Otomotivde yılın şampiyonu “Newky”cep telefonuyla araçta siber güvenlik sağlıyor
OİB’in düzenlediği Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması’nda (OGTY) yılın şampiyonu seçilen Newky, yapay zeka ve sensörler sayesinde dijital anahtara dönüştürdüğü cep telefonu ile araçları siber saldırılardan koruyor.
OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik: “Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünü kutladığımız 2023 yılında 35 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamına ulaşacağız.”
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından Türkiye otomotiv sektöründe katma değerli ürün ve teknolojileri geliştirmek amacıyla düzenlenen Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması’nda (OGTY) ödüller sahiplerini buldu. Bu yıl 12.si “Sürdürülebilirlik” teması ile gerçekleştirilen OGTY’de yılın birincisi Newky projesi ile Çetin Kosifoğlu oldu.
Büyük ödül olan 360 bin TL’nin sahibi olan Newky, yapay zeka ve sensörlerle donatılan bir araç siber güvenlik kutusu özelliği taşıyor. Yapay zeka ile kullanıcının biyometrik verilerini cep telefonunda çok faktörlü doğrulamadan geçiren ve telefonu güvenli bir dijital anahtara dönüştüren Newky, böylece QR kod okutularak bağlanılan araçları siber saldırılardan koruyor. Aracın elektronik kontrol ünitesini koruyan proje, aynı zamanda paylaşımlı araçlardaki parça değişim ve hırsızlık teşebbüslerini de tespit ederek müdahale için bilgilendirme yapıyor.
OİB’in Ticaret Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinatörlüğünde düzenlediği yarışma, OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik ile OGTY Yürütme Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu ev sahipliğinde Bilişim Vadisinde gerçekleştirildi. Sektör profesyonellerinden akademisyenlere, girişimcilerden öğrencilere kadar çok sayıda katılımcıya ev sahipliği yapan yarışmada, sektörde fark yaratacak yenilikçi projeler toplam 1 milyon 200 bin TL nakdi ödülün yanı sıra, İTÜ Çekirdek Erken Aşama Kuluçka Merkezinde proje geliştirme, İTÜ Big Bang sahnesinde yarışma ve otomotiv sanayinin deneyiminden ve geniş ağından faydalanma gibi ayrıcalıklar da elde etti.
İkinci Wyseye, üçüncü ise Driven AVS oldu
OGTY’de ikinci seçilen Enes Koşar’ın projesi Wyseye, görüntü işleme ve yapay zeka algoritmaları ile araçların üretim hattında, son kullanıcıya teslim noktalarında, yetkili ve özel servislerde son durum tespiti üzerinde çalışıyor. Araç üzerindeki küçük hasarları hızla ve hassas bir şekilde tespit eden proje, üretim hatlarının verimliliğini artırmak, kalite kontrol süreçlerini optimize etmek ve araçların müşterilere sorunsuz bir şekilde teslim edilmesini sağlamak için kullanılabileceği gibi, sigorta ve mobilite sektörlerinde de büyük bir dönüşüm yaratmayı amaçlıyor.
OGTY’de üçüncü olan Josef Karaburun’un Driven AVS firmasının geliştirdiği dijital antrenör Point 3S, yarış araçlarına kolaylıkla montajlanabilen, araca yerleştirilmiş sensörler ile sürüşü tur tur analiz eden bir cihaz özelliği taşıyor. Yarış pilotlarını hedefleyen proje, pisti mini sektörlere bölüp en çok zaman kaybedilen mini sektörü tespit ediyor ve kullanıcıya mini bir analiz sunuyor. Üzerindeki kamera sayesinde de yapılan hatayı tek dokunmayla ekranda oynatıp öğrenim sürecini kolaylaştırıyor.
Çelik: “Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamına ulaşacağız”
Törende konuşan OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, “Bu yıl ocak-eylülde otomotiv ihracatımız yüzde 15 artışla 25,6 milyar dolar oldu. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünü kutladığımız 2023 yılında 34 milyar dolarlık rekor ihracat hedefliyorduk. Ancak şu müjdeyi verebilirim, yıl sonunda bu hedefin de üzerine çıkacağız ve 35 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamına ulaşacağız. Şimdiden emeği geçen tüm ihracatçılarımızı gönülden tebrik ederim. OGTY ile bugüne kadar elde ettiğimiz sonuçlar geleceğe yönelik heyecanımızı artırıyor. Tüm bu gayretlerimizin Türkiye’nin dünya otomotiv endüstrisindeki rekabetçiliğini artıracak tasarımların ve projelerin ortaya çıkmasına ve sanayiye kazandırılmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.
