, ofislerinde ya da galerilerde sergilenmeye devam etmek üzere ekranları da bir NFT şeklinde mintleyerek bu konuda blockchain tabanlı projeler arasında da adından oldukça söz ettiriyor.
APY Ventures liderliğinde gerçekleşen yatırım turuna katılan diğer yatırımcılar ise; Aktif Ventures Mindvest Fonu, Finberg ve TechOne VC oldu.
“Hem ekip hem de ürün olarak hızla gelişmek ve global müşteri sayımızı arttırmak istiyoruz”
Merkez ofisini Londra’ya taşıyarak faaliyetlerine global alanda devam eden Octopus’un kurucusu Emre Yıldız, “İlk yatırım turu sonrası motivasyonumuz ürünün global pazarda yer bulabilmesiydi. İlk turda yatırım yapan Kiğılı gurubu ile ürünü çok hızlı market fit hale getirebildiğimizi düşünüyoruz. Katıldığımız global programlarda ve fuarlarda kendimizi rahat ifade edebiliyor ve buna karşılık buluyoruz. Bir Türk girişimcisi olarak bu durum bizi çok mutlu ediyor. Yatırım sonrası hem ekip hem de ürün olarak hızla gelişmek ve global müşteri sayımızı arttırmak istiyoruz. AI, ADS ve NFT alanında çalışmalarımız ile tüm rakiplerimizden ayrılıyoruz ve daha özgüvenli hareket ediyoruz.’’ dedi.
“Octopus’un yatırım turuna Bilişim Vadisi GSYF ile liderlik etmekten büyük mutluluk duyuyoruz”
Yatırımla ilgili Albaraka Portföy Genel Müdürü Emin Özer, görüşlerini şu şekilde ifade etti:
‘’APY Ventures olarak yenilikçi çözümler üreten, teknolojiyi merkezine alan girişimleri yakından takip ediyoruz. Geleneksel olarak nitelendirilebilecek olan reklamcılık sektöründe kişiselleştirilmiş çözümlere duyulan ihtiyaç ve beraberinde yaşanan teknolojik gelişmeler de bizi oldukça heyecanlandırıyor. Sunduğu çeşitli teknolojik çözümler ile pazarda fark yaratan Octopus’un yatırım turuna Bilişim Vadisi GSYF ile liderlik etmekten ve globale uzanacak olan yolculuğuna katkı sağlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”
“Octopus, yapay zeka kullanımı, reklam ağı yönetimi ve NFT çözümleriyle de sektöründe fark yaratıyor”
Aktif Ventures CEO’su Yakup Sezer ise; ‘’ 2020 ve 2021 yılları pandemi nedeniyle zorlu olmalarının yanı sıra; dijital dönüşümü hızlandıran, tüm sektörlerde is yapış modellerini kökten değiştiren birer fenomene dönüştü. Bu değişim, dijitalleşen iş modelleriyle birlikte farklı teknolojileri bir araya getiren, tüketici ve kurumların ihtiyaçlarına hızlı cevap veren kullanıcı dostu pek çok uygulamayı da hayatımızın merkezine koydu. Değişen ihtiyaçlara bağlı olarak pek çok kanaldan gelen uygulama çözümleriyle kullanıcıların hem daha fazla ekrana maruz kaldığını hem de ekran başında geçirdikleri sürenin giderek arttığını ve bu durumun artarak devam edeceğini düşünüyoruz.
Octopus tam da bu noktada; geliştirdiği yazılım çözümleriyle markaların, ürünlerini ve hizmetlerini bu ekranlar vasıtasıyla en verimli şekilde sunmalarını sağlarken, yapay zeka kullanımı, reklam ağı yönetimi ve NFT çözümleriyle de sektöründe fark yaratıyor. Hedefini yurt dışında da büyümek olarak belirleyen Octopus’un bu yatırım turuyla birlikte büyümesine hız katacağını düşünüyoruz, Mindvest Fonumuz ile bu başarı hikayesinin destekçisi olduğumuz için çok mutluyuz.’’ dedi.