Burhanoğlu: “Desteklediğimiz projeler 22,6 milyon dolar yatırım aldı”
OGTY Yürütme Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu da “OGTY’de bugüne dek ödül alan 119 projeye yaklaşık 667 bin dolar nakdi ödül dağıttık. Projelerin takip işlemlerini 2015 yılından bugüne İTÜ Çekirdek iş birliğiyle sürdürüyoruz. Desteklediğimiz projeler, şimdiye dek 22,6 milyon dolar yatırım aldı, 26 milyon dolar ciroya ve 1.000 kişilik bir istihdama ulaştı, yüzde 48’i de şirketleşti. Artık Mobility/Sustainability girişimcileri nereden destek alacağını, nerede can suyu bulacağını biliyor. Mobilitede yatırım alan her iki projeden biri bizden çıkıyor. Sektörümüzü ve dolayısıyla ülkemizi kalkındırmak için hep birlikte hareket etmeliyiz” dedi.
Teknoloji Editörü ve Sunucu Ahmet Can’ın moderatörlüğünü yaptığı 12. Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışmasında, “Elektrikli Araçlar ve Ötesi” ve “Yeni Nesil Enerji Çözümleri” ve “Sürdürülebilirlikte Yeni İş Modelleri” başlıklı panellerde alanlarında başarılı isimler görüşleriyle programa renk kattı. Yarışmaya ayrıca en çok proje gönderen Bursa Uludağ Üniversitesine de ödül verildi. Ödül, Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz’a takdim edildi.
OGTY’de dereceye giren ilk beş proje
1- Newky -360 bin TL
2- Wyseye -240 bin TL
3- Driven AVS – 220 bin TL
4- ZGN Otonom- 200 bin TL
5- SuTech Otonom Teknoloji A.Ş. SuCooter projesi-180 bin TL.
Navlunun yarısı mazota gidiyor
Avrupa’da nakliye bedelinin %25,1’ni akaryakıt oluştururken, Türkiye’de bu oran %48,2 civarındadır. Türkiye’nin ve bölgenin en büyük Dijital Forwarder konumundaki Tırport’ın 2023 üçüncü çeyrek verilerine göre; Türkiye’de gerçekleşen karayolu nakliye bedellerinin neredeyse yarısı akaryakıta gidiyor. Avrupa ile kıyaslandığında 2 katı seviyesindedir.
Artan tüm maliyetlere rağmen Türkiye’de navlun içinde akaryakıt maliyetinin %50’lere yakın olmasının temel sebebine değinen Tırport Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:
“Bunun nedeni, kamyon sahiplerinin ayakta kalabilmek, kamyonunun taksitlerini ödeyebilmek, evine ekmek götürebilmek için fedakarlığı önce kendisinden yapmasından kaynaklanıyor. Kamyon sahibi, kamyonun bakımından, sigortasından, şahsi yevmiyesinden kendince fedakarlık yapmaya çalışıyor. Örneğin son bir yıl içinde kaplama lastik yaptırarak kullanma eğilimi, Türkiye’de %20’nin üzerinde arttı. Bu durum kesinlikle sürdürülebilir değil. Sürüş güvenliğine de büyük zarar veriyor. Aynı zamanda, kontrat lojistiğinde de durum çok farklı değil. Navlunun %50’sinin mazot maliyeti olduğu bir pazarda, filolarına ve sürücü performanslarına odaklanmayan, yükleme ve teslimat raporlamalarına canlı erişip alternatif maliyetlerini hesaplayamayanların, yükleme-boşaltma noktalarındaki bekleme ve atıl kalma sürelerini doğrulatamayanların, kontrat lojistiğinde operasyonel kar etmeleri teknik olarak mümkün değildir.” dedi.
Türkiye’deki kamyon sahipliğini, taksi plaka sahipliği ile karıştırmayın
Kamyon sahiplerinin %90’dan fazlasının kamyonun aynı zamanda aktif şoförü olduğunun altını çizen Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları anlattı:
“Türkiye’de yollarda ticari taşıma yapan 550 bin civarında 16 ton ve yukarısı kamyon var. Bunların sadece 130 bin civarı lojistik ya da yük sahibi firmaların (çimento fabrikası, un fabrikası, petrol şirketi vs) sahibi olduğu, özmal araçlardır. Geri alan 420 bin civarında kamyon/çekicinin sahipleri, doğrudan şahıslardır. Çünkü Türkiye’de kamyonculuk en önemli ekmek teknelerinden birisi. Türkiye’deki kamyon sahipliğini, taksi plaka sahipliği ile karıştırmayın. Kamyon sahiplerinin %90’dan fazlası, kamyonun aynı zamanda aktif şoförüdür.” diye konuştu.
Kamyon, dönüş yükü alamadan boş dönerse zarar ediyor
IRU (Uluslararası Karayolu Taşımacılık Birliği) verilerine göre, Avrupa’da boş dönme oranı %23 civarındayken, Türkiye’de bu oranın %32 civarında olduğuna dikkat çeken Tırport Başkanı Dr. Akın Arslan, şunları kaydetti:
“Tırport Insights 2023 üçüncü çeyrek verilerine göre; bir kamyon uzun yolda yükle ortalama 460 km yol gidiyor ve 32 litre civarında mazot yakıyor. Bir kamyonun uzun yolda ortalama gidiş-dönüş maliyeti 15 bin TL civarını buluyor. 15 bin TL’ye yükü taşıyan kamyon, dönüş yükü alamadan boş dönerse zarar ediyor. Lojistik sektörünü, gerçek-zamanlı, konum-tabanlı, akıllı lojistik çözümler ve intermodal çözümler ile aynı platform içinde destekleyen Tırport olarak, 14 ülkede 8 dilde global ölçekte lojistik sektörünü dijitalleştirirken kamyonların dönüş yükü bulmalarına değer katıyoruz. Yine IRU verilerine göre, 2022 yılı Ekim ayında Avrupa’da zirve yapan akaryakıt fiyatları 2023’de %25’lere varan oranda düşerken, Türkiye’de hem kur, hem de ÖTV düzenlemeleriyle artmaya devam etti. Bu durum nakliye sektörünü daha da zora sokuyor. Bir diğer konu da, Avrupa’da bir kamyon şoförü ortalama 2.200-2.500 Euro civarında kazanırken, bir Türk kamyon şoförü 800 Euro bile kazanamıyor. Kamyon sahibi dertli, filolar yaşlanıyor (Türkiye’de ortalama kamyon yaşı 17,2), verim düşüyor ve dönüş yükü bulmak daha büyük bir kriz olarak karşımıza çıkıyor. Kısaca, dönüş yükü alamayan kamyon, direk zarar ediyor. Sektör nereden baksanız sıkıntı yaşıyor ve yollardaki sürüş ve yük güvenliği riski arttıkça artıyor.” şeklinde konuştu
Flora Expo Antalya 3. Kez Kapılarını Açtı!
Süs bitkileri ve peyzaj dünyası, Anfaş Antalya Fuar Merkezi’nde Uluslararası Flora Expo Antalya’da bir araya geldi. HYF Fuarcılık tarafından 3.’sü düzenlenen organizasyonda; İç ve Dış Mekân Süs Bitkileri, Tropik Bitkiler, Mevsimlik Süs Bitkileri, Doğal Rulo Çim, Peyzaj Uygulama ve Ekipmanları, Üretim Materyalleri, Dikey Bahçecilik ve Doğal Taşlara kadar yüzlerce ürün sergileniyor.
3. Uluslararası Süs Bitkileri, Peyzaj, Bahçecilik ve Üretim Teknolojileri Fuarı Flora Expo Antalya, Akdeniz’in incisi Antalya atmosferinde 25-28 Ekim 2023 tarihleri arasında Anfaş Antalya Fuar Merkezi’nde yurt içi ve yurt dışından binlerce ziyaretçiyle buluşacak.
Flora Expo Antalya Fuarı’nın açılışında konuşan Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, yerel yönetimlerin de bu sektörün bir parçası olduğunu söyledi. Antalya’nın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği gibi dünyanın en güzel yeri olduğu belirten Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, medeniyet tarihi boyunca insanların bu toprakların veriminden bereketinden farklı bir şekilde istifade etme gayreti içinde olduklarını söyledi.