“Octopus, alanında vizyoner bir ekibe sahip, özgün bir girişim”
Konuyla ilgili görüşlerini aktaran Techone VC Yönetici Ortağı Yiğit Arslan “TechOne olarak, 2021’de toplam 15 girişime yatırım yapmamızın neticesinde yılın en aktif girişim sermayesi fonu seçildik. 2022 yılında da en aktif fonlar arasında olma amacımız doğrultusunda attığımız önemli adımlardan bir tanesi de Octopus yatırımımızla gerçekleşti. Octopus, alanında vizyoner bir ekibe sahip, özgün bir girişim. Konvansiyonel reklam mecralarının görüntü tanıma ve büyük veri teknolojileri kullanarak dijital dönüşümüne önemli katkıda bulunuyor. Bundan sonraki süreçte başarılarının katlanarak devam etmesi için biz de kendilerine elimizden gelen desteği sunacağız.” dedi.
“Octopus, sektörde önemli bir yer alacağına inandığımız yatırımlarımızdan biridir”
Finberg Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Elgin görüşlerini “Finberg olarak 28. yatırımımızı yapmış olmaktan çok mutluyuz. Özellikle son 2 yıldır fintech dışındaki yatırımlarımızda her zaman sektörlerin ezber bozan iş modellerine ve bölgesel oyuncu olabilecek girişimlerine yatırım yapmaya çalışıyoruz. Octopus da reklam sektörünün daha verimli yönetilmesi için ortaya koyduğu yenilikçi iş modeli ile sektörde önemli bir yer alacağına inandığımız yatırımlarımızdan biridir.
Finberg olarak girişimlerimize farklı iş ortaklıkları sağlayabilecek, onları daha çok müşteriyle buluşturabilecek bir ekosistem kurduk. Bugün Fibabanka başta olmak üzere, farklı Fiba Grup şirketleri ve Finberg portföyünde yer alan diğer girişimler ile birlikte yarattığımız bu ekosisteme dahil olan Octopus’un ekosistemimizden maksimum seviyede faydalanmasını sağlayacağız.” Şeklinde ifade etti.
Unico Sigorta’da yönetim değişikliği
Hisse devrine ilişkin süreçleri tamamlanan Unico Sigorta’da Yönetim Kurulu Başkanı Jan Nahum oldu. Ayrıca Yönetim Kurulu Muharras Üyesi Ender Güzeler Unico Sigorta Genel Müdürlüğüne atandı.
Unico Sigorta’da, şirketin stratejik hedefleri doğrultusunda üst yönetim kadrosunda önemli değişiklikler gerçekleştirildi. Şirketin hakim hissedarı konumuna geçen Jan Nahum’un Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlendiği Unico Sigorta’da, 2021 yılı Aralık ayından bu yana Yönetim Kurulu Muharras Üyesi olarak görev yapan Ender Güzeler Genel Müdür oldu. Güzeler, Unico Sigorta Yönetim Kurulu’ndaki mevcut görevine de devam edecek. Genel Müdür Vekili olarak görev yapan Emine Talay Turan ise Unico Sigorta Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışmalarına devam ediyor.
Hava Temizleme Cihazı
Pandeminin korkutucu olan dönemini atlatmış olsak da Covid-19 hepimiz için hala oldukça yenive tam anlamıyla bağışıklık kazanmış değiliz. Havaların ısınması ile artan sosyal hayat ve kapalı alanlardaki kişi sayısının artması, mesafenin azalması derken virüs yeniden salgın boyutuna ulaştı ve aşılı dahi olsa pek çok kişide varlığını gösteriyor. Peki Covid-19’a dair sosyal mesafemize dikkat etme, maske takma ve kişisel hijyenimize önem vermenin ötesinde başka ne gibi önlemler alabiliriz?