“Yerel yönetimlerde sektörün bir parçasıdır”
Şehrin bu güzelliğinin, bereketinin ve değerinin potansiyel bir güce dönüştürmenin öncelikleri arasında yer aldığına değinen Başkan Tütüncü, “Sektöre destek vermek, çiçek sektörüne, süs bitkileri sektörüne ve bununla dünyaya temaruz etmiş bir şehir haline gelmek hiç şüphesiz ki Antalya’nın ekonomik hedeflerinden birisi olmalıdır. Fuarcılık konusunda zaten Antalya’nın pozitif bir değeri var. Bu pozitif değerleri bir araya getirerek, fuarcılığı bambaşka bir noktaya taşımalıyız. Böylece istihdama ve şehrimiz ekonomisine de farklı bir katkı, farklı bir heyecan ortaya koyabiliriz. Yerel yönetimlerde sektörün bir parçasıdır. Çünkü peyzaj, park, bahçe, botanik bahçeler gibi birçok yeşil projenin altında şehirde aslında belediyelerin imzası var. Belediyelerin, belediyecilerin, yerel yöneticilerin bu fuarlara bu sektördeki gelişmelere bu açıdan da kayıtsız kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu şehrimizin güzelleşmesine de yeşillenmesine de daha güzel yeşil projelerle buluşmasına da katkı verecektir. İnşallah önümüzdeki yıllarda da bu fuar daha da zenginleşerek yoluna ve yolculuğuna devam eder“ dedi.
“Yeşil Ticaret’in Liderleri Akdeniz’in İncisi Antalya’da Bir Araya Geliyor”
Anfaş Antalya Fuar Merkezi’nde başlayan fuarla ile ilgili açıklamalarda bulunan HYF Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Yüksel; “Yerli üreticilerimiz, dört gün boyunca, özellikle Ortadoğu ve Körfez Ülkeleri’nden gelen çok sayıda alıcıyla bir araya gelecek. Stratejik konumu ve yeşil ticaretinin gücüyle Antalya, Süs Bitkileri ve Peyzaj Sektörü’nde önemli bir buluşma noktasıdır” dedi.
Flora Expo Antalya’da, belediyeler, oteller, alışveriş merkezleri, inşaat firmaları, şehir planlamacıları ve peyzaj mimarları gibi süs bitkileri ve peyzaj ile doğrudan ilgisi bulunan ziyaretçi grupları, ihtiyaç duydukları çözümleri bir arada görebilecek.
BYD SEAL ve BYD DOLPHIN’e Euro NCAP’ten 5 Yıldız
Dünyanın lider elektrikli araç üreticisi BYD’nin yeni modelleri BYD SEAL ve BYD DOLPHIN de, Avrupa’nın önde gelen bağımsız güvenlik değerlendirme programı Euro NCAP güvenlik testlerinden başarıyla geçti ve beş yıldızla ödüllendirildi. Kasım ayında Türkiye’de satışa sunulacak elektrikli C SUV modeli BYD ATTO 3’ün ardından 5 yıldızlı güvenlik derecelendirmesi alan modelleri BYD SEAL ve BYD DOLPHIN markanın yüksek standartlarının altını bir kez daha çizdi.
BYD’nin yeni nesil elektrikli araç mimarisi e-Platform 3.0 üzerine üretilen D segmenti sedan BYD SEAL ve C segmenti hatchback BYD DOLPHIN, Euro NCAP tarafından değerlendirilerek yüksek güvenlik standartlarına sahip olduğu tescil edildi.
Elektrikli BYD SEAL ve BYD DOLPHIN, Euro NCAP mühendisleri tarafından yetişkin yolcu koruması, çocuk yolcu koruması, güvenlik asistanları ve yayalar gibi diğer yol kullanıcıları olmak üzere dört ana kategoride testten geçirildi. Her iki model de BYD’nin yapısal kalitesi ve teknolojisiyle maksimum puanları aldı.
BYD’nin yeni nesil e-Platform 3.0 mimarisinin yanı sıra dünyanın ilk seri üretim yüksek kapsamlı entegre 8’i 1 arada elektrik güç ünitesi ve üst düzey güvenliğe sahip Blade Batarya teknolojisi farklı kaza senaryolarında da en üst düzeyde koruma sağlıyor. BYD e-Platform 3.0, bir çarpışma durumunda enerjinin araç tarafından nasıl emileceğini kontrol eden ve yolcu kabinine müdahaleyi minimuma indiren bir yapıya da sahip. BYD’nin gövdeyi ve Blade Bataryayı entegre eden son CTB (Cell-to-Body) teknolojisiyle sunulan modelleri, süper spor otomobillerdeki kadar yüksek gövde dayanıklılığına sahip. Bu sayede üstün sürüş kabiliyetinin yanı sıra sürücü ve yolculara da daha iyi koruma sağlıyor.
Euro NCAP test sonuçlarına göre yüksek standart güvenlik donanımlarına sahip BYD SEAL yetişkin yolcu korumasında yüzde 89 ve çocuk yolcu korumasında yüzde 87, güvenlik asistanlarında yüzde 76 gibi üst düzey puanlar elde ederken, yayalar veya bisikletliler gibi diğer yol kullanıcılarına karşı yüzde 82 oranında korumasıyla öne çıktı.
BYD DOLPHIN ise gelişmiş güvenlik özellikleri ve sürüş asistanlarıyla testten yüksek dereceler elde etti. Yetişkin yolcu korumasında yüzde 89 gibi etkileyici bir puan alan BYD DOLPHIN, çocuk yolcu korumasında yüzde 87, güvenlik asistanlarında yüzde 79 ve diğer yol kullanıcıları korumasında yüzde 85’lik dereceye sahip oldu.
Bu sonuçlarla birlikte BYD markası, çevreci vizyonunun yanı sıra teknolojisiyle ve kalitesiyle de güvenlik konusundaki iddiasının altını çizdi. Her zaman kullanıcılarına yenilikçi ürünler sunmayı hedefleyen BYD, güvenlik konusunda da öncü rol oynuyor.
Toyota Japonya Mobilite Fuarı’nda Geleceğe Yön Verecek Konseptlerini Sergiledi
Toyota, 2023 Japonya Mobilite Fuarı’nda geleceğin mobilitesini şekillendiren konseptlerini ve yeniliklerini ilk kez paylaştı. Tam elektrikli yüksek performanslı spor otomobil FT-Se konsepti ve yeni nesil SUV konsepti FT-3e ile birlikte elektrikli Land Cruiser Se ve EPU pick-up modellerinin de örtüsünü kaldırdı. Ayrıca fuarda “Herkes için Mobilite” anlayışını destekleyen çözümler de gösterildi.
Elektrikli ve yedi kişilik Land Cruiser Se konsepti
Japonya mobilite fuarında yenilikçi ürünlerle gövde gösterisi yapan Toyota, Land Cruiser Se konseptiyle elektrikli araçların yüksek torklu performansını zarif ve şık bir tasarımla buluşturdu. Bu konseptle Land Cruiser’ın çekiciliğini daha da artıran Toyota, üçüncü sıra koltukları da ekleyerek farklı ihtiyaçlara yanıt verdi. Hem yolda hem de offroad’da elektrikli aracın sessizliğiyle birlikte konforlu bir yaşam alanı sunan Land Cruiser Se konsepti, monokok gövdeyle birlikte zorlu yollarda güven ve çevik bir yol tutuş sunuyor.
Sıfır emisyonlu pick-up konsepti: EPU
Toyota, fuarda yeni nesil pick-up konseptini de sergiledi. Monokok gövde ile yüksek dayanıklılığa sahip olan EPU konsepti, pratik ve şık bir tam elektrikli pick-up olarak dikkat çekiyor.
5 metrenin üzerinde bir uzunlukla çift kabin tasarımı sunan EPU, kullanışlı kasa alanıyla farklı kullanım ihtiyaçlarına hitap ediyor. Outdoor aktiviteleri ve farklı yaşam tarzlarını destekleyen EPU, yenilikçi elektrikli teknolojisiyle üstün yol tutuş ve sürüş konforu için alçak ağırlık merkezine sahip.
Uzay için mobilite aracı: Space mobility prototipi
Ay’da ve uzayda kullanılmak üzere mobilite araçları geliştiren Toyota, yenilikçi teknolojilerini de sergiledi. Dünya dışı ortamlarda bile sağlam ve güvenli bir sürüş sağlamak adına çalışan Toyota, zorlu arazilerde ilerleyebilecek Space mobility prototipini tanıttı. Her bir tekerlekte motor ve yönlendirme özelliği sunan prototip, 50 cm yüksekliğe kadar olan kayaları aşabiliyor ve 25°’lik dik yamaçlara tırmanabiliyor. Bu prototip sayesinde geliştirilen teknoloji LUNAR CRUISER gibi uzay mobilite araçlarında kullanılacak.
Yüksek performanslı elektrikli spor otomobil: FT-Se
Toyota’nın Japonya’da sergilediği konsept araçlar arasında yer alan FT-Se, yüksek performanslı tam elektrikli model olarak öne çıkıyor. Karbon nötr çağda eşsiz sürüş heyecanını yansıtmayı amaçlayan FT-Se geliştirilirken, markanın motorsporları departmanı TOYOTA GAZOO Racing’in uzmanlığından yararlanıldı. Daha yüksek yol tutuş ve aerodinamik performans elde etmeyi amaçlayan FT-Se, yazılım güncellemeleriyle sürekli olarak geliştirilebilen bir otomobil olarak tasarlandı.