Hava temizleme cihazları, maske mesafe kuralı gibi kapalı ortamlarda alınacak çözümlerden bir tanesi. Ortam içerisindeki havayı temizleyerek sirkülasyonunu sağlayan cihazlar kalabalık kapalı mekanlardaki havayı temiz tutmak için birebir. Özellikle kronik rahatsızlığı olan (astım, bronşit, alerji vb) kişiler söz konusu olduğunda ortamda dolaşımı sağlanan havanın temizlenerek yeniden ortama veriliyor olması oldukça önemli. Fakat kullanılan cihazların ne derece işe yarar olduğu ve doğurabileceği riskler de cihaz tercih edilirken göz önünde bulundurulması gereken konulardan bir tanesi.
Cvsair’ın Hava Temizleme CihazıHepa Filtre ve UVC lambanın da bulunduğu üstün dört kademeli filtreleme sistemiyle ortamdaki tozu, kokuyu , sigara dumanını, zararlı organizmaları arındırır, kapalı ortamların iç hava kalitesini arttırır. Dokunmatik paneliyle kullanım kolaylığı sağlar, zaman programı ve kademeli çalışma özellikleriyle enerji tasarrufu sağlar.
Cvsair in AIRCLEANER-LUVCHava Temizleme Cihazının bulunduğu ortamdaki mikroorganizmayı%99,999 * oranında azalttığı test edilmiş ve Sağlık bakanlığınca etkinliği onaylanmıştır.
* 29,6 m3 Hacimde 30dakika temas süresinde Serratia Marcescens hedef organizmasına karşı.
Stratus+ Konsol Deneyimini Mobile Taşıyor!
Oyun sektörünün gelişimi birçok farklı açıdan ilerliyor. Bu ilerleyiş gerek konsol oyunları tarafında gerek de mobil oyun tarafında kendisini hissettiriyor. SteelSeries ise Stratus + ile kullanıcılarına her iki mecranın gelişimini aynı anda hissetme imkanı veriyor.
SteelSeries oyun sektörüne sunduğu katkıyı, piyasaya her geçen gün sunduğu yeni ürünlerle devam ettiriyor. Bu ürünlerden biri olan Stratus + konsol deneyimini mobile taşıyor. Böylece kullanıcılar bir mobil oyunu, konsol oyunu oynarmışçasına deneyimleyebiliyor. Öte yandan Stratus+, sağladığı kullanım kolaylıklarıyla oyun tutkunlarının olmazsa olmazları arasına giriyor.
Stratus+ kontrol cihazı, Android ve Chromebook cihazlarında taşınabilir oyun deneyimi için optimize edildi. Ayrıca cihazın rahat oyun deneyimi için ayarlanabilir, ince telefon yuvası da bulunuyor.
Mobil dışında PC için de kullanılabilir
Stratus+ mobil cihazlar için kullanılabildiği gibi PC’ler için de kullanılabiliyor. Oyunseverler, kontrol cihazını enerji açısından verimli olan Bluetooth LE ile herhangi bir Android veya Chromebook cihazlarına bağlayabiliyor. Ayrıca USB-C’den A’ya bağlantısı aracılığıyla da herhangi bir Windows PC’ye bağlanma işlemi sorunsuz şekilde gerçekleştirilebiliyor.
Uzun pil ömrü
Oyun ekipmanlarında tercihi etkileyen en önemli unsurlardan biri olarak pil ömrü öne çıkıyor. Stratus+’ta, Bluetooth LE teknolojisinden yararlanan yerleşik lityum iyon pil, 90 saate kadar dayanıklılık gösteriyor. Öte yandan cihaz, USB-C’den A’ya bağlantısıyla da kolayca şarj edilebiliyor.