Yeni nesil SUV konsepti: FT-3e
Fuarda sergilenen FT-3e konsepti, yeni sürüş deneyimini ve kişiselleştirilmiş hizmetleriyle birlikte yenilikçi teknolojileri bir araya getiren yeni nesil elektrikli araç oldu. FT-3e, farklı tasarımıyla estetiği ve yenilikçi bir tarz sunacak. Bu araç aynı zamanda karbon nötr hedefe destek sağlamak ve daha iyi bir dünya yaratılmasına katkıda bulunmak amacıyla araçtaki veri ve bataryadaki enerjiyi diğer araçlara ve aygıtlara iletebiliyor.
Herkes için Mobilite çözümleri
Toyota, Japonya Mobilite Fuarı’nda dört tekerlekli araçlarının yanı sıra farklı mobilite ihtiyaçları için de geliştirdiği konseptleri paylaştı. 2023 Japonya Mobilite Fuarı’nda ilk kez gösterilen konseptler ve yenilikler oldukça dikkat çekti. Üç tekerlekli elektrikli bireysel mobilite konsepti olan Land Hopper, katlanabilir tasarımı sayesinde kolayca taşınabiliyor. Land Hopper, bir otomobil ile kombine edildiğinde şehir içerisinde varış noktasına ulaşmayı kolaylaştırmayı amaçlıyor. Sürücü ehliyeti olmadan kullanılabilir 16 yaş ve üzeri kişiler tarafından kullanılan bilen araç üstün manevra kabiliyetiyle de dikkat çekiyor.
Japonya’da sergilenen bir başka mobilite ürünü ise, tarzı ve kolay kullanımı bir araya getiren JUU elektrikli tekerlekli sandalye oldu. JUU, elektrikli veya normal tekerlekli sandalyelerle erişilmesi zor olan yerlerde özgürce gezinmelerini sağlayarak kullanıcının dünyasını genişletecek.
Bir merdiveni çıkarken veya inerken, JUU’nun yanlarındaki iki büyük motorlu tekerlekler 16 cm kadar yükseklikteki basamakların aşılmasını sağlarken küçük tekerlekler ise devrilmeyi önlüyor. Toyota ayrıca, JUU’nun kullanıcı araca bindikten sonra otonom olarak hareket etmesini, kendini bir aracın arkasına yüklemesini ve kullanıcı inmek istediğinde sürücü koltuğuna geri dönmesini sağlayacak gelişmiş işlevleri de geliştirmek üzere çalışıyor.
Bununla birlikte fuardaki bir yenilik ise, NEO Steer ismi verilen yeni kokpit konsepti oldu. Motosiklet gidonlarını temel alan yeni kokpit konsepti, gaz ve fren pedallarının işlevlerini direksiyona entegre ediyor. Yeni direksiyon tasarımıyla araca binmeyi kolaylaştıran ve daha iyi görüş açıları sunan yeni kokpit konsepti, pedalsız zemin alanıyla da yaşam alanını genişletiyor. Sürüş heyecanı sağlamasının yanında engelli kullanıcılar için de elle güvenli ve sezgisel bir sürüş sunuyor.
2023 Japonya Mobilite Fuarı’nda sergilenen araçlardan biri de, eşsiz bir mobilite özgürlüğü sunan KAYOIBAKO’yu oldu. Her yerde ve her zaman istediğiniz hayatı sürdürebilme özgürlüğüne sahip bir mobilite geleceği ortaya koyan KAYOIBAKO konsepti, iş hayatından eğlenceye kadar müşteri ihtiyaçlarını nasıl karşılayabileceğini ortaya koydu. Belirli rollere göre özelleştirilebilen donanım ve yazılıma sahip elektrikli KAYOIBAKO konsepti, iş veya özel kullanım için kişiselleştirilebiliyor. İstendiğinde mobil bir mağazaya, servis aracına veya yaşam tarzına göre istenen herhangi bir araca dönüştürülebiliyor.
CoinEx ve SlowMist Kripto Güvenliğini Güçlendirmek İçin Güçlerini Birleştiriyor
HONG KONG, 25 Ekim 2023 /– Dünya genelinde 5 milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren küresel bir kripto para borsası olan CoinEx, bugün platformun güvenlik altyapısını ve korumalarını daha da güçlendirmek için önde gelen ve saygın bir blockchain güvenlik sağlayıcısı olan SlowMist ile yeni bir stratejik ittifak yaptığını duyurdu. Bu işbirliği, CoinEx’in 2017’deki başlangıcından bu yana sorunsuz kripto ticaretini mümkün kılarken güvenliğe ve kullanıcı çıkarlarına öncelik verme anlayışına dayanıyor.
Mevcut Güvenlik Altyapısını Yükseltme
Bu ortaklık, SlowMist’in blok zinciri tehdit istihbaratındaki yeteneklerini ve uzmanlığını CoinEx’in kripto alım satım platformuyla entegre ederek, kullanıcı varlıkları için sağlam önlemler oluşturmayı amaçlamaktadır. CoinEx ve SlowMist şimdilik özellikle AML’ye (kara para aklamanın önlenmesi) odaklanacak. Ayrıca, bu ortaklık, CoinEx’un güvenlik uygulamalarını geliştirmek için izleme, varlık takibi ve bilgi paylaşımında sektör lideri yeteneklerden yararlanmasını sağlıyor. En önemlisi, CoinEx’in kullanıcı ilgi alanlarına ve kullanıcı odaklı değerlere olan sarsılmaz bağlılığını göstermeye devam etmek.
Kapsamlı Güvenlik Hizmetleri ve Yenilikçi Ürünler Oluşturmak
2018 yılında sektörün duayenleri tarafından kurulan SlowMist, AML (kara para aklamayı önleme) yazılımı, denetimler, izleme, tehdit istihbaratı ve danışmanlığı da içeren kapsamlı bir güvenlik hizmetleri paketi sunuyor. Şirket, riskleri tespit ederek ve özel çözümler sunarak büyük platformları korumuştur. SlowMist ayrıca yenilikçi blockchain güvenlik ürünleri geliştirdi ve ekosistem genelinde farkındalığı artırmak için birçok kritik güvenlik açığını keşfedip açıkladı. SlowMist’in uzmanlığı, CoinEx’in savunmasını güçlendirecek ve kesintisiz, güvenli kripto ticaretini mümkün kılacak.
CoinEx’in Platform Güvenliğine Bağlılığının Vurgulanması
İşbirliği, CoinEx’in güvenlik protokollerini değerlendirme ve yükseltme konusundaki aralıksız çabalarındaki en son hamleyi temsil ediyor. SlowMist’in rehberliğiyle CoinEx, sıkı güvenlik denetimleri, gerçek zamanlı tehdit izleme ve 7/24 olay müdahalesinin yanı sıra şu anda en önemli odak noktası olarak AML (kara para aklamanın önlenmesi) yazılımını uygulayacak. Bu, borsanın gelişen risklere uygun olarak korumaları sürekli olarak geliştirmesini sağlar. Sonuç olarak, kullanıcılar kripto fırsatlarını eksiksiz bir güvenceyle yakalayabilirler.
CoinEx, SlowMist gibi müttefiklerle işbirliği yaparak kusursuz bir kripto ticaret deneyimi için daha güvenli ve güvenilir bir ekosistem inşa ediyor. Bu ortaklık, dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların Web3 ortamını özgürce keşfedebilmeleri için sektörün sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunuyor. CoinEx 700’den fazla para ve token ve 100% rezerv ile 1.100’den fazla işlem çifti sunarken, bu stratejik ittifak, CoinEx’in güvenlik ve kullanılabilirliği temel değerleri olarak sürdürme konusundaki kararlılığının bir örneğidir. CoinEx, sektör lideri güvenlik protokolleriyle korunan birinci sınıf bir platform sağlayarak, kriptoyu herkes için erişilebilir hale getirme vizyonunu gerçekleştirmeye çalışıyor.
BAKAN URALOĞLU, KOMŞULUK VE GENİŞLEMEDEN SORUMLU AB KOMİSERİ OLİVER VÁRHELYI İLE GÖRÜŞTÜ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Brüksel’deki resmi temasları kapsamında Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Oliver Varhelyi ve beraberindeki heyet ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmelerde Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yürütülen projeler, ulaşım ve haberleşme alanlarındaki ortak çalışmalar ele alındı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye olarak küresel ölçekte koridor perspektifi ile ulaştırma altyapısı alanında kapsamlı çalışmalar yapıldığını belirterek, Türkiye olarak koridor perspektifinde hedef ve stratejilerine ulaşma yolunda çalışmaların sürdüğünü söyledi. Uraloğlu ayrıca süreci hızlandırmak ve güçlendirmek adına AB ile mali iş birliğini de önemsediklerini kaydetti.
Bakan Uraloğlu, toplantıda Türkiye ile AB arasında iş birliğini derinleştirecek çok önemli konuların ele alındığını, önümüzdeki süreçte de çalışmaların aynı samimiyetle sürdürüleceğine olan inancının tam olduğunu kaydetti.
Uraloğlu, Kasım veya aralık ayı gibi Türkiye ile ilgili yayımlanacak olan raporda, görüşmelerde ele alınan diyalog ve iş birliği konularının önünü açıcı değerlendirme ve önerilere yer verileceğine olan inancını dile getirdi.