Mobil oyunlarda avantaj kazanın
Günümüzde, birçok mobil oyunda yaşanan yüksek rekabet dikkat çekici boyutlara ulaştı. SteelSeries, Stratus+ ürünüyle mobil oyun tutkunlarına bu rekabette bir adım öne çıkma fırsatı sunuyor. Kullanıcılar, hassas oyun deneyiminin keyfini çıkararak mobil dokunmatik ekran kontrollerine karşı ciddi bir avantaj sağlıyor. Ayrıca, Fortnite Mobile, GeForce Now ve diğer kontrol cihazı destekli Android oyunlarını kolayca eşleştirip, 90 saatten uzun bir süre boyunca oynayabilme imkanına erişebiliyorlar.
Neredeyse tüm Android telefonlar için uygun
Oyunseverler mobil oyun deneyimlerini farklı telefon modelleri üzerinden deneyimleyebiliyor. Bu sebeple SteelSeries Stratus+’ı tasarlarken ince detaylara kadar özen gösterdi. Böylece Stratus+, benzersiz ince telefon yuvasıyla birlikte neredeyse tüm Android telefonlara uyacak şekilde ayarlandı.
Stratus+’ta ince telefon yuvasının yanı sıra maksimum kontrol sağlamak için tasarlanan ALPS analog parmak çubuklarında, çok çeşitli oyunlarda daha fazla giriş seçeneği için tıklanabilir L3/R3 düğmeler de bulunuyor. Yeni Hall Effect manyetik sensörleri, ömür boyu hassasiyet ve tutarlı pürüzsüzlük için daha iyi bir tetikleme hissi sunuyor.
Dr. K. Altuğ Erciş OYDER Başkanı
26 Temmuz 2022 tarihinde yayınlanan ÖTV Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile meslektaşlarımız açısından haksız rekabet yaratan çok önemli bir unsur yürürlükten kaldırılmıştır.
Yeni araç alımlarında müşterilerimiz tarafından talep edilen ve aksesuar adı altında toplanan tüm mal ve hizmetlerin satışı, geçmiş tebliğ ile Yetkili Satıcılar tarafından gerçekleştirilirse yasal düzenlemenin açık olmaması sebebiyle ÖTV matrahına dahil ediliyor ve hem aracın hem de mal ve hizmetlerin bedeli ÖTV oranında artıyordu.
Yeni yayınlanan tebliğ ile bu uygulama tüm piyasa oyuncuları için ortak zemine getirilerek, aracın ilk tescilinden sonra yapılacak mal ve hizmetlerin satışı ÖTV matrahına dahil edilmeyeceği açık ve sarih şekilde düzenlenmiş ve sağlıklı bir ticaret ve vergilendirme yapılabilecek hale getirilmiştir.
Gerek doğrudan T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile gerekse de Gelir İdaresi Başkanlığı nezdinde gerçekleştirdiğimiz tüm görüşmelerde bu haksız rekabet ortamına dikkat çekerek Yetkili Satıcılar ve müşterilerimiz aleyhine olan bu durumun düzeltilmesini müteaddit defalar talep etmiştik.
Müşterilerimiz açısından da aynı ürüne farklı fiyat uygulamasını ortadan kaldıracak bu gelişmenin daha faydalı olacağına inanıyoruz. Müşterilerimizin aksesuar kapsamındaki tüm mal ve hizmetlere eşit şartlarda ulaşmasının önünü açacak bu uygulamanın haksız rekabeti ortadan kaldırmasını ve serbest rekabet şartları içerisinde bu ürün ve hizmetlere ulaşılmasını sağlayacaktır.
Serbest rekabet ortamının doğal akışına aykırı olan bu durumun yeni tebliğ ile değiştirilmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Bu konuda meslektaşlarımıza her türlü yapıcı ve olumlu desteği veren başta T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak üzere tüm ilgililere içten teşekkürü bir borç biliyor, şükranlarımızı sunuyoruz.
Geliştirdiği arttırılmış zeka destekli teknolojilerle tüm dijital platformlardan (iOS, Android, web) hizmet veren 3 yıl içinde Türkiye’nin en büyük lojistik pazaryeri ve SaaS lojistik hizmet sağlayıcısı haline gelen Tırport’a, yine Türkiye’nin önemli girişim sermayesi fonlarından Hedef Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. tarafından 300 milyon TL değerlemeden, toplamda 17.5 Milyon TL paya dönüştürülebilir fon sağlandı.