Bakan Uraloğlu, ulaştırma sektöründe Katılım Müzakerelerinin 2006 yılından bu yana sektör dışı sebeplerle durağan hale girdiğini hatırlatarak, “Bizlerin bu alanda çalışamaması ticaretin ve taşımacılığın durması anlamına gelmemektedir. Hep birlikte hareket edersek çok daha hızlı yol alırız” diye konuştu.
DİYALOG MEKANİZMASI YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye ile AB ilişkilerinin önemine dikkat çekerek, diyalog mekanizmasının gözden geçirilmesinin faydalı olacağını söyledi. Uraloğlu, “Bölgemizde yaşanan son gelişmeler ve AB ile Türkiye ilişkileri göz önüne alındığında, önümüzdeki süreçte diyalog mekanizmasını yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bakınız, Türkiye olarak doğu kısmımızda yer alan ülkeler ile Bakan seviyesinde gerek üçlü gerekse ikili görüşmeler ile ciddi bir diyaloğumuz var. Ayrıca, Türk Devletleri Teşkilatı ve Ekonomik İş Birliği Örgütü çerçevesin sıklıkla Bakan seviyesinde bir araya geliyoruz. Keza, batı kısmında da Türkiye, Bulgaristan, Macaristan ve Sırbistan olarak dörtlü Bakanlar Konseyi oluşturduk. Bu mekanizmalar ile kolayca karar alıp eylem planları oluşturabiliyoruz. AB ile ulaştırma alanındaki iş birliğimizin devamlılığı ve geliştirilmesi açısından “Yüksek Düzeyli Ulaştırma Diyaloğu” büyük önem arz etmektedir. Yüksek Düzeyli Diyalog Toplantısı öncesinde teknik düzeyde hazırlık toplantıları düzenlenmesinin yararlı olacağı kanaatindeyim.” dedi.
Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Oliver Varhelyi de Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun ziyaretinden duyduğu memnuniyetini dile getirdi, “Doğru bir zamanda geldiniz” dedi. Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Oliver Varhelyi, görüşmelerde ele alınan AB Projeleri ile ilgili yeşil enerji, dijital ekonomi ve bağlantılılık içeren başlıklarla ilgili finansman sağlayacaklarını kaydetti.
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ABDULKADİR URALOĞLU “KÜRESEL GEÇİT FORUMU” İÇİN BRÜKSEL’DE…
“Küresel Geçit Forumu” için Brüksel’de temaslarda bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ikili görüşmeler kapsamında AB Ulaştırma Komiseri Adina Valean ile bir araya geldi.
Görüşmede Türkiye ile Avrupa Birliği nezdinde iş birlikleri ele alındı.
Bakan Uraloğlu, ülkemizin uluslararası ulaşım koridorları üzerindeki önemine vurgu yaptı. 30 Haziran’da yayınlanan Avrupa ile Orta Asya arasındaki Sürdürülebilir Ulaştırma Bağlantılarına ilişkin yayınlanan çalışmaya değinen Bakan Uraloğlu, Orta Koridor odaklı yürütülen bu raporda AB ile Orta Asya arasındaki sürdürülebilir ulaşım bağlantıları ve yatırım fırsatlarının tanımlandığını, 33 öncelikli yatırım ihtiyacının belirlendiği ve demiryolu, karayolu ve limanların modernizasyonunu kapsadığını kaydederek, raporda Türkiye’nin yer almadığını hatırlattı.
Bakan Uraloğlu, AB Ulaştırma Komiseri Adina Valean’e “Takdir edersiniz ki, Türkiye olmadan bir orta koridordan bahsedilemez. Bu çalışmalara alınacak yatırım kararlarının Türkiye’yi kapsayacak şekilde güncellenmesi gerektiği aşikardır” dedi.
Uraloğlu, ayrıca Türkiye’nin ulaştırma alanında AB müktesebatıyla uyumlu en yüksek standart ve kuralları uygulama çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.
Görüşmelerde ulaştırma ile ilgili olmayan diğer konular nedeniyle askıya alınan Yüksek Düzeyli Ulaştırma Diyaloğu’nun yaşanan son gelişmeler ve AB ile Türkiye ilişkileri göz önüne alındığında yeniden gözden geçirilmesi gerektiği vurgulandı.
Ayrıca yük taşımacılığının önündeki engellerin kaldırılması ve karayolu kotaları sorununu çözülmesi gerektiği de ele alınan konular arasında yer aldı.