Crunchbase gibi, global teknoloji endekslerinde dünyadaki en önemli 10 lojistik teknolojisi ve tedarikçisi arasında sıralanan Tırport, 7 ülkede 6 dilde faaliyet gösteriyor ve 100 bine yakın üye kamyoncuya, 3 binin üzerinde KOBİ’ye ve önde gelen lojistik firmaları ve üreticilere hizmet veriyor. Tırport, 2023 itibariyle yönünü Avrupa’ya, Orta Lojistik Koridoruna ve Güney Asya’ya çevirmeye hazırlanıyor. Doğu Avrupa’dan Çin’e kadar uzanan orta ve güney lojistik koridorunun en önemli dijital pazaryerlerinden birisi olmayı hedefleyen Tırport, bu bölgedeki 1,5 milyon kamyoncuya ev sahipliği yapmayı planlıyor.
Tırport, yerli ve global yatırımcıların lojistikte göz bebeği olmaya devam edecek
Tırport’un yerli ve global yatırımcılardan yatırım aldığını ve almaya devam edeceğini kaydeden Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:
“Hızlı bir büyüme sürecindeyiz. Tırport olarak, 2022 başında Re-Pie’dan ve Avrupa’lı yatırım grubu Encore’dan yatırım aldık. Son zamanların dikkat çeken yatırım gruplarından Re-Pie, Türkiye’nin ilk decacorn’larından Getir’in de ilk yatırımcılarından olmuştu. Haziran sonunda dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden KPMG ile, lojistik alanında Tırport teknolojilerini KPMG müşterileriyle buluşturarak, birlikte değer yaratacak çözümler üretmek için işbirliği anlaşması imzaladık. Tırport, yerli ve global yatırımcıların lojistikte göz bebeği olmaya devam edecektir.” dedi.
Çin’den Avrupa’ya 12 haftada gidemeyen Tır, Türkiye’den Avrupa’ya 5 günde gidebiliyor
Bulunduğumuz coğrafya nedeniyle ülkemizin lojistik avantajına işaret eden Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları anlattı:
“Türkiye ihracatının yaklaşık %55’i, Avrupa’ya yapılıyor. Son global tedarik kriziyle Türkiye’nin önemi daha da arttı. Çin’den Avrupa’ya 12 haftada gidemeyen bir konteyner mal, Türkiye’den Avrupa’nın en uç noktalarına sadece 5 günde gidebiliyor. Her gün yaklaşık 5 bin TIR’lık bir hareketin olduğu Avrupa-Türkiye hattında, yapay-zeka destekli Tırport teknolojileriyle yük sahipleriyle, uygun ve güvenilir kamyonlar, doğru zamanda, doğru yerde, önceden programlı bir şekilde buluşabiliyor. Tırport, 2023 ikinci yarısı itibariyle her gün yüzlerce kamyon için Avrupa-Türkiye hattında akıllı eşleştirmeli FTL, LTL ve Parsiyel operasyonlar organize edecektir. Tırport olarak, Avrupa’ya gidip dönüş yükü organizasyonunu zamanında yapamadığı için boş dönmek zorunda kalan binlerce TIR’ı da doğru yük ile buluşturarak, hem milyonlarca dolarlık döviz kaybını önleyeceğiz, hem de doğaya salınacak binlerce ton CO2’nin önüne geçilmesine katkı sağlayacağız.” diye konuştu.
Türkiye, yollardaki 930 bin kamyonla Avrupa’nın en büyük kamyon pazarına sahip
Türkiye’nin, Avrupa’nın en büyük kamyon pazarına sahip olduğunun altını çizen Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Avrupa’nın en büyük kamyon pazarına sahip Türkiye’de, yollarda %90’ı şahıslara ait, 550 bini aşkın kamyon/TIR ticari yük taşımacılığı yapıyor. Günlük ortalama 450 bin kamyon yük alıyor. Pazarda, günde 80 milyon dolarlık navlun ödemesi yapılıyor. Türkiye’nin açık ara en büyük dijital platformu haline gelen Tırport olarak yaklaşık 80 kişilik takımıyla, yurt dışı dahil günde 4.500’ün üzerinde FTL operasyonu yönetiyoruz. Tırport olarak, 3 yıl içinde 250 bin üye kamyoncuya ulaşmayı, günde 30 binin üzerinde taşımayı yönetmeyi, günde en az 5 bin taşımayı spotta kendi üzerinden yapmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.
Panasonic PressIT sunum sistemine Anlık Kablosuz Görüntüleme ve Multicast özellikleri eklendi
Donanım kilidi vericisine bağlanmadan içeriğin anında aktarılmasını ve birden çok ekranda eş zamanlı görsel paylaşımı sağlayan Multicast seçenekleri artık Panasonic’in PressIT sisteminde bulunuyor.Şirketlerin içerik paylaşma gereksinimlerini hızlı bir şekilde karşılayan Kablosuz Sunum Sistemi Panasonic PressIT, eklenen iki özellik artık daha fazla ihtiyacı karşılıyor. Kablosuz Ekran özelliği, Windows kullanıcılarının klavye kısayollarıyla ve Verici Donanım Kilidi kullanmadan doğrudan cihazları üzerinden anında içerik paylaşmalarına olanak tanıyor. Daha geniş katılımlı toplantı ve etkinlikler için ideal bir çözüm oluşturan Multicast sayesinde de kullanıcılar eş zamanlı olarak birden fazla ekranda bilgi görüntüleme olanağına sahip oluyor.
Panasonic Görsel Çözümler Avrupa Pazarlama Müdürü Hartmut Kulessa yeni özellikler hakkında şunları söylüyor: “Düşüncelerini anında grupla paylaşmak veya daha geniş ölçekteki içeriği iletip paylaşmak isteyenler için Kablosuz Ekran ve Multicast özellikleri, halihazırda piyasadaki en kullanışlı kablosuz sunum sistemine iki yeni ve harika özellik ekliyor.” Panasonic PressIT basit ve verimli toplantı odası, ortak toplanma alanı ve sınıflarda birlikte çalışmaya yönelik olarak tasarlandı. Sistem dört sunucunun görsel ve işitsel içeriği eş zamanlı olarak görüntülemesine ve 32 cihazın “tak ve çalıştır” şekilde sunuma bağlanmasını mümkün hale getirirken kablo bağlantısı, yazılım ve diğer tüm karışıklığı da ortadan kaldırıyor. Sistem üstün HD görsel çözünürlüğü ve video oynatmada sıfır gecikme özellikleriyle mükemmel bir görsel kalite sunuyor. Sunumun kablosuz yapılırken güvenlikten de taviz verilmiyor. PressIT, katılımcıların verileri için tam bir güvenlik sağlamak amacıyla WPA2 AES128-bit şifreleme kullanarak veri sızıntısı ihtimalini ortadan kaldırıyor. Sunum sistemine ek olarak PressIT serisindeki ikinci “birlikte çalışma ürünü”nün lansmanını da kısa bir süre önce yapan Panasonic, böylece piyasadaki en esnek, güncellemelere uygun ve güvenli birlikte çalışma sistemini sunma konusundaki taahhüdünü yerine getiriyor. PressIT360, hibrit toplantıların stresini gidermek üzere tasarlanmış yeni 360o video konferans çözümü olmasıyla öne çıkıyor. Bilgisayara tek bir USB Type-C kabloyla bağlanan ürün, ister toplantı odasında ister uzaktaki bir mekânda üstün yüksek çözünürlüklü yatay görseller ve net sesler sağlıyor